16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/8 5 TEMMUZ 1986 Alkolikler Arasında Erhan Akyıldız Gördü, yaşadı, yazdı. Doktor gozuyle Dt. Yıldırım Aktuna Alkolü bir kurtarıcı ve teskin edici gibi görmek büyük hata! Dr. Ural: Tombala bizim hoşgörümüzdür. Hastaların kumara yönelik tutkularmı masum bir oyuna kanalize etmektir. Bu oyunda bile alkol bağımlısı kişilerin kişilik yapısı rahatlıkla sergilenir. Birçoğu alkole olduğu gibi kumara, sigaraya ya da herhangi bir kadına bağlanabilir.. 7 (AMATEM'deki son günlerimizj Karamına geceıerını süsleyen çardakaltı sohbetlerınin yerini, B Blok'ta tombala aldı. Alkol bağımlılarının psikolojik tedavilerinin yapıldığı bu bölümde belirli kısıtlayıcı kurallar yerine, organize edilmiş gizli bir disiplin var sanki... Bunu somutlaştırmak için, karantinada görmediğimiz bir iki olaya değinelim... örneğin, B Blok'ta hastalar yemek salonunda tavla oynayabiliyorlar. Ancak, tavlanın başına oturduğunuzda zarların olmadığını, herkesin gömlek ya da eşofmanlarının ceplerinden kendi zarlarını çıkardıklarını görüyorsunuz... Geceleri de "Ramazan eglencelerini" anımsatan tombala partileri düzenleniyor... Tombala kartlarının tanesi 50 liraya satılıyor. B Blok'ta hemen her gece tekrarlanan bir tombala partisine bizde katıldık. Amacımız, oyuna katılanların ruhsal yapılarını, oyun sırasındaki tavırlarını anında gözlemleyebilmek. Bağımlıların büyük çoğunluğu tombala partilerine katılıyor. Oyunun en hareketli sırasında içeriden birtakım gürültülü sesler geliyor ama tombalacıların büyük çoğunluğu, içeriden gelen seslere kayıtsız. Oktay Kuran, Orhan Ozar biz ve birkaç alkol bağımlısı sesin geldiği yere doğru koşuyoruz. Iç salondan, tombala oynanan salona doğru bir sedye ilerliyor, üzerinde bir alkol bağımlısı... Derin derin nefes alıyor, el ve ayakları şişmiş... Adının Mehmet Temel Demirezer olduğunu öğrendiğimiz alkol bağımlısının bir başka hastaneye götürülmesi için acele ambulans isteniyor. Bizler sedyenin başında beklerken, içeriden "607045" gibi numaralar okunuyor, arada bir "birinci" ya da "tombala" gibisinden sesler geliyor. Çok ilginç buluyoruz bu gelişmeleri. Bir arkadaşları can çekişirken birtakım insanlar tombala oynayabiliyor. O sırada ambulans geliyor. Demirezer'in üzerinde bulunduğu sedye, tombala oynayanların arasından geçip ambulansa yükleniyor. Tombala oynayanlar bir iki ufak kıpırdanmadan sonra yine coşkuyla tombala oynamayı sürdürüyorlar... Nöbetçi hemşire, Haseki Hastanesi'ne gönderilen Demirezer'in kronik bronşiti olduğunu söylüyor, başının düzeltilerek yerleştirilmesini istiyor ambulansa. Yönetim Kurulu Başkanı Oktay da ambulansa binip gidiyor. Kısa bir süre sonra da Demirezer'in kalp yetmezliğinden öldüğüne ilişkin haber geliyor. Oyun dağılıyor, bir sessizlik kaplıyor B Blok'u... Ertesi sabah Dr. Lütfü Ural'la konuşuyoruz Demirezer'in durunnınu. "Söz konusu bagımlıda kronik (ıkayıcı akciger rahatsızlığı vardı. Halk arasında, ınüzınin bronşit dcnilen bu hastalıga ve çok kez söylememize karşın Demirezer signruyı bırakmıyurdu. Geleli henüz bir hafta kadar olmııştıı bize. Acele gönderilmiş başka bir hastaneye, ama ölıim önlenememiş..." Kiijilik güçlendirıne Önce "sosyal içkici" sonra "akşamcı" ve en sonunda "alkolik" olan Oktay Kuran anlatıyor Alkol 21. yüzyıhn en tehlikeli silahı olarak kuüanılacak Ahfamctlar: Akşamcılann bünyesi genellikle alkolik olmaya müsait değildir. Niçin böyle olduğu bilinmiyor. Alkolikler içki içmek için bin türlü bahane bulurlar. Patronuna kızar içer, karısına kızar içer. Akşamcı ise bir iki duble içkiyi keyiflenmek için alır. Bakırköy Devlet Hastanesi Başhekimi Dr. Ytldtrım Aktuna ile söyleşimizi sürdürüyoruz Dünya Sağlık Teşkilatı ile alkol konusunda organize bir çalışma aşamasında olduğunu biliyorum. Bu, gerek Tttrkiye'ye gerekse AMATEM'e neler kazandıracak, biraz daha açar mısınız? AKTUNA Bizim çalışmalarımız 2 yıl sonra, 3 yıl sonra taa 1992'ye kadar aşama aşama sonuçlanacak, çalışmaları1 mız tamamlandığında teşkilaiın kongrelerinde ve yayımlarında Türkiye etkin bir biçimde görülmeye başlayacaktır. Ayrıca bu çalışmalarımız, mevcut hükümetlerin konuya ilişkin politikalarına da yardımcı olacaktır. Alkol satış yasağının kaç yaşında tutulması, bira yasağının ne şckilde olacağı (İlk belirlemelerimize göre Ulkemizdeki gençlerin büyük çoğunluğu alkol kullanmaya bira ile başlıyorlar) gibi konular çalışmalarımız tamamlandıkça, istatistiklerle daha da kristalize oldukça, soruna başka türlü bakılacaktır. Bugün bizde 18 yasından küçüklere içki satışı yasaktır ama uygulanmaz. Amerika'da bu yaş sınırı 22'dir, bizde ne olmalıdır. Tedavi konusunda neler yapılmalıdır gibi sorunlar, daha da berraklaşacak. Yıldınm Bey siz alkol bağımlılığı olayını nasıl degerlendiriyorsunuz? AKTUNA Alkol bağımlılannı, üç ayaklı bir sacayak gibi görmek gerekir. Birincisi, alkol bağımlısı, kişinin kendisidir. O kişinin kendisinden kaynaklanan problemler, bedensel sağlıksızbğı, kişilik yapısındaki eksiklikler vs. lkincisi, kişi ile toplum arasındaki psikososyal ve ruhsal ilişkilerdir. Uçüncüsü de, alkolün o toplum içinde sunuluş ve kabul ediliş biçimidir. AKIL HASTALARI DA ÇAĞDAŞ KOŞULLARDA Alkol bağımlılarının tedavisinde son yıllara dek karşılaşılan en büyük sorun, tedavintn akıl hastalarıyla birlikte yapılmasıydı. Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi'nin 67yıl önceki duruntu ile bazı o'iel kurumlarda yapılan bu tür çahşmalar, kamuoyunda, alkol bağımlısı kişilerin bu hastanelere gönderilmesi konusunda kuşkular yaratıyordu. Oysa bugün, Bakırköy'deki akıl hastalarının tedavi edildiği koğuslar bile yukarıdaki fotoğrafta görüldüğü gibi çağdas koşullarda. Kaldı ki, AMATEM'in tümüyle tamamlanmasından sonra, alkol bağımlılarının, akıl hastalarıyla hiçbir bağlantısı kalmayacak... Ailemde alkol almayan hemen hemen yok gibidir. Babam 80, annem 75 yaşında hfilâ içerler karsılıklı. Dört kardeşiz, kız kardeşimiz hariç hepimiz akşamcıyızdır. Onlarla girdiğim her toplıımda içmişimdir. Alkol konusunda bana aile çevremden hiçbir olumsuz eleştiri gelmemiştir. Olumsuz eleştirilerin gelişi beniın ulkolik olmuından sonradır. İş işten geçtikten sonra çareler gösterip 'yapma' demeye başladılar. Ben en yakın kardeşimden 13 yaş küçügüm. Hani tekne kazıntısı derler ya işte oyum ben. Ailem Istanbul'da olduğu halde ben İstanbul'daki okullarda yatılı okudum. Benimle ugraşacak kimse yoktu evde. Sonradan gelen çocuk, vaşları geçkin anne ve baba için bir angaryaydı. Okulda gündüzlü okuyan arkadaşlanma hep gıpta ile, özekalarının da sonımlulugunu üzerimizde taşıyan işlerde çalısıyorduk. O yıllarda evlendim. Bııgıin iki çocugum var. Aile hayatımda alkolün çok büyük yıpratıcı yönleri olmuştur. önceleri heyecan giderici olarak aldıgım alkolü, sonradan günün herhangi bir saatinde almaya başladım. Tşim de buna müsaitti. Evlendikten sonra akşamları içiyordum, bir de katıldıgımız aile toplantılarında içiyordum. önce sosyal içkici, sonra akşamcı olduk. * Alkolü teskin edici gibi görmem hata idi" En sonunda da bir iki iş bozuklugu, mesuliyetlerimin karşısında yenik düşme korkusu nedeniyle alkolü kurtarıcı ve teskin edici bir İlaç gibi gürmeye başladım. Ben alkolik oluşumu, ailemin gençlik yıllarında alkol konusunda egitici hiç bir yaklaşımının olmayışına, bir yıgın çare varken sıkınülı günlerimde alkolü hep bir teskin edici olarak görmeme baglıyorum. Bünyemin alkole uygun oluşunun ve alkol konusunda kötü arkadaşlar edinmemin de olumsuz etkileri var bu konuda... İşim de çok sık seyahatler gerektirdiginden son iki yıldır gündüzleri de içiyordum, işimin rahatlıgı nedeniyle çok rahal alkol ulabiliyurdum. Bir süre sonra fiziksel yeteneklerimi yitirmeye başladım. Artık ellerim titredigi için içiyordum..." Oktay Kuran'ın yaşamöyküsü böyle. Kendi isteğiyle ve ilk kez gelmiş AMATEM'e (Burada tedavi olup çıkanlar arasında 25 kez gelenler bile var.) Arkadaşlarının oylarıyla Yönetim Kurulu Başkanlığı'na seçilmiş. Görevi; B Blok'un alkolik sakinleri arasındaki organizasyonu sağlamak, bağımlılarla hastane görevlileri arasındaki koordinasyonu oluşturmak Oktay Kuran'ın. Kuran'a tombaladan kesilen manoların ne işe yaradığını sorduk. Çıkılan manoların toplanmasıyla olusan paralardan bugüne dek bir soğutucu, bir tansiyon aleti, bir taş silnıe ve cilalaına makinesi ve bir müzik seti almışlar. Yönetim Kurulu Başkanı seçildikten sonra kendi kadrosıınu kurmuş Oktay. Arkadaşlarına danışarak bir "Gözlemciler", bir de "Disiplin Kurulu" oluşturmuş. Gözlemcilerin amacı, alkol bağımlılarının herhangi bir dış etki ile alkole yeniden başlamalannı önlemeye yönelik. Disiplin Kurulu da konulan kurallara uymayanları cezalandırmak için oluşturulmuş... Uzunca bir süredir B Blok'taki yönetim gül gibi idare edip gidiyor... Alkollzm: Alkol bağımlısı kişilerde içkinin etkilemesi giderek artan dozlarda olur. önce bir duble ile başlar, giderek artar. Artış başladı mı, tehlike çanları çalıyor demektir. tnsanlar nasıl alkolik oluyor, konuyu biraz daha açar mısınız? AKTUNA Biraz önce sözünü ettiğim, üçlü sacayaktaki etkenlerden dolayı kişide alkole karşı toleranslı bir yapı oluşuyor. Toplumla ilişkilerinde, iş ilişkilerinde, aile ilişkilerinde, dostluklarında, kısaca bütün dünyasında alkol hep bir aracı bir katalizör işlevi yapıyor. Alkol zamanlı zamansız rastgele içilmeye başlanıyor. Alınan içki miktarı da giderek artıyor. lşte bu koşullardaki kişilerden bazıları, alkole hem fizyolojik, hem de psikolojik açıdan bağımlı oluyorlar. tçmedikleri zaman yoksunluk krizine giriyorlar. Ama aynı oranda içki içen bir başkası alkolik olmuyor. Niçin böyle olduğu ise henüz çözümlenememiş. Yani alkolizmin bilimsel açıklaması henüz yapılamadı mı demek istiyorsunuz? AKTUNA Alkol bağımlılığında ince bir nokta var. önce alkolün kötüye kullanımı başlıyor. Kötü kullanım demek, alkolün çok içilmesi, gece gündüz rastgele içilmesi demek. Ama birtakım kişilerde içmediği zaman yoksunluk krizi olmuyor. Böyle olunca da o kişiye alkolik demiyorsunuz. Ama bu kişiler de gerek sağlık, gerekse sosyal çevreleriyle ilgili büyük zararlara uğruyorlar. Akşamcılık ve sosyal içkicilik olayı nedir? AKTUNA Bir keyif olayı. Bu kişiler içtikleri içkinin miktarını genellikle hiç arttırmazlar. Kontrolii ellerinde mi tutuyorlar yani? AKTUNA Hayır kendi iradeleri ile olmuyor. Toleransları o kadar. Alkol bağımlısı olacak kişilerde içkinin etkilemesi giderek artan dozlarda olur. önce bir duble ile başlar giderek artar. Artış başladı mı tehlike çanları çalıyor demektir. Akşamcılar için böyle bir sonın yok mu? AKTUNA Akşamcılann bünyesi genellikle alkolik olmaya müsait bünyeler değillerdir. Niçin böyle olduğu da henüz bilinmiyor. Alkolikler içki içmek için bin bir turlü bahane feulurlar. Patronuna kızar içer, karısına kızar içer. Akşamcı ise bir iki duble içkiyi keyiflenmek için alır. Sizce alkolizmin en büyük tehlikesi nedir? AKTUNA Çok yönlü tehlikeleri vardır. Bence alkol bazı Ulkeler tarafından 21. yüzyıhn en tehlikeli silahı olarak kullanılacaktır. Bir ülkeyi yok etmek istiyorsan gençlerini alkol bağımlısı, uyuşturucu bağımlısı yap, yeter. öyle atomla, topla tüfekle savaş açmaya hiç gerek yok. 21. yüzyıla yaklaştığımız şu yıllarda insanlarımızı bu tehlikelere karşı bilinçlendirmek ve bazı önlemler almak zorundayız. Biz bu mcrkczi bu amaçla kurduk. Ama dileğim merkezin benzerlerinin birçok yerde kurulmasıdır. Son bir sorum olacak Yıldınm Bey, sizin alkolle aranız nasıl. AKTUNA Bizim ailede ne annem ne babam içki içmezlerdi. Yani önumde alkol alan bir model yoktu. Hayatmıdaki problemlerimi, sıkıntılarımı çözmek için de alkol gibi herhangi bir desteğe hiçbir zaman ihtiyaç duymadım. Ama şunu da söyleyeyim, alkolü hiçbir zaman reddctmedim. Arkadaş toplantılarında, kokteyllerde, yemeklerde, belli bir dozu aşmayacak oranda ben de içki içerim. Zaten bizim mücadelemiz bu tür içki içilmesine karşı değil, alkolün tutsağı olunmasına karşı. Doktor Ural'a daha sonra geceki tabloyu, yaşanılan olaya karşın tombalanın durmayışını anlatıyoruz. Dr. Ural gülümseyerek anlatıyor: "Billyor musunuz, tombala bizim hoşgörümüzdür. Hastaların kumara yönelik tutkularmı belirli bir yöne, masum bir oyuna kanalize etme girişimimizdir. Bu oyunda bile alkol bağımlısı kişilerin, kişilik yapılan rahatlıkla sergileniyor. Sadece alkole bağlanan kişiler değil bıınların çoğunluğu; kumara da sigaraya da herhangi bir kadına da bağlanabiliyorlar. Kişilik yapılarından kaynaklanan bir durum bu. Zaten bizim B Blok'ta yaplıgımız kişilik güçlendirmeye yönelik psikolojik tedavilerinin amacı da bu..." Ertesi gün, kalp yetmezliğinden ölen Demirezer'in babasıyla bir arkadaşı geliyor AMATEM'e, üzerinden çıkan 21 bin lirayla, birkaç parça eşyası babasına teslim ediliyor. Zaten çok duygusal kişiler olan alkol bağımlıları için yürek burkan olaylar bunlar... B Blok'ta yaşayan ve alkol bağımlılığından kurtulmak için psikolojik tedavi görerek mücadele veren insanlar karantinadaki arkadaşlarına göre daha girişimci, daha sosyal, daha hareketliler. Hakları yenildiğinde baş kaldırıp haklarını arayabiliyorlar rahatlıkla... Zaten B Blok kapsamında kurulan iç yönetim de bunun en somut kanıtı. Bu iç yönetim konusunda sözü Oktay Kuran'a bırakalım. Yaşamöyküsüyle birlikte, yönetimin başına nasıl geçtiğini anlatsın: "Yüksek derecede bir memur çocuğuyum. Haydarpaşa Lisesi'ni bitirdikten sonra yüksckogrenime devam etmedim. Çeşitli işlerde çalıştım. Şimdi bir meşrubat fabrikasında genel müdürlük mütettişiyim. Ohtay Kuran: Kardeşimden 13 yaş küçüktüm. Hani tekne kazıntısı derler ya. lşte ben oyum. Benimle uğraşacak kimse yoktu evde. Çocuk, yaşları geçkin anne baba için bir angaryaydı. Küçük yaşlarda müziğe yöneldim. tşim de alkole müsaitti... Oktay Kuran nerek bakmışımdır. Ben kendimi hatırlamaya başladıgım yıllarda bizimkiler emekliydi... Benim, aile dışında tutuluşum bir kırıklık yaratmıştır bende. Acaba ailem beni dışladı mı diye duşünmuşümdür. Spora çok yetenekli olmama karsın, babamın sert tutıımu yüzünden sporla ugraşamamış, küçük yaşlarda müzige yönelmişimdir..." Oktay Kuran 17 yaşından itibaren müzikle uğraşmaya başlamış. Anlattığına göre, Selim Özer, "Efes 67" ve Erol Büyükburç'un orkestralarında çalışmış ve nefesli sazlar hariç hemen tüm enstrümanları çalabiliyormuş. Zeki Tükel konser bürosuna bağlı olarak ve Liman Lokantasında çalışmış, program orkestrahğı yapmış kurduğu grupla. Adam gibi icebilmek Bir haftadır şu ya da bu nedenle alkole başlamış, sonunda da ona yenik düşmüş kişilerin yaşamöykülerindcn kesitler sunarken bir yandan da o kişilerin tedavilerini Ustlenmiş psikolog ve doktorların konuya ilişkin görüşlerine yer verdik. Ve gördük ki henüz gelişmiş ülkelerdeki kadar olmasa da ülkemiz açısından da alkol bağımlılığına ve bağınıLlığın doğurduğu zararlara karşı alınacak bazı önlemler vardır. Alkol olayına bağnaz bir gözle bakmadan, alkolün yaratabileceği tehlikeler insanlarımıza öğretilmelidir. Yazı dizimizin başında, amacımızın bir yudum içkinizi burnunuzdan getirmek olmadığına değinmiştik. Yine de söylüyoruz, sözümüz eşiyle dostuyla sıcacık bir sevgi ortamında içilen birkaç kadeh içkiye değil... Bu dizinin amacı, Dr. Çetin Ersül'ün deyişiyle, "Adam gibi içmeyip de adam gibi bırakmaya çalışan" insanların yaşadıkları çöküntü ve dramı ve yaptıkları saygın mücadeleyi yansıtıp, alkolün insan bedeninde ve sosyal yaşamında neler yapabileceğini göstermekti. Eğer alkol bağımlılığı sınırlarmda gezen birkaç insanımıza yararlı olabildiysek ne mutlu... Müzik ve alkol Oktay Kuran'ın 17 yaşlarında başlayan bu müzik uğraşı, alkole olan bağlantısının da başlangıcını oluşturuyor. Baslangıçta toplumun karşısına çıkarken bir rahatlatıcı olarak almışalkolü Oktay... Anlattığına göre o yıllarda bir müzisyen olarak çok da faydasını görmüş içkinin. Yine söylediğine göre pek de fazla içmiyormuş. Yaşamöyküsünun bundan sonrası da şöyle Oktay'ın: "MUzikle ugraşıyordum ama, kurdugumuz gruplar nedeniyle baş BÎTTÎ MALİYE VE GÜMPÜK BAKANLIĞI GtjMRÜKLER GENEL MÜDÜRLÜĞÜ STAJYER GUMRÜK KONTROLÖRLÜĞÜ GİRtŞ SINAVI Stajyer Gümrük Kontrolörlüğü giriş sınavı yazılı kısmı 27, 28, 29. Ağustos 1986 tarihlerinde Ankara ve Istanbul'da yapılacaktır. 1. Giriş sınavına katılabilmek için ısteklilerde; a) Devlet Memurlan Yasası'nın 48'inci maddesindekı nitelıklere haiz olmak, b) Sınav başlıyacağı tarihte otuz yaşını doldurmamış olmak, c) Siyasal Bilgiler, Hukuk, tktisat, lsletme, ODTÜ Idari Bilimlcr Fakültelerinden ve diğer Universitelerin iktisadi ve ticari ilimler faküllelerinden ve bu fakültelere eşitliği YÖK tarafından kabul olunan yerli ve yabancı fakülte ve yüksek okullardan birini bitirmiş bulunmak, d) Gumruk kontrolörluğunün gerektirdiği karakıer ve nitelıklere haı/ olmak, (Bu husus yazılı sınavı sonrası yapılacak soruşturmalarla tespit edilir.) Şartları aranmaktadır. 2. Yazılı sınavı başarı ile kazananlar ve haklarında yapılacak soruiturmalar sonucu olumlu olanlar, Ankara'da sözlu sınava tabi (utulacaklardır. 3. Sınava girmek isteyenlerin 5 Ağustos 1986 günü mesaı saati bilıminc kadar Maliye ve Gümrılk Bakanlığı Gümrük Kontrolörler Birımi Yönetıcıligi (Atatürk Bulvarı No: 66 Yenişehir/ANKARA) adresine baivtırmalaıı ve dilekçelcrinde aşağıda kayıtlı belgeleri eklemcleri gerekmektedir. Posta yolu ile bajvuracakların postadaki gecikmeleri gözönüne alınmayacaktır. a) Nüfus cuzdanı a.slı veya noterdeıı onaylı örneği, b) Kendi el yazısı ılc Ozgeçmiş bildirimi, c) Askerlik görevinı yaptığını veya sınav tarihinde ertelenmiş bulundıığunıı göslerir resmi belgc, d) Yüksek öğrenim Hitirme belgesi, dıploması vc noıerden onaylı oıncği, e) Sağhk durunıuııun yurdun her yanında oturmaya ve yolculuk yapmaya elverişli oldıığıına dair tam teiekkullü resmi hastahaneden alınacak sağlık kurulu raporu, (Bu rapor yazılı ve sözlü sınavı kazandıktan sonra da vcrılcbilir.) 0 Doğruluk belgesı, (Cumhurıyet Savcılığı'ndan) g) Altı adet (4.5x6) boyutlarında vesıkalık fotoğraf, h) Yazılı sınava nerede girmek isiedıklerıni (Ankara veya Istanbul) dilekçelcrıııde belırteceklerdir. 4) Giriş sınavı konulanyla, gümrük kontrolörlüğü hakkında genıs bılgı almak isteyenler, Gumruk Konrolörler Bınm Yöncticiliği'ne şahsen veya meklupla başvurabilecekleri gıbı, Istanbul (Karaköy) ve Izmir'deki (Alsancak) Gümrük Kontrolörlerinden de aynı bılgilerı alabilirler. . llan olunur. Basın: 22681 TEŞEKKUR Rize iliPazar üçesinde 1 Temmuz 1986 günü açılışı yapılan DOSAN ÇAYFABRİKASI'nın kuruluşımdan açılışına kadar gösternıiş olduğu ilgi reyakınlıklan dolayı Devlet Bakanı ## Sayın Mesut YILMAZ'a, Açılışı bizzatyapan T.B.M.M. Raşkan Vekili Sayın Dr. ArifŞevket BİLGİN'e, Rize Valisi Sayın Erol ÇAKIR'a tesisimizin kurulmasında bizlere her konuda yardımcı olan tüm Rize halkı ve İlçe Belediyelerine Rize Bayındırlık ve İskanMüdürlüğü'ne,Jandarma Bölge Komutanlığı'na, Karayollan BölgeMüdürlüğü ve Türkiye lüektrik Kurumıına bu mutlu günü telgraj'göjıdererek ve bizzatgelerek bizimlepaylaşan değerli konuklarımıza açılışımızı televizyon ve basın yolııyla kamuoyuna duyııran TÜRKÎYERADYÖ THLHVİZYONKURUMÜ'na ve Türk Basınının değerli mensuplarına Teşekkür ederiz. tLAN ŞEREFLİKOÇHİSAR ASLİYE 1. HUKUK HAKİMLİGİ'NDEN Esas No: 1985/335 Davacı Cafer Açıkcl tarafından davalı Mehmcdullah Bilge aleyhine mahkememize açılan Tapu iptal ve tescil davasırun yapılan açık yargılaması sırasında verilen ara kararı gereğince: Davalı Mehmedullah Bilge'nin tüm aramalara rağmen bulunamadığı keza zabıta tarafından yapılan adres tahkikinde de açık adresı tespit edilemediğindcn davalı Ş.Koçhisar Abdulgediği Köyü'nden Mehmedullah Bilge'nin adına dava dilekee.sinin basın yolu ile tebliğine karar verildiğinden davalı Ş.Koçhisar Abdulgediği Köyü'nden Mehmedullah Bilge'nin mahkememizde duruşmanın bırakıldığı 30.9.1986 günü saat 10.45'te bizzat ha/ır bulunması veya kcndısını bir vekil ile temsil ettirmesi, aksi takdirde yokluğunda yapılacak ışlenılere ılira/ edemeyeceği HlJMK'nun 213. maddesi gereğince rnesruatlı davcliyc yerine kaim olmak üzere ilanen tebüğ olunur. Basın: 23098 İLAN Sendikamızın 27 Haziran 1986 tarihinde yapılan Olağanüstü Genel Kurulu'nda Anatuzuk'te değişiklik yapılmıştır. 2821 Sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca ilan olunur. TÜRKİYE TOPRAK, SKRAMİK, ÇİMENTO VE CAM SANAYtl İŞVERENLERI SENDİKASI YÖNETİM KURULU Basın: 7684 DOSANA.Ş.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle