16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
9 NİSAN 1986 HABERLER CUMHURlYET/11 Pazarlıky Brüksel'de başladı AETden tekstil tavîzî yok Tekstil pazarlığının ilk gününde AET, 1985 rakamlanm müzakere pozisyonu olarak öne sürdü ve "otolimitasyon" anlaşması imzalanması durumunda Türk hükümetinin garantör olmasını istedi. taraflar bir "otolimitasyon" anlaşması imzalamalıdırlar. tki yıl için geçerli olacak bu anlaşma, on beş kategori için tavan kotalar belirieyecek ve Türkiye bu rakamlann iistiinde dışsatım yapmayacaktır. • Söz konusu "otojimitasyon" anlaşmasının işlerliğini sağlamak amacıyla bir kontrol mekanizması kurulmalıdır. "tdari işbirliği" adını taşıyacak olan bu kontrol mekanizmasında Türk hükümeti de taraf olmalı, yani ihracatçıların kotayı geçmeyeceğine dair AET'ye garanti vermelidir. • Anlaşma, imzalandığı andan itibaren yürürlüğe girmelidir. • On beş kategori için belirlenecek kotalarda, 1985 yılı içinde Türkiye'den fiilen gerçekleştirilen ihracat baz olarak ahnmalıdır. AET'nin bu "açık kart" önerilerini görüşmek için Halit Narin ve Sırrı Gültekin'in başkanlığını yaptığı Türk heyeti dün gece kendi arasında toplandı. Guvenilir kaynaklardan edinilen bilgilere göre, bugün gerçekleştirilecek esas pazarlık öncesinde Türk tarafının genel eğilimi şöyle şekilleniyor: Ortak Pazar tarafından önerilen on beş kategori ve rakamlar müzakere edilebilir. Esas olan, Türkiye'ye yıllık kota artışlarının oranının "geniş tutulmasıdır." "tdari işbirliği" konusunda Türk hükümeti garanti veremez*. Anlaşma imzalandığı takdirde, bunun kontrol mekanizması Türk ihracatçılarıyla AET Komisyonu arasında sağlanacaktır. Ortak Pazar, temmuz 1986'dan yıl sonuna kadar Türkiye'ye bir "geçiş devresi" tanımalıdır. Yani, "otolimitasy o n " anlaşması ve "idari işbirtiği" mekanizması 1987 başından itibaren iki yıl için geçerli olmalıdır. Henüz bu Türk görüşlerinin AET'ye iletilmemesine rağmen, topluluk çevrelerine yakın kaynaklar, rakamların "pazarlık edilebileceğini" kabul etmekte, ancak "otolimitasyon" anlaşması ve idari işbirligi mekanizmasının derhal yürurlüğe girmesi konusunda dayatmaktalar. Aynı şekilde, Türkiye'ye tanınacak yıllık artış oranlarının da, kategorilere göre yüzde 2 ile yüzde 5 arasında değişebileceğine işaret eden topluluk kaypnaklan, Türk hükümetinin garantisi konusunda henüz kesin bir tutum saptamış değiller. AET'ye göre, diğer sorunlar çözumlendiği takdirde "bunda uyuşma sağlamak mümkiin." Diğer taraftan, Avrupa Tekstil İthalatçıları Birliği'nin de, son aylarda tutum değiştirerek Türkiye ile "otolimitasyon" anlaşmasının imzalanmasından yana olduğu öğrenildi. Bu tutum değişikliğinin nedeni bazı "kap kaççı" Türk firmalarının, AET ithalatçıları ile bağlantı yaptıktan sonra talepleri karşılamamaiarı ve bundan dolayı ithalatçı firmaların muşkül durumda kalmaları. libya'daki îşçilerle ilgili Meclîs araştırması reddedildî HADİ ULUENGİN BRÜKSEL Turkiye ile AET arasında yıllardır süren "tekstil savaşı"na nihai bir çözüm getirmek amacıyla "son sans" görüşmeleri dün Brüksel'de başladı. Geçen yıl Türkiye've yaklaşık 700 milyon dolarhk >ir döviz girdisi sağlayan ve dış ticarette büyük önem taşıyan giyim ve konfeksiyon ihracatına ilişkin görüşmelerin birinci raundunda AET tarafı açık kart oynamayı seçti ve taleplerini sıraladı. Ortak Pazar yürütme organı durumundaki Brüksel Komisyonu'nun istekleri şunlar: • Tiirkiye'den topluluk ülkeleri•e ihraç edilen tekstil ürünleri arasındaki on beş kategori için tLGÎFAZLAYDI Sivtt ToplumpanelineUgifazlaydı. Panele Abdurrahman Dilipak, TahaAkyol, Murat Belge, Uğur Mumcu ve Yalçın Küçük konuşmacı olarak katüdüar.(UGUR CUNYUZ) Anadolu Bankası borcunu ödedi İstanbul Haber Servisi Anadolu Bankası, Akbank'a olan 2.7 milyar lira borcunu dün çek olarak ödedi. Bazı şubelerine haciz konması ve ardından bu hacizlerin kaldırılması olaylan ile gelişen iki banka arasındaki çekişme, Anadolu Bankası'nın borcunu ödemesiyle şimdilik noktalanmış oldu. Dun saat 16.15'te İstanbul 6. Icra Memurluğu'na gelen Anadolu Bankası avukatlan Nedim Keskin ve Şefık Kepekçioğlu, 8 Ni&an 1986 tarihli 2 milyar 718 milyon 855 bin 267 liralık çeki, icra memuru Kahraman Dergen'e teslim ettiler. Ödemeyi "îtirazi kayıtla" yaptıklarını söyleyen Avukat Kepeklioğlu, "100 milyar liralık dava açıp açmayacaklan" yönündeki bir soruyu, "Birtakım haklarımızı saklı tuttuk. Gelişmeleri izlerseniz göriırsüniiz" diye yanıtladı. Daha önce paranın yatırılması için salı günune (düne) kadar zaman istediklerini hatırlatan Kepekçioğlu, "Biz sözümüzü yerine getirdik. Anadolu Bankası bu 2.7 milyarlık çek verildi 'Demokratik' toplum tartışması Marat B e l g e : Uğur Mumcu, 'sağdan demokrat çıkmaz' diyor. Dünyada çıkıyorsa Türkiye'de de çıkmahdtr. DPAPDYP çizgisinde Mumcu'ya katılıyorum. Bu çizgide ciddi bir demokrasi eğilimi görmek zor. , U f w N u n : Sağdan demokrat olmaz sözü Türkiye'nin özel konumundan dolayıdır. ABD Türkiye'de Marksist parti kurulmasım istemez. Sözde ABD'ye yakın durmak ister. Pentagon ile bizim sağın kader birliği vardır. İstanbul Haber Servisi Bilsak'ın düzenlediği "Siyaset, Sivil Toplum ve Gelişme" adlı sempozyumun ikinci gününde demokrasi ve ihtilal kavramları tartışıldı. Asaf Savaş Akat'ın yönettiği sempozyuma konuşmacı olarak Murat Belge, L'gur Mumcu, Abdurrahman Dilipak, Taha Akyol ve Yalçın Küçük katıldılar. Sempozyumun ikinci gününde ilk sozü alan Murat Belge, "Eğer demokratik bir toplum isteniyorsa her türlü Marksist partiye örgütlenme özgürlüğü vermek" gerektiğini belirterek, "Uğur Mumcu, 'sağdan demokrat çıkmaz' diyor. Dünyada çıkıyorsa TUrkiye'de de çıkmalıdır. DPAPDYP çizgisinde Uğur Mumcu'ya katılıyorum. Bu çizgide ciddi bir demokrasi eğilimi görmek zor. Hem seçim olsun. hem demokrasi olmasın gibi bir sürekli görüş var, bu doğru değil. Sağın demokrat olması için zaman içinde solla dövüşmeli. İngillere de demokrat sağ isteyerek demokrat olmadı, o hakları vermek zorunda kalarak demokrat oldu" şeklinde konuştu. Tercüman Gazetesi Genel Yayın Müdüru Taha Akyol ise, Batı ile Doğu toplumlarının çok farklı bir gelişim geçirdiklerini, Doğu'da yukardan aşağıya teşkilatlanma geleneği bulunduğunu belirterek, "Türkiye'de tek parti yönetimi sırasında da padişaha bağlı idealist insanlar gibi yurttaşlar istemiştir. Demokrat parti hareketi ilk kez halkın kendi hür iradesi ile gerçekleşmiştir. Halkın seçmediği iktidar meşru değildir" şeklinde konuştu. Akyol, "Proletarya diktatörlüğüniı samimiyetle reddeden Marksist partileri kabul ediyoruz, ama sonra burjuva partileri dediklerini reddedeceklerse hayır divoraz" dedi. Gazetemiz yazan Uğur Mumcu da, "Türkiye'de neden sağdan demokrat çıkmaz" sözunü açıklamak istediğini belirterek, "Tek tek konuştuğumuz, göriiştüğümüz çok demokrat sağcılar var. Ama askere karşı bir AP görünüşiı kökünden yanlıştır. Türkiye'de Demire) kadar emekli generalleri banka yönetim kurullanna atayan bir ikinci başbakan yoktur" dedi. Mumcu şoyle konuştu: "Çok Uginçtir, 1961 Anavasasını değiştirmek isteyen AP, bunu millet iradesi ile değiştirememiş, anayasayı Demirel 12 Martta, DemirelMuhsin Balur işbirligi ile açıkça tadil ve tahkir edilmiştir. Türkiye'de sağdan demokrat olmaz sözü Türkiye'nin özel konumundan dolayıdır. ABD Türkiye'de Marksist parti kurulmasını istemez. Sağ da ABD'ye yakın durmak ister. Pentagon ile bizim sağın kader birliği vardır. Niçin CIA görevlisi Paul Henze ikide bir Türkiye'ye gelip Tercüman Gazetesi'nde yazıiar yazar, vakıflarda konuşur? Niçin açıkça yalan söyleyerek, 'DİSK silahlı örgüttür' diye dünyaya yayın yapar? Bunun için sağdan demokrat çıkmaz, çıkarsa Refah Partisi cıkar. Çıkanlar Muslumandır. ABD'ye karşı çıkabilirler." Daha sonra konuşan Doç. Yalçın Küçük de "Taha Bey, toplumu değiştirmek isteyen aydınları sevmediğini söylüyor. Burada bir yanlışhk var. Marksist parti kurulacaksa Taha Bey 'den izin alarak kurulmaz. Taha Bey eksik olmasın, çalışmış gelmiş. Burada milli sef döneminden uzun örnekler veriyor, ne gerek var? Orgeneral Kenan Evren, 'Ben anayasaya kefilim' dedi. İsmet Paşa'nın mezanyla uğraşmayalım burada. Demokrasi olan yerlerde kimse çıkıp 'Ben anayasaya kefilim' demez." Demokrat kelimesinin de zamanla dejenere olduğunu belirten Küçük, "Avnıpa'da bile partiler ya sosyal demokrat, ya hıristiyan demokrat, ya devrimci demokrat. Ben devrimci demokratım. Bana biri demokrat dedi mi hakarete uğramış gibi oluyorum. Artık herkes nasıl demokrat olduğunu söylemelidir." Milli Gazete yazarlarından Abdurrahman Dilipak da yaptığı konuşmada, "CIA, KGB ve mily onlarca dış borç varken demokrasiyi nasıl başaracağız?" diyerek, "Bugüne kadar ber ihtilalden sonra masonlar ve işadamları derneklerinin temsilcileri bakanlıklan doldurdu, fert devlet ilişkileri üzerinde durulmalıdır. Devlet kavramı yeniden eleştirilmelidir. Devleti büyük bir kurt olmaktan çıkarmalı, toplumsal uzlaşmayı yüceltraelidir. ABD ile savunma anlaşmaları egemenlik haklarımızı elimizden alıyor. İlerde bir nükleer savaşta ABD Türkiye'deki radar üslerini kullanarak 10 dakika önce hareket etmek isleyecektir. Üzerimizde füzeler uçuşacaktır. " dedi "Siyaset, Sivil Toplum ve Gelişme" Sempozyumu ANKARA, (Cumhuriyet Böroso) SHP'li Fikri Saglar ve arkadaşlarının, Libya'daki Turk işçilerinin durumuyla ilgili Meclis araştırması açılmasını isteyen önergesi dun 1 TBMM Genel Kurulu'nda ANAP lıların oylarıyla reddedildi. Sanayi ve Ticaret Bakanı Cahit Aral önerge ile ilgili konuşmasında, Libya'da 96 Turk Tırması bulunduğunu, bunların 548 ihale üstlendiklerini belirterek, hükümetin bu ülkedeki Türk işçileri için bir "kurtarma operasyonu" düzenlediğini söyledi. Aral, "Kozanoğlu bizim babamızın oglu değil. Bu operasyon şirkelleri degil, işçileri kurtarma operasyonudur" dedi. MDP'li Abdurrahman Necati Karaa da grubunun görüşlerini açıklarken, Libya'da bulunan Türk işçilerinin çok kötu koşullar içinde yaşadığını, aralannda çıldırarak ölenler bulunduğunu one surdü. SHP'li Fikri Saglar da konuşmasında hükümetin işçileri aldattığım söyledi. Saglar ozetle şöyle konuştu: "Hiikumel açıkça bankalann ve işverenin lehine işçiyi bir pazartık aracı olarak kullanmıştır. L'zun süren goruşmeler sırasında işçileri oyalaraak için bizzat Cahit Aral, 'Tüm alacaklanmz ödenecek' demiştir. Ancak Ekonomik İşler Yuksek Koordinasyon Kuruiu bir önceki karannda işçilerin hak ettikleri lüm alacaklannı engelliyor ve yalnız S bin dinara kadar kısmının yuzde 250'sinin odenecegini karariaşDnyordu. Meclis araştırması açılmasını ulep etmekleyiz. Ancak biliyonız ki, sizter sadece ellerinizi hiç duvamadığımız duşuncelerinize rağmen bir kere daha 'hayır' diye kaldıracak ve taribe işci dıişmanı olarak kazınacaksınız." parayı ödemekten aciz değildir. Devlet çarkı biraz ağır döndüğu için ödeme gecikti" diye konuştu. Akbank tarafından bazı şubelere yapılan haciz sırasmda, kasalarda bulunan 31 milyon liraya haciz konduğunu söyleyen avukatlar, bu miktarı borç mik' tarından düştükten sonra ödeme yaptıklannı belirttüer. Haciz olayının Anadolu Bankası'na olan güveni sarsmadığı, aksine mevduatlarda 716 bin dolayında artış olduğu avukatlar tarafından öne sürüldu. Tbskay'ın değişmesi için ANAFta kulis Bir heykel daha yıkıldı İstanbul Haber Servisi Cumhuriyet'in 50. yılı nedeniyle Istanbu!'un park ve bahçelenni suslemeleri için ülkenin en ünlu sanatçılarınca yapılan 20 heykel, birer birer yok oluyor. Bunun son orneğini de Mehmet L'yanık'a ait "Birlik" adlı. Barbaros Bulvan'na dikilmiş beıon heykel oluşturdu Yapıt, Beşiktaş Be!ediye Başkanı Mumtaz Kota'nın "Gereksiz... Hiçbir anlamı >.ok... Yıkın" emriyle dun yerle bir edildı. 1973 yılı sonlannda Barbaros Bulvan'ndaki yerınc dikılen Mehmel Uyanık'a ait "Birlik" adlı beıon hcykelin önceki gun Beşiktaş Belediyesi'nce yıktırılmasına karar verildi. Aynı gun patka sokulan bir dozer. heykeîin usi kısmını kopararak bıraktı. Dun yine aynı yere gelen Be^ıktaş Belediyesi'ne bağlı işçiler, ellerindeki havalı taş kırma kompresörleriyle, 13 yıldır doğaya karşı direnen heykeli parçalayarak yerle bir ettiler. Beşiktaş Beledıye Başkanı Mumtaz Kola ıse leletonla btlgi vevemeyecegini, yüzyuze görüşebileceğini soylemesine karşın, Beşiktaş Beledıyesi'nin merdivenlerinde "konuşmak istemedi^ini" belırtti. Ancak kapıdan çıkarkcn, "Gereksiz bir he>keldi. Hiçbir anlamı \oklu" şeklinde konuşmakla yetindı. 1973 yılında Kultur Bakanlığı'nın bir dergisıne yazdığı yazıda, "Eserler )apılmış ve İstanbul halkına (eslim edilmişlir. Onlar artık hepimi/indir" diyen Marmara Üniversitesi Guzel Sanatlar Fakultesi Dekanı Prof. Mustafa Aslıer ise, olay karşısındaki duygularını şoyle dile getirdi: "Ola>ı dujunca gerceklen çok uzuldüm. Hemen Beşiklaş Beledive Baskanı Mumta/ Kola>ı arayarak niçin parcaladıldannı sordum. Bana, 'konu hakkında bilgisi olmadığını. bir ara bakabiteceğini' soyledi. lslanbul'da ber >eri yıkarak yeşil alan vapıyorlar. Yeni dijital santralda arıza • ANKARA, (Cumhuriyet Bürosu) TRT'de haber ve personel konularındaki uygulamalardan memnun olmayan milletvekilleri ve ANAP Genel Merkezi'ndeki bazı yöneticilerin, Genel Müdür Tunca Toskay'ın değiştirilmesini istedikleri öğrenildi. TRT'deki personel hareketlerinin de normalin dışına taştığını ve gerçek bir kıyım niteliğine bttründüğünü ifade eden söz konusu kişiler, "Böylesi uygulamafauın kJmseye hayır getirmediği ve kısa zamanda ters tepen silah durumuna geldiğini unutmamak gerekir" dediler. Bir TRT yetkiIisi ise, ANAP'la ve hükümetle ilgili uygulamaların "yedirerek ve propaganda haline döniişmeden" yapılmasının istendiğini belirtti. IstanbuVdan şehirlerarası telefon görüşmeleri yapılamadı Tahtakale santralındaki anza nedeniyle dün saat 11 ile 18 arasında istanbul'un şehirlerarası ve milletlerarası telefon bağlantısı kesildi. Haber Merkezi Istanbul'un şehirlerarası ve milletlerarası telefon bağlantısı, bir süre önce yeni hizmete girmiş bulunan Tahtakale dijital santralda meydana gelen bir anza nedeniyle dün uzun süre aksadı. Sabah 11 ile 18.00 arasında Istanbul'un diğer kentlerle otomatik ve 09 bağlantılarının tümden kesilmesine yol açan arıza, özellikle basın yayın kuruluşlarının haber akışını önemli ölçüde etkiledi. Ulaştırma Bakanı Veysel Ausoy, söz konusu arızanın "dijital sisteme geçiş yüzünden bütün hatların bu sisteme kaydırılmasından" kaynaklandığını ve birkaç gun daha guçlük çekileceğini bildirdi. Atasoy, dün Istanbul'da görülen anza konusundaki bir soruya da, "Dijital sisteme geçiş yüzünden bütün hatlar bu sisteme kaydınlıyor, yani hat kaydırması var. Arızanın nedeni bu. Birkaç gün daha sürecek" yanıtını verdi. "Birlik" adh heykel (üstte) anlamsız diye yıküdt. Mecliste TRT tartışması ANKARA (Cumhuriyet Bfirosu) TBMM Geael Kurulu'nda dun bondrol ücretini ödemeyenlere verilen cezanın affedilmesini öngören yasa tasansı görilşülürken, TRT'nin yayınlan ANAP'ularla SHP'liler arasında tartışmaya yol açtı ve kavga çıkması güçlükle önlendi. Tasan üzerinde SHP gnıbunun görü$lerini açıklayan Malatya Milletvekili Ayhan Fırat, lcraatın Içinden programı ile 200'e yakm kelimenin yasaklanmasını cleştirdi ve TRT'nin hükümetin tarafını mttuğunu öne sürdü. Fırat, "TRT'yi k>mnoyuna hcr gittigimiz yerde şikayet ediyonu. Bogünkü TRT milleüe ters diişüyor. TRT'de bugünün Türk insanı yok. Ya fesU ya da Amerikalı var. TRT Türk halkına layık değüdir" dedi. ANAP Kırşehir Milletvekili Mehmet Bodak da gnıbunun görüşlerini açıklarken lcraatın lçinden programırun kendileri tarafından getirilmediğini söyledi. Budak, TRT'nin yayınlannı değerlendirirken şöyle konuştu: "TRT'de çalışanlar da insan. Orada da çok çeşitli görüşler taşıyanlar var. TRT bağımsu olsa bile insanımtz azgelişmiştir. Şimdi TRT'ye düşen, nrf«ym»rı olmayan insanlar detD, Ume kulak veren personel yetiştinnektir." Budak'ın konuşması sırasında SHP'li milletvekillerinin Belediye, Şaşkınbakkal'da uygulamayı başlattı 58 gram altın karşıhğı kira Belediyeye ait dükkanlar aylık 375 ila 410 bin tiraya kiraya verildi. Kira bedelleri altın değeri üzerinden hesaplandı. Şaşkmbakkal altgeçidindeki tuvalet için aylık 351 bin lira kira ödenecek. 375 bin liraya yine 2 yıllığına kiraya verildi. Yeraltı geçidinde altın karşıhğı kiraya verilmeyen tek işyeri olan tuvaletler ise, altın karşıhğı kiraya verilen işyerlerine yakın bir fiyatla, 351 bin lira aylık ve yüzde 30 kira arttırımı ile Zeki Kaskan adlı yurttaşta kaldı. Şaşkmbakkal yeraltı geçidindeki 1 numarah işyeri için ihaleye katılan Murat Şahin'e işyerini hangi amaçla kullanacağı ve işyerinin muhammen bedelinin 400 bin lira olduğu belirtilerek, kaç paraya kadar çıkabileceği soruldu. Konfeksiyon mağazası olarak düşündüğu işyeri için 410 bin liraya kadar çıkan Şahin'den başka açık artnrmaya katılan olmadığı için işyeri kendisine verildi. 2, 3 numarah işyerleri de aynı sistemle, 410 bin liraya büfecilik ve dondurmacıhk yapacak olan Ahmet Şah Künteş ile Remzi Gerek tarafından kiralandı. 4, 5, 6, 7 ve 10 numarah işyerleri de 50.72 gram 24 ayar altın karşıhğı 350 bin lira muhammen bedelle ihaleye çıkartılırken, ihaleye daha başka katılan olmadığı için 375'er bin liraya, sırasıyla züccaciyeci Ahmet Genç, spor malzemesi satışı yapacak Ayhan Mutlu Kemal Nasipoglu. konfeksiyoncu Muzaffer Dabakoğlu, konfeksiyonculuk yapacak olan Haldun Üçkardeşler'e verildi. Anakent Belediyesi Genel Sekreteri Atanur Oğuz'un başkanlığında düzenlenen ihale toplantısı sırasında 8 numarah işyeri "bedeli uygun göriilmediği," 9 numarah işyeri de ihaleye katılan olmadığı için kiraya verile' Şaşkmbakkal yeraltı geçidinin yaklaşık 30 metrekarelik tuvaletleri de ayhğı 351 bin liradan Zeki Kaskan adlı İzmitli bir yurttaş tarafından kiralandı. Yeraltı geçidinde altınla kiraya verilmeyen tek işyeri olan tuvaletler için ihaleye katılan 5 kişiden 3'ü, "şartlan ağır bularak" ihaleden çekilirken, Pakize Yenişen adına ihaleye katılan bir kişi ile, Zeki Kaskan arasında süren açık arttırma 351 bin lira veren Zeki Kaskan'ın lehine sonuçlandı. SHP'U Fırat: TRT'de bugünün insanı yok. Yafesli ya da Amerikalt var. TRT Türk halkına layık değildir. A3*AP*ta Badak: TRT'de çeşıtli göriişlen taşıyanlar var. TRT bağımsu olsa bile insammız azgelişmiştir. oturduklan yerden, yetişmiş personelin TRT'den atıldığını hatırlatmalan üzerine, Budak, "Sizin gibi muzırtan atarlar dbet" dedi. Budak, itirazlar üzerine, muzır kelimesini kullanmamış saydığını bildirdi. Konuşması sırasmda itirazlann sürmesi üzerine Budak, bu kez, 'Tahammül gösterin, dinlemesini bilin. TahammiU edemiyorsanız kapı orada. Buynrun dışan çıkın" biciminde tepki gösterdi. SHP'li Seyfî OkUy, bunun üzerine Budak'a "Haddini bfl" diye bağırdı. Budak'ın, "Ben haddimi büirim. Size haddhıiıi bOdirmesini de bBirim" demesi üzerine, Oktay, "Senin sülalen gelse yapamaz" biciminde bağırdı. Budak bunun üzerine, "Ben sokak kabadayısı degüim ki, arkama sölalemi alayun" karşıüğmı verdi. SHP'ü" Oktay'ın, "Sülalen gdse" sözleri üzerine ANAP Kastamonu Milletvekili Erol Bülent Yalçınkaya yerinden kalkarak SHP sıralanna doğru hızla yürüdü. Oktay'ın üzerine gittiği görülen Yalçınkaya araya giren ANAP milletvekilleri Metin Gürdere ve Hazun KnUy tarafından güçlükle engellendi. Birleşimi yöneten Başkan Vekili Sabmhattin Eryurt daha sonra sürenin dolduğunu bildirerek, toplantıyı kapattı. Genel Kurul'da bandrol ücretleriyle ilgili yasa tasarısının görüşülmesine bugün devam edilecek. İstanbul Haber Servisi İstanbul Anakent Belediyesi'nce altın karşıhğı Turk Lirası olarak liraya verilmek istenen Kadıkoy Şaşkınbakkal'daki yeraltı geçidindeki işyerlerinin ihalesi umujan ilgiyi gormedi. Buna rağmen ihaleye çıkarılan 10 işyerinden 8'i, aylık 58 gram 24 ayar altın karşıhğı Türk Lirası ile iki yıl sureyle kiraya verildi. Bundan sonra Karaköy Otoparkı'nda devam edecek bu uygulamanın, belediyeye ait taşınmazlann kiralarının enflasyona karşı korunması amacıyla düzenlendiği, belediyenin "nabız yoklaması"ndan sonra "iş tutarsa" çeşitli işyerleri, büfe ve kafeteryaların da aynı yöntemle kiraya verileceği bildirildi. Dün yapılan ihalede Şaşkınbakkal yeraltı geçidindeki işyerlerinden 3'ü aylık, 24 ayar 58 gram külçe altın karşıhğı olan 410 bin liraya 2 yıllığına, öteki 5 dükkân ise aylık 24 ayar 50.72 gram külçe altının karşıhğı olan Hilton ve Akdeniz Tesisleri'nde toplu sözleşme Kodak'ın yeni ürünleri tamtıldı İstanbul Haber Servisi Kodak Şirketi ve Türkiye Distribütörlüğünü yapan Burla A.Ş., Etap Marmara Oteli'nde birlikte düzenledikleri kokteyltoplantı ile Kodak'ın yeni ürünlerini bayilerine tanıttılar. Bu urunlerin içinde en onenıli yeri tutan 35 mm'lik Kodakolor Gold'un, Kodak tarafından üretilen en mükemmel fılm olduğu, bu nedenle çekılen fotoğraflarda daha canh, parlak ve gerçeğe çok yakın renklerin elde edildiği anlatılan toplantıda ayrıca, tüm işlevleri otomatik olan iki fotoğraf makinesi, Mini Lab adı verilen ve renkli baskı süresini 27 dakikaya indiren komple mini laboratuvar sistemleri, yeni bir fotoğraf kağıdı tamtıldı. Akbulut: Silah ithali için çalışmalar sürüyor ANKARA, (UBA) Içişleı i Bakanı Yıldırım Akbulut, yurt dışından silah ithal edilmesinin serbest bırakılmasına ilişkin çalışmaların sürdürulduğünü söyledi. Yıldırım Akbulut, konuyla ilişkin çalışmaları Maliye ve Gümrük Bakanlığı'nın sürdurdüğünü belirai. Akbulut, "Kim, nerede, nasıl ithal edecek? Bunlara ilişkin esaslar belirienmeye calısılıyor" dedi. Akbulut, "Silah ithali, doğudaki olaylan etkiler mi?" şeklindeki soruya ıse, şu yanıtı verdi: "Yok, o oyle olmayacak. Bildiğiniz gibi sadece silah ruhsatı olanlara verilecek. Doğudaki olavları etkileyecek diye bir şey yok. İthal silahlann eşkı>a>a ulaşacağını da hiç zannelmiyorum." Bir insanı SÎGARA ve ALKOLLÜ içkilere alıştıran kimse, onu hayatı boyunca elem ye ıstıraba mahkum ettiğini bilmelidir. YEŞİLAY Sabancı şarkı söyledi Türk ve Suudi Arabistanlı sanayiciler arasındaki görüşmeler tamamlandt. tSO Meclis Başkanı tbrahim Bodur, konuk Mekke Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kuruiu üyeleri onuruna verilen yemekte bir konuşma yaparak, "Bizde teknoloji ve teknik eleman var, sizde sermaye. Gelin imkânlarımızı birleştirip ortak olahm " dedL TÜSİAD Başkanı Sabancı da "Bizde un, şeker ve yağ var, sizde de ateş. Üstelik bizim aşçılannuz da meşhur, peki neden helva yapmıyoruz?" diye konuştu. Sabancı aynca bir ara sahneye çıkarak bir şarkı söyledi. (Fotoğraf: CUMHURİYET) tşSendika Servisi Hilton Oteli ile Akdeniz Turistik Tesisleri A.ŞÎde çalışan toplam 1250 işçi adına Toleyis tarafından sürdürülen toplu sözleşme görüşmeleri anlaşmayla sonuçlandı. Hilton Otelinde çalışan 550 işçiyi kapsayan sözleşme ile ücretlerde birinci yıl işverence 1985 yılı için verilen yüzde 30 oranındaki avans ve YHK tarafından verümiş ayda 3 bin liralık zam eklendikten sonra yüzde 40, ikinci yıl yüzde 40 oranında artış sağlandı. İşçilere aynca 200'er bin lira ödeme yapılması kararlaştmlırken yakacak parası 60 bin, izin parası 50 bin, bayram yardımı, dini bayramlarda 15'er bin lira olarak belirlendi. Diğer sosyal yardımlar da arttırıldı. 1 Ocak 1986'dan itibaren iki yıl süreli toplu sözleşmenin imza töreninde konuşan Toleyis Genel Başkanı Servet Sofuoğlu , uzun bir süre sonunda ama iyi bir toplu sözleşme imzaladıklarım söyledi. Hilton Genel Müdürü Norbert Spichtinger ise, işçüerden iyi hizmet beklediklerini belirterek, "Böyle olduğu sürece uzun seneler birlikte olacağız ve mutlu sonlara ulaşacağız" dedi. Toleyis'in Akdeniz Turistik Tesisleri A.Ş.'nin Kuşadası, Foça ve Foça Tatil Köylerinde çalışan 700 işçi adına imzaladığı toplu sözleşme ile de ücretlere birinci yıl yüzde 40, ikinci yıl yüzde 40 oranında zam yapıldı. 1.11.1985 tarihinden geçerli iki yıllık sözleşmede yakacak parası birinci yıl 25 bin, ikinci yıl 30 bin lira, ikramiye yılda 4 maaş olarak saptanırken işverenin lojman sağlaması ve taşıt giderlerini karşılanıası benimsendi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle