17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
17 EYLÜL 1986 Ozetle DIŞ HABERLER CUMHURİYET/3. Amerikan "Week And Space Technology" dergisi, Sovyetler'm laserle çahşan ilk uydu tahrip sistemini kurduğunu haber verdL "Yüdız Savaşlan"yanşuıda yeni bir aşama oluşturacak sistemi Sovyetler'm Afganistan sınırmda kurduğu son derece modem teshlerde gerçekleştirdiiini öne süren dergi, bu tesisierin fotoğraflannın bir Amerikan uydusu tarafmdan çekildiğini haber verdl Sovyetler, ilk uydu tahrip sistemini kurdu "Hedef Elysee Sarayı" PARİS, (Ajansiar) Fransanın başkenti Paris'te bir polis merkezine karşı önceki gün yapüan bombal) saldırının sorumluluğunu üstlenen "Arap ve Ortadoguln Siyasi Tutuklularla Dayanışma" adlı örgüt, bundan sonraki hedeflerinin Elysee Sarayı olduğunu açıkladı. Paris'te bir hafta içine meydana gelen dördüncü bombalı saldırının ardından "Arap ve Ortadognlu Siyasi TukuUularla Dayanışma" adlı grup tarafmdan Beyrut'taki bir haber ajansına gönderilen bildiride, "Fransız hükumeti politikasını degiştirinceye kadar eylemlerimiz siırecek. Bnndan sonraki hedefemiz de, Elysee Sarayı'nda Mitterrand'ın bürosu olacak" denildi. Bildiride Fransa'da tutuklu bulunan Lübnanlı Hıristiyan Georges tbrahim Abdullah ile Enis Nakkaş ve Vanıjan Garbicyan'ın serbest bırakılması istendi. Paris'teki polis merkezinde Fransız hükümetinin terorizme karşı yeni önlemleri acıklamasuıdan 24 saat sonra meydana gelen patlamada bir kişi ölmüş, 55 kişi de yaralanmıştı. Patlamaya yol açan bombanın polis merkezindeki gişelerden Birine yerleştirilrniş olduğu saptandı. Bu arada, Fransız hükumeti son olaylarla ilgili bilgi verene 1 Paris'teki patlamaların sorumluluğunu üstlenen terör örgütünden yeni tehdit: DUTVYADA BUGUN AIİSİRMEN Aynı Şey mi? İktidann meşruiyetinin temeli binlerce yıldır insanın aklını kurcalamıştır. İktidann kaynağının salt kaba güçte aranmasının toplumlar için ortaya çıkaracağı sakıncalar, gücün temelinde başka öğelerin de aranıp bulunması zorunluğunu doğurmuştur. Tarihin ilk dönemlerinde ve pek uzun bir süre için egemen olan görüşün, iktidann temelinı Tanrıdan alması noktasında odaklanmasını, doğal görmek gerek. Bununla biriikte, antik Yunan'da ve zaman zaman Roma'da iktidann oluşmasında sınırlı da olsa katılım düşüncesınin egemen olduğu dönemlere rastlanmaktadır. İşin garip yönü, koyu bir karanlık olarak görünen ortaçağda bu karanlığın sorumlusu olan ve bağnazlığının doruğunda bulunan Katolik Kilisesinde bile zaman zaman iktidann kaynağının Tannda olmasının yanı sıra, halkın sesinin de önemi vurgulanmıştır. Bizde "Halkın sesi, hakkın sesi" diye dile getirilen görüş, biraz değişik bir biçimde Akinoiu Aziz Tomas tarafmdan da "Omnis potestas a Deo per populum" (Bütün iktidar Tanrıdan gelir, ama halk aracılığıyla) şeklinde anlatılmıştır. Ama halkın, yani toplumun tüm kesim ve sınıflarının sesterini duyurması, sıyasete ağırlığını koyması, başka bir deyişle ekonomik değilse de, yine de onun ayrılmaz parçası olan siyasal iktidann oluşmasına katılması, ancak Büyük Fransız Devrimı ile olmuştur. Halk iktidarı düşüncesi, o dönemlerde insanlığın vardığı en uç noktaydı ve uygariığın, insan topluluklarının ilerlemesi için en elverişlı görüştü. Ne var ki zamanla ortaya çıkan sınıflar olgusu ve gelişen insan hakları sorunu, halk iktidarı kavramının: da zaman zaman yetersiz kalabileceğini gösteriyordu. Halkın çoğunluğunun oylarını alarak iktidara gelen bir siyasal parti veya kişi, anayasaya, insan hak ve özgürlüklerine aykırı davranır, hiç de küçümsenmeyecek olan bir azınlığın, hatta seçim sisteminin azizliğı yüzünden, kendısi % 50'nin altında oy aldığı halde, biri % 25, öbürü % 26 oy alan iki partınin oluşturduğu, ama oy bölünmesı yüzünden iktidar olamayan çoğunluğu ezer ve onların haklarını hiçe sayarsa, milli irade (ulusal ıstenç) teorisinden hareketle bu iktidarı meşru sayabilecek miyiz? Bu ve benzeri sorular, iktidann meşruiyetinin saptanmasında kaynaktan çok sonucu göz önünde bulunduran çağdaş görüşlere yol açmış bulunmaktadır. Öncüluğünü Fransız Hukukçusu Leon Duguit'nin yaptığı bu akımlar, günümüzde yeni hukukçular ve siyasal bilimcilerin katılımıyla daha da güçlenip zenginleşmiştir Duguit'ye göre iktidann meşruiyeti, onun kaynağından çok, yaptığı işın toplumun haynna otup olmamasında yatmaktadır. Sanırım Duguitci görüşler özellikle normal parlamenter sistemin sık sık kesintiye uğradığı ülkelerde büyük önem kazanmaktadır. Buraya kadar sözünü ettiğim görüşlerin birden neden gündeme geldiği sorusunu sorabilırsiniz şımdi doğal olarak. Sabah gazeteye gelip, makınenin başına geçtiğimde tanıdık bir okur "Yıldönümü" başlıklı yazıda 12 Eylül ile 27 Mayıs'ı aynı kefeye koyduğumu söyledi. Böyle bir yanlış anlaşılma belki yazının içeriğinden kaynakianıyordu, belki de son zamanlarda birçok çevrede egemen olan tüm askeri darbelerı aynı kefeye koyma eğilimınden. , Her ne ise, tüm askeri darbelerin benzer yöntemlere baş r vurduğu bir gerçektir. Benim dünkü yazıda sözünü ettiğim, başvurulan bu yöntemlerdir. Gerçekten bütün askeri darbeler, kendi yargısını getirmiş tabiı hâkım ilkesine aykırı, yargıç güvencesinden yoksun, hatta yargıç olmayan kişilerın de katıldığı veyahut da sivil hâkimlerden oluşan olağandışı yargı organları yaratmışlardır. Bu tür organların kararlarının normal zamanla • ra da sarkan sonuçlar vermesi ise darbeleri sürekli kılmıştır.. Olaya bu açıdan bakılırsa, 27 Mayıs ile 12 Eylül'ü aynı kefeye. koyuyormuşuz izlenimi uyanabilir. 12 Mart ya da 12 Eylül'ün yargı yöntemlerine karşı çıkarken, aynı ilke iie 27 Mayıs'ın yar; gı yöntemlerine karşı çıkmamak olanaksızdır. Yassıada Mahkemeleri'nin kararlarının hukuki meşruiyetini. kabul etmek olanaksızdır. Ama buradan hareketle 27 Mayıs ile, 12 Eylül'ün aynı kefeye konması da olanaklı değildir. Yassıada Mahkemeleri'ne karşı olmak tüm 27 Mayıs'a karşı olmak anlamını taşımaz. İlk bakışta kiasik meşruiyet teorileri. ne dayanarak, bu görüşü açıklamak güç, hatta olanaksız görünmektedir. Ne var ki, klasık yöntemlere dayanarak yapılan kıyaslamalar da gerçekte doğru sonuçlar vermemektedir. Örneğin Por • tekiz'de Salazar'ı ışbaşına getiren darbe ile, ülkeyi demokra sıye yönetten 1974 nisan kırmızı karanfil devrimine yol açan dar. be aynı kefeye mi konacaktır? Biraz izan bile böyle bir sonucu haklı göremez. Oysa iktida • nn temeli açısından her iki darbe arasında da hiçbir fark yoktur. İşte bu durumda Leon Duguit'nin görüşü önem kazanıyor. Darbe ile gelmış olan iktidarların, güçlerinin kaynağına değil, neler yaptıklarına bakarak meşruiyetlerini saptamak, galiba en gerçekçi ve her açıdan en tutarlı yol oluyor. Em. Kur. Albay Ertuğrul Alatlı ile Kurucu Meclis üyesi olduğu günlerde yaptığımız konuşmada, konu dönüp dolaşıp bu . noktaya geldiğinde, kendisi Duguit'den esinlenen görüşünü. şöyle dile getiriyordu: "Bir darbe olduğunda işbaşına geien güçler, çekilirken geldiklerinden daha fazla hak ve özgürlük ile daha ileri bir topluma yol açan kurumlar bırakmışlarsa iktidarlan meşrudur. Yok eğer bunun tersini yapıp, toplumu hak ve özgürtükler ile ekonomik bakımdan daha geri götürmüşlerse onların meşruluğu söz konusu olamaz." Olaya bu açıdan bakıldığında 27 Mayıs'ın Türkiye'ye özgürlükler ve demokrasi açısından büyük ilerlemeler getirdiğini, ' 1961 Anayasası'nm Türkiye'de hak ve özgüriükler açısından en elverışli dönemı açtığını söylemek gerekir. 12 Eylül'ün bunun tam tersine bir akımı güçlendirdiğini ve toplumun geniş kesimlerının ekonomik istemlerine de set çeken bir politikanın uygulayıcısı olduğunu kim yadsıyabılır? O zaman nasıl olur da 27 Mayıs ile 12 Eylül'ü aynı kefeye koyabiliriz ki? Sanıyorum böylelikle, sayın okurumun belki başka okurlar • da da var olabilecek olan sorusunun yanıtı verilmiş oldu. Ancak bu yanıtla bu kez de bazı sorunların, bu arada özgüriükler sorununun çözümü için sivil olmayan yolların geçer1 olabileceğini söylediğim anlamı çıkarılmamahdır. Türkiye'de 1 12 Eylül olayı ile hızlanan bir süreç artık her sorunun çözümünün ulusal istençten yol a çıkarak, ama çağdaş görüşlerin ölçütlerine uyularak çözülebileceğini herkese göstermiştir. AET'ye üye 12 ülkenin dışişleri bakanUm, Güney Afrika Cumhuriyerihe, izlediği ırk aynmı politikasından vaıgeçmesini sağlamak amacıyla sınırb ekonomik yaptırım uygulamaya başiadılar. Topluluk yetkilileri, Güney Afrika Cumhuriyeti'nde yeni yatınmlann yasaklanmasını ve bu ülkeden yapüan altm para, demir ve çetik ithalatının durdunılmasının kararlaştınldığıru büdirdiler. Yetkililer, topluluk dışişleri bakarüannın Belçika'nm başkenti Brüksel'de 2 gündür devam eden toplantılarmda, Güney Afrika CumhuriyetVnden kömür ithalatının durdurulması konusunda anlaşmaya vanlamadığım, konunun daha sonraki bir tarihte ele alınacağınt belirttüer. Güney Afrika konusunda anlaşmazlık Bir Sovyet füzesi yunlışlıkla Çin'e düşmüş Amerikalı yetkililer, Sovyetler Birliği'ne ait bir denizalttdan yanhşlıkla fırlanlan bir füzenin Çin'e düşmüş olabileceğini bildirdiler. "•Washington Fost" gazetesi tarafmdan verilen haberde, Barents Denizi'nde Sovyet Delta2 denizalttsmdan yanaşbkla fırlanlan SSS% füzesinin 2 bin 414 km. uzaklıkta bir yere düstüğünün belirlendiği kaydedüdL Fransa 'da bir hafta içinde meydana gelen üç patlamadan sonra ülkede teröre karşı sıkı önlemler yürürlüğe konuldu. Ancak bu önlemlerin açıklanmasmdan 24 saat sonra Paris 'te yeni bir bombalı saldırı gerçekleştirüdi. (Fotoğraf: AP) riliyor. Abdullah'ın Kızıl Tugayle Fransa'da 4 yıl hapis cezasımilyon frank ödul verileceğini lar, Kızıl Ordu Fraksiyonu ve na çarpunldı. Ibrahim'in Israilh' açıkladı. Georges, tbrahim AbDoğnıdan Eylem terör örgütle bir diplomatın ve Amerikalı bir duliah'ın iki kardeşinin fotoğrafri ile ilişkısi bulunduğu belirtili askeri ataşenin öldürülmesi suçlan da bu sabahtan itibaren solarından dolayı da mahkemeye yor. kaklarda, posterlerde aranan kiFransız polisinin büdirdiğine çıkanlmayı beklediği haber veşiler olarak sergılenecek. göre, George tbrahim Abdullah, riliyor. 14 ülkeden yargıçlar Fransız pohsinin AbdulItalya ve Fransa'da ışlediği çeşitli terorizmle mücadele konusunu lah'ı "tipik bir Ortadogulu cinayet ve terör suçları nedeniy görüşmek üzere önceki gün terörist" diye tanımladığı bildi Son patlamanın sorumluluğunu üstlenen Arap ve Ortadoğulu Siyasi Tutuklularla Dayanışma adlı örgüt, Fransa'da tutuklu bulunan Lübnanlı terörist tbrahim Abdullah ile Enis Nakkaş ve Vanıjan Garbicyan'ın serbest bırakılmasını istiyor. Fransa hükumeti son olayla ilgili bilgi verene 1 milyon frank ödül verecek. AET ülkeleri dışişleri ve adalet bakanlan, gelecek hafta Londra'da terör konusunu görüşecekler. ABD'nin kuzeydoğusundaki Holyoke kentinde beş gün sürecek bir toplantı için bir araya eeldüer. AET ülkelerinin içişleri ve adalet bakanlannın, teröre karşı daha sert önlemlerin alınmasıru görüşmek üzere gelecek hafta olağanustü bir toplantı yapmalan kararlaştınldı. Ubya Ingiltere'ye silah sokuyor" LONDRA, (A.P.) tngiltere'de Abu Nidal grubuna bağlı iki teröristle ilgili davada tanıkhk yapan bir Libyalı, Kaddafi rejimini Ingiltcre've yasadışı yollardan silah sokmakla suçladı. Adı açıklanmayan tanık, geçen yıl Londra'da Abu Nidal grubu üvesi Irak asülı Ürdünlü Nassar, AbdiUkerim Mubaromed ile ÜrdUnlU fızikçi Rastni Abdül Hafız Awad'ın İngiltere'ye el bombası sokmaya çalışırken yakalanmalarım sağlamıştı. Duruşmalarındaki ifadesinde, eski bir Libya elçisi tarafından yürütülen antiKaddafı hareketinin destekçisi olduğunu belirten tanık, Abdülkerim Muharrem ile Hafız Awad'm Londra Havaalanı'nda karşılanması için Kaddafı rejiminden emir aidıktan sonra, hemen tngiüz polisine haber verdiğini anlattı. Mahkemede savcmın çift tarafb çalışan bir ajan olup olmadığı şeklındeki sonısunu "Libya'nın Kurtuluşu tçio Ulusal Cepfce" adlı örgüte üye olduğunu açıklayarak cevaplayan tanık, Libya'da herkesin Kaddafi yanlısı gibi görünmek zorunda ofduğunu, aksi halde ya hapisıe çurüyeceklerini ya da asılacaklarını ileri sürdu. w Libyalı tanığın iddiasv Kalamatalılar çadırlara taşındı Yeni deprem korkusu dım eli uzatıyor. Yunanistan'ın doktor, mühendis ve sismolog kapasitesinin büyük bir bölümü Kalamata kentinde bulunuyor. Başbakan Andreas Papandreu ise, hafta içinde kenti ziyaret edecek. STELYO BFRBFRAKİS ATİN A Mora yarımadasının en buyuk ve en işlek kentlerinden biri olan Kalamata, terk edilmeye başlandı. Geçen cumartesi gecesi Richter ölçeğine göre 6.2 şiddetindeki depremden sonra yerleşime kapatılan çatlak binalar, pazartesi gunü 5.6 Richter'lik depremde yıkıldı. Yapılan resmi açıklamalara gore, ölü sayısı şimdilik 19'u buluyor. Kayıp sayısı 12, yaralı sayısı ise 117 olarak duyuruldu. Sosyal Sağlık Bakanlığı ve Kızıl Haç, Kalamata'nın kırsal bölgelerine 2300 adet çadır kurdu. Bu çadırlarda 25 bin depremzede bannacak. Fransa'dan getirtilen uzman ekipler eğitilmiş ku/tköpetlerjy, le enkaz altında kalan}ari yar^ Sismologlar, istatistik verilerine göre, daha büyük bir " d a r b e " bekliyorlar. Yetkililer ise, "Eger böyle bir şey olursa bu Kalamata kenti için son darbe olacaktır" şeklinde konuşuyorlar. Altın madeninde yangın 13 ölü Güney AfrVka'da, Johannesbourg kentinin doğusundaki Kinross altın madeninde dün çıkan yangmda 13 kişinin oldüğu açıklandu Altm madeninin sahibi Gencor Şirketi, yangmda yaklaşık 60 kişinin yaralandığını, çok sayıda kişinin de madenin dibinde mahsur kaldığını belirtti. BM Genel Kurıılu çalışmaları Birleşmiş Milietler Genel Kurulu 41. dönem toplantılan dün başladt. Genel Kurul çaltşmalannda terorizm, Orta Amerikadaki durum ve Kıbns sorunu konulannın ele ahnması bekîeniyor. Genel Kurul Başkanı Ispanya Büyükelçisi Jaime De Pinies, 40. dönem çalışmalannın kapanışt dolayısıyia yaptığı konuşmada, BSTnin terorizme karşı kararlı bir eyleme girişmesi çağnsında bulundu. Gerasimos Papadopulos adlı bir sismolog, Mora yanmadası P a p a n d r e u ' n u n Kalamata ile ilgili yaptığı araştırmalan kentinin yeni şehir planlamasını depremden 15 gün önce "Eleftduyurmak üzere bu kente gideherotipia" gazetesinde yayımlaceği açıklandı. Ancak, deprem mıştı. Papadopulos, Mora yarışokundan bir türlü kurtulamamadasının güney bölgesinin yan Kalamatalılar, halen ayak"son derece sismojenik" bir bölta kalan ancak dış duvarların ge olduğunu belirtmiş, 1840 yılüzerinde Kızıl Haç işareti oldularından bu yana bu bolgelerde ğu için giremedikleri evlerinden meydana gelen şiddetli depremtoplayabildikleri ne varsa bir valeri çözumlemişti. Papadopulos lize doldurarak Kalamata kenti25 ağustos tarihli gazetede, ni terk etmeye başiadılar. Yunan "Yaptığım deprem istatistikleri gazetelerinin Yunanlı sismologlarla yaptıklan geniş kapsamlj^ araştırmalanna göre 12 ay içinde güney Mora yanmadasında " •• bunda etkUi, oldu. 77.3 Richter ölçeğinde şiddetli bir deprem meydana gelecek" demişti. Gerçekten de 15 gün sonra 6.3 Richter'lik deprem oldu. Ancak Papadopulos, istatistik araştırmalarının verdiği sonuçlarda ısrar ediyor, "Benim beklediğim deprem bu degildi, 7 Richter şiddetinde bir deprem daha olmalı" şeklinde konuşuyor. Marcos: Vietnam, Filipinler'i işgale çalışabilir Fuipinlerln devrik Devlet Başkanı Ferdinand Marcos, FiUpinler1 de komünist bir yönetimin başa gelmesi halinde Vietnam'm ülkeyi işgal etmeye çalışabileceğini söyledi. Marcos, Honolulu 'da bir gazfteye verdiği demeçte, Vietnam'm coğrafi konum bakırrundan FiUpinler'e çok yakın olduğurtu beürterek, "Komünistlerin iktidara gelmesi halinde ABD, üsleri için savaşabilir. Biz de size yardım ederiz. Ancak çok geç olabilir" dedl (a.a.) 63. yılımızda, dost ve müşterilerimizden aldığımız güçle, öncü ve dinamik bir banka olmanın gururunu yaşıyoruz. Dış Haberler Servisi Irak Devlet Başkanı Saddam Hüseyin, tran'ın Bağdat'a düzenlediği füze saldınsınm ve sivil hedeflere yaptığı saldınlann intikamını alacaklannı söyledi. Saddam Hüseyin, Irak radyo ve televizyonundan halka duyurulan ve halkın son Iran saldınlarından sonra başgosteren huzursuzluk ve endişelerini yatıştırmayı amaclayan konuşmasında, "Misilleme yapacagu. Giiçlü, isabetli şekUde ve şiddetle karşılık vereceğiz" dedi. 15 milyonluk Irak halkına hitap eden Saddam Huseyin, "tntikam çağnlannızı ve onlara cevap venne isteklerinizi duyuyorum. İran saidınsına gereken karşdığı vereceğiz. Ancak bunun biçim ve zamanını belirleme işini bize bırakın" dedi ve şöyle devam etti: "tran'ın benimsedigi saldırı yöDtemini biz de uygularsak bütün İran kentlerini haritadan silebiliriz. Elimizde, hain Araplann tran'a sağladığından daha fazla füze bulunuyor. Uçaklanmızla tran'ın en uzak noktalannı vurabilecek guçteyiz." • Saddam: • Intikam alacağız ABD Dışişleri Bakanı Shultz: Avusturya Başbakanı istifada kararlı A vusturya Başbakanı Franz Vranitzky, tideri olduğu Sosyatist Parti üe Özgürlük Panisi'nin oluşturduğu koalisyonun sona erdiribnesi karan konusunda Cumhurbaşkam Kurt Weildheim'a bilgi verdiA**) Irving Trust NewYork Wall Street No.Tdeki Banka ABD'de uyuşturucu kaçakçılarına savaş Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Ronald Reagan, uyuşturucu kaçakçıhğına karşı açtığı savaşımı sürdüriiyor. Reagan bu konuda ceza yasasına yeni eklemeler yapılmasmı içeren önerilerini açıkladı. (ANKA) tütünbank I ADAf^A • AKHISAR • ANKAFIA • ANTAIYA • AYDIN • BAKIRKOY IST ) • BALIKESIR • BERGAMA • BURSA • ÇEŞME • OENİZLI O ERZUHÜM • ESENTEPE (BT ) D ESKISEHIB • ESBEFPASA IIZM | • FETHlvç • GAZIANTEP • ISKENDERUN • 1STANBUL • IZMIR • KARŞIYAKA (1ZM ) • KAYSERI • KAVAKLIDERE IANK \ O HALIT Zlw HZM . • KONVA • MANISA • MERSlN • MILAS • MUGLA • NAZILLI • ODFMIŞ • SAL.HLI • SAMSUN • SINDIRGI • SOMA • UUA • URLA • UŞAK • FRANKFURT TEMSlLCILlGl Bankanız İSLABAMAD (a^) Pakistan'daki SSCB Büyükelçiliği Askeri Ataşe Yardımcısı Albay Fedor Gorenkov, dün öğleden sonra Islamabad'ın büyük caddelerinden birinde otomobilinin içinde öldürüldü. Pakistan resmi haber ajansı "APP", katilin, Zafer adında bir ruh hastası olduğunu ve polis tarafından yakalandığını bildirdi. Genellikle sakin olan ve yüksek dereceli memurlar ile diplomatların oturduğu bir kent olarak bilinen Islamabad'da Sovyet Askeri Ataşe Yardımcısı'mn öldürülmesi, Karaçi'de Irak Başkonsolos Yardımcısı'nın otomobiline yerleştirilen bombayla öldürülmesinden iki gün sonraya rastlıyor. Islanıabad'da Sovyet diplomaü öldürüldü Ortadoğu konferansında Sovyetlerh yer yok ABD Dışişleri Bakanı Ceorge Shultz, Moskova, tsrail'i tammadıkça ve Sovyet Musevilerine göç izni vermedikçe barış sürecine katılamayacağını söyledi. tabii ki tsrail'i ksstediyorum" dedi. AP ajansının haberine göre, ABD Dışişleri Bakanı, ayrıca Moskova'nın Sovyet Musevilerine ayrım yapmadan davranması ve göç etmek isteyen Musevileri zorla tutmaması gerektiğini de belirtti. tsrail'de hükumet ortağı aşın sağcı Likud Partisi'nin lideri tzak Şamir'in uluslararası konferans planına olan muhalefeti de süruyor. Şamir gelecek ay başbakanlığı devraldığmda komşu Arap ülkeleri ile doğrudan görüşmeler yapmaya çalışacağını, ama Ürdün ve Mısır'ın istedikleri gibi Sovyet ve Çin yönetimlerinin de yer alacaklan bir konferansa karşı olduklarını söyledi. Dış Haberier Servisi ABD Dışişleri Bakanı George Shultz, önceki gün yaptığı açıklamada, Ortadoğu sorununa bir çözüm bulmak üzere düzenlenmesi öngörülen uluslararası konferansa Sovyetler Birliği'nin bugünkü politikasını terk etmediği takdirde katılmasının söz konusu olmadığını bildirdi. ABD'nin başkenti Washington'da bulunan Israil Başbakanı Şimon Peres ile Başkan Ronald Reagan'ın gomşmelerinden önce basına açıklama yapan Shultz, Ortadoğu'daki herhangi bir barış sürecine katılabümesi için Sovyetler Birliği'nin, önce sorunla ilgiii " t ü m taraftarla diplomatik ilişki kurması gerektifeini" vurguladı ve "bununla
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle