17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
18 EYLÜL 1986 HABERLERİN DEVAMI İnönü pazarda VE SIRRINI ANLATTIİ CUMHURİYET/13 UĞURMUMCU (Baştarafı 1. Sayfada) ANAP İzmir II Başkanlığı seçimini Şukru Okurer kazanmıştı; ancak öza/, başkanlığa Yurtçu'nun getirilmesini istemekteydi. Okurer seçimi kazanınca, Özal sonuçtan tedirgin olmuştu. Sonuçlar Başbakan tarafından geçersiz sayıldı ve "tepeden inme" yontemlerle Atilla Yurtçu il başkanlığı koltuğuna zorla oturtuldu. işadamlan tek tek; işçiler de sendikal örgütleriyle güçlüdürler. örgütsüz işçi gücünü kullanamaz. İşadamlan güçlerini sermayelerinden alırlar. Siyasal etkinlik bu sermaye gücüne bağlıdır. Toplumun emekçi kesimı, ancak sendikal örgütler ve bu örgütlerle bütünleşecek siyasal partilerle seçim yarışına girerse etkili olur. Bu yüzden işçilerin sendikalarda toplanmaları ve bu yolla siyasete ağırlık koymaları kurulu düzen tarafından türlü yollarla engellenir. Anayasaya bunun için engeller konur, yasalarla bu amaçla bir sürü yasak getirilir. Amaç, toplumun egemen kesimiyle demokratik ortamda yarışacak olan emekçi kesimi örgütsüz bırakmaktır. İşçi emeğini özgürce pazarlayamaz, köyiü de ürününü... Memur derseniz o büsbütün tutsaktır. Bu eşit olmayan yanşta işveren türlü olanaklan elinde tutmaktadır. Örnek Atilla Yurtçu'dur. ANAP'ın et ile tırnak gibi şirketlerle kucak kucağa ve iç içe oluşunun somut örneğini Atilla Yurtçu'nun siyasal kimliğinde ve kısa siyasal yasamında görmüyor muyuz? İzmir il Başkanlığına Başbakan özal tarafından tepeden inme yontemlerle getirilen Yurtçu, yine özal tarafından milletvekili adayiığına soyundurulunca il başkanltğını kime bıraktı, bilir misiniz? izdaş Hukuk Danışmanı Avukat Ramiz Sev/nç'el il başkanlığı, sanki şirketteki bir görevdir Yurtçu için. Bu nedenle il başkanlığını bir başkasına değil, şirketinin avukatına bırakıyor. Tıcari şirketlerdeki vekalet ilişkisi, siyasal partide de geçerli oluyor; şu "alaturka liberallik" yarışında... ANAP İzmir il örgütü Profesör Pakdemirli ve Atilla Yurtçu'nun şirketteriyie iç içe ve kucak kucağadır. "Holding partisideğiHz" diyen özal'a en güçlü yanıt ANAP İzmir il örgütünün bu yapısında saklıdır. Başka örneğe ne gerek var? Yurtçu, elindekı mali güçleri kullanarak başanlı bir basın bürosu da kurmuş. Burada YenıAstr Gazetesi eski Yazı işleri Müdürü Erdal Şafak ve Rapor Gazetesi'nden Setçuk Akalın'\ görevlendirmış. "Yösar Holding" Basın Danışmanı ve Yeni Asır Gazetesi Televizyon Elestirmeni Ahmet Yazıch oğlu da Pakdemirli'nin Manisa'daki propaganda işlerini yürutüyor. SelçukYaşar, "PınarSüt, PınarEt, PınarSu, DYObcyalan, izmir Çeşme'deki Altın Yunus Turistik Tesisleri ve Tuborg Bira Fabrikalan"n\ holding çatısı altında toplamış. 6 Kasım seçimlerinde MDP'yi destekleyen ve bu arada holdingte mimar olarak çalısan Işılay Sayg/n'ın da parlamentoya girmesinde payı olan Selçuk Yaşar, Özal tarafından daha sonra "Bira Yasası" ile cezalandırılmamış değil miydi? Bu cezadan sonra Yaşar HokJing, "kimi destekleyeceğini" anlamış olacak ki, basın danışmanını Pakdemirli'nin propagandası için gorevlendiriyor... İşçi sınıfının bilinçlenme yolu çok başkadır. İşverenin bilinçlenmesi de böyle oluyor herhalde. ANAP ile hokjinglerin bu ölçüde iç içe oluşlanna bir de devlet destegini ekleyiniz. Deviet bankalanndan İzdaş Holding çatısı altındaki şirketlere verilen milyarlık kredileri ve Başbakan Özal'ın kısa sürede "dolar milyoneri" olan kardeşi Korkut Özal'ın danışmanlık yaptığı "isiam Kalkınma Bankası"ndan sağlanan gülsuyu batırılmış Suudi kredileri ve ANAP'ın İzmir ve istanbul il Başkanlarının Zemzem kuyusu kadar kutsal Arap sermayesı ile ortaklıklarını! İşverenlerin siyasal ilişkileri işte böyle oluşuyor. Boyle^ oluştuğu için de işadamlan tek tek güç kazanıyorlar. Bu güçte demokratik yanşma nasıl olacak? Ancak işçilerin sendikal örgütleri aracılığıyla siyasete ağırlık koymaları ile... Şu "alaturka liberal" düzende, "arabesk sermaye" böyle oluşuyor. ve işadamı gücünü bu sermayeden aliyor. Düzen böyle bir temele dayamyor. Böyle bir düzende işçilerin tek sermayeleri olan emeklerini toplu pazariıkyoluyla pazarlamalan bile engelleniyor. İşçilerin sendikal Örgütleri aracılığıyla siyasete ağırlıklarını koymaları anayasaca yasaklanıyor. Evet, işçiler ve isverenler... 1970 yılı, 2 mayıs günü İstanbul Tuzla Piyade Okulu'nda "23213 yaka numaralı yedeksubay öğrencisi Atilla Yurtçıt *nun izmir'de bir yakın arkadaşına yazdığı kart önümde duruyor. Fotoğraflar ve el yazılı mektuplar da... "özelyaşamdır" diye pek ilgilenmiyorum mektuplarla ve fotoğraflaria. Yurtçu'nun karttaki "1 Mayıs" ile ilgili el yazısı dikkatimi çekiyor yalnızca. 1 Mayıs işçinin ve emekçinin bayramı. 70'li yıllarda kutlanan, 80'li yıllarda yasaklanan bayram! Evet, işçiler ve isverenler... İçimden, "SHP'deki sol sızmalan Ecevit, ANAPtaki sol samalan ise ben izliyorum" diye düşünüyorum. Acı ve şaka ile karışık... Düzen bu... işadamlan bu düzende tek başlarına güçlü oluyoriar. Bakın İşveren Sendikaları Konfederasyonu Başkanı HaUtNarirfm eski gene) koordinatörü, şimdi hangi duyarlı müsteşariık kortuğuna oturtulmak üzeredir? Evet, isverenler tek başlarına, işçiler ancak örgütleriyle güçlü oluyoriar. İşadamlannın güçlerini Atilla Yurtçu örneğinde göruyoruz. İşçi örgütlerinin bu güce karşı elleri ve kolları bağlı. Örnek ortada: Hiç de solcu olmayan Türkiş'e liberal demokrasimizde açıkhava toplarrtısı izni bile verilmiyor. İşvereni devlet olarak bütün gücünle destekle; işçilerin sendikaları aracılığıyla siyasete ağırlık koymalarını engelle... Bunun adı da "Hür ve serbest seçim" olsun! GOZI^M "Aynı babası gibi vaüahi" FÜSUN ÖZBtLGEN FUesini, torbasım alan çıkmış pazara. Çoraplann yamnda soğanlar, domateslerin yamnda kalemler, çay bardaklannm yamnda teflon tavalar, rengârenk elbiseler, çamaşırlar, ucuz ayakkabılar tezgâhlardan sallamyor. Kalabahk pazarda insanlar itiş kakış alışveriş etmeye çalışırken, ortalık daha da bir kalabalıklaşıyor, bazı gençler bağınyor: "İnönü gelecek, dertler bitecek. "Alışveriş edenler ne olduğunu şaşınyor. Sonra birbirlerine soruyorlar; "Kim gelmiş? Ne obnuş?" Yine birbirlerine haber veriyorlar duydukları ve anladıkları kadanyla: "İnönü gebniş, İnönü pazan geziyor." "Hani, nerde? İşte kız işte, ben gördüm, ay tıpkı babasma benziyor..." Erdal tnönü, Çarşamba Pazan'nı gezerken, sürekli 810 adım arkasından yürüyor ve onu pazarda gören kadınlann, alışverişe gelmiş, genellikle yaşlı erkeklerin ilk tepki olarak ne dediklerini dinliyorduk. Küçük not defterimize yazdıklanmıza göz atıyoruz, hep aynı sözler: "Aynı babası vaBahi." "Adam Ismet Paşa'ya benziyor yahu..." "Aynı babası gibi." "Babasma çok benziyor." Hemen hemen ilk tepki bu. Ne demek bu tepki? Baba Ismet İnönü, öldüğünden bu yana 13 yıl geçmiş, oğlu üç yıldır kamuoyunun önünde. Ama halkımızın belleğinden halen babasımn görüntüsü silinmemiş, oğlunu ise yeni görüyor. Gerçekten yeni görüyor. Düşünüyoruz, Türkiye 52 milyon, bu nüfusun içinde gazete okuyan kesim 23 milyon. Gerisi nerede görecek Erdal İnönü 'yü? Inönü niçin hırslannuyor? SHP Genel Başkanı Erdal tnönü, tstanbul Lunapark Gazinosu'nda yapılan parti toplantısında konuşurken, niçin başka politikacılann yaptığı gibi hırslanıp başkalanna çatmadıgını, başka politikacılar için kötü sözler söylemediğini, fizik ile ilgili bir örnek vererek açıkladı. Erdal tnönü, "Size bir sunmı açıklayayım" diyerek bu konuda şunları anlattı: "Zaman zaman vatandaşlar merak ediyorlar. Ben niye başka politikacılann yaptığı gibi, diger politikacıiara ve parti Uderlerine çatmıyorum, fena sözler söyiemiyonım diye. BUiyorsunuz mesela Sayın Başbakan, geçen gttn benimle Bgfli olarak hoş olmayan bir söz söyledi, öyle bir söz söyledi ki, onu dinleyen vatandaşlar bile bn sözden atandılar, hoşlanmadılar. Sonra kendisi büe bu sözöntt dnzdtmek geregini duydu. Ben şunun için bunu yapnuyornm. Bu benim sımm. Bazı insanlan yöneten, bu insanlara yön veren dörtü, kızgınhktır. Başkalanna lazariar ve bu kızgmnklan sonucu, baskalannın fena şeyler yaptıklanna inanmalan sonucu kendileri iyi şeyler yapmak isterler. Bu bir yoldur, belki makbul bir yoldur. Böylece başkalanna kızarak kendileri daha iyiye dognı yöaelirier. Ama bir de ikinci bir yol vardır. Bu yolda insanın idealleri vardu*. Eğer kafanızda bu idealleri yaşatıyorsanız, bu ideallere ulaşmaya çalısıyorsanu, iyi şeyler yapmak için başkalanna kızmaya gerek yokrur. Arbk başkalanna catarak yol alnuuuza gerek yoktur. Bu fizik kuraUanna göre de böyledir. Birindafaıde birisi sizi htigi için bir yere gitmiş omrsunuz, ikinci yolda ise btrtlerinin sizi kızdınp Herek bir yere götürmesine gerek yoktur. Siz kendi kendinizi, gitmek istedigiııiz noktaya çekebiliyonuouzdnr. Bizim de başkalannın Hmesrae ihtiyacımu yok. Çünkü kendimizi çeken çok güzd ideallenmiz var. tste ben onun için ikinci yoldan gMiyoram, başkalanna çatmadan gidecegim yola dogru yüriyonım." tnönü Çarşambapazarı'nda bayanlar arasmda. Vatandaş ANAP'tan 3 yddır çekiyor (Baştarafil. Savfadal tandaşlara, "Hikmet Çetin'e oy veria Medise gonderin" dedi. İnönü, dün akşam da Lunapark Gazinosu'nda toplanan partüilere hitaben konuştu. Gazinoda yapılan törende, daha önce Istanbul'da DSP için çalışan eski milletvekilleri Engin Ünsal, Doğan öztunç ve sendıkacılarla bazı pazara esnafı ve ANAP'tan kaydını sildiren 260 pazarcı, SHP'ye üye oldu. Eski İstanbul milkrvekili Engin Ünsal, ltayıt töreninde yaptığı konuşmada, "Sosyml demokrasi. bir tek kimseoin tekeünde degfldir ve ohnayacakür da. Daha önce kişisH ihtinslann albnda ezildigi için kök tutmamış olan sosyal demokrasinin çansuu yeniden kunnak gerekir. Sosyal demokrat partiain Uderi taan, üyeleri kul degBdir. Böyle davrananlar, ne sosyal ne de deraokreflıriar. Sosyal demokrat partlnln Uderi, ayderine Sultan AbdiUhamit tavnyla kusku içinde bakmaz. Sosyal demokrat partiltrde IkJer bölmez, birleştirir, sosyal demokrat lider, kendi acılanm degil, bsskalannın aalannı dile getirir" şeklinde konuştu. Törende SHP'ye katüan eski İstanbul milletvekili Dogan Öztunç ve eski Balıkesiı milletvekili Mesut Ozansii de birer konuşma yaptılar. Daha sonra konuşan Erdal IBÖOÜ, vatandaşlann ANAP iktidarı altında geçen üç yıbn aalannı unutmamalannı istedi. Ara seçimlerin yapılmasında muhalefet olarak büyük paylan bulundugunu anlatan tnönü, "Sayın başbakan ara seçimleıi şimdi yapnak istemiyordu. BU bu seçimlerin yapılması için buyuk çaba sarfettik ve sonunda seçimleri yapürdık. Şimdi iktidar. pek çok yerde seçim yaünjnlan yapıyor. Bu seçim yaünnüannda bu yuzden muhalefet olank bizim de payımız var. Muhalefet işte görevini boyle de yapabilir" dedı. OzaJ'ın, ureticüerin borçlannın faizlenni affedeceğıni söylediği için kendisine "riişvetçi" demesine çok şaşırdığınj anlatan lnönu, şöyle devam etti: "ÜreticUerin düşük taban fıyaüan ve gkterek artan girdi fiyatlan karşısında böyle bir faiz affıa* ihtiyaçtan var. Ama sayın başbakamn, ben bnnu söyiedim drye banariişvetçidemesine çok şaşırdun. Bir defa bu faiz borçlaruun toptanu. Ozal'ın söylediği gibi 900 miiyar degil, 200 milyar lira tatuyor. Aynca hukumetin hayaii ihracatçılara dagıttı|ı miktar 500 milyar Brayı buluyor. Ozal, bana nışvetçi direcegine bunlan araşürsın. Sayın vatandaşlanm, hiç merak etmeyin, bonlann nepsinin hesabını soracagtz. Milletin mabnı kimscye yedirtmeyiz, bu paralan da araştıracagu, yapıian işkencelerin de hesabını soracagız." Erdal lnönu'nıin sözleri sık sık "Zindanlar boşalsn, gend af, "lnsanlık onuru jşkenceyi yenecek" "Başbakan lnönu, SHP iktidar" sloganlan ile kesildi. SHP Genel Başkanı tnönü, önceki akşam Niğde gezisinden Ankara'ya dönerek, 20.10 uçağı ile tstanbul'a geldı. Prograrna göre, SHP liden Erdal tnönU'nün dün sabah Ataturk Havalimanı'na uçakla gelmesi gerekiyordu. Ancak lnönu, tstanbul'a önceki gece geldiği için, havalimaruna dun sabah saat 10.00'da otomobille geldi. Havalimanı'nda bekleyen yakJaşık bin otomobillik bir konvoyun önüne SHP ve Turk bayraklanyla donatılmış olarak getirilen kamyonete Erdal İnonü, SHP tstanbul 6. Bölge milletvekili adayı Hikmet Çetin ve tstanbul tl Başkanı Hasan Fehmi Güneş bindiler. Kamyonette aynca bir siyasi polis, konvoyun dolaştığı yerlerde vatandaşlara çiçek atmak için dört genç kız ve g3zeteciler de bindi. tnönü'nün kamyonetinin önünde ise SHP MKYK üyesi Abmet Giiryttz Ketenci ile tstanbul tl Seçim Komitesi Sekreteri Ercan Karakaş'ın bindiği bir jip, konvoya önculük yaptı. Havalimanından çıkarak Incirli Merter yolunu izleyen konvoy buradan Zeydnburnu'na girdi. Konvoyun ayn yerlerindeki üç megafonla yapılan, "Sayın Zeytinburnolnlar, sosyal demokratlann lideri tnönü, sizieri sdamhyor" çağnlan üzerine vatandaşlar sık sık tnönü'yu alkışladı. Zeytinburnu'nda atılan turdan sonra Topkapı'ya çıkan konvoy buradan Aksaray'a indi ve Vatan Caddesi'nden Fauİı'e gjıdi. Konvoyun Refah Partisi Fatih ilçe binası önünden geçmesi sırasında RP'liler teyp bandını açarak, "Refah gelecek, zıüiim bitecek" sloganlannı yukselttiler. tnönü ise, bu sloganı gülumseyerek karşıladı ve RP binasını selamladı. Konvoy daha sonra Bayrampaşa'ya yöneldi ve bu bölgedeki işçi semtlerinde tnönü'ye büyük ilgı gösterildi. Bayrampaşa'dan Rami ve Gaziosmanpasa'ya giren konvoya buralarda önemli katılmalar oldu ve otomobil sayısı yaklaşık 2 bine ulaştı. Konvoyda bulunan bazı kamyonet ve otomobülerdeki SHP'liler tarafuıdan sık sık "tşkence yeailecek, zulum bitecek", "Zindanlar boşalsm", "Oylar SHP'ye" sloganlan atıldı. tki bin otomobillik konvoyun Alibeyköy'e yönelmesi sırasında, Silahtar'da bulunan DSP Eyup ilçe binası önüne gelindi ve burada megafonlarla "Solda birlik, kardeşlik. SHP'de birieştik" sloganı yükseldi. tnönü. İstanbul milletvekili adayı Hikmet Çetin'i, "İşte Hikmet Çetin. İşte adayuuz, işte ben geMlm. Sizieri sdamhyonız" sözleriyle halka tanıttı. Konvoyun geçtığj yollarda sıralaoan vatandaşlara yüzlerce çiçek atıldı. Erdal tnönü'yu taşıyan kamyonet Eyüp alamna geldiği sırada ANAP'm Eyüp seçim bürosunun önünde İnönü ve Çetin vatandaşlardan en büyük alkışı aldılar. İstanbul'un Küçükçekmece, Aksaray, Fatih, Gaziosmanpaşa, Rami, Alibeyköy, Eyüp, Unkapanı, Fatih semtlerini birbirine baglayan caddelerinde trafığin büyük ölçüde ukanmasına, bazı yerlerde ise tamamen kapanmasına neden olan SHP konvoyu, Fatih Çarşamba pazanna geldi. Erdal lnönu, kamyonetteyken konuştuğu gazetecilere, vatandaşlann gösterdiğı ilginin mutluluk venci olduğunu söyleyerek, "btanbullulanı minnettanz" dedi. tnönü, sözlerini şöyle sürdürdü: "Biz her yerde kazanmak için cahşıyornz. tstanbul'da da kazanacagız. Sayın Özal'ın kişisel sataşmalanna kişisel cevap venniyonım. Esas konuyu unuttunnaya çahşıyor. Esas kono Özal'ın aç yıldır ulkeye çektirdikleridir. Her gittiginı yerde nmndom daha çok artıyor. ANAP'ın yaptıklannı göraüer SHP'ye oy vereceklerdir. Vatandaşı SHP kurtaracakbr." Acık kamyonetın üstundeki dört saatlik geziden sonra Fatih'e gelen tnönü, burada kamyonetten inerek milletvekili adayı Hikmet Çetin, 1 1 Başkanı Hasan Fehmi Güneş ve diğer partililerle birükte pazarcı esnafı ile alışveriş yapan vatandaşlann sorulannı dinledi. lnönu, burada "Başbakan Jnöoü", "Çetin Mectise", "tnönu gelecek, Özal gidecek", "özal gidecek pazariar kal»cak" sloganlan ile karşılandı. Mustafa Aydm adlı pazarcının tezgâhı üzerine çıkarak megafonla kısa bir konuşma yapan İnönü, pazarcılann çok sıkıntılan olduğunu belirterek, "Onlan yerinden etmek istiyoriar. Pazaroiar mesleklerine devam etmetidirier. SHP olarak pazarcılann yanındayız" dedi. Pazara Mustafa Aydın da, tnönü'ye belediye zabıtasından şikâyetçi olduklanm söyleyerek, "Her pazar ister siftah edelinı, ister etmeyettm 1500 lira vermek zorunda kahyoruz" diye konuştu. Nnsret Utku adlı kadın pazarcı ise, tnönü'den pazarlann kaldınlmayacağına dair söz vermesini istedi. tnönü de, "Biz iktidara geldigimizde sirin sorunlannıza egüecegiz. Pazarcılann kaldınlmasını önkyecegiz" dedi. tnönu, daha sonra Çukurbostan'da yapılan pazaryeri inşaatına gelerek bilgi aldı. Burada yapüacak pazar yerinde evlen yıkılanlar tnönü'ye dert y andılar. tnönü, bugün uçakla Malatya üzennden Elazığ'a gidecek. Geceyi Elazığ'da geçirdikten sonra yann Bingöl'e geçerek seçim gezılerini sürdürecek. Radyasyonlu fındığa hapis (Baştarafı 1. Sayfada) edecek, AET ülkelerine ihraa uygım oianlan ayırarak AET ülkelerine satacak. Kalan fındık, Dünya Sağlık Teşkilatrnın kabul ettiği limitleri benimseyen ülkelere satılacak.. • Ünye dahil, Ünye'nin dogusunda kalan boigede fındık, il s nırlan dışına çıkanlamayacak. • Yakacak olarak kullarulan fmdık kabuğunun naklinde sınırlama uygulanmayacak. • "Radyasyondan a n " belgesi olmayan fındık, ibraç edilmeyecek. 250 MİLYARLIK FtNANSMAN öte yandan a.a.'nm haberine göre Doğu Karadeniz bölgesinde, fındık akmlarırun yalnız Fiskobirük'çe yapılması karanndan sonra, birliğin 250 milyar lira dolayında finansmana ihtiyacı olduğu hesaplandı. Birliğin yeni karann ardından, Doğu Karadeniz bölgesinde bütün rekolteyi alması, tüccarın elindeki eski urünü toplaması ve diğer bölgelerde programlanan kampanyasıru sürdürmesi için, ilk hesaplara göre 250 milyar lira gerekiyor. İHRACATÇ1LARA ŞOK Doğu Karadeniz bolgesi fındığının tamamının Fiskobirlik tarafından ahnması, Ünye ve doğusundaki bölgede 1986 ürünü fındığm il sınırlan dışına çıkanlmasının yasaklanması kararı, Istanbullu fındık ihracatçüan arasında "şok" etkisi yarattı. Hangisi, hangbi?.. Bir iki kez televizyonda göründü haberlerde, ama galiba herkesin görüp tamması için, bir parti liderinin ya özal gibi her akşam her akşam TV'de görünmesi gerekiyor, ya da yıllar süren bir mücadele vermesi. İşte İstanbul gibi koca bir kentin Çarşamba Pazan 'nda halen kadınlar birbirlerine, "Hangist, hangisi?.." diye sorduktan sonra babasına benzediği için tanıyabiliyorlar Erdal Inönu'yü. Yülarca TV'den seyrettikleri Demirel'i, Ecevit'i, Evren'i, baba hmet Inönü'yü çok daha iyi tanıytp hatırhyorlar da 1983 ytlından buyana Türk politikasında önemli bir isim haline gelen, iki kez SODEP liderliğine gelen, daha sonra ikipartinin birleşmesine öncülük edip SHP Genel Başkanı olan Erdal tnönü 'yü görünce, halen "Hangisi, hangisi?" diye sorabiliyorlar ve sonra "babasma benzediği için " tanıyabiliyorlar. Bu tabii tüm vatandaşlar için geçerli bir gözlem değil, ama tstanbul'da halen siyasi gelişmelein ve siyaset adamlannın bu kadar uzağında olan bir seçmen kitlesinin varlığım saptamak açısmdan önemli bir gösterge. Seçim, sonunda referanduma döndü (Baştarafı 1. Sayfada) lı olan bnnan olamayacağıu bilir. Herhalde besap kitap bilmiyor" dedi. SHP'mn amigoları dedığı bazı gazete yazarlanna da çatan Özal, "Ardeşen seçünlerinin sonucuna çok şaşırdılar. Ardeşen hakikaten bir ölçüdür. Ara seçimlerde hepsi pişman olacak. Öyle bir şamar yiyecekler ki AUah büiyor, ben de biliyonun" şeklinde konuştu. Dün saat 11.00'de Tarabya Oteli'nden Petek 2 adlı seçim otobüsüne binen Başbakan özal, otobuse Devlet Bakanı Mesut Yumaz ve Vehbi Dinçerler, tstanbul milletvekili adayı Hüsnü Dogan, tl Başkanı Eymen Topbaş, Belediye Başkanı Bedrettin Dalan ve basın mensuplan dışında kimsenin alınmasını istemedi. Tarabya'dan çevre yolu üzerinden Balat'a giden, özal'ın ANAP teşkilatı tarafından oluşturulan yüzlerce metre uzunluğundaki araç konvoyuna karşın, özal'ın ateşli taraftarlan yine Petek önünde ve çevresinde top ve flama almak için koşan küçük çocuklardan oluşuyordu. Geniş çevre yolundan Haüç kıyısına inildiğinde ise gezinin yıldızı süper otobüs Petek oldu. Balat'ın dar sokaklanna sokulmak istenen otobus, daracık sokaklara sığamayıp, Özal'm teknik yardım danışmanı Erkal Zenger'in tüm çabalanna karşın Vodina ve Ayan caddelerinin kesiştiği köşede çapraz binalar arasında sıkışü. "Size selam getirmtşem" nıdalan ile inleyen sokakta, Petek 'ın kurtanlışım izlemek için toplanan yurttaşlar, inleyen otobüs hoparlörİerinden bu kez kurtarma anonslannı dinlemek zorunda kaldılar. •Şu Efes Püsen tevhasını keâp biraz çekin", "Oimuyor, testere getirin de evin köşesini kcseüm biraz. Bizim şoför çok ustadır, gecenlerde Bingöl hukümet konagının kenannı nçnrdu, 8 metre kadar bir bölümdü" şeklinde espriler yapan Zenger'e karşın, Petek daha ilerı gidemeyince, Başbakan özal'm sesi duyuldu: "Burada stkıştık. Bari konuşatam. Çok iyi bir yer burası.." diyen özal, daha sonra Bozdoğan Kemeri altında ve Şehremini'de tekrar edeceği konuşmasuıda, yolsuzluk hesabı soranlara, sol amigo olarak sunduğu yazarlara ve referandumcu olarak nitelediği eski siyasilere çattı, Erdal tnönii'yü ağvr bir dille eleştirdi. Özal, defalarca "önemsiz bir seçim" diye kuçumsediği ara secimler için ilk kez, "Bu önemii bir seçim" dedığj konuşmasında DYP ve isim vermeden Demirere çatarken, hiç kimsenin halkın oylanmn sahibi olmadığını belirtti. özal, "Yani siz hanasuuz, ben yolcnynm. Geiip alıyoruz. Biri gidiyor, bir başkası geUyor. lrade azdedir. Siz seçersiniz" dedi. Konuşmasımn bir yennde Irak'ta yapılan operasyon nedeniyle "bu iş tsrail'in Araplara yaptığı işe benziyor" diyen SHP Genel Başkan Yardımcısı Tevfik Çavdar için, "Terbiyesize bak, nereye benzetiyor, nereye" şeklinde konuştu. Erdal Înönü'nün TV'de yaptığı konuşmayı da eleştiren Başbakan özal, "Millet hiç anJamıyor mn zannediyoriar. Baktım, televizjonda diyor ki Sayın tnönü, 'Köylünun tüm faızlerini sileceğim.' Bak, bak... Hiç nesap bilmiyor musun sen? Ne kadar o faiz, biliyor musun? Ziraat Bankası'na 900 milyar lira bir yıllıgı.. Kimin parasını kime veriyorsun? Cebinden veriyorsan, bir şey demem. Ama milletin parasını başkasına hibe ediyorsan, tekrar milleli eski yanhş gnnlere, kuynık, yokhık, karaborsa günkrine kolayukla dondurursıin. özal'm konuşması sırasında, özal tarafuıdan Petek'e alınan 13 yaşındaki Ünal Detnir adlı çocuk da, Başbakan özal'm mikrofonunu alarak, "En büyük Targnt Özal, oyunuza Özal'a verin, ANAP'a oy verin" diye anons etti. özal, bunu gülerek izledi. Başbakan Özal, Kazbçeşme'den geçerken, yol kcnannda toplanrmş olan ve Koşal fırmasında calıştıklannı belirten işçi kadınlar, gazetecilere, patronlanmn kendilerini zorla özal'ın geçeceği yere yolladıklannı söylediler. Başbakan Özal, Zeytinburnu meydanında kendisini bekleyen yurttaşlara seslenirken, belediye hizmetlerini övdü ve yapılan tüm işlerin koalisyon iktidan olmadığı için, kararlann anında ahnması ile gerçekleştirildiğini beliıtti. Başbakan özal, burada SHP'nin! güneydoğu olaylan karşısmdaki tutumunu da eleştirerek şöyle konuştu: "Gfineydogu Anadolu'da şakâer, silahu kuvvetlerimizden bir gnıp askeri şebit etti. Hemen o gece karar verdik, kannn knvvetinde kararname çıkardık. Ertesi gün de tepeterine bindik. Şimdi bakın, diyor ki, adam. 'Bunun için geleceksuı, Meclisten karar alacakan.' Bak yapdgı ise... Medise gelecegiz, ondan sonra konnşacagu. Adam da kaçacak. Bir daha bolabUirsen bul. Bir adam da, genel başkaa yankmaa mHhr nedir, Tevfik Çavdar diye birisi, kalkU demez mi, 'Bu yapüan iş tsrail'in yapdgı işe benziyor' diye... Terbiyesize bak. Nereyi benzetiyor. Şimdi banlar, kuvveth' iktidann yapabOecegi işlerdir. Onun için diyorum ki, goçlii iktidara devamın yola Anavatan'da karar kümaktır." Başbakan özal daha sonra Yedikule ve Cerrahpaşa'daki konuşmalanndan sonra BeşiktaşDinamo Tiran maçuıı izledi. özal, maçtan sonra bu kez Eyüp ve Alibeyköy'de gezisini sürdürdü. "Bırakm bu emanetçileri, iş bitti, degfl mi?" sorusuna "evet" yanıtını alan özal, "O zaman geun ANAP'a" diye ekledi. özal, 29 eylül sabahı hayal kuranlann gözlerini açtıklannda zelzele ile karşılaşacaklannı söyledi, "tnşallah 11 milletvekilini alıp 242 olnruz" diye niyetıni beUrttı. Yol boyunca balkonlardaJo hanımlara "merhaba" diye seslenen Özal, işyerlerindeki işçilere de "Başbakanınız sizi selambyor" diye tanıtıldı. Gezisi bovunca Hüsnü Dogan*ı takdim eden Özal, bir ara Eyüp Belediye Başkanı Eyüp Uçak'ı kolundan çekip, "Şimdi Allah için Eyüp Uçak da iyi .alışıyor degil mi? Adamdır, biz arkasuıdayız" dedi. Konuşmasımn sonunda "Hrisnöyü size emanet ediyornm" diyen özal, bugün Viyana'ya giderek Avrupa Demokratik Birliği toplantısına katılacağını ve orada da konuşacağını bildirdi. Mekrnh çiçekler Erdal İnönü ile pazar yerinde ve daha önce yaptığı kent turundaki ikinci bir gözlemimiz ise, seçimlere 10 gün kala halkın artık önemli ölçüde hangi partiye oy vereceğini kafasında saptamış olduğu. Yol boyu yanından geçtiğimiz dükkânlann, kahvelerin, atölyelerin önüne düzilmiş insanlar, bakışlan, alkışları ve tavırlan ile Erdal İnönü ve SHP konvoyuna stcak mı, yoksa uzak mı olduklanm belli ediyorlar. özellikle Fatih Fevzipaşa Caddesi'nde Refah Partisi'nin seçim bürosunun önünden geçerken rastladığımız bazı kişiler, kendilerine kamyonetten çiçek atan Erdal tnönü ve Hikmet Çetin 'e sanki "mekruh " bir nesne atmışçasına ters bakışlarla bakıp yambaşlanna düşen çiçeği ezerek yürüyünce, bu gözlemimiz iyice pekişti. EcevitInönü görüştü 'Baştarafı 1. Sayfada) reket saatinin 21.15 olduğu, genel merkezden yanhşhkla uçağın servis otobüsünün hareket saatinin bildirildiği anlaşıldı. Genel Sekreter Banş Can, Esenboğa'da Inönü ile Ecevitlcrin karşüaşmalan konusunda Combariyet muhabirine şu bilgiyi verdi: "Genei Başkanımı Eseoboga'ya uguri&maya götürdügümde, açagının daha geç saatte kalkacâğuu aaiadık. Bonun üzerine ttst kattaki restorana geçerken ben, Sayın Ecevit'i 50 metre kadar Uerideki ankesöriü telefondaa kOMgarkn gördön. Sayın | M d bafkaaun, Sayın Ecevit'i gönMBifti. Ecevit'in de bizi gördiftirt takmin etmiyoram. Bea restoranda Gene) Başkanıma, Sayın Ecevit'in de EsenbogVda oldugunn itettim. Ancak orada berhangi bir görüşme olraadı. Bu sırada saat 20.10'da tstanbni'a bir nçak oldugunııl%rendim. Bu uçakta boş yer buluntfagun da saptayınca Genel lUfifinmı dah a f aıia bekletme•Mk için bn uçaga bindirdim. Hatta bileti heniiz gelmemişti, büetimiz var diyerek biniş kartuu atdık. Sayın Ecevit de aynı uçakla tUdiyonnaş." Daha sonra Inönü ve Ecevn ler, saat 20.10'da Istanbnl'a kalkan "Ceyhan" uçağına bindiler. tnönü ve Ecevit, kendilerine aynlan yerlere otuıdular ve konuşmadılar. AtatUrk Havaalanı'na indikleri zaman ise, Ecevitler ve tnönü, bagaj bekleme yerinde karşılaşarak el sıkıştılar. İnönü ve Ecevit, iki eski arkadaş olarak ikiüç dakika sohbet ettiler. Daha sonra Inönü, tek başına doğru Bebek'teki evine giderken, Ecevitler, saat 22.15 uçağıyla Antalya'ya hareket etliler^ Rastlantı görüşmede neler konuşulduğu konusunda detayh bir bilgi ahnamadı. Ancak Erdal înönu dün sabah gazetecilere, "Siz kaçırdınız. Ecevil'le uçakta beraberdik" diye "aüatma" haberi fısıldadı. Gazetecilerin ısrarh sorulan karşısında da "Sayın Ecevit, arkadaşımdır, ne konuştugumuzu söylemem" şeklinde yanıt verdi. înönü'nün görüşme konusunda Istanbul'daki partüi yakınlanna bir şey söylemediğini ve "havadan sudan konuştuklannı" söylemekle yetindiği öğrenildi. Erdal tnönü, dün gece Aksaray Lunapark Gazinosu'nda SHP il örgütünün düzenlediği gecede, kendisine Ecevitler'le uçaktan çıkarken neler konuştufunu soran Cumhuriyet muhabirine, "Uznn zamandır birbirini görmeyen iiç eski dostun sohbetidi" şeklinde yanıtladı. PENCEREDEN TOKALAŞMA Ozal tstanbul'da Eyüp ve Fatih'te Petek otobüsü ile gezerken, zaman zaman otobüs camından uzanıp, el sıkmayı da ihmal etmedl Herhalde hesap kitap bilmiyor? Veya iktidardan umidini iyice kaybetti ki. boyle otunıp atıp tutuyor. Başka turiu mana» voktur. Akıllı olan, ufacık bir aklı olan. bunun olmayacağını bilir. Sonra bunu nasıl yapacaksın diye sormak lazım. 84 tane milletvekUin var. İktidar olman lazım bunlan yapman için. tktidar olmayınca oturduğun yerde kalırsın zaten dogru durust muhalefet de yapanuyoriar." Konuşmasında sık sık çocuklara güvendiğıni belirten Özal, çevresindeki çoğunluğu çocuklann oluşturduğu yurttaşlara tstanbul adayı dayısımn oğlu Hüsnu Doğan'ı bir sloganla tanıttı. Ve "Vanımda sağlam bir aday var. Hüsnü Dogan yaşasın..." deyince çocuklann da "yaşasın, yaşasın" diye yanıtladıklan göruldü. Başbakan Özal SHP'nin amigolan olarak nitelediğj bazı gazete vazarlan için de şunlan söyledi: "Bir de öyle guç odaklan var ki memlekette, ben onlan biliyorum. Onlar da istiyoriar, çırpımyoriar. Yazıyoriar çiziyorbr. Bir^ısmına amigolar diyorum. Bazı gazetelerde yazıyoriar. SHP'nin amigolan. Seni istediğin kadar millet tutsun, o bildiğini vaayor. Hayal göröyorsunuz. 28 eylül sabahı bir uyanacaksınız ki hayaliniz bitmiş; korkulu bir rüya mı gorduk diyeceksiniz. Evet öyle olacak, milletİD şaman gelecek. Öyle bir şamar yiyecekler ki, Allah biliyor ben de baiyonım." 28 eyluldekı ara secimlerden önce yapılan Ardeşen seçimleri için amigolann " a n secimler için ölçü" dediklerini, ancak secimlerden sonra "acaba ölçü mü" demeye başladıklannı belirten Başbakan Özal, "Daha önce orada bep SHP kazanmış. Onu tntan gazetelerdeki amigolar, bepsi "seçim öncesi goreceksiniz' diye yazmaya başladılar. Seçim sonunda gorduk. Çok şaşirdılar. Çok. Ben söyteyeyim, hakikaten bu olçudür. Ve ara seçimlerde hepsi perişan olacakUu." özal'ın otobüsünün dar sokaklardaki yolculuğu sırasında en çok tehlike atlatanlar da, elektrik ve telefon tellerine takılmamak için çabalayan otobüs üstundeki gazetecilerdi. Gazeteciler, gezinin buyük bölümunu tam siper otobüs üzerine yatarak gecirdüer. Petek özellikle Balaftaki Vodina Caddesi'nden geçerken yolu açılnuş olan, önce DYP ve RP ik, daha sonra SHP flamalanmn sopalanna çarparak çizilmekten kurtulamadı. Bu arada Başbakan Özal, diğer partilerin bayraklan altından geçerken, diğer adaylara mikrofonlardan başanlar diledi. Başbakan özal, Balat ve Bozdoğan kemerinden sonra Şehremini'de yaptığı kısa konuşmada da kendisinden yolsuzluk hesabı soranlara çatarak, "Sigara kaçakçılıgını önleyerek Tekel'in kazandıgı 100 milyar lirayı Konul Fonn'na aktanhkianm" beliıttı ve "O dönemde demek bn işten bu kadar para kazanıhyonnaş. Demek bu para eskiden kacakçınınmış. Gelip jolsuzluk hesabı soracaklanna, bunun hesabını sorsnnlar bakalım. Şimdi bunlann besabım sormak lazım, bunlan ne yaptınız diye?" dedi. Tavırlar ve oylar Bu da SHP'ye verilecek oylann göstergesi oluyor. Kimi kahvelerde oturan erkekler, kahvenin önüne fırlayıp alkış tutarken, başka bazı kahvelerde kapının önünde oturanlar, mahalleden bağırış çığınş geçen konvoyu gördüğü halde sandalyesini bile kımıldatmadan gözünün ucuyla izlemeye devam ediyor. Birincilerin oyları SHP'ye, diğerlerinin başka partilere. Şimdiden belli. Gezdiğimiz yerlerde SHP konvoyuna ve Erdal tnönü'ye en fazla ilgi gösteren kesimin işçi yöreleri olduğunu saptadık. özellikle Bayrampaşa ve Eyüp 'te ifyerlerinin önüne çıkan işçiler, Alibeyköy'de Demirdöküm işçileri ve Cibali Tekel Fabrikası işçileri bizim gözlemlerimize göre ilgilerini ve herhalde seçimlerde oylannı SHP'den yana kullanacak olanlar. Erdal Înönü'nün kendisine gösterilen yaklaşım ve tepkilere karşı tavn ise hiç değişmiyor. Ne kızıp öfkeleniyor, ne coşup heyecanlamyor. Serinkanlı bir biçimde, "Oylanmv bize verin, sorunlannızı çözelim" diyor. REHBERLİK ve ARAŞTIRMA SERVİSİNE REHBER ÖCRETMENLER* ALINACAKTIR. Dil Bilenler tercih Edilir. 160 72 02 160 72 03 TEST dergi yazan, deneyimli öğretmenden ÖSSÖYS matcmatik 3Î656653454174
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle