Katalog

19 EYLÜL 1986 Ozetle Reagati'dan Aquino yönetimine destek Resmi bir âyaret için ABD'de bulunan FiUpinler Devlet Başkanı Corazon Aquino, önceki gün ABD Bafkanı Ronaid Reagan üe ilk görüşmesmi yaptu Basma kapah olan göruşmeden sonra iki tider Beyaz Saray'm bahçesinde düzerdenen bir törende konuştular. Başkan Reagan, ABD'nin yeni FUtpmkr yönetimine güvendiğini belirterek, Amerikah işadamlanndan da Fiüpinler'de yannmlar yapmalannı istedU Reagan, FUipinler'e imriyazlı ticartt olanaklan sağlayacaklannı ve bu ülkedeki Amerikan uslerinin thtiyaçkmmn büyuk bir kısmmm FiUpinler taraftndm karşüanmasını sağlayacaklannı kaydetti. Gorbaçov sert çıktı ABD'nin silahsızlanması için yalvaracak değiliz. Dış Haberier Servisi Sovyetler Birliği lideri Mibail Gorbaçov, silahsızlanması için ABD'ye yalvarmayacaklannı belirtirken, ABD Başkanı Ronaid Reagan, silahsızlanmanın denetimi konusunda Moskova'ya "yeni ve somut aynnülar" taşıyan bir öneri paketi sunacaklarını söyledi. Anadolu Ajansı'nın AFP'ye dayanarak verdiği habere göre, Mihail Gorbaçov, ulkesinin güney batısındakı Krarnodar'da halkla yaptığı bir söyleşi sırasında SovyetAmerikan ilişkilerine değinerek, ABD ile iyi ilişkilerden yana olduklannı, ancak bunu sağlamak için politikalannda değişiklik yapmayacaklanm söyledi. Gorbaçov konuşmasını şöyle sürdürdü: "Tek taraflı silahsızlanmayacağız. Yalvar yakar olmayacağız. Bu anlamsız olur. Belki de istedikleri bu: Bizi yalvaracak duruma getirip, bize hükmetmek ve iradelerine boyun egmemizi sağlamak. Bunu şimdi yapamıyorlar, hiçbir zaman da yapmalanna izin vermeyeceğiz." Şimdiki politikayı surdürurken aynı zamanda silahsızlanma ve iyi ilişkiler için ABD ile görüşmeler yapmaktan yana olduklannı vurgulayan Gorbaçov, silahsızlanma konusunda kendi yaklaşımlarıyla ilgili olarak şunları söyledi: "Sadece yoneticilerin sağduyusu ile degil, aynı zamanda insanlan koruma içgudüsü ile hareket ediyoruz. Silahsızlanma yarışmın surmesini isteyen çevrelerden bugunlerde vogun baskılar geliyor." DIŞ HABERLER CUMHURİYET/3 DUNYADA BUGUN ALİStRMEN Sağırlar Diyaloğu... Türkiye AET Ortaklık Konseyi'nin Brüksel'deki toplantısı oldukça Ilginç geçti Hemen belirtmek gerekir kı, Konsey toplantısında beklenenın dışında gelişmelere tanık olunmamıştır. Elde edılmış olan sonuç ise, lyınıyet gosterısı olarak ılişkilerin gelişmesi konusunda yakılan yeşil ışıkttr Belkı Türkiye açısından en olumlu iki nokta da, bu lyınıyetın uyeler tarafından belirtilmiş olması doğallıkla Yunanistan dışında ve Atina'ya karşın prosedürün başlatılması kararına varılmasıdır. Ancak bu sonuçlara bakarak, Atina karşısında bir zafer kazandığımız izlenımine de kapılmamak gerek. Çünkü unutmamalıyız ki, konuların teknik düzeyde görüşmeye başlanması sırasında her konuda AET görüşünün saptanması aşamasında Yunanıstan'ın vetosu ile gelişmeler engellenebilecek, hatta belki de dondurulabılecektir. AET'nin bu engeli aşmada ne denli ısteklı olduğu sorusu ise oldukça karmaşık ve hoşumuza pek gitmeyecek yanıtları içerebilecektır. CHayın bu yonünü gözden uzak tutmamak koşuluyia, dikkatli bir iyımsehik içinde olmak ve sınırlı bir başarınm kazanıldığını söylemek olasıdır. Toplantının bir ilgı çekicı yönü de, zaman zaman tam bir sağırlar diyaloğu halınde sürmüş olmasıdır. Gerçekten, bir an önce serbest dolaşım konusunu çözmek isteyen ve Türkiye'ye yükümlülüklerını anımsatıp, bunları yerine getırmesı gerektiğini söyleyen Topluluk üyeleri karşısında Ankara, AET ile Türkiye arasındaki anlaşmanın bir bütün olduğunu ve bu bütün içinde, Ortak Pazar'ın da yükümlülükleri olduğunu anlatmaya boşuna uğraşmış, Halefoğlu'nun bu çok haklı çıkışları, karşısında sağır dınleyiciler buimuştur. Halefoğlu'nun sağır dinleyıcilennden bıri de, hiç kuşkusuz ki Atına temsılcısı Pangalos olmuştur. Gerçekten, Halefoğlu Yunanıstan'ın, AET'ye tam üyelik ıçın başvurduğunda Türkiye ile ılişkılerını kuruluş bünyesine yansıtmayacağı yolundaki yazılı taahhutlerinı boşuna anımsatmaya çalışmış, belgeleri boşuna okumuştur. Ankara'nın Atina'ya dıyalog çağrısı Papandreu ıktıdarı sırasında süreklı duymazlıktan gelinip gerı çevrıldığıne göre bunda şaşacak bir yon yoktur. Ancak burada asıl soru Atina'nın diyalog kopukluğu ve Türkiye'yı uluslararası forumlarda köşeye sıkıştırma politikasıyla özde hangı kalıcı barışı elde edebileceğı noktasında odaklanryor Bu soruyu lyıce ırdeleyınce de, kişıoğlu ister istemez, "Papandreu'nun kalıcı ve haklı bir barış ıstedığı yok, o daha çok surekli ve haksız bir gerginlik ıstıyor" yanıtını veriyor. Doğallıkla o zaman da başka bir soru kendıliğınden ortaya çıkıyor: "Böyle bir gerginlik nereye kadar tırmanır?" Bu arada, Yunanistan'ın kendi başına yeşil ışığı kırmızıya dönüştürme çabalarına da öbür 11 üyenin sağır kaldığını, "ben vetomu kullanınm" çıkışlarıni duymazlıktan geierek, ılişkileri geliştirecek ilk adımı atmaktan geri durmadıklarını da vurpulamak gerek. Sağırlar diyaloğunun son sağır kahramanı ise Dışişleri Bakanımız Vahit Halefoğlu. Halefoğlu iki noktayı duymazlıktan gelmekte direniyor. Bunlardan birincısı, dönem başkanı Sir Geoffrey Hovve'un da dıle getırdiğı, tam üyelik başvurusu için durumun şu sırada elverişli olmadığı gerçeğı Nedense Sayın Halefoğlu ve Özal hükümetı bu uyarıyı surekli duymazlıktan geliyorlar. Korkarız ki, bu tam üyelik başvurusu ki Dışişlerinin bazı elemanlarının bu basvuruyu yapmak yerine, yapılabileceğı olasılığını surekli koz olarak elde tutmak eğilimınde olduklan sezilıyor bırden ınce hesapları aşarak, zamansız bir biçimde gerçekleşıp, kotü sonuçlar doğurabılecek bir gelişmeye yol açabılecektır Sayın Halefoğlu'nun dirençle duymazlıktan geldiği ikincı nokta ise, AET üyelennın hemen hepsinın dile getirdiklerı demokrasiye doğru gelışme çağrısıdır. Bugün Türkiye ile AET itişkılerının temelınde yatan tek sorun değılse bile, en önemli sorunlardan bırıdır Türk demokrasisınin yapısal eksıklikleri. Hemen her üye de, gerçek ve hiç değilse Avrupa standartlarına uygun bir demokrasının, ılışkılerımizın gelışmesının önkoşulu olduğunu anımsatmaktadır, her toplantıda. Ancak Sayın Halefoğlu bunları duymazlıktan gelmiş ve konuşrr asında Turkıye'nın "parlamenter sistemi ve liberal ekonomıyı benimsemış bir ülke olarak AET içindekı yerini almasının zamanı geldiğini" söylemiştir. Yukarıdaki sözleri okuyan ktşi, doğrusu Sayın Halefoğlu'nun diplomat geçmişini bil; mese, "Bu adam AET ılışkılerınden hiçbir şey anlamamış" dıyebihr. Çunku AET'ye üye olmak ıçın Özal'ınki kadar liberal bir ekonomik yapıya ıhtiyaç yoktur. (Orneğın Fransa'da sosyalist iktıdarın denemelerı, Ingiltere'de İşçı Partisi'nın programı ve F Almanya'da SPD'nin programı vb.) Ama siyasal yapının da Türkiye'dekinden çok daha liberal olması zorunludur. Bugün demokrasinin tanımındaki mihenk taşı, parlamentarizm değıl, kışisel hak ve özgürlükler ve İnsan haklarıdır. Sayın Halefoğlu, bu gerçeğı göremeyecek kadar dıplomatik deneyımden yoksun değildir. Onun sorunu dıplomatik kışılığinden değil, siyasal kışılığınden kaynaklanmaktadır. Neyse ki, o toplantıda dolaylı olarak net bir biçimde söylenmış olsa da, açık ve kaba bir biçimde kımse kalkıp da Halefoğlu'na, "Ekselans keşke ekonominız daha az ama demokrasiniz daha çok liberal olsaydı. O zaman ne \yi olurdu. 9 Sıze yıllardır bunu neden anlatamıyoruz acaba " demedı. Sağırlar dıyaloğunu uzun süre sürdürmeye çalışmanın, dıyaloğun kendisını de zedeleyeceğını hiç değilse Sayın Halefoğlu anlamalıydı. Öyle ya, o diyaloğun kopmasından en fazla zarar görecek olan taraf, kendi temsıl ettıği taraftır. Yoksa yanılıyor muyuz? Pentagori'da değişikliğe gidiliyvr Amerikan Temsikiler Meclisi, Savunma Bakanlığı'nda 1947den bu yana ilk kez bazı değişiklikler yapılmasım öngören yasa tasansını onayladu Senato tarafindan daha önce onaylanan tasannın, Başkan Ronaid Reaganca da imzalanarak yasallasması bekleniyor. Tasanrun en önemli maddesinin, Başkana askeri konularda bilgi veren Birleşik Kurmay Başkanlan Kuntlu'ndaki görev dağıhnumn yeniden düzenlenmesini ongören madde olduğu bildirih'yor. Söz konusu tasanyla, ordudaki sınıflararası rtkabetin önlenmesi de hedefleniyor. Ordudaki sınıflararası rekabet, geçmiştepek çok askeri operasyonun basansızhkla sonuçlanmastna yol açmıştu Gorbaçov Pabuç bırakmıyor. Reagan, temmuz ayında Gorbaçov'a gönderdiği mekîuba, "yapıcı bir yanıt" beklediğini ve yakında Moskova'ya yeni ve somut ayrıntılar içeren bir silahsızlanma önerisi sunacaklarını açıkladı. Gorbaçov, "Tek taraflı silahsızlanmayacağız. Bizj yalvaracak duruma getirip, bize hükmetmek istiyorlarsa hiçbir zaman buna meydan vermeyeceğiz" dedi. Sovyetler ABD ile iyi ilişkilerden yana olduklarını, ama bunu sağlamak için politikalarım değiştirmeyeceklerini vurguladı. Buna karşdık ABD Başkanı Ronaid Reagan, önceki gun Washington'da yaptığı bir konuştnada iki ülkenin ilişkilerine değinerek, süahsızlanma konusunda temmuz ayında Gorbaçov ' a gönderdiği mektuba yanıt alamadığını kaydederek, "yapıcı bir yanıt" beklediğini belirtti. AP ajansının haberine göre, ABD Başkanı ulkesinin pek yakında Sovyet tarafına silahsızlanmayla ilgili olarak "yeni ve somut, aynntılı öneriler" ileteceğini duyurdu. ABD Başkanı, Reagan, konuşmasının sonunda sözü Daniloff olayına getirererk, "Altını çizerek belirtmek isterim ki, Sovyetler'in Danilof f a yaptıklan ikili ilişkilerimizde yapabileceklerimizi ciddi biçimde sınırlamaktadır" dedi. DtPLOMATLARININ SINIRDl^I EDtLMESÎNE KIZDILAR ABD basinı Moskova, ABD'nin açığını kolluyor I ^ Haberier Servisi ABD huktlmetmin önceki gun Sovyetler Birh'ği'nin New Tfork'taki BM merkezinde görevli 25 Sovyet diplomatından 1 ekime kadar oikeyi tcrk etmeîerini istemesinin yanküan sOrflyor. Sovyet Dışişlcri Bakanlığı sözcüsu dün bu konuyla iigili olarak düzenlcdigı basın toplanusında Ustü örtülü bir dille misilleme tehdidinde bulunurken ivedilikle bir tcpki göstenneyecekkrini vurguladı. Sovyetlerın BM misyonundan önde gekn bir görevli de yapUğı açıklamada, "btzua siniriertaiz sağlam, ABD'nio Usterisim kapdmayacsgız" dedi. Sovyet Dı$işleri söıcüsü Boris Ptyadisev, basın toplanusında "Amerika» tanıfı ba kıskırtıci davmnışlanmn karykkm kalaca^m dişöaiyor. Utadararan iMşkllerde ba türten davnnışlsr sonuclar doas kapaamaı" dedi. Ancak sözcü bu "soaoçfau"ın neler olabiieceğini belirtmedi. Sözcü, gazetecikrin sorulan uzerine "aym" turde bir karşılıgın her zaman en iyi seçenek olmadığını söyledi. Sovyetlerin BM'deki delegasyonunun eski başkanı ve halen gezici büyukdçi olarak görev yapan Vladimi Lomeyko de bir demeç vererek şöyle konustu. "StalfzŞevwdttdze görâşaıcsiBİa kemea arifestade öaBÜdc hesapUnank açıklaaan bu karar, yaluxca keyfî ve lufkiıHa oimakla kalauyor, iki ülke Uskierine de darbe iBdiıiyor. Ba karvdaa anhyoraz ki, SovyetAmerikan ffi?ldleriai« düzettümerise karşı otaator Aratı&as y6Betimi içiode daha gociftler, aocak birim slnirierimiz de güclüdur, ba bisteriye ayBI şekilde karşılık venneyecejU." Brezilya'da yine cezaevi isynnı Brezilya'da, Vencesiao kentinde'ki cezaevinde çıkan ayaklanmanın kanlı şekilde bastınlmasından sonra, Brezilya kentiyakınlanndaki bir cezaevinden 14 mahkum kaçmayı başardu Edinilen bilgiye göre, cezaevinde isyan çıkararak, 14 gardiyanı rehin alan 14 mahkum, kaçmalan için üç otomobil verilmesi ve cezaevi çevresindeki polis kordonunun kaldınhnası yolundaki isteklerini kabul etrirerek kaçmayı başardılar. Ancak mahkumların kaçarken yanlannda 6 gardiyanı da göturdükleri, daha sonra ise serbest bıraktıklan bildirildi, Mahkumların yakalanması için geniş çaplı aramalann yapddığt, ancak mahkumların izlerini kaybettirdikleri belirtiliyor. Bu arada, mahkumların kaçarken kullandıklart otomobillerden ikisinin terk edibniş halde bulunduğu kaydedildL (a.a.) NEW YORK, (a.a.) ABD'de yayımlanan "Boston Globe" gazetesi, Amerikan Merkezi Haberalma örgütu CIA'nın yurtdışında çalışan Amerikah gazetecileri casusluk için kullandığını ileri surdü. "Chicago Dail> News" gazetesinin 30 yıl dış muhabirliğini \apan Keyes, "Uzun yülar yurt dışında çalışıp CIA ile Uişki kurmayan Amerikalı gazeteci, gorevini yerine getirmiyor sa>ılır" dedi. C1A gazeteci kullanır Atina'nın gövde gösterîsi Yunanistan Ege ve Batı Trakya'da askeri tatbikatlara başladı Yunanistan'da iktidar ve muhalefet, ABD üsleri konusunda bir birine düştü. Mitsotakis'in Papandreu'nun oyununu açığa vurması tepki çekti. STELYO BERBERAKİS ATtNA Yunan Silahlı Kuvvetlerinin buyuk çapta yer alacağı kara, hava ve deniz tatbikatlan bugün "Parmenion FUlipos 1986" adı altında Merıç ve Ege Bölgesi'nde başlıyor. Yunan Savunma Bakanhğı'nın açıklamasına gore, bu tatbikatlar "ulusal tatbikatlar"m çerçevesinde bulunuyor ve kara, hava ve deniz kuvvetlerinin eşgudum ve operasyon yeteneklerinin ölçümünu öngörüyor. 28 eylülde sona erecek Parmenion FUlipos tatbikatlannın bir bölumunü ise, Savunma Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Yannis Haralambopulos izleyecek. Yunan Silahlı Kuvvetleri bilindiği uzere, NATO tatbikatlanna katılmamakta ısrar ediyor. Boylece NATO'nun bu ay ıçınde başlayan "Display Determination" tatbikatlanna da katılmayacağını NATO ulkelerine bildirmiştı. Yunanistan, buna gerekçe olarak Limnı Adası'nın söz konusu NATO tatbikat planlarına ahnmamasını gösterıyor ve bu durum sürdukçe hiçbir NATO tatbıkatına katılmayacağını açıklamış bulunuyor. ABD'YLE İLİŞKİLER Yunanistan ana muhalefet lideri Konstantin Mitsotakis, önceki gun Washıngton'da gorüştüğü ABD Dışjşleri Bakanı George Shultz ile Yunanistan'daki ABD uslerinin geleceğini de gundeme getirdi. Mitsotakis, gazetecilere verdiği demeçte, Amerikalıların, Yunanistan'da bulunan uslerinin geleceği için endişeli olmadıklannı, dolayısıyla Yunan hukümetınin us anlaşmasını yineleyeceği izlenıminin yaratıldığını söyledi. Yunan hukiımet sözcusü ise, Mitsotakis'in söz konusu demecine verdiğı yanıtta, Yunan hukumetinin trsler anlaşmasınm yenilenmesi için hiçbir on hazırlık ya da çalışma yapmadığını söyledi. Papandreu, beş gun önce ABD ile imzalanan üs anlaşmasının 1988 yılında sona ereceğini ve anlaşmanın bitişinden itibaren 18 ay içinde ABD uslerinin Yunanistan'dan ayrılacağını söylemişti. Ancak Papandreu, bu konuda eğer ABD hukümeti söz konusu anlaşmanın 10. maddesinden (uslerin çahşmalanna son veren madde) tatminkâr olmaz ve anlaşmayı surdürmek isterse, o halde Yunan hukümetine muzakere için başvurabileceğini belirtmişti. Bir gazetecinin, "Peki, Amerikalılar us anlaşmasını uzatmak uzere yeniden muzakere isterlerse Yunan hukumetinin tavn ne olacak?" şeklındeki soruyu yanıtlayan Papandreu, "Bu bizim bileceğimiz iş. kartlanmızı şimdiden gosterecek kadar acemi değiliz" demişti. ABD'den 'UNİTA'yu destek Amerika Birleşik Devletleri, çeşitli ülkelerde yönetime karşı silahh mücadele veren "sağcı" örgütlere desteği hızlandmyor. Temsüciler Meclisi, Angola yönetimine karşı uzun süreden beri savaşan "UNITA " örgütüne yardım yapüması yolundaki Reagan yönetiminin talebini benimsedi. Reagan yönetimi, bu yüın başlarmda VNITA örgütüne 15 milyon dolarlık bir destek sağlanması için Kongre'ye başvurmuştu. (ANKA) Ahnanyri'da patlama Federal Abnanya'nn Tuebingen kentinde, Amerikan ordusu için optik araştırmalar yapmakla görevli bir kurulusa dün sabaha karşı sabotaj düzenlendi. Polis, bina önune konulan bombanm patlaması sonunda, binada çok büyuk hasar meydana geldiğini bildirdi. Sabahın çok erken saatlerinde meydana gelen olayda can kaybı olmadığı bildirildi. Verilen bilgiye göre, kundaklanan optik araştırma enstitüsü özel bir kuruluş ohnakla birlikte Alntan Savunma Bakanlığı'nın talimatıyla Amerikan ordusu için optik araştırmalar yapıyor. tlgiüler, bu çalışmalann, Amerikahlarm "Yıldız Savaşlan"adı verilen ''SDİ"projesiile bir ilgisi olmadığını açıkladılar. (a.a.) Güney Kıbrıs RoUmdis Liberal Parti kuruyor Kipriyanu'nun Kıbrıs politıkasma karşı çıkan Rolandis Yunan sağıntn da desteğine sahip. Eski Rum Dışişleri Bakanı gelecek yıl yapılacak başkanhk seçiminde Kiphyanu'ya rakip olacak. LEFKOŞA, (a.a.) Kıbrıs Rum yönetimi Dışişleri eski Bakanı Nikos Rolandis, bu hafta sonu "Liberal P a r t i " adını verdiği yeni sıyasal partinin kuruluşunu açıklayacak. Bir yıl once Kipriyanu ile anlaşamayarak Dışişleri Bakanlığı'ndan çekilen Rolandis'in, gelecek >ıl yapılacak başkanhk seçiminde Kipriyanu'ya rakip olması bekleniyor. Tanınmış bir Rum işadamı olan Rolandis'in merkez sağ çizgideki liberal partisinın kurulmasıyla, Rum kesımındeki aktif siyasal partilerin sayısı beşe çıkacak. Rum kesiminde Moskova çizgisüıdeki komunist AKEL, sosyalist EDEK'le merkez sağ çizgideki Demokratik Birlik (DISI) ve Demokratik Partı (DİKO) Rum Temsüciler Meclısi'nde temsıl edilıyor. Liberal Partinin kunıcusu Nikos Rolandis, Yunanistan'da sağ çizgideki partiler tarafından da destekleniyor. Mitterrand ve nükleer denemeler Resmi bir ziyaret amacıyla Endonezya 'da bulunan Fransa Devlet Başkanı François Mitterrand, Fransanın Pasifik'teki nükleer denemelerine devam edeceğini açıkladı Endonezya'mn başkenti Cakarta'da bir basın toplantısı duzenleyen Mitterrand, ABD, Sovyetler Birliği, Çin Halk Cumhuriyeti ve lngiltere nükleer denemeleri durdurmadığı surece Pasifîk 'teki nükleer denemelerine son vermeyi düşünmediklerini söyledi, Mitterrand, Pasifik'teki Muroroa Mercan adalannda yaptıklan nükleer denemelerin bölgedeki insan hayatı için bir tehlike oluşturmadığını ileri sürdü. Endonezya'dan gelen haberlere gore, Fransa Devlet Başkanı Mitterrand'ın Cakarta'da basın toplantısı düzenlemeden önce gittiği Pandung kentinde binlerce göstericinin Mitterrand'a karşı protesto gösterileri yaptığını bildiriyorlar. (UBA). Cephe gerisinde moral takviyvsi Çeşitli kaynaklar Irak Ordusu'nun moralinin silahlan kadar güçlu olmadığını iddia ediyorlar. Anlaşılan bu gediği kapatmak görevi Irak'ın unlü şarkıcısı Rida El Hayat'a duşmüş, Irak'ın bülbül sesli şarkıcısı olan El Hayat, Başkan Saddam Hüseyin'in ve Irak Ordusu'nun şamm yucelten şarkılanyla zenginleştirdiği repertuarından bir seçmeyi vatani vazifesini yaparken seslendiriyor. Askerler memnun, El Hayat memnun. Iran, Irak tepelerini ele geçirdi TAHRAN, (AP) Iran, önceki gün Irak'a ait bir savaş uçağını duşürdüğunu ve 2 Irak gemisini batırdığını öne surdu. Iran resmi haber ajansı İRNA'nın verdiği habere göre, Irak'a ait Fransız yapımı Mirage Fl Tahran Radyosu, îran'ın 4 savaş uçağı önceki sabah Basra Körfezi'nin kuzeyinde karadan kentinden cepheye dun 12 açılan topçu ateşi sonucu düşutctbur gönüllu gittiğıni rüldu. İRNA'nın haberinde, haber verdi. Irak'a ait iki savaş gemisinin de Lıbya lideri Muammer karadan açılan ateş sonucu baKaddafı, Iran ve Irak tırıldığı bildirildi. lrak'a ait Miarasındaki savaşı "vahşice' naal Bakr petrol tesislerıne gitolarak niteledi ve "Kentler mekte olan gemilere karşı saldırının da Körfez'in kuzeyindeki savaşı ile tsraü'in sularda seyrettıkleri sırada gerLubnan'da yaptıklan çekleştirildıği haber verildi. arasında fark yok" dedi. Bu arada tran'ın dini lideri İran dini lideri Ayetullah Humeyni, dün îslam Devrim Muhafızlan Örgutu'nun en üst duzeydeki komutanları de görüştü ve talimat verdı. Ayetullah Ruhullah Humeyni, dun tslam Devrim Muhafızları Örgütn'nun (IRGC) en ust duzeydeki komutanlanyla göruştu. Humeyni ile goruşen askeri liderler arasında IRGC Komutanı Muhsin Rızai, IRGC'den sorumlu bakan Muhsin Refikdost, "Besic" Seferberlik Milıslen Komutanı Alinza Rahmani ile IRGC Hava, Kara, Deniz Kuvvetleri komutanlannın bulunduğunu bildiren Tahran Radyosu, îran'ın dini liderinin verdiği taUmatın ne olduğunu açıklamadı. Tahran Radyosu ayrıca, savaş cephelerine giden gönullülerin sayısının arttığını haber verdi. Radyo, dün 4 Iran kentinden cepheye 12 tabur gönüllunun gittığmı duyurdu. Gozlemciler, Iran yetkililerınin Korfez savaşında "kesin vuruşu" yapmak için cepheye gönullü gönderme işine ağırlık verdiklerini bildiriyorlar. KADDAFİNİN ÇAĞRISI Libya lideri Muammer Kaddafi, önceki gun Irak ve Iran arasındaki savaşın sona erdırilmesi çağrısı yaparak, savaşı "vahşice" diye niteledi. Albay Kaddafı, Uluslararası Îslam Konferansfnın Londra'daki toplanusında yaptığı konuşmada, Iran ve Irak arasındaki kentler savaşının da Islam'ın adını tum dunyada lekelediğinı söyledi. DiaıuCnın ciğerleri bomba gibi lngiltere Prensesi Diana önceki gün Londra'da bir hastaneyi ziyareti sırasında, gelmişken ciğerlerinden de muayene oldu. Bilgisayara bağlı muayene aygıtının verdiği sonuç göğus kabartıcıydu Diana'nın ciğerleri yuzde yüz sapasağuundı. (Foto: AP)