19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/9 SHP Güneydoğu'da halk suskun kı son dururn konusunda ise, son operasyondan sonra bir olay olmadığını belirterek sızmalan önlemek için gerekli yerlerde güvenlik önlemlerinin etkin biçimde sürdürüldüğünü anlattı. Öte yandan Van'ın Çatak ilçesine bağlı Konalga köyünde iki gün önce çıkan olayda iki yurttaşm öldüğü bildirildi. Yörede PKK'cilerin baskını diye yayılan ve güvenlik yetkililerine aynı biçimde yansıyan olayın hayvan HAKKI ERDEM HAKKÂRİ Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde PKK'cilere karşı yürutülen "temizlik operasyonu" sürerken yöre halkında tedirginlik ve suskunluk gözleniyor. SHP'nin Genel Başkan Yardımcısı Fikri Saglar başkanlığındaki heyetin bölgede incelemesi sürerken, vatandaşlar en temel sorunlarını bile dile getirmekten çekinerek, suskunluğu yeğliyorlar. Yöre halkı kenarda köşede adını vermeden yaptığı konuşmalarda bazı köylülere silah dagıtımıyla başlatılan köy koruculuğu uygulamasından yakınarak, köy koruculannın devlcti değil, toprak ağalannı koruduğunu belirtiyorlar. Hakkâri yöresinde yoğun güvenlik önlemleri ve PKK elemanIannın yakalanması çalışmalan sürdürülüyor. Bu arada önceki gün sının geçmek isteyen iki lranlı, güvenlik kuvvetleri tarafmdan öldürüldu. PKK'ci olduklan sanılarak Şemdinli yakınlannda sınırı geçerken vurulan iki lranlının "Sınır ticareü" yapmak ve şeker almak uzere Türkiye'ye geldikleri bildirildi. SHP Genel Başkan Yardımcısı Fikri Sağlar başkanlığında Ağn Milletvekili tbrahim Taşdemir, Mardin Milletvekili Kenan Nehrozoglu, Urfa Milletvekili Vecihi AUklı, Diyarbakır Milletvekili, Kadk Narin'den olusan heyet özellikle Hakkâri'nin ilçe ve köylerinde vatandaşlarla sohbet ederek sorunlarını dinliyor. Heyet başkanı Sağlar incelemelerinin amaçlarını anlatırken özal iktidannın bugüne dek bölgeyi büyük ölçüde ihmal ettiğini ve bu ihmalleri sonucu ortaya çıkan dururn karşısında bayram öncesi yapılan operasyonu seçim yatınmıolarak kullanmak istediğini söyledi. Sağlar "Yöre insanlannın seçim yatınmı malzemesi yaptlmastna izin vermeyeceğiz" dedi. Sağlar bölucü hareketler önlenmek istenirken tüm vatandaşlara suçlu muamelesi yapıldığını ve baskılar uygulandığını kaydederek şöyle dedi: ki. Bir süre birlikte olursanız beJki anlatırlardı. Yoksa bu durumu başka şeylere bağlamaroak gerekir" dedi. Akbulut yöredeanlaşmazlığından kaynaklandığı öğrenildi. Ancak olayda iki kişinin ölümüne yol açanlann köy koruculan olduklan ve olayı yetkililere yansıtırken ölen kişileri bölücü çete mensubu sandıklarını söyledikleri bildirildi. Köy halkı bu gibi olayların sık sık yaşandığını ileri sürerek köy koruculannın kendi üzerlerinde baskı kurmaya çalıştıklannı bildirdiler. Ancak bu savları dile getiren yöre halkı ismini vermekten özenle kaçınıyor. heyeti yörede ANKARATASI Bayram kartlan SÜTUNUN adı "Ankara Taşı", ama bu taş Antalya'dan. Hani bayramlar yaklaşırken kentlerimizde kaldırımların kenariarı siyahbeyaz ve rengârenk bayram kartlarıyla dolar ya... Ağlayan çocukların, dua eden genç kıztann, danseden pertlerin, yavrusuna sımsıkı sarılmış annelerin, birbirterinin gözlerinin içinde eriyen sevgililerin, çeşit çeşit manzara resimlerinin, ünlü sanatçılann ve de karikatürlerin yer aldığı bayram kartlan. Türkiye'nin Antalya ve Zonguldak illeri dışında kalan 65 ilinde bu karttarın satışı serbest. Ama öğrenebildiğimiz kadarıyla, bu iki ilde yalnızca renkli kartpostalların satışına izin verilmiş. Örneğin bir kitabeviniz var ve siz siyahbeyaz kartlardan birkaç taneani kitabevinin vitrinine koydunuz. Çok geçmeden polis geliyof ve kartlan toplayıp kaldınyor. Bununla da kalmıyor. Sorumlusunu da alıp karakola götürüyor. Siyahbeyaz kartpostalların satışının yasaklanma nedeni de çok ilginç: "Bu tür kartpostallar 12 Eylül öncesini anımsatıyormuş." ABD Temsilciler Meciisi üyesi Stephan Solarz'ın basın toplantısında bir İstanbul gazetesinin muhabiri soru sormak için kendini tanıttı. Solarz, gazetenin ismini duyunca, soruya fırsat vermeden araya girdi: "Oh, evet, gazetenizi iyi tanırım. Benim, hamamda fotoğraflarımı yayımlamıştı. Ben böylece, sanırım bir gazetede üstsüz fotoğrafı çıkan tek Temsilciler Meciisi üyesi niteliğini kazandım. Hamam sefası Güneydoğu Anadolu'da bölücü gruplara ve PKK'cilere karşı yürutülen temizJik operasyonu sürerken, olayları yeniden incelemek için oluşturulan SHP heyeti de geldi. Heyetin incelemeleri sırasında, halkın en temel sorunları konusunda bile konuşmaktan çekindiği ve suskun kalmayı tercih ettiği gözlendi. Eğer Meclis Başkanı görseydi, korkanm ki, fotoğraflan pornografik bile bulabilirdi." Anlaşılan "üstsüz" fcrtograflar Solarz'ın canını pek yakmıştı. Çünkü basın toplantısını bitirirken, veda yerine "Hamamda görüşürüz" demesini başka türlü açıkiamak mümkün değildi. Ne demeli, Amerikan yasalarına bakarak, kendi "muzır neşriyat yasamızla" övünmek mi lazım acaba? Özdemir'in üzüntüsü 1983 seçimleri öncesiydi. ANAP'ın agır topları Türklş Genel Eğitim Sekreteri Kaya Özdemir'e milletvekili adaylığı önermişlerdi. O dönemde Tesİş SendiKası Genel Başkanı Orhan Erçelik ile DenizUlaşİş Sendikası Genel Başkanı Emin Kul, MDP'den aday olmuşlardı. Kaya Özdemir, Türkİş'in MDP'ye verdiği açık destek karşısında ANAP'tan aday olmak istemedi ve öneriyi reddetti. Türkİş o dönemde "yanlış ata oynamıstı." Se çimlere az bir zaman kala ANAP'ın kazanacağı belli olmuştu. Kaya Özdemir, çevresindekilere soruyordu: "Yahu ANAP kazanacakmış, öyle mi?" "Öyle" yanrtını alınca da yüreği sızlıyordu. Kaya Özdemir, o dönemde ANAP'ın önerisini kabul etseydi ve şimdi Mecliste bir ANAP üyesi olsaydı ne olacaktı? Türklş, ANAP'a karşı miting yapacak mıydt? Kimbilir? Jaguarlı park aıkdtii getüeri sınstnda, yurtL (Fotoğraf: ÜMİTOTAN) arşıyaka'daydı YIKIMSÜRÜYOR İzmir'de seçim bölgesine giren ytrlerdt yıkım karan ertelendL Seçim olmayan bölgelerde tapu tahsis belgeli gecekondular yıkıldı. \gdırsa 9 'zanır Seçim yok, yıkım var Altı yıl önce temelini attığı ve duvarlarını yeni örmeye başladığı gecekondusu yıkılan Hüseyin örs: "Tapu Tahsis Belgesi almıştık. Altı yıldır vergisini ödüyordum, yine de yıktılar... Yamanlar'da kayınbiraderimin gecekondusu için de yıkım karan vardı, ama seçim bölgesi olduğundan yıkamadılar." SERDAR KIZIK ama yıkamıyorlar. Çunkö orada seçim var, oy verecekler. > • 37 yaşında, kahvede ocakçıhk yapan Hüseyin Örs, kohımuzdan tutup tek odalı kondusuna süruklüyor, eliyle işaret edip konuşuyor bu kez kızgın: Sandalye var mı? Mutfak işte, döşeklerin yanında, burada kim yatar, biz gavur muyuz, nereye gidelim? Su yok, her yer hela..." Kuruçeşme'de yıkılan 16 gecekondunun yer aldığı alanda canhlık var. Komşular yıkılan evlerin eşyalannı taşıyorlar. Hanım Parmanbeg, dört çocuğu ve akrabalan ile yıkımılar arasında, "Kocam iyi ki ise gitmişti. Burada olsa başına bir hal gelirdi. Boğazımızdan kestik, alacaklaruu isteyenler bile bu hamnize utanır. Yıkımda evden beni zorla çıkardüar. Kadın başıma bir şey yapamadım. Memlekete göçenlere ev veriyorlar, bizimkini de yıkıyorlar" diyor. Yıkıntılar arasında yakarışlar birbirine benzer. Bakkal Yakup Karaman, geçen yerel seçimler öncesi mahallenin dış yollarmın yapüdığını, mahallenin de bunu düşünerek oy verdiğini söylüyor. dannda gecekondu tapusu ve işsız, pahalılık sorunları üzerinde dur. Gümüşpala'da gecekondu yıkımııluı süıdüğüne değinen lnönü, şöydedi: 'Başbakan, gecekondu tapulannın geç iki yd içinde verileceğini söyordu, araa o zamanki vaatlerin hiçi gerçekleşmedi. Araştırdık, Karşıta'da 37 bin 800 kişi tapu için başmuş. Bunun 10 bini aslında geceüdu değil, kendi arsası ya da hissersa. Geriye kalan 27 bin var, bunun M'nne tapu tahsis belgesi verilmiş. ıf yüzde 5'ine. Ben sizin yerinizde •m verdiğim oylann ancak yüzde ıi. veririm. vaatlerinin o kadannı muşlar. Üsteiik gecekondu yıkrmı da sürnyor." nönü, Başbakan özal'ın, "Çoğonla bize oy vermezseniz istikrar bonr, kargaşalar olur. 12 Eylül önce• donülür, bize kredi verroezJer" bilindeki sözlerini anımsatarak şunsöyledi: Sanınm ki öniimüzdeki haftalarAolaşmava başlayacak olan Basbat aynı şeyleri söyleyecek ve vatanlan böyle korkutmaya devam ede. İstikrar bozulursa, kargaşalık çısa ondan sonra gene eski tehlikeçıfcar, 12 Eylül 1980 öncesine lilür, aman bize oy verilsin diye..Ama yağma yok." tf'İNANÇLARA rtHLIYIZ oönü, dün öğleden sonra Bergama ^{ndeki köyleri dolaştı. Kadıköy'<ahvede yaptığı konuşmada, parakkında çeşitli dedikodular yaıgını belirterek, "Biz dini inançlara Hymışız. Bunlann hepsi uydurraa. düıi inançlara saygılıyız. Tiirkiye^ lerkesin istediğini soyleyebilmesi(artışabilmesine taraftanz. Detrasinin gereği de budur" dedi. tvü daha sonra, kahvenin karşısınoplanaıı çarşafb kadınlarla konuşKadmlann ellerini sıktı. Sırmalıcöyünde yaptığı konuşmada da ikra geldiklerinde üreticinin sorunıa çözümler bulunacağını, raemuda sendika kurma hakkı leceğini söyledi. İZMİR Bir süre önce başlatılan gecekondu yıkımlanna bu kez de tapu tahsis belgeli gecekondular da eklendi. Seçim bölgesine giren Gümüşpala, Yamanlar, Alpaslan, Ba>Taklı mahallelerinde yıkım kararları seçim sonrasına bırakıldı. Seçim bölgesine girmeyen Buca ve Bozyaka'da ise tapu tahsis belgeli gecekonduların yıkımı aralıksız sürdürülüyor. "Böliicü hareketlere olduğu İzmir'in on beş kilometre uzakadar tüm insaniara suçlu gibi ğında, kadınlannın ender zayaklaşılmasına ve suçlu islemi manlarda büyük kente indiği, yapılmasına da karşıyu. Özal haftada bir kurulan Buca pazavatandaşlara vatandaş muame rında, çocuk ve erkeklerin alışlesi yapmayı ögrenmelidir. Bizim veriş yaptığı 9 bin nufuslu bir amacınuz bölgede hükümetin ih mahalle Kuruçeşme. Adı gibi mallerini belirlemektir. Bu ko mahallenin zor akan tek çeşmenuda TBMM'de yapılacak gö sinin başı kalabalık. Haftada bir rüşmelerde yörenin sorunlarını kez de tanker su dağıtıyor. ve hukiimetin ihmallerini dile geMahallenin girişteki bakkalı tireceğiz. Bu yöreyi ve insanlan Yakup Karaman, yıkım yerleriihmal etmek de bir bölücülük ne yürürken anlatıyor: tür. Biz bölücü çetelere olduğu "On yıldır buradayım böyle gibi bu tür bölüculüklere karşı çaresizlik görmedim. Yal>ardık da kesin tavramızı degiştirmeye yakardık dinleyen olmadı. Bu ceğiz" nUfuslar perişan oldu. Bari bıSağlar, çeşitli yerlerde sorun raksalardı da vatandaş kendi larını dile getirmeleri konusun yıksaydı. Hiç olmazsa malzemeda ısrarlanna karşın vatandaşla leri kurtanrlardı..." rın suskun kalması üzerine de Yamaçta gorülen ilk yıkıntıla"Bu durumu göriince Özal'a nn üstünde oturmuş Hüseyin olan hıncımız bir kat daha art Örs üzgün. Konuşmaya çabalıta, bilendi. İnsanlan en temel so yor: runlannı bile dile getirmekten "Sekiz nüfus tek göz odada alıkoyan bu baskılara karşı ge kalıyoruz. Yanına bir göz daha rekeni yapacagız" dedi. yapalım dedik. Altı yıldır temeMardin Milletvekili Kenan H yapılnuş dunıyor... ParasızhkNehrozoğlu da insanlan baskı tan duvarlan bile tamamlayamaaltında tutmanın, onlara suçlu dık. Tapu tahsis belgesi dediler işlemi yapmanın da bölücülük onu da aldık. Daha vergisini geolduğunu söyledi. çenlerde yeni ödedira... Bütiin belgeler Buca'da yeminli biiroHakkâri Valisi Arif Akbulut da. Bize reva mı bu? Ama bu ise, yöre halkının suskunluğu ile ilgüi şikayetleri yanıtlarken "Va mahallede seçim yok ondan yıkıyorlar. Yamanlar'daki kayıntandaş sizden çekinmiş olabilir. biraderimin gecekondusu için de Hiç tanımadığı biriyle hemen konuşmaktan çekinnuşlerdir bel yıkım kâğıdı göndermişlerdi, Halefoğlu uyuyor mu? DIŞİŞLERİ Bakanhğı'nda 150 kadar diplomatın görev yerierini değiştiren kararnamenin beş aydır askıda tutulması büyük aksaklıklara yol açıyor. Başkonsolos, konsolos, müsteşar, birinci ve ikinci kâtip düzeylerindeki diplomatlann atamalarını düzenleyen kararname geçen mart ayında Dışişleri Bakanlığı'nca Başbakanlığa sunulmuştu. Kararname geçen süre içinde diplomatların güvenlik somşiurmalannın uzaması nedeniyle yürürlüğe giremiyor. Başbakanlıktan Cumhurbaşkanlığa sevkedildikten sonra güvenlik soruşturmalarında yeni bir uygulamaya geçilmesi nedeniyle Başbakanlığa geri gönderilen kararnamenin uzaması, 150 kadar diplomat ailesinin planlarını alt üstetti. Daha önceki uygulamada kararname yaz başında yürüıiüğe girer ve Dışişleri'nde yurtdışından gelenlerle yurtdışına çıkanlar arasındaki görev değişimi en geç ağustos ayı içinde tamamlanırdı. Kararnamenin gecikmesi özellikle yurtdışında çocuklarını okula verecek aileleri güç duruma soktu. Bu arada, yaz ortasında Ankara'dan aynlacağına kesin gözle bakan ve evini boşaltan bazı diplomatlar aileleri ile birlikte açıkta kaldılar; akrabalarının evlerinde goçebe hayatı yaşamaya başladılar. Bu durumu görenler eski bir rektam anonsunu hatırlıyorlar: "Yöneticimiz uyuyor mu?" Acar müdür Hasan Sözen Kastamonunun Cide ilçesi Cumhuriyet İlkokulu Müdürü'ydü, İnceyazı Köyü İlkokulu öğretmenliğine tayin edildi. Bu tayin edilişin öyküsü biraz meraklı ama çoğunlukla acıklı gibi geldi bize. Hasan Sözen müdürlük yaptığı sırada bir tarihte, Cide Belediye Kültür Salonu'nda yapılan öğretmenler topiantısında İstiktal Marşı'nı yönetmek üzere kürsüye davet edilir. O da kürsüye gelir, marştan önce salonda bulunanları saygı duruşuna çağırır ve "Slzleri Atatürk ve milli eğitime emeği geçmiş devıimcller için bir dakikalık saygı duruşuna davet ediyorum" der. Vay sen misin diyen. Toplantıda "devrimci" gibi muzır sözlerin söylenmesini önlemek için de hazır bulunduğu anlaşılan Cide ilçesinin Acar Milli Eğitim Gençlik ve Spor Müdürü hemen olayı kaymakamlığa ihbar eder İhbar değerlendirilir, Hasan Sözen hakkında soruşturma açılır. Soruşturmayı kim yapacak? Bu da sorulur mu? Tabii ki Milli Eğitim Gençlik ve Spor Müdürü. O da ihbarını yaptığı olayın soruşturmasını yapar, Hasan Sözen'i "devrimci" lakırdısını etmekten suçlu bulur ve valiiiğe bilgi vererek İnceyazı Köyü'ne öğretmen olarak atanmasmı sağlar. Ancak Hasan Sözen'in "devrimci" sözcüğünün nasıl suç oluşturduğuna bir türlü kafası basmamaktadır. Nitekim soruşturma dosyasının gittiği İl KEÇİÖREN Belediye Başkanı Melih Gökçek'in Aşağıeğlence semtinde yaptırdığı ve Başbakan Turgut Özal'ın açtığı yürüyüş parkındaki mermer sütun üzerine kazınan yazı, parka giden yurttaşlann tepkisini çekiyor. Havaların aşırı sıcak oluşu nedeniyle Keçiörenlilerin hücumuna uğrayan parkta, yurttaşlar çiçek kokusu yerine politika kokusuyla karşı karşıya kalıyorlar. Genel başkanına olan sevgisinin ayarını kaçıran Gökçek'in bir mermer sütuna kazdırdığı çiçek isimlerinin baş harflerinin "Özal" çıkmasından rahatsız olan Keçiörenli bir yurttaş, önce Gökçek'in mermer sütuna kazdırdığı yazıyı, altına da bunun yerine konulmasını istediği kendi önerisini getirdi: Ömür çiçeği Zambak Açelya Lale Yurttaşın akrostişine göre "Jaguar" çıkan önerisi de şöyle: Jaguar ANAP'ı Götürür Uzatmayalım, Araba Rüşvettir. Özal'ın ara seçim tahmint İdare Kurulu üyelerinin de kafası basmaz, "Devrimci kelimesl devrlm yapan ya da devrime bağlı inkılapçı demektir. Bu kelimenin kullanılması TCK ve diğer kanunlarda suç teşkil eden bir davranış olarak görülmemiştir" kararına varır. İl İdare Kurulu'nun bu görüşü, Hasan Sözen'i, "Sayın büyüğüm ve amirim milli eğitim müdürü de yanlış düşünüyor olabilir" düşüncesine itmiş olacak ki, Zonguldak Bölge İdare Mahkemesi'ne dava acar. Eski görevine iadesini ister. İdare mahkemesi üyeleri dava dilekçesi önlerine gelince şaşırmış olsalar gerek, çünkü 1985/79 esas nolu kararlannda çok doğal bir şeyi anlatmanın sıkıntısı vardır sanki: "Oteden beri uygulanan sistem gereği bazı kellmeler türetilmiş ve konuşma diline Yüzde 4050 ov ahrız tSTANBUL, (a.a.) Başba Diyor ki, yeni bir parti, yeni inkan Turgut Özal, ara seçimler sanlar, eskileri pek istemiyor" de yüzde 4050 oy alacaklannı şeklinde cevaplandırdı. söyledi. SHPDSP çatışmasına "bunBaşbakan Özal, haftalık Nokta dergisinde yayımlanan söyle larla ilgili degilim" karşılığını veşide ANAP oylarının düşmeye ren Özal, "Bence mesele. bir ceğini, milletvekili sayısı hakkîn Anavatan var, bir de diger parda bir tahmin yapamayacağını tiler var" dedi. belirterek, " l l ' i için de calışınz" Başbakan Turgut Özal, milletdedi. vekili sayısı konusunda bazı keÖzal, öteki partilerle ilgili ola simlerin tahminlerde bulunduğurak da şunlan söyledi: nu belirterek, "Varsa iddiaya "Millet niye SHP'ye oy vere Bİrerim" şeklinde konuştu. cek? ANAP'ı ikaz etmek için. özal, 1988'i hedefleyen bir progBöyle şey olmaz (ANAP'ı ikaz ram hazırladıklannı da anlattı. etmek için, SHP'ye oy verilecek) IRAK OPERASYONU diyen bir parti lideri çıkarsa, olBaşbakan Turgut Özal, Irak maz. Yani yanlış yapıyor. Hep operasyonu öncesinde Barzani si bize hıicum edecek. Eskiden ve Peşmergeleri istöıbarat yoluymücadele sağdakilerie soldakiler la ikaz ettiklerini belirterek, opearasında>dı. Bugün o manzara rasyonda hedefın PKK olduğuyok. Eski oluşumla yeni oluşum nu söyledi. Özal, Irak'a sadece arasındaki mücadele var." bir kez hava operasyonu düzenBaşbakan Özal, "Ecevit'in ye lendiği ve kara harekâtı yapıldıni oltışuma bakış açısı" ile ilgili ğı yolundaki haberlerin asılsız bir soruyu da "Bizden özeniyor. olduğunu kaydetti. yerieşenler kullanılagelmiştir. Devrim kellmesi de bu kelimelerden birisidir. Konuşma diline yerleşmiş bulunan bir kelimeyi kullanmanın suç sayılacağı düşünülemez." Mahkeme tayin işleminin durdurulmasını karara bağlar. Hasan Sözen görevine döner, şimdi ne yapıyor diye merak eden varsa, hem ihbarcı hem soruşturmacı Milli Eğitim Müdürü'ne sorsun. Çünkü yeniden Kastamonu'nun havası güzel, toprağı güzel köylerinden birinde diye bir rivayet var, biz doğrulayamadık... tirlü fedakârhğa hazının , "Eh feba?"diyeto P yanına gitmek l Inönü'yü yeö, umursamaıiden döndü, üzerine Konı katarak. <le Kars, Bin|u yerdi. Yüzmıştı. KadınYaka MahalI bir konuşxnda 34 bin ıaksızdı. tnötii yokuş aşa"InÖDÜ Mecv de böyle bir ri( "Aman kainsan seli ge Gümüşpala'da bir yurttaş, înöfiü'ye şöyle seslendu Konuşurken titret ortalığı... Koca İnönü'nün oğlusun. Konuşurken sesin bile duyulmuyor. zım. Sen bana oyunu ver. Ben seni savunacağım Mecliste. Bir genç, Bülent Ecevit ile ilgili bir şeyler söylemek istiyor. lnönü, alışılmadık bir tepki gösteriyor: Dur, dur... Dur bakalım. Yok öyle şey... Bu kez topluluk bağırmaya başlıyor: Özal istifa... tnönü devam ediyor: Sizi öyie heyecanlı görüyorum ki, siz beni seçerseniz, tüm SHP adaylanru seçerseniz, bepimiz için mutluluğun yolunu açmış olacaksmız. Şimdi birbirinizi ezmeden, evlerinize dönmenin yollannı arayın... Topluluktan bir ses yükseliyor: Ecevit'le birleşin, oylar dagılmasıo... lnönü yine gülüyor: Anlıyonnn, anlıyorum. Bir başka yurttaş kürsüye yaklaşıp soruyor: Halkçı Parti ile birleşerek büyük fedakarlık «ptınız. Şimdi DSP ile birleşip aynı fedakfiıiıfı yapmaz mısınız? tnönü hafıf başını kaldırıyor, içten bir ifadeyle yanıtlıyor soruyu: Ben her zaman hazınm böyle bir fedakârlığa... Bütün samimiyetimle söy'üyorum, hazınm. Fakat bu tek taraflı olmaz. Biz, SHP olarak fikir ozgürtugüne, her düşünceye açıgız. Emefe, insana saygılıyız. Ama bu tek taraflı olmaz. GÜMÜŞPALA Gümüşpala'da yer yerinden oynuyor. Bu kalabalık, bu coşku acaba neyin belirtisi diye düşünmeye başhyoruz. Orta yaşb ne, ailene la bir yurttaş, sandalyenin üzerine çıkmış bağınyor: Konuşurken titret ortalığı... Koca Inönü'nün oğlusun. Konuşurken sesin bile duyulmuyor. Biraz aktif ol, o bize yeter. Arkanda kale gibi biz vanz... Gerisini merak etme sen. Yamanlar'da aynı görüntülerle karşılaşıyoruz. Fatoş Kul adlı bir kadın habersiz arkasından kucakhyor Erdal tnönüyü. Inönü kızarıyor. Gazeteciler fotoğraflıyor bu görüntüyü. Kadın: Sizinleyiz... lnönü: L'marım oyunuzu bana vereceksiniz... Ortalık dalgalanıyor. lnönü yine sakin, hiç heyecanlanmıyor. Belki öyle görünmek istiyor. Tekrar bir ses yükseliyor: Ayının zinciri bir daha kaynak olmaz... lnönü anlamıyor: Bir daha söyle... Ve çok hoşlanıyor bu sozden lnönü. Gülmeye başlıyor. İşte mesele bu... Kırsal kesimde olsun, gecekondu yörelerinde olsun son iki gündür Erdal lnönü'yü coşkulu topluluklar karşılıyor ve büyük ilgi gösteriyorlar. Inönü'ye önceki gün ve dün "DSP ile birleşin, oylar bölünmesin" önerileri getirildiğinde hep aynı yanıtı yineledi: Ben hazınm, ama tek taraflı olmaz. tnönü'nün kuliandığı "tek taraflı'* sözcüğünün anlamı, Bülent ve Rahşan Ecevit'in SHP'ye karşı katı tutumlannın, belli bir düzeyde tepkisiydi. SHP'nin tabandaki birimleri ise Ecevitler'in hâlâ vumuşamamalanna karşın "bir sevgi demeti" sunuyorlardı DSP'ye. tnönü o kadar yumuşak ve içtendi de, Ecevitler hâlâ niçin bu denli katıydı? Inönu niçin hiç sinirlenmiyor, kükremiyor, gürlemiyordu? DSP için Ecevitler için tek keiime söylemiyor, söylemek isteyenler çıkınca tepki gösteriyordu? ARTIK SAVAŞIYORUZr • Yeşil Bombacılar, Genç Arkadaşlar, Apaşlar, Şampiyonlar ve 100'e yakın grup ırkçı Dazlaklara karşı örgütlendi • Türk örgütlerine Alman gençlerinden destek: "Faşoları biz de sevmiyoruz!" • N o k t a Yeşil Bombacıların Hamburg'daki sözcüsüyle konuştu:"Dazlakların arkasında eski Naziler var!" • Bir Dazlak anlatıyor: "Annemin de çenesini kırarıml" ALMANYA'DAKİ TÜRK GENÇLERİ: ÖZAL'IN NOKTA'YA AÇIKLAMALARI: "Barzani'yi önceden uyarmıştık" • "Seçimde ne kadar oy bekliyortz?" Karakolda teyp varl. Suçlanan avukatın cebindeki teyp polisi suçlu çıkardı İki büyük şirkete gelen haciz Dalan'ın hayatı tehtikede değil. Superman helikopterden düşmez. Beyoğlu Belediyesi eski eser katlediyor. Nakşibendilerden kaçan 20 yaşındaki Gülay anlattı: "Kâbus dolu günlerden kurtulmak için Fransa'ya kaçtım" Mektuptaki cellat Sabancı'ya 350 bin liraya maloldu. İhtilalci anılarıyla ihtilaller... Örsan Öymen darbeleri yazdı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle