25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet Kalp krizine karşı magnezyum Miyokard enfarktüsü geçiren hastalara ilk 48 saat içinde damar yoluyla verilen magnezyum, ölüm oranını azaltıyor. ANKARA, (ANKA) Temel bir mineral olan, doğada daha çok bileşikler halinde ve yeşil sebzelerde bulunan "magnezyum" , kalp enfarktüsü geçiren hastalarda "cankurtaran simldl" işlevini görüyor. Birleşik Amerika'da deneysel olarak gönüllü hastalar Uzerinde yapılan çalışmalar sonucunda, "miyokard enfarktüsü" geçiren hastalara ilk 48 saat içinde damar yoluyla verilen magnezyum, en azından hastanın hastaneye yatar yatmaz yitirilmesini önlüyor. Türkiye'de yayımlanan "Literatür" dergisinin, Birleşik Amerika'da yayımlanan "The Lancet" adli tıp dergisinden alıntı yaparak yayımladığı bir yazıya göre, enfarktüs geçiren hastaların kanında, "magnezyum düzeyi" önemli ölçüde düşüyor. Kandaki magnezyum düzeyinin düşmesine bağlı olarak gelişen "ani kalp durmalan" sonucu hasta ölcbilıyor. Söz konusu yazıda, hayvanlar uzerinde yapılan deneylerin sonuçlarına da yer verilerek, şöyle denildi: "Hayvanlarda magnezyum dttzeyinin azalması kalp durmasına, kroner damarlannın kasılnıasına ve kalp kasının işlevini yitirmesine neden olmaktadır. Insanlarda ise, magnezyum düzeyinin duşmesi yine kalp durmalanna ve damarların daralmasına yol açmaktadır." Yazıda, miyokard enfarktüsü geçirerek ölen hastaların "otopsi sonuçlarına" değinilerek, bu kişilerin kalp kaslarının incelenmesinden sonra, kalp kasından magnezyum düzeyinin düşük olduğunun anlaşıldığı kaydedildi. Miyokard enfarktusü geçirerek hastaneye yatırılan ve kendilerinden onay alınan 130 hasta uzerinde gerçekleştirilen deneyin aşamaları şöyle: "Yatırılan 130 hastadan 56'sına magnezyum, 74'üne ise sadece serum verildi. Çalışma şonrasında, magnezyum verilen gruptakl hastalardan hiçbirlsinin 48 saatlik dönem içinde rahatsızlık geçirmedigi saptandı. Daha sonraki saatlerde ise, magnezyum verilen grupta yer alan hastaların yuzde 7'si yitirilirken, sadece serum verilen gnıptaki hastalann yüzde 19'u yaşamını yitlrdi." Sahıbı ( umhuriyrl M.ılb.ı.Kilık ve Cıa/clmlık lurk Aııonım ^>ııkelı j d ı ı u Nadlr Nadi, # lıeııel ^.ıvııı Muduru H«san < tmal. Muessesr Mutluru t.mınt Il}akll|(ü. Ya/ı Uk'ıı Muduru Okay (•onrnsln. 0 Habcr Mcıkc/ı Mudutu Y»lvın B«ycr. Sayld Du/cnı >Onelnıcnı Alı Acar. • femuhıler ANK.AKA >«lvın l),)J»n. I/MİK llıkmrl (, rlınkaya. AUANA Mchmtl Mercan. Ulanbul Haberlen: Reha ö z , Dıj Haberler Knjun Balcı, Ekonomı: Uaman Ulagay, KUltUr O l i l Unler, Magazın Valçın Pekşcn, Spor Danışmanı AMulkadir Vucelman, DUzeltme Rtflk l>urbn, Araşlırma ^ahin Alpay, IşSendıka Şukran Krlend. Habcr Arajtırma Ufuk GıUdcmlr, • Koordınatör. Ahroeı Konılsan, # Malı Işler Krol Lrkul, Rcklâm vc Halkla llıjkıler GlUdcfta Koav, Idare Hturyln Cürer, Uleıme ÖnderÇdlk. Bügılslem Nalllnal. Baian ve Yavan Cumhııriytl Malbaacılık ve Gazelecılık TA Ş Turk Ocağı Cad. 19/41 Cagaloftlu 34334 Isl . I'K 246luanbul, Tel 512 05 05(20 h.i()relex. 22246 # Burolar Ankara: Zıya GOkalp Hulvarı Inkılap Sokak No 19/4 lel. 33 II 4147, Telcx 42344 • l/mlr: H Zıya Bulvarı 1352 Sok 2/3. Tel25 47 0913 12 30Telex: 52359 • Adana: <, akmak Cad No 134 Kal 3, Tel I455O1973I Telex 62155 TAKVlM 29 TEMMUZ 1986 Imsak: 4.03 GUneş: 5.49 ögle: 13.15 Ikindi: 17.11 Akşam: 20.31 Yatsı: 22.10 Öğrencilere ders geçme affı ANKARA, (ANKA) Yıldız Üniversitesi eski öğrencilerine yönetmelikle "Ders geçme affı"sağlandı. Yıldız Üniversitesi'nde lisans öğretimi ve sınav koşullartm belirleyen yeni yönetmelik dünkü Resmi Gazete'de yayımlandı. Buna göre, 19821983 öğretim yılında ikinci ve daha Ust sınıflarda bulunan öğrenciler, daha önceki yıllaraa sınava girme hakkı kazandıkları halde basarı sağlayamadıkları derslerin sınavlarına o döneme ait yönetmelik hükümleri uyarınca girebilecekler. Bu stnav hakları bittiği halde basarısız olan öğrenciler, yeni çıkarılan yönetmelik hükümleri uyarınca aynı dersleri ikinci kez tekrar edip sınavlanna katılabilecekler. Hacı adayları yola çıktı 200 BİN YIL ÖNCESİ /. Ü. Edebiyal Fakültesi Prehistorya Ana Bilim Dalı 'ndan Doç. Dr. Mehmet özdoğan'ın bir ayı afkın bir süredir yaptığı Yarımburgaz Mağarast kazılan giinümuıden 200 bin yıl öncelerine dek uıanan buluntular verdi. BOYA ÎLE YAPILMIŞGEMtBETtMt Mağara, Insanınyeryüzündeilk görulduğu evreden, Roma ve Bizans evrelerine dek uzanan olağanüstü bir zaman diliminden örnekler yansıtıyor. Mağarada eie geçen buluntulardan duvara boya ile yapılmış gemi betimi ilginç. MARDİN, (a.a.) Karayoluyla Suudi Arabistan 'a gidecek hacı adaylarmın ilk grubu yurttan ayrıldı. 169 araçla Habur sınır kaptsmdan hareket eden ilk grupta üç bin 325 'i erkek, iki bin 409'u da kadın olmak üzere beş bin 734 hacı adayı bulunuyor. Hacı adaylarmın çıkışlart 3 ağustosa kadar devam edecek. Alınan bilgiye göre, bu yıl karayoluyla 40 bin 222 vatandas bin 229 araçla hacca gidecek. Hac gruplarının sağlık, gümrük kontrolleri ve pasaport işlemleri Mardin'in Silopi ilçesi yakınlarında kurulan "Hacılar Toplanma Aferkezi"nde yapılıyor. Sekizdoktor, altı hemsire ve altı sağlık memurundan olusan bir ekip hacı adaylarına sağlık hizmeti veriyor. Merkezde ayrıca döviz ışlemlerinin yapılabilmesi için bir banka şubesi, altşveriş merkezi ve lokanta da bulunuyor. Yarımburgaz'daki mağarada talan edilmesine rağmen 200 bin yıl öncesine ait buluntular çıkıyor Insaıılık tarilıiııi saklayan mağara İnsanın yeryüzünde görüldüğü dönemden, Roma'ya, Bizans'a dek uzanan bir kültür panoraması sergileyen Yarımburgaz Mağarasında, 700800 kilo ağırlığındaki mağara ayılarına ilişkin kemikler bulundu. ERHAN AKYILDIZ Jeolog Abdullah Efendi, 96 yıl önce Yarımburgaz Mağarasını keşfettiğinde, bu koca mağaranın böylesine önemli tarihsel buluntular vereceğini hiç düşünmemiş olmalı ki, aynı günlerde mağaranın jeolojik konumuyla ilgili bir yayın yapmış, sonra da işin ucunu bırakmıştı... Abdullah Efendi'nin mağarada yaptığı jeolojik arastırmalarını yayımlamasından (1890) yıllar sonra, sanat tarihçılerı ilgilendıren Yarımburgaz Mağarası ile... Sanat tarihçilerinin mağara ile ilgilenmesi doğaldı, çünkü mağaradan içeri girdiğinizde buranın Bizans döneminde bir kilise, bir ayazma olarak kullanıldığına ilişkin buluntularla karşı karşıya geliniyordu... Aynı yıllarda. Türkiye'deki tarihönccsi döneme ait birçok kazıya imzasını atan iki Unlü prehistoryacı Prof. Dr. Kılıç Kökten ile Prof. Dr. Şevket Aziz Kansu, Türk Tarih Kurıımu adına mağarada bir sondaj kazısı yapacaklardı. (196465 yılları) Prof. Kökten ile Prof. Kansu'nun kazılarından sonra Yarımburgaz Mağarasının koruma altına alınması kararlaştırılıyor ve kurum, mağaranın girişlerine demir parmaklıklar yaptırıyordu... Yarımburgaz Mağarasında belirlenen 45 dolgu uzerinde kazılan açmalar, mağaranın insanlık tarihiyle yaşıt olduğunu, korumalı konumu nedeniyle tarihin çeşitli dönemlehnde iskân edildiğini gösteriyor. Yarımburgaz Mağarasını kazan Doç. Dr. Mehmet özdoğan: "Roma, Bizans dönemine ait kahntüarı kaçakçılar TIR 'larla götürmüşler. lyi korunup, iyi imkânlarla kazı yapılabilseydi olağanüstü bir tarih hazinesine sahip olurduk. " rülüyor. Daha sonra bin yıl sUreyle Katolik dönem diye adlandınlan dönemde, İskan edildigi gözleniyor. Bu bin yıllık iskân doneminden önce yine 34 bin yıllık bir bosluk görülüyor. Çok zayıf, fazla buluntu bırakmayan iskân izleri var. Sonra üsl paleolitik dönem başlıyor (Yontma Taş Çağı'nın son evresi). Bu evrede bir ocak çıktı. Bu evrede ateş yeri ender rastlanan bir olay. Stilize edilmiş bir de idol çıktı. Sonra yine bir boşluk görülüyor. Bu kültür katları arasında dogal olarak oluşmuş çimento tabakaları var. Bu tabakalardan birini kırıp alta indik. Yonlma Taş Çağı'nın ait evresinin de altına iniyor. 200 belki 250 bin yıl öncelerine dek uzanıyor. Çıkan hayvan kemiklerini tanımıyoruz. Çogunlugu nesli tükenmiş hayvanlar. Birkaç kemik parçasının insan kernigi olması olasılıgı büyük. Henüz tam olarak insan kemigi diyemiyoruz. Tahminlerimiz doğru çıkarsa çok önemli buluntular bunlar. Çok içerilerdeki dehlizlerde duvar resimlerlne rastladık. Boya ile gemi resimleri yapmışlar. Ancak bunlar çok eski tarihlere ait degil. Magarayı bütünüyle degerlendirmek bir uzmanlar ekibini gerektiriyor. Zoologundan antropologuna, her olay ayn bir uzmanlık gerektiriyor. Sonra mağara öylesine talana ugramış ki, bu degerlendirmelerimizi güçleştiriyor. Magarayı çok iyi tanıyan bir yurttaşla konuştum. TIR'larla goturmuşler Roma, Bizans dönemine ait eserleri. En son 34 yıl kadar once insan boyunda Uç tane heykel kaçırümış. Yazık, iyi korunup, iyi lmkfinlarla bir kazı yapılabilseydi olağanüstü bir tarih hazinesine sahip olabilirdik..." alınan önlemler, ne yazık ki birkaç ay sürecek, üçüncü ayın sonunda parmaklıklar yıkılarak ortadan yok olacaktı... 1976 yılından sonra definecilerin talanına uğrayan Yarımburgaz Mağarası, bir ara film stüdyosu olarak da kullanılıyor, "Yor'un öykiisü" ve "Küçük Aga" gibi filmlerin bazı sahneleri bu mağarada çekiliyordu. 1982 yılına dek mağara içindeki toprağın dörtte üçü aktarılmıştı, 56 kez kazılan yerler vardı... 1982 yılına gelindiğinde iş iyice çığırından çıkmış, acıkgöz bir defineci grayderle girmiştı mağaraya. Hatta biri de mağaranın içine inşaat yapmaya kalkmış, ancak sıkıyönetimin devreye girmesiyle durdurulabilmişti inşaat. rüttüğü kazı, tüm olumsuz koşullara karşın önemli sonuçlar veriyordu... İnsanın yeryüzünde görüldüğü dönemden Bizans'a, Roma'ya dek uzanan bir kültür panoraması sergiliyordu Yarımburgaz Mağarası... Belirlenen 45 dolgu uzerinde kazılan "açma'Mar, mağaranın insanlık tarihiyle yaşıt olduğunu, büyük ve korunmalı konumu nedeniyle tarihin çeşitli dönemlerinde insanlarca iskân edildiğini gösteriyordu... Günümüzden 200 bin yıl öncelerine dek uzanan ve insan belleğini zorlayan buluntular veriyordu Yarımburgaz Mağarası... 700800 kilo ağırlığındaki şimdi nesli tükenen mağara ayılarına ilişkin kemikler bulunmuştu. Ayı dışında nesli tükenmiş bazı hayvanlara ait kemikler de çıkmıştı. Çay taşından, çakmak taşından yapılmış aletler vardı. Yarımburgaz kazısının bir önemi de ilk öğrenci kazılarından biri olmasıydı. ajı. Auna'da büro açıyor ANKARA, (a.a.) Anadolu Ajansı 'mn Yunanistan Bürosu çarşamba günü açılıyor. Ankara dan gidecek a.a. yöneticilerınin de katılacaklan açıltş için Yunan basınt "Türkler islerini biliyorlar" değerlendirmesiniyaptı. a.a. yurtdışındakiyedinci bürosunu Yunanistan 'da açmaya karar vermiş ve bir süre Once A tina Bürosu temsilciliğine Ahmet Uran Baran'; atanııstı. Ankara ve Atina'da kuruluş ça/ışmaları tamamlanan büro 30 temmuz günü A tina 'dakı Yabancı Gazeteciler Cemiyeti'nde verılecek bir kokteyl ile resmen açtlmış olacak. Açılışa katılmak üzere, a.a. Genel Müdürü Hüsamettin Çelebi ile yönetim kurulu üyeleri Behiç Ekşi, Rüyal Ergül, tsmail özkan ve Mehmet Gök de Atına'ya gıdecekler. Kurtarma kazısı başlıyor lstanbul'un burnunun dibinde Yarımburgaz Mağarasında yıllardır süren bu talan, bilim adamzı yapılamıyor, koruma önlemleri alınamıyordu. . Nihayet, l.Ü. Edebiyat Fakültesi Prehistorya Ana Bilim Dalı'nın, 1985 yılında Kültur ve Turizm Bakanlığı'na yaptığı kurtarma kazısı başvurusuna yanıt geldi ve Doç. Dr. Mehmet Özdoğan, 20 Haziran 1986 günü kazıyı başlattı. özdoğan'ın, Ist. Arkeoloji MUzesi'nden verilen 225 bin lira "ödenek" ile "Akmetal" ve "Turing" gibi kurumların maddi desteklerıyle yü larını üzüyor, ancak "ödeneksizlik" yuzünden ka A m e l e öğrenciler Doç. özdoğan'ın bir ayı aşkın bir süre yürüttüğü kazıya katılan çeşitli fakültelerden 50 öğrenci, bir tek kuruş almadan bir amele gibi çalışmış, güzel bir örnek vermişti. Yarımburgaz Mağarasını kazan Doç. Dr. Mehmet özdoğan Cumhuriyet'e şu bilgileri verecekti: "Yarımburgaz Mağarası son olarak Bizans ve Roma döneminde kullanılmış. Roma doneminden önce 35004000 yd magaranın iskan edümedigi gö » Definecilerin talanı Bakırköy'ün Altınşehir Mahallesini birkaç kilometre geçtikten sonra, yolun sağ yanında sizi karşılayan Yarımburgaz Mağarasını korumak için ABD'nin kültürünü ve siyasetini yönlendirenlerin okulu: J Harvard Üniversitesi 350 yaşında Kadınlarm 1977'de girebildikleri Harvard Üniversitesi'ne kabul edilmek ve Harvard Üniversitesi mezunu olmak, Amerika'da her kapıyı açabilen altın bir anahtara sahip olmak anlamına geliyor. 400 kitap ve Londra'da bir tavernanın kıymetli hisselerini bırakan genç rahip John Harvarddan almış. Başlangıçta kıliseye bağlı bir kolej olan Harvard, önce sekreterlik ve büro işlerinin, daha sonra politik yönetimın kilıse kurumu dışında çalışmaya başlaması ile bağımsızlığını ka 7anmış. BöyleliRle 1865'te mezunlar kolejin yönetim kadrosunu oylama ile seçmeye başlamışlar. II. Dünya Savaşı öncesi kolej politikası son derece tutucu olarak nitelcndirılmekte. özellikle para ve aile kıstasları o günlerde koleje alınmanın ön koşullarıydı. 1950'lerde Nathan Marsh Pusey başkanlığında bu polıtika resmı olarak değıştirildı. Kadınların Harvard'a kabulleri ise, ancak 1977'lerde gerçekleşebildi. Harvard'ın kuruluşu sırasında lisans duzeyinde kadın ve erkek okulları ayrılmıştı. Harvard Koleji yalnızca erkekler, Radcliffe Koleji ise yalnızca kadınlar için(Arkası 11. Sayfada) 150 çırak öğrenciye kcunp ANKARA, (ANKA) Milli Eğitim Gençlik ve Spor Bakanlığı, çırak öğrencilerin boş zamanlartnı değerlendirmek ve bir araya gelmelerint sağlamak amacıyla kamp düzenledi. Milli Eğitim Gençlik ve Spor Bakanlığı 'ndan yapılan açıklamaya göre, KonyaBeysehir Izcılik Tesislerinde 29 temmuz 7 ağuslos tarihleri arasında düzenlenecek kampa Ankara, Çankırı, Denizli, Eskişehir, Isparta, Kayseri, Konya, Gaziantep, Kahramanmaraş, Sakarya ve Sıvas illerinden 150 öğrenci katılacak. öğrencılerden günlük 150 lira beslenmeye katkı ücreti alınacak, diğer masraflar ise bakanlık tarafından karsılanacak. Öğretmen liselerîne teşvik önlemleri öğretmen liseleri projesine göre, bu liselerden mezun olan ve öğretmen olmak isteyenlere üniversiteye girişte kolaylık sağlanacak. ANKARA, (Cumhuriyet Bürosu) Milli Eğitim Gençlik ve Spor Bakanlığı'nın yeniden canlandırmayı düşündürdügü öğretmen liselerine girecek öğrencilerin sınavla alınması yanında, üniversiteye girişte de "ek puan" verilmesi düşünülüyor. Milli Eğitim Gençlik ve Spor Bakanı Metin Emiroğlu'nun Cumhuriyet'e açıklamasına göre, YÖK tarafından da halen üzerinde durulan öğretmen liseleri projesi uyarınca, buradan mezun olanların üniversiteye girişleri teşvik edilecek. Getirilecek teşvikler, öğretmen liseleri mezunlarından öğretmen olmak isteyenlere yönelik olacak. Talim Terbiye Kurulu tarafından da Uzerinde durulan "teşvik önlemleri" şu noktalar uzerinde toplanıyor: "öğretmen olmak için Üniversiteye girmek isteyenlere ek puanlar verilmesi. öğretmenlik formasyonunun daha orta öğretim duzeyinde verilmeye başlanılması. Öğretmen olacaklara yurtlara girişte öncelik tamnması. Eğitim fakultelerinde okuyanların burs miktarlarının arttırılması. Verilen burslar karşılıgı mecburi hizmet istenmesi. öğretmen liselerinde öğretmenlik yapmak isteyenlerin teşvik edilmesi. ögretmen lisesinden mezun olduktan sonra eğitim fakullelerini bitirenlerin ögretmen yetiştirme merkezlerinde 68 ay kursa alınması". Milli Eğitim Gençlik ve Spor Bakanı Metin Emiroğlu, daha önce yaptığı açıklamada, öğretmen liselerinin yeniden canlandırılacağını,' bu amaçla sayıları şu anda 29 olan bu liselerin "ıslah edilecegini" belirtmişti. Öğretmen yetiştıren kurumların "gorülen sakıncalar" üzerine bakanlık bunyesinden ayrıldığını vurgulayan Bakan Emiroğlu, YÖK'le beraber geliştirilecek proje uyarınca öğretmen niteliğinin ve kalitesinin artmasının sağlanacağını söylemişti. Dış Haberler Servisi Her ulkede yönetici elıtı yetiştiren bclli başlı okullar vardır. Bu okulların memnları, adeta babadan oğula devralır gibi yönetimi devralır ve bırakılan yerden de • vam ederler. ABD'de de bu okullardan en önemlisi Harvard Üniversitesi, geçenlerde ABD kültüCharles Nehri'nin kıyısında kurulu olan Harvard Üniversitesi'nin asırlık ve yeni binaları yan yana. rü vc siyasetini elınde tutuşunun 350. yıldönümunu kutladı. Ancak bugünkü Harvard, ne sayıda Harvard mezunu bulmak ford B. Hayes, Theodore Roose1886'ların büyük eğitim reformmumkun. velt, Franklin D. Roosevelt, Bir Amerıkalı için Harvard cusu Charles W. Eliot'un başkan Üniversitesi'ne kabul edilmek ve 1636'da kurulan Harvard Üni John F. Kennedy. olduğu dönemdeki, ne de 1936L Harvard Üniversitesi mezunu olversitesi, o gunden bu yana kaAyrıca James Russell, Henry larda 300'üncü yıldönümündekı mak her kapıyı açan altın anahnun yapıcı, milletvekili ve kabi James, Henry Adams, T. S. EliNew Deal kuşağını yetıştirdiği tara sahip olmak anlamına gelne uyesinin yanı sıra altı ABD ot, Conrad Aiken, Norman Magünlerdeki etkisine sahip. mekte. Harvard elit gruplar, yoBaşkanı çıkarmış: John Adams, iler gibi pek çok ünlü de Harvard Kolej adını, öldüğünde gcrıdc netim kadroları ve media yumaJohn Quincy Adams, Ruthermezunları arasında yer alıyor. ğının ortaya çıkardığı hcm gcrçek, hem de hayali bir tophımsal güç. Bu gruplar aralarına yeni kuşakları alırken, Harvard mezunlarını kayırmaktan hiç çekinnıiyorlar. Ayrıca "tabii bunlar en iyileri" şeklindeki açıklamalarıyla kayırmalarına haklı bir neden Genetikbiyoistatistik konularla, gün ve şikâyetçı olmadığını da ekliyor. Prof. "L>e( ınsanlar ıçın de aynı sorun var. tnsanbulmaktalar. Geçenlerde New Duzguneş'e göre, bakanlıkların imkânları lar arasındaki farklılıklar yetişme tarzından hayvan ıslahı uzerinde yaptığı York Times gazetesinde yayımlauniversıtelerden daha iyi, yeni getirilen yarmı, yoksa genlerden mi diye. Bunun bir olnan bir yazıda, Harvard mezuçalışmalarla TÜBİTAK ödülünü dımçı doçentlik muessesesi de olumlu değıl, çusu var Yani farklılıkta çevre şartlarının elnu olan ABD Savunma Bakanı kazanan Prof. Orhan üstelik bunlar da ders yükünden araştırma kisi nedir? Genotip farkhlıklann payı nedir? Caspar Weinberger, Harvard meyapmaya vakit bulamıyorlar. tşte hayvan ıslahının birinci kademesi de buDüzgüneş, öğretim üyelerinin, zunlarına duyduğu yakınlığı itıdur zaten" karşılığını veriyor. "Genetikbiyoistatistik konulardaki hayders yükünden araştırma raf ederek, "Tabii körukörune van ıslahı" çalışmalarını Prof. Orhan Düzbir kayırmacılık yapmak iste yapmaya vakit bulamadıklarını Etkınliğe yeniden başlayan Türk Ocağıgüneş, Cumhuriyet'e şöyle aktardı: mem, ama Harvard jnezunu oinın "genç generasyonu" ıslah ederek, ilerki söylüyor. "Blzim hayvanlardan yaraıiandıgımız özelmanın kimsenin aleyhinde bir generasyonlara etkide bulunmayı mı amaçdıırum olmadığını kabul etmek ANKARA, (Cumhuriyet Burosu) TU likler kantitatif ozelliklerdir. Yani yumurta ladığını sorduğumuzda da Prof. Dr. Orhan gerekir" dedi. BİTAK Hizmet ödulü'nu alan ve Turk Ocağı verimi, sut verimi ya da agırlık artışı gibi. BiDüzgüneş, şu yanıtı veriyor. zim ıslah etmeye çalıştıgımız bir populasyonMerkez Heyeti başkanlığını da yürüten Prof. "Turk vatandaşını Turk oldugundan gudaki fertler arasındakik farklar ırsi ya da kaDr. Orhan Duzguneş'e odulü "genetikReagan yönetimi, Harvardlı rur duyar hale getirmek gereklidir. Ben dilıtsal dediğimiz faktorlerin paymdan daha biyoistatistik konuları ile bunların hayvan ısprofesörlerin en az yer aldıkları yorum ki bunu da ancak tarih bilinci ile yafazla çevrenin payı var. Bu bize hangi haylahı, özellikle tavukçulugun ıslahında kullayönetimlerden sayılmasına rağpabiliriz. Bakın benim generasyonumda her vanı damızlığa ayırmamız halinde daha >ukmen, örneğin başta Weinberger nılması konusunda yaptığı hizmetleri" nedeaileden muhakkak bir Turk Ocaklı vardır. sek dol vereceğini gosteriyor. Bir populas>onolmak üzere, Beyaz Saray'dan niyle verildi. Buralar boş vakitlerin de geçirilebilecegi bir da yapılacak ıslaha başlaınadan oncc lıa>vanDevlet Bakanı Donald Reagan, Prof. Düzgüneş, savaştan hemen sonra yerdi. Turk Ocaklıların bazıları solcu, bazılar arasında muşahede ettigimiz farklılıklarEğitim Bakanı VVilliam J. Ben1946 yılında hükumet tarafından Amerıkaları sagcı oldu daha sonra. Ama ben şunu da genotiplerın farklılığını da ele almak genett, lçişleri Bakanı Donald Ho ya gönderilmiş burada eğitim yaptıktan sonra di>orum: Şu donem en uygun zamandır lek rekir. Genotiplerinde bir farklılık yoksa yukdel, Ulaştırma Bakanı Klizabeth 1950 yılında Türkıye'ye dönmüş. Prof. Duzbir noktada birleşmek için. Gelin Atatürk seklik demek ki çevreden gelmektedir." Dole, Merkez Bankası Başkanı guneş, ders yoğunluğu, bakanlıktakı araştırmefkuresinde birleşelim. Biz bu amaçla onuPaul Volcker, Devlet Bakanı Yar malar nedeniyle eskiden olduğu gibi yurtdı"Uzerinde durulan konunun, bilinen çevmuzdeki günlerde özellikle universite merdımcılarından Elliot Abrams ve şındakı kongrelere tebliğ gönderemediğini, re mi belirleyici yoksa genler mi tartışması kezlerinde şubeler açacagu, Turk Yurdu derait kademelerde daha pek çok araştırma yapamadığını belirtiyor. Ama üzolduğunu" sorduğumuzda Prof Düzgüneş, gisini çıkaracagı/, çalışmalara hız verecegiz." 1986 TÜBİTAK Hizmet Ödülü'nü kazanan Prof. Orhan Düzgüneş: Araştırma yapmaya zaman yok İZMİR, (a.a.) 55. Uluslararası Izmir Fuarı, açılış öncesinde her yıl olduğu gibi bu yıl da bir santiye görünümünde. 20 ağustos tarthınde yapılacak olan açılış öncesinde hazırlıklar voğun biçimde devam ediyor. Kültürpark Fuar Müdürlüğü yetkılılerinden alınan bilgiye göre, bu yıl uluslararası fuara 30 ülke katılacak. 55. Uluslararası Izmir Fuarı'nda 31 resmi kuruluş olan firmalar da mallarını sergileyecekler. Fuar Mudürlüğü yetkilılerı, bu yıl hayvanat bahçesınde modern bir akvaryumyaptırıldığını ve hayvan bannaklannın modernleştirildiğıni söylediler. Ayrıca buyük göl onarımının 28 milyon lıraya tamamlandığı ve su kaybının önlendiği kaydedildi. Izmir Fuarı hasırlıkları Ağrı IkığCna zafer Urmanışı AĞRI, (Cumhuriyet) Atatürk Üniversitesi dağcıları, Ağrı Dağı 'na zafer urmanışı yapacaklar. A lınan bilgiye göre, Dicle Üniversitesi ile Atatürk Üniversitesi dağcıları tarafından ortaklaşa gerçekleştirilecek zafer Urmanışı 23 ağustosta başlayacak. 30 ağustosta 5 bin 160 metre yükseklikteki Ağrı Dağı zirvesine Turk bayrağını dikecek olan dağcılar, daha sonra inişe geçecekler. Ağrı Dağı zafer tırmanışına 35 dağcı katılacak.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle