16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
5 TEMMUZ 1986 KÜLTÜRYAŞAM CUMHURİYET/5 Günter Grass, Almanya'yı terk nedenlerini Cumhııriyet'e anlattı: HAYVANIAR ISMAJL GÜLGEÇ Artık post düşkünleriyle yaşayarrtcan Biz Avrupalılar haddinden fazla benmerkezciyiz. Her şeyin kendi kültürümüzden geçeceğine, yalnızca kendi değirmenimizde öğütülmesi gerektiğine inanıyoruz. Böylece cansız, kısır bir döngüye düşüyoruz. GÜNER YÜREKLİK HAMBURG Yaşayan en ünlü Alman yazarı Günter Grass, ülkesini bir yıl için terkederek Kalküta'ya gideceğini açıkladı. Federal Almanya'daki politik ve kültürel gelişmelerden büyük düş kırıklığına uğradığı anlaşılan Günter Grass, bundan kısa bir süre önce de 'Berlin Güzel Sanatlar Akademisi' Başkanlığından çekilmiş, yeni seçimlere adaylığını koymamıştı. Ünlü yazarın Akademi Başkanlığına adaylığını koymamasını "sürpriz" şeklinde niteleyenler olduğu gibı, "Koysaydı zaten kazanamazdı" diyenler de var. Çünkü Grass, Ikinci Dünya Savaşı'nın sona erişinin 40. yıldönümü nedeniyle 8 Mayıs 1985'te yankılar uyandıran önemli bir konuşma yapmış, polıtikadan uzak, soyut resmin sert bir dille eleştirildiği bu konuşma, başta Akademi üyeleri olmak üzere, geniş bir sanatçı çevresi tarafından tepkiyle karşılanmıştı. Üç yıl önce Akademi Başkanlığına sadece biroy farkla seçilenGrass'ın yeniseçimleri kazanamayacağı, o nedenle adaylığını koymadığı öne sürülüyor, ama bunun esas nedeni yazarın Hindistan'a gitme kararı da olabilir. Ya da, kazanamayacağını bıldiği Akademi seçimleri yazarı Almanya'yı terke zorlayan son etken olmuştur. Daha önce de yazarın "Dişi Fare" romanı genellikle olumsuz eleştiriler almış, Grass'ı beklemediği bir hesaplaşmayla karşı karşıya bırakmıştı. özellikle son birkaç yıldır aydın çevreleri politikadan uzak durmak, post dUşkunü olmak ve vurdumduymazlıkla suçlayan Günter Grass, acaba istenmeyen ve sevilmeyen bir yazar mı oldu? Yazan Almanya'yı terke zorlayan gerçek sebepler neler? Grass, kendisini düş kırıklığına uğratan Ulkesindeki gelişmeleri acaba nasıl değerlendiriyor? Tüm bu sorulara yazarın kendi ağzından bir yanıt alabilmek amacıyla, uluslararası PEN Kongresi sırasında, güç de olsa, Grass ile konuşma olanağı bulduk. Basından dilinin yandığı anlaşılan Günter Grass, önce konuşma ısteğimizi geri çevirdiyse de, konuşmanın Cumhuriyet gazetesi adına yapılacağını öğrenince kabul etti. Herkes post peşinde... Sayın Gunler Grass, Almanya'yı terkedeceginizi ve Kalkiita'ya gideceginizi duyduk. Stern dergisinde okuduğumuz bu haber ne denli dogru? Dogru ise, sizi Almanya'yı terke zorlayan nedenleri bir de sizin agzınızdan ögrenmek isteriz. GRASS Evet, haber doğru. Ancak haber, her zaman olduğu gibi yine sansasyonel bir biçimde yansıtıldı. Sanki Hindistan'a göç etmek istiyormuşum gibi verildi. Bu doğru değil. Kuşkusuz göç etmemi isteyen bir dizi insan var. Ama ben onlara böyle bir Bay Grass, büyük bir yılgınlık içindesiniz galiba? GRASS (Hlddetle) Hayır, katiyen. Görüyorsunuz, her zaman, her yerde olduğu gibi, burada, PEN Kongresi'nde de ağzıma geleni söylemekten geri kalmıyorum. Hindistan'a da sorunlardan kaçarak eli boş gitmeyeceğım. Bütün yazı ve resim malzememi de beraberımde götüreceğım. Çahşmalarımı, mücadelemi orada da sUrdüreceğim. Kusura bakmayın, ama yılgınlık Uzerine sorduğunuz bu soru, papağan gibi devamlı tekrarlanan, bana her fırsatta sorulan bir soru. Hayır, ben yılmadım. Ama yılanlar oldu. Heinrich Boll örneğin. Bu üstün insanın yaşakarşılaştım. Bazı eleştirmenler, bunlara eleştirmen bile dıyemem, edebiyat cellatları demek daha yerinde olur, kitabımı bahane edip bana saldırdılar ve benı yok etmeye, bana çamur atmaya çalıştılar. Yüksek tirajlı gazetelerde ve " D e r Spiegel", " S t e r n " gibi dergilerde kitabı alıp kişiliğıme saldırdılar. Bunu Heinrich Boll'e de yapmışlardı. Gerçi ben "Teneke Trampef'ten bu yana bu tür saldırılara alışkınım, ama özellikle son altı ay içinde saldırılar beni çok yıprattı ve yaşama bakış açımda derın ızler bıraktı. Sağlıklı bir tartışma ortamının kalmadığına ınandım, herkes birbirinı yıyıp bıtırmeye, herhangi bir bahaneyle birbirinı yok etmeye çalışıyor. "Dişi Fare'Me de ben aşağı yukarı bu tur konuları işlemiştım Kitabın bu kadar tepkı görmesı, o belli çevrenin gocunmasından olacak. Sert bir t o k a t Ben de onu soracaktım. Sozunu ettiginiz " o belli çevre" neden gocunuyor ve kitabınızı bahane edip niçin size saldmyor? Gerçi anlattıklarınızdan sorunun cevabı ortaya çıkıyor, ama ben biraz daha açmanızı rica edecegim. GRASS Yabancı olduğunuz için anlamanız güç, biliyorum. Zaten Avrupalılann bu ıç çekışmesine kımse bir anlam veremıyor ve anlayamıyor Ben bile bazen hayretler içinde başımı sallamaktan kendimi alamıyorum. Bu kadar saldırıya uğramanın bazı nedenlerini, yanı perde arkasındakı esas nedenlerini biliyorum. En başta kıskançlık, çekememezlik ve kendini küçük görme meselesı. 6O'lı yıllarda öğrenci hareketlerine katılan ve bugün oportünist yaşam sürdüren belli bir çevre, sorumluluklannın hatırlatılmasını istemiyor. Hatırlatıhnca kendisini kuçük düşürülmüş hissediyor ve etrafına saldırmaya başlıyor. Sorumluluk duymak, meselelere sahip çıkmaktan bıkmışlar. Işlerı güçlerı kariyer ve çok bilmişlik. İçinde bulundukları felaketi görmek ıstemıyorlar ve görmek ıstemeyınce kendilerini tehdit eden tehhkenın azalacağını sanıyorlar. "Dişi Fare" tüm bunları açığa çıkaran sert bir tokat oldu. Siz Avrupa'dan soz ediyorsunuz, ama Turkiye için de geçerli olabilir soyledikleriniz. "Dışı Fare" Turkçeye çevrilecek mi? GRASS Galiba çevrilecek Bir süre önce Frankfurt'ta çeşıtlı ülkelerden çevirmenlerle yaptığım toplantıya bir 1 ürk bayan çevirmen de katılmıştı Ç a ğ d a ş sıkıntıların r o m a n ı Bay Grass, bir de şu var: Almanya'da, KİM KİME DUM DUMA Y£/W ve BEHİÇ AK Kt$ILlâl VflP, OTUKHUŞ LRFI G£Pt6lNf 8IÜİ0R , Y«NI Kl5HCfl5t ÖTORRKLI İ BV oTüROMOft BlRPF , Günter Grass Son romanıyla tepki aldı. mının son yıllarında ne kadar büyük bir yılgınlık içinde olduğunu kendi gözlerimle gördüm. Yani Heinrich Böll de, sizin gibi nefret duyguları içinde miydi? O da etrafında olup bitenleri ve gelişmeleri sizin gibi mi degerlendiriyordu? GRASS Elbette. Ama o daha ince yapılı bir ınsandı. Benden çok daha az konuşuyor ve daha fazla ıçıne atıyordu. Bu da onu hiçbir Alman'ın, hatta Avrupalının anlayamayacağı kadar yıprattı ve yılgınlığa sürükledi. Düşüncelerle baş başa Fakat tekrar sizden soz edecek olursak, Kalkiita'ya 12 aylıgına gidiyorsunuz. Dön PtKNtK PİK4L£ M4DİL4 BAZEM k^ENDI ^ \ | I / ^ SEN BAŞKA K BlO ULkTEDE BlP ULtE \/ DOĞSAyDIN V&l^EMD BEN BAS DE DOGSAYDI/vi.yiNE BEN OUJB SEN ACABA? H I Z U GAZETECl iVECDET $W g>l PdAKİ SEFERE Mll"? NE Bi PAâKl 5E.FERİ " ÇlLPIRTMA «07/ yıllarda öğrenci hareketlerine katılan ve bugün oportünist yaşam sürdüren belli bir çevre, sorumluluklannın hatırlatılmasını istemiyor. Hatırlatıhnca, kendini küçük düşürülmüş hissediyor ve etrafına saldırmaya başlıyor. mutluluk yaşatacak değilim. ö t e yandan, göç etmem için herhangi bir neden de yok. Yaptığım çok normal bir iş. "Dlsi Fare" gibi bir kitaptan sonra oldukça yoruldum. Bu kitap için uzun yıllar çalışmıştım ve böylesine yorulmam da gayet doğal. "Dişi F a r e " romanında bir felaketi ele aldım. Avrupalıların bakış açısından yazdığım kitapta, insan soyunun nasıl kendi kendini günbegün yok ettiğini irdelemeye ve anlatmaya çalıştım. Bakın, burada size bir düşüncemi açıklamak isterim. Galiba biz Avrupalılar haddinden fazla "benmerkezci"yiz. Her şeyin, ama her şeyin kendi kültUrümüzden geçeceğine ve yalnızca kendi değirmenimizde öğütülmesi gerektiğine inanıyoruz. Durum böyle olunca, ne kültürsanat alanında, ne de politikada belli bir ilerleme kaydedilebiliyor. Cansız, kısır bir döngü içersindeyiz. Bu da top24 ÇtZGtLÎK KÂMÎL MASARACI BASINDAN DİLİ YANDI Almanya'da basından dili yandığı anlaşılan Günter Grass, arkadasımız Guner Yureklik 'in konuşma isleğini once geri çevirdi. Konuşmanın Cumhuriyet gazetesi adına yapılacağını öğrenince kabul etti. dügünüzde bir şey degişmeyecek ve her şeyi bıraktıgınız gibi bulacaksınız. Neden o zaman bu kaçış? GRASS Getışmelere bir mesafe koymak için. Olaylan bıraz da dışarıdan ızlemek ıstıyorum. Ben döndükten sonra Almanya'da ya da Avrupa'da bir şeyin değişmeyeceğini biliyorum. Düşüncelerim ve sorunlarım da değışmeyecek. Ama düşüncelerimle bir yıl baş başa kalmak, olaylan belli bir mesafe ile tarımak gıbı bir avantajım olacak. AvrupaAvrupa'da ya da Turkiye'de olsun, tum dunya yazarları gunumuzde belli bir yazma sıkıntısı içinde galiba. Eskisi kadar rahat yazamıyorlar diye duşunuyorum. Siz de ornegin uzun bir aradan sonra "Dışı harc"yi dort yıl gibi bir sure içinde yazdınız ve konuşmalarınızda yeri geldikçe yazmakta guçluk çektiginizi soyluyorsunuz. Ne dersiniz bu kişisel saptamama, dogru mu? GRASS Çok doğru. Uzun bir suredır yazmanın koşulları temeidcn değıştı. Bazıları bunun bılıncınde, bazıları ısc bılıncınde olmadan meselenın guçluğunü hıssedıyorlar. Çünkü, deyıp ustuste ıkı nokta koymak ıstıyorum. Çunkü: Atoın bombası, nukleer enerjı, komputur gıbı öyle araçlar gelıştırdik ki, yarın ne olacağını bılemryoruz. Yarın her şey bitebilır. Yarın her şeyin bıtmcsı de bizim irademızin dışında. Gelıştırdıklerımız bizden bağımsız oldular Savaşı gerçekten ıstemesek de, önlemek bızım elimızde değıl. Sorumluluğu ıcat ettığımız teknolojiye, komputüre devretmışız. Her şey o teknolojinin elinde Bugunden yarına yok olmatnız işten bile değil. Edebiyat da bu gelişmeye paralel bir sıkıntıyı yaşıyor. Edebiyat ıçın zaman boyutu kalmadı. Yani gelecek diye bir şeyı konu edınemıyor edebiyat. Oysa geçmış zamanlarda, en kötü durumlarda bıle edebiyatın bir zaman boyutu, geleceğı vardı Yazar, "Belki ben diktatorlugu sag salim atlatamayacagım, ama kitabım atlatacak ve yaşayacak" diyebılıyor, gelecek ıçın yazabılıyordu. Ben şahsen gelecek ıçın şimdi hıçbır şey yazamryorum Yazdığımla bırlikte yarın yok olmam söz konusu. Avrupa'nın gelışme tarıhı, bir yerde duraklamalarla olmuştur Kıtaplar yasaklanmış, yazarlar susturulmuş, belli bir duraklama devresi geçırılmış, ama daha sonra kıtaplann akunup, yazarların konuşmaya başlamasıyla bırlikte tarıhsel evrım gerçekleştırılebılmıştır. Şımdı ıse öyle mı? Bir Çernobil bütün dünya savaşlarından ve geçırılen dıktatorluklerden daha beter bir hesaplaşmayla karşı karşıya bıraktı bizi. Bugün artık duraklama değil, yok olma gündemde. Hem de topyekun Ne yazacak yazar ve kıme yazacak? Bu durumda kimı, örneğin Wolfgang Hildesheimer, dut yemiş bülbül gibı susuyor, hıçbır şey yazamıyor, kımı sıkıntılarını boşaltmak için inatla yazmaya çalışıyor, ama sonucta butun yazarlar zaman boyutu olmayan edebiyatın sıkıntısını çekıyor Ben de 80'lı yılların başında yazmaya uzun sure ara vermiş, daha sonra bütün bu sıkıntılan aktarabılmek amacıyla uç yıl önce kaleme sanlmıştım. "Dişi Fare" yaşamamın ve çağdaş sıkıntılarımın en büyuk romanı Ve son romanı mı? GRASS " S o n " u tayın etmek artık bızim elimizde değil AĞAÇ YAŞKEN EĞÎLİR KEMAL GÖKHAIS TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAIS 5 Temmuz AYNIZAMANDA RESSAM Günümuz Alman edebiyatınm en önemli yazarlanndan birisayılan Günter Grass, aynı zamanda resim de yapıyor. Grass'ın bu resminde, onun bugünku topluma bakışının ipuçlan yatıyor belki de. lum olarak belli bir çöküşü beraberinde getiriyor. Herkes bir post peşinde. Sorunlara sahip çıkan, yaptığı edebiyatın sorumluluğunu duyan pek kalmadı. Hatta, 6O'lı, 70'li yıllarda yapılanlarla bugün alay edenler bile var. Oysa bugün verilmesi gereken mücadele dünkünden çok daha önemli. Ama kimsenin aldırdığı yok. İnsan liberalizminde önemli bir genleme oldu. Işte bütün bunlar bende belli bir nefret uyandırdı ve istediklerimi yapmamı imkânsız hale getırdı. Aslında Hindistan'a gitmeye çoktan karar vermıştim. Ama, Almanya'yı şu anda seve seve terkettiğimi kesinlikle söyleyebılirim. Sözümona aydınlar arasında politik sorunlara sahip çıkmak, "damğalı eşek" olmaktan beter. Post düşkünü böyle bir dedıkodu o'rtamında daha fazla yaşayamam artık. lılığımı veya Almanlığımı terkedemem kuşkusuz. Yıkıcı bir tepki O zaman Avrupalılara ve Almanlara çok yazık olurdu Sayın Grass. Çok şey kaybederlerdi. Buradan ben bir başka soruya geçmek istiyorum. Basında izledigim kadarıyla, yeni romanınız "Dışı Fare" oldukça kotu eleştiriler aldı. Ren şahsen yeni romanınızı d«ha okumadım. Turkçeye çevrilecek mi bilmiyorum. "Dışı Fare" adlı roınanınızın anlaşılmadıgı ve onun için olumsuz eleştiriler aldıgı soyleniyor. GRASS Ben aynı görüşte değilim. Dığer kitaplarını gibi, "Dişi Fare" de olumlu ve olumsuz eleştiriler aldı. Ama bu kez, daha önce hiç yaşamadığım yıkıcı bir tepkiyle 1925'TB SUBUN, YASTIK KJSMI epESlLBN HASTA BASIMA TnNITIUOl. FfSA/VS/2.MAueiCe COULLET rARAFtNDAM YAPILAN VE EL MANİYELAŞtYLA KOLAYCA IÇULLANILAN İKl AYg.1 T'PTBICÎ KALPIRAÇLI YArA£LAR.tN Ö A ILGI GÖRMESt BEKUENlYOgDU. ASTfM GlBı BA2I HASTAL/KLA/Z tÇfH ÇOK YA&ARLI OLACAĞI AÇIKLAHAA/ ALerteeıM yATAHTAN AYRl OL/USAIC PA SATİLACAĞI HASTA YATAKIAR/ IÇIN.. 50 YIL ÖNCE CUMHURİYET Tiirk sigaraları İnhısarlar tdaretmın Mısırdaki fabrıkasını teftışe gıden Inhısarlar Unıum Muduru Mıthat Yenel, bu fabrıkada yaptığı tetktkattan sonra Türk sıgaralarmm Mısırda daha fazla rağbet bulması ıçın lazım gelen tedbırlerı almıs, bılhassa satıs islerinı veni baştan kurdurmuştur. İnhibarlar LSmum Muduru bir muharrırımıze şunlan söylemiştir: "•tdaremizın Mısırdaki fabrıkası söylendiğı gıbı şımdıye kadar fena netıce vermiş değıldır. Benim tetkiklerım bu zamana kadar alman randımanı daha zıyude fazlalastırmak ve Türk 5 Temmuz 1936 sıgaralarının satışını arltırmak ıçındı. Bunun ıçın de Mısırda yabancı ellerde bulunan satış işlerını tamamen uzerımize aldık. Evvelce fabrıkayı biz ışlettığımız halde satışlar başkalan tarafından yapılıyordu Halbukı şımdı Mısırdaki Tıırk sıgaralarının ımalatıle beraber satışlurmı da biz vaDacain. Bövlelıkle 19361986 dunyanın her tarafmda olduğu gıbı Mısırda da çok sevılen ve aranılan sigaralanmızın daha ziyade rağbet göreceğini kuvvetle umuyoruz. Mısırdaki fabnkanın lağvedıleceğı hakkında çıkan haberler doğru değildir. Fabrıka eskısı gibi faaliyetine devam edecek tir."
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle