16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHÖRİYET/2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER Bütünü ile Erzurum üniversite durumda doçent, yardımcı dokampusu, Turkiye'nin en büyük çent ve yardımcılarının sayısı, ve belki de çağa en uygun olanı. yeterli olmaktan çok uzak. BunDevlet 2025 yıl içinde tıp fakül dan daha acı olmak uzere, bazı tesini de kapsayan Erzurum Üni bilim dallarında hiç kariyerden versitesi'ne çok cömert davran yetişmiş öğretim üyesi yok. Bu mış ve hatta ayrıcalık göstermiş. acı gerçekleri 20. kuruluş yılı töBu arada yeni yapılan tıp fakülreninde fakülte dekanı Sayın tesiııe bağlı araştırma hastane Prof. Dr. Sabahat Ko» çok acı bloklarını, universitenin kitaplıfakat çok yerinde örneklerle gözğını, bazı obur kuruluşlarını gez önune serdi. Bunlardan biri: Tıp dinı. Bir kısmı cski öğrencim biliminin klinik öncesi en önemli olan öğretim üyelerinden, yar derslerinden birinde (P.A.), dımcılarından, eski öğrencilerluun yıllardan beri yetkili hiçbir den ve tanıdıklardan bilgi aldım. öğretim uyesi bulunmuyor. Ama Bütıın bunlardan sonra kendime dersler yapılıyor ve mezunlar vehep şu soruyu sordum: Erzurum riliyor! Sayın dekan, birçok Tıp Fakültesi, Batı ve hatta ülönemli derslere güçlükle bulukemiz ölçülerine göre yeterli bir nan öğretim görevlilerinin yeni duruma erişmiş midir? Bu soruçıkan tüzüklere göre başka sağya olumlu yanıt vermeyi çok islık kuruluşlarına verildiğini terdim. Fakat, bugün içirı, böy"güldurucü" fakat çok acı örle bir karşılık vermek pek zor. neklerle anlatlı. Tıp doktoru olmadığı halde, çalışma konusu bu Kuşkusuz Erzurum Üniversitesi bilimi tıp fakültelerinde eğitmeve Tıp Fakültesinin kurulması, ye ve araştırmada bulunmaya bence aksi tartışılması bile lüuygun olan biyoloji uzmanlarızümsuz olan ve yeni Turkiye'nin nın, adının başındaki doktor saeğitimdc aldığı ve uyguladığı en nını yalni7 tıp için geçerli olduyerinde karar vc davranışlardan ğu varsayımı ile "zorunlu hizmet biri! Biraz gezince ve gorunce yasası"na göre "hastanelere devletin tıp fakultesini de içeren tayini" gibi. universitelerin gelişimi için hiçbir ozveriden kaçınmadığı izleVÖKÜN BAŞARISIZLI& nimi kolaylıkla elde olunuyor. Öyle ise niçin hâlâ yeterli bir sonuç alınmamış? Bıınu Erzuruın'da bulunduğum gunlerde hep kendime sordum. Sayısı/. nedcni olduğu kuşkusıız. Ama bunların içinde en önemlisi insan faktorü! Bir başka deyişle, öğretim üyeleri, Erzurum'u yeğlemiyorlar vc gclenler de bir sııre sonra şu ya da bu yolla univeısiteden ayrılıyorlar. Bu yuzderı Erzurum Tıp Fakültesi'ndcki toplanı profcsör düzeyindeki öğretim üyesinin sayısı, büyuk şehirlerimİ7İn tıp fakültelerinin bazı bolümlerindeki, örneğin iç hastalıkları, cerrahi ve çocuk hastalıkları ana bilim dallarında bulunanların yarısından, belki de daha az. Aynı biçimde aktıf Benim anladığıma göre Erzulum Tıp Fakültesi'nin gelişiminde cn önemli engel, çalışan öğretim üyesi kadrosunun normalın çok altında olmasıdır. Bunda Erzurum'un kışımn çok uzun ve şiddetli geçmesinin çok büyük rolıı olsa gerek! 1966'dan sonra gelip biı süre çalışan ve akadeınik karıyerin en üst düzeylerine çıkanların büyük bir bölümü Turkiye'nin öbur fakültelerine gitmişler. Erzurum Tıp Fakültesi üyelerinden bütun tıp fakulteleri yararlanmış. Bunların içinde Çukurova ve Bursa Tıp Fakülteleri en başta geliyor. Yetişen genç ve orta yaştaki öğretim ııyelerinin, öbür şehirlerdeki tıp fakultelerinc ve hatta öbür sağlık kuruluşlann nakledilmeleri, Erzurum Tıp Fakültesi'nin gelışimini engelleyen faktörlcrin en önemlisi gibi gözüküyor. Benim anladığıma göre YÖK bu sorunun çözümünde elle tutulur, kalıcı, işleyen ve yansız uygulanan hiçbir önlem getirmemi>, getirememiş! Bu sorunun çözümünde cn geçerli gibi gözüken "düzenli ve adil rotasyon" sistemi, dün olduğu gibi bugun dc ııygulanmamıştır. Hatta YÖK döneminde Erzurum Tıp Fakültesi'nin öğretim üyesi sıkıntısı azalmamış, tersine, ayrılmaların daha önceki yıllara göre daha da arttığı ve bu durumun daha da bozulduğu iddia olunuyor. SONUÇ Batı uygarlığımn en önemli temellerinden biri yüzyıllar boyu gelişen hür üniversitelerdir. Ülkemiz bu sisteme, Atatürk'ün eşsiz üniversite reformu ile girmiştir. Bilindiği gibi üniversitelerimiz ve özellikle kimi fakültelerimizdeki bazı "yetersi/Iikler" ve "hoşa gitmeyen görunum"unü düzeltme amacı ile üniversite özerkliğinden büyük ödünler pahasma merkeziyetçi "YÖK" kurulmuştur. Erzurum Tıp Fakültesi örneğinde olduğu gibi, YÖK istenilen biçimde Üniversite ve fakultelerde gözle görünür bir düzeltme getirememiştir. Çunku ne kadar becerikli ve iyi niyetli de olsa, bir kişinin 22 tıp fakultesini de içeren 27 üniversiteyi idare veya yönetmesi mumkün değildir. Bir insan, Sayın Prof. Doğramacı gibi, Hacettepe Üniversitesi'ni tek başına yaratsa bile, yine de 22 tıp fakultesini içeren 27 Üniversiteyi, çağa ve bilimsel gerçeklere, uyan, "saptanmayan" veya kuralların uygulamasının kişiden kişiye değiştiği bir sistemle, sorunları çözen ya da duzelten bir biçimde idaresi bizce olanak dışıdır. Eski hamanı eski tas değil, çatırdayan eski hamam, çatlayan eski tas!.. 20 TEMMUZ 1986 20. Kııruluş Yıldönümünden Izlenimler Batı uygarlığımn en önemli temellerinden biri yüzyıllar boyu gelişen hür üniversitelerdir. Ülkemiz bu sisteme, Atatürk'ün eşsiz üniversite reformu ile girmiştir. Bilindiği gibi üniversitelerimiz ve özellikle kimi fakültelerimizdeki bazı "yetersizlikler" ve "hoşa gitmeyen görünüm"ünü düzeltme amacı ile üniversite özerkliğinden büyük ödünler pahasma merkeziyetçi "YÖK" kurulmuştur. Erzurum Tıp Fakültesi örneğinde olduğu gibi, YÖK, istenilen biçimde üniversite ve fakültelerde gözle görünür bir düzeltme getirememiştir. BILGI İŞLEM MERKEZİ TICARET VE SANAVI A Ş BILGIIŞLEM UZMANI TETIŞTnULHEK UZERE ELEMANLAR ALINACAKTIR ADAYLARIN • Yüksek ö ğ r e n i m g ö r m ü ş olması, • tyi d e r e c e d e ingilizce bılmesı, • Erkek adayların askerlığıni yapmış olması, • 30 yaşını g e ç m e m i ş olması GEREKMEKTEDÎR. tŞYERl: ÎSTANBUL BAŞVURU ADRES1: BtMSA A.Ş. P.K. 113 Mecidiyeköy/Jstanbul OLARAK Prof. Dr. MUZAFFER AKSOY Yılbaşından kısa bir süre sonra Prof. Dr. Aydoğan Albayrak beni telefonla arayarak 1520 Haziran 1986 gunleri arasında Erzurum Tıp Fakültesi'nin 20. kuruluş yıh dolayısıyla düzenlenecek kongreye katılmamı ve ağır bir kan hastalığı (aplastik anemiler "kansızlık") açıkoturumunu yönetmcmi rica etti. Tereddütsüz kabul ettim. Bunun nedenleri: lyi bir kan u/manı ve bilim adamı olan Prof. A.A1bayrak'a sevgi ve takdir duygularım; bugün ülkcmizde sayıları 22'ye ulaşan, Istanbul, Ankara ve lzmir dışındaki Anadolu tıp fakültelerindcn cn eskisini görerek bir kanı edinmeye çalışmak ve en son olarak, Atatürk'ün milli nıücadeleyi başlatüğı ili görmek arzusuydu. Haziranın 15'i pazaı günü yemyeşil ve Palandöken Dağları ile çepçevre sarılı Erzurum yaylasına, çeşitli illerin tıp fakültelerinden gelen öğretim üyeleri ile bcraberce indiğitniz zaman, doğunun en giızel konukseverliğiyle karşılandık. Erzurum Tıp Fakültesi öğretim üyeleri ve idarecilerinin bir sıra halinde, gelen arkadaşlarını sıcak bir sevgiyle karşılamaları gerçektcn görülmeye değerdi. Havaalanının şeref salonunda, YÖK Başkanı Prof. Dr. thsan Doğramacı da bulunuyordu. Daha oracıkta, eski öğretim üyelerinden ve idarecilerinden biri 1966'da Erzurum Tıp Fakültesi'nin nasıl kurulduğunu ve bunun gerçekleşmesinde Prof. Doğramacı'nın ve Hacettepe Tıp Fakültesi öğretim üyeleri ve yardımcılarınırı rolünü ateşli cünılelerle dile getirdi. Prof. Doğramacı, daha Hacettepe Tıp Fakültesi oluşturulurken, ikinci bir "yükü", yani Erzurum Tıp Fakültesi'ni, kurma ödevini aldığını anlattı. Öbur konuşmacılar da, halkın o zamanki deyimiyle, "dün bir vagon dolusu doktor"un Erzurum'a geldiğini ve içlerinde halen Marmara Tıp Fakültesi Dekanı olan Prof. Dr. Ali Ertuğrul'un da bulunduğunu anlattılar. Öyle anlaşılıyor ki, halkın deyimiyle bir "vagon dolusu" doktor veya Hacetttepe Tıp Fakültesi öğretim uyesi ve yardımcıları kaldıkları 510 yıl içinde bugürıkü Erzurum Tıp Fakültesi'nin kuruluşunda en önemli rolü oynamışlar ve övülmeye değer bir vatan ödevini başarı ile gerçekleştirmişlerdir. Bu yüzden Erzurum Üniversitesi Rektöru, Prof. Doğramacı ve o zamanki dckan Prof. A. Ertuğrul'a birer şükran plaketi verdi. Prof. Doğramacı, yaptığı konuşmada, kendisine gösterilen sevgi vc takdir hislerine teşekkürlerini bildirdikten sonra, halen ülkemizde 27 üniversite ve 22 tıp fakültesinin bulunduğunu ve öğretim üyesi açıklannın yeni sistemle nasıl düzeldiğini vc üniversitelere alınan öğrenci sayısının nasıl arttığını anlattı ve benim bcllcğimde kalmayan rakamlar, rakamlar, rakamlar vardı. ACI GERÇEKLER Kongre, ulkemizdeki benzerlerine uygun bir biçimde sürerken, ben Erzurum Tıp Fakültesi ve rnümkün olursa üniversitesi ile ilgili izlenimlerimi saptamaya çalıştım. Çok geniş bir alana (yaklaşık 44.000 m ; ) kurulmuş olan Erzurum kampusu bana göre Turkiye'nin en buyük ve cn modern üniversite birimi. Bütün öğretim üyeleri, yardımcıları, idarecilcri, personel ve öğrencilerin çoğunluğunun lojman gereksinimi uygar bir biçimde çözümlcnmiş. Üniversite kampusünde merkezi ısınma sistemi ııygulanaıak uzun suren çetin ve soğuk ayların oldukça rahatça geçirilmesine olanak sağlanmış. Istekhlerın fotoğraflı ozgeçmışlerıyle en geç 28 Temmuz 1986 tarıhıne kadar yukarıdakı adrese başvurmaları rıca olunur. ŞQ HACI OMER O O B A N C I HOLDINC E DftHIL BİR KURUlllŞTUR TEŞEKKUR Cerrahpaşa Kardioloji Kliniğinin dcğcrli hekimi Sayın Prof. Dr. DİNÇER UÇAK başta olmak üzere tcdavım sırasında yakın ilgilerini esirgemeyen Doç. Dr. SEDAT TAVŞANOĞLU, Uz. Dr. VURAL AM VURAL, Uz. Dr. ZEKİ ONGEN, Dr. ERSAN SANDER ile SEMRA AÇIKGÖZ AYGÜN ve SEHER GÜLBEN hemşirelere ve tüm hastane personeline teşekkürü borç bilirim. BEKLAN ALGAN OKT4Y AKBAL EVET/HAYIR Bay Özal'ı İstifaya Çağrı! OKURIARDAN Tamirhanelor rahatstz ediyor Bizler Şişli'nin Giirsel Mahallesi Çampark sokakta oturan dar gelirli semt sakinleriyiz. Bu sokakta oturanlarm arabası olmamakla birükte sokağımız karşılıklı, çîft sıra tamir gören araba ve tamirhane işyerleriyle doludur, Günün her saati bu tamircüerln çıkardığı gürültüleri dinlemekten evde oturamaz hale geldik. Eğer bir de hastaysanız düşünun sonunu. Çampark sokak I0/A nolu tamirhanede, gündüz tamir gürültüsü sokağı rahatsız ettiği gibi gece de tamirhaneye bağladıklan 2 köpek sürekli havlayarak ve uluyarak sokağı ayağa kaldırmaktadır. Senelerdir bu durum böyle devam etmektedir. CİHAN ÜNALltSTANBUL ^ müdürü görev alacak. Buraya kadar her sey güzel, her şey yerinde. Ancak, basında izlediğimiz kadarıyla dört kisilik bir ailenin aylık beslenme gideri 70 bin TL. Her kişiye isabet eden beslenme masrafı aylık 17.500 TL eder. Bu, insanın barınma, giyim, kuşam ve en önemlisi doktor, ilaç, hastane gibi sorunlarını çözmek için fakir fukaraya ödenecek para ne ölçüde yeterli olabilir? Hele yıllık enflasyonun % 50 olduğu yerde verilen para bir yılda % 50 asınmaya uğrayacak. Bu da ayrı bir sorun. Bu tür yüzeysel yardımlar. ülkemiz halkının problemlerini hiçbir zaman çözümleyemez. Bu uygulama saf, temiz, yoksul Anadolu halkının duygularını sömurme, bu yolla birtakım çıkar, oy ve iktidar hesaplan yapmaktun başka hiçbir şey değildir. Vatandaşa balık tutmayı öğretmiyoruz da, ona balık veriyoruz. Yardıma muhtaç kişiterln seçimi nasıl olmalı? Bu seçimlerde aranacak kıstaslar nelerdir? Yandaş kayırma, partlli partlsiz veya mezhep ayrımı gibi basit hesapla işin içine girmez mi? MERZİFON'DAN BÎR OKUR "Bugün Bağdat Caddesi'nde çok büyük bir kapital olmadan dükkân açmanın zorlukları herkes tarafından bilinir. Söylentilere göre en azından 30 milyon lira hava parası ve ayda 3 milyon lira kira dolaylarında bir piyasası var bu işin. Bizim tabii böyle bir kapitalimiz yoktu." Başbakanın baterist damadı, 'Kadın' dergisinde çıkan konuşmasında, Caddebostan'dakl butik olayını böyle anlatmış. 30 milyon hava parası, üç milyon aylık kira, ayrıca butiği dolduran ithal malı eşya... Nasıl olur, neyle olur? Mülk sahibi gelmiş, hava parası istemem demiş, ortaklık önermiş. Bay Ekren de butiği malla doldurmuş. 'En lyi şartlarda çalışmış bir müzisyenin, her(Arkası 15. Sayfada) Nasıl bir yardım? Fakir h'ukara Fonu'na fakir, kimsesiz ve baktma muhtaç yurttasların yaşam düzeylerini yükseltmeyi hedefleyen sosyal içerikli bir yardım diyebiliriz. Bu yardımm dağıtım kuruiunda ilçelerde, kaymakam, belediye baskam, müftü ve ilçe milli eğitim bosfor turizm ISTANBULBERLIN Bütün Avrupa şehirleriyle bağlantılı muntazam otobus seferleri. Islîinbul Mele Caddesı No 18 Uıksınılpl 143 2b ?b Ankara. Adem Yavuz Sokak No 3/1 Ktzılay Tel 34 47 40 Renauk'dan bir modern teknobfiürünü daha: Renault 9 otomatiki Renault dünyanın her yerinde "MODERN TEKNOLOJİ" demektir. Dünyada ve Türkiye'deaynı andaüretilenRenault9'larbu'MODERNTEKNOLOJİ"nin ürünleridir. Turkiye'nin İLK dizel otomobilinden sonra İLK otomatik vitesli otomobilini de üreten Renault ulkemizdeki teknolojik öncülüğünü sürdürmektedir. Renault 9 Automatic "BİLGİSAY^RLTdır. YOLU OKUR! Başka bir deyişle, yolun durumu, motorun devri ve otomobilin hızına göre vites değiştirme noktalarını tesbit eder, buna göre vites değiştirir... Sizin yerinize. Sonuç? Daha rahat, daha kolay, daha zevkli bir sürüş. Aynca, Renault 9 Automatic'in yalnız vitesi değil, kilit sistemi de otomatik Merkezi sistemle bir düğmeye basıp dört kapıyı birden kilitleyebiliyor ve açabiliyorsunuz. Gelin bir Renault satıcısına; Renault 9 GTL, Renault 9 Diesel'den sonra Renault 9 Automatic'i görün, "AHLUOTOM0BİL"letanışın. O ¥ ? m T 7 t ¥ T ¥ T Kİ!ıJY/\ULl ZAMAN RENAULTYU HAKU OKARIR
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle