18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
21 MART 1986 KÜLTÜRYAŞAM CUMHURİYET/5 ÎSMAÎL GÜLGEÇ SİNEMA HAYVANLAR Kencli dünyasını ohıştıırma çabasındaki bir yönetmen Kapa Kızı Yönetmen, yazar: Başar Sabuncu / Görüntü: Selçuk Taylaner / Oyuncular: Müjde Ar, Tarık Tarcan, Selçuk Özer, Nisa Serezli, Yalçın Boratap, Candan Sabuncu, Aysel Gürel, Levent Çakır, Serra Yılmaz, Zihni Küçümen / Bir Mine Film yapımı (Lâle, înci, Yumurcak, vs.J "Çıplak Vatandaş"la parlak bir çıkış yapan Başar Sabuncu, ikinci filminde Luis Bunuel'in ünlü "Giindiiz Gözeli" filmine bir 'nazire' yapmak duşüncesinden hareket etmiş. "Ben alafranga bir adamım" diyor Başar. Bu nedenle "Giindiiz Güzeli"ni 'yerlileştirmek', 'alaturkalaştarmak' gibi şeylerin peşinde koşmamış. Ancak "Knpa Kın"nın ne amaçladığını da, bu amaca ulaşıp ulaşamadığını da kestirmek kolay değil. Bir kez, "Gündüz Güzeli"ne 'nazire' gerekli miydi? Dünyanın en güzel, en 'komple', kendi içinde en bütünleşmiş filmlerinden birini ahp ona 'nazire' yapmanın gereği var mı? Eğer içeriksel veya biçimsel benzerliklerin içine yepyeni bir öz koymayacak, yepyeni bir anlam kazandırmayacaksanız? . " K u p a Kızı"nda ise bu türden bir 'yenilik' yok. Film, bir yandan Bunuel'e alabildiğine bağlı kalmış. öyle ki, asıl fîlmde bir Japon'un kızlara gösterdiği (ve içinde ne olduğu seyirci tarafından bilinmeyen) kutu gibi tipik Bunuelien bir motif bile korunmuş. Değiştirilen (kaldırılan) şeyler arasında, asıl filmde 'necrophile' bir kontla (Georges Marchal) uzun sevişme sahnesi (ki bizde gösterilen kopyada bu bölüm oldukça kesilmişti) ve kocanın sakat kalmasıyla sonuçlanan tüm fınal de var. ATILLA DORSAY KİM KİME DUM DUMA BEHİÇ AK MÜJDE AR CİNSELLİĞ1 Başar Sabuncu, "Kupa Kızı"nda Müjde Ar cinsetliğini özellikle vücut çekimleri üıerine yoğunlaşan yakın planlarla değişik bir estetiğe kavuşturmayı başanyor. nin ön plana çıkanlışı, gerekse çocukluk düşlerinin geliştirilmesiyle, hem Nilgün'ün evlenmekle 'sınıf atlamış' toplumsal kimliği, hem 'cinsel soğukluğu'nun, sadomazoşist ve diğer cinsel çeşitlemeler peşindeki kişiliğinin belirgin kılınmasına çalışılmış. Ancak Bunuel'in filminde, ashnda oldukça sade bir yapıyla, kronolojik olarak anlatılan olayların içine yerleştirilmiş altı düş ve iki geriyedönuş (anı) bölümüyle elde edilen o zenginlik, Sabuncn'nun filminde daha karmaşık, daha bölümlü bir anlatımla ortaya çıkmıyorsa, diğer bir deyişle "Gündüz Güzeli"nde gerçekle düşün sade bir yapı içinde oluşan olağanüstu karışımı ve bundan fışkıran o sinemasal buyu, o kendine özgu şiir "Kupa Kızı"nın belki daha incelikli. daha arınmış, daha dilimlenmiş yapısında ortaya çikmıyorsa, bunda kabahat kimin? Elbette ki Bunuel'le aşık atmaya kalkanın de#ii mi? "Kupa Kızı"nda Sabuncu oldukça iyi şeyler yapmış. Artık sinemamızın bir numaralı iş faktörlerinden biri olan Mujde Ar cinselliğini, özellikle vücut çekimleri üstüne yoğunlaşan yakın planlarıyla değişik bir estetiğe kavuşturmayı, tüm randevuevı sahnelerinde eski Beyoğlu'nun levanten ağırlıklı, ödağacı kokulu kendine özgu havasını vermeyi denemiş ve de oldukça başarmış. Filmin tipik Freud, psikanaliz ve Batıiı olan öğelerini ırklar ve dinler karrnaşası bir Beyoğlu içinde geçebilir kılmayı denemiş (bir kiliseyi ziyaret ve mum yakma sahnesi bile var!).. Ne var ki bizce filmin temel çelişkisi, hedef aldığı kitlede... "KesselBunuel'in 'Gündüz Güzeli'ne nazire"liği belirten ilk jeneriklerden sondaki 'bitiyor mu, başlıyor mu?' esprisine, Nisa Serezli'nin Madam Emilya'sının Fransızca sözlerinden "Jules ve J i m " üstune tartışmalara kadar film, baştan sona aydınlara seslenmelerle, göz kırpmalarla dolu... Ama hedef alınan bu "a>dın seyirci'nin Bunuei'in "Gündüz Güzeli"ne bir 'nazire'yi kabul etmesi kolay değil.. Perdede "Müjde Ar cinselliği" görmeye gelmiş sıradan seyirci içinse, film, anlaşılması çok zor simgeler, sözler, çağnşımlarla dolu... Velhasıl bu haliyle "Kupa Kızı", iki arada bir derede kalmış, kimseyi pek memnun edemeyecek bir film gibi gelir bize... Hiç olmazsa, film kendisi için yapılmışa benzeyen aydın seyircimizin bu ilginç çabaya sahip çıkması ve "Gündüz Güzeli"nın "Kupa Kızı"na donüşmesi olayını izlemesi gerekır diye duşunuyoruz... Çünkü, onemü bir başyapıtla kıyaslanma talihsizliği bir yana, "Kupa Kızı"nda kişiliği olan, kendi temalannı, estetiğini, dunyasını oluşturma çabasındaki bir yönetmenin varlığı, baştan sona belli oluyor. Bu da, 'auteur' arayışı içindeki sinemamızda az şey değil... PİKNÜC PtYALE MADRA UMUT T T T T T T T Değişik öğeler yok değil Ancak, diğer yandan Sabuncn, kendi filmine değişik öğeler sokmayı da denemiş. örneğin 'Kupa Kızı'na 'Gündüz Güzeli'nin pek sahip olmadığı sıntfsal bir konum, tam bir 'geçmiş' vermeyi düşünmüş. Filmde ashnda gcrek olmayan " a n n e " kımligi ÇIZGtLİK KÂMtL M4SARAC1 Kaba saba bir propaganda filmi Rocky IV I Yönetmen, senaryo yazarı: Sylvester Stallone / Oyuncular: Sylvester Stallone, Dolph Lundgren, Talia Shire, Burt Young, Carl Weathers, Brigitte Nielsen / Bir UA filmi (Site, Saray, Şafak, vs.) Seruven filmlerinin özu, bir yerde gelir, iki insanm, iki güçlü insanın karşılaşmasına dayanır. Biri 'iyi', öteki 'kötü'dür bu kahramanlann.. Seyirci, filmin başından beri belirtilen nitelikleriyle bu iki kişiden birini seçmiş, benimsemiş, kendi 'iyi' ve 'kötü'sünü bellemiştir. Onlardan birinin yanında yer alır, biriyle özdeşleşir, fihn ve filmdeki savaşım boyunca sanki perdedeki aktör yerine kendisi geçer... Serüven sinemasımn bu tipik ve çokluk zararsız yöntemı, "Rocky" serisinin sonuncu (ve şimdilik dördüncü) bölümünde o denli 'masum' biçimde işlenmiyor. Rocky'nin filmdeki yeni rakibi bir Sovyet boksörudür. Rocky Balboa'dan en azından 20 santim daha uzun, ona yüksekten bakan, tam anlamıyla insan azmanı bir yaratıktır bu... Ruslar onu bilimsel yöntemlerle yetiştirmişler, doğal veya yapay bir çok şeyle beslemişler, sonunda ortava nerdeyse mekanik, Frankenstein benzeri bir ustünadam çıkarmışlardır. ABD'de dev Rus, Rocky'nin dostu, bir dönemde de antrenorü olan Apollo'yu kanlı bir maç sırasında bir yumrukla oldurur... Artık Rocky için bu dev rakibe meydan okumak ve onu kendi ulkesinde yenmeyi denemekten başka çare yoktur. Ancak film, Rocky ile Rusun çatışmasını, sıradan bir "üstünadamlar' çatışması olarak vermekle yetinmez. Film, daha ilk dakikalarından itibaren dev Rusu her şeyiyle, her davranışıyla antipatik, sevimsiz, giderek itici göstermekle de kalmaz. Filmdeki tüm Ruslar, boksorün kansı, menajeri, bürokratlar, giderek Moskova'daki maçta Rocky'ye 'Boylesine düşman bir seyirci görmedim" dedirten tum Sovyet seyircisi (halkı?) Batıya diş bileyen, öfkesi burnunda. bağnaz, tutucu, kotü niyetli ve kaba davranışlı kişiler olarak belirir. Dev Rus, filmde sosyalist rejimin doğru veya yanlış çağnştırdığı her şeyle donanmıştır. Devletin tüm olanaklanyla yetiştirilip eğitilerk, her yumruğunda tüm Sovyet halkırun sorumluluğunu taşıdığına inandınlmış, geçerli tek sistemin komünizm olduğu gerçeğiyle beyni yıkanmış bir yarıinsan, yarımakinedir o... Ne var ki film, bu konuda bilinen gerçekleri, durumları tersyuz etmekte de hiç duraksamaz. Sporculuğun soylu amaçlarla yapılageldiği bir Sovyetler'de, Rus boksorü sürekli 'Ben profesyonel bir boksörüm' derken, aynı sporun ne tur maddi amaçlara âlet edildiğini herkesin bildiği bir ABD'de, Rocky Balboa, Moskova karşılaşması için "para aJma>acağını', yanı bunu 'vatanmillet aşkına' yaptığını •söyler!.. Dev Rus, son maça hazırlığmı binbir âletle, gelişmiş sistemlerle yaparken, Rocky dağda koşup yürumeyi, balta sallayıp yuk kaldırarak adalelerini en doğal (!) ve geleneksel biçimde geliştirmeyi yeğler... Ve sonunda her şey aleyhinde olan Rocky, elbette ki galip gelir. Bu, her şeye karşın doğadan, doğallıktan ayrılmayan insanoğlunun yapay biçimde şişirilmiş kaslara AGAÇ 1ÂŞKEN EGUJR KEMAL GÖKHA\ TARİHTE BUGUN MÜMTAZ ARIKAS BUTCE TASARIAMAN/N SONUL İ6S3'TE &U6İM, SADKA2AM TAgHUNCU Am€T PAŞA, İOAİA EPİLÛI. 1652'O£, ÇOCUC PADIŞAH üi.M£HM£T TARAPINPAM GÖKEV6 ATAUAN PAfA, OSMAHU DeVlSTİHİU İÇİHOE KULUNPUĞU MALİ SIK/UT7YI &İP€RMEtL, GSLİRGipeK PENGESİHl SAStAMAK İÇJU ETK/N ÖM Ç i B ALMAKTA eeciKMEMış,Bi BiR. PE Burçs SAJZtSI UAZIRLAMIŞri.SAPTMlAH 1200YÛKAKÇB AÇ16I KAPATMAK,6££EK£H PABAYI TOPIAMAK İÇtU BİRÇOK ÇlKARClYI TEDİEGİNfTMlŞ,KOYDU6U VERGiıen. pe HoçuursuzujK yAÂATMiçrı. souunPA, PÜfMANLARl, PAPİÇAHA, ONU mHTTAN İkJDİKMEfC İSTEPİ6INI SÖyiSYİP iPAkAlUI SA6LAPILAJ2. İLE DEVEKARŞ1 ROCKY Rocky Balboa (Sylvester Stallone), dostu ve antrenorü Apollo'yu bir yumrukta deviren Rus boksorle karşılaşır ve onu yere serer. karşı yengisi olduğu gibi, 'insancıl' bir rejimin, 'insanlan köle eden' bir rejim karşısında yengisidir. Ve herhalde aynı biçimde duşunuyor olmalı ki, Rocky'nin yengisi karşısında duraksayan Gorbaçov da sonunda ayağa kalkar, Rocky'yi alkışlayan kendi vatandaşlarına katılır! Sovyetler Birliği, "Rocky 4 " , " R a m b o " turii filmlere kızmakta, bu filmleri resmen eleştirmekte haklıdır. Kaba bir Amerikan milliyetçiliğiyle, kör kor parmağım gozune bir ideolojik şakşakçılıkla bezeli bu tur filmler, halklar arası dostluk fikrine de, sporun gerçek anlamına ve amacına da, sınemanın bir sanat olarak temel işlevine de ters düşmekte, halklar arasında düşmanlık yayıcı bir rol ovnamaktadır. Rocky Balboa'nın filmin sonunda ettiği barışçı sözler, ne yazık ki filmin tumunun içerdiğı kaba mesajı gidermeye yetmez. İlk "Rockv" fihninden beri, yani 10 yıl içinde Sylvester Stallone'nin aldığı yol gerçek anlamıyla baş döndurucudur. Goçmenliğin, marjinalliğin, alt kesim sorunlarının içtenlığinden gelip o sıcacık, insancıl filmlerden sonra boylesine propaganda süpruntuleri kotarmak, insanı doruklara çıkarsa ve superzengin etse de, onur kazandıracak bir davranış değildır. Stallone'yi ve filmlerini, bundan böyle vakit geçirmeye yönelik zararsız ürünler olarak değil, dunya barışına zarar veren ilkel, kaba propaganda araçları olarak görmek ve değerlendirmek gereği var... 50 YIL ÖNCE Cumhuriyet Yeni yapılaeak limanlarımız Hükumet tarafından limanlarımızın yeni baştan ve son sistemde inşaası için ciddi hazırlıklar yapümaktadır. Kabotaj inhisarını tamamen devletleştiren ve denizciliğimizin ınkişafı için aldığı tedbirler meyanmda 10 milyon lira ile Avrupaya yeni posta vapurları ısmarlamak ü'zere olan hükumetin bu vaziyette belli başlı limanlanmm yeniden kurması, çok ehemmiyet verilen bir iş olmak üzere ele alınmış bulunmaktadır. Şimdiki halde ilk olarak Trabzon limamnın yapılması mukarrerdir. Mevcud limanlarımız içinde Trabzon limamnın tercih edilmesi buranın ticari ehemmiyetinden 21 Mart 1956 başka memleketimizle tran arasında inkişafına çalışılan transit yolunun güzergâhı ve iskelesi olmasından ileri gelmiştir. Trabzon limanmdan sonra Zonguldak ve Mersin limanlan yapılacaktır. Diğer taraftan, Iktisad Vekaleti tarafından hazırlanan ve Vekaletlerce tetkik 19361986 edilmekte bulunan son kanunda deniz ticaret işlerimizi tensik etmekle limanlarımızın teşkilatını da ikmal edecek mahiyettedir. Maliye Vekaletince tetkik edilerek Başvekalete verildiğini haber aldığımız bu kanunun Meclisin bu devre içtimaında muzakere edileceği anlaşümaktadır. Paris'in yeraltı dünyası Yeraltt (SubwayJ / Yönetmen: Luc Besson / Oyuncular: İsabelle Adjani, Christophe Lambert, Richard Bohringer, Michel Galabru, JeanHugues Anglade / Gaumont (Fransız) filmi (Kadıköy Moda) Yeni bir kuşak Fransız yönetmeni var. Sinemayla beslenmiş, sinemayı bilen, seven... Ama öbur yandan da burnu havada, ukalâ, mangalda kül bırakmayan.. Sinemayı yenileme sevdasında bunlar, kımselerinkine benzemeyen filmler yapma: biçimsel oyunlaıla, kimi unlu filmlere göndermelerle, teknik gösterilerle dolu filmler... Kimi zaman başarıya ulaşıyor, kimi zamansa sanınm ne yaptıklarını pek anlamayıp 'geride kalmak'tan korkanlarca alkışlanan 'garabet'ler uretip duruyorlar... "Yeraltı" bence bu 'garabet'lerden biri... Paris'in 'yeraltı dunyası'nda geçen bu filmin ne belirli bir oykusu, ne en küçük bır insancıl gerçeklik taşıyan tipleri, ne başı, ne de sonu var. Surekli 'orijinal' olma peşindeki bir yönetmen, baştan sona egemen izlenim olarak 'sıkıntı' veren bir filmde yalmzca tekniğini göslcrmeyi amaçlıyor. Sinemayı yenileyen, yeni dünyalar, yeni özbiçim dengeleri kurmayı deneyen filmlere evet, elbette ve kuşkusuz evet. Ama bu işi "Yeraltı" vb. filmler mi yapacak? Kuşkuluyum.. Korkarım ki, tersine, bu tur filmler, son kalan seyircisıni de sinemadan soğutup kaçırmasın... ILAN TEKİRDAĞ 2. TAPULAMA MAHKEMESİ'NDEN Dosva No: 1986/521 Davacılar Orman Genel Mudurluğü'ne izafeten Tekırdağ Orman Bolge Şefliği ve Maliye Hazınesi'ne izafeten Tekirdağ Defterdarlığı ile davalı Bınnaz OZER ve arkadaşlan arasında mahkememızde gorulmekte olan tesbıte ıtiraz davasının yapılan açık yargılaması sırasında verilen ara karar gereğince: Yapılan butun aramalara rağmen adresleri tesbit edilemeyen davalılar Isa kızı 1935 dogumlu Mukadder SEZER, SuJeyman kızı 1938 doğumlu Sebiha, Suleyman oğlu 1955 doğumlu Demır VARLIK adlarma ilanen teblıgal yapılmasına karar verilmistir. Adı geçen clavalıların duruşmanın bırakıldığı 27.5 1986 gunü saat 09 30'da bizzat mahkemede hazır bulunmaları veya kendilenni bır vekille terasıl eltırmelerı, aksı halde mahkemenın gıyaplarında goruleceği hususu lebligat verıne kaım olmak uzere ilanen tebhe olunur Basın: 14691 İLAN AVA1VOS SULH HUKUK HAKİMLİĞİ'NDEN 1985/392 Davacı Avanos Çalış kasabasından tbrahiuı Çelik vekıh Av. Kani Özçelik tarafından aynı yerden Seyit oglu Veli Yüksel Güler aleyhine mahkememize açüan senet ıptali davasında: Davalı Veli Yüksel Güler adına çıkartüan davetiyenin (tebligatın) adresinın bilınememesi nedeni ile bila tebliŞ iade edildiği, keza zabıtaca yaptınlan tahkikat neticesınde de adresinin tespit edılemedigi bildirilmış olmakla, ilan yoluyla dava dilekçesinuı tebligıne karar verilmiş olmak la: Davalı Avanos Çalış kasabasından Veli Yüksel Güler'in dunışma gunu olan 3.4.1986 gunü saat ll.Offde bızzaı Avanos Sulh Hukuk Mahkemesi'nde hazır bulunması, veya kendisıni bir vekille temsil ettirmesi, daveüye yerine kaim olmak uzere ilanen tebliğ olunur. Basın: 14795 Eski tablolannız, tuğralı gümüşleriniz ve el yazma eserleriniz için Troy 140 79 36 TELESEKRETER Telefon cevaplama cihazı. lthalatçısından. 145 00 71 145 00 72
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle