16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
5 TEMMUZ 1986 HABERLER CUMHURİYET/9 Yazarhn ilk gezisi rağbet eörmedi Ozetle Mehmet Yazar, HDP Genel Başkam olduktan sonra ilk yurt eezisine çıktı ve partisinin Afyon İl örgütü binasınm açılışını yaptı. Yazar'ın "siyasi lider" olarak yaptığı ilk geziye Afyonlular fazla ilgi göstermedi. HDP kurucularmdan ve MKYK tiyesi Yusuf özer 'in memleketi olan Afyon 'da ıızun süren blr "gösteri turu" yapan Yazar, daha sonra "besmele'' ile parti il binasınm açılışını yaptı ve yaklaşık 500 kişilik btr topluluğa hitaben konuştu. DISK'e yapılanlar kaıııu vicdanında tartısılacak' Mustafa Ahtulgalt: Bize yaşatılanlar şöyle basit bir kıstasa tabi tutulursa, yani 1980 öncesi ve sonrası reel ücretler karşılaştmlırsa, ortaya çıkan uçurumun adına ne denecek. tşSendika Servisi DİSK davasında savunmasını yapan DİSK Yürütme Kurulu üyelerinden ve Keramiklş Sendikası Başkanı Mustafa Aktulgalı özel ortamlarda, özel mekânlarda, özel mahkemelerde alınan kararların özel kararlar olduğunu, ancak sonuçlarımn özel olmadığını, gercek hak sahiplerince, kamu vicdanınca tartışılacaklannı bildirdi. "Bana ve arkadaşlarıma yapılanlar en net gerekçeleri ile bilinmektedir. Bunlar gelecekte bütiin aynnüları ile katnu vicdanında mutlaka tartışılacak ve gerçek adı konulacaktır" dedi. Aktulgalı, insanlık tarihinin ilginç suçlamalar ve yargılamalarla dolu olduğuna, dünyanın en geniş ve en uzun davalanndan biri ile karşı karşıya btılunduklarına işaret ettikten sonra şöyle devam etti: "Sadece ve sadece emekçilerin ekmek, a; ve onur mücadelesini vermek için özverüi uğraş içerisinde olan biz DİSK'li sendikacıların haini vatan ilan edilmesi, yıllarca hapishane bile sayılamayacak tımarhanelerde ıılıkonması, işkencelcrden geçirilmesi nasıl adlandınlacak? Bize yaşatılanlar ve hâlâ yaşatılmak İstenenler şöyle basit bir kıstasa tabi tutulursa, yani 1980 öncesi reel ücretlerle 1980 sonrası işçi ve emekçilerin reel ücretleri karşüaştınlırsa, ortaya çıkan uçurumun, gerilemenin adına ne denilecek?" Aktulgalı, daha sonra iddianamclerde yer alan suçlamalara yarut verdi. lddianamelerde suçİanan tüzük değişikliklerini sendika içi demokrasiyi daha iyi işletebilmek için gerçekleştirdiklerini anlattı. Şöyle dedi: "Demokrasiye inanmak tek başına yetmez. tnsanlar demokratik işleyişin sıradan bir parçası olmayı kendilerine yediremezlerse, demokrat ulamazlar. Diktatörliik özlemleri ile yanıp tutuşurlar. Demokrasiye ve insan hak ve öıgıırliiklerine saygısız olan insanlar, kim olurlarsa olsunlar, kısacık ömiirleri sonıında bir lanet ve çirkinlik abidesi olmaktan kurtulamazlar. Bizlere, bugiin suçlanmamızın, işkencelerden geçmemizin yıllarca hapishanelerde yatmamızın biricik nedcni olan görevler babamızdan miras kalmadı. Demokratik ana tüzüklerin oluşturduğu ve başta anayasa olmak iizere ilgili yasaların cevaz verdiği meşru, demokratik ve özgiir ortamlarda Uyelerimizin özgiir iradeleri ile ve de özgürce oluşan rakiplerimize ragmen seçilerek geldik. Bizim mucadelemiz ekmek, aş ve onur mücadelesidir. Bunu şerefimizle namusumuzla siirdUrdük. İşçi üyelerimiz bizlere önderlik görevi verdiler, bize inandılar ve bize güvendiler. İşçi ve sendikacı olarak dün verdigimiz emegin hakkını alma miicadelesi bugün yaşananlar ve iddialar karşısında, emegin namusunu koruma mıicadelesine dönüşmüştür. Bugüne kadar gögüslediklerimiz ve gögüslemek zorunda olduklarımız tüm insanlarımızın, yani tüm yurttaşlarımızın alın terine, emeğine musallat olan özel amaçlı yaklaşımlardır. Amaç, her aşamada kâr, daha çok kâr, ne pahasına olursa olsun kfirdır." 6 DİSK davasında Mustafa Aktulgalı savunma yaptı DUYDUK/GÖRDİJK YALÇI1% PEKŞEM SHP'nin üye sayısı 800 bin SHP Genel Başkan Yardımcısı ve îçel Milletvekili Flkrl Sağlar, SHP'nln üye saymnın 800 btne ulaştığınt beltrterek, "Yıl sonuna kadar hedefimiz 1 milyon üye, 10 milyon oy, 1 milyar lira bağış"dedi. TarsusSHPilçe örgütünün yemeğinde konuşan Sağlar, Genel Başkan lnönü'nün başlattığı bağış kampanyasına ülke çapındaki tüm SHP'lilertn 1000 liralık yardımla katılmalan halinde, genel merkezin mali sıkınttya çözüm getireceğini söyledi. Recep Doksat, "Dın de bılımsel olarak ele alınmalı" diyor. (Fotoğraflat: UYGAR GÛRKAN) Psikiyatr Prof. Dr. Recep Doksat "Leyla Sayar olayı"nı inceledi: "Şarlatan mı, hasta mı?" Oahneye Insan sadece soyunarak çıkmaz. Böyle de çıkar.. Bu da bir kendini teşhlr şekli.. Etrafında bir sürü mürlt ve mürlde bekliyor. Eski seyircileri yok.. Şimdi yeni seylrcller buluyor.." F.Alman Ekonomik Işbirliği Bakanı geliyor Cumhurbaşkanı Richard von We'ıszaecker'den sonra Türkiye, yüksek düzeyde bir Alman konuğu daha ağırlamaya hazırlanıyor. Alman Ekonomik Işbirllğt Bakanı Junger fVarnke, Devlet Bakanı Mesut Yıbnaz'm restni konuğu olarak yann Ankara'ya geliyor. Kohl hükümetinin en "parlak " üyelerinden biri olarak nltelendlrilen fVarnke'nin Ankara'da Türk yetkilllert ile yapacağı görüşmelerde ekonomik isbirliği konusunda ' 'yoğun'' bir görüş alışverisinde bulunulacak. Doludan zarar gören çiftçilerin borçları SHP Genel Başkan Yardımcısı tbrahlm önen ile Genel Sekreter Yardımcısı Enis Tütüncü, Trakya bölgesinde dolu yağıştndan Zarar gören çiftçilerin borçlarının ertelenmeslni istediler. önen ile Tütüncü, yaptıkları ortak açıklamada, son günlerde meydana gelen dolu yağışının ö'zellikle Tekirdağ'ın Hayrabolu ilçesinde buğday ve ayçiçeği ürününde önemli zarara yolaçtığını hatırlatarak, bundan üzüntü duyduklannı bildirdi>"r. î ^" 17' 'kincisi duzenlenen Kartal Uluslararası Kültür ve Sanat Festestıvalin açış konuşmasını yapan Kartal Beleü v a l i d ü n bafladL diye Başkanı Ali Duranoğlu, "Bu barış yılında festivalimizin ülkemize ve dünyaya bir sevgi ve barış çağrısı olmasım diliyoruz" dedi. Daha sonra festivale katılan yerli ve yabancı folklor ekipleri, mini bir gösteri sundular. Çeşitli kültür ve sanat etkinlilerinin gerçekleştirileceği festival, 8 temmuza kadar sürecek. (Foloj>rqf: CUMHURİYEI) Muhalefet, ara seçim kararından memnun MDP'nin feshtnden sonra bağımsız kalan dört ilçe belediye başkanı ile DYP'den istifa eden bir kasaba belediye başkanı, ANAP'a katıldı. ANAP Genel Merkezi'nde duzenlenen bir törenle MDP'li başkanlar Vahdetttn Yüksel (ŞanlturfaSunıc), Mehmet Satı Atilla (ŞanlıurfaCeylanpınar), Mevlut özdemir (IspartaŞarkikaraağaç), Osman Nthat Üçel (KarsKağızman) ile DYP'den istifa eden Karshn Dtgor ilçesine bağlı Dağpınar kasabası belediye başkanı Imset Hatunoğlu, ANAP'a kayıt oldular. 4 MDP% 1 DYP'li ANAP'ta tnönü: Daha fazla beklemek ANAPhn aleyhine olurdu ANKARA, (Cumhuriyet Bürosu) ANAP'ın ekim ayında ara seçim kararı alması muhalefet tarafından genellikle olumlu karşılandı. SHP Genel Başkanı Erdal tnönü, "Daha fazla beklemenin ANAP'a faydası yoktu, çiinkü gecen zaman onların aleyhine işllyor" derken, DYP Genel Başkanı Hüsamettln Cindoruk, "tktidar partisinin bu karannı memnunlukla karşılıyoruz" dedi. HDP Genel Başkanı Mehmet Yazar'da ara seçim karannı zamansız ve gereksiz buldu, RP Genel Başkanı Mehmet Tekdal ise ara seçim kararının beklenen bir sonuç olduğunu belirtti. SHP Genel Başkanı Erdal tnönü ara seçimlerin ekimde yapılması ile ilgili olarak şunları söyledi: "Ara seçlmlerin yapılmasının anayasa geregi olduğunu daha önce Ifade etmiştlk. Sayın Başbakan ve ANAP MKYK'sının bu görttfe katıldıgını memnunlukla görüyoruz. Ara seçimlerin memlekete ve halkımıza hayırlı olmasını dlllyorum. SHP bu seçlmlerde de büyük başan kazanacaktır." ANAP MKYK'da alınan ara seçim karartndan sonra SHP Başkanlık Divanı dün akşam olağanüstü toplantıya çağrıldı. Toplantı sırasında kendisiyle görüştüğümüz Genel Başkan tnönü, Cumhuriyet muhabirinin, "adaylıgını koyup koymayacagı" yolundaki sorusunu yanıtlarken "Bu konuyu Önce arkadaşlanmla görüşmem gerekiyor. Çünkü partiyi UgU«ndlriy*r" karşıhğı verdi. "Kisisel egUimlniz adaylıgıoızı koymanız yönünde ml?" sorusu üzerine Inönü, "Kişisel egilimim ju anda o kadar önemli degil, konuyu arkadaşlanmla göruşmeden önce bir açıklama yapmam dogru olmaz" dedi. Ara seçimler için belli formalitelerden geçilmesi gerektiğini belirten tnönü, "önümüzdekt salı olagan olarak toplanacak olan SHP MKYK'sındt aday belirteme yöntemlerl üıerinde durulacaginı" ifade etti. Ara seçime katılacak adaylann ön seçimle mi saptanacağı yoksa doğrudan genel merkez tarafından mı belirleneceği MKYK'nın salı günkü toplantısında karara bağlanacak. DYP Genel Başkanı HUsamettin Cindoruk da ara seçim karannı değerlendirirken, "Biz zaten ara seçlmlerin bir an önce yapılması için TBMM'ye başvurmustuk. tktidar partisinin bu karannı memnunlukla kıırşılıyoruz." dedi. "Ara seçlmlerde partinlzin başanlı olıtcagına inanıyor musunuz?" şeklindeki soruya Cindoruk, "Falcılık yapmak istemiyorum. Ara seçimlere tüm lllerde iddialı ve favori olarak girecegiz" yanıtım verdi. Cindoruk kendisinin ve Başkanlık Divanı üyelerinin ara seçimlerde aday olmayacaklarını da yineledi. Refah Partisi Genel Başkanı Ahmet Tekdal ise, ara seçim kararının beklenen bir sonuç olduğunu belirtirken, "Biz bu kararı ANAP'ın temayüllerlnde degil, milleün beklenti ve temayiilleri dogrultusunda degerlendiriyoruz" dedi. Seçimlerin yapıldığı tüm illerde seçimlere gireceklerini de ifade eden Tekdal, Refah Partisi olarak güçlerini göstereceklerini öne surdü. YAZAR HDP Genel Başkanı Mehmet Yazar'da ara seçimin bir şey getirmeyeceğini savundu, ara seçim kararının tahmin edilenden önce alındığını belirten Yazar şöyle konuştu: "Aslında blzim temel görüşümüz, Meclis çalışmalannda rahatsızlıklar oldugu sekllndeydi. Milktvekillerinln yer degif Urmesi yapısal bir sıkıntı getiriyordu, Meclis IsıenUen seviyede çalışmıyordu. Bu nedenle Mecliste köklü bir deglşlkllte gerek var. Bu da genel seçimle olur. Ara seçim bu degişlkllgl getirmez. Ama Iktldara blr yü zaman kazandıracak, hiikiimet S8> kadar olan süresini doldurmaya çalışıyor." Yazar ara seçimlerde aday olup olmayacağına ilişkin soruya, "Benim asıl seçim bölgem Kayseri. Bu ilde ise blr boşluk yok. Ama parti organlannda konuyu görüsecegiz, gerekine başka bir ilde seçime glrerim" dedi. Yazar seçimlerdeki şansı konusunda ise "Biz'benüz teskilatlanmasını tamamlayamayan bir partiylz, ara seçimlerdeki başanraız teşkllatlanmaya ve çalışmamızın hızına bajlı" diye konuştu. tZMİR, (Cumhuriyet Ege Bürosu) Yaklaşık 9 aydan beri Izmir Devlet Güvenlik Mahkemesi'nce görevsizlikle tstanbul, buradan da Diyarbakır sıkıyönetim askeri mahkemelerine gönderilen 2'si tutuklu 7 sanıklı yasa dışı THKP/C "Devrimci Yol" davasına bakacak mahkeme bulundu. Ege Ordu Komutanlığı 1 Numaralı Askeri Mahkemesi'nce ömür boyu ağır hapis cezasına çarptmlan örgüt üyesi Şenol Böke'nin 3216 sayılı Pişmanlık Yasası'ndan yararlanarak örgüt çalışmalarıyla ilgili açıklamalarda bulunması üzerine, lzmir'de yasa dışı THKP/C "Devrimci Yol" örgütüne üye oldukları gerekçesiylc 7 kişi yakalanarak DGM Savcılığı'na verilmişlerdi. tzmir DGM Savcılığı'nca tutuklu sanıklar Zeki Zercan, Enver Çaglar ile tutuksuz sanıklar Adnan Şefik Terzi, Önder Recep Gökçe, Metin Ertugrul, Akif Muret Tohumcu ile Vesile Sayılgan hakkında tzmir Devlet Güvenlik Mahkemesi'nde dava açıldı. Devlet Güvenlik Mahkemesi'nde yapılan yargılamada, mahkeme hcycti, sanıkların olaylara karıştıklan ve yakalandıkları tarihler itibarıyla davanın Devlet Güvenlik Mahkemesi'nin görevi dışında bulunduğu görüşüne vararak, görevsizlikle dava dosyası lstanbul Sıkıyönetim Askeri Mahkemesi'ne, lstanbul Sıkıyönetim Askeri Mahkemesi'nin de görevsizlik karanyla Diyarbakır Sıkıyönetim Askeri Mahkemesi'ne gönderildi. Diyarbakır Sıkıyönetim Askeri Mahkemesi, Yargıtay kararlarına göre davanın olayın geçtiği bölgelerde yerel mahkemelerce görülmesi gerektiği görüşüne vararak dosyayı tzmir Savcılığı'na gönderdi. 7 sanıkh davaya 9 ayda mahkeme bulundu Eski film oyuncusu ve dansöz Leyla Sayar bir süredir "şifa dağıtan şeyh" pozunda yeniden sahneye çıktı.. Tutucu çevreleri ayağa kaldıran bu konunun aslını araştırmak için Leyla Sayar'la konuşmayı denedik. Ne ki, Sayar, magazin gazetelerinin çağrılarına büyük bir ilgi ile koşarken, müritleri aracılığıyla bize, "söyleyecek bir şeyi olmadığını" belirtti. Bu çabalarımız sırasında "Sayar" örneğinin Psikiyatri Profesörü Dr. Recep Doksat tarafından incelendiğini öğrendik ve son günlerdeki gelişmeler üzerine kendisiyle konuştuk. Sayın Recep Doksat, son zamanlarda tıbbl hiçbir bilglsl olmayan bazı kişilerin hastalıkları iylleştirme iddiaları yoğunlaştı.Bu konuda ne düşünüyorsunuz? Efendim, gerek Türkiye'de gerekse Türkiye dışında böyle kimseler çokça zuhur etmeye başladı. Hoş bu yeni bir hadise değil.. Eskiden beri dünyada böyle şeyler var.. Hatta işin enteresan tarafı materyalist felsefeyi şiar edinmiş Sovyet Rusya'da bile böyle Gürcü asıllı bir kadın zuhur etti. Rivayete göre Brejnev'i tedavi etmiş.. Hakkında gayet ciddi neşriyat var.. Ve Sovyet akademisyenleri bunu inceliyorlar.. Bu tür Iddlaların ilml bir tarafı var mı? Var.. Şimdi hastalıkları biz ikiye ayırıyoruz. Biri organik bozukluklar, biri de psikofizyolojik yahut psikosomatik dediğimiz ruhi amillerin doğurduğu bedenin işleyişine ait aksaklıklar.. Tabii sebep ruhi olunca bunların düzeltilmesi daha kolay oluyor. Bir de bedeni hiç bir bozukluğu olmayan fakat kendini hasta zanneden tipler var.. Bunların da şu veya bu telkinlerle düzeltılmeıeri çok tabiidir zaten.. Yani işin esası yine telkin.. Telkinln ise bilimsel yani kanıtlanmış durumda.. Tabii telkındir ve bılimseldır. Ama böyle hadiseler olunca, bunun yani sıra şifa verdiğini iddia eden birtakım şarlatanlar da zuhur ediyor. O kadar ümitsiz vaka var ki, tıp aciz kalmış, bir şey yapamıyor.. Birisi çıkıyor "Ben şifa veriyorum" diyor... Buna da ilgi gösteren bir sürü kişi çıkıyor.. Mesela son örnek Leyla Sayar.. Son günlerde çok güncel.. Evet çok.. Ve iyi bir tesadüf sonucu ben onu inceledim.. Benim sekreterlerimden birinin yakın dostu imiş.. O bahsetti, "Getireyim" dedi... Geldi.. "Zannederim böyle böyle iddialarınız varmış ben size memnuniyetle hasta vereceğim, tedavi eder misiniz" dedim.. Aman lan diyor, ama evınde ortada tas gibi bir şey varmış.. Oraya sözde "tekkeye yardım" diye para atılıyormuş.. Vermez olurlar mı, verirler.. Ayrıca dediğim gibi manevi olarak sahneye çıkıyor. Etrafında bir sürü hayran.. Bu da bir menfaattir.. "Ben, diyor, peygamberi gördüm".. Geçen gün buraya bir kadın geldi.. Kolej mezunu, sekreterlik yapmış, 45 yaşlarında, "Ben Allahla konuşuyorum" dedi. Bazı akıi hastaları hezeyanlarını tamamen benimser, inanır, bazıları da şüphe eder.. Şüphe ederse kurtuluş şansı var demektir.. işte bu da peygamberi gördüğünü iddia ediyor.. Burada bir ince mesele var. Din açısından Hazreti Peygamberin bir hadisi şerifi var. "Şeytan benim suretimi taklit edemez" diye. Şimdi buradan aldatıyor milleti.. Peygamberin sureti taklit edilemediği için.. Söyledlklerinde samimi olamaz mı? Yanl gerçekten gördüğüne Inanmış olamaz mı? Zannetmiyorum. Samimi olarak böyleyse, hasta demektir... Yani ya şarlatandır ya hastadır... Pekl efendim ben sizln bu tür araştırmalar yaptığınızı biliyorum. Siz bu tür olayları tamamen reddetmiyorsunuz. En azından inceliyorsunuz. Bu araştırmalarınız sırasında gerçekten mucizevi lylleştlrme sağlayan birlyle karşılaştınız mı? Hayır karşılaşmadım. Ama okudum. Filipinlerde de gördüğüm bazı şeyler var.. Elleriyle ameliyat ediyormuş gibi görünen bir takım yerlilor Gördüğüm halde inanmakta güçlük çektiğim ve izah edemediğim vakalar bunlar.. Tabii bazı şeylerin hileyle taklidi kabıl.. Sahte hipnotizma seansları, sahte telepati tecrübeleri yapılmaktadır. Fakat aslı olan şeyin taklidi olur. Hipnotizma ve telepati bugün bilimsel olarak kanıtlanmış. Bunları da ilmi kontroller içinde incelemek lazım. Bu mevzu benl ilgilendiriyor. Çünkü ben din psikolojisi dersleri de veriyorum İlahiyat fakültesinde.. Din bu konulara nasıl bakıyor Recep bey? Böyle şahsi itibar ve çıkar sağlamak üzere manevi inançları sömüren tiplerln çıkması dine çok zarar vermiştir. Bu tiplerin yüzünden bir dinden soğumak, din pişmanlığı başlamıştır. Mesela benim hastalarımdan bir hanım hocaya gidiyor. Hoca diyor ki "hastalığınız geçmez, eger kocanızdan gayri bir erkekle yatmazsanız.. Başka türlü kurtulamazsınız. Çünkü cinler var. Ben hizmete hazırım" diyor... Asıl cin halbuki kendisi.. Herhalde şifa uğruna buna katlanan tipler de çıkacaktır. DİNE İNANIYORUM Recep Bey, benim anladığıma göre siz blr bilim adamı olarak aynı zamanda din konusunda da Inancınız var.. Evet dinin lüzumuna kaniyim.. Lüzumuna mı kanlslniz, yoksa Inanıyor musunuz? ikisine de.. İnanıyorum da.. Fakat bu birtakım dindarların anlattıkları gibi değil.. Bunlar birtakım şekil ve müessese olarak ele alıyorlar.. Ve devrın icatlarına uygun bir kıvraklıkta olmadıkları için donup kalıyorlar... Bakıyorsunuz, hırsızlık yapıyor, karaborsacılık yapıyor, her haltı ediyor ondan sonra İslamiyeti kimseye bırakmıyor. Üç kulhüvallahüden ibaret islam anlayışı... Bilim açısından din nedir diye sormak Istlyorum slze.. Şimdi ben psikiyatrik açıdan söyleyeyim.. İnsanın ömrünü blr güne benzetenler var.. Bugünün bir öğleden öncesi, bir.öğleden sonrası var. Sabah kalkıyorsunuz, akşama kadar yapacağınız projelerle dolu kafanız... Fakat öğleden sonra güneş batmaya yakın artık yapacağınızı yapmışsınızdır. Yapmak istediklerinizi de artık yapmaya imkân yoktur.. işte 40 yaşından sonraki intiharların çoğu bu yüzdendir.. İnsanlar artık yapmak istediklerini yapamayacaklarını anlayınca depresyona kapılıyorlar. Oysa, deniyor ki eğer güneşin tekrar doğacağına, yeni bir gün geleceğine inanç olmazsa, insanın bir öğle sonrasında onun ruhi dengesini nasıl ayakta tutabiliriz? Psikiyatrik açıdan mesele budur. DİN VE BİLİM Recep Bey, din blzde bilimsel olarak Inceleniyor mu?.. Maalesef yok.. Benden başka da ilim âlemine menşup olup da bu işlerle uğraşan kimse yok.. Ünıversite dışında birtakım amatör çalışmalar var. Oysa bir enstitü kurmak lazım.. Bilim adamları biraz müstehzi bakarlar bu olaya.. Materyalist inanç ve tavrın tesiriyle.. Halbuki, materyalist doktrini rejim olarak benimsemiş Rusya'da bile bu çalışmalar yapılıyor.. Bizde cami yaptırıyorlar.. Yahu bir enstitü kuralım, şu namazı, orucu, laboratuvar olarak inceleyelim.. "Peki diyorlar, ama hiçbir şey yapılmıyor.. Nasıl inceleyeceksinlz bu konuları? Şimdi bakın namaz sırasında, oruç sırasında, zikir sırasında kan kimyasında, beyin elektrosunda ne değişiklikler oluyor?.. Kalp atışlarında ne değişiklikler oluyor? Transandantal meditasyonda bunlar inceleniyor.. Nlye biz de aynı şeyleri yapmayalım?. Çıkan sonuç neye yarayabilir?. Gevşemeyi sağlıyor mu sağlamıyor mu? Çünkü maksat gevşeme. Modern psikiyatri gevşemeye dayanıyor.. Bulunan bütün yöntemler gevşemeyi sağlamak için... Amerikalı işadamlarını düşünün. Büyük gerginlikler içinde hafta sonu dağ kulübesine gidiyor, Budizm yapıyor, yoga yapıyor, meditasyon yapıyor.. Çünkü o gerginlikten kurtulması lazım ruh sağlığı için.. Bu din de olabilir. O yüzden incelemek lazım diyorum ben... Dövizli askerlikte bedel indirimi DSP'de yönetime eleştiri ve istifa Yurtdışında çalışan Türk işçileri bedelli askerllk için ödenen 15 bin markın indtrilmesi için örgütleniyor. FederalAlmanya'da yaşayan ve askerlik çağında olan genç Türk işçileri bu amaçla, "Federal Almanya Bedelli Askerlik GirişimiFEBAG" adıyla bir örgüt oluşturdular. İşçi emeklîleri sosyal yardım ıııiktan aıttırılıyor samimi olmadığı kanaatl hasıl oldu bende.. Hemen hasta mıdır, değil mldlr diye hüküm vermek kolay değil. Müşahade altına almak lazım. neler anlattı.. Kanserler, enfarktüsler, başağrıları, kekemelikler, kemik eğrilikleri neler neler.. "Tamam" dedim, "Bende tıbbın aciz kaldığı bir sürü vaka var bunları iyileştirin, ben sizi dünyaya tanıtayım" dedim. Çünkü bu tür vakaların ben incelenmesinden yanayım.. "Peki" dedi.. Düşündüğümüz hastaları getirdim, "buyrun" dedim, okudu, üfledi, elleriyle bir şeyler yaptı ve hiçbir netice alamadı.. Ne dedi bunun üzerine? Ondan sonra dedi ki, "Bana ruhlar tebliğ verdiler.. Bunlar şeytanmış.. Ben şeytanla başa çıkamam" Vazgeçti.. Ben daha önce de böyle vakalara rastlamıştım. Yutturup, iyi edebilir görünürse, yahut öyle bir netice hasıl olur gibi olursa, "Ben iyi ettim" derler, iyi olmayın,ca "şeytan karıştı.." SAHNEYE ÇIKMAK Bunu bilerek ml yapıyorlar, yoksa ruhi bir bozukluk mu? Valla bu hanımın samimi olmadığı kanaati hasıl oldu bende.. Hemen hasta mıdır değil midir diye hüküm vermek kolay değil.. Müşahade altına almak lazım.. Çünkü çok sayıda müridi var.. Birçok insana zarar verebilir.. Samimi olarak bu işi yapıp kendisi de yanılan tipler var.. Böyle mistik mensuplar var, olabilir.. Bu iddia ediyor; "Ben Hazreti Peygamberle görüşüyorum" diyor.. Baktım bir hafta sonu gazetesinde de bunun sözleri yayımlanıyor. "Hani, dedim, çalışma yapıyordunuz." Yok, dedi gazeteciler geliyor işte falan.. Herhalde dedim, siz gene sahneye çıkmaya çalışıyorsunuz. Sahneye insan sadece soyunarak çıkmaz, böyle de çıkar. Bu da bir kendini teşhir şekli.. Etrafında bir sürü mürit ve mürıde bekliyor. Eski seyircileri yok, şimdi yeni seyirciler buluyor. Bir laf vardır. "Bir geri zekâlı kendisinin üstün zekâlı olduğuna inanacak başka geri zekâlıları muhakkak bulur.." Bu yuzden bir şarlatan, bir geri zekâlı veyahut kendini aldatan bir psikopat şeyhliğini iddia edebiliyor.. Bu işten blr menfaati var mı? Tabii "Her şeyi Kızılaya bağışladım" fa Bu hanımın Demokratik Sol Parti kuruculanndan Atilla Durak ve Mehmet Serifözkan, "parti ilkelertnden sapmaîar olduğunu, kuruculann görüşü alınmadan il ve ilçe yönetimlerine atamalar yapıldığını" bildirerek tabanla ilgisi olmayan kişilerin MKYK'ya seçildiklerini sbyledüer. Askeri mahalde işlenen suç için yetkili mahkeme Uyuşmazltk mahkemesi, sanık jandarma astsubayının askeri mahalde işlediği suça askeri mahkementn bakması gerektiğine karar verdi. Uyuşmazlık mahkemesi, sanık jandarma astsubayı Mustafa Böcek 'in cezaevi şoförü Arif Turan 'ı dövmesi üzerine açılan davanın askeri mahkemede görülmesi gerektiğine karar vererek, Malatya 2 'nci Ordu Komutanlığı Askeri Mahkemesi'nin görevstzllk karannı kaldırdı. Basın \ayın Yüksekokulu'nda yoklama usulsüzlüğü iddiası ANKARA (ANKA) Gazi Üniversitesi'ne bağlı Basın Yayın Yüksekokulu'nda mcydana gelen "olaylar zincirine" bir yenisi daha eklendi. Derslerde alınan yoklamalarda "usulsiizlük" yapıldığı ileri sUrüldU. ANKA'nın edindiği bilgiye BÖre, öğrenciler YÖK ve Gazi Üniversitesi Rektörlüğüne, yoklama üzerinde yolsuzluk yapıldığı iddialarını içeren dilekçe yazarak, "araştırma" yapılmasını istediler. YÖK başkanhğına ve rektörlüğe dilekçe yazan öğrenciler, okulda düzenli bir yoklama sistemi olmadığını söylediler. özellikle "fiş" usulü yapılan yoklamalarda "usulsüzlükler" olduğunu ileri süren öğrenciler, sonuçta devamsızlıktan atılan yaklaşık 15 öğrenciyle birlikte toplam 260 öğrencinin devamsızlıktan kaldığına dikkat çektiler. Dilekçelerinde, "Yoklamalann ders esasına göre mi, yoksa gün esasına göre mi yapıldıgının belli olmayışı, okulumuzda yoklama sisteminde birtakım yolsu/.lukların ve usulsüzliiklerin yapıldıgını göstermektedir" diyen öğrencilerin araştırılmasını istedikleri konular şöyle: "Yoklama fişleri, yoklumayı alan memurlar tarafından ders dışınduki suatlerde bazı ögrencilere toplu halde veriliyor. Yoklama kâğıtları üzerinde bazı isimler karalanıyor. Bazı derslerde alınan fişler yırtılıyor ya da kayboluyor. Yoklama fişlerindeki adlann ve imzaların iizeri keyfi olarak çiziliyor. Öğrenim takvimi içinde yapılan vize sınavlarında alınan yoklamalar devam değerlendirmesi 2 cinayet Ebüp'te önceki gün Almanya1 dan blr süre önce lstanbul'a gelen halasının kızı Timya Kühne'yi (18) tabancayla öldüren Ömer Deniz, ilk sorgusunda "Tanya, evlenme teklifini kabul edemem, ben kız değilim deyince, kendimi kaybettim ve öldürdüm" dedL Öte yandan Kartal Küçükyalı'da taksi sürücüsü Fikret fnal (40), eşiyle ilişkide bulunduğunu öne sürdüğü astsubay Nectp Yiğiti sokak ortasında öldürüdü. ANKARA (ANKA) tşçi emeklilerinin sosyal yardımlarının, memur emeklilerinin yakacak yardımına paralel arttırılacağı öğrenildi. Ancak yapılacak artışla, işçi emeklilerine temmuzdan geçerli olmak üzere verilmesi öngörülen 18 bin 500 liralık sosyal yardımın, memur emeklilerine verilen 23 bin liralık yakacak yardımı düzeyine ulaşamayacağı belirtiliyor. ANKA muhabirinin, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı yetkililerinden edindiği bilgiye göre, Bakan Mustafa Kalemli'nin, daha önce işçi emeklilerinin sosyal yardımının, memurların yakacak yardımıyla eşitleneceğine ilişkin verdiği söz uyarınca, işçi emeklilerinin sosyal yardımının arttırılması çalışmalarına başlandı. Yetkililer, yapılacak artışın ne katılmıyor!' memur emeklilerinin yakacak Bu arada bir öğrencinin 714 yardım miktarı olan 23 bin liramayıs tarihlerini kapsayan SSK ya çıkarılmasının olanaksız olraporunun okul yönetim kuru duğunu belirttiler. ANKA mulunca kabul edilmediği de öğre habirinin edindiği bilgiye göre, nildi. Raporunun kabul cdilme işçi emeklileri sosyal yardım mesi sonucıı devamsızlıktan sı miktarı ile memur yakacak yarnıfta kalan öğrenci, olayı şöyle dımı arasında daha önce var anlattı: olan 2 bin 500 liralık fark koru"Raporumu 16 haziranda gönarak, işçi emeklilerinin sosyal tiirdüm. Aynı gün okul yönetim yardım miktarı, 18 bin 500 lirakurulu toplantısı sonucunda, ra dan 20 bin ya da 20 bin 50 liraporun (oybirliğiyle) kabul edil ya yükseltilecek. memcsiııe karar verildiği ve deMemurlar ve memur emeklivamsızlıktan kaldıgım bildirildi. lerinin yakacak yardımı, I ocakGerekçede, (tarihsiz raporunuz tan itibaren 18 bin 500 lira, işçi görüşüldü. Oybirliğiyle geçmiş emeklilerinin sosyal yardımı ise tarihli rapoıunuz kabul edilme16 bin lira olarak uygulanmıştı. di) deniliyor. Oysa yönetim kuMemur ve memur emeklilerinin rulunda yer alan pek çok kişinin yakacak yardımı, 1 temmuzdan o gün okulda olmadığını ve hat itibarerı 21 bin 500 lira, işçi ta Ankara dışında bulundukla emeklilerininki ise 18 bin 500 linnı ögrendim." ra olarak öngörülmüştü.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle