16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
20 TEMMUZ 1986 CUMHURİYET/7 Rumlarla federasyon umudu yok oluyor LEFKOŞE Bahçe boyunca düzenli bir şekilde sıralanmış, duvar işlevi gören beyaz bidonlar, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin egemenliğinin başladığı sınır çizgisini gösteriyor. Bidonların üzerindeki kurşun delikleri, Kıbrıs'ın yakın tarihinin bugüne uzanan en çarpıcı ve kalıcı izleri belki de... Bahçe boyunca düzenli bir şekilde sıralanmrş ve duvar işlevi gören bidonlar, Kuzey Kıbns Türk Cumhuriyeti'nin egemenliğinin başladığı sınır çizgisini gösteriyor. Bidonların ardında Birleşmiş Milletler Barış Gücü'nün kontrolündeki "Yeşil H a t " dar bir koridor seklinde uzanıyor. Yeşil hattın tam ortasında 18'inci yüzyıldan kalma su arkı geçiyor. Barış Gücü'ne mensup askerler devriye nöbetlerini Osmanlı'dan kalma bu arkı n Uzerinde tutuyorlar. Su arkının hemen solunda, ağaçlarla çevrili olan bina, adadaki iki ayrı yönetimin müzakerelerinin bir zamanlar toplumlararası görüşmeleri yürütmek için buluştukları BM gözetimindeki Ledra Palas binası. tki devlet arasındaki en önemli geçiş noktası, bu kapı. Binanın çatısındaki direkte BM'nin beyaz güverdnli mavi bayrağı dalgalanıyor, hemen arkada da Türkiye Cumhuriyeti ve KKTC bayraklan... Arkın sağına doğru 150 metre kadar uzakbkta ise, Kıbns Rum Yönetimi'nin sının başlıyor. Bu noktada ise Kıbns Rum Yönetimi ve Yunanistan'ın bayraklan göze çarpıyor. Sınır bölgesinin bütün ürkütücülüğü içinde akşam, Lefkoşe'nin üzerine sessizce iniyor. Bidonlann tam tamına 5 metre gerisinde bir aile balkonda sakin bir şekilde akşam yemeğini yiyor. Karşı sınırdaki Rum devriyeler kulaklarını biraz kabarttıkları takdirde, içerideki odadan "Yeşil H a f ' t a doğru yayılan müziği dinleyebilmeleri mümkün. Bir zamanların sıcak çatışma bölgesi "Yeşil H a f ' t a , yaşam olağan bir şekilde yürüyor. Mesafe olarak "yakınlık" ile Ada'daki Rum ve Türk toplumlarırun "uzaklığı" burada iç içe girmiş durumda. "Yeşil H a f ' t a bakan evin sahibi Bekir Azgın, soyadmın yaptığı çağrışımın tam aksi bir üslup içinde konuşuyor: "Artık adadaki iki toplumun İç içe yaşaması çok zor. Bir federasyon çatısı alDnda yan yana yaşanabilir. Ancak zaman federasyonun aleyhine Işliyor." Bekir Azgın, KKTC'de aydın kesimin önde gelen isimlerindcn. llginç bir yaşamöyküsü var. Ankara Universitesi tlahiyat Fakültesi'ni bitirdikten sonra (1960'larda Türkiye'de Kıbrıslı Türklere burs verilen tek öğrenim dalı ilahiyatmış) Moskova Universitesi'mn Asya Afrika Enstitüsü'nde "Dinln TUrkiye'nİD sosyal ve siyasi hayatına elklleri" konulu teziyle doktor unvanı kazanmış. Beş dil biliyor. Ada'daki iki toplumun bir federal devlet çatısı altında yan yana yaşayabilmelerine inanıyor ya da en azından inanmak istiyor. Ancak Azgın'a göre federasyona giden kapı her geçen gün biraz daha kapanıyor: "Hepsinden önemlisi, bir arada yaşamış olan nesil tükenlyor. Eski günleri haurlayanlar azaldıkça, aynlık doğal bir sıireç olarak benimseniyor. Eger federasyon yönünden bir niyet varsa, bu zaman geçirmeden yapılmalı. Aksi takdirde çok zorlaşacak. Aslında ber iki liderlikte de (Denktaş ve Kipriyanu) bu yönde bir niyet gözükmiiyor. Oyunbozanlık Rumlardan geliyor. Ancak bu durum bizlm liderliğl pek tedirgin etmiyor..." KKTC'de bugün orta yaş ve Uzerinde olanlar, bir dönem Rumlarla iç içe yaşamış, Rumlarla ortak yaşam tecrübesine sahip bulunan kuşağı temsil ediyorlar. Daha sonra yolları aynlmış olsa da uzun yıllar aynı mahallede oturmuşlar, aynı okula gitmişler, arkadaşlık etmişler, birlikte çalışmışlar. Sonra çatışmışlar... KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denklaş, 1950'lerde tngiliz yönetimi döneminde savcı iken, şimdi Rum kesiminde ana muhalefet lideri olan Glafkos Klerides ile aynı mason locası içinde yer almış. Daha sonra iki toplumun liderleri olarak müzakere masasında karşı karşıya gelmişler. Bu kuşak geçmişi hem acı, hem de tatlı yönleriyle çok iyi hatırlıyor. Oysa Kıbrıs'ın her iki kesimdeki genç kuşaklar bundan çok farklı bir ortamda yetişiyor. Barış Harekâtı'nda doğan çocuklar 20 temmuzda 13 yaşına girmeye hazırlanırken, yeni bir kimlikle ortaya çıkıyorlar. Sınırın bir yanındaki çocuklar, sınırın diğer yakasındaki yaşıtlarını tanımıyorlar. Onları hiç görmemişler. Sonuçta, her iki kesimde de birbirine yabancı genç kuşaklar yetişiyor. Lefkoşe Belediye Başkam Mustafa Akıncı'nın başından geçen bir olay, bu kuşağın sınırın arka yUzUnü nasıl algıladığını göster ı KKT Dünyanın En Genç Devleti Sedat Ergin mesi bakımından çok çarpıcı. Bundan üç yıl kadar önce Lefkoşe'nin ortak yürütülen belediyecilik hizmetlerini görüşmek üzere Rum kesimine geçen Akıncı, Lefkoşe'nin Rum bölümünün Belediye Başkam Lellos Dimitriyadis'in evinde akşam yemeğine davetlidir. Dimitriyadis'in yaşı ilkokul çağına gelmiş oğlu, eve gelecek konuğu büyük bir merakla beklemektedir. Hayatında ilk kez bir Türkle yttz yüze gelecektir. Akıncı'yı görünce hayretler içinde kalacaktır. Çünkü kendisine aşılanan Türk görüntüsü ile, karşısında ayakta duran Türk'ün görüntüsü birbirinden çok farklıdır. Babasına döner ve "Bunlar da bizim gibi" der. Lefkoşe'nin sosyal demokrat eğilimli popüler belediye başkam ve koalisyon ortağı Toplumcu Kurtuluş Partisi'nin Genel Sekreteri Mustafa Akıncı da federasyon sürecinin ciddi bir şekilde gerilediğine inananlardan. Buna rağmen federasyonun bir hedef olarak korunmasından yana, ancak "Federasyon kurulacak diye Rumlann uzlaşmaz tutumlannı degiştirmclerini beklemenin yarar getirecegine de inanmıyor.." "Durup da onlan bekleyecek degiliz. Federasyonu savunmakla birlikte, tanınma yolunda da yol alınmasından yanayız. Bazı devletler bizi tanımak islerse, kendilerine 'Biz Rumlann federasyonu kabul etmelerini bekliyoruz. Bu nedenle bizi tanımayın' mı diyecegiz?" yasa'ya Kıbns Türk toplumunun ekonomik konumu ile ilgili maddeler konabillr. örnegin federal bütçeden Kıbns Türk toplumuna fonlar aynlabllir. Aynca Tttrkiye'nln garantörlüğü ile adada asker kalması, toplumun güvenligi bakımından dogacak sonınları halledebülr..." özker özgür, "Biz bu düşünccyle BM Genel Sekreteri'nin son belgeslni destekledik. AKEL (Rum kesimindeki Komünist Partisi) de destekledi" diyor. CTP'nin AKEL ile düzenli olmasa da somut bir işbirliği var. CTP ve AKEL yöneticileri özellikle davetli oldukları Dünya Barış Konseyi toplantılarında bir araya gelerek görüşüyorlar. Federasyon dışında bir başka seçenek düşünmeyen, "tanınma" olgusuna mesafeli yaklaşan ve KKTC'nin bağımsızlık ilanına da önceden muhalefet etmiş olan özker özgür, Kıbns Türklerinin ENOSlS'e karşı yürüttükleri var olma mücadelesinde önemli bir yer tutan Erenköy direnişinin mücahitlerinden. 1963 olaylarının patlak vermesi Üzerine burslu olarak gittiği lngiltere'de öğrenimini yarıda kesip adaya dönmüş ve Erenköy direnişine katıimış. özgür'U 1974 Barış Harekâtı'nda da Küçükkaymaklı'da Yıldırım Bölüğü'nün havan tim komutanı olarak karşımızda görüyoruz. Ancak özgür geçmişte Rumlara karşı savaşa katıimış olsa da, yine de Rumlarla birlikte yaşamaktan yana. "Keşke güneydeki ve kuzeydeki partiler arasında işbirliği kurulsa ve kuzey ve güneyin politikacılan sık sık buluşarak ülkemizin geleceginl görüşebilsek..." özker özgür, KKTC'nin resmi çizgisine oldukça ters düşen bu yaklaşımında yalnız değil. Kendisi gibi düşünen başkalan da var. Bunlardan biri olan Mustafa Adalı (29), sorunu emperyalizm teorileri ile açıklamak eğiliminde. "Türk ve Rum toplumlan yeniden bir arada yasayabllirler mi?" şeklindeki sorumuz karşısında önce "sorunun mantıgına katılmadıgım" belirtiyor ve ekliyor: "Rumlar Türkler diye ayırmak gerekmez. Emperyalist çevrelere hizmel etmek isteyen çevreler anlaşmazlar, anlaşacaklara da mani olurlar, ortak yönetimi yürütmezler." CTP, son belediye seçimlerinde oyların yüzde 17'sini toplamış. Meclis'te 12 sandalyeye sahıp. Tabanını eoğunluk gençler oluşturuyor. Ancak CTP'nin federasyon ülküsüne bağlılığına karşılık, halkın büyük bir çoğunluğu, iki kesimli bir yapı içinde de olsa Rumlarla ortak bir yönetim altında yan yana yaşamayı pek arzulamıyor. özellikle bir dönem Rumlann saldırılarına hedef olmuş, ezilmek istenmiş yaşlı kuşak ve orta yaş grubu 1974 Barış Harekâtı ile çizilen sınırlann kuzeyinde, bağımsız bir devlet statüsünde ve güvenlik içinde kendi başına yaşamayı tercih ediyor. Lefkoşe ve Girne'de kaldığımız bir hafta boyunca halktan her kesime sorduğumuz "Rumlarla yeniden federal bir devlet çatısı altında yaşamak ister misiniz?" sorusuna aldığımız yanıtlar, halk katında "federasyon" kavramının f'azla rağbet görmediğini gösteriyor. Şoför Osman Kavalı (26). "Bira/ güç, burada kan döküldü" diyor. Tüccar Necdet Baha (49) ise, "Bu hayaldir. Yürümez. Biz unutsak da, onlar geçmişi unutmuyor" seklinde konuşuyor. DENKTAŞ NE DİYOR? KKTC liderliğine gelince, Cumhurbaşkanı Denktaş, sorunun çözümüne ilişkin olarak hazırlanan ve federasyonu öngören BM planlarına görünuşte "açık çek" vererek, ilke olarak federasyonu savunuyor. Ancak Rumlarla yürüttüğü mücadelenin verdiği birikim içinde, Rum yönetiminin Turklerle eşit siyasal ortaklığa dayalı bir federasyona yanaşacağına, hiç mi hiç ihtimal vermiyor. Şöyle diyor: "Sizinle birlikte masaya oturup, bir hakkı, bir hukuku, bir devleti, bir hükümeti paylaşmak Rumun katiyyen hazmedemeyeceği bir şeydir. 'Barış olur, anlaşma olur' diyen arkadaşlara anlatamadığımız husus budur. Rum, size lütfen ve merhameten kemik atmaya hazırdır, ancak yarın atmamak kaydıyla..." Denktaş, bu düşünceyle federasyon kapısını kapamamakla birlikte, stratcjisini KKTC'nin devlet olarak güçlendirilmesi ve "tanınması" hedefine doğru ayarlıyor. Bu stratejisi, iktidardaki Ulusal Birlik Partisi tarafından da büyük ölçüde paylaşılıyor. Sonuç olarak, Kıbrıs'ta "iki ayrı devlet" olgusunun pekiştiği, federasyona dönük beklentilerin giderek zayıfladığı ve ıkı kesim arasında köprulerin neredeyse tümüyle atıldığı gözleniyor. A LBA YLA R CUNTASI Kıbns 'ta 1974 yılında Makarios 'a karşı yapılan darbenin Yunanistan 'daki albaylar cuntası tarafmdan yönlendlrildiği bir kez daha kanıtlandı. Yunanistan 'ın 1974yılında dentokrasiye geçişiyle birlikte, 1967'de darbeyi düzenleyen albaylar yargılanmıstı. Bu duruşmalara da "Cunta durusması" adı verilmişti. Ama albaylar cuntasının tek suçu tabii ki yalnız "Kıbns sorununu" yaratmak değildi. Darbeciler yargılandı, ifadeleri alındı ve ömür boyu hapis cezasma çarptınldılar. 1967'deki darbeyi gerçekleştiren Pa> padopulos ve Papadopulos'u bir kenara itip Makarios'u devlrmek isteyen Yuannides'ler şimdi Pire kentinin Koridallos cezaevindeyatıyorlar.. Ancak Yunanistan'da açılacağından hep söz edilen "Kıbns dosyası"daha yeni açılıyor. Yunan parlamentosunda oluşturulan komisyon, Makarios'a karşı düzenlenen darbenin gerçek sorumlularım aydınlığa kavuşturmak amacıyla, o dönemde gerek Lefkoşe'de gerekse Atina'daki askeri liderlerin teker teker ifadesini almaya başladı. Bütün ifadeler, olayı Albaylar cuntasına götürüyor. Albaylar Cuntası'nın Genelkurmay Başkam, Sampson darbesi sonrası soruyordu: 500 bin Rumun içinde bula bula Sampson itini mi bulabildiniz? ATİNA Yunanistan, Kıbns Barış Harekâtı'na yol açan Sampson darbesinin dosyasını açtı. Makarios'a karşı yapılan darbenin albaylar cuntası tarafından yönlendirildiği bir kc/ daha kamtlamrken, parlamentoda partiler arasında oluşturulan komisyon, 1974 Kıbns olaylarında Yunan sorumluluğunu gün ışığına kavuşturmaya çalışıyor. "Yıl 1974. 15 lemmuz Lefkoşe. Lefkoşe Başkomiserligi'nde gorevliydim. Saat 08.20 sulannda nribetteydim. Aynı anda karargâlıın yanında çeşitli silah sesleri ve kurşun vızıltıları duydum. Kendimizi korumak için siper aldık. Bir darbe gerçekleştirildiği mutlaklı. Ben ve emrimdeki 10 polis, kendi silahlanmı/la müdafaaya geçtik. Darbe süresince, makineli lüfek sesleri, agır silah ve tankların lop atışları birbirini izledi. Darbecilerle aramızdaki çatışma saat 13.30'da sona ermişti. 10 dakika sonra ben vc emrimdekiler leslim olmak zorunda kaldık." Yukarıdaki sözler, 15 Temmuz 1974 tarihinde Kıbrıs Cumhurbaşkanı Makarios'a yapılan darbeyle ilgili görgü tanıklığı yapınış ve darbecilere karşı savaşmış Rum çavuşu Haralambos'a ait. Yunanislan 1974 temmuzunda gelişen Kıbns otaylanndan sonra albaylar cuntasının devrilmesiyle dcmokrasiye geçmişti. Geçmişti ama, Kıbns sorunu tüm ağırlığıyla sürüyor. Yunanistan'da "Kıbns dosyası" olarak bilinen 15 temmuz Sampson darbesi vc Türkiye'nin barış harekâtına yol açan olaylar, bugün Yunan Parlamentosu'nun oluşturduğu partılerarası soruşturma heyeti tarafından inceleniyor. Heyetin ana hedefi, Makarıos'un devrilmesi için ljefkoşe*deki Yunan subaylarının kimlerden emir aldığını, eğeı varsa hangi yabancı merkezin albaylar cuntasını yönlendirdiğini, darbeyi kimlerin gerçekleştirdiğini, darbenin gerçekleşeceğini bilip de kimlerin niçin tepki göstermediğini, cunta tarafından yönetilcn istihbarat örgütunun rolunü ve son olarak Türkiye'nin Kıbns'a askeri müdahalesi sırasında kimlerin niçin tepki göstermediğini açıklığa kavuşturmak. Sorumlulannı bulmak ve "Antik Yunan'ın ceza tanrısı Nemessis'in pençesine teslim etmek..." Söz konusu "dosya"nın açılmasına ve suçlulann cezalandınlmasına 19741980 yılları arasında başbakanlık görevi yapmış olan Konslanlin Karumanlis hükumetlerince de karar verilmişti. Ancak bu karar hiçbir zaman uygulanmamışlı. Yunanistan'ın 1974 yılında ı Atina'dall Kıbrıs Dosyası t i STELYO BERBERAKİS demokrasiyc geçişiyle birlikte, 1967'de darbeyi düzenleyen albaylar yargılanmıştı. Bu duruşmalara da "Cunta durusması" adı verilmişti. Uzun süre ifadeler alındı, tanıklar dinlendi. Ama albaylar cuntasının tek suçu tabii ki yalnız "Kıbrıs sorununu" yaratmak dcğildi. Darbeciler yargılandı, ifadeleri alındı ve ömür boyu hapis cezasına çarptınldılar. 1967'deki darbeyi gerçekleştiren Papadopulos ve Papadopulos'u bir kenara itip Makarios'u devirmek isteyen Yuannides'ler şimdi Pire kentinin Koridallos cezaevinde yaiıyorlar.. Gel gelelim, "Kıbrıs dosyası"nın Karamanlis hükümetleri tarafından "ulusal çıkurlar" nedeniyle açılmamasına, ya da açıldığı yerde "kapatılmasına" karar verilmişti. gerekçelerini rapoıiar halinde parlamentoya sunacak. Eğer soruşturma heyetinin görevi mart ayına kadar tamamlanmazsa bir 6 aylık sure daha tanınacak. 30 üyelik soruşturma heyeti, geçen haziran ayı sonuna kadar, Yunan Dışişleri, Savunma ve lçişleri bakanlıklarının yanı sıra Yunan ve Kıbrıs Rum istihbarat örgutlerinin arşivlerindeki "darbe" ile ilgili "çok gizli" belgeleri inceledi. Temmuz ayı başlarından itıbaren ise, Makarios'a karşı darbe düzenleyenlerin gerçek sorumlularını aydınlığa kavuşturmak amacıyla, o dönemde gerek Lefkoşe'de gerekse Atina'daki askeri liderlerin teker teker ifadesini almaya başladı. »ARBK NF.DEN GÜNDÜZE ALINDI? İlk "sanık" emckli bınbaşı Mlhalis Gcorgilsis oldıı. Cieorgitsıs, 1974 yılında Kıbns Milli Muhafız Genelkurmayı'nda görevliydi. Makarios'a darbeden (15 temmuz) birkaç gun önce Atına'ya çağrılan Georgitsis "Makarios'un öldürülmesi pahasına mutlaka darbe yapılması" emrıni almıştı. Darbe 14 temmuzu 15 temmuza bağlayan gece olacaktı. Hmir, Yunan Genelkurmay Başkam Yeorgios Bonannos tarafından verilmişti. Ancak Binbaşı Georgitsisin "itirazı" vardı. Darbe gece olmamalıydı. Çünkü Makarios'un nıuhafızlarıyla, bugunku Kıbrıs Rum Sosyalist Partisi lideri ve Kıbrıs Rum Paılamentosu Başkam Vassos I.issaridıVin birlikleri gece saatlerinde denetime çıkıyordu. Darbe, sabah saatlerındc gerçckleştirilmeliydi. Georgitsis'in "itirazlan" kabul edildi ve 15 temmuz sabahı Makarios'a karşı darbe "başarı" ile ger çekleşti. Binbaşı Georgitsis ile General Denisıs bugün emeklıye aynlmış ordu mensupları. Yunan Parlamentosu Soruşturma heyeti Kıbrıs dosyası ile ilgili soruştıırmaiarına bu iki subay ve albay Kobokis ile başladı. Georgitsis, Makarios'un buluııduğu başkanlık binasına darbe ya pılmasına emir veren Yunanlı subaylardan biriydi. 30 üyeli soruşturma heyetinin parlamento binasındaki özal salonuna davet edilen Georgitsis, 140 nolu soruşturma salonunda ve kapalı kapılar ardındaki gizli soruşturmalarda "hesap vermeye" davet edilmişti. DARBE EMRİ Yüzündeki hafif "lebessumü" ile dıkkatlcri üzerine çckcn ak saçlı Georgitsis, etrafını çcviren koruma polislerinin adeta omuzlarında taşınarak bu yöntemle gazetecilerin "elinden" kurtarılmıştı. ParlamenJ tonun kesin kararı uygulanıyordu. "ifadesi alınacak olanlar kesinlikle ga^elecilrrle konuşlurulmayucak; demeç vermeyecekler." Emekli binbaşı Georgitsis, 1974' yılında Atina'da duruşma salonlarında "demokrasi"nin hizmetindeki yargıçların yine Kıbrıs sorunu ile" ilgili sorularını yanıtlamıştı. Geor1 gitsis'in, 1974 yılındaki it'adesindene söylediyse, soruşturma heyetine de "aynı şeylerl" söylediğine ilişkin açıklamadan başka hiçbiraçıklama yapılmadı. Georgitsis, o. duruşmada, Makarios'a karşı darx be yapılması yolundaki emrin, Yui nan Genelkurmay Başkam Miha, lis Bonannos tarafından vcrildiğini söylemişti. Georgitsis, soruşturma heyetine darbeden birkaç gün" önce kendisinin ve Kıbrıs'takı Milli Muhafız Komutanı, Yunanlı General Yeorgios Denissis'in Atina'ya çağnldığını ve Makarios'a darbe" yapılacağının kendilerine açıklandığını bildırdi. \ Lefkoşe'nin TKP'li Belediye Başkam Mustafa Akıncı, "Federasyon kurulacak diye durup da Rumları bekleyecek değiliz. Bazı devletler bizi tanımak isterse, 'Biz, Rumlann federasyonu kabul etmelerini bekliyoruz. Bizi tanımayın' mı diyecegiz?" diye konuşuyor. Federasyon konusunda iyimser olmak isteyen, ancak karamsarlığını da gizlemeyen ve KKTC liderligi gibi tanınma sürecinde yol alınmasını savunan Mustafa Akıncı'ya karşılık, sol kesimde farklı düşünen çevreler de var. Radikal sol çizgiyi temsil eden Cumhuriyetçi Türk Partisi liderligi, geçmişte yaşanan acılar ne olursa olsun, Ada'daki iki toplumun gelecekte pekâla bir arada yaşayabileceğine inanıyor. CTP Genel Başkam özker Özgür, federasyona sonuna kadar bağlı. Yaptığı çıkışlarla KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş'ın şimşeklerini sık sık üzerine ceken özker özgür, ismi etrafında kopan bütün fırtınaya karşılık son derece sakin ve rahat kişiliği ile dikkat çekivor. Federasyona olan bağlılığı, şu düşünceden kaynaklanıyor: "Koskoca Avrupa bütünleşiyor. Ekonomik bir entegrasyon olan AET, slyasal üstyapısını da beraberinde getiriyor. Yunanistan ve Türkiye AET içinde bütünleşmektedirler. Küçük bir adada iki ayn devletin varlıgı dünya gerçekleri ile bagdaşmıyor." Federal bir çözüm gerçekleştiği takdirde, Rum tarafının ekonomik bakımdan avantajlı durumdan yararlanarak Turk toplumunu "yutma" tehlikesi yok mu? özgür'e göre, "Bunun önlemleri alınabilir. Federal Ana Yunanistan Genelkurmay Başkam Bonannos, darbeyle Makarios 'un yerine Klerides'in getirilmesini istiyordu. Ama Klerides bu öneriyi geri çevirdi. Yıl 1981. Sosyalist PASOK hükümeti, Andreas Papandreu baı>kanlığında görkemli biçimde iktidara geldi. Papandreu'nun Yunan halkına verdiği vaatlerin arasında "Kıbrıs dosyasının açılacagı ve sorumluların cezalandırılacagı" vardı. Kıbrıs dosyası 1986 yılırun ocak ayına kadar açılamadı. Gerekçe olarak yine "ulusal çıkarlar" gü.steriliyordu. Nitekim 1986'nın ocak ayında Yunan Parlamentosu, partiler arasında bir soruşturma heyetinin oluşturulmasına karar verdi. Bu heyet 30 üyeden oluşuyor. Bunlardan 15'i PASOK, ll'i Yeni Demokrasi Partisi, 3'ü Komünist, l'i de tç Komünist Parti'nin milletvekilleri. Soruşturma heyetinin gorevi 1987 yılının mart ayında sona erecek ve Makarios'a karşı darbe duzenleyenlerle bundan kaynaklanan Türkiye'nin askeri müdahalesinc karşı "direniş" göstermcyenlcri ve Binbaşı Georgitsis, darbe emri üzerine, "Peki, bu darbeden ., % sonra dünya ülkelerinin tepkisi ne • olur?" diye sordu. Cuntanm Genelkurmay Başkam ; Bonannos yanıtladı: "Bu, bizim biieceğimiz iş." Georgitsis, Bonannos'un bu emrine kurşı "Peki bu darbeden sonra dunya ülkelerinin tepkisi ne olur" sorıısunu sormıış, Bonannos da "Bu bizim biieceğimiz i ş " yanıtını vermişti. SAMPSON'UN CUMHURBAŞKANLIĞI • ' ! SURECEK Türk basınının yöneticileri seçti TÜRKİYE'NİN EN İYİIERİ Nejat Eczacıbaşı, Prof. Gazi Yaşargil, Yaşar Kemal, Attila İlhan, GencoErkal, Pekinel Kardeşler, Vedat Dalokay, İlter Türkmen ve diğerleri.... En iyi kamu ve özel kuruluşlarımız, tatil yerimiz, otelimiz, sanayi ürünümüz, kültür olayımız,restoranımız... Bilinmeyen yanları, ilginç özellikleri ve öyküleriyle... Sayıştay Özal'ın "İcraatın İçinden" programı için yapılan harcamaları usulsüz buldu. Başbakanlıktan savunma istendi. Ankara, İstanbul ve İzmir'de genç seçmenler hangi partileri tercih ediyor? Üç büyük kentte üç ayrı sonuç... İstanbul'daki sürpriz atak ANAP'tılarm ağzından Ankara belediyelerinde yolsuzluk iddiaları 1985'in şampiyon bankaları Kadınlara müjde: Kendi kürtajını kendin yap. Fransız uzmanlar yeni yöntemiNokta'ya açıkladı Ayın video filmleri Edebiyatçılar Tepebaşı baskınını tartışıyor: Muhbir kim? Georgitsis, butün verdiği ifadelerde kendisinin biı oıdu mensu' bu olarak "(Istleriniıı emirlerini yerine getirdigini" kendisinin bu darbeden sorumlu olmadığını ısrarla belirtmişti. Ancak bu ke/, soruşturma heyetinin Başkam PA' SOK Milletvekili Bassagiannis'in' "Yasal bir devletin yasal başkam' nı devirmek için aldıgınız emri yeriııt gelirmekle suçlanıyorsunuz" uyarısına karşı "suskunlugu" yeğledı. Ancak Georgitsis " s a b ı k a ' dosyasında" Makarios'a karşı gerçekleştirilen darbeden sonra, aşırı sağcı Mkos Sampson'u "başkan lıga" getirmekle de suçlanıyor. ' Darbeden hemen sonıa Kıbrıstan Genelkurmay Başkam Bonanııos'a telefon eden Georgitsis, "Koımıtanım eıııriııi/ yerine gelirildi" t demışti. Bonannos'un Makarios'un yerine kendisinin öneıdiği "başkan adayları"nın değil de Nikos Sanıpson'un getirildiğıni duyunca çok sinirlendiği, konuyla ilgili olarak yayımlanan kitaplardan anlaşılıyoı. Bonannos, darbeden sonra Makarios'un yerine Glafkos Klerides'in getirilmesini istiyordu. ' Ancak Georgitsis'in ifadesine göre Klerides bu öneriyi geri çevir' mişti. Bonannos, Georgitsis'e tele' lonla yaptığı göruşmede "500 binRumun arasında Sampson itinden başka birini bulamadınız mı?" şeklindeki çıkışına karşılık, Georgitsis "Komutanım, darbe sırasında 50 silahlı ile bize tek yardım eden Sampson oldu. Vaktimiz yoktu. Biliyorsunuz, Makarios sag. Her an kurşı darbe olabilirdi. Bu ncdenle derhal Sampson hüküme' tine ant içtirdik" demışti. FRIED CHICKEN (KIZARMIŞ PÎLÎÇ) VE DİĞER ÇEŞİTLERI İLE HÎZMETÎNÎZE AÇILDI Rumeli Cad. No: 16 Nişantaşı HURİYE İSOT GÜRAY GÜR evlendiler. 14 TEMMUZ 1986 tSTANBUL ile Yağlıboya, badana, duvar kâğıdı; tum lamiıut işlerıni/ ö/.enle yapılır. Tel: 520 63 23ten Şirinevlcr'de satılık 170 m' işyeri 575 11 87 OYA TURAN (BIÇAKCIOĞLU) İLHAN TURAN evlendiler. Kutluyoruz CUMHURİYK1 SPOR SKRVİSİ ile FOTOKOPİ KÂĞIDI SÜPER İNDİRIM 511 11 90 Mezuniyet belgem kaybolmuştur. Hukümsuzdur. UCUZ FOTOKOPİ ÇEKİMt VE Mehmet TEKİN StRECEk "
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle