Katalog

CUMHURİYET/10 HABERLER 17 EYLÜL 1986 Belediyelerden Kahvecfye: Öğretsin, rüşveti önleyelim Zeytinburnu Bdediye BaşkaBaşbakanlık Başdanışmam Adnan Kahveci'nin dünkü nı gazetelerde yer alan rüşvetle ilgili açıklamaları, Istanbullu di Muzaffer Çavuşoglu: "O kenifadesi, kendi görüşu. Mumpelediyeler tarafından pek hoş karşılanmadı. kün olduğu kadar bu konunun ; tstanbul Haber Servisi Baştıakanhk Başdanışmam Adnan Kahveci'nin gazetelerde yer alan rüşvet olayıyla ilgili sözleri yanVı yaptı. SHP'liler, Kahveci'den rüşvetle ilgili yaptığı araştırmayı kamuoyuna açıklamasını isterken, tstanbul'daki ANAP'lı belediye başkanlan, ruşvetin inkâr edilemeyeceğini söylediler. Bakırköy Belediye Başkanı Nad Ekşi, "Biz nışveti bilsek, bulsak boynunu kıracağız. Adnan Kahveci söylese de biz önlesek" dedi. SHP Genel Başkan Yardımcısı Tevfik Çavdar, devlet adına toplanan ruşvet iddialan ile ilgili belgelerin detayh bir şekilde kamuoyuna açıklanmasını istedi. Kahveci'nin ruşvetin sebebini devlete bağladığını öne süren Çavdar, "Ruşvet, fırsatçıhk, köşeyi dönme ahlâkı, Özal'ın ozlediği duzenin ve liberal ekonominin aynlmaz unsurlandır. Bu nedenle ANAP iktidannın bu tip suçlarla miicadele etmeye niyeti yok. Çiinkıi, bu iktidar tamajnen bu eyleme dayanmaktadır" dedi. SHP Genel Sekreter Yardımcısı Cüne>! Canver, "Ben burada Kahveci gibi diışunüyonım" •diyerek, rüşvet konusunda şunlan söyledi: "Kahveci hükümelin adamı oldugu için ruşvetin miktannı az söylemiş. Türkiye'de bugiin 12 Eylül'den sonra en çok ne artmış diye sorarsanız rüşvet derim. Ruşvetin her geçen giin ne kadar artbğı, sırdaş hesap mevduatının ne kadar yiıkseldiginden bellidir. Özai doneminde miktart artan tek şey rüşvettir derken, kanıtı da Kahveci'nin söyledikleri..." Konuya ilişkin göruşlerini belirten İstanbul Anakent Belediye Başkanı Bedrettin Dalan, "Ruşvetin miktannı ölçecek dimizde bir kıstas mı var? Ben bu konuda o kadar mütehassıs degilim" dedi. Bu konuda fazlaca Bir yorum yapmak istemediğini belirten Dalan şöyle konuştu: "Ruşvetin önüne geçmenin yolu açık rejimdir. Açık rejinı gerekir. Eger bugün bu konada bir araştıırna yapılıp, bunlar konuşuluyorsa bu, açık rejimin geimiş olmasındandır. tstanbul Belediyesi için ozel bir şey söyleyemeyecegim. İstanbul Belediyesi de tüm diğer beiediyeler gibi bu iilkenin beledhesidir. Çahsanlan da tüm iilkenin çalışanlanndtn soyutlanamaz." "Biz rüşveti bilsek, bulsak boynunu kıracagız. Adnan söylese de biz de önlesek" diyen Bakırköy Belediye Başkanı Dr. Kemal Naci Ekşi ise konuya ilişkin olarak şunları söyledi: "Bildiğimiz kadar önlüyornz. lhalelerde diyor. İhalelerde mütnkün degil. Bize ögretsin nasıl olduğunu. Biz bulursak boynunu kınyoruz. Belediyelerin bütçesi trilyonu buluyor. Demek rüşvet bütçeden çok döniiyor. Belediyede adam işini yapünyor, bahşiş turunde veriyor, bunu önleyemiyoruz. Ama saptarsak da cezasını veriyoruz. Onun söyledifii rakamlarda belediyelerdc rüşvet döndüğüne inanmıyorum. Ama bize iyilik yapsın, toplan'ı yapıp bize göstersin. Ruşvetin, piramidi ters çevirerek onlenebileceği kanısındayım. Yani vatandaş yetkililerle, müdürlerle muhatap olsun. Böylece ruşvetin onlenecegine inanıyorum. Ancak, eskiye göre rüşvet çok azaldı." Eyüp Belediye Başkanı Eyüp Uçak: "Ruşvet olayında bir şey söylemek istemiyorum. Şu anda da vatandaşlarla konuşuyorum. Vatandaşın her fırsatta direkt bana bildirmesini istiyorum. Vatandaşla yöneticilerin işbirliğiyle sonuca varılacağına inanıyorum. Ben başka yol bulamadım. Şimdiye kadar belediyemde elle tutulur bir şey olmadı. Dedikodular hep oluyor." Şişli Belediye Başkanı Mehmet Emin Sungur: "Benim söyleyecek bir şeyim yok. Basında da zaman zaman çıkıyor. Bunu ikiye ayırmak gerek, memurlar ve başkanla meclis üyeleri diye. Ruşvet olayı bütün ulkelerde var. Ben, bana getirilen durumlara eğiliyorum. Bizde böyle kişiler barınıyor. Ancak yasal olarak bir şey yapamıyoruz. Genelde bu hastalığın olduğu kanısındayım. Belediyemle ilgili olarak bir şey söyleyemiyorum, çunku elimde delil yok." uzerine gidiyonız. Tespit ettiğimiz olayları savcıhğa intikal eıtiriyoruz. Bugüne kadar bir tanesini savcıhğa \erdik." Beykoz Belediye Başkanı Ali Zengin: "Bunu, benim ilçemde yaşayan insanlara sormanız lazım. Bunu Kahveci bilemez. Benim bölgemde 2.5 senedir vatandaştan böyle bir şikâyet gelmedi. Ben bunu kabul etmiyorum. Kadıköy Belediye Başkanı Osman Hızlan: "Böyle bir konunun olmaması için elımden gelen gayreti gösteriyorum. Vatandaştan şikâyet gelirse uzerine gidiyonız. Ben böyle bir seyi düşünmüyorum, düşünmek de istemiyorum." Adalar Belediye Başkanı Recep Koç: "Bizim belediyemizin hiçbir ünitesinde rüşvet yok. Adalar doğal SÎT alanı. O nedenle, ımar ile ilgili hiçbir konuda rüşvete ımkân yok. Adalar da rüşvet için bir imkân, zemin yok." Fatih Belediye Başkanı Yetkin Günduz: "Ruşvetin her dönemde olduğu gibi devam ettiği doğru. Azalıp azalmadığı konusunda bir şey söyleyemeyeceğim. Belediye başkanı olarak sıkı tedbir almış durumdayız. Vatandaşa her fırsatta kendi işini kendi takip etmesini, aracı koymamasını söylüyoruz. Dışa açılmayan belediyelerde rüşvet vardır. Rüşvet yüzde yüz vardır ya da yoktur diyemeyiz. Bizim hedefimiz vatandaşın meselelerini bize getirmesidir. Rüşvet iki kişi arasında geçtiği için alan razı, satan razı hesabı haksız kazanç isteyenler bu yola gidiyor ve memurları da alet ediyor. Bizlerin içine bu kimselerin girmesi, bannması mümkün değildir. Azalmalar doğrudur. Bu konuda ısrarhyız. Vatandaşın her meselesini bize getirmesini istiyoruz. Ben şuna ınamyorum ki, bunlar yüzde 12'lik bir seviyededir. Bu da her toplumda olur. Vatandaş artık işinin devlet dairesince yapılacagı inancındadır." Üsküdar Belediye Başkanı Necmettin Öztürk: "Kesinlikle kabul etmiyorum. Belediyemde rüşvet yoktur. Biz her konuya vakıfız. Teşebbus etmeye kimse cesaret edemez. Bizim belediyemizde böyle bir şey söz konusu değildir." Beyoğlu Belediye Başkanı HaInk Özturkatalay: "Bızde böyle bir şey yok. Ancak zaman zaman söylenüler oldu. Özellikle ilk altı ayımda çok söylenti oldu. Bunlar da kesildi. İki yıldır belediyemde durmaz oldum. Benim belediyemde yok. Bu, kişiler arasında olan bir konudur. Oluyorsa bilemem. Ama ilk altı ayda olan söylentilerin ustüne üstüne gittik ve neredeyse orayı duzeltmeye çalıştık. tki yıldır hic duymuyorum." MESS'TE SÖZLEŞME TÖRENİ TürkMetal ile MESS arasında yaklaşık 60 bin işçiyi kapsayan tophı is sözleşmesinin imza töreninde konuşan TürkMetal Genel Başkanı Mustafa Özbek, "tfçinin ekonomik durumunu ilgüendirmeyen rnaddeler için anlaşmazhk çıkartmak istemiyoruz"diyerek, MESSilkeleriolarak bilinen ilkelere itiraz etmediklerini betirtti ve diğer 4 sendikanm dayanışma çağnsını da "samimiyetsiz" olarak niteledi. Büyük grevier olabitir tşSendika Servisi Turk Metal Sendikası üe MESS'in 220 işyerinde çalışan 60 bini aşkın işçi adına bağıtladıklan grup toplu iş sözleşmesinin imza töreninde konuşan TtSK Başkan Vekili Refik Baydur, "Ûnümüzdeki TİSK'ten sürpriz uyan: FATSA2 DEVYOL DAVASI SONUÇLANDI 1 sanığa ömürboyu hapis ERZİNCAN, (a.a.) 3. Ordu Komutanüğı Erzincan Askeri Mahkemesi'nde görülmekte olan 174 sanıklı "Fatsa (2) DevYol" davası sonuçlandı. Bir sanık ömür boyu hapis, 65 sanık da 3 yıl dört ay ile 20 yıl arasında değişen ağır hapis cezalarına çarptınldı. Askeri mahkeme, yasadışı örgüt kurmak, adam öldürmek, adam öldürmeye teşebbus etmek, güvenlik kuvvetleriyle silahlı çatışmaya girmek, örgüt mensuplanna yardım ve yataklık etmekten yargılanan tbrahim Hakkı Soyer'e önce idam cezası verdi. Ancak bazı hafifletici nedenleri gözönünde bulunduran mahkeme, daha sonra bu cezayı ömür boyu hapse çevirdi. Mahkeme aynı suçlardan yargılanan 18 sanık hakkında 3 yıl dört ay, 23 sanık hakkında dörder yıl, bir sanık hakkında 4 yıl, 4 ay, 11 sanık hakkında 5'er yıl, beş sanık hakkında 11 yıl bir ay 10 giin, üç sanık hakkında 13 yıl dört ay, iki sanık hakkında 15'er yıl, iki sanık hakkında da 20'ser yıl hapis cezası verdi. Askeri Mahkeme, 105 sanığın da beraatine karar verdi. 12 Eylül 1980 öncesi çeşitli eylemlerde bulunan sanıklar, 12 Eylül 1980'den sonra da Fatsa ve yöresinde toplanarak DevYol örgütünü yeniden faaliyete geçirmek, anayasal düzeni silah zoruyla yıkıp yerine MarksistLeninist bir düzen getirmeyi amaçlamaktan yargılandılar. Bu arada, toplam 852 sanıklı "Ana Fatsa Davası"na devam ediliyor. KARA KARTAL «KARTALLAP RIYOR! günlerde Türkiye'nin bazı işkollannda arzu edilmeyen büyük grevler olacakür" dedi. Türk Metal Sendikası Genel Başkanı Mustafa özbek toplusözleşme görüşmelerinin son gUnlerinde Otomobü İş Sendikası'nca yapılan "dayamşma" çağnsuıın, "samimi bir istek olmadıgını" öne sürdü. "Biz toplusodeşmelerde daima uzlaşmacı yolu seçmişizdir" diyen Özbek; "İşcinin ekonomik durumu ile ilgili olmayan maddeler için anlasmazlıklar çtkanp, grevler yapıp degişik hareketiere girmek istemiyoruz" şeklinde konuştu. Istanbul'da Otim'in salonunda dün yapılan metal işkolunun en büyük grup toplu iş sözleşmesinin imza töreninde ilk sözü alan MESS Başkanı Bahri Ersöz işveren tarafı olarak büyuk fedakârlıkta bulunduklanm belirtti. Türk Metal Sendikası Genel Başkanı Mustafa Özbek ise konuşmasında Metal işkolunda kendilerinden başka 4 sendikanın daha bulunduğunu işaret ederek, "MESS'le sözleşme görüşmelerini anlaşma ile sonuçlandırmak üzere olduklan bir sırada bazı sendikalardan dayanışma çağnsı geldiğini" hatırlattı. özbek konuşmasuıı şöyle sürdürdü: "Türklş'in dışından gelen dayanışma istekleri samimi bir istek değildir. Eğer bu sendikacı arkadaşlanm uyelerinin haklannı sağlamada acze düşmüşlerse bütünkşiriz, tek yumruk, tek yiirek halinde birleşir mücadelemizi öyle yapanz." TürkMetal Sendikası ile MESS arasındaki toplusözleşmenin imza töreninde konuşan TtSK Başkan Vekili Refik Baydur, "Türkiye'de önümüzdeki günlerde bazı işkollarında büyük grevler olacaktır" dedi. Türkîş'i de eleştiren Özbek, Türktş yönetimi takkesini öoüne koyup düşünınelidir" diye konuştu. "Hükümete yakın çevrelerin toplusozleşmeyi yüzde 30'larda bagıtlayacaklan şeklinde bir bekleyiş içinde bulunduklannı" öne süren Özbek şöyle dedi: "Yüzde 43 rakamına alaştıktan sonra toplosozleşmeyi bağıtlamamız ayrtca birtakım kesimleri de, tabii bu kesimler sendikalar oluyor, rahatsız etmiştir. Bizim niyetimiz üzüm yemek, bağcıyı dövmek degil. MESS'in bağına har düşmemiş, üzumü iyiymiş ki yüzde 43 rakamına ulaştık. İşçinin ekonomik durumu ile ilgili olmayan maddelerde anlaşmazuklar çıkanp grevler yapıp degişik hareketlere girmek istemiyoruz. Türkiye'de bu hareketler rejimi bu hale getinniştir." TİSK Başkan Vekili Refîk Baydur ise 12 Eylül'e geünmesinde "Türktş'in degil, ama bazı sendikalann günahı bulunduguBB" öne surerek faturanın TürkIş'e yüklendiğini savundu. MESS ve Türk Metal'in önemli bir sözleşmeyi başan ile sonuçlandırdıklannı belirten Baydur şöyle dedi: "Önümüzdeki günlerde Türkiye'de bazı işkollarında arza edilmeyen büyük grevler olacaktır. Türk Metal ve MESS böyle bir dönemde düzlüğe çıkmakta muvaffak olmuşlardır." Firari mahkuma ikinci idam İ)ç kişiyi öldürdüğü için idama mahkum edildikten Sonra fırar edip soygun için girdiği kuyumcu dükkânında Enver Cöktürk'ü öidüren Hüseyin Eskiyapan, ikinci kez idama mahkum oldu. 31 MU KARTAL ANKARA, (a.a.) Üç kişiyi öldürdüğü için idama mahkum edildikten sonra Fırar eden ve bu sırada bir kişiyi daha öldüren sauık Hüseyin Yeniyapan, bu suçundan da idama mahkum edildi. Ankara 3. Ağır Ceza Mahkemesi, dunku duruşmada sanık Hüseyin Yeniyapan'ın 1984 yılında soygun amacıyla girdiği kuyumcu Enver Göktürk'u tabançayla vurarak öldürdüğunün anlaşıldığını ve bu nedenle idama mahkum edildiğini bildirdi. Mahkeme heyeti ayrıca, sanığa, r^ıhsatsız silah bulundurmaktan 5 ve gaspa eksik teşebbus suçundan da 5 yıl olmak uzere 10 yıl Sğır hapis cezası verdi. ' Sanık Hüseyin Yeniyapan, 12 Eylül 1980 öncesinde soygun amacıyla girdiği bir link istasyonunda, 3 kişiyi tabanca ile öldürmüştü. Bu suçundan dolayı Yenimahalle Adliyesi'nde yargılanan sanık Hüseyin Yeniyapan, idama mahkum edilmiş, ancak adliyenin tuvalet penceresinden fırar etmişti. 1982 yılında meydana gelen fırar olayından sonfa sanık Hüseyin Yeniyapan, emikli komiser Enver Göktürk tarafından işletilen bir kuyumcu dükkânına soygun amacıyla girmiş ve Enver Göktürk'u öldurmüştü. Hüseyin Yeniyapan, yaklaşık bir ay önce de Ulucanlar semtindeki, Ankara Kapalı Cezaevi'nden fırar etmiş, ancak yakalanmıştı. BILET SATIŞ YERLERI • • • • • BEŞİKTAŞ JİMNASTİK KULÜBÜ MİLLİ PİYANGO BAYİLERİ SPOR TOTO BAYİLERİ HALK EKMEK SATIŞ BÜROLARI SEMT FIRINLARI, MAĞAZALARDA VE HER YERDE. Izmir'de bir komünizm davasında beraat İZMİR, (Cumhuriyet Ege Burosa) Komünizmi övduğü gerekçesiyle hakkında 10 yıla kadar ağır hapis istemiyle dava acılan Milas'ın Kemendere köyü ihtiyar heyeti üyesi Ahmet tnceoğlu, kanıt yetersizliğinden ilk duruşmada beraat etti. Devlet Guvenlik Mahkemesi'nde dün başlayan davada DGM şavcışı sanığın olay günu köy kahvesine giderek kalabalık içinde "Ben komönistim, var mı diyecegi olan?" biciminde sözcükler kullanarak komünizmi övdügünu öne sürdü ve sanığın eylemine uyan TCK'nın 142/4 nıaddesi gereğince 10 yüa kadar ağır hapsini istedi. Sanık Ahmet tnceoğlu ise, sorgusunda, köyde yapılan ihtiyar heyeti seçiminde ihüyar heyeti üyeliğine seçilmesinden sonra kendisine muhalif olan grubun sürekli "komiinist" diye hıtap ettiklerini belirtti. Olay günü ise samk köy kahvesine geldiğinde, yine aynı grubun "Kominist gddi"sözcüğunü kullanmalan Uzerine aralannda kavga çıktığını, bu kavga sırasında "komünistinln de komünistlcrin de anasını avndını sinkaf ederim" bıçimınde sözcükler sarf ettiğini behrterek, iddianamedeki suçlamalan kabul etmedi. Mahkeme heyeti olayla ilgili olarak dinlenen kamu tamklannın ifadelerini ve dosyadaki belgeleri değerlendırerek sanığın mahkumiyetine yeterli kanıt olmadıgını acıklayarak beraatinı karariastırdı. .2.500 BEŞİKTAŞ ŞAMPİYONLAR PİYANGOSU ÇEKİLİŞ: 13 ARALIK 1986, SPOR VESERGİ SARAYI