27 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURIYET/12 25 MA YIS 1986 TANJU AKERSON HASHINGTON Amerıkan Kongresı'nde yalnız yeryuzundekı mılyonlarca ınsanı ılgılendıren yuzlerce trılyon dolarlık butçeler, sıyasal karar tasarıları ele alınmıyor Maymunlar ve guller de gorüşuluyor Temsılcıler Mechsı, kırmızı gulun ulusal çıçek olarak kabulunü öngoren tasanyı aybaşında oylayacak Gul Yetıştıncılen Derneğı, soz konusu karar tasarısının genel kuruldan geçmesı ıçın yoğun kuhs çalışması yapıyor Hedef, 4 temmuzda özgurlük Anıü'nın yenıden açılışı törenlennde gülun resmı çıçek olarak protokole gırmea Bu konuda muthış bır çekışme var Ömeğın Ca hfornıa mılletvekıllerı, papatya resmı çıçek olsun istıyor "Mıar puskulu ya da ayçiçegi olsun" dı yenler de var Gul taraftarları, şu ana kadar 200 mılletvekılmın ımzasını toplamış Hazıranda gul tasansını genel kunıla getırmek ıçın gerekh 218 oyu bulacaklarından emınler Güller ve maymunlann özgürlüğü Engizisyon ve bir sergi Hayvanlan Koruma Derneği, Uluslararası Sağlık Enstitüsu laboratuvannda deney için tutulan maymunlann ulusal parka gönderilerek salıverilmesi ıçın buyuk bır kampanya başlattı. ABD Kongresi bununla da uğraşıyor. Günlerden bır gun çıçekler tannçası Chlons, ormanda gezıntı yaparken ağaçlar arasında cansız yatan guzel bır genç kız görur Chlorıs, güzel kızı canlandırmak ıçın tek çözumun, başka bır varlık olarak yeryuzune döndurme olduğunu hemen kavrar ve guzel kızı çıçeğe dönuşlurmeye karar verır 9 Buradakı soru, guzel kız hangı çıçek olacaktır Kız, papatya, ya da fesleğen olamavacak kadar gu zeldır Chlorıs, otekı tanrılann yardımına başvurur Şarap tanrısı, sıhırlı suyunu bağışlar Afrodıt, guzellığınden bır parça verır Şukran tanrıça lan şıklık, zarafet ve ıyılıklerını sunarlar Ve ormandakı cansız guzel kızdan ortaya yepyenı bır çıçek çıkar Tanrılar, çıçeklenn kralıçesı olarak nıtelendırdıklen bu yenı varhğa "gul" adını takarlar Bugun Amenka'da yılda 625 mılvon adet gul satılıyor Bunun 64 mılyonu Azız Valentın gununde, 50 mılyonu anneler gununde ınsanlara ulaşmakta ABD'nın 50 eyaJetınde yetışen gule en çok PennsyKanıa, Indıana ve Calıfornıa'da rastlan makta Gullerın çoğunu erkekler satın alıyormuş En çok satılan, rengı kırmızı \e Samantha adı ve rılen turu ımış Beyaz balına gıbı duşsel mavı gul peşınde olanlar da varmış Hayvanlan Koruma Demeğı'nın vanında yer alan yuzden fazla mılletvekıh, g'eçenlerde Ulusal Sağlık Enstıtusu'ne laboratuvarlannda deney ıçın tuttuğu maymunları salıvermesı ıçın mektup gonderdı Mektupta enstıtude kuçuk çelık kafesler ıçınde zavallı maymunlann tutulmasının ınsanlık dışı olduğu vurgulanarak Amenkan yurttaşlannın vergılerınden kesılen paralann bu tur amaçlara alet edılmesıne ızın venlmeyeceğı belırtıldı Dolaylı olarak "Maymunlar bırakılmazsa, enstituye aynlan fonu keseriz" tehdıdı savnüdu Şu sırada maymunlar konusunda mucadele mahkeme korıdorlannda suruyor Ikı tarafuı da avukatlan elleruıde yuzlerce sayfalık belgeler koşturup duruyorlar Hayvanlan Koruma Derneğı, maymunlann Teksas'takı "Maymun Cennetı" denen bır ulusal parka gönderılmesmı savunuyor Enstıtu yetkılılerı ıse maymunlann laboratuvarlarda tutulmasının ınsanlık açısında'n araştırmalar ıçın yaşamsal önem taşıdığını ıddıa edıyor Kongredekı gehşmelenn mahkeme kararını nasıl etkıleyeceğı bılınmıyor JVashingtortdm Attcante'den NİLGÜN CERRAHOĞLU ALİCANTE Ispanya artık geçmışınden korkmuyor Katolık kılısesının ve muhafazakâr Katolık çevrelerın yıllar boyunca unutturmaya çalıştığı engizisyon utancını, şımdı Ispanya bır sergıde gezıyor Bu ulkede 3 yuzyıh aşkın bır zaman dılımmı kapsayan ve en nıhayet 1835'te sona eren engızısyonu Goya'nın skeçlerı tum urpertıcılığı ıle gözler önune senyor Ama sadece Goya'nın skeçlerı değıl sergıye konu olan Bellı başlı engızısyonculann resımlen, engızısvon mahkemelerını sergıleven tablolar, mahkumlara gıydınlen onlukler, engızısyonda kullanılan ışkence yöntemlerı, bu yöntemlerı gerçekleştırmek ıçın kullanılan aletler, Ispanya'dan kovulan Yahudıler ve Muslumanlan sergıleyen tablolar, şemalar, panoIar ve vıdeolarla bu ulkede yuz yıllar boyunca ınanç ve duşunce ozgurluğunun nasıl bastınldığı halkaanlatılıyor Ustelık bunlar sadece Madrıd'ın entelektuel elıtıne değıl, kent kent, tspanyollara tanıtılıyor Örneğın bu benım sergıyle ıkıncı kez karşılaşı şım Bundan 4 yıl once, tam sosyalıstlerın ışbaşına geldığı dönemde, Madrıd'ın Retıro Parkı'nda gezmış olduğum sergıyle, bu hafta sonu Mersın'ı andıran bır taşra kentınde, Akdenız kıyılarındakı Alıcante'de karşılaştım Her yıl tam bu av larda, Muslumanların Ispanya'dan kovuluşunu, "Hınstıyanlar ve Muslıımanlar" adlı, bu ıkı dının bırbırı ıle çarpışmasını konu alan temsıiı törenlenn yapıldığı Alıcante kentınde... Zengın bır verel bankaya aıt bır salonda duzenlenen sergı, I492'de Yahudılerın, 1502'de de \raplann Ispanva'dan kovulmasıyla başladığını gosterıvor Başlangıçta Yahudılere karşı ku rulan ve sonra da Araplara karşı kullanılan engızısyonun, gıderek nasıl fikırlerı, kıtapları hat ta ınsanlann seks yaşamını dene tım altına almak ıçın kullanıldığını goruyoruz sergıyı gezerken 200 yıl boyunca lspanyollara kıtapların, ozellıkle vabancı kıtaplann tehlıkeh olduğu soylenmış, orneğın, "okunmaması gereken" kıtapları okuvanlar olum cezasına çarptırılmış, "yasak kitaplar" halkın gözu onun Bonn'dan Beürsizük korkunun anası ULYA ÜÇER BONIS Çernobıl patlamasının uzerınden 4 hafta geçtı Olayın Almanya'da uyandırdığı dehşet ve şaşkınlık azalmadı Tam aksıne, ılk gunlerın enfor masyon kargasası yennı yavaş yavaş net bılgılere bırakıyor Havadakı radyasyon normale döndü, ama olayın etkılerı şımdı ortaya çıkıyor Çernobıl atom reaktorundekı kaza\ıa havaya karı şan radyasyon, avnen masallar dakı şışeden çıkıp da bır daha gırmeyen kotu cın gıbı, bulut olup Avrupa'yı bırkaç kez turladı Önce ıçımıze çektığımız ha vayı zehırledı, sonra yağmur oldu bıtkılen örttu, toprağa karıştı Asıl tehlıke ve bundan doğan tepkıler de >ağmurdan sonra başladı Çernobıl reaktorundekı patlama 4 hafta ve 2000 km öte sınden Almanya'yı gıderek artan ölçude sarsmaya devam edıvor Avnıpa'nın çevresağlığı konusunda en duyarlı kamuoyu Almanya'da Bu duvarlılığa bır de resmı makamların bırbırıvle çe deyakılmış Lmıanlara dısardan gelen kıtapları kontrol etmek ıçın muhafızlar dıkılmış Yahudı, Musluman ya da Protestan olduklan ıçm ışkence mahzenlenne göndenlenler ya da drn dırı yakılanlann yanı sıra kılısemn saptadığı "doğru yol"dan ayrılan 350 bın kışı ağır cezalara çarptınlmış Bunun 32 bını ölum cezasıymış Netıcede Ispanya'da geçen yuzyılın ortalanna dek felsefe, polıtıka, ahlak; dıl, sosyolojı, edebıvat, bılım hatta mutfak bıle engızısyonun pençesınden kurtulamamış Ispanya'dakı engızısyonu sergılemenın ötesınde, bu sergı, totalıter rejımlenrun kökenının 20 yuzyılda değıl, engızısyonda yat • StuttgartHm Kabarenin gözdesi: Kohl AHMET ARPAD STUTTGART Mkışlar bıtmıyordu Perde defalarca açılıp kapandı Saçları bembeyaz yaşlı adam kendısını alkışlayanlan selamüyordu Dudaklannda hafif bır güiumseme, gözlennde mutluluk vardı Mutlu olmak hakkıydı O akşam, tıyatrosunun kuruluşunun 25 ytlı kutlanıyordu Stuttgart'ın unlü kabare tıyatrosu Renilenz bırkaç hafta once 25 yıiını doldurdu Tıyatronun kurucusu Gerhard Hojda. uikenın un lü kabare sanatçılannı kutlama torenıne çağırmıştı Ve hepsı de gel mıştı O akşam kuçuk tıyairosunun sahnesınde Stuttgartlılarımn kar şısına çıkanlardan bırçoğu, Renıtenz'ın açılış vıhnda da bu tahtalar üzerınde sanat yaşamlarına ılk adımları atmıştı Hans Dıeter Husch. Pil Kruger, Margıl Furer, HaraM Muller, Ron VVılliams, Roberl Kreıs, Bngide Mıra, Malhıas Rıchlıng gıbı, şımdı kabare tıvatrolarının unlu oyuncuları bu sahneden gelıp get,mıştı Ve o akşam Woyda'nın çag nsını yurekten kabulienıp, eşıne rastlanmaz bır kutlama programı oluşturmuşlardı Kent beledıye başkanı Manfred Rommel de, Renı tenz kabare Tıyatrosu'nun Stuttgart kultur ve sanat yaşamına son yırmı beş yıldır getırdığı buyuk kazancı, yaptığı esprılerle dolu açılış konuşmasında behrtmış ve kentm bır teşekkuru ve desteğı ola rak \ırmı be> bın marklık bır çekt Woyda'ya sunmuştu. Alman kabaresının başlangıcı 1 Dunya Savaşı öncesıne uzanır O yıllarda ılk adımlannı atan kabare tıyatrosu, savaş gunlerınde ve 1920'lı yıllarda ozellıkle Berlın'de guçlenmıştı Ancak Nazı rejımıvte bırlıkte kultur ve sanat butun alanlarda gerılemış, kabare de bun dan nasıbını almışti Bırçok sanatçı ulkeden kaçmış, bazıları da kamplara atılmıştı Fakat savaş bıter bıtmez, ozellıkle Berlın, Mu nıh ve Dusseidorfda kabare tıyatrolan yıne açılmıştt Konularını ço ğunlukla polttıkadan alan savaş sonrası Alman kabaresı, 1%0'h >ıl larda televız\onun gelışmesı ıle bır duraklama donemı geçırmışse de, 1970'lerden bu vana vıne eskı gucüne kavuştu Bunun tek nedenı toplumun geçmışten ders almış oimasının yanı sıra sanata ve ozgur düşunceye olan saygısının da artmasıdır Hildebrandt, Husch, Gruner gıbı eskı kabare sanatçılannın ya nında şımdı Sammy Drechsel ve Hannelore Kaub gıbı gençler var Son on yıl ıçınde de Gerhard Polt ve genç Rıchlıng, kuçuk tıyatro salonlarını dolduran başanlı ıkı sanat v ı olarak adlarını duyuruyör lar Hepsı de ayn avrı konulan ele alıyor Ruşvet skandalları, Ronald Reagan ve Kohl, vıidız savaşları, mılyonlarca ışsız, Pershıng' ler, yonetımın bır turlu gerçekleştıremedığı "donum", Strauss, ağaç ların ölumu Butun bunlar başanlı bır hıcıvle ele alınıyor Yazar Kurt Tuchoisky'mn "Hıcıvin sınırı nedır?" sorusu, kuçuk saioniar da ve bodrum tıyatrolarında ovnayan kabare sanatçılarınca kolayca yanıtlarmor Hıcıvin sınırı olmadığını kartulıyorlar Gerhard Polt, oyunlarında ozellıle Bavyerah kuçuk msanı butun saflığı ve kurnazlığı ılecanlandırmavı veğîıyor Genç Mathıas Rıch lıng de bunun benzerını yapıyor Stuttgart yöresı ınsanının kıhğına gırıyor, onun gunluk yaşamından ve dunya goruşunden yola çıka rak, polıtık ve güncel konulan alaylı bır dılle ele almasını sevıyor Maınz kentınde Birk ve Kohlhepp'ın ıkt kışılık "\ısâvıs" tıyatrosu, gunlük yaşamın önemsız anlarını, sevgıyle oynanan basıt karak terlen, engellenmış mutluluğun kuçuk dramlarını butun espnlerı ıle seyırcıye başarıyla sunmakta Son yıllarda, ele aldığı konu ne olursa olsun, hıçbır kabare oyuncusunun vazgeçemedığı kışı, Basbakan Helmut Kohl. Seyırcı, sahneye çıkan oyuncu ağzını açıp da, kohl'un adını söyledığınde gulmeğe başlıyor Ancak sanatçılar bundan pek hoşnut değıl "Guncel bir sorunu hkı>le ele almanıza gerek yok, seyircınin guimesı ıçın," dıye konuşuyor unlu Lore Lorentz. Eskılerden Wolfgang Neuss da, "Ben artık Kohl'la ilgili esprılere gulmuyorum,' dıyor "Yaplıklarına guluyorum, doğrudan dogruya." Beşığı Fransa'da olan kabare (cabaret) dönen yuvarlak tepsı anlamma gelır Bu tepsıde kuçuk tabaklar ıçınde lezız mezeler sunulur Voilâ, ağzının tadını bılen ıstedığını seçsın' Alman kabare seyırcısı de bugünlerde en çok lahana (Kohl) salatasmı severek yıyor lışen açıklamaları eklemnce halk ıyıce şaşırdı Bonn'dakı merkezı hukumetın yatıştıncı, tehlıkeyı kuçuk gosteren açıklamaları komşu ulkelerdekının aksıne başanlı olmadı Eyalet vdnetımlerı Bonn'un tavsıyelennı aşan onlemlerle korunmaya gıttıler, her yayın organı kendı uzmanını bularak konuya açıkhk getırmeye koyuldu Çernobıl felaketı ve sonuçları butun bultenlenn, butun gazetelerın ve bütün dergılerın baş haberı ve kapak konusu ÇernobıPden ben Almanya'da yaşam değıştı Çocuk bahçelerının çoğu hâlâ kapalı Bırçok bolgede havvanlar dışarda otlatılmı yorSalata, soğan ıspanak gıbı vapraklı sebzelerın satışı bırçok yerdeyasak Bu sebzelerın yalnız serada yetışmışlerının satışına ızın var Ancak halk, serada mı açıkta mı yetışmış, bılmedığın den hıç almıyor Alman çıftçıle rı tonlarca sebzeyı ve tahılı hasat etmeden toprağa gömdu Ma navlardakı sebzeler de satılmaz oldu "Kral sofralannın sebzesi" dıye adlandırılan kuşkonmaz, patates fıyatına bıle alıa bulamıyor Taze sut ıçen vok, taze et de boşuna alıcı beklıyor Hucum konserveye ve donmuş yıyeceklere. Bazı uzmanlara bakılırsa bu daha ışın başı Radyasyonlu tarım urunlen bır sure sonra konserveye de gırecek, donmuş yıyecek paketlerıne de Belırtıldığme göre, nukleer bulutla yağmur haIınde toprağa ınen radyasyon maddelerınden ıvot 131 ıle barıum 140'ın etkınlık surelerı gerçı uzun değıl, ama strontıum 90, casıum 137 ve plutonyum 239 maddelerının "yan omur" dıye adlandınlan etkınlık yıtırme surelerı 25 ıle 24 bın yıl arasında değışıyor Bu bakımdan yalnız şımdıden değıl, geleceğın taze yıveceklerıne umıt bağlamak da boşuna Dr. Grigoris Lambrakis simgesel maraton yuruyüşunde. Mspanya'mn Akdeniz kıyılarında, Mersin'i andıran bir taşra kentınde, Alicante'de engizisyon sergileniyor. Bu sergi, totaliter rejimlerin kökeninin 20. yuzyılda değil, engizisyonda yattığını göstermesı bakımından önemli. Vahşetinden çok, devlet mekanızmasmı örgütlemekteki etkinliği ile dikkati çeken bir sistem engizisyon. tığını göstermesı açısından onemlı Ayrıca sergı, vahşetinden çok, devlet mekanızmasmı orgutlemektekı etkınlığı ıle dıkkatı çeken engızısyonun, bır elıt sıstemı olmayıp, " i h b a r " olgusuna dayanan, halkı ıçeren bır sistem olduğunu gostermesı ba kımından da ılgınç İhbar etmeyenın ihbar edıldığı bır sistem engizisyon Fakat "engizisyon sergısı"nın belkı de en ılgınç yanı, demokrasının kulturel alanda nasıl ışledığını gostermesı Sergının bu amacını, en ıyı tanıtım yazılanndan bırı özetlıyor "Tarihlennı ıyı hazmetmeyen halklar, aynı hataları yınelerler." tspanya bu sergıyle geçmışını hazmetmeye başladığını gosterıvcr ve tum baskı rejımlerıne karşı açık bır çağrı yapıvor Atina'dan 'Z?in yürekli adamı Yunanistan'daki banş derneklerinin kurucusu Dr. Lambrakıs'in öldurulmesinin 23. yılında, ulkede torenler, gosterılen duzenlendı. STELYO BERBERAKİS ATİNA Doktor Grigoris Lambrakis 22 Mayıs 1963 tanhınde, Selanık kentının Spando nıs Sokağı'nda, kafasına ındırılen cop darbelerıyle son nefesını vermıştı Lambrakıs'in suçu, Yunanistan'daki ılk banş derneklennın kurulmasında onculuk yapması ve dolayısıvla dönemın emnıyet makamlanna göre "komunist" etıketını taşımasıvdı 1963 Yunanıstan'ındakı hukumet Karamanlis hukumetıydı Ama, "devlet içınde devlel" kurmak ısteyenlerı bır turlu etkıleyemıyordu Çunku arada kral vardı Ve sarayın amacı, Yunanıstan'da gelışmeye başlayan sol akımı her bır yoldan çokertmektı Işe, doktor Lambrakıs'ten başlandı Yunanıstan Banş Dernegı'nın başkan vardıması sıfatıyla, Lambrakis, 22 Mayıs 1963 yılında, Selanık Banş Derneğının duzenledığı bır torene davet edılmıştı Bu tarıhten tam ıkı gun once, Selanık'ın Yedıkule semtındekı kohne bır tavernada konuşulanlardan haben yoktu Trıportor sahıbı Gocamanıs, "Devlet ıçınde devlet" kuranların tuzağına duşurulmuş kohne tavernada ıçılen şışeler>.e uzoların arasında kendısıne "Lambrakıs'in kellesı karşılıgında, trıportorunun son taksitinin odenmesi" vaat edılıyordu Iş kapatılmıştı Go camarus "Tamam" dedı Ve ıkı gun sonra yapı lan banş derneklerı torenlerı sona erdıkten sonra, Spandonıs Sokağı'nda, tnportorunun ıçınde beklemeye koyuldu Bır duğun salonunda gerçekleşen torenlerde gergm bır hava esıyordu Banş derneklerı uye len hınca hınç salonu doldurmuş, dışanda "polis nezareündeki" sol duşmaru gosterıcılenn tehdıt ve kufur dolu sloganlannı dehşetle dınlıyorlardı Konuşmacı Lambrakis, savcıyı aradı Polıs komısennı aradı, ancak nafıle, kımseyı bulamı yordu Çunku plan oyleydı Bınbır guçlukle salondan dışarı çıkan delegeler, yonlenduılmış kalabalık tarafından dayak yıye yıve uzaklaşmaya başladılar Bunlardan bırı de, Balkan uzun atlama şampıvonu, doktor, Yunanıstan'ın ılk res mı solcusu, banş derneklerinin kurucusu Grı gons Lambrakıs'tı Lambrakis, salonun 25 metre otesındekı otelıne doğru gıtmeve çahşırken, Gocamanıs'ın trıportoru harekete geçtı Yanından geçerken vavaşladı Ve Lambrakis, kafa sına ındınlen sayısız ve acımasız cop darbelenvle ılk önce komava gırdı Ikı gün sonra da klınıkte son nefesını verdı Olay, tum Yunanıstan'da büyük yankı uyan dırdı Basbakan Konstantın Karamanlis olaydan haberdar olunca o meşhur sozunıi dıle getırdı "Bu ulkeyi kim ıdare edıyor?" Tam bır yıl sonra, zaten ıç durumu karışık olan Yunanıstan'ın ıktıdannı Georgios Papandreu ustlendı (bugunku başbakanın babası), "Lambrakis" davası açıldı Dava bır yıl surdu Bır yıl sonra yıne hukumet değıştı Ancak bu geçen bır yıl ıçınde, suren Lambrakis davasından bırçok sıvrılmış ısım hapsı boylamıştı Lambrakis davasının sorgu yargıçlığını Hrıstos Sartzetakıs ustlenmıştı Sartzetakıs bugun \unarustan'ın Cumhurbaş kanı SartzetaKis, Yunanıstan'ın ılk resmı solcusunun cınayete kurban gıttığını açıkça ılan etmesı ve bırçok emnıvet, asken ve sarav ılerı gelenını "suçlu" bulmasıvla, sol çevTelerınde yıldızını parlatmıştı bıle. Kendısıne "cesur vargıç" adı venlmıştı Ancak ne var kı, ıktıdarın dızgınlerı Apostatlar'ın elıne ve hemen ardından albavlar cuntasına geçınce, roller değışıvermıştı Hapsı boylayanlar yavaş yavaş "sivıl" hayata donerken, "cesur vargıç"da surgun hayatına "atılı>ordu"Işkencelen ve cezaevlerının yontemle rını yakından ve bızzat tanıyacaktı Lambrakis olayı ve Sartzetakıs'ın davayı bu şekılde ele alması unlu Yunanlı yazar Vassüis Vasılikos tarafından kaleme alındı Ve " Z " adlı kı tabında edebı bır uslupla bıldıklerını vazdı " Z " harfı, \unancada "zı" yanı ">aşı>or" sozcuğunun ılk harfi Lambrakıs'in oldurulduğu gunun ertesı, tum Yunanıstan sokaklan ve duvarlan " Z " harflerıyle donatılmıştı ve bu " Z " kıtabının Turkçe'ye başanlı çevınsını, sevgılı ağabeyımız rahmetlı Aydın Emec vapmıştı Bu kıtabı okuvanlar, olavın nasıl gelıştığını avrıntısıyla bıhr " Z " adlı eserın filmı Fransızlar tarafmdan yapılmış, ancak Yunanıstan'ın 1974'tedemokrasıye geçışıne kadar tıhnın Yunan sınemalannda oynatılması yasaklanmıştı 74'ten sonra bu fılm vıllarca Yunan sınema salonlarında ovnatıldı, TV'lerde gosterıldı kıtapları kapış kapış satıldı Lambrakıs'in olduruluşunun 23 vıhnda, ge çen hafta ıçınde Yunanıstan'da çeşıtlı gosterıler, torenler duzenlendı Lambrakıs'in tek başına tarıhı maraton golunden Atına'ya kadar \aptığı pankartlı banş yuruvuşu bınlerce kışı tarafından temsılen yınelendı Bu akşam da Yunan TV'sınde " Z " adlı fılm oynatıhvor kosta Davras yonetmenlığındekı " Z " fılmınde Lambrakıs'ı Yves Montand, Sartzetakıs'ı ıse JeanLouis Trıntıgnand canlandırıvor Londra'dan Nukleer felaketlenn ahşkın olduğumuz afetlerden bır farkı var O da etkılerını uzun vadede gos termelerı Radyasyon elle tutulmuyor, gozle görulmuyor, tadı ve kokusu yok Belırsızden duyulan korku bu bakımdan daha da buvuk Radyasyonun etkısı değıl, ama korkusunun yarattığı polı tık tepkı Almanva'da hemen ken dını gosterdı Hınstıyan demok rat ve lıberallerden kurulu hukumet, reaktor felaketını ızleyen gun ve haftalardakı enformasyon polıtıkası ve her şeye rağmen atom enerjı polıtıkasına bağlılı ğı yuzunden, önemlı olçude se mpatı yıtırdı Başansız polıtıka sı zaten uzun suredır eleştırılen Basbakan Kohl'un 1987 genel seçımlerınden once ıstıfa edeceğı sovlentılen yenıden ortaya çıktı 15 hazıran Aşağı Saksonva eyalet seçımlerını, halen burada da yonetımı elınde bulunduran Hırıstıvan demokratların SPD Yeşıller ortaklığına kaptıracağı goruşu ağırlık kazandı Son kamu oyu araştırmalan can korkusunun ekonomık çıkarlara ustun geldığını, yakın zamana kadar ucuz atom enerjısıne yatkın gorunen seçmen çoğunluğunun bu felaketten sonra atomun askerı amaçlısına da sıvıl kullanımına da karşı olduğunu gosterıyor Haftada bir şafak sefası Baftada bir gün mikrofon başında karşıladığım şafak saatleh insana azınlık psikolojisı aşılar. Enerjinizin tukenmek uzere olduğu bır andır bu ve siz nöbetten dönerken, çoğunluğun günti başlamak üzeredir. Ama aslolan, ne zaman açarsak açalım gözlerimizi, silinmış renklerı belleğimızde oluşturabilmektir. RAGIP DLRAN LONDRA Sabah çok erken \a çok uzak bır volculuğun mah mur telaşı ya da sahur ıştahı Ak ve duşsuz geceler de guneşten önce açtınr ınsanın gozlerını Bense haftada bır gun, çoğunluk derın duşlere dalmışken, gorev gereğı Srı Lanka'dan, Guney Afrıka'dan gelen haberlerı mıncıklar ve kendımı mıkrofonun karşısında bulurum "Gunaydın Savın dınleyıciler" Sonra da kuçuk saksı tasanmında çızılmış, kopukten mamul bardaklarda tadsız bır sabah çavıyla kendıme gelmeve, uyku prensesıne koşmava çabalanm. Şafak nobetlennın en hurma yanı ıse eve taksıyle donmektır. Kışlan çevre kapkaradır Baharda ve vazın ıse siyahbeyaz. Çopçulenn, gece kuluplen çalışanlannın ve gazete dagıtıcılannın saatınde, renkler henuz oluşmak uzeredır. Caddelerde çogunlukla \syalı ya da Karadenlı ınsanlara rastlanır. V uz ıf adelennden, ışbaşı mı yaptıklan yoksa paydos mu ettiklerı bellı olmaz. Taksinin şoforu, butun gece çalıştığınızı bildığı ıçin, her zamankınden daha centilmendir. "Nereje emredersınız paşam?" der Meraklı bır surucuyse, son haberlerı ya da Thatcher hakkındakı goruşlennızı oğrenmek ıster Bır keresınde ıkı hafta once Turkıye'den ta tılden donen bır şoforle vol boyunca yarenlık ettığımı hatırhyorum "Mumkun olsaydı hıç donmeyecektik" dedı Sonra da "tşin gucun ne bu gn memlekette?" dercesıne yuzume baktı, bır garıp Taksı şoforlen yalnızlığı radyo ıstasvonlarıyla tuş etmeye çalışır Ya da çogunlukla telsızle, merkezdekı arkadaşlarıyla sohbet eder Sa bahın erken saatlerınde yollar bomboş olduğu ıçın, merkeze aktarılacak çok fazla teknık bılgı yoktur Bu nedenle, Harold Pinter'ın bır ov unundakıne benzer absurd dıvaloglar va da argolu baldız oykulerı duvarsınız Şatak saatlerı insana azınlık psıkolojısını aşılar Enerjinizin tukenmek uzere olduğu bır donernde, çoğunluğun gunu başlamak uzere Gazetelerı taramak gerek, televızvon haberlerı de ızlenmelı Ustelık spor servısının yazısını geçme vaktı şımdı Sonra Caravaggıo2nun kıtabını alsam Bır de Trockı'nın kızmın hayatını anlatan "zına" fılmıne yer ayırtsam ıyı olur Belkı Buyukada'dan bır sahne vardır Bugun dunyanın 176 kentınde yuzbınlerce ınsan zamana ve Afrıka'dakı açlığa karşı koşulara katılıyor Yardım umut ve dayanışma ruhuvla şık eşofmanlar ıçınde ve ortopedık spor avakkabılarıyla ceylanlara ozeneceğız Sabah vok erker ya da oğlen yatsıda \a da jafakta, ne zaman açarsak açalım gozlerımızı, silinmış renklerı oluşturabıhyorsak bel leğımızde \e taksı şoforuyle orta şekerlı sohbette rakı sevıncını ta dabıhvorsak, "havatta aslolan" engın mı engındır Faristen Siyasal anketler artık günltik yapıhyor naklarının nıspeten gen olduğu, anket sorularına verılen yanıtların çeşıth nedenlere vanıltıcı olabıl dığı bızımkı gıbı bır ulkede, kamuoyu araştırma larının gerçeğı ne olçulerde yansıttığı Sanırım, dığer Batılı ulkelerde de benzer bır durum var Oyıe kı, Fransa'da sıyasal barometre gıbı çalışan kamuoyu araştırmalan, artık gunluk yaşamın ayrılmaz bır parçası halıne geldıler Lıderlerın popularıte katsayısı aydan aya olçulmekte, en kuçuk duşuş ya da yukselışler, uzmanlarca değerlendınlmekte, hakkında yorumlar vapılmakta Araştırma konulan valnızca lıderlere ve partılere duyulan guvenle de sınırlı kalmıyor Hukumet lerın yapmayı tasarladığı ışler, daha haftası dolmadan sondajcı kurumlar tarafından halkoyunun değerlendınlmesıne sunulmakta. Tasvıp gorup gormedığı anında ortava çıkmakta Bu durum, elbette halk arasında tasvıp gormeyen gırışımlerın daha doğmadan gerı çekılmesıne sebebıyet verıyor Bır anlamda doğrudan demokrasıye yaklasıldığı da soylenebılır Bu mekanızmayı çok yakın geçmışten bır ornekIe daha ıyı açıklavabılırız ABD'nm Bıngazı ve Trablus'a karşı gırıştığı hava saldırısı ıçın, Başkan Reagan tarafından talep edılmesıne Karşın, Fransız hukumetı, hava sahasını açmayı reddettı Sağ ıçınde 1988 başkanlık varışında gen kalan eskı Cumhurbaşkanı Valerv Gıscard d'Estaıng, Fransa'da son zamanlarda Amenkan yandaşhğının guçluluğune guvenerek bır çıkış yapmaya ka rar verdı Amacı, kararın sorumluluğunu taşıvan Basbakan Chırac ve Cumhurbaşkanı Mıtterrand'ın her ıkısını bırden guç duruma duşurmektı Eskı Cumhurbaşkanı, bu durumdan vararlanmak ıçın Reagan ın kendısıne gonderdığı bır teşekkur me sajını bıle TV'de okumaktan çekınmedı Uç dort gun geçtıkten sonra yayımlanan bır an ket, d'Estaıng'ın hevesını kursağında bırakmaya vettı Halkın buvuk çoğunluğu, vonetımın kara rını onavlamıştı O andan ıtıbaren avnı volda ıs rar etmek sayın eskı cumhurbaşkanma puan ka zandırmayacağı gıbı kendını daha da az populer kılabılecektı Konu kapandı Bır de madalyonun dığer yuzu var Bazı sıvaset sosyolojısı uzmanlarına gore, başıangıçta olçum aracı olan anketlerın, ıkıncı kademede İcamuoyunun goruşlerını belırleyebılecek bır yapı da kazanabılıyor Orneğın sağ ıçınde en guçlu partı ko numunu koruyan ANAP, oyunun boşa gıtmesın den endışe eden bırçok sağ seçmenın kerhen de olsa oyunu toplayıp anket yapılmayan döneme oranla buyuk bır avantaj sağlayabılır Fransa'da anket kurumlan, sandık başlanna yerleştırdıklen ekıpler vasıtasıyla seçım gunu, ılk dört saatın sonunda sonuçlan buyuk bır vaklaşımla bı lebılıyorlar \ncak seçmenı etkılevebıleceğı gerek çesıvle tahmın sonuçlarını sandıklar kapanmadan açıklamalan yasak Bır an ıçın araştırmacı kurumlardan bırının yasağa uymayıp, bu sonuçlan açıkladığmı duşunelım Son uç don seçımde bu tahmınler o kadar doğruya yakın çıktı kı, bunlara guvenen seçmen lerın bırçoğu, nasılsa sonuı.u etkılemeyeceğını bıldığı ıçın oy kullanmaktan cayabılecektır Bu durumda ıse, tum ovlar sayılıp sonuçlar açıklandığında sandıktan çıkan ov oranlanyla, tahmını sonuçların bırbırıne uymadığı gorulecektır Çunku anketçı kummlar, ornekleme yontemıvle bır sonuç aldıktan sonra, bır oncekı seçım sonuçlarına gore kıyaslama yapmakta ve eldekı savıları, eskı verılere gore duzeltmektedır Cumhurıyet'ın açıkladığı anket sonuçlan, şımdıden bırçok tartışmaya yol açtı Anketçılığın Turkıye'de gıderek uzmanlaşan bır kımlığe burun mesı yadırgatıcı olmayacaktır SABETAY VAROL PARİS Kamuoyu araştırması, bızde sıyasal yaşama yenı yenı gırıyor Son olarak Cumhurıyet 1 te, uç gun boyunca yayımlanan gelecek mılletve kılı seçımlerıne yönelık anketın sonuçlarını okuduk Bu anketlerın ve bundan öncekılerın ılgı ı,ekmesı, Turkıye'nın bu alanda buyuk ve yenı bır pazann doğmakta olduğunun haberalerı Kendı ulkelerındekı anketlerın, sıyasal geleceğın bır gostergesı olarak değerlendırıldığı Batılı ulkelerde de gazetemızde çıkan anket sonuçları bellı oranda dıkkatı çektı Bıhndığı gıbı Amerıka ve Batı Avrupa'da, radıkal Islamı hareketlerın uluslararası teronzmle özdeşleştınldığı ve urkuntu yarattığı bır ortamda, Turkıye'de de bu tur akımların guçJenıp guçlenmedığı, ulkemızı daha yakından tanıdığına ınanılan kışılere sık sık sorulan sorular arasında yer alıyor Dığer merak edılen konu, sosyal demokrat akımın, önumuzdekı seçımlerde ıktıdar olup olmayacağı Tabu ozellıkle Avrupa'dakı sosyalıst ve sosyal demokrat partılere mensup kışıler, anket sonuçlannın sosyal demokrasıyı şanslı saymasından hareketle, bu gelışmelerı yakından ızlıyorlar Karşı karşıya kaldığımız bır soru da ulaşım ola FRANSIZCA YOGUN DİL KURSLARI FRANSIZ KÜLTÜR MERKEZt Istıklâl Cad. 8 TAKSİM Tel. 144 44 95 / 149 48 95 YAZ DÖNEMİ (90 SAAT) 2 Haziran 18 Temmuz Kayıtlaı 26 Mayıs Pazartesı gununden ıtıbaren
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle