25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
29 TEMMUZ Ozetle 1986 DIŞ HABERLER CUMHURİYET/^, Mayın patlamasında 6 Afgan mülteci öldü Diplomatik trafik yoğunlaşırken, taraflar konumlannı yeniden gözden geçiriyor Ortadoğu'da köşe kapmaca Kral Hüseyin 2. Hasan Şimon Peres Hafız Esad ALİ StRMEN BUGUN Pakistan 'ın kuzeybatısındaki Sadda mülteci kampı yakınlannda, Afgan mültecileritaşıyan bir aracm mayına çarpması sonucu 6 kişi öldü, 6 kişi yaralandı. Polls, son günlerde Afgan mülteci kamplanna sızarak saöotaj eylemlerinde bulunduklarından şüphelenilen iki kişiyi tutukladığım açıkladı. Pakistan öncekl gün Afganistan'a bir protesto metnt yollayarak, cuma günü Afgan topçusunun sınırdaki bir nöbetçi karakolunu bombalamasını sert bir dille eleştirdi. ABD'de sinema ve televizyon sanatçıları greve gidecek Amerika Birleşik Devletlert'nde sinema ve televizyon sanatçıları ücret artış talepleri karşılanmadığı takdirde greve gidecek. Amerika Birleşik Devletleri Televizyon ve Radyo Sanatçıları Sendikası 'na üye 30 bindenfazla sanatçı, yapılan oylamada greve gidilmesi yönünde oy kullandılar. ŞAM/TEL AVİV (AJanslar) Ortadoğu'da son günlerde lsrail ve Fas yöneticilerinin sürpriz zirvesiyle canlanan diplomatik ilişkiler, yeni temaslarla sürüyor. Ürdün Kralı Hüseyin, Şam'a yaptığı 48 saatlik ziyarette Suriye Devlet Başkanı Hafız Esad'Ia Uç kez görüştükten sonra ülkesine döndü. ABD Başkan Yardımcısı George Bush, Tel Aviv'de, bölgeye yaptığı ziyarete Fas'ı da ekleyebileceğini açıklarken, bir lsrail gazetesi Mısır Devlet Başkan Husnu Miıbarek'in, Bush'un gözetiminde Başbakan Şimon Peres ile biraraya gelerek aralarındaki küçük bir sınır anlaşmazlığını çozen bir antlaşmayı imzalayacaklannı ileri sürdü. FKÖ Lideri Yaser Arafat, Kuveyt'te vayımlanan bir dergiye verdiği demeçte, fsrailFas zirvesinin sonucunun "tsrail'le tek yanlı girişlmlerin Araplann birlik içinde bareketlerinin yerini tutamayacağını gösterdigini" söyledi. Kral Hüseyin, Şam'da önceki gün Suriye lideri Hafız Esad'Ia üçüncü kez görüştükten sonra geç saatlerde Amman'a döndü. Esad'ın başkanlık sarayında geçen ve altı saate yakın süren görüşmeyle ilgili olarak taraflar "tkili ve bölgesel sorunlan ele aldık" demekle yetindiler. AP Ajansf nın haberine göre, Şam'daki diplomatik kaynaklar, iki liderin uzun uzun tartıştıkları konular arasında Peres2. Hasan zirvesinin de önemli bir yer tuttuğunu belirttiler. Aynı kaynaklar, Ürdün Kralı'nın, Filistinlllerin temsil edil Kral Hüseyin Şam 'da Hafız Esad'Ia son bir kez altı saate yakın görüştükten sonra Amman'a döndü. Sovyetler Birliği, Bush 'un gezisinin Arapları bölmeyi amaçladığını ileri sürdü. Peres ile Mübarek'in Bush'un gözetiminde bir anlaşma imzalayacakları öne sürüldüvurguladı. ABD Başkan Yardımcısı George Bush, Tel Aviv'deki temaslannı sürdürüyor. Bush'un gezisi SSCB'nin tepkisini çekti. TASS ajansınca yayımlanan bir yorumda, "Bu ziyaretin amacı antiAmerikan duyguların yükseldigi bir ortamda ABD'nin konumunu takviye etmek ve Araplar arası görüş ayrılıklarını arttırmaktır" dendi. tsrail'den sonra Mısır ve Ürdün'e de gidecek olan George Bush, gerekirse Fas'ı da ziyaret programına alacağını belirtti. tsrail'de yayımlanan bir gazete, Mısır ile tsrail arasında Saba bölgesine ilişkin sınır anlaşmazhğının Bush bölgeden ayrılmadan çözüleceğini ve Peres ile Mübarek'in Bush'un da hazır bulunacağı bir toplantıda bu konuda bir antlaşma imzalayacaklannı yazdı. tsrail yetküileri bu haberle ilgili yorumdan kacındılar. Dinamiti Koyan Kim?.. Bilmem haberi gördünüz mü? Ben gördüğümde güleyim mi, ağlayayım mı şaşırdım kaldım. Gazetelerimizin birinin geçen günkü sayısının birinci sayfasında resimle verilmişti haber. Parmak kadar takkeli oglanlar ve yine onların yaşıtları başları sıkıca örtulü kızlar vardı resimde. Ve gazete "Yayınımız üzerine Diyanet işleri Başkanlığı'nın tamimi ile kız ve erkek öğrenciler bir arada Kuran kurslarına devam etmeye başladılar" diyordu övünerek. Gördünüz mü siz ilerlemeyi? Gördünüz mü siz laik tutumun zaferlni? Artık kız ve erkek öğrenciler bir arada gidiyorlar Kuran kurslarına. Ne demeli? Ümmetçi ulusçuluğun karma Kuran kursu laikliği, deyip geçmeli mi? Türkiyemizde garip olaylar oluyor. Laiklik, rafa kaldırılmış, ama siz konuyu gündeme getirdiniz mi, herkes üstünüze çullanıyor: "Ne yani, bu ülkede din özgürlüğü yok mu?" Hiç kuşkusuz, laiklik din düşmanhğı değil. Hiç kuşkusuz laiklik din düşmanhğı olmamasının ötesinde, insanların din özgürlüğünün güvence altına alınmasını da içeriyor. Biz de kimsenin din özgürlüğüne karşı olmadığımız gibi, o özgürlüğün korunmasını güvence altında tutulmasını demokrasinin temel öğelerinden biri olarak görüyoruz ve demokrasiden yana olan herkesin bu özgürlüğe saygı göstermesini istiyoruz. Üstelik bizler din özgürlüğünün, düşünce özgürlüğünün önündeki tüm engellerin kalkmasından da yanayız. Yani Ceza Yasası'ndaki 141 ve 142. maddeler ile 163. maddenin de kalkmasını savunuyoruz. Bütün bu noktaları açıklıkla belirttikten sonra, gerçeğin bir başka yanını vurgulamak istiyoruz. Türkiye'de, laiklik ayaklar altına alınmış bulunmaktadır ve Türkiye'de ciddi bir şeriatçı tehlike vardır. Bu tehlikenin boyutları gün günden büyümektedir, gelişmeler sürdükçe daha da büyüyecektir. Ustelik tehlike yurttaşın inancından değil, son altı yıldır iktidarı ellerinde tutanların tutumlarından kaynaklanmaktadır. Türkiye'de laikliğin ve kimilerinin çokça sözünü ettikleri, ama özünü görmezden geldikleri "ulusal birlik ve beraberlik" diye dile getirdiklerı ulus birıminin varhğının temeli, Atatürk'ün "Tevhıdı Tedrısat Kanunu" denen ve milli eğitimi bütünleştirip birleştiren gırişımıydi Bu girişim sürdükçe, laik ve çağdaş eğitim varlığını korudukça, yeni yetişecek kuşaklar ulus biriminin Cumhuriyet ilkelerinin ve onun en önemlisi olan laikliğin koruyucusu olmuşlardır, eğer aynı uygulama sürseydi yine de olacaklardı. Ne var ki, bugün zorunlu din dersleri ve yaz aylarında Milli Eğitimin okullarında verilen Kuran Kursları ve yasal hale gelmiş paralel dincı eğitim ile Türkiye'de Tevhidi Tedrisat Kanunu ile başlatılan uygulama bitmiştir. Böylelikle bugün Cumhuriyet ilkelerinin ve ulus biriminin koruyucusu olan güvence de yitmiştir. Bugün Türkiye'de vatandaşın din özgürlüğünün ötesinde gizli ve açık şeriatçı örgütlenmeler almış başını yürümektedir. Bugün Türkiye'de Suudı sermayesıyle güçlenenler gençler arasında yurtlarda örgütlenerek yeni şeriatçı akımları güçlendirmektedırler. Bugün Türkiye'de, az buçuk ış hayatını bilenler, işlerinin yürümesinı, kredilerinm izinlerinin çıkmasını isteyen işadamlarının nasıl dinci örgütlere bağış yapmak zorunda olduğunu gayet iyi bilmektedirler. Bu gelişmeleri vatandaşın din özgürlüğüne bağlayıp, demokrasının doğal sonucu olduğunu söylemek de olanak dışıdır. Her şeyden önce bu gelişmeler, vatandaştan değil, iktidarla içli dışlı olan iç ve dış güçlü, ensesi kalın, büyük sermayeye dayalı çevrelerden kaynaklanmakta, onlar tarafından örgütlenmektedir. Öte yandan bu gelişmeler, demokrasi ortamında, Erbakan Hoca'nın Türkiye düzeyınde °/o 10 dolayında oy aldığı ve iktidar olduğu bir dönemde değil, demokrasinin hiç olmadığı ve göstermelıkten gerçeğe doğru, iktidarın değil, muhalefetin ve halkın çabasıyla yöneldiği yarım demokrasi dönemlerinde olmuştur. Bu gerçekleri iyi bılmek gerekmektedir. Bu gelışmelere koşut olarak dıncı eğitimin yanı sıra, milli eğitimin temel ilkelerıyle ne derece bağdaşacağı çok kuşku götüren özel eğitimin alıp başını gittiği de görülmektedir. Bu ortamda şu soru doğal olarak gündeme gelmektedir: "Türkiye'nin ve Cumhuriyet ilkelerinin temeline bu dinamiti kım koydu?" Sorunun yanıtını şu kişi, bu kişi diye vermek olası, ama olası olduğu kadar da belalı. Kaldı kı, kışıyi göstermek fazla bir anlam taşımıyor. Onemlı olan dinamiti yerleştiren eylemın hangısı olduğudur Olaya bu açıdan baktığımızda yanıtı da kendiliğinden gün yüzüne çıkıyor: Türkiye'de laikliğin ve Cumhuriyet ilkelerinin temeline dinamiti koyan kişi, Tevhıdı Tedrısat Kanunu'nu bir kalemde silen, Atatürk'ün kurduğu kurumları yerle bir eden, dinci eğitim ile "kendı okulunu kendı yap" kampanyası ile birlikte başı boş eğitimin önünü açan kişi veya kışılerdir. O kişi veya kışıler kimler mi? Onu da siz buluverin canım. Etrafınıza şöyle bir bakın! Bu arada o kişileri bulmak için aranırken, onların sıkça Atatürk ve milli birlik ve beraberlik lafını etmelerıne de kanmayın, onu ya da onları şıp diye elinizle koymuş gıbı bulacaksınız. Bangladeş'de Hasena, Erşad'a karşı aday mediği her türlü girişime karşı olduğunu vurguladığını ileri sürdüler. Ürdün Kralı ile Suriye Devlet Başkanı arasında görüşülen en önemli konulardan biri de IrakIran savaşı ve SuriyeIrak düşmanhğı. Kral Hüseyin, bir süredir Suriye ile Irak'ın arasını bulmaya çalışıyor. Daha önce de bu yönde çaba göstermiş, hatta bazı temasları sonunda geçen 11 haziranda Irak ve Suriye dışişleri bakanlannın buluşacağını açıklamıştı. Ama bu buluşma son anda henuz bilinmeyen nedenlerle iptal edilmişti. SurıyeÜrdün barışmasının ilk sonucu El Fetih'in Ürdün'den çıkarılması oldu. Bu konuyla ilgili olarak Tunus'ta on gündür toplantı halinde bulunan El Fetlb Merkez Komitesi sorunu "tüm yönleriyle daha yakından incelemek uzere" bir karar almayı ileri bir tarihe erteledı. Siyasal gözlemciler, bu erteleme karşısın da, Fas zirvesinin ve Kral Hüseyin'in Suriye'deki temaslarının sonuçlarının daha belirginleşmesini beklemek isteğinin rol oynadığını belirtiyorlar. FKÖ lideri Yaser Arafat, Tunus'ta bir Kuveyt gazetesine verdiği demeçte, PeresKraJ Hasan zirvesini reddetti. Arafat 1982 yılında Fez kentinde Arap Birliği zirve toplantısında benimsenmiş barış planını savunarak "tüm Arap devletlerinin kabul ettigi bu planın dışına çıkıp tsrail'le teke tek göruşmelere kaikışmak ancak zarar verir" dedi. Arafat şöyle konuştu: "Ortadogu bunalımının ve Filistin sorununun banşçı bir çözüme kavuşmasına Ugisiz degiliz, ama bir çözum ancak Fez zirvesi kararlarına dayanmalı ve BM Giivenlik Konseyi'nin beş daimi uyesince onaylanmalıdır. ' Arafat, Filistin sorununun çözümünde FKÖ'nün de bir taraf olarak yer almasının zorunlu olduğunu Bangladeş ana muhalefet lideri Bayan Hasena, ekim ayında yapılacak başkanlık seçimlerinde Devlet Başkanı Muhammed Ersad'tn karşısında aday olacağım açıkladı. Muhalefetteki Avam Birliği'nin yetküileri, ulkede dort buçuk yıldır devam eden sıkıyönetimin sona erdirilmesi için bir kampanya açan Bayan Hasena 'nın 8 partiden oluşan A vam Birliği'nin tek adayı olarak başkanlık seçimlerine katılacağını bildirdiler. (UBA) 6 Sovyet alayı Afganistaridan çekilecek MOSKOVA, (a.a.) Sovyet lideri Mihail Gorbaçov yıl sonuna kadar Afganistan'dan altı alayın çekileceğini açıkladı. Gorbaçov, Vladivostok'ta yaptığı konuşmada, Moğolistan'da bulunan Sovyet birliklerinden bir bölumunün geri çekilmesi için de Moğol liderleriyle görüşmeler yapıldığını bildirdi. Afganisian'da bulunan Sovyet birliklerinden bir zırhlı alay, üç uçaksavar topçu alayı ve iki motorize piyade alayının en geç yıl sonuna kadar geri çekileceğini söyleyen Sovyet lideri, "SSCB bu adımla soruna politik bir çöziim bulmaya ve yeni bir hız vermeye çalışmaktadır" dedi. Gorbaçov, Kabil hükümeti ile birlikte, Afganistan'daki bütün birliklerinin geri çekilmesıni sağlayacak bir plan yapıldığını da kaydetti. Sovyet lideri, bu planın "politik anlasmaya" varılana kadar uygulanmayacağını belirterek, "Böyle bir anlaşma Afganislan'da savaşan ve ABD ile Pakistan 'dan deslek gören isyancıların silahlarını bırakacakları yolundaki garantiyi de içemıelidir" dedi. Gorbaçov konuşmasında Moğolistan'daki Sovyet birliklerinin de kısmen geri çekilmesi konusunun gündemde olduğunu kaydederek, bu konuda Moğol liderleri ile görüşmeler yapıldığını söyledi. Bu arada, TASS Ajansı da, "Moğolistan'ın bir numaralı lideri Jambyn Batmounkh'un dinlenmek için Sovyetler Biriigi'ne geldigini" bildirdi. Gözlemciler, Çinli yöneticilerin Moğolistan'daki Sovyet Birlikleri'nin varhğının iki ülke arasındaki ilişkilerin normalleşmesine en büyük engellerden birini oluşturduğu görüşünde olduğuna dikkati çekiyorlar. ÇİN'LE tŞBIRLİĞt Çin Halk Cumhuriyeti ile ilişkiler konusuna da değinen Gorbaçov, bu ulkeye, Çinli kozmonotların Sovyetler Birliği'nde eğitilmesini de içeren geniş kapsamlı bir işbirliği önerdi. Denktaş'tan Kipriyanu'ya suçlama KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, "Kipriyanu'ya insancü konularda tiyatro yapmaktan vazgeçmesini" salık verdi. "Kıbrıs meselesi Rum tarafımn tutumu dolayısıyla hakikaten bir tiyatro haline gelmiştir" diyen Denktaş, Güney Kıbrıs Rum Cumhurbaşkanı Kipriyanu 'nun her yönüyle Papandreu 'nun siyasettne paralel ve Türk düşmanlığını körükleyerek, Rum halkmdan gerçekleri gizlemeyi öngören konuşmasıyla izlediği siyasetin Kıbns sorununu haüetmeyeceğini söyledi. Sudari'da hükünıet gerillalarla görüşecek Sudan Başbakanı Sadık El Mehdi'nin yönetime karşı mücadele eden Sudan Halk Kurtuluş Ordusu "SPLA " lideri John Garang ile bir görüşme yapacağı öne sürüldü. Kahire'deyaytmlanan bazı gazetelerde yer alan haberlerde, görüşmenin Etiyopya 'da yapılan Afrika Birliği Zirvesi ile bağlanhlı olduğu ileri sürüldü. lcrtrlcil Hindistan'da Sihlerle Hindular arasında meydana geMJI Ml l e n çatlfmaıann ardından durum gerginliğini koruyor. Geçen hafta 14 Hinduyu öldüren Sih militanlara karşı misilleme saldmlarım sürduren Hindular, önceki gün bir Sih rahibini öldürdüler. Himalaya eteklerinde Darjeeling bölgesinin bağımsızlığını isteyen göstericilere polisin ateş açması sonucu da 9 kişi öldu. Hindistan 'ın başkenti YeniDelhi, alınan geniş çaplı güvenlik önlemleriuyarınca silahlı askerlerle dolu. (Foloğraf: AP) Reagan'ın yanıtı incelemede MOSKOVA, (AP) Sovyetler Birliği Komünist Partisi Genel Sekreteri Mihail Gorbaçov, dün Sovyet televizyonundan yaptığı konuşmada, silahsızlanma sorunlarıyla ilgiii olarak ABD Başkanı Ronald Reagan'ın gönderdiği mektubun incelerımekte olduğunu bildirdi. Gorbaçov aynca, Reagan'la yeni bir zirvede bir araya gelmeyi istediğini, ama bu konuda önceden verilmiş bir sözü olnıadığını söyledi. Bilindiği gibi Sovyet lidef, bir ay kadar önce ABD Başkam'na bir mektup göndererek silahsızlanma konusunda önerilerde bu1 lunmuştu. Bunun üzerine ABD li uzmanlar verilecek yanıt üzerinde çalışmışlar, Reagan'ın silahsızlanma konusundaki üç danışmanı da Avrupa ve Asya'da, ABD müttefiki ülkelerin yöneticileriyle temaslarda bulunmuştu. Bu gelişmelerden sonra Reagan'ın yanıt mektubu kcsin biçimini almış ve mektup, birkaç gün önce Sovyet yetkililere iletilmişti. Mektubun içeriği konusunda taraflar bir açıklama yapmamakla birlikte ABD kaynakları, Yıldız Savaşları olarak da tanınan Stratejik Savunma Girişimi Gorbaçov, Sovyet televizyonundan yaptığı konuşmada açıkladı: Tayland'da pazar günü yapılan genel seçimlerde iktidardaki koaüsyonu oluşturan ılımh sağpartilerin, oyların yarıdan fazlasını aldıklart açıklandı. Bangkok'da Içişleri Bakanhğı, Merkeziyetçi Demokrat Parti'nin parlamentodaki toplam 34 7 sandalyeden yüzünu, koalisyonun diğer üyeleri olanhalkçı "Prachakorn Thai" partisinin 63 ve Merkeziyetçi Toplumsal Hareket Partisi'nin ise 51 sandalye aldığını bildirdi. Tayland'da seçimi ılımh sağ kazandı Sovyet lider, "Yeni bir zirveye taraftanm, ama bu konuda vehlmiş bir sözüm yok" diyor. Gorbaçov, "ABD Başkanı'nın yanıtmda, silahlanmamn dış uzaya sıçramasım önlemeye yarayacak bir şey var mı ona bakacağız" dedi. Mihail Gorbaçov sistemi konusunda Başkan Reagan'ın Sovyet önerilerini geri çevirdiğini, ancak araştırma ve deney aşamalarında daha esnek davranmayı kabul edebileceğini duyurmuşlardı. Sovyet televizyonundan halka hitap eden SBKP Genel Sekreteri Mihail Gorbaçov, Reagan'ın mektubunun incelenmekte olduğunu belirtcrek, "Silahlanma yanşının dış uzaya sıçramasına nasıl engel olunabilir, bu konuda bir şey var mı ona bakıyoruz" dedi. Gorbaçov konuşmasında, Reagan'ın yardımcılarını, Sovyet silahsızlanma önerilerini "propaganda" olarak nıteleyerek, silahlanmamn denetlenmesi çabalarını baltalamakla da suçladı. Sovyet lider, ulkesinin Uzakdoğu'daki limanı Vladivostok'ta bulunduğu sırada yaptığı konuşmasında, ABD Başkam'yla yeni bir zirve görüşmesi konusuna da değindi. Gorbaçov, "SSCBABD zirvesi söz konusu oldagu sürece, her zaman söyledigim gibi böyle bir şeyden yanayım ben, ama Cenevre'deki ilk görüşmemizde anlaşma arayışımızın yeni göriişmeler yapmak için vaatte bulunmuşuz gibi yorumlanmasına kesinlikle karşıyım" dedi. Gorbaçov, sözlerini şöyle sür dürdü: "Geçen sefer Başkan Keaganla anlaştıgımız ve imzaladıgımız şey ABD ile SSCB iliskilerinin normalleştirilmesi ve ulııslararası durumun iyilestirilmesiyle ilgiliydi." Sovyet yönetimi, önceden karşılıklı siyasal yaklaşımlarda bir görüş birliği sağlanmadan yapılacak ve sonuç çıkmayacak yeni bir zirvenin gereksizliğini ileri sürerek anlaşma umudu olmadan zirve göruşmesine gelmek istemiyor. Anımsanacağı uzere, ABD Dışişleri Bakanı George Shultz, mayıs ayında SSCB Dışişleri Bakanı Edvvard Şevardnadze ile VVashington'da görüşerek yeni bir zirve için ilke anlaşmasına varmışlar, ama ABD'nin Libya'yı bombalamasından sonra Moskova zirveden vazgeçtiğini bildirmişti ABD'li yetkililere göre, eylül ayında dışişleri yetkililerinin yeniden bir araya gelerek zirve konusunu ele almaları bekleniyor. Eğer taraflar yeni bir zirve için anlaşabilirse, Reagan ile Gorbaçov'un yıl sonunda buluşmaları umuluyoı. Mitsotakis: Egede güç dengesi korunmalı STKLYO BERBERAKtS ATİNA Yunanistan'da ekım ayında yapılacak yerel seçimler yaklaşırken, genel seçım havasını andıran bir siyasal canlılık yaşanmaya başladı. İktidardaki sosyalist PASOK hükümeti, bayındırlık ve kamu hizmetlerinı hızlandırırken, ana muhalefetteki Yeni Demokresi Partisinin tepkıleriyle karşılaşıyor. Yeni Demokrasi Partisi lideri Konstantın Mitsotakis, Türkiye kıyılarına en yakın Yunan adalarından Sisam'da halk onundc yaplığı konuşmada, "Yunanis(un'ın, komşu Turkiye ile dost olmaya, iyi geçinmeye mahkum" olduğu yolundaki göruşunu yinclcdi. Başbakan Andreas Papandreu'nun gerek iç gerekse dış sıyasette izlediği taktiğin, Yunanıstan için "felaket" olduğunu söyleyen Mitsotakis, Papandreu'yu "sorumsu/lukla" suçladı. Yunanistan'ın Turkiye ile olan ılışkilerine de ağırlık veren Miısotakis, "Yunaniütun, Ege'deki guç dengesini muhaiaza etmelidir. Bu durumu ise, uyesi oldugumu/ AKI temin etmektedir. AKT'ye karşı çıkınuını/., Yunanistan'ın gerek siyasi gerekse askeri açıdan zararına olacaklır" dedi. Yunan halkının, ulkeye karşı belirecek her tür tchlikeye, birlik ıçınde karşı koyacağını da anımsatan Mitsotakis, "serbesl dolaşım" konusunda şoyle konuştu: "Birleşmiş bir Avrupa'nın gerçekleşmesi için belki 10, belki de 20 yıl bekleyecegiz. Bo>lelikle komşu Turkiye ile de zorunlu olarak kaynaşucağız. Bu durumda, halkların serbest dolaşımları suresinde bu so)leyecegim belki uzun vadelidir, amu olanaksu degildir Yunanlılar, kaybolan valunlanna yeniden yiTİeşme fırsalını elde etmiş olacaklardır." VEFAT Değerli silah arkadaşımız Avukat SABAHATTİN BUHARALI E.P.Yzb. (946132) 28.7.1986 pazartesi günü vefat etmişıir. Cenazesi 29.7.1986 sah (bugün) Beşiktaş Sinanpaşa Camii'nden öğle namazını müteakip Yeniköy Mezarhğı'nda toprağa verilecektır. Kederli ailesine ve arkadaşlarımıza başsağlığı dileriz. 946'LI HARBÎYELİLER Sosyalist muhalefetîn manifestosu sahte İngitiz "Guardian" gazetesinin yayımladığı "Sovyetler Birliğı'ndeki Resmi Sosyalist Muhalefetin Manifestosu "nda bazı somut hatalar bulunduğu ortaya çıktı. RAGIP DURAN LONDRA Geçen salı günü sol eğilimli "Guardian" gazetesi tarafından yayımlanan Sovyetler Birliğı'ndeki "Resmi Sosyalist Muhalefetin Manifestosu"nun geçerliği ve doğruluğu konusunda yoğun kuşkular başgösterdi. Fransız "Le Monde" gazetesi, belgeyi "garip bir açıklama" olarak niteledikten sonra, "Observer" gazetesi de, "L'zmanlar, Sovyet reform manifestosunun sahte olduğunu belirtiyor" başlıklı bir haber yayımladı. tngiliz gazetesinin Moskova muhabiri Andrew Wilson inızalı yazıda, belgenın daha önce ileri sürüldüğü gibi partı, hükümet ve KGB içindeki üst düzeyli muhalifler tarafından değil, ya KGB ya da Sovyetler Birliği dışındaki muhalif gruplardan biri tarafından kaleme alınmış olabileceğini belirtiyor. Belgeyi ilk kez dünya basınına açıklayan Guardian gazetesinin Moskova muhabiri Martin YValker, konuyla ilgili yorum ve değerlendirmesinde bazı çekincelerini belirtirken, "manifestonun parti içindeki reform yanlısı kesinıi guç durumda bırakmak amacıyla Batı basınına sızdınlmış olabileceğini" yazmıştı. Ancak bu kez 17 sayfalık manifestonun Rusça orijinal metnmi inceleyen Sovyet uzmanları, metinde bazı somut hatalar bulunduğunu belirttiler. Observer gazetesinin yazdığına göre, manifestoda "Sovyetler Birliği'nin halen 30 milyar dolar dış borcu var, bu rakam ile ulkemiz Bre/ilya ve Meksika'dan sonra dunyanın en fazla borcu olan iiçüncu iilkesidir" denmesine rağmen, bir yandan Sovyetler Birliği'nin dış borcunun sadece 10 milyar dolar olması, ötc yandan dunyanın en büyuk borçlu ülkelerı arasında Arjantın'in sayılmaması dikkai çekiyor. lkinci somut bılgı hatası ise, "Sosyalisl Yeniden Doguş Harekeli" adı altında orgütlendiği öne surulen grubun, Sovyetler Birliği'nin yılda 300 ton altın sattığı öne sürulurken, Batılı uzmanlar, Sovyetler Birliği'nin yılda sadece 100 ton altın ürettiğini belirtiyor. MANİFESTO KİMİN KALEMİNDEN ÇIKTI? Manifestoda yer alan bomut bilgi hatalarının yanı sıra "siyasal, basın ve soz ozgurluğu" talep eden satırların bulunması, mevcut Sovyet sistemini topyekun yıkmayı amaçladığı duşunulerek, manifestonun "Sovyet Sosyalist sistemine sadık, ancak reform talep eden bir grup" tarafından kaleme alınmadığı birçok Sovyet uzmanı tarafından paylaşılan bir göruş. Unlü Sovyet muhaliflerinden Zhores Medvedeo manifestoda ayrıca, Sovyetler Birliği'ndeki boşanma oranları konusunda daha yuksek olan 1983 istatıstikleri yerine 1974 yılı ıstatıstıklerınin kullanıldığına dikkat çekiyor. öte yandan Observer gazetesi, 21 Kasım 1985 tarihli ve Leningrad mahreçli manıfestoda, Sovyetler Birliği Komünist Partisi'nin 27. Kongresi'nde kararlaştırılan yeni programdan hiç söz etmemesinı bir çelişki olarak niteliyor. Gazete, söz konusu manifestonun Londra ve Münıh'te bulunan NTS adlı Sovyet rejim karşıtı grup ya da merkezi Munih'te bulunan ABD'nin destekledıği "Hür Radyo" taraftarlarınca kaleme alınmış olabileceğini ılerı surüyor. Observer gazetesi, 1970 yılından bu yana benzerı bazı manifesto ve belgelerin yayımlandığını, ancak her seferinde bu metinlerin göçmen muhalif çevreler tarafından kaleme alındığının ortaya çıkarıldığını hatırlatıyor ve "Bu son girişim de Sov>et ust >onetimi içinde istikrarsızlık ve kargaşa oldugu izlenimini vermeye çalışıyor" görüşünu savunuyor. Sovyet uzmanların açıklaması: T.C. SARIYER ASLİYE HUKUK HÂKİMLÎĞÎ'NDEN Sayı: 1986/191 Yılmaz Gökçelioğhı tarafından Şabo Durmaz aleyhine açılan Sanyer Uskumruköy 4 pafu, 136 parsel sayüı 7640 M1 miktarlı tajınmaan Beyoğlu 15. Noterliği'nin 26/9/1984 tarih 042632 sayıü satıj vaadine ıstinaden cebri tescil davasırun yapılan muhakemesi sonunda: Mahkememizin 23/6/1986 tarih 1986/191 esas, 1986/767 karaı sayüı Uamı ile 20/11/1985 tarihli 1.000.000. TLÎlık senet karsüığıııın Sanyer Emlak Kredi Bankası Müdürlügü'ndc davalı Davut ile Hanc'dcn olma 1933 dogumlu ŞABO DURMAZ adına 1 yıl vadeli faizli hesap açtınlarak ve muracaat el mediği takdirde bu otomatikman l'er yıl vade ile ycnilcnmek sureti ile hesap açılmasına ve bunun ibrazı halinde dava konusu Sanyer Uskumru Köytl 135 kütük, 4 pafu, 136 parselde kayıtlı 7640 M' miktarlı bahçenin Şabo Durmaz adına olan tapu kaydının iptali ile zıkredilen satış vaadi sözleşmesi gereğincc YILr MAZ OÖKÇELİOGLU adına tapuya kayıt ve tcscUine, bakiye 225.000. TL. harcın davalıdan tahsiline, ceman 78.000. TL. muhakeme gıderi ile 337.500. TL. Ucreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir. Bostancı Vukela Cad. 29/2'den Aksaray Tiryaki Hasan Paşa sok. No: 43'ten Mardin, Midyat Cumhuriyet Mahallesi'nde mukim iken kendilerine tebligal yapılamayan davalı ŞABO DURMAZ'a hüküm özeti yerine kaim olmak Uzere (adrcsi bulunamayan ve meçhul) gazete ile ilanen tebliğ olunur. 25/7/1986 Basın: 8644 hynncılati Âquind'ya bağldık andı içti Filipinler'de Devlet Başkanı Corazon Aquino'nun liderltğindeki ybnetimi güçlendlrmek için ilginç bir yola başvuruldu. Ülke çapında düzenlenen törenlerde ordu vepolls kuvvetleri, yönetime bağhlık andı içtiler. Törenlerde 12 bin subay, asker ve polis yer ardı. Manila'da Aquino'ya bağhlık andı içenler arasında, bu ayın başkırında yönetime karşı ayaklanan üç general ve 300 kadar askerin de bulunduğu açıklandu
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle