18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
'Gözetim kalktı...Çıkabilirsin!' üzerinde görüşmeyi gerekli bulan kızım, bir ara odasına gidip gelmişti. Rıfat Ilgaz 12 Eylül'den 7 ay sonra Cide'de gözeBaşhekimin korkusu im altına almarak Kastamonu 'ya götürülür. Orada Sağlık durumumu sorduğunda, karşı tarafın sallapılan sorgusunda "Cide'ye niçin geldiği, gençlerle liçin ilgilendiği vb. " gibi sorular sorulur. Daha son dınsından korktuğunu açıkça belirten başhekimin •a garnizon komutammn aracılığı ile muayeneden ge doktorca konuştuğunu sanan kızım, önce aldırmamış:irilir, hastalığı belirlenerek 70 yaşındaki yazar tı. Bünyemin direncini bilmiyor değildim. Ben ne fırBallıdağ Sanatoryumu'na sevkedilir. Kastamonu'dan tmalar atlatmışüm bugüne kadar. Oysa başhekimin korkusu hiç de sağlık durumumla ilgili değümiş. SağSallıdağ'a gitmek için askeri araca bindirilir. cılann beni kaçırıp öldüreceğinden korkuyormuş. Başhekimin yanından döndüğünde Yıldız'ın yüzünün Beni arabaıun rahat bir yerine oturtan astsubay ara karmaşası bundan ileri geliyordu demek. Oysa benim, lığa ilişti. Sorguda yanımda olduğu için eksik kalan sağlık durumumdan hiçbir kuşkum olmadığı gibi, sağjilinmesi gereken yönlerini anlatabilirdim. Okul mü cılardan da bir korkum yoktu. Jandarmaların bu duiürleriyle, malmüdürünün Kastamonu'ya getirilme rumundan endişelerinin bizlere bakarak ne denli çok îinin yersizliğinin altında ihbarcüann çıkarlannın yat olduğunu birkaç gün sonra bir doğa olayı açıkça or:ığını belintim. Hele marmüdürüyle, tahrirat kâtibi taya çjkanvermişti. ıin buralara kadar getirilmesinin gereksizliğini yol boyTinca belirtmeğe çalıştım, altında yatan nedenlerle birlikte... Komutamn değer verdiği bir görevli oldugunu biliyordum ya arkadaşımm. Yaklaşık 45 kilometre süren bir yolculuktan sonra vardık Ballıdağ Sanatoryumu'na. Daday'dan geçerken jandarma karakoluna da uğramıştık. Cide'den birlikte yola çıktığımız jandarmalar beni yeniden aralannda görmekten çok sevinir göründüler. llk nöbetfilerim hemen yetiştiler geriden, ilk görenlerine. Gece geç vakit sanatoryuma indik. Gelişimin önce Başhekim Yakup Bey için bir sorun yaratacağını biliyordum. Yöneüme bakan yetkililer beni zor durumda bırakabilmek için zorluk çıkarmaya koyuldular. Başhekime gönderilen selam, tüm zorlukları aşacak güçteydi. SosyaJ Sigorta'nın benim için özel emir vermesine hiç gerek kalmarruştı. Jandarmalann, kaçmamdan korktuklan için değil de, beni kaçıracak olanlardan korumalan için beklediklerini bu olayla açıkça anlamış oluyordum. tfauıaag sanaıoryumu naa yuıun ııguzu s+nr\uru uun C/fl/ l 1/VtllUttl f f »V* * &v/> » » » » * » •» v . . * • {f^^^^ı 'O "'' AITK YuSonra anlatıyor RIFAT ILGAZ Jandarma erleri yaşamlarını anlatıyor Gün geçtikçe beni beklemeye değişik jandarmalar gelmeye başlamıştı. İlk nöbetçilerim, beni Cide'den alıp cezaevine bırakanlardı. Nöbet sırası onlardan kaymıştı son günlerde. Yeni yeni erler geliyor, odamdan çıkmak istemiyorlardı. Yaşamlarırun türlü yanlarını anlatarak beni oyalıyorlardı. Nöbet zorunluğu olmayan yazıcılar, telefoncular benimle tanışmak için nöbet alıyorlardı. Bursa'da plakçı olduğunu söyleyen bölük telefoncusu İsmet, en cana yakın olan yeni arkadaşlardandı. Ustasının yanında sanatçılann haklannı çiğnediğini, suç işlediğini anlattığım zaman şaşıp kalmıştı. Nasıl suç olurdu bu. Şarkılannı, türkülerini çoğaltıp Bur deki Ballıdağ Sanatoryumu'na kaldırıldığım da verilen tamamlayıcı bilgiler arasındaydı. En güzeli bir tutuklamadan söz edilmiyordu. Bir odaya kapatılsam bile, tutuklamadan söz edilmemesi gene de sevindiriyordu kişiyi. Garnizon komutanı geliyor Bir gün telefoncu İsmet, Kastamonu'dan iyi bir haber aldığuu, aynntılannı söyleyemeyeceğini duyurmak istemişti, gelen nöbetçilerle... Ertesi gün bahçeden çiçekler geldi, odamdaki etajere kondu. Karyolanın demirlerine kadar sabunlu sularla silindi. Yüzleri gülmeyen hastabakıcılardan öğrenebilmiştim: Garnizon komutanı şeüyormuş Kastamonu'dan! Genel denetim için... Öyle ya! Burası da bir cezaevi koğuşu değil miydi? Bir jip sesi'duyuldu çok geçmeden. Kapıdaki onbaşı birden hazırola geçti. Gözetim altındaki bir hü Jandarmalar bu nöbete sevinmişti 1500 metre yüksekliğinde, çamlar arasındaki bir sanatoryumda nöbet tutmak jandarmaları çok sevindirmişti. Üçü gece, ikisi de gündüz için beş nöbetçi... Daha ilk nöbette G3'lerini yatağjmın birer yanına bırakıp bana çay hazırlamak için mutfağa inmişlerdi. Hastanenin tek doktoru Yakup Bey, iki ay tedavi için yatmak zorunda olduğumu garnizon komutanlığına bildirmişti. Bu kurum, hem hapisanemdi benim, hem hastanem. Nöbet değiştiren jandarmalar, Daday'dan ne istediğimi sorrnuşlardı dönerlerken. "Gsuete" demiştim. "sonra çay, şeker!..' Lise çıkışlı Ispartalı onbası, "gazete yasak!" demişti. "Biz çay, şeker getiririz Daday'dan... Gazeteyi de hastalardan buluruz!" Ve bulmaya başlamışlardı. Önce kendimle ilgili haberleri aradım son günlerin gazetelerinde... 4 haziran tarihli Cumhuriyet Gazetesi 30 mayısta göz altına alındığııru yazıyordu. 1 Rıfat flgaz J981 yılında Ballıdağ Sanatoryumu 'nda gözetim altında bulunduğu Spikerlerin tnevsim normallerinin üstünde ya da mevsim normallerinin altında diyecekleri yerde, mevsim normallerinin de üstüne çıkarak havanın çok soğuk olduğunu belirttiği bir gündü. Nöbet değiştirmek üzere jipten inen jandarmalar G3'lerini yatağımın başucuna dayayıp mutfağa çay hazırlamaya inmişlerdi. Hava gerçekten çayı zorunlu kılacak kadar soğuktu, mevsim "normal"lerinin de çoook üstünde... sırada. Rıfat Ilgaz, Ballıdağ Sanatoryumu 'nda jandarma erlerinin gözetiminde kalıyordu. Erler değişik ekipler halinde yaşlı yazarın başında nöbet tutuyordu. Ancak bu nöbet, daha çok "dışardan" Rıfat Ilgaz'a gelebilecek bir saldırıyı önlemeye yönelikti. Hastane başhekimi bu tür bir saldırıdan çekiniyordu. Havanın bozduğu ve gök gürültülerinin duyulduğu bir gün jandarma erleri, bunu bir patlama sanarak çamların dibinde mevziye girdiler... Onu da benden sakladığını sandığım için ikimiz de rahattık! Şimdilik bunu oğlum Aydın'la kızım Yıldız biliyordu. Benimle konuşmak istemiyordu bu konuda. Ne de olsa bir hastaydım, huzur içinde ofmam gerekirdi. Garnizon komutanı iki gün sonra Daday bölük komutanı aracılığıyla o mutlu haberi duyurmuştu bana. Bölük komutanı, kapıdaki jandarmalan aşağıdaki arabaya göndermiş önce. Bana dönerek eklemişti: "Bn tarihten başlayarak gözetimaltı kalkmtşür, Ankara'dan gelen emre göre... Çıkabilirsin!" "Teşekkür ederim!" dedim. Demek bana artık Sosyal Sigortah bir hasta olarak yalnız başhekim karışabüirdi. Onun yüzüne bakarak sustum. Hazirandan güzel bir geceydi. Penceremi açmıştun. Bana ne açma diyen jandarma vardı artık, ne kapat, üşürsün diyecek bir hastabakıcı başımda. Yarın sabah istersem, sağlık sorumluluğumu kendim üstlenir, atar imzaıru çıkabilirdim. Ya da ben böyle sanıyordum durumu. Aydın'ın 124 Murat'ı işime yarayabilirdi. Alır götürürdü buralardan beni. Nerelere?.. Yıllardan 1981... Aylaıdan haziran sonlan... Yarın gazete de aldırabilirdim artık... Aydın'la Yıldız'ın ortaklaşa bıraktıklan iki bin lira henüz bozdurulmamış, pijamamın cebinde duruyordu. Taburcu olmalı mı, yoksa kalmalı mıydım? Yıldız Karayel ne olacak? Kahrsam Yıldız Karayel ne olacaktı? On beş yirmi sayfa daha yazarsam, roman biterdi. Avcı Şaduman'ın domuz mermisi dolu tüfeği patlamalıydı. Bir romanın kahramanı avcı olunca, onun da bir çiftesi duvarda asıh durunca bu er geç patlamalı, bir cana kıymalıydı. Kuraldı bu! Şu satırlan olayın üstünden tam dört yıl geçtikten sonra yazdığıma göre... Romana başladığim gün, bu tek saçmayı sektirmeyen avcının çiftesinin patlaması gerektiğini dizelgeme almıştım. Ne yazık ki dizelgemi de çizelgemi de uygulamayı gereksiz görmüştüm. Neden mi? Müsvettelerin üzerinden jipler, cemseler, sorgular, cezae\rIeri, hastaneler, mavi bereliler gecmişti. Horlanmalar ve eaygı Birkaç kez ayaklarımı tekmeleyen, itip kakalayan hoyret eller, gözlerimi, en azdan kişiliğimi horlamak için bağlayanlar... Bunların yanında roman müsvettelerimi saygıyla derleyip toplayıp rafa kaldıran astsubaylar... Koğuş nöbetçisi Azem Sözenler... Gözümdeki bağı sıyırıp beni bir yatağın üzerine oturtanlar... Sanatçı özgürlüğüm ne de olsa zedelenmişti. Avcı Dilaver'in çiftesi elbet kahve kapısının ardında asıh kalacak, patlamayacaktı. Elim tetiğe varmayacaktı bu yüzden... Şosenin güzergâhını değiştiren başmühendis için doldurmuştum o çifteyi ben... Biraz da avcının Kizına göz dikenler için... Bizleri, çatık kaşlardan çok, gülerytlzler alt üst eder. Havzalı Azem Sözenler... Müsvettelerimi derleyip toplayanlar... Kendimi cezalandırmak için tahüye emrimi askıya alıp Başhekim Yakup Bey'in taburcu raporunu beklemeliydim. Ne demişti, beni bu Ballıdağ Sanatoryumu'na yatınrken, " E n az iki aylık tedaviye ibtiyacın var" dememiş miydi? Hipokrat yeminine uyan bu gcnç başhekimin raporunu, özgürlüğüm paha&na d a , olsa çiğneyip geçemezdim. Kızım ve oglum geliyor Bir giin kızırn Yıldız'la ağabeyi Aydın'ı odamın kapısında görünce şaşırmıştım. Cide'de, beni evimden alan mavi bereli astsubay da yanlanndaydı. Haydarpaşa'da bir hastanede psikolog olarak çalışan kızım, bir süre yüziime baktıktan sonra mesleğine yakışır inceliği gösterdi: "tyisin baba!" "tyiyim çocuklar, hoş geldiniz!" Garnizon komutanı çocukianmın istegini yerine getirmiş, astsubayın gözetirru altında görüşmemize izin vermişti. Burada yatuğımı lstanbul'da gazetecilere duyurmamak koşuluyla. Gelmişken başhekimle sağlığım Jandarmalar mevziye girdi Birden bir gümbürtü koptu çamların arasından... Yeni getirdikleri çay paketleriyle mutfağa inen jandarmalar koşarak döndüler. Tüfeklerini kaptık'.an gibi hızla merdivenlerden indileT. Göklere değen çamların diplerine yatmışlar, dört yanlarıru gözlüyorlardı. Pencereyi açmış bakıyordum. Dışardan barut ya da dinamit kokusu geliyordu. Jandarmalar G3'lerini yoldan geleceklere doğrultmuşlardı. Çok geçmeden durum anlaşılrruştı. Koku barut kokusu değil, yanık kablo kokusuydu. Yıldırım, paratonerlerden fırlayıp elektrik kablolannı kavurmuştu. salılara tanıtıyor, reklamıru yapıyordu onların. Benim "Hababam Sınıfı" filmlerinin videocular elinde yağma edildiğini, Arzu Film'in gazetelere verdiği ilanİarda, sanat eseri yasasından söz edip kopyacılan uyarmaya çaüştığımı ona anlatınca şaşkınlığı daha da artıyordu. Hep aynı haksıdık. Kopyacılar, filmcinin reklamını yapıyordu. Bereket versin ben Bursalı telefoncu Ismet'e benim de bir hakkım olacağından söz etmiyordum, büsbütün şaşıracaktı. Bir gün sıranın bu sömürü düzeninde adımın sanımın eserlerimden kaldınlmasına kadar uzayıp gideceğini bu dağ başında nasıl düşünebilirdim. Bir gün o da oldu. Tutuklu olmadıgım haberine sevindim Nöbetçilerin hastalardan alıp da bana getirdikleri 25 Haziran 1981 tarihli Cumhuriyet'te benimle ilgili bir haber daha vardı. 30 mayısta göz altına alındığım, yirmi beş gündür bir soruşturma için gözaltında olduğum bildiriliyordu. Soruşturma sırasında ciğerlerimden rahatsızlık geçirdiğim için Daday ilçesin kümlüyü beklediğini bildirdi, gelen komutana. Pek hoşuna gitmemişti albayın bu tanıtma biçimi: "Kapalı yerde böyle silahla beklenmez!" dedi. "Çık, kapının dışında d u r ! " "Gecmiş obun" diye güler yüzle girdi, hatınmı sordu. "lyiyim, sağolun" dedim. "tstersen seni İstanbul. Ankara sanalonumlanndan birine gonderebilirim." "Burasını çok sevdim" dedim, "havasını, suyunu. Doktorumuz Yakup bey de çok iyi..." "Demek kalmak istiyorsun?" " t k i ay burda kahrsan iyi olur dedi Başhekim." "Ankara'yı istemiyorsun, öyle mi?" "Bu hastalığa ilk Ankara'da tutuldum. Okulu bitirdiğim yıl." "Peki. biz de göndermeyiz. Demek buraya yatırdığımız iyi oldu, sağlıgın için..." yv.1, •'•:, "Yakup Bey de öyle söylüyor" dedim. "lyiye gidiyor" diye doğruladı biri. Yakup Bey'in bir kuşkusu vardı; karşı saldırı... İÜRECEK İSTANBUL 10. İCRA MEMURLUĞU' NDAN GAYRİMENKUL SATIŞ İLANI Dosya No: 1985/259 Beşiktaş Arnavutkö>' Mahallesi'nde kain 75 pafta, 1300 ada, 93 parsel sayılı 2147.00 m ! sahalı kârgir apartmanın 3. katta 17 bağımsız bölüm nolu 34/1000 arsa paylı DAİRE'nin tamaou bir borçtaıı dolayı haczedilmiş ve açık arttırma suretiyle satışa çıkarılmıştır. TAPU KAYDINDA: İETT Işletmeleri Genel Müdürlüğü lehine muhtelif inifalarda, hava hakkı, havai enerji hattı, irtifak hakkı meşruhatı vardır. tMAR DURUMU: Ist. Bel. Boğaziçi İmar Müdürlüğü'nün 7.11.1985 tarih ve 10626 sayılı yazısına göre: Parsel Boğaziçi öngörünüm plamnda konut alanında kalmakta olup 2960 sayılı Boğaziçi Yasası'nın 47. maddelerine göre inşaat izni veriİememektedir. HALİHAZIR DURUMU: Satışa konu G.Menkul: Beşiktaş Arnavutköy Mahallesi'nde Etiler'e giden Etiler Lisesi yanından ayrüan Arnavutköy'e giden yol üzerinde Türksan Sitesi'nde kain 7 kapı nolu, 10 kat, 30 meskenli Türksan blok II isimli kârgir apartmanda 3. katta 34/1000 arsa payh 17 nolu dairenin tamamıdır. SATIŞA KONU DAİRE: Girişte antre, sağda WC, karşıda salon ve gömme balkon, solda mutfak ve balkonu, koridor üzerinde banyo ve 3 yatak odasından ibarettir. Net alanı yaklaşık 90.00 m ! 'dir. Oda zeminleri marley diğer yerler kalebodur döşelidir. MUTFAKTA: Üzeri fayanslı evyeli tezgâh, altında ahşap dolap, asma dolap ve balkonu mevcuttur. BANYODA: Ayaklı lavabo, klozet, şofben ve küvet mevcuttur. WC'de lavabo ve alaturka helataşı vardır. Dairede elektrik, su ve kömürle ısıtılan kalorifer tesisatı mevcuttur. KIYMETİ: Dairenin tamamına 18.000.000r TL. (On sekiz milyon lira) kıymet takdir edilmişür. thale damga pulu bedeli, tellaliye resmi alıcıya aittir. ARTTIRMA ZAMANI VE YERİ: İlk açık arttırması 25.4.1986 cuma günü saat 14.00'ten 14.3O"a kadar istanbul Sultanahmet'te 10. İcra Memurluğu'nda yapılacaktır. Arttırma şartnamesi herkesin görebilmesi için 11.4.1986 tarihinden itibaren memuriyetimizde açık bulundurulacaktır. İlk açık arttırmada teklif edilen bedel muhammen kıymetin "?& 75'ini ve varsa rüçhanlı aJacaklıların bu gayrimenkul ile temin edilmiş alacaklan mecmuunu aşmadığı takdirde en çok arttıranın taahhüdü baki kalmak üzere arttırma on gün daha uzatılarak 10'uncu 5.5.1986 pazartesi günü saat 14.00'ten 14.30'a kadar yine tstanbul Sultanahmet'te 10'uncu İcra Memurluğu'nda yapılacak ikinci arttırmada muhammen kıymetin °7o 50'sini geçmek şartı ile en çok arttırana ihale edilecektir. Gayrimenkul kendisine ihale olunan kimse verilen mehil içinde ihale bedelini ödemezse namına yapılan ihale fesholunarak ilK'nun 133. maddesi hükmü tatbik olunur. İki ihale arasındaki fark ve geçen günlerin % 30'dan hesaplanacak faiz ve diğer zararlar aynca hükme hacet kalmaksızın alıcıdan tahsil olunur. İpotek sahibi alacaklılarla diğer ilgililerin ve irtifak hakkı sahiplerinin haklannı, faiz ve masrafa dair olan iddiaların dayanağı belgelerle 15 gün içinde icra dairesine bildirmeleri icap eder. Aksi halde hakları tapu siciliyle sabit olmadıkça satış bedelinin paylaşılmasından hariç kalırlar. Talep edildiği ve 300r TL'lık posta pulu gönderildiğinde sartnamenin bir örneği gönderilir. Arttırmaya iştirak etmek isteyenlerin arttırma şartnamesini okumuş ve münderecatını a>Tien kabul etmiş sayılırlar. thaleye iştirak etmek isteyenlerin muhammen kıymetin % 10*u nisbetinde pey akçesi veya bir bankanın teminat mektubunun tevdii mecburi olup alıcı binde üç damga resmini ihaleyi müteakip ödemek zorundadır. Fazla bilgi edinmek isteyenlerin 1985/259 dosya nosu ile memuriyetimize muracaatları ilan olunur. Basın: 3306 BİLGİSAYARLI DAKTİLOGRAFİ BİLGİSAYARLI MUHASEBE BASIC, COBOL, FORTRAN, PASCAL gibi BILGISAYAR diileriyle PROGRAMCILIK SANATI; Çalışanlar için birer, ikişer: IŞSIZ GENÇLER için ikişer üçer; en fcısa sure/erde, en kolay yöntemlerle oğreten Kanunların izin verdiği EN UCUZ ve ŞAŞIRTICI UCRETLERLE Cengiz Karlı... Doktor... Henüz pratisyen... Şimdilik küçük bir muayenehanesi var... Arkadaşİarıyla gittiği balık lokantasında birkaç kadeh rakı içmek haf S tanın tüm yorgunluğunu alıyor... Bulma ca merakı onun için bir hastalık olmuş.. Dr.Cengiz Karlı, Limon okuyor.. 1985 yılı sonuna kadar 41.892 İŞSİZ GENCİ İŞ SAHİBİ YAPAN; 14 Dünya rekoru kıran 23 Dünya Şampiyonunu yetiştiren AMPİYON OZEL DAKTILO SEKRETER VE BILGISAYAR KURSLARI U ^ v ^ y K e n d i kazancıyla daha rahat yaşanıak ve geleceğin en parlak mesleklerini kazanmak isteyenleri bekliyor. Merkezi : Beyant . Mıthat Paşa Cad . 14/1 Beyoglu Subesi • Isl.kial Cad . Yonca H a " 8 7 /7 Kadıkoy Şubesl : Aliıyol, Kuşdılı Caddesı 63 ' Tel 527 55 25 527 49 03 522 21 06 Tel ' 4 9 79 93 149 81 06 U 4 90 U Tei 338 08 42 336 1 1 5 0 ÇAYÇLİ ASLİYE HUKUK HAKİMLİĞI'NDEN Esas No: 985/97 Karar No: 985/205 Davacı Firdevs Civelek ve 5 arkadaşı vekili Av. Güney Koç larafından davalı Çayeli Nüfus Müdürlüğu ile Ahrael Civelek ve iki arkadaşı aleyhine açılan nüfus kaydının tashihi davasının yapılan yargılaması sonunda: Mahkememizden verilen 31.12.1985 günlü ve yukanda numaralan belirtüen hükUm davalılar Ahrnet Civelek, Mustafa Civelek ve Mehmet Civelek'e adreslerinin bilinemediginden ve daha evvel tebligaı ilanen yapıldığından Rize üi Çayeli ilçesi Kuçukcaferpaşa Mahallesi Cilt: 008/01, Sayfa: 75, Kutuk: 28'de kayıtlı Osman ile Firdevs'ten olma 1334 doğumlu Ahmet Civelek Osraan ile Fatma'dan olma 1338 doğumlu Mustafa Ci\elek ve 1926 doğumlu Mehmel Civetek'in bu haneden kayıtlarının iptaline ilişkın mezkur hukmun 7201 sayılı yasanın 28.<ve 29. maddeleri uyannca ilanen davalılara tebliğine, ilan tarihinden itibaren 7 gün sonra tebliğin yapılmış sayılacağı hususunda karar lebliğı yerine kaim olmak uzere ilgililere duyurulur. 17.1.1986 Basın: 14356 İLAN İSTANBUL 3. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ BAŞKANLIĞI'NDAN 982/714 Davaa Emek İnşaat ve tşletmesi A.Ş. vekili Av. Mehmet Zengin tarafından davalı Ulusoy Holding Ulutonır Turizm ve Seyahat Ltd. Şirketi aleyhine açılan alacak davasında: 6.12.1985 tarihli verilen karar gereğince; 1 DavaJının İstanbul 13. İcra Memurluğu'nun 982/5629 sayılı dosyası ile yapılan takibe vaki itırazın iptaline. 2 26.350.15 TL. icra inkâr tazminatının davaiıdan tahsil olunarak davacıya verilmesine, 3 Fazla iddianm reddine. 4 Takdir olunan 18.588 TL. ücretivekâlet ve aşagıda müfredatı yazılı muhakeme masraflannın 20/21'inin davalıya tahrailine kabili temyiz olmak üzere davalı şirket Ulusoy Holding Ulutour Turizm ve Seyahat Limited şirketine ilanen tebüğ olunur. 10.3.1986 Basın: 3268 İLANEN TEBLİGAT GEBZE İCRA MEMURLUĞU'NDAN Sayr. 983/1122 Borçlu: Gürsel lşçi Çayırova Fatih Caddesi No: 83 GEBZE Kurtaş Halı ve Ev Aleıleri Sanayi ve Ticaret A.Ş. vekili Avukat Cemal Vatansever'e masraflar hariç 1.153.230.00 Ura ödemeye borçlu Gürsel Işçi'nin işbu borcundan dolayı alacaklı lehine ipotekli bulunan GebzeTavşanlı Kö>11 köy yeri mevkiinde kain, tapunun 34 pafta 1347 parsel sayılı 3320 M 1 miktarlı tarla vasıflı gayrımenkulün tamamının 664.000.00 muhammen bedelle açık artırma ile satışa çıkanldığı ve birinci açık arttırmasımn 2/5 1986 Cuma günu saat 15.30'dan 16.00'ya kadar Gebze İcra Dairesi'nde açık artırma ile yapılacağı, bu artırmada takdir edilen muhammen bedelin ^o 75'ini ve rüçhanlı alacaklılar varsa alacaklan ve satış masraflanru geçmek şartı ile en çok artırana ihalenin yapılacağı, böyle bir bedelle alıcı çıkmazsa en çok aruranın taahhudü baki kalmak şartı ile 12/5/1986 pazartesi günü aynı yer ve saatte ikinci açık artırmanın yapılacağı, bu artırmada da muhammen bedelin % 50'sini ve rüçhanlı alacaklılar alacaklan mecmuu ile satış masraflarını geçmek şartı ile en çok artırana ihale edileceğine dair satış ilanının yukarda adresi yazılı borçlu Gürsel lşçi'ye tebligal yerine kaim olmak uzere işbu satış ilanı ilanen teblig olunur. 18/3/1986 Basın: 3267 FATİH İÇİNCİ ASLİYE HUKUK HAKİMLİĞİ'NDEN Esas No: 985/941 Davaa Şükru Utku vekili tarafından açılan gaiplık davasının yapılan duruşması sırasında: Samatı^a Hacıhasan Hüseyin Mah. Feridun Sokak No: 9/5 İstanbul adresinde ikamet etmekte iken halen adresi belli olmayan zabıtaca yaptınlan adres tahkiki de neticesiz kalan davalı HURİYE UTKU hakkmda gaipliğin tespiti davacı tarafından talep edilmiş olduğundan adı gecenin hayat ve mematından bilgileri olanların mahkememizin 985/941 sayılı sırasında kayıtlı durışması 14/5/986 günü saat 10.00 talik olan dosyaya muracaatları ilanen tebüğ olunur. 19/3/1986 Basın: 3302 İLAN TARSUS ASLİYE 1. HUKUK MAHKEMESt'NDEN 1982/293 Davacı Maliye Hazinesı vekili tarafından davalılar lbrahim Çelik, Süleyman Çeiik, Salih Çelık, Mehmet Çelik ve Leyla Çelik aleyhine açılan kadastro tesbitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda mahkememizden verilen 1982/293 esas ve 1985/791 sayılı karar davacı vekili tarafından temyız edilmiş oimakla: Davalılardan Leyla Çelik ve Salih Çelik'in adresi meçhul olduğundan Tarsus Asliye 1. Hukuk Mahkemesi'nın 1982/293 esas ve 1985/791 sayılı kararı davacı vekiü tarafından temyiz edildiğinın her iki davalıyadaveıı>e yerine geçerli olmak üzere ılanolunur. 13.2.1986 Basın: 14325 İLAN İSTANBUL ?. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ HAKİMLİĞİ'NDEN Dosya No: 1985/431 Davacı Mahir Daştanoğlu tarafından davalı Bedia Oğuz aleyhine açılan tapu sicilindeki ipotek kaydının terkini davasında; Yapılan araştırmalara rağmen adresi tespit edilemeyen davalı Bedia Oğuz'un adına Qanen tebligat >apümasına karar verümis olup karar geîeğince dunışmanın atıb bulunduğu 3.4.1986 gunü saat 9.3O"dk mahkememiz duruşma salonunda hazır bulunması veya kendisini bir v> kille temsil ettirmesi tebligat yerine geçerli olmak uzere ilan olunur. 24.2.1986 Basın: 3299 i j I Uygun ücretle îngilizce ders verilir. 571 70 23 Liman cüzdanımı kaybettım. Hükümsüzdur. HAŞİM YILMAZ
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle