15 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/2, OLAYLAR VE GÖRÜŞLER zin dininiz ve gelenekleriniz, ulu (Antalya) Reis Beyefendi, nesal ve uygarlık özgürlüğünüz serreden geliyor efendim? best ve el sürülmez bir durumda Başkan Efendim, Soyyetkalacaktır. Özgur ve engelsiz ola ler'in telsiz telgrafından bildiri rak ulusal yaşamınm düzenleyi olarak verih'yor ve Erzuram'daniz; buna hakkınız vardır. Bilme ki bizim telsiz telgrafımız bunu lisiniz ki, büyük Rus Devrimi' alıyor. Kâzım Karabekir Paşa da nin sovyetleri sizin haklannızı genelge olarak bize ve komutanbütün gücüyle koruyacakur. Bu lıklara bildiriyor. nedenle Devrim'e ve onun yetkiHamdullah Suphi Yüce li hükümetine yardım ediniz. Meclis adına bir cevap vermek Doğu'nun Müslümanları; Türk ' gerekmez mi efendim? (Yeri maler, Araplar, tranlılar, Hindular, lum değil, sesleri). kendi memleketleri, malları, yaMiifit Efendi (Kırşehir) Ele şamları bölüştürülmek ve harap geçmiş, bir özgüleme olmadığı edilmek üzere bulunan insanlar; için cevap istemez. yıkılan Çariık tarafından düzenTunalı Hilmi (Bolu) Bir telenen, fstanbul'un zorla işgali şekkür yazılmalıdır. Kime yazıaatlaşması yıkılmış ve yok edil lacağı bellidir. Sovyet hükümemiştir. Rus Sovyet Cumhuriyettinin imzası var. leri memleketinizin zorla işgaliHamdullah Suphi Memleni reddederek ilan eder ki, fstanketimiz, kuşku yok ki, Bolşevizbul Muslumanlann elinde kalamin ne demek olduğunu, amaçcaktır. Türkiye'nin taksimine ve ları nelerdir, bunu açık ve seçik Tiirk topraklanndan bir Enne olarak bilmiyor. Fakat bizim bilnistan kurulmasına ilişkin olan mememiz, Bolşevizmin smırlanantlaşma yırülmış ve yok edilmıza gelmesine engel olmuyor. miştir. Yine ilan ederiz ki, IranBu hareket, bütün Rusya Müslüın mahvedilmesine ilişkin olarak manları arasında yer yer toplanyapılan antlaşma da yırtılmıştır. malar. birlikler ve yeni hükümetYağmacıları, memleketinizi boler vücuda getirdi; bundan Türk yunduruk altına alan zalimleri ordulan doğdu; onlar Bolşevik kovunuz. Artık susulacak çağ hareketine katıldüar ve Rusya'geçti. Memleketinizin efendisi da doğmuş olan yeni büyük devkendiniz olunuz. Arkadaşlar, rimin bir kısmını da oradaki karkardeşler, dünyanın tutsak ulusdeşlerimiz vücuda getirdiler. Çok larının kurtuluşunu bayraklara eskimiş bir zaafımızdır, biz açıkyazalım. lıktan çekiniyoruz. Memleket Bolşevizmi bilmiyor; (...) belki 2 Büyük Millet Meclisi Başonlardan yararlanarak düşmankanlığı'na, Kolordulara (ve ilgilanmızı memleketten atacağız, lilere) yaalmıştır. milli birliğimizi kuracağız. Onun 15. Kolordu Komutanı için bana göre Millet Meclisi Kâzım Karabekir Bolşevikliğin temel ilkeleri hakBu telgraf üzerine geçen ko kında açık bir fikir elde etmeli ve nuşmalann, Türkiye Büyük Milkendi görüşünü belirtmelidir. let Meclisi'nin o zamanki dünya görüşünü ve bazı üyelerin kültür Besim Atalay (Kütahya) Biz düzeyini yansıtan bölümlerini Bolşeviklere yakınlaşmakla şeriaşağıya aktanyonım: ata daha fazla yaklaşınz. (...) Ben Hamdullah Suptai (Tannöver) tesekkür telgrafı çekilmesinden yanayım. Özellikle bizden söz ediliyor ve bizim gözbebeğimiz olan tstanbul'dan söz ediliyor. Ali Şükrii (Trabzon) Meclis, Bolşevik programımn ne olduğunu bilmediğı halde biz kalkar da Bolşeviklerle ittifak ettik dersek, bunun memleketteki kötü etkisi bizim için iyi olmaz. (...) Bakanlar Kurulu Bolşeviklerle ilişki kursun, anlaşsın ve olumlu esaslar içinde biz de kendileriyle anlaşalım (Pek doğru, hay hay, sesleri). Sım (Izmıt) "Istanbul sizdc kalacaktır memleketiııizin efendisi siz olacaksuız. Bmdan sonra vatanınızın bir kısmından Ermenistan'a bir yer aynlmayacaktır" diye yapılan hitaba karşı Meclisinizin duygusuz kalması gerçekten kadir bilmezliktir. Teşekkürümüzü eylemli olarak göstermeliyiz (Alkışlar). Tahsin (Aydın) önce bu konuda hükümet, görüşünü açıklamalı. Ona göre incelenmesi gerekir. (Doğru doğru, sesleri). Ali Şttkrü (Trabzon) Bilirsiniz ki, bir zaman tngilizler de bize tstanbul'un kaldıgını müjdelemişler ve gazetelerimiz bunu alkışJamıştı. Ne oldu? Rica ederim çok ileri gitmeyelim. BAŞKAN Şimdi efendim, önce söz konusu olan sorun bu telgrafa bir tesekkür yazılmasıdır. Kabul edenler lütfen ellerini kaldırsınlar (Eller kalkar). Kabul edildü' * * • Işte ben Bolşevikliğin Rusya1 da egemen olan bir rejim olduğunu Uk kez 11 Mayıs 1920 günü geçen bu tartışmalardan öğrendim ve altı ay sonra bu bilgimi, geçen haftaki yazıda anlattığım müfettiş soruşturmasında Milli Eğitim Bakankğı'na sattun! 20 NÎSAN 1986 Bolşeviklikle İlgili İki AnıII HIFZI VELDET VELÎDEDEOĞLU Geçen hafta anlattığım olaydan altı ay öncesine dönelim: Ankara Lisesinin onbirinci sınıfında yatılı öğrenciyim ve ilk Türkiye Büyük Millet Meclisi Yan Işleri Müjiürlüğü'nde de, Meclisin ilk açıldığı 23 Nisan 1920'den beri küçük bir memurluk görevinde bulunuyorum. Meclis açılalı onsekiz gün oldu. Bu göreve nasıl geldiğiınin öyküsünü birkaç kez anlattığımdan yinelemeyeceğim. Zaten konumuzla ilgili değil. Yalnız şuncasını anımsatayım ki, benim görevim, Meclisten çıkacak resmi yazılann müsvettelerini temize çekip Başbakan'ın imzalamasına hazır duruma getirmek, kısacası, bugünkü daktilolann makine ile yaptıklannı el ile yapmaktı. Temize çekilecek resmi kâğıt olmadığı zamanlarda büroda boş oturuyordum. Ama Meclis'in toplantı günlerinde ben bu zamanlan hiç boş geçirmezdim; bizim büronun 78 adım ötesindeki toplantı saJonuna gidip küçük dinleyici balkonuna çıkan merdivenin hemen yanındaki kalın direğe dayanarak Meclis görüşmelerini dinlerdim. Abartmadan söyleyebilirim ki, o konuşma ve tanışmalarda öğrendiklerim, benim için üniversite öğrenitni kadar yararlı oldu. ÇUnkü bu konuşmalar ülke ve dünya sorunlanna bakış açımı genişletti ve daha sonra gerek Türkiye'de gerek Avrupa'da yaptığun hukuk öğrenimine daha yogun bir aı\lam ve içerik kazandırdı. Şimdi o günlerin tutanak dergilerini okurken, konusan milletvekillerinin kürsüye doğnı yürüyüş biçimleri, yüzleri, mimikleri, sesleri hep kulaklanmda yankılanır ve gözlerimin önünde canlanır. Tartışmalan hiç kaçırmadan can kulağıyla dinleyen o gıinkü lise öğrencisi de, sanki başka bir "Ben"mişim, ya da "Ben"den başka birlsi imiş gibi gelir bana. Genç insanın belleği çok güçlü oluyor. Kimi milletvekillerinin gözlük, kimilerinin sarık biçimlerini bile Onlan dün görmüş gibi anımsıyorum. Oysa o tarihten bu yana tam 66 yıl geçti. • • * Bu gözlemden sonra, Meclisir^ açılışının 18. günü tanık olduğum tarihsel olayla ilgili anıya geçevim: GÜN HMayıs 1920. Meclisin 14. toplantısı ikinci başkan, Erzurum Milletvekili Celalettin Arif Bey tarafından açılıyor. Birinci Başkan Mustafa Kemal Paşa salonda yok. Belki de cephede. Gündemin beşinci maddesine sıra gelince Başkan şöyle diyor:"Efendim, Kâzım Karabekir Paşa'dan bir telgraf var. Bir genelge okunacakür." Başkanın yanındaki divan kâtibi, Bursa Milletvekili Muhittin Baha (Pars) şu telgrafı okudu: "Büyük Millet Meclisi Baskanlığı'na: 1 Rus Halk Koraiserügi Sovyeti'nden son defa elde edilen bildiridin Rusya ve Dogu Müslümanlanna: Kolçak ordularının, Denikin ordulannın mahvolmasından daha önemli bir olay, bütün Müslüman kavim ve uluslarının uyanması ve harekete geçmesidir. Doğu'nun paylaşılması için başlayan kanlı savaşların sonu gelmek üzeredir. Dünyanın bütün uluslanm kendi boyunduruklan altına alan tngiliz yağmacılann kuvvetleri, seferberlikleri yıkılmaktadır. Artık Rus Büyük Devrimi'nin darbeleri sayesinde dünyanın, kölelik ve tutsaklığın, eski yapılan yıkılıyor. Hükümetler uluslann eline gececektir. Rusya, alınteriyle ve kanı pahasına çalışan bütün uluslara, dünyanın tutsak uluslanna, özgürlük kazandırmak için şerefli bir barış yapacaktır. Rusya bu kutsal amaan arkasında yalnız değildir. Avrupa'nın, Dünya Savaşı yüzünden bitkin bir duruma gelmiş olan uluslarının elleri bize uzanmıştır. Ayrıca Avrupa'nın ünlü yağmacılanna yüzyıuar boyunca tutsak olan büyük Hindistan dahi kendi delegelerini seçip uğursuz tutsaklığı yıkarak ve Doğu kavimlerini özgürlüğe çağırarak kendi eliyle isyan bayrağını kaldırmıştır. Yağmacılann ayağı altında emperyalizm tuzağı yatmaktadır. Rusya'nın ve Doğu 1 nun lslarnları; o camileri, ibadet evleri, okullan yıkılan ve haklan ellerinden alınan insanlar; si PENCERE 17 Nisan... Dostum Tahsin Yavaş telefon etti: 1 7 Nisan akşamı Köy Enstitülüler bir araya geleceğiz; katılır mısın? Beşiktaş'ta bir lokanta. U biçiminde düzenlenmiş bir masa. Köy Enstitülü öğretmenlerie buluştuk. Tümünün saçlan aklanmış. Hiç birisine emekli diyemem, dilim varmaz. Köy Enstitülerinden emekti olunmaz ki... Masanın başında Hürrem Arman, yanında kıdemli arkadaşlan. Sayın Arman'ı son kez Şerif Tekben'in cenaze töreninde görmüştüm. Hep öyle çeki taşı gibi duruyor. Mehmed Kemal 1 le yanyana oturuyoruz. Köy Enstitülü, eski ve güzel bir deyişle "hakikatli" insandır; Sabahattin Eyüboğlu'nun eşi Magdi de konuklar arasında göze çarpıyor. 17 Nisan için herkes kadeh ni kaldırdı. Konuşmalar, anılar, anımsatmalar arasında sıcak bir buluşma. öğretmenler bir ara Köy Enstitüleri marşını da söyiediler. Lokantadan çıktığımızda saat 11'i geçtyordu; güzel bir nisan gecesi vardı dışarda... • Kimi hareket kısa surer; ama etkileri çok uzun olur. 1871 Paris Komünü kaç yıl sürdü? Prusya Savaşından sonra kurulan devrim yönetimi 18 mart ile 27 mayıs arasında yaşamıstır. Demek ki 2 5 ay. Ancak emekçi hareketleri tarihinde Paris Komünü deneyimi önemli yer tutmuş, gelecek kusaklara katkıları olmuş hiç unutulmamıştır. Va Şeyh Bedrettin? 14'üncü yüzyılın sonuyla 15'inci yüzyılın başı arasında yaşamış bu ünlü mutasavvrfın İznik'te başkaldırmasıyia Serez çarşısında asılması arasında kaç yıl var? Tarihin karanlıklannda çizgileri dağılan bir olaydır Simavna Kadısı Şeyh Bedrettin'in eylemi; ama, etkiteri kuşaktan kuşağa sürmüş, en sonunda Nazım Hikmet'te şiirleşmiştir. Türkiye Cumhurtyeti'nin mayasmda Kuvayı Milliye hareketi yatar. 15 Mayıs 1919'da Yunanlılar izmir'i işgal edince ulusal direniş kendiliğinden başladı. Dört ay içinde örgütlenen Kuvayı Milliye, Bağımsızlık Savaşımızin ilk hareketkjir ve ülke düşmandan kurtulunca dağılmıstır. Demek ki uç yılı aşkın bir süreci var Kuvayı Milliye'nin... Ama Kuvayı Milliye ruhu bugün bile yaşamaktadır; haik ve aydın kesiminde, toplumsal benliğimizin derininde, geçmişten geleceğe uzanan etkileri daha silinememiştir. • Köy Enstitüleri kaç yıl sürdü? Gerçi Enstitülerin temeti daha önce atılmış; Atatürk'ün "e£ men"leri Saffet Ankan'ın Milli Eğitim Bakanlıgı döneminde hayata katılmış; 1936'da ilk tohumlar serpilmişti. Ancak Köy Enstitülerinin kuruluşu 1940'tadır. Hasan Ali Yücel ile İsmail Hakkı Tonguç, girişimi gercekleştirdiler; Köy Enstitüleri yurdun her yanında prtrak gibi açılmaya başladı. Temel ilke, ış içinde iş yaparak öğrenmekti. Köy çocuklan Enstitülerde uyanıyordu. 1942'de tam bir eğitim ve öğretim patlaması gercekleşmişti; toplumdaki tutucu ve gerici güçler, hareketin özünde, kendilerine dönük "büyük tehlike"yi sezdiler; 1946'da Enstitülerin defteri dürüldü. Topu topu uçdört yıllık bir harekettir Köy Enstitüleri; ama Türkiye'deki ilerici hareketin özüne öylesine sinmiştir ki etkilerini kimse silemez. • Aradan kırk yıl geçti. Artık Türkiye'de ağırlık köyde değil kenttedir. Çarpık gelişmeyie de olsa, köylü nüfus kentlere abandı, gecekondu bölgeieri yarattı, köyu kente taşıdı. Bugünkü Türkiye düne göre değişik sorunlar karşısındadır. Ne var ki, tüm sorunlar Köy Enstitülü ruhuyla çözümlenebilir. Hareketin temel iikesi şudur: Her sorunun üstesinden alınteriyle gelinebilir; emek en yüce güçtür; calışarak öğrenilir, öğrenerek çalışılır; köyden kentten, dağdan taştan, ormandan, sokaktan kopuk hareket hayattan kopuk demektir. EVET/HAYIR OKTAY AKBAL OKURLARDAN Liseye mescit mi, kütüphane mi? Cumhuriyet Gazetesi'nde "Kilis'te Kız Öğretmen LisesVnden sonra Endüstri Meslek Lisesi'nde de bir mescit açüması kesitüeşti. Endüstri Meslek Lisesi'nde söz konusu mescidin açdmasının onaylanmasından sonra diğer orta dereceli okuüarda da mescit açüması hazırlığı yapüdığı bildiriliyor" haberini okuduğum vakit niye acaba kütüphane değil de mescit yapuıyor diye düşünürken (Kütüphane Haftası) içinde olduğumuz geldi birden akltma. Kütüphane adı üstünde kitabm evi, daha doğrusu kitaplann evi demektir. Nasıl bir ev içinde oturatu, geleni gideni ve çahnan kapısı, aranüan eşi dostuyla bir bütün ise ve ancak böyle olduğu vakit bir anlam tasıyorsa; kütüphane de öyledir. Kitaplarıyla okuyucusuyla bir bütündür, yoksa kitapiarın saklandığt yer değildir kütüphane. Sadece bu islevi ile hiçbir işe yaramayan "Metruk" bir yer obnaktan ileri gidemez. Oysa kütüphane aydınlığa giden yolun temel taşıdır ve öyle olmak durumundadır. Sayılamayacak kadar sorun içinde bulunan, sosyal ekonomik ve potitik yönden pek çok güçlükler içinde bulunan ulusumuzun içinde bocaladığı bu darboğazdan kuıtutmast için biigiye gereksinimi var şüphesiz, Bilgi kitapta kitap da kütüphane de olduğuna göre demek ki yolumuz kütüphaneden gececektir. Bilimin ışığı altında üerlemek okumakla ve öğrenmekle olasu Bunun için de kitap ve kütüphane gereklL Ne mescit yapılmasına ne de herkesin inancına karşı değiliz elbet. Ancak laik bir Türkiye'de okullarda mescitte önce kütüphane yapılmaudır deriz. Saygüar... Dr. ABDULLAH BECEREN BAKIRKÖY/İSTANBUL koşullarda görev yaptığun ortaya koyacak bir dlayı iletmekte yarar gördük. Izmir Kıntk Endüstri Meslek Lisesi'nde Okul Müdürü Mustafa Demir imzaJı bir genelge yayımlandu Bu genelgenin 16. maddesi ibret vericL Hep birlikte okuyahnv Sayu 35 Gn. 020/257, Konıu Müdürlük emirleri, Tarih: 5 Mart 1986, Okul Personeline: Madde 16: Okula her türlü gazete ve dergi getirmek yasakttr. Ancak, mesleki, bilim, edebi ve güzel sanatlarla ilgili bakanlıkça tavsiye edilmiş yayınlan okumak ve okutmak serbesttir, ayrıca takdire şayan bir davranısür. BİR GRUP ÖĞRETMEN Her İlkyaz Bir Devrimdir "ilkyaz geldi yine. Su yürudü dallara. Insanlarm içinde de çiçeMer açar kimi zaman. Bir devrim doğar birden... O özlemler, btkkmbklar, yaşama istekferi, bir şeyteri yıkmak, değiştirmek Mkulan. İlkyaz devrimleridir bunlar. Doğaya yakın oluşumuzdan. Doğa oluşumuzdan. Bir bakjştan, bir izlenimden bir sevi yaratmak. Yıilar yılı beslemek o sevi çekirdeğini, koskoca bir çiçek bahçesi yapmak." 'İlkyaz Devrimi' adlı öykümden bir parça... Yine ilkyazdayız, nisan ayında... En sevdiğim ay. Dünyayı gördüğüm ay. Doğum günüm bu ayda. Yaşantımın en güzel anıları bu ayda. Ne diyeyim daha? Adalara yıllardır yolum düşmedi. Geçen pazar günu, bindik vapura. Sisler içinde gittik epeyce. Sonra kaldık mı Burgaz isketesindel Yarım saat, bir saat. Kaşıkadası bile görünmüyor. Sait Faik'in 'Bir Takım insanlar' eski adıyia 'Medarı Maişet Motoru' adlı o esstz ro.flnanında yeniden yarattığı Kasık adası... Sonra sis açriıverdi azıcık. Büyükada'dayız. Bir parti kongresi vardı. Benim umutla gelişmesini izlediğim bir siyasal kuruluş. Bilmem umutlara yakışacak mı? Belli olmaz. Kişilerdir partilere anlamını, rengini veren. Ama toplum bekJiyor bir kurtuluşu... Bir kurtuluş yolunu bulmayı... Belki halk yaratacak kendi partisini, bugün yarın, bir gün... Ona yakışmayanlar, ona ters düsenler, onu aldatanlar, kandıranlar hesaplarında yanılacak... Güverteye çıktım. Bir genç topluluğu şarkı soyluyor. Kızlı erkekli. Ne güzel! Biz de, gençlik yıHarımızda giderdik adaya, kızlı erkekli... Hele lise son sınıttayken gitmiştik. Ne oldu o arkadaşlar, o genç kızlar? Iki de akordeon vardı. Resimler çektirmiştik. Adanın tepesinde bir yerde maç yapmıştık bizden önce gelen başka gençlerie. O resimler durur bir yerlerde. Benim başımda spor bir fötr, günün modasına uygun... Bir başka resimde de elime tutuşturmuşlar akordeonu, sanki çalarmışım gibi!.. Ama neden huzünlü alaturka şarkılar? Bu gençler başka şarkı bilmezler mi? Niye hep alaturka? Niye, niye? Bir halk ezgisî, bir çağdaş şarkı? Ybk, içkili gazino şarkılarında mı arryor gençler özlemlerini, sevilerini, umutlarını? Geçenlerde bir gündü. Gaziosmanpaşa'da bir parti kongresine gittim. İşin ne, diyenleriniz olur, sen ne alıyorsun siyasal toplantılarda diye çıkışanlarınız da belki? Halkımızı görmek istedim, istiyorum. Uyanıslannı, bilinç ışığına kavuşmalarını, bağtrmalannı, direnmeterini, karşı çtkmalannı... Koyun sürüsü mü(Arkası Sa. 13, Sü. 7'de) Okula gazete yasağı "Öğretmenlerin hangi CALERtLER T E M SANAT u A L E H m TAŞYONTAR 528 66 29526 10 00/412 r > 1 % M V ık O n c d 9&1 ao a a K t V I P»ue Ta.i Khn^ı S* I$IK DERİNLİK FUAT ACAROĞLU ÖZDEMIR ALTAN GÖKHAN ANLAĞAN MUSTAFA ATA TOMUR ATAGÖK TOLGA KARAHASAN GÜLSÜN KARAMUSTAFA ZEKAI ORMANCI GÜNGÖR TANER EMRE ZEYTINOĞLU Audo Vtsuaf îorxtım prograr^ı nefgun soat 17 3CrOocJ« Goieıı Dazaıîesı dısında heıgun Kuyumooslan St* 44/2 Nme» Apı Mıjcntav fel 147 08 99 147 97 56 GÜZELSANMT^^GALERJSt LI1T1 Tel 146 93 21 çeklrdek üf DİNUETİ RAFET ARSAL Htytcel StnjM 11 Utm 7 Mayn Tel 160 89 13 161 62 06 160 71 30 Husrev Gerede Cad 8(V1 Teşvıkıye VE BEDRİ BAYKAIVTIN son yapıtlan ve baskılan Sürekli galerimizde. Fikret Bülent Kızılok Ortaçgil "Bbla $artıtafi7" Anu uztnne son 2 konser 1920 Nisan Saat 1830 Tel 358 88 82 Gözümüzden sakındığımız, umutlarla yeşerttiğimiz, carumız, evladımız, CAHİTimizi yitirdik. Tüm sevenleri sağ olsun. 26 MART23 NİSAN 1986 Cevdel Paşa Cad 376 Bebek 1657496 AEDPA Cavit Atmaca a Mart • 11 «ttaa M«v<J»n> 'ST T#ı 741 ? 7 '• Nasip İyem rtsats Taprak n Rtstaı 15 M M 30 « S M Gaıen pazar gunMn 13 00 19 00 v a s apktv URART FATMA EYE V^^AT «.AU.RISI Resfcı Serjlsi 17 M S M 6 Mayıs NERİMAN ERKUT ^ y Samrt 6 Kadın Ressamımızın Yeni ve Seçme Eserleri Sergısi • • • • • • Naile Akıncı Yascmın Ergun Ruzın Gerçın Kaınat Pa>ong Zeynep Sarıoğlu Yaprak 12 Msa+1 Mayıs Ftumelı Cad Malbaacı Osmanoey Sok 35/2 Efkut Ap /Osmanbey ıHaıaska'ga.i Cad Saır Nıgar a gmnce soldan ik.no sokak) ÇABUK AİLESİ BAŞSAĞUĞI Şirketimiz personelinden \ J> ttVHTYJtSAR SANRTGALLKEkl % Nuri İyem 12 Hsaa 1 Mapt MÜHÜRDAR SUUTBUBIİSİ Insan Manzaraları UMUSEMİ 14 Hsan • 1 Kayn 1IM Kadıkuy (Solar tdaresı karş.sıl Sarral A* Sok 37 3370034 "Atölye Gaasız Çalışmalan" nmnnmam Not Dıleyen hehtese açık çalışmaJanmız surmektedır Adres Beyoğlu Balyoz Sok 25/2. (Tunel Anadolu Bankası Sokağı) 145 73 53 NEBAHAT GÜLER'i Genç yaşında kaybetmenin üzüntüsü içerisindeyiz. Merhumeye Allah'tan rahmet, kederli ailesine ve yakınlanna başsağlığı dileriz. GAMEDA LTD. ŞTİ. bstiUa Cad PaşaDahce yanı Terkos Çıkınaa. Yaptkur Hanı Kal 1 Nc 2734 Beycgiuisanbul TalelBl 144 9$ 33 144 96 33 fel 146 05 47 iktisat Bankası Gm«l MOdartOk Tel 172 7000 ikttsat Bankası Mefkez Şube Celal Ozkurkcu. Tel 172 7000 iktisat Bankası Bahçefcapı Şubesı Faruk Turkmen Tet 522 4809 tklisat Bankası Karaköy Şubesı Atılla Do§rusoy Tel 145 7090 İklnat Bankası Mecıdiyefcöy Şubesı Abdullah Aniar Tel 172 6980 iktiut Bankası Kadıköy Şubesi Necrtıı Ozgenç. Tel 338 9838 İklisat Bankası Bakırfcöy Şubesi Adnan Pel^anlar Tel 572 6032 İktisat Bankası Ankara Şubesi Tufan Aksoy, Tel 33 30 71 iklisat BankaM izmir Şubesi Nımet Oğuztuzun Tel 22 62 46 iktisat Bankası Buna Şubesi Şevket Centoğlu, Tel 26 330 iktisat Bankası Adana Şubesi Neval Ersan Tel 39 087 ikttel Bankası Menin Şubesi Şenf Dllcıoğlu 380 52 iktisat Bankası Gaziantep Şubesi llhan MuHuoğlu Tel 24 718 iklisat Bankası Dtniz» Şubesi Bulent Dıkıcı. Tel 13 010 iktisat Bankası iskenderun Şubesi Ahmel Sayan. Tel 128 44 İktisat Bankası ihracatınız için TL15 milyarlık/$25 milyonluk ilâve kaynak ayırdı. Finansman sorunlarınıza zamanında ve ucuz çözüm sağladı. İhracatınız ile ilgili kredi ihtiyacınız varsa İktisat'ı arayın, müşteri temsilcinizle görüşün. Cevabınızı süratle alın. İKTİSAT BAINKASI 15 milyarlık ucuz ihracat kaynağından yararlanın.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle