16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/12 HABERLER 4 HAZİRAN 1986 Cheysson AET pazarhğına getiyor AET'nin Akdeniz Komisyonu Başkam TV'de yayımlanan "32. Gün" programında "Çok şey Ankara'ya yapacağım ziyarete bağlı" dedi. BRÜKSEL, (IUL) AET'nin Akdeniz işleriyle görevli Komisyon Başkam Claude Cheysson1 un Türkiye'ye yapacağı resmi nyaretin başlamasına iki hafta kala Ortak Pazar çevTeleri toplulukla Türkiye arasındaki sorunları tartışıyor. Cheysson'un ziyareti arifesinde, Brüksel'deki AET Komisyonu'na yakın çevrelerin görüşü şöyle özetleniyor: "Topluluğun. 19601ı yıllann iyimser havası içerisinde Türkiye'ye bulundugu taahhütleri bugünıin sınııiı imkânlanyla karşılama olanagı yoktur. Bu durum Ankara'da Tiirk hükümeti yetkililerine anlatüsın ve kendilerinden anlayış gostermeleri istensn" AET'nin şimdi bu hazırhğın içinde olduğu gozleniyor. Cheysson'la Ankara'da yapılacak görüşraelerde ele alınacak diğer "dikenli konular"ı ise, F. Almanya'nın serbest dolaşım konusundaki itirazlan ile Yunanistan'ın Türkiye ile ikili düzeyde çözümlenmesi gerektiği haldeAET çerçevesinde ısraria masaya getirdiği meseleler oluşturuyor. Bunlar arasında Kıbrıs bunalımından, Ege Hava Sahası anlaşmazlığına, serbest dolaşım hakkının ertelenmesinden, 1964 kararnamesine kadar akla gelebilen her konu bulunuyor. Yunanistan bu arada sonbaharda toplanması beklenen "Ortaklık Konseyi'ne"de karşı çıkmaya devam ediyor. Cheysson'un ziyareti sırasında üzerinde en fazla tartışma yapılacak konulardan biri ise, Ingiltere, trlanda ve Danimarka ile imzalanmış olan uyum anlaşmalan çerçevesinde Türkiye'ye verilecek olan 47 milyon ECU'nun 32 milyon ECU'ya indirilmesi olacak. AETnin iddiasına göre, anlaşraanın imzalandığı ancak onaylanmadığı 1970 yılındaki altın hesabına göre 47 milyon ECO olarak hesaplanan miktar, 1986 altın değerlerine göre 32 milyon ECU'ya (28 milyon dolar) inmiş bulunuyor. Cheysson'la yapılacak görüşmelerde, Türkiye'nin 12 ve 22 yıllık listeler halinde yapmayı taahhüt ettiği gümrük indirimlerinde meydana gelen gecikmeler de önemli bir yer tutacak. Türkiye 12 yılhk listede yapması gereken yiizde 100'lük indirim yerine yüzde 20, 22 yılhk listede yapması gereken yüzde 40'hk indirim yerine ise yüzde 10 indirim yapmış durumda. Buna karşjlık AET Türkiye'den ithal ettiği mallardan almakta olduğu gümrük vergilerini bu yıl sonunda sıfıra indirmeyi planhyor. Cheysson'un üzerinde durması beklenen öteki konular arasında insan hakları da yer alıyor. Ancak bugün AET ülkelerinin hemen tamamı, Türkiye"de gerek insan hakları, gerekse demokrasiye dönüş konusunda ciddi gelişmeler olduğunu kabul ediyorlar. Claude Cheysson dün akşam TRT TV'sinde yayımlanan "32. Gün" programında da gazeteci Mehmet Ali Birand'la konuşur' ken Türkiye AET ilişkilerinde buzların erimeye başladığını belirterek Türkiye AET Ortakhk Konseyi'nin önümüzdeki sonbaharda toplanması gerektiğini söyledi. Ankara Cumhuriyet Bürosunun haberine göre Cheysson, Birand'ın, Yunanistan'ın Türkiye AET ilişkilerinin normalleşmesini önlemek için yaptığı engdlemelere ilişkin bir sorusunu yanıtlarken, projektörlerin yalnızca Yunanistan üzerine çevrilmesinin hatalı olacağını, başka ülkelerle ilgili sorunlann da bulunduğunu söyledi. Cheysson, Birand'ın "TürkiyeAET Uişkileri Atina'dan mı geçiyor?" şeklindeki sorusuna, "Resmi ve hukuki olarak ne ka Yılmaz: Yunanistan yeni tertip peşinde N e s n t Yılmaz: Yunanistan'ın J60 hava koridoru girişimine kararlı bir tepki gösterdik. SHP'li K a r a l : Parlamenter demokraside asker sivil herkes sorumludur. Ege sorumlulan ortaya çıkarılmalı ve yüce Meclis hesap sormalıdır. DSP'li K o r k n u z : Koridor geçti, hiçbir ciddi önlemimiz yok. Lozan'a rağmen, ABD hasım durumuna gelmiştir. Kimse NATO'dan çıkmak istemiyor. Ulusun kazandığı haklardan bir insan nasıl kendi kendine ödün verebilir? ANKARA, (Cumhuriyet Bürosu) DSP'li Nuri Korkmaz ve 10 arkadaşı tarafından, "Ege sonınu ve ülkemizle ABD ve NATO arasındaki ilişkiler" konusunda genel görüşme açılmasını isteyen önergesi Mecliste ANAP'hlann oylanyla reddedildi. Muhalefet sozcüleri hükümetin Ege politikasını eleştirirken, Devlet Bakanı ve Dışişleri Bakan Vekilı nfesut Yılmaz, "Yunanistan'ın yeni tertipler peşinde koştuğunu" belirterek, "Limni sonınu ve J60 hava koridoru konusunu genel tablo içinde degeriendirmek gerektiğini" söyledi. Devlet Bakanı ve Dışişleri Bakan Vekili Yıhnaz, Türkiye ile Yunanistan arasındaki sorunlann temelinde Yunanistan'ın Türkiye aleyhindeki yayılmacüık emellerini görmemenin mümkün olmadığını vurguladı. Papandreu hükümetinin göreve gelmesinden sonra, ilk icraatının Türkiyeyle müzakereleri kesmek olduğuna dikkat çeken Yıhnaz, sözlerini şöyle sürdürdü: "Yunan hükümeti sürekli olarak Türkiye'yi. Batı dünyasından tecrid ederek, ikili meseleleri NATO gibi, AET gibi kuruluşları Türkiye aleyhine istismar ederek çözmeye çalışmıştır. Yunanistan'ın bu hasmane lutumuna karşı hükümet olarak soğukkanlı ve tahriklere kapılmayan bir politika izledik. Aynı zamanda Türkiye'nin Ege'de emrivakiler yaratdmasına müsaade etmeyecegini, Ege'deki hak ve menfaatlerini daima konıyacağını, her fırsatta ve en açık şekilde ifade ettik" Mesut Yıhnaz, Yunanistan'ın tüm çabalarının başarısızlıkla sonuçlandığıru, AET'de Türkiye'ye karşı çıkan tek ülkenin Yunanistan olduğunu belirttiği konuşmasında, J60 hava koridoru konusunda şunları söyledi: "Yunanistan şimdi bu başarısulıklannı ortmek için yeni tertipler peşinde koşmaktadır. Limni meselesini ve J60 hava koridoru konusunu işte bu genel tablo içinde değerlendirmek lazım. Yunanistan, yıllardan beri Lozan antlaşmasını ihlal ederek adaya konuşlandırdığı biriiklerini NATO'ya tescil ettirmek, adayı silahiandırma girişimlerine bir ölçüde de olsa meşruiyet kazandırmak istemektedir. Yunanistan'ın bu amaçla NATO içinde gerçekleştinnek istediği tertipler ve uyguladıgı şantaj politikası başansızlıkla sonuçlanmıştır. Yılmaz, Türkiye'nin Yunanistan'ın bu konudaki girişimine en açık ve kararlı (epkiyi gosterdiğini belirterek, NATO'nun sürdürdüğu tarafstz politikayı değiştirmesi için bir neden oimadığını söyledi. Mesut Yılmaz, sorunların bir an önce çözümünün Türkiyeyle Yunanistan arasındaki diyalog ve müzakere ile olabileceğini belirterek. "Bu gerçegi Yunan hükümetinin er veya geç aniayacağını umuyoruz" diye konuştu. TÜRK DEVLETİ KABtLE DEVLETt DEĞtLDlR SHP Grubunun görüşlerini açıklayan Halil tbrahim Karal, rasyonel diplomasıye ihtiyaç bulunduğunu belirterek, "T.C. Devleti kabile devleti değildir. Söz vererek, söz alarak Türk Devleti bu duruma düşünilmez" dedi. Ege'deki sorunlann birer birer kaybmı görmenin insana ızdırap verdiğini belirten Karal, "Parlamenter demokraside askersivil herkes sorumludur. Ege sorumlulan ortaya çıkanlmalı ve yüce Meclis hesap sormalıdır" dedi. DYP Grubu adına konuşan Grup Başkan Vekili Ahmet Sarp, hükümetin Ege konusunda pasip kaldıgına dikkat çekti. HDP Grubu'nun görüşlerini açıklayan Grup Başkan Vekili İsmail Şengün, Türkiye'nin sorunlannı bugüne dek anlatamadığını belirterek, Ege adalanmn kıyılarımıza yönelmiş namlular haline geldiğini söyledi. " "J60 Yunanistan'ın tipik megalosudur" dıyen Şengün, "Yunanistan'a cevabımız 'J60'ı tammıyoruz' olmalıydı. Dertaal bir Notam yayınlanmalı ve gereği yapılmalıdır" biçiminde konuştu. ANAP Grubu adına konuşan Mustafa Şahin, SHP'nin ihtilaf yaratmaktan yana olduğunu öne sürerek, " S H P Kongresindeki genel sahneleri gördükten sonra bunu yadırgamıyoruz" deyince, muhalefet tepki gösterdi. Önerge sahibi DSP'li Nuri Korkmaz da gündemdeki en önemli sorunun Ege olduğunu vurgulayarak, hükümetin dış sorunları Meclisten kaçırdığını savundu. Dış politika konusunda hiç kimsenin ödün vermeye hakkı olmadığına işaret eden Korkmaz, şöyle konuştu: "Koridor geçti, hiçbir ciddi önleminiz yok. Lozan'a rağmen ABD hasım durumuna gelmiştir. Kimse NATO'dan çıkmak istemiyor. NATO Ne de olsa caydıncı bir unsur ama bu olay da ciddidir. Ulusun kazandığı haklardan bir insan nasıl kendi kendine ödün verebilir?". Görüşmelerin tamamlanmasından sonra genel görüşme açılması istemi tüm muhalefet partilerinin kabul oyuna karşılık, ANAP'hlann oylanyla reddedildi. Oylamada Bülend Ulusu ile Haluk Bayülketı çekimser kaldılar. Dış politika için genel görüşme açılması isteği ANAP oylanyla Mecliste reddedildi Cheysson Yabuzca Yunanistan defil... dar trtanda'dan geçiyorsa Atinadan da o kadar geçiyor. Ancak tarihi gelenekler, coğrafi durum tabii ki Yunanistan'a hukuki olmamakla birlikte bu konuda siyasi bir ağırlık veriyor. Unutmayalım, her ülke kendi tarihiyle yaşar. Olava heyecanlann dışmda, gerçekçi açıdan bakmak lazım" dedi. AET Komisyonu yetkilisi bu ay Ankara'ya yapacağı ziyarete ilişkin beklentilerini de şöyle anlattı: "Çok şey Ankara'ya yapacagını ziyarete bağlı. Eğer başbakanınız beni kabu) ederse Dışişleri Bakanınızla yapacağım açık gorüsmelere bağlı. BUdiklerimi, yani Türkiye'nin norraalleştirme amısunu kendilerinden duymak istiyorum. Sonbaharda Ortakhk Konseyi'nin yapüması gerekir. Ancak içi boş, problemlerin ele alınmayacağı bir Ortaklık Konseyi'nden çekinirim. Sonuç alınmayacak munakaşalann çıkmamasından emin olmamız gerekir. Bu korkulacak bir olaydır.Siyasi yönden mesetelerin çözüleceginden emin olmadan konsey yapmak çok tehlikelidir." Cheysson Türkiye'nin tam üyelik için başvuruda bulunma hakkının bulunduğunu belirtti, ancak bütünleşmenin hem topluluk, hem de Türkiye için zorluklar yaratacağını kaydetti. 0 Türkiye'ye geniş yer ayırdı Ozal'dan Avrupa'ya tiç mesaj Haber Merkezi Fransa'da lngilızce olarak yayımlanan Intemational Herald Tribune gazetesi Türkiye'ye geniş yer ayırdı. IHT'nin sorulannı yanıtlayan Başbakan Turgut Özal, Türkiye1 de demokrasinin "bütün kurallanyla" işlediğini öne sürdu, "AET ile Uişkileri miz dondurujmoştu, ancak artık iyileşmeye başladı. Ortaklık Konseyi'nin toplantısından sonra ne olup bittiğini daha iyi görecegiz" dedi. Gazete aynca, Türkiye'nin AET'ye girmesinde en önemli engelin Yunanistan olduğunu yazdı. Başbakan Turgut Özal, IHTnin sorularını yanıtlarken özetle şöyle dedi: "Önemli olan. Türkiye'nin AET'ye tam üye olmasının ne kadar zaman alacagıdır. Bu nedenle, şu anda ya da bir yıl sonra başvuruda bulunmamızın bir önemi yoktur. Asıl önem verilmesi gereken nokta, Türkiye'nin AET'ye üye olmak yolundaki istegidir. Şu ana kadar AET ile Oişkilerimiz dondurulmuştu, ancak artık iyileşmeye başladı. Ortaklık Konseyi'nin toplantısından sonra ne olup bittigini daha iyi görecegiz. Avrupa'da Türkiye demokrasisi konusundaki şikâyetleri haklı bulmuyorum, çünkü bu yöndeki şikâyetler genellikle bizdeki aşın sol gruplar tarafından desteklenen Avrupa1 daki aşın gruplar tarafından ortaya atılıyor, gerçek anlaradaki demokrasi âşıklan tarafından degil. Türkiye'de şu anda seçilmiş bir parlamento, siyasi partiler ve özgür bir baan var. Bagımsız bir adalet sistemi uyguluyoruz. Yasalara gore yasak olmasına rağmen, sendikalar zaman zaman genel grevden bile bahsediyor. Sendikalann grev imkânı var ve yasalara göre lokavt serbest. Bütün bu temel ilkeler Türkiye'de Avrupa'daki demokratik sisteme benzer bir demokrasinin mevcut olduğunu gösteriyor." Başbakan ÖzaL, Türkiye'nin AET standartlanna uygun olup olmadığı yolundaki bir soruya karşılık olarak da, "Avrupalılar adına konusamam, ama korktukları bir şeyler olduğu kesin. Yalnız AET şimdi genişledi ve 12 üyesi var. Bu, eskisine göre sorunlann genişlemesine yol açtı. AET'ye yeni giren ülkelerle Türkiye'nin durumunu karşılaştırdığımızda bizim sanayimizin gelişmesinin ve rekabet gucünün Ispanya ve Portekiz'den daha güçlü olduğunu görüyonız. Geçenlerde yapılan bir inceleme. Türk sanayiinin yüzde 75'inin AET sUndartlanyia rekabet edeceğini oraya koyuyor. tspanya ve Portekiz için bu dunımun söz konusu olduğunu sannuyorum" dedi. International Herald Tribune gazetesinin Türkiye ile ilgili sayfalarında, aynca Türkiye'nin AET'ye tam üye olmak için çaba harcadığı, ancak Ankara'nın Avrupa ile bütünleşmesinde en büyük engeli Yunanistan'ın oluşturduğu öne sürülüyor. Türkiye ile Yunanistan arasındaki çeşitli anlaşmazlıkları hatırlatan gazetenin Özal'a bu konuda sorduğu soruya aldığı yanıt şöyle: "Ortak Pazar ve diğer uluslararası forumlarda tüm ülkelerin Yunanistan'ın dediklerine tamamen katılacağını sanmıyonım. Onlar, neyin iyi, neyin kötü ya da neyin doğru, neyin vanhş olduğunu biliyorlar. Aynca Türkiye 52 milyon nüfusuyla NATO'nun Güneydoğu kanadını potansiyel olarak 10 milyon nüfuslu Yunanistan'dan daha iyi savunabilir." 'Türklere yapüan eziyetler insanhk cfeşı' LONDRA, (a.a.) Ingiltere, ulkedeki Türk azınhğa yapılan baskılara bir son verilmesi için Bulgaristan'ı sen bir dille uyardı. Ingiltere Dışişleri BakanhğYnda görevii Devlet Bakanı Timothy Renton, Sofya'da Bulgar yöneticileriyle yaptığı görüşmelerde, Türk azınhğa uygulanar baskılartn insanhk adına üzücü olduğunu söyledi. a.a. muhabirinin Ingiltere Dışişleri Bakanlığı'ndan edindiği bilgiye göre, Avrupa işlerinden sorumlu Devlet Bakanı Renton, geçen hafta Bulgaristan'a yaptığı bir resmi ziyarette, Bulgaristan Dışişleri Bakan Yardımcısı Luben Goçev'le Türk toplumuna yönelik baskıları aynntılı olarak görüştü. Bulgar meslektaşı Goçev'e hükümetinin Türklerin durumuyla yakından ilgilendiğini belirten tngiliz Bakan, asırlardır bölgede yaşamış Türklerin varlıklanmn inkâr edilmesinin, zorla adlarının değiştirilerek, temel hak ve özgürlüklerinden mahrum bırakılmalarının, Helsinki nihai belgesine ve insan haklarını garanti aluna alan uluslararası anlaşmalara aykırı olduğunu söyledi. Japon Prensin tarih ve arkeoloji tutkusu Kültür Servisi Japon Prensi Takahito Mikasa 23 yıl sonra gezdiği Topkapı Sarayı'nı değişmiş buldu, Takahito, "Yeni seksiyonlar açılmış. Topkapı Sarayı o güo de çok güzeldi, bugün de" dedi. Ankara'daki temaslarını tamamlayarak dün lstanbul'a gelen Prens Takahito Mikasa ve eşi Prenses Yuriko Mikasa beraberlerinde kızları Masaka Sen aynı zamanda "çay Ustadı" olan damatları Masayuki Sen olduğu halde Topkapı Sarayı'nı gezdiler. Sanat tarihçisi ve arkeolog olan Prens Mikasa'nın Topkapı Sarayı gezisi iki buçuk saat sürdü. Konuk Prens'e Topkapı Sarayı gezisi sırasında Eski Eserler ve Müzeler Genel Müdürü Nurettin Yardımcı tarafından a>nntılı bilgi verildi. Prens Mikasa, Çin ve Japon porselenlerinin bulunduğu seksiyonu gezerken, daha önce birkaç kez Türkiye'ye gelmiş, Topkapı Sarayı'nda uzun süre porselenleri incelemiş ve "Porselen Yolu" adlı bir kitap yazmış olan, aynı zamanda da kendisi1 nin de öğretmeni Prof. Mikami den bilgi aldı. Daha sonra Harem Dairesi'ni, Hırkai Saadet'i, Hazine Dairesi'ni gezen Prens Takahito, Türk Süsleme Sanatları Kursu öğrencilerinin çalışmalannı izleyerek kendilerine sorular sordu, özellikle çalıştıkları malzemeler konusunda sorular soran Prense öğrenciler yaptıkları bir minyatürü hediye ettiler. Topkapı Sarayı gezisi sırasında bol bol fotoğraf çeken Prenses Yuriko Mikasa da en çok Harem Dairesi ile ilgilendi ve Müze Müdüru Sabahattin Türkoğlu'na "Osmanular'da kadınlara ne kadar büyük\ükte odalar verildiği, ya da kadınların haremden çıkıp çıkmadıklan" konusunda sorular yöneltti. Daha sonra Topkapı Sarayı ile ilgili mültivizyon gösterisini izleyen konuk Prense, kendisinin 23 yıl önce Arkeoloji Müzesi'ni gezerken çekilen bir fotoğrafı gösterildi. Prens Mitaka "Bundan çok mutlu olduğunu" belirterek "O günden bu yana birtakım d«ğişiklikler yapılmış, yeni seksiyonlar açılmış. Ancak Topkapı Sarayı o gün de çok güzeldi bugün de öyle" dedi. Prens Mitaka Topkapı Sarayı'ndan ayrılmadan, 23 yıl önce Istanbul'u ziyareti sırasında onuruna Topkapı Sarayı'nın bahçesine dikilen Japon Kirazı1 nın önünde eşiyle beraber fotoğraf çektirdi. tstanbul Valisi Nevzat Ayaz, Prens Mikasa onuruna akşam Hilton Oteli'nde bir yemek verdi. Prens ve Prenses Mikasa, bu sabah Kapalıcarşı'yı gezerek alışveriş yapacaklar. Prens Mikasa, saat 17.15'te Atatürk Kıiltur Merkezi'nde Japon Kültür ve Sanat Haftası'nın açılışını yapacak. Prens Mikasa'nın damads Masayuki Sen de saat 18.30'da yine Atatürk Kültür Merkezi'nde açıklamalı çay gösterisi gerçekleştirecek. Çay gösterilerini Sen Soshi adıyla yapan Masayuki Sen, aynı gösteriyi yarın Topkapı Sarayı'nda yineleyecek. Bugun aynca yaş gününü kutlayacak olan Prenses Yuriko Mikasa onuruna özel bir yemek verilecek. Japonların ünlü havaifişek (Hanabi) gösterisi de yarın saat 20'de SaraytPurnu'nda gerçekleştirilecek. Tek taraflı koridor J60'ın öyküsü Türkiye'nin 1981 yılından bu yana uygulanmasma itiraz ettiği SelanikLimniSakızRodos yolunu izleyen G18 koridorunun adı, Yunanhlar tarafından J60 olarak değiştirildi. Yunanistan, bu hat üzerinde sadece rotayı Peren üzerinden de geçirtip yüzeysel bir değişiklik yaptı. STELYO BERBERAKİS 1981 yılından bu yana Selanik Limni Sakız Rodos yolunu izleyen G18 hava koridorunun adının J60 olarak değiştirildiği anlaşıldı. Buna karşın, G18 hava koridoru, Selanik ile Sakız Adası'nı doğrudan bağlayan bölgeye kaydırıldı. G18':n yeni rotası, Tiırk savaş uçaklarının Ege'nin uluslararası hava sahasında yaptığı tatbikat bolgesinin (41. bölge) tam ortasından geçiyor. Yunanistan Sivil Havacılık örgutu, 10 Nisan 1986 tarihli bir notamla Ege Denizi'ni boydan boya kesen G18 hava koridorunun guneye kaydınldığını, aynı zamanda G18'in 1981 yılından bu yana izlediği yolun adının da J60 olarak değiştirildiğini duyurdu. Yunan Sivil Havacılık örgütu notamında, Selanik, Limni, Sakız, Rodos ve Akdeniz'e açılan G18 hava koridorunun adınm 360 olarak tayin edildiği ve cumariesi, pazar günleri tam gün ve diğer günlerin sabah saatlerinde, sivil havacılık uçaklanna açık olacağı açıklanıyor. Buna karşm, G18 adı altında yeni açılan hava koridorunun Selanik'le Sakız Adası'nı doğrudan doğruya bağlayan bölgeye kaydınldığı ve pazartesi, salı çarşamba, perşembe ve cuma gunlerinin saat 23.0007.00 (yerel saat) arasında hava trafiğine açık olduğu belirtiliyor. Yeni düzenlemelerin ise 1 Haziran 1986 tarminden itibaren geçerli olduğu duyuruluyor. G18 hava koridoru, 1977 yılından 1981 yüına kadar, Selanik ile Rodos'u doğrudan doğruya bağlayan bölgedeydi. Ancak Türkivc'nin itirazlarından sonra, 1981 yıhnda G18 hava koridorunun yeri değiştirildi. 1981 duzenlemesine göre, G18'ın yeni rotası, Yugoslavya'nın Komanova termınalinden başlayarak, Selanik terminalı üzerinden, Limni, Sakız, Rodos vc oradan da Onadoğu ve Güneydoğu Akdeniz'e açılıyordu. G18 hava koridorunun rotası 1 Haziran 1986 tarihinden itibaren, Yunan Sivil Havacılık Örgütu'nun bildirdiği 'notam' ile yeniden duzenlendi. G18 yeni duzenlemeye göre >ine Komanova'dan başlıyor, Selanik üzerinden, doğrudan doğruya Sakız Adası'nın güneyine geliyor ve oradan eski rotada olduğu gibi Rodos ve Ortadoğu'ya açılıyor. J60 hava koridoru ise G18'in 1981'den bu yana izlediği rotayı izleyecek. Yunan Sivil Havacılık Örgutü yöneticileriyle yaptığımız göruşmede, bu yoldakı duzenlemelerin 'tek taraflı' yapılmadığına dikkati çekerek, tum duzenlemeler konusunda 1CAO ile anlaşmaya varıldığını belirttiler. Bu arada, yaz mevsımindeki hava trafiğinin yoğun olmasından dolayı yalnız J60 hava koridorunun 'geçici' olacağına da dikkati çeken yetkililer, G18'in 1 hazirana kadar izlediği hava koridorundan giınde 300 yolcu uçağına hızmet ettiğinı, dolayısıyla yardıma bir yola gereksinim duyulduğunu söylediler. Ortadoğu Ulkelerindeki kanşıkhğm, uluslararası sivil taşımacılık araçlarını (yolcu uçaklannı), Ege üzerinden geçen hava koridorlannı izlemeye zorunlu kıldığını belirten yetkililer, J60 hava koridorunun, gündüz, yeni düzenlenen G18 hava koridorunun ise gece saatlerinde trafiğe açık olduğunu sözlerine dklediler. Bu arada, Sivil Havacılık Örgütü Başkam Yeorgios Cuvalis, G18'in 1 hazirandar. itibaren gece yolculuğuna açıldığını dile getirirken, yalnız pazartesi gecesi 23.0007.00 saatleri arasında 57 uçağın bu koridoru kullandığını söyledi. Öte yandan yeni düzenlenen G18 hava koridoru, eskisine oranla daha kısa bir yol izlediğıne ve eski G18'e oranla, yeni hava koridorundan geçen uçakların 45 deniz mili kadar yollannın kısaltlıldığına da değinen, yetkililer bu arada, Sakız ve diğer adalardaki radar sistemlerinin değiştirildiğini ve kendi eksenleri etrafında dönen NDB radarlan yerine, uçak istikametini izleytn VOR radarlarımn kullamlmaya başlandığııu açıkladılar. Aynı yetkililer, hava koridorlannın bu şekilde duzenlenmesinin teknik açıdan daha "tasamıflu" ve daha "kestinne" olduklannı, aynı zamanda da, Ege üzerinden geçen söz konusu kondorları kullanan uçaklann "fcrtlıa'* kavuştuğunu öne sürdüler. Trafiğın daha da yoğunlaşması durumunda, ik' koridordan birinin yalnız "gdişler" diğerlerınin ise yalnız "gidisler" için kullanılabileceğini de söylediler. Ancak, Turkıye açısından sorun olabilecek bu düzenlemelerin bir de teknik sorunu var. Orta Ege'deki Limni, Sakız, MidUli ve Efstralios adalanmn oluşturduğu karenin içindeki, uluslararası hava sahasını, tatbıkatlar için kullanan Turk savaş uçakları, yeniden düzenlenen G18 hava koridorunun gectiği bolgede kalacak. 41. bölge olarak tanımlanan bu kareyi tam ortasından kesen yeni G18 hava koridorunun bölgedekı savaş uçakları tarafından "ihlal" edilme olasılığı artacak. Yunanistan Sivil Havacılık Örguıü, söz konusu G18 hava koridorunun (şimdilik) gece saatleri içinde trafiğe açık olduğunu açıkladı. Ama yaz mevsiminin sona ermesiyle "geçid" olarak tanımlanan J60 hava koridorunun iptali durumunda, tum uçaklar gece gunduz ytni düzenlenen ve 41. bolge içinden geçen G18 hava koridorunu kullanmak zorunda kalacak. Atina'daki siyasi gözlemciler, "Eger G18 ha\a koridoru 1 hazirandan itibaren duzenlendigi şekilde a>nı rola>ı izlerse, Türk savaş uçaklannın uçuş plaıuanm gerek Yunan sivil havacüığuıa gerekse ICAO yetkililerine sunmak zorunda kalacaklanndan" söz edıvorlar. Odalar Birliği'nde Istanbul egemenliği Aıvacs'lara ilişkin haberler açıklık kazanmadı ANKARA, (Cumburiyet Bürosn) Konya'dan havalanan NATO'ya ait Awacs(erken uyan) uçaklarımn Yunanistan'ın Ege'de J60 hava koridorunu uygulamaya koyduğu geçen cumartesiyi pazara bağlayan geceyansı Türk Hava Kuvvetlerine ait tesislerin faaliyetlerini gözlediği yolundaki haberler açıklık kazanmadı. Türk askeri makamlanndan şimdilik bu konuda herhangi bir bilgi edinilemezken. Dışişleri Bakanlığı çevreleri de kendilerinde bu konuda herhangi bir bilgi bulunmadığıru büdirdiler. Bu konudaki haberi veren bir Istanbul gazetesi, J60 hava koridorunun uygulamaya girdiği geccyarısı Konya'daki üsten kalkan bir Avvacs uçağının Ege üzerinde uçarak Turk ve Yunan savaş gemileriyle, Türk hava uslerindeki askeri harekâtı izlediğinı ve merkeze "Durnm nonnal, ber iki tarafta da olağaniistii bir hareket gorulmiiyor" dediğinin bildirmişti. BODRUM TURGUTREİS'TE 2 aylık devre mülktapulu ~AMİRAL 50.000 TL. aylık taksitle yazlık sahibi olmak isterseniz bize geliniz. DEVRELERİMİZ 1 NisanMayıs 4 AğustosŞubat 2 HaziranAralık 5 EylülMart 3 TemmuzOcak 6 EkimKasım TESİSLERİMİZ Yüzme havuzu, kafeterya, bar market, çocuk bahçesi. Herşey güzel bir yaz için TATİL KÖYÜ'ndeJ ANKARA, (Cumhuriyet Bü rosu) Odalar Birliği'nde dün yapılan konsey başkanhğı seçimlerinde tstanbullu adaylar ağırlık koydular. Beş konseyden 3'ünün başkam İstanbul'dan seçildi. Konsey başkanlığı seçimlerinde, Sanayi Konseyi Başkanhğına İbrahim Bodur, Tiearet Konseyi Başkanhğı'na Tekin Çullu, Sanayi ve Tiearet Konseyi Başkanlığı'na Ali Osman Sönmez, Ticaret Borsası Başkanhğı'na Nejat Basmacı ve Deniz Ticaret Konseyi Başkanhğı'na da Ziya Kalkavan seçildiler. Konseylerde Istanbul'un ağırlığım hissettirmesi, bugün yapılacak Birlik Yönetim Kurulu seçimlerinde de İstanbul adaylarının şansının arttığı biçiminde yorumlara yol açtı. INGIÜZ LİSAN OKULLARJ DANIŞMA MERKEZİ Ingıllefe nın onöe geien 10 okuıunun Tirtçe bfoşürtennden uçak rezefvasyonuna kadaf turn hızmetlef KOMŞULARIMIZ ZEKİ ALASYA, MERAL KÖÇÛKEROL, ABOULLAH ŞAHİM, BETUL AfllM, SÜMER TİLMAÇ, ÜLKÖ ULKER, İLHAN DANER, BİLGE OLGAÇ, MÜJDAT 6EZEN ve sizler olacaksınız Erken müracaat edenler bu yazdan ıtibaren bitmış dairelerden yararlanabilirler. özd ROĞAZİCİ IJfESİ İNGİLİZCE ÖĞRETMENLERİ ARIYOR OKTAR SA VCILIKTA Adnan Oktar tstanbul DGMSavaüğı 'nda ifade verdi. (Fotoğraf: CUMHURÎYET) "Adnan Hoca" serbest İstanbul Haber Servisi Bir gazetede yayımlanan sozleri nedeniyle önceki gün gözaltına alınan Adnan Oktar (Adnan Hoca), dün Devlet Güvenlik Mahkemesi'ndeki sorgusundan sonra serbest bırakıldı. "Şeriata tarat'tanm. Atatürkün bazı fikirlerine katılmıyorum" biçımindeki sözleri nedeniyle gözaltına alınan Adnan Oktar, dün saat 15.50 sıralannda DGM'ye getirildi. Oktar, sorgu için iki kez savcı odasına girdi. Giriş ve çıkışta üç kez gazetecilerle konuşarak sorulannı yanıtlayan Oktar, genç kızların spor yaparken eşofman giymelerı gerektiğini, Dirçok tariKat ve partiden gelen kayıt önerilerini reddettiğini söyledi. Adnan Hoca, LX}M'den aynlırken, "Atatürkçü müsünüz?" biçimindeki soruya, "Her şeyi saptınyorsunuz, yanlış yazıyorsunuz. Bundan sonra tek bir soruya bile cevap vermejeceğim" karşılığmı verdi. Bu arada, Atatürk büstu onünde fotoğrafını çekmek isteyen bir gazeteciye, "Hanım bekliyor, şimdi gidiyorum. şimdi" yanıtını veren Oktar, aynı gazetecinin, "Bu konuşmalan ve sizin şimdiki sözlerinizi kaydediyorum. Reddettiğiniz sonucu çıkacak" demesi uzerine, maskın altında poz verdi. Rumlardan 3. belgeye yanıt 9 haziraııda tZZET RIZA YALIN LEFKOŞE Kıbns Rum Yönetimi'nin, BM Genel Sekreteri Perez de Cuellar'ın 3. belgesine 9 haziran gunü açık bir yanıt vereceği bildirildi. Rumca "Simerini" gazetesi, BM Güvenlik Konseyi'nin 12 haziranda topianarak BM Barış Gücü'nün görev süresinin uzatılması konusunu ele alacağını, bu arada.Genel Sekreterin de Kıbns'taki gelişmelerle ilgili bir raporu konseye sunacağını, Rum tarafmın cevabmın rapordan önce, yani 9 haziran da de Cuellar'a iletileceğini haber verdi. DENİZ İNŞAAT SANAYİİ VE TİCARET LTD. ŞTİ. Tersane Cad.b Yaprak Çıkmazı No: 11 • KARAKÖY Tel: 155 62 6566 1986 87 öğretım yılında Maslak'ta bgrctime başlayacak lısemıze ORTA ve LİSE HAZIRLIK SINIFLARI ıçin.fulltime ve parttip.ıe çalışacak ÜSTÜN NİTEÜKLİ ÖGRETMENLER ahnacaktır. • Ücrctler tatmınkardır. • Miiracaatlar gizli tutulacaktıt. İsteklilerin Aydede C.9 TAKSİM adresine bzgcvmişlerini ıçerer, bir mcktupla muracaatları rica olunur. Biigı için tel: 155 30 37155 32 99
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle