Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
4 HAZİRAN Ozetle 1986 HABERLER CUMHURİYET/7 Sendikaya muhalefet eden Sümerbark işçilerinin işten atıldığı ileri sürüldü Evren, muhalefet liderleriyle görüşecek Sessîz operasyon: 500 işçi işçinin çalıştığı fabrikada kaç işçinin başka işyerlerine nakledileceği, ne kadarının daha işten çıkarılacağı konusunda bir açıklama yok. Önceden bir bilgi verilmeksizin, tek tek işten çıkarılıyormuş gibi işleme konu olan işçiler, çıkarmalann tş Yasası'na aykın olduğunu belirterek, uygulamaya seyirci kaldığını söyledikleri Teksif Sendikası'nı da suçladılar. tşçiler, ne zaman olduğu bilinmeksizin ve Iş Yasası'nın 24. maddesindeki toplu işçi çıkarma ilkeleri ile çelişen uygulamanın, kalanlan çâhşamaz konuma getirdiğini belirterek özetle şu açıklamayı yaptılar: "Defterdar fabrikasıoın yıkılması gündeme geldiginde, işçiler arasında anket vapılmış, aynlmak isteyenler Ue başka işyerierine naklini isteyenler belirlenmişti. Ancak tek tek yapılan ve akşam işten çıkarken elimize bir kâğıt tutuşturularak gerçekleştirilen çıkarmalarda, başka işyerine gitmek isteyen arkadaşlannuz da çıkanlıyor. Fabrikanın eldeki siparişine göre ve yasaya aykın bir çıkarma politikası uygulanıyor. Teksif Sendikası bu dunıma tamamen seyirci, her koşulda iş isteyenlerin çıkanlmasını önleme konusunda hiçbir girişimde bulunmuyor. Hatta yönetimin karşısmda olduğu bilinen arkadaşlar öncelikle çıkanlırken, yönetime yakın olanlar kayınlıyor, ya da başka f abrikalarda onlara iş bulunuyor." Bu arada, Defterdar fabrikasının işçilerinin umut bağladıkları ve nakillerini istedikleri Bakırköy fabrikasından da teknoloji değişikliği gerekçesi ile 200 işçi çıkartldı. Fabrikada üretim konfeksiyona kaydırılırken bir yandan da yeni işçi alındı. Çıkanlan işçiler ve Defterdar fabrikasından Bakırköy'e nakillerini umutla bekleyen işçiler, yeni işçi alınarak kendilerinin işsiz bırakılmasını eleştirdiler. Öte yandan, Teksif Eyüp Şube Genel Kurulu'nda muhalefet listesinin başkan adayı olan ve seçimi kaybeden Fettah Dönmez'in seçimler sonrası çalıştığı Altınyıldız Fabrikası'ndan birdenbire işten çıkanlması eleştiriye konu oldu. Muhalefet liderinin işveren tarafından "Prensiplerimize uymuyorsunuz" gerekçesi ile çıkarılmasında, sendika şube yönetüninin parmağı olduğunu öne süren işçiler, bu turden sendika kaynakh çıkarmalann ve muhalefetin temizlenmesi girişimlerinin devam ettiğini öne sürdüler. Altınyıldız'dan bir grup işçi olayı telgrafla Teksif ve Tilrkîş Başkanı Şevket Yılmaz'a bildirerek, sendikacıhğa ihanet niteliğindeki çirkin uygulamanın düzeltilmesini istediler. DIYDIK/GORDIK YALÇIJV PEKŞEH Cumhurbaşkaru Kenan Evren, Sümerbank'ın îstanbul'da kurulu Bakırköy ve bugün muhalefet partilerinin genel başkanlanm kabul edecek. Defterdar fabrikalarmda yıkım ve teknoloji Cumhurbaşkanı Kenan Evren, değişikliği gerekçeleriyle işten çıkarılan işçiler bugün sırasıyla SHP Genel Başiçin "toplu çıkarma" kurallarına uyulmazken, kanı Erdal tnönü, HDP Genel Başkanı Mehmet Yazar, DYP Teksif Sendikası 'nın, yönetime muhalif olan Genel Başkanı Hüsamettin Cinişçilerin işten atılmasını desteklediği ve işten doruk ve VAP Genel Başkanı çıkarmalara seyirci kaldığı savunuldu. VuralAnkan 'ı ayn ayn Çankaya Köşkü'nde kabul ederek, tşSendika Servisi Teksif fabrikalarından çıkanlan işçi sakendileri ile görüşecek. yısı 500'e ulaştı. in örgütlü olduğu işyerlerinde, Haliç'in temizlenmesi projesi bir kısmımn sendikadan kaynaklandığı öne sürülen işten çıkar içinde, yıkılacak Sümerbank malar var. Yıkım ve teknoloji de Defterdar Fabrikası'ndan kadeğişikliği gerekçesi ile Sümer meli bir şekilde tek tek çıkanlan bank'ın Bakırköy ve Defterdar işçi sayısı 240'ı buldu. Halen 980 D YP Genel Başkanı Hüsamettin Cindoruk, partisinin grup toplannsında yaptığı konuşmasında, "seçimlerde fonlann kullanıldığı iddialarının bulunduğunu" belirterek, 25 Mart 1984 yerel seçimlerine oranla son seçimde oylannm yüzde yüz arttığını söyledi. Fatih'in Alışverişi... yer ise, hasırın başucu oluyordu. Böyle olunca da namaz kılarken tam pabuçlarının olduğu yerde secdeye varacaklar gibi görünüyordu. • * * Namaza bir saat kala vaaz başladı. Günün konusu zekat: tı. Cami imamı, uzun uzun Salebe adlı bir Arabı tanıttı dinleyenlere... Salebe, Hazreti Peygamber'e ilk inananlardan biriydı. Gece gündüz Peygamberin arkasında namaza duruyor, bir tek rekatı olsun kaçırmıyordu. Sonunda da istedığini Peygamber'e açıkladı: Mal sahibi olmak istiyordu. Hazreti Peygamber Salebe1 nin bu dileginı Allah'a bildırmekte gecıkmedi ve Salebe mal sahibi oldu. O zamanın en değerli malı da koyundu. Salebe'nin önce birkaç koyunu, ardından bir sürüsü oldu. En sonunda da sürülerinı Medine kenti almaz oidu. Salebe zengin olmuştu. Cami imamının yarı Arapça, yarı Türkçe anlattığı öyküye göre Salebe paranın yüzünü görünce ibadeti unutmuştu. Bırakın normal namaz zamanlarını, cuma namazlarına bile aldırmıyordu. Hazreti Peygamber kendisine önce "Camıye gelsin" diye haber gönderdi. Buyruğu dinlenmeyince "Bari malının zekatını versin" buönünde neredeyse kuyruklar yurdu. Salebe yine kulak oluşmuş ve "asgari sadaka" arkası etti; "Malı ben başkaları 100 lira olarak belirlenmişti. ile kazanmadım ki, neden zeGüvercinler için hazırlanmış katını vereyim" diyordu. O zayem havuzu ağzına kadar man Allah'tan bir ayet indi. Bu yemle doluydu. Ne ki, güver ayete göre, Salebe "münafık" cinlerde yem yiyecek hal kal sayılıyordu. Salebe'nin bunmamıştı. Bu yüzden ağaçlara dan sonraki yaşamı münaiıkçekilmişler ve havuzu çocuk lıktan kurtulmak için geçti, ama nafile... lara bırakmışlardı. Malının önce dörtte bırini, Caminin iç avlusuna girince kıvrım kıvrım uzanan bir kuy daha sonra yarısını, en sonunrukta çoğunluğunu kadınların da da tamamını zekat olarak oluşturduğu kişiler, Eyüp Sul vermeye kalktı, ama Hazreti Muhammed tarafından kabul tan Hazretleri'ni ziyaret için bekleşiyordu. Türbenin çıkış edılmedi. • • • kapısının tam karşısına bir Cami imamı Salebe'nin öymasa ile birkaç iskemle atan Diyanet Vakfı'nın adamları te küsünü anlattıktan sonra muzekat vermeye berru makbuzu kesmekte bır minlerı zorlayacak daha çağdaş örbirleriyle yanşıyorlardı. Namaz zamanına daha 1,5 nekler de verdi, Örneğin anarşistlik bile, zesaat kala caminin avlusuna serilen hasırlar dahil her yer kat vermeyenler yüzünden ordolmuştu. Müminlerin en bü taya çtkmıştı. Malının 40'da biri yük sorunu pabuçlarını nere olan zekatı vermeyenler, 12 Eyye koyacaklarıydı. Kendileri lül'den önce anarşistlerin isteAllah'tan çeşitli isteklerde bu dikleri parayı kendi elleriyle lunurken, pabuçtan da olma götürüp teslim etmek zorunda mak için çeşitli önlemler kalmışlardı. Eğer zamanında alıyorlar ve bunları gözlerinin zekat verselerdi anarşistlik olönünde bir yere yerleştirmeye mayacaktı Grevler de zekat çalışıyorlardı. En göz önündekı vermemek yüzünden oluyorGeçen cuma günü Ramazan ayının her cuma günü gibi, Eyüp'teki canlı insan sayısı, mezarlıkları ile ünlü semtin toprakları altında yatan ölülerin sayısını herhalde defalarca aştı. Müminler sabahın erken saatlerinden itibaren Eyüp'ü doldurdular ve bu dünyadan çok öteki dünyaya ait duygularla dolu bir gün geçirdiler. Eyüp de bu havaya uygundu. Her yanı imamhatip okulları, camiler ve mezarhklar dolduruyordu. Yıllardır el değmemiş gibi görünen eski püskü ahşap yapıların mistik havasını bozan tek şey Bedrettin Dalan'ın Haliç kıyüarında yaptırdığı dev boyutlardaki "8 Mayıs Parkı" ıdi. Fakat müminlere bu parkın yeşilliğinden çok Eyüp Camisi'nin yeşilliği çekicı geliyordu. Cami yolunda yer alan niyet tavsanları ve beyaz güvercinler en hareketli günlerini yaşıyorlardı. Sünnet çocuklan semte özgü oyuncaklar olan öten testiler ve zilli dümbeleklerin peşindeydiler. Tesbih, gülyağı, başörtüsü, din kitabı ve dini kaset satıcılannm arasına yerleşmiş dilencilerin du. işçiye zekatını vermeyen işveren, daha sonra grev baskısı altında istenen parayı vermek durumunda kalıyordu. Bir dünya malı ancak zekatla korunabilirdi. Dükkânlara kepenk yaptırmak, kilit asmak veya bekçi dikmek gibi önlemler boşunaydı. Ancak zekat verilince dünya malı korunmaya alınıyor, o adamın dükkânına hırsız girmiyordu. Peki bu sözleri can kulağı ile dinleyen müminler neden pabuçlan konusunda bu kadar kuşkuluydular? Yoksa zekatlarını vermiyorlar mıydı? Cindornk: Yerel seçimlerde fonlar kuUanddı Yazar: ANAP seçimlerde başarıh HDP Genel Başkanı Mehmet Yazar partisinin grup toplantısında yaptığı konuşmada, çeşitli konulara ilişkin görüşlerini açıklarHen, ytpranmış bir iktidara rağmen, son belediye seçimlerinde ANAP dışındaki partilerin ciddi bir varhk gösteremediklerini belirtti ve bunun ibret verici olduğunu söyledi. Başbakan Turgut Ozal, dün akşam da geleneğini bozmadı ve Ankara'daki tslam ülkeleri büyükelçileri onuruna verdiği iftar yemeğine geç kaldı. Özal'ın devlet konukevinde verdiği iftar yemeğinde Ankara'daki Arap ve Islam ülkeleri büyükelçilerinin yanı sıra kabineden de Milli Savunma Bakanı Zeki Yavuztürk, DışişUri Bakan VekilıMesut Ytimaz, ANAPyöneticileri ve başbakanın dış politika danışmanlan hazır bulundular. Başbakan Özal'ın 10 dakika geç geldiği yemeğe konuk büyükelçiler Ozal'ı beklemeden ontçlanm zamanında açtüar. OzaVdan biiyükelçilere iftar yemeği KAPIKULE1986 Her yıl bayram önceleri ve sıcak yaz günlerinde panayır yerine dönen Kapıkule'de bu kez ancak günde 3040 araç ortalama giriş yapıyor. Avrupa'nm herhangi bir kentinden gelenler hiç beklemedikleri bu tablo karşısmda bu kez kendi istekleriyle arabalannı park edip gölgelik biryer bulup dinltniyor, geziyorlar. Her şeye rağmen Kapıkule'de kadrolar takviye edildi. (Fotoğraf: ERDOĞAN KÖSEOĞLU) Gurbetçi bu yıl bayrama değil, tatile ilgi gösteriyor Kapıkule bomboş Almanya'nın Rutingen kentinden gelen gurbetçi Muharrem Fidan radyasyon haberleri yüzünden endişe duyduğunu, Alman eşini Türkiye'ye getirmek için güçlükle ikna ettiğini belirtiyor ve "Eskiden Kapıkule'de saatlerce beklerdik" diyor. Haber Merkezi Şeker Bayramı'na beş gün kala, Avrupa'da çahşan işçilerimiz Şeker Bayramı'na rağbet etmediler. AJmanya'dan bayram iznine gelenlerin sayısmda geçen yıllara oranja büyük düşüş görüldü. Kapıkule smır kapısındaki görevliler, yurt dışından tatil dönüşünün hiçbir bayram bu kadar "durgun" olmadığını bildirdiler. Kapıkule'de son bir ay içinde en yoğun dönüş geçen cuma günü oldu. Gümrük yetkilileri, bayrama gelen araç sayısının 500 civannda kaldığını, diğer günler bu sayının 50100 arasında değiştiğini söylediler. Yurt dışından en büyük göçıi, genellikle "bedrili askeriik" için gelenlerin teşkil ettiği bildiriliyor. Kapıkule'de her ihtimale karşı kadrolar takviye edilmiş durumda. Yaz başına kadar gerileyen Şeker Bayramı'nın, önümüzdeki yıllarda da tatil için gelenlerin sayısını düşüreceğini kaydeden gümrük yetkilileri, "Yurt dışında çalışan işçilerimiz, tatillerini genellikle fabrikalann tatil dönemlerine göre ayarlıyorlar. Son birkaç yıldır yaz ortasına restlayan ramazan, büyük işçi gelimiae yol açıyordu. Ama bu kez, Şeker Bayramı tam yaz ortasına gelmejince, işçilerimiz gelişlerini bayram sonrasına bıraktüar" dedi. Yurt dışından tatile gelen az sayıda işçinin rağbet etmediği iki yer var: Bankalar ve freeshop'lar. Bankalar, adeta "sinek avlıyoriar." İşçiler, serbest piyasada markın "daha iyi fiyat" bulduğunu söylüyorlar. Almanya'nın Rutingen kentinde bir metal fabrikasında çahşan Muharrem Fidan, Şeker Bayramı için geldiğini, ancak "radyasyon" haberleri nedeniyle endişe duyduğunu söyledi. Alman eşini güçlükle ikna ettikten sonra tatile geldiğini anlatan Fidan, Almanya'da Karade Metris'te açık görüş Metris Askeri Ceza ve Tutukevi'nde "Ramazan Bayramı" nedeniyle 9 haziran pazartesi günü açık görüş yapılacak. Bayramm 1. günü cezaevinde bulunan tutuklu ve hükümlü sanıklar eşleri, çocuklan, anne ve babalan Ue görüşebilecekler. MHP ve Ülkücü kuruluşlar davası KAPIKULE 1985 Gurbetçinin saatlerce bekhediği ve geçen yıl panayır yerine dönen Kapıkule... niz turlarının iptal edildiğini bildirdi. Fidan, bu yıl Kapıkule'de çok şaşırdığını söyledi ve şöyle devam etti: "Bayram nedeniyle gelelim dedik. Ancak yollar bomboştu. Asıl tatil, haziran ayının sonunda başlayacak. Geçen yülarda kapıkule^ de saatlerce beklerdik. Ama şimdi gorukn araba sayısı bir elin parmaklarını geçmiyor." Almanya'da bir kâğıt fabrikasında çahşan Hüseyin Alkan, aynı fabrikada çahşan Türklerin "bayramı" değil, "tatili" tercih ettiklerini belirterek, "Yolda gelirken otoparklarda kalmaya bile korktuk. Yugoslavlardan çok şikfi>«tçiyim. Çok agır cezalar getinnjşkr. Siirat yapanları haşlıyorlar" diyor. Hollanda'dan ailesi ile birlikte gelen Niyazi Mutlu, "Bayram için geldik ama, ardından bedelli askeriik için Burdur'a gidecegim. Bayram kimsenin umurunda degil. Birkaç günlügiine çok masraf oluyor, tatile gelme daha avantajlı sayılıyor" şeklinde konuşuyor. Bedelli askeriik için gelenlerden Asır Koca da, sıcakta çeşmenin altında yıkamrken, "Avrupa'nm radyasyonunu hiç olmazsa böyle atanz" diye espri yapıyordu. Kapıkule görevlileri, "büyük göçe" tam hazırhklı, ama henüz o akın ufuklarda görünmuyor gibi. Bu arada yeni yaptırıları ve sezona yetiştirihneye çahşılan 19 yeni giriş peronunun da işlemleri kolaylaştıracağı belirtiliyor. 'Sanıklar öldürme, bombalama olaylaruıa katıldf TürktfDmru tçtı CeUyor Kapatüan MHP'nin genel başkanı Alpaslan Türkeş, dün Cerrahpasa CamiVnde incelemelerde bulundtt, gozetecilerin sorusu üzerine, mahkemeye verdiği "En Alttakiler " adlı kitabın yazan Günter fVallraffi eleştirdi UMraffm dava nedeniyle Türkiye'ye geleceği anımsatılınca, Türkeş, "Türkiye Cumhuriyetinin Gümrük ve Tekel Bakanı GünSazak'ı öidüren Ctmal Kemal Altunvithafedilmiş bir kitabın yazarından korkmuyorum" dedi Türkeş, Wallrafftan korkmuyor ANKARA, (SUL) Kapatılan MHP'nin Genel Başkanı Alpaslan Türkeş ve pani yöneticisi arkadaşlanyla, şiddet olaylanna kanşmış "Ülkücü" kuruluş üyelerinin yargılandıklan MHP davasında esas hakkındaki mütalaanın okunmasına devam edildi. Dördüncü Kolordu Komutanlığı Ankara 1. Numaralı Askeri Mahkemesi'ndeki davanın dünkü duruşmasında Askeri Savcı, dava konusu bazı olaylan, sanık ve tanık ifadeleriyle ekspertiz raporlarına dayanarak anlattı. Askeri Savcı, "Bu olaylann >*rgılanmakta olan sanıklarca işlendiginin sabit olduğu kanaatine vanldıgını" bildirdi. Askeri Savcı tarafından anlatılan ve ilgili sanıklarca gerçekleştirildiğinin sabit olduğu kanısına vanldığı açıklanan olaylardan bazıları ve sanıkları şunlar: • 16 Mart 1980 günü AnkaraŞentepe'deTlıran Ekincinin Şentepe Oba Başkanı sanık Şevket Ertaş tarafından öldürüJmesi. • Şentepe semtinde Nurten Top'un evine sanıklar Şevket Ertaş, Kerera Erciyes, Hasan Çakmak ve Vedat Çoban tarafından ateş edilmesi. • 3 Temmuz 1980 tarihinde Hüseyin Gültekin'in evine sanıklar Hacı Duran, İlhami Erdoğan ve Kenan Tiırudü tarafından patlayıcı atılması. • 30 Temmuz 1980 günü Mutlu mahallesinde Sabit Güney'in evine sanık Kamil Gülbek ve arkadaşlan tarafından patlayıcı atılması ve silahla taranması. • 19 Ağustos 1980 tarihinde Peyami Safa Mahallesi'nde askeri tim ile sanıklar Kamil Gülbek ve Hüseyin Göl tarafından silahlı çatışmaya girilmesi. Askeri Savcı esas hakkındaki mütalaanın 1100 sayfasının okunmasını dünkü duruşmada tamamladı. Mahkeme, mütalaanın okunmasına devam edilmek üzere duruşmayı başka bir güne bıraktı. 19 Ağustos 1981 tarihinde başlayan MHP davasında halen 83 tutuklu bulunuyor. 3 Mart 1979 tarihinde Bafra TÖBDER binasına bomba atmak suçuyla yargılanan, adam öldürmeye tam teşebbüs ve yasak silah bulundurmak suçundan 14 yıl 2 ay ağır hapis cezasına mahkum Hicabi Koçyigit, önceki günku duruşmasında bombalama emrini MİT'den aldığını iddia etti. Kocyiğit, Bafra TÖBDER binasını bombalama evlemi ile ilgili olarak, "Ben MÎT'de çalışıyordum. Buradan aldıgım direktifler dogrultusunda TOBDER binasının bombalanması eylemini gerçekleştirdim" dedi. • • • Cami imamının anlattıklanndan İstanbul'u fetheden Fatih Sultan Mehmet in başarısının sırrı da ortaya çıktı. Fatih, İstanbul'u almadan önce zamanın başkenti Edime'de tebdili kıyafet, bir geziye çıkmıştı. Amacı halkının yeterli derecede imanlı olup oimadığını anlamaktı. Önce bir dükkâna girerek alışveriş etmek istedi. İlk isteklerini sıraladıktan sonra dükkân sahibi geriye kalan siparışlerı almak istemedi ve kendisini o gün siftah yapmamış olan bir başka dükkâna gönderdi. Bu istege uyan Fatih ikinci dükkânda da alışverişini tamamlayamadı. Çünkü ikinci dükkân sahibi de onu üçüncü bir dükkâna göndermişti. Böylece 56 dükkân dolaşan Fatih, sonunda alışverişinı tamamlayabilmiş ve bu imanlı kişilerın İstanbul'u alabıleceklerine inanarak Bizans'a savaş açmıştı. Eğer anlatılanlar doğmysa Fatih zamanında istanbul!u almak, çarşıya çıkıp biraz sebze meyve almaktan daha kolay bir ışti.. ANKARA DÎSK DAVASI 500 milyonluk kaçak kumaş tstanbul'da yaklaşık piyasa değeri beş yüz milyon lira olan kaçak ipek ve polyester kumaş ele geçirüdl Bir ihban değerlendiren lstanbul Emniyet Müdürlüğü Maü Şube ekipleri, Şişli, Nişantaşı Madalyon Sokak'taki bir mağazada yapılan arama sonucu kaçak olarak getirildiği belirlenen Çin menşeli 20 bin metre ipek kumaş ve 13 bin 500 metre polyester krepdöşin kumaşa el koydu. Kaçakçıhkla ilgili olarak, şirketin ortakuvnndan tbrahim Kaya ile tezgâhtar Hüseyin Savaş gözaltına alındL Kumaşlan yurda soktuğu beürlenen Öğün Pepeli adlı sanığın da arandığı bUdirildL Tahir Güner: Ihtikdcüikle suçlanmamız insafsızhk tşSendika Servisi DtSK davasında savunmasını yapan DİSK ve OLEYIS Sendikası yöneticisi Tahir Güner, DİSK ve OLEYİS'in ihtilal y'apmak istemekle suçlanmalannın insafsızlık olduğunu söyledi. "İhtilal topla tüfekle olur, bunların hiçbirine sahip olmayan DİSK ve OLEYİS üyeleri 12 Eylul Harekâtı'nda TRT'de yapılan çağnya antnda uyarak teslim olmuşlardır" dedi. Suçlamaların subjektif, delilsiz, şüphe, varsayım, karaJamalara dayandığına işaret eden Guner özetle şöyle dedi: "Resmi kunım ve kuruluşlarda uzun yıllar taraf olarak faaliyet gösteren OLEYİS ve DİSK^ in arandığı zaman bir ürnak çakısı bile bulunmadıgı halde DtSK ve OLEYİS'in anarşi ve teröre bulaştıgını ve illegaliteye dönüstugünu iddia etmek çok gülünçtür. Çunku tam terane gerek DtSK, gerekse OLEYİS, hayatları pahasına anarşi ve terore karşı çıkarak, sendikacüık görevlerini yasal çerçeveler içinde yerine getirmeye çalışmışlar Ve demokrasiyi, sendika özgürlügunü, sosyal haklan, tüm kunım ve kurallan ile savunmuşlardır." Sendikacılık faaliyetlerinde diktatörlüğün her türlusüne karşı çıktığını anlatan Güner, "ÇUnku diktatörlüğün olduğu yerde işçi haklanndan soz etmek olanaksızdır" şeklinde konuştu. Demokrasiyi savunan bir kişi olarak, proletarya diktatörluğunü savunmakla suçlanmasının kendisine çok ağır geldiğini bildirdi. 1961 Anayasası'nm, zıt çıkarları savunan kuruluşların, sınıfların varlığını peşinen kabul ettiğine işaret eden Tahir Güner, demokrasi içinde birbirlerini tasfiye etmeden uzlaşmalarını da öngörduğunıi söyledi ve şöyle devam etti: "1961 Anayasası işçi sınıfının varlığını kabul ederken, demokratik sosyalist partilerin kurulmasına izin vermektedir. Biz işçilerin sınıfsal bilince kavuşmalannı demokratik düzen içinde istedik ve gerçekten savunduk. Bu isteğin anayasa ve ^salara aykın bir yönü yoktu. Bir işçi sendikasının başlıca ödevi işçisine sınıfsal biünci vermek olmalıdır. Batı demokrasilerinde yeralan mesleki kuruluşlar bunu lemel amaç saymışlardır." İSTİKBALE BAKIYOR Federai Almanya Cumhurbaşkanı Richard von VVeizsaecker, Esenboğa Havaalanı'nda uçaktan ıner ınmez göğe baktı Konuk Cumhurbaşkanı nın bu hareketni ızleyenıerin birinin aklına Atatürkün, İstikbal gökleröedır sözü geldı ve yanındakıne fısıldadı: Türkiye ile Almanya ilışkilerinin istikbalıne bakıyor nerhalde Şarapdediğimiz Dünyamızda şarapçılığın tarihinin Milattan önce 4 bin yıiına kadaruzanaığını veanavatanının ise Anadolu olduğunu biliyor musunuz? Peki, Çatalhöyük ve Alacahöyük'te yapılan kazılarda Milattan 2 bin yıl öncesine ait altın şarap bardaklan, surahileri ve kabartmaları bulunduğunu? Ya da insanlık tarihi kadar eskilere dayanan şarabın dünyanın en ucuz ve de en pahalı içkisi olma sıfatını günümüze kadar sürdürdüğünü? Biz, heri<esin her şeyi her zaman&ilemeyeceği varsayımından hareketle bu noktadaki bazı olası bihabersizlikleri gidermeye çalışacağız. Önce bu babı hayaiın nasıl vücuda geldiğini anlatalım: "Şarap kaide olarak bütün şekerli meyvelerden elde edilir, fakat daha çok ve en güzeli taze uzümden yapı/anıdır. Üzüm suyunun mayalanarak fermantasyona tabi tutulması ve bünyesinde bulunan şekerin alkole dönüşmesi neticesinde elde edilir. Şarabın bünyesinde su. al~ kol, minareller, iz elementleri, vitaminler. büke maddeleri, füzel yağlar, amino asitler, gliserin, fenol bileşikleri, kalsiyum, potasyum, sodyum, mangan vb. maddeler bulunmaktadır." Peki bir litre şarabın 650 kalori verdiğini ve bunun 900 gram sütün. 370 gram ekmeğin, 385 gram etin ya da 5 adet yumurtanın verdiği kaloriye eşit olduğunu biliyor musunuz? Sonra, şarabın ıştah açtığını, sindirimi kolaylaştırdığını, çozümleyici ve indirici özellıklerinin olduğunu, kansızlığa çare teşkil ettiğini? Ya, hazmı kolaylaştırdığını, bazı doktorlar tarafından kalın bağırsak iltihabı,ishal, kabızhk, idrar söktürmesi, kalp ve kan dolaşımı üzerinde olumlu etkilerinden dolayı tavsiye edildiğini? Hatta hatta ölçülü miktarda alman şarabın r tansiyon üze inde olumlu etkı yaptığını, saira kesesinin çalışmasını aktif hale getirdiğini, pankreas usaresi ifrazını arttırdığını, yağlı gıda maddelerinın kolay sindirimine yardımcı olduğunu, vücutta ve ruhta bır ferahlık ve rahatlık meydana getirdiğini, sinir sistemini düzenlediğinı, bronşit. grip, soğuk algınlığı gibi hastalıklara karşı da vücudun dırencini arttırdığını? Gördüğünüz gıbı şarabın faydaları saymakla bitmiyor, biz sadece sıze bu konuda ufak bir ip ucu vermekle yetinerek, biraz da şarap kültürü üzerine satırdan satıra çeşitli görüşleri iletmekle yetineceğiz. Şarabın bir dost ve sohbet içkisi olduğunu ve yemek esnasında içilmesinin çok uygun olduğunu belirterek, beyaz şarabın özellikle beyaz etler, tavuk, balık, peynir ve deniz mahsüllen ile, kırmızı şarabın av etieri, ızgara etier, kızartmalaıia, pembe şarabın ise tatlılar, meyveler, kuru yemiş ve hafif yemeklerle alınmasının uygun davranış olduğunun bilinmesinde fayda olacağını ifade etmek isteriz. iyi kalite bir şarabın 23 yılını doldurmuş, dinlendirilmiş olması gerektiğini de sözlenmize ekleyerek, şarabınızı Fransızların dediği gibi "a yotre sante" diyerek ıçmenizi önermekle yetinece Galatasaray pilavı Mont Blane'da Avrupa Galatasaraylılar Derneği, yıUardır yurtdışında sürdürdüğü geleneksel Galatasarayhlar Püav Günü, bu yıl 8 haziranda Isviçrenin Lozan kentinde Mont Blanc Oteli'nde yapılacak. Dernek başkanı Doğan Abahoğlunun açıkladığına göre, Avrupanın çeşitli kentlerinden gelecek olan 100 kadar eski Galatasarayh, 1936'dan beri okulun hocası olan Ferhuzat Tural Ue birlikte özel olarak hazırlanmış olan Galatasaray pilavmı yiyecekler. ğn TURK ÇOCUGU ALDANMA HAFİF ALKOLLÜ İÇKİLER ALKOLİZMIN, MASUIV1 ZANNEDİLEN VEYA ÖYLE GÖSTERİLEN KANLI OLTASIDIR. Y ESİ L A Y Bizim bütün bunları alıntıladığımız belgenin altında son bir cümle daha vardı ve aynen şöyleydi: "Firmanuz üretmekte olduğu şarap ile kalite özelliği bakımından yerli ve yabancı şarap severler tarafından takdirte karşılanmaktadır." Firma, aldığı odüllerıe de Türk .tarapçılığını iftiharla temsil ettiğini belirtiyor. Artık bu lokman hekim iksirini biz de bütün şarap sever ve sevmezlerine öneririz "a votre sante."