23 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
21 MART 1986 + HABERLERİN DEVAMI CUMHURÎYET/13 Çocuk Asfauı Seyhanb: Ne seçmeden korkumuz var, ne de kilo problemimiz. Bunu büyütmeye de gerek yok. Milli takım için seçme mutlaka yapılmah. Allah dışan giden güreşçiye yardıma olsun. Şimdiye kadar hep seçme ile milli takıma girdik. Bizim amacımız, o andaki seçmenin yarar sız olduğunu anlatmaktı. Yetkililer bizi dinlesinier. Ankara'ya gidip yetkılılerle görüşmek istiyomz. Simtel antrenörü H. tbrahlm Oktay da antrenör olarak Bolu kampında bulunduğunu, ellerinde yetki olmadığından bir şey yapamadıklannı açıkladı. Oktay, kampta 7 antrenör bulunduğunu, ama herkesin kendi başına buynık olduğunu, bir başantrenörün olmamasından programsız çahştıklarını, cimnastik ve basket oynayarak günleri geçirdiklerini söyledi. byancı (Baştarafı 12. Sayfada) • Ifağh güreş rü ŞahapSayın'ın onayladığı komiteler şöyle belirlendi: Yaglı Güreş Komitesi: 1 Kemal Temizoğlu (Istanbul), 2 Elvan Yilmaz (Sakarya), 3 Niyazi Güreşen (Manisa), 4 Bayram Şit (Ankara), 6 Sıtkı Kayrak (tstanbul). Hakem Komitesi: 1 trfan Atan (Sakarya), 2 Aydın Demir (Kocaeli), 3 Hasan Güngör (Denizli), 4 lsmail Cefo (Antalya), Aziz Giiven (Samsun). Karakucak Komitesi: 1 Ali özdemir (Izmir), 2 Mehmet Gocur (Amasya), 3 Bekir Büke (Ankara), 4Mahmut Kanadıkınk (Kahramamnaraş), 5 Hüseyin Yüce (tstanbul). (Baştarafı 12. Sayfada) Partilere (Baştarafı 1. Sayfada) Dışişleri Bakanı Shultz'un Atina ve Ankara1 ya yapacağı ziyaret öncesinde State Department'da nabız yoklayan muhabirimiz Tanju Akerson, bir yetkiliye şu soruyu yöneltmiş: "Türkiye'nin Kıbns'ta çok yapıcı bir tutum içinde olduğunu söylüyorsunuz. Yine de ilerleme sağlanabtlmesi için TOrlöye'den daha esnek davranmasını isteyebilir misiniz?" Amerikan Dışişleri Bakanlığı'nın üst düzey yetkilisinin bu soruya yanıtı şu: "Evet, isteyebiliriz. Atina, Türk askeri çekilmeden Kıbns'ta çözüme yaklaşmam ve Türkiye ile diyaloğa girmem diyor. Ankara İse nihai çözüm oimadan asfor çekmem diyor. Bunun bir orta yolu olmalı. Türkiye, Kıbns'ta taslak anlaşma imzalanırken geçiş dönemi sırasında bir bölüm askerini çekmeyi kabul etmeli..." Ne kadar açık değil mi? Sayın Shultz'un Ankara'ya gelirken çantasının içinde ne getirdiği anlaşılıyor. Aynca Yunanistan Başbakanı Papandreunun VVashington ve NATO'ya yaptığı baskıların da bir ölçüde tuttuğu anlaşılmıyor mu? Bu konuda ne düşündüğünü dün sabah KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş'a sorduk, karşılığı aynen şöyle oldu: "Bizim fomulümuz Genel Sekreter'in Ocak Zirvesi'nde önerdiği formüldür. Yani geçici hükumet kurulur vs askerterin çekilme programmın uygulanması başlar Aynı zamanda tabiattyla Rum tarafında da 100 bine çıkacak bir potansiyete sahip olan Rum ordusunda da gereken yapılır ve aldıklan silahlar bir program dahilinde Ada'dan çıkanlır. Ada'ya gizlice gelmiş olan 7 bine yakın Yunan askeri de Ada'dan çekitir. BeJiri; b&gelere yeneştirmtş oldukları mayın tarialan da kaldınlır. Türk askerinin Ada'dan çıkmasını isteyen taraf, Türk askeri gelinceye kadar tüm insan haklanmızı 11 yıl inkâr eden ve 103 kuyümüzü yerle bir eden taraftır Kıbns'ta durum budur. Bunu dünyanın bilmesinde yarar vardır" Sayın Denktaş'ın bu sözlerine eklenecek pek bir şey yoktur. Ankara'nın da Amerikaiı konuklarımıza bu konuda gereken yanıtı vereceğini umut ederiz. (Baştarafı 1. Sayfada) Dünkü görüşmelerde, yasa önerisinin 4. maddesi görüşülürken ANAP Grup Başkan Vekili Pertev Ascıoflu ve arkadaşlan bir önerge vererek genel başkanın en çok üç yıl için seçilmesini ve aynı kişinin 4 yıl gecmeden üst üste 6 defadan fazla seçilmemesini istediler. Söz alan MDP'li Doğan Kasaroğlu, üç yıllık sürenin yeniden lider sultası yaratacağını, 18 yıllık sürenin çok uzun bir süre olduğunu belirtti ve "Bu önerge kabul ediürse kapıkulu milletvekilleri ve çanta Lastyıcı baksmlar olacaktır" dedi. Önerge oylandı, ancak salonda ANAP'hlar olmadığı için önerge reddedildi. Salona giren ANAP'lılar oylamanm yenilenmesini istediler, ancak bu istek reddedildi. Bunun üzerine ANAP'lılar, Bağunsız Zonguldak Milietvekili Rıza öner Çakan öncülüğünde reddedilen önerge doğrultusunda bir madde eklenmesi için bir önerge verdiler. Yeni madde önerisi başkanlann en fazla 3 yıl için seçilmesini ve aralıksız 15 yıl görev yapmalannı öngörüyordu. önerge, tartışmalardan sonra kabul edilerek 4. madde olarak tasanya eklendi. Görüşmeler sırasında ANAP Trabzon Milletvekih" Eyüp Âşık ve arkadaşlan bir önerge vererek siyasi partilerin seçime katılabilmesi için 45 il ile bu illerin merkez ilçeleri dahil ilçelerinin üçte ikisinde örgütlenmeleri koşulu getirilmesini istediler. Söz alan SHP'li Turan Beyazıt, bu tur bir değişikliğin hatalı olacağını belirterek, "Belki siz ara seçime, ismini vermiyorum, bir partiyi sokmayabiu'rsiniz, ama o parti genel seçime girer" dedi. Önerge oya sunuldu ve kabul edildi. Buna göre, siyasi partiler seçime girebilmek için 45 il ve bu illerin merkez ilçeleri dahil ilçelerinin üçte ikisinde örgüılenecekler. Halen yürürlükteki yasada partilerin seçime girebilmesi için 34 il ile ilçelerin üçte birinde örgütlenmeleri gerekiyordu. Benimsenen başka bir maddeye göre de siyasi partiler, adaylarını parti tüzüklerinde belirleyecekleri esaslara göre tespit edebilecekler. Genel Kurulda Siyasi Partiler ve Seçim Yasası görüşülürken, ANAP'lılar tarafından verilen önergenin kabulü ile kontenjan aday sayısı 34'e çıkartıldı. önergenin ilk şeklinde kontenjan aday sayısı 26 olarak öngörülmüştü. Yapılan değişikliğe göre, siyasi partiler 6 ya da daha fazla milietvekili çıkaran partilerin 5,6 ve 7 milletvekilli seçim bölgelerinden birer kontenjan adayı gösterecekler. Bu seçim çevrelerinde kontenjan milletvekilliğini çoğunluğu sağlayan parti kazanacak. Genel Kurulda, siyasi partilere, şahıslar tarafından bir yıl içinde yapılacak bağış miktannı 1 milyon liradan 5 milyon liraya çıkaran hüküm de kabul edüdi. Saat 24'e kadar süren çalışmalar sonunda Siyasi Partiler ve Seçim Yasası 'nda değişiklik öngören önerinin ancak 19 maddesi kabul edildi. öneri üzerindeki görüşmeler tamamlanıncaya kadar çalışılmasına karar verilmiş olmasına karşın saat 24'te ANAP'lı milletvekillerinin ortaklaşa verdikleri önergeyle, Genel Kurulun çalışmalanna karar verildi. Genel Kurulda görüşmelere salı günü devam edilecek. UĞUR MUMCU (Baştarafı 1. Sayfada) GÖZLEM "Genel af' bir cezayı butun hukuksal sonuçlan ile kaldn nr. "özef" af ise cezayı indirir; hükmün sonuçlannı etkilemez. "74 affı" diye bilinen af da bir kısım suçların cezasmı indirmiş; böylece 12 Mart döneminde mahkum olanlann bir kısmının salıverilmelerini sağlamıştı. "74 am"n\n bir ölçüde geniştemesine yol açan olay, affa karşı çıkan milletvekillerinin oytama btçimine aykırı oy kullanmalarıydı. CHP, bu oyiamanın iptali için Anayasa Mahkemesi'ne dava açmış ve yasanın belli hükümleri iptal edilince de affın kapsamı kendiliğinden genişlemişti. O günden bugüne, bilen bilmeyen, anlayan anlamayan, 74 affının 12 Eylül öncesi teröre yol açtığını ileri sürmüştü. 74 affından yararianan kaç kişi 12 Eylül öncesi terör oiaylarına kanşmıştır? Binde bir bile değil! 12 Eylül öncesi terorü, çok başka nedenlenJen kaynaklanmış ve körüklenmiştir. '74 affı" diye tutturanlar, 82 Anayasası'na siyasal nrtelikli suçlar için af yasası çıkanlmasını engelleyen hükümler koymuşlardır. Nedir amaç? 74 affı gibi bir affı önlemek... 12 Mart döneminde, 197173 yıllan arasında sıkıyönetim mahkemeleri sanıklan mahkum etmişler; 1974 yılında çıkanlan af yasası ile de sanıkların bir kısmı tabii hepsi değilaffedilmişlerdir. Bugün durum nedir? 198086 arasında sıkıyönetim mahkemelerinde yargılanıp çeşitli cezalara carptınlan "siyasal suç" sanık ya da hükümlüleri, infaz yasası ile sağlanan "86 affı"ndan yararianıyorlar. Kötü mu oluyor? iyi oluyor. Af, toplumsal banşı sağlayan araçlardan biridir. Af, "adli hata"\an ortadan kakJıncı sonuçlar da getirir. Derter ki: 74 affı, cezalann caydıncı özeiliğini yok etmiaH... Peki, şimdiki infaz yasası ne yapıyor? Verilecek cezalarda bile indirim sağlıyor. öyleyse, ne farkı var '74 affı" ile "86 afflr"nın? Biçimsel olarak elbette fark var; ama sonuç olarak hiçbir fark yok. ikisi de siyasal nitelikli suçlan şu ya da bu yolla affediyor; sanık ve hükümlüleri salıveriyor. Sonuç aynı, ikisi de bir kısım suçlarda ceza indirimi sağlıyor. Peki, hani anayasa, tek tek saydığı "siyasal nitelikli suçlar"\n affına engeldi? Demek ki, gerektirdiğinde bu engeller aşılabilmektedir. Bu bakımdan anayasa delinmtş sayılır mı? Sayriır. infaz yasasında yapılacak değişiklik ile siyasal nitelikli suçlann affı, Adalet Bakanımız tarafından 26.4.1984 günü, TBMM kürsüsünden "anayasaya aykın" görülmemiş miydi? SHP Milietvekili Cüneyt Canver'in infaz yasasında yapılacak değişiklik ile cezalann affedilmesini sağlamayı amaçlayan önerisi, önce ANAP'lıların oluşturduğu komisyonda ve sonra da TBMM'de reddedilmiş değil miydi? "Çift ölçü" diye buna denir işte! 1974 yılında anayasada affı engelleyici hiçbir hüküm yok; bir af yasası çıkarılıyor; yasa kapsamı Anayasa Mahkemesi kararı ile genişletiliyor; bu "devleti zaafa uğratmak" oluyor; 1986 yılında siyasal nitelikli suçlann affına anayasa engel iken, infaz yasasında yapılan değişiklik ile "ozel af' sağlanryor. Bu da devleti "güçiendirmek" oluyor. "Pes" doğrusul Sağlanan ceza indirimi elbette yararlı olmuştur. Ancak yine de yetersizdir. Hele devletin, 12 Eylül öncesi "guvenlik gurevini" yerine getiremediği, bazı suçlann bu yüzden işlendiği, birtakım gençlerin, biraz da bu nedenle suça itildikleri düşünülürse. getirilen bu ceza indiriminin de yetersiz olduğu anlaşılır. '74 affı" ya da "86 affı"... Demek ki af gerekli ve yararlı. öyleyse 74 affından niçin bu kadar yakınılmıştı? Niçin, bu konuda bu kadar demagoji yapılmıştı? (Baştarafı 12. Sayfada) ğişik kentlerde maç yapmalan sağlanacak. Gelecek yı! fikstür de buna göre düzenlenecek. Amatör ligler Türkiye genelinde standart bir statüye kavuşturulacak. Amatör futbol şampiyonasına katılma sistemi yeniden ele alınacak. Futbolun Shultz'un ziyareti, başkentteki diplomatik çevrelerde geçen eylül ayında Türk hükümeti tarafından "değişiklik'" istemiyle (Baştarafı 12. Sayfada) (Baştarafı 12. Sayfada) müzakereye açılan "savunma ve dir. Karşıyaka da itirazda bulnnekonomik işbirligi anlaşması" hazırlayacaklar. mus ancak kendüerine takımlan üzerinde altı aydır süren pazarGenç milli boks takımı kamp tavır otamsuz yöndermiş. Bir so kadrosunda yer alan boksörler lığın en önemli "dönemeçlerinnuç alacagımızı tamin etmiyoşunlar: 48 kilo: Ramazan Gül, den" biri olarak değerlendiriliruz, ama dunımu hukukçularla yor. Sedat Aydın, 51 kilo: Seyfullah görüşmekte yarar v«r" şeklinde Dumlupmar, Vahdettin lşsever, Geçen altı aylık süre içinde konuştu. 54 kilo: Mehmet Kılıç, Uhan De özal hükümeti somut önerilerle niz, 57 kilo: Kibar Tatar, Cenortaya çıkmasına karşılık, gizhan Karaoâlan, Cengiz Uzun Amerikan yönetimi karşı öneri dal, 60 kilo: lsmail Çelikiz, Ke getirmemiş ve müzakere masasımal Uzun, Ercüment Erdoğan, na oturmaktan kaçınmıştı. Bu(Baştarafı 12. Sayfada) ter kopuyor. Ovada bir tur atıyor. 63.5 kilo: Ali Çıtak, Hasan öz nun üzerine üsler anlaşması Ova köpük kopüğe. Konacak yer demir, 67 kilo: Kadir Aydın, pazarlığında müzakere yöntemi yok, saklanacak yer yok. Çekip giYüksel Günay, Latif Ekin, 71 ki olarak üst düzey siyasi temasLar diyorlar. Küskün... lo: Recep Topçu, Salih özkara ve Halefoğlu ile Shultz arasındaaslan, Kemal Aksoy, 91 kilo: Sa ki "mektup diplomasisi" ön plavardıâımızda kurufasulyemiz hazırdı. Ordekii. Koca Usta. Kârnii. lih Durmuş. na çtkmıştı. Bu süre içinde Türk Cevdet bekliyorlar. Bizi görünce tarafı ticaret alanındaki beklenaülmeden edemediler. Torbalar, tütilere öncelik vermiş ve Hazine fekler sırtımızda. Adil, ben. Avcıya ve Dış Ticaret Müsteşarı Prof. değil, turiste benziyormuşuk. Ah (Baştarafı 12. Sayfada) Ekrem Pakdemirli'nin içinde Ayşe ah! Seni de surüklemek zocumu Scott'la değerlendiren Efes, bulunduğumuz ayın ilk haftasınrundayız. Beraber tanınmışık... skoru 8886 yaptı.. Galatasaray hü da Washington'a yaptığı ziyaret "Hoyöm akşam avma! Ne vurursa cumunda Turgay'm çemberden dönız akşam avmda. Gundüz saklana nen topunu Emır elinden kaçırınca, pazarlığın önemli bir halkasını cak yer yok." Giyindik, yerleştik. Iziç, topu kapıp Galatasaray'a yeni oluşturmustu. Ancak, Amerikan Bekiiyoruz. den bir 30 saniye top kullanma hak tarafı Türkiye'nin beklentilerikı kazandırdı, M.Ali, attığı şutla iki nin aksine Türkiye'nin tekstil ve Alacakaranlık çöktü. Gözümüz sayı bulunca, Galatasaray karşılaş demir çelik ihracatına konan kıGâvur Adalannda. Şimdi sökün sıtlamaların kaldırılması konumayı 9086 kazanmay basardı.. Her edecekler. ilk gelen Ali Sirmen'in. iki ekip, cumartesi günu üçüncü sunda kolaylık tanımaya Yeni çıktı. Çoktandır sozüm var. maçlarını yapacaklaı. Şampiyon bu yanaşmamış ve Ankara tarafınGeliyoriar, geliyoriar ama yüksek. maçta belli clacaK Atamıyorum. Yapma Ali. Şansın dan "sembolik" olarak nitelenyok. Bu kadarı da olmaz! dirilen bir kota artışı ile Karanlığın çöktüğü, ümidin bittiyetinmişti. Amerikan yönetimiği bir andı. Belli belirsiz bir gölge nin kotalar konusunda katı bir yaklaşıyor. Büyüdü. büyüdü. Tam tutum takınması üsler anlaşmaaykırlıyacağı sırada tetiğe dokun19.5.1986 tariM Adana At Yanş sı pazarlığını Shultz'un ziyareti dum. Suya çarpan sesini duydum. lan'nda:6'h ganyan: 714.723.65, öncesinde "kritik" bir havaya Haydi geçmiş olsun. Geç de olsa 31ü ganyan: 6.379.75, 31ü bahis: sokmuştu. şans guldü. 12.871. 05 lira verdL SHULTZ NE ÖNERDt? Islık sesi. Geliyorlar. Amma karanlık ha. Gidelim. Gorünmüyor artık. Acı soğuk. Dalgalan yalayan Bu sırada ABD Dışişleri Bapoyraz insanın yüzünü ısırtyor. Sokanı Shultz, Halefoğlu'na bir Danın başı yeni dünya. mektup göndererek, Türkiye için 20/3/1986 perşembe günkü İz Herkes boş mu? mir At Yarışiarı'nda Altılı Gan Bende var. yan: 4/3/5/1/2/12, Üçlü YSaşa! Haftaya devam edeceğiz dostlar. Ganyan: 5/1/2, Üçlü Bahis: yetmiş iki kısım birden Abdülcam12/4/3 şeklinde sonuçlanmıştır. (Baştarafı 1. Sayfada) saz gibi... Dünkü altılı ganyan oyununda: Rasgele... 130.857.798 TL. dağmlacaktır. New York'ta yapılan zirvede önerdiği formül olduğunu belirtti, asker çekme adımlarının Rurnlan da kapsaması gerektiğini bildirdi. rarak daha ileriye ve daha iyiye gideceklerini bu yanşmayla kanıtladıklannj söylediler. Kayak Federasyonu'ndakı istifalar ise henüz kesinlik kazanmadı. Istifalann sampiyona ve çocuk kupası nedeniyle dondurulduğu ve yanşmalar sonrasında tekrar gündeme gelecegi federasyona yakın çevreler tarafından belirtiliyor Uluslararası Çocuk Kupası Kayak Yanşmalan'nda aJınan sonuçlar şoyle: Kupa 1: Erkekler 1. Tomo Stojcev (Yugoslavya), 2. Orestis Konstantinov (Yunanistan), 3. Olcay Çatak (Türkiye). Kızlar: 1. toanna Lefovsi (Yunanistan), 2. Alenandra Evangelopovlof (Yunanistan), 3. Ayşegül Gözüm (Türkiye)Kupa 2: Erfcekler: 1. Darko Stojcev (Yugoslavya), 2. Nikolle Kovacgevski (Yugoslavya), 3. Stcrgios Lovstas (Yunanistan). Kıziar 1. Vesna Atanasova (Yugoslavya), 2. Hande Mergel (Türkiye), 3. Athina Papagiannovii (Yunanistan). (Baştarafı 12. Sayfada) Shultz bugün geliyor Tantan federasyonu degil, devleti destektiyoruz" dedi. 48 kiloda ömer Esmer, 57 kiloda Ahmet Bayraktar, 62 kiloda Alaattin özgiilr, 74 kiloda Selami Karakuş, 90 kiloda Lütfü Yilmaz ve 100 kiloda Sadık Çetinkaya'nın genel kurul toplantısına kadar kulüple ilişkilerinin kesildiğini açıklayan Tantan, Bolu'daki olaylann otorite boşluğundan kaynaklandıguu öne sürdü. Tantan, "Eğer kampta saglun bir otorite ve sonımin bir yönetim olsaydı, bu olaylann hiçbirisi olmazdı. Olaylar antrenörlerin menfaat çatısmasmdan ve güreşçUerin seçmelerde birbirlerinden korkması nedeniyle meydana gelraiştir" dedi. (Baştarafı 12. Sayfada) Ankara ticari ödünde ısrarlı SEDAT ERGİN ANKARA (Cumhuriyet Biirosu) ABD Dışişleri Bakanı George Shultz, yann baslayacak olan Türkiye ziyareti sırasmda üsler anlaşması pazarlığını yönetimin yardımlar konusunda Türkiye'ye vereceği bir "ek mektup" önerisi ile sonuçlandırmaya çalışacak. Buna karşılık, özal hükümeti ticaret alanında Türkiye'nin beklentilerini karşılayacak tatmin edici bir formül getirilmediği sürece "ek mektop"a olurunu bildirmeyecek. Howe Atina da Beşiktaş Aday kadro RASGELE istenen yardımlann Kongre'de karşılaştığı engellerin giderilmesi amacıyla yönetimin her yıl Türk hükümetine bir "ek mektup" verebileceğini bildirmişti. Halefoğlu da, Shultz'a bundan iki hafta kadar önce gönderdiği yanıtta, "ek mektup" önerisine değjnmemeyi tercih etmiş ve ticaret alanındaki beklentileri vurgulayarak, bu alanda "somut bir fonnul" getirmesini istemişti. Halefoğlu, müzakere taktiği olarak "ek mektup" konusunda bağlayıcı bir tavır takınmayıp, Shultz'dan Ankara'ya ticaret alanında somut önerilerle gelmesini isterken, ABD ile AET arasında 1970'li yıllarda yapılmış olan "cenülmenler anlaşması "na atıf yapmıştı. ABD ile AET sözlü olarak yaptıklan bu anlasmayla, birbirlerinin ticaretine kota koymamak konusunda görüş birliğine varnuşlardı. Halefoğlu, böylelikle Amerikan yönetiminin kotalann kaldınlmasının mümkün olmadığı yolundaki görüşlerini çürütmeyi amaçlamış ve ABD'nin Türkiye ile benzer bir anlaşma yapmasını istemişti. TÜRK TARAFLNIN TAKTİĞİ Yunanldan Ingiüene'nin Kıbns için baskı yaptığı kanısında STELYO BERBERAKİS ~ ATİNA Ingiltere Dışişleri Bakanı Sir Geoffrey Howe, dün akşam Atina'ya geldi ve Yunanistan Dışişleri Bakanı Karolos Papulias ile görüştü. Howe, bugün Başbakan Andreas Papandreu ile görüşecek. tkinci Dünya Savaşı'ndan bu yana, 42 yıllık bir aradan sonra Yunanistan'ı ziyaret eden ilk tngiliz Dışişleri Bakanı olan Sir Geoffrey Howe'un Atina temasları, Kıbns konusunda uzlaşıcı bir tutum takınması için Papandreu hükümeti üzerindeki Batı baskısı olarak algılanıyor. Yunan gazeteleri Howe'un ziyaretini, "Atina, tngiliz çemberinde" biçiminde başlıklarla verdi. Papandreu, tngiliz Dışişleri Bakanı'nın Atina ziyareti için bir süre önce "ilginç olacağı" saptamasında bulunmuştu. Yunanistan Başbakanı Papandreu, Kıbns sorununa ilişkin olarak da "ilginç gelişmeler beklediğini" açıklamıştı. Kıbns sorununa ilişkin "bir dizi yeni öneriler" ve Türk Yunan ilişkilerini ilgilendiren Yunanistan'ın NATO tatbikatlarına yeniden katılması konusunda bazı öneriler getirmesi beklenen Sir Geoffrey Howe'un, son yıllarda düşüş gösteren Ingiliz Yunan ticari ilişkilerini de görüşeceği öğrenildi. Bu arada Papandreu, BM Genel Sekreteri Perez de Cuellar'ın ay sonunda açıklayacağı öne sürülen Kıbns sprununun çözümüne ilişkin Üçüncü Belgesi hakkında "somut bir bügis" olmadığım açıkladı. Papandreu, de Cuellar'ın bu konuda sadece Türk tarafı ile görüştüğünü Atina'ya ise hiçbir şeyin intikal etmediğini belirtti."Kjbns sorunun alelacele değil, adil ve doğru bir çözüme gereksinimi vardır" diye konuştu. Şimdi Altılı ganyan 714.723 bin verdi İzmir At Yarışları sonuçları Diplomatik çevrelerden sağlana bilgilere göre, özal hükümeti, Shultz ile yapılacak görüşmelerde Türkiye'nin ABD'ye ihracatında karşılaştığı kota sınırlamalannın kaldırılması konusunda sözlü ve geniş kapsamlı ödünler verilmediği takdirde "ek mektup" önerisine "evet" demeyecek. Böyleükle Türk tarafı ticaret alanındaki beklentilerini karşılayacak bir çözüm önerisi getirilmediği sürece, üsler anlaşması pazarlığının sonuçlandırılması için 'yeşil ışığı" yakmayacak ve elindeki kartları saklı tutacak. Dışişleri Bakanlığı'nın bir yetkilisi, bu konuda Cumhuriyet'e bilgi verirken, "Ek mektup, şekle ilişkin bir öneri. Oysa bizim için önemli olan meselenin özüdiir. Meselenin özü uzerinde görüş biriigi oluşmadıgı sürece şekil ikİDci planda kalır" dedi. Aynı yetkili, Türkiye'nin ticaret alanındaki beklentilerin Washington'a "defalarca" iletildiğini de hatırlatarak, "Şimdi Shultz'dan karşımıza ticaret alanında somut bir fonnülk çıkmasını istiyoruz. Ticaret alanındaki beklentilerimiz baklıdır" şeklinde konuştu. Asker çekîn (Baştarafı 1. Sayfada) "teşvik edici" yaklaşımın hangi çizgide seyredeceğini şu biçimde aydınlığa kavuşturdu: "Kıbns, TürkYunaıı BiılnynTwriı^p>ı^ia aıuı sonın.. Bu konnda ilerîeme sagl«nnn<ian ÜQ ülke arasında diyalog kanılmasL, buzian eritme yolunda adımlar atılması olanaksız.. Bunu biliyoruz. Kıbns sonınanun çöziimü için BM Genel Sekreteri Perez de Cuellar yapıcı, sonuç alıcı bir çalışma surdiilüyor.. Türkiye, gerçekten BM Genel Sekreteri'nin çmlısmalanna karşı çok olumlu bir tutum içinde.. Biiyük esneklik gösteriyor. Öyle ki Kongre'de Kıbns sorununu Türiüer yokuşa siirüyor deuldigiode yönetim olarak rakatlıkla Türkiye'yi savunabiliyoraz.. lste, Türkler tüm calışmalan, haarlanan taslak anlaşmayı kabul ettiler diyebüiyoruz..." ABD Dışişleri Bakanlığı'nın üst düzeydeki yetkilisi "Papandreu Kıbns üe ilgili tavnnı Davos^ ta açıkça ortaya koydu.. Bu durum Kıbns'ta bir kilitlenme yaratıyor. Bu kilitlenmeyi çözmek için tiim bu övdügümüz uziaşıcı tutnmuna ragmeo ABD yönetimi olarak Türkiye'den yine de dataa esnek davranmasını, bir adım daha atmasını isteyebilir misİBİz?" sorusuna şu yanıtı verdi: "Evet.. İsteyebiliriz.. Atina, Türk askeri çekilmeden Kıbnsta çözüme yanasmam, Türkiye ile diyalog baslatmam diyor. Ankara ise Kıbns'ta nihai çözüm olmadan asker çekmem diyor.. Bu kilitlenmeyi aşmak için bir orta yol olmalı.. O da şu: Taslak anlaşma imzalanırken Türk tarafı Kıbns'ta geçici yönetim kurulmmsı ve komite çahşmalan aşammsında, >nni geçiş döneminde bir bölüm askerini çekmeyi kabul etmeli.. Y'ani nihai çözüm öncesi Türk askeıierinden bir bölümü Kıbns'tan çekilmeli..." YunanisUn'm, Türkiye'nin eğer kabul ederse atacağı yeni bir uzlaşıcı adımla hemen çözüme yanaşacağı konusunda ABD yönetimi saf bir iyimserlik içinde olmamakla beraber bu gelişmenin Atina'yı biraz daha zorlayıa bir ortam yaratacağı görüşünde.. En azından birinci derecede Kıbrıs'a bağb TürkYunan anlaşmazlığıru çözme sürecini başlatmada A B D yönetimi Türkiye'den beklediği bu yeni adunın dışuıda başka bir seçenek şu anda görmemekte.. Bu arada ABD yönetiminin Atina üzerinde NATO'nun güneydoğu kanadındaki anlaşmazlığın düzelmesi için fazla baskıyı da uygun görmediğini belınmek gerek.. Dışişleri yetkilisi Yunanistan'a çok önemli bir müttefık gözüyle baktıklannı alünı çizerek vurgular ve ABD'nin Türkiye ve Yunanistan ile ikili ilişkilerine çok duyarb ve dengeli yaklaştığını söylerken şu ilginç saptamayı yaptı: "Yunanistan'da sol, komünistier ve ortanın soiu toplam olarak, oylann yüzde 60'ına sahip.. Bu olgu, Yunanistan'a çok dikkat etmemizi gerektiriyor..." Rumlar silahlanıyor Rum tarafının son aylarda eline gecen 200300 Caravelle tipi arhhya dikkat çekiyorlar. Bu arada Kıbns Türk tarafının Perez de Cuellar'm yakında açıklanması beklenen üçüncü belgesinin ilk belgesi gibi bir "bütün" (integrated whole) olmasmda kararlı olduğu, zira aksi yönde girişimler bulunduğu öğrenildi. Genel Sekreter Perez de Cuelların "Ocak Belgesi'nin virgülünün büe defiştirilme>ecegi" yolunda kendilerine vaatte bulunduğunu hatırlatan KKTC yetkilileri, Üçüncü Belge'de Ocak Belgesinin konsolidasyonunun zorunluluğu ve kabul edilebilmesi için bu zonınluluklardan başka garantiler konusunda Türkiye'den bir şey talep edilmemesi gerektiğine değiniyorlar. Kıbns Rum tarafının ve Yunanistan'ın ise içeriği tam olarak belli olmamakla birlikte, Perez de Cuellar'ın Üçüncü Belgesinden Türk tarafına yatkın olabileceği endişesiyle rahatsızbk duyduğu gözleniyor. Kıbns Rum yönetimi çevrelerinden sızan haberlere göre, Rum yönetimi Yunanistan hükümetinin de onayı ile Üçüncü Belge'nin 12 Nisan 1985 tarihli kendileri tarafından kabul edilmiş Ikinci Belge'den de daha fazla ibrenin Rum tarafına dönük durması için yoğun çabalara girişti. Perez de Cuellar'ın sunacağı bu çerçeve anlaşması taslağının iki toplum arasında teknik konularda, Cenevre'de yapılan alt düzey görüşmelerde mutabakata varılan konulan kapsayacağı ve iki toplumu da tatmin edecek nitelikte olacağı, BM Genel Sekreteri'ne yakın diplomatlar tarafından ifade ediliyor. Siz kalbinizi, kalbiniz sizi korusun! Tüketün yılı "tüketim maddeleri" ithalatının 650 milyon dolar dolayında kaldığını belirtmek gerekiyor. Eski tasnife göre yapılan karşılaştırma, "tüketün maddeJerr ithalatında gözlenen büyük oranlı artışa karşılık "yatırım maddeleri" ithalaünın geçen yıl yüzde 3 azaldığını gösteriyor. Türkiye geçen yıl yaklaşık 2.6 milyar dolarhk "yabnm maddesi", 3.3 milyar dolarlık da ham petrol ithal etmiş bulunuyor. Devlet Istatistik Enstitüsü tarafından açıklanan kesin veriler, 1985 yıbnda 7 milyar 958 milyon dolar olarak gerçekleşen ihracatın dolar bazında yeni bir rekora eriştiğini, ithalatın da ilk kez 11 milyar dolan aştığını ortaya koyuyor. Merkez Bankasfnın gerçekleştirdiği yaklaşık 270 milyon dolarlık altın ithalatı da hesaba katıldığında 1985 yılı ithalatı 11 milyar 613 milyon dolan buluyor. Böylece dış ticaret açığı da 3 milyar 655 milyon dokra yükselmiş oluyor. 1984 yılında dış ticaret açığı 3 milyar 623 milyon dolardı. Altın ithalatı hesaba katümadığında ise ithalatın 1985 yümda yakuzca yüzde 5 arttığı ve ithalat artış hızının yüzde 11 olarak gerçekleşen ihracat artış hızının alünda kaldığı görülüyor. Bu hesaba göre dış ticaret açığı da 3 milyar 386 milyon dolarda kahyor. DİE verilerine göre Türkiye^ nin 1985 yüı aralık ayı ihracatı 810 milyon dolara erişerek yeni bir rekor kırarken, 1985 yıh içinde Islam ülkelerine yapılan ihracatın 1984'teki gibi yüzde 42 pay aldığı, OECD ülkelerine yapılan ihracatın payının ise yüzde 52'nin altına düstugü görülüyor. (Baştarafı 1. Sayfada) GORUŞ Baştarafı 12. Sayfada) HEVCALULUÇ Bunun üzerine Merkez Ceza Kurulu Baskanı Erdoğan Ünver, Ankara'da kendisine yollanan hakem raporunu, Cumhuriyet ve Nokta mulabiri Pertev Atasay ile, Tercüman muhabiri Necip Kapanlı'nın arkadaşı Doğan Ersavaş a gösteriyor. Bu daktılo ile yazılmış (dikkat edin, daktio ile yazılmış) bir rapordur. içinde olayla ilgili sadece tek satır vardır: '13 forma numaralı Efe ^ d a n , centilmence hareket etmediğinden distalifiye edildi." Ünver "Bu rapora göre, bir maç ceza bite fazladır aslında" diyor. 3oğan Ersavaş, "Bu imza benim hakem ve gazeteci arkadasım Ne;ıp Kapanlı'nın değitdir" diyor. Bütün bunlar, Beden Terbiyesi Genel Müdürü Şahap Sayın'ın önüie konuyor. Sayın, Erdoğan Unver'le de, hakem Necip Kapanlı ile de jorüsüyor. Soruşturma açtımnası gerekirken, Ankara'da Pertev Atasay'a, 'Olay bizim için kapanmıştır" diyor... Oiyebiliyor. Ankara kulislerinde olayın örtbas edilmesi için emır veren üst dü:ey bazı bürokratların isimleri dolaşıyor. Bu isimler, gazeie bürolarına adar geliyorlar... Milli Eğitim Gençlik ve Spor Bakanı Metin Erniroğu, gözlerini kapıyor, kulaklannı tıkıyor. Görmemek ve duymamakta ısrar »diyor. Sorun Efe Aydan, şu veya bu değildir... Sorun, devletin resmi evatdannın değiştirilmesi, yerlerine sahtelerinin konulması ve bütün bunar açıkça söylenir ve yazılırken, Beden Terbiyesi Genel Mudürü Şahap îayin'ın, "Bu olay kapanmıştır" diyebilmesidir... Hayır, kapanmamıştır Bay Sayın... Kapanamaz da?.. Bu devlet, seıin, benim degil, bu ulusun devletidir. Hukukdevletidır, adalet devleidir, eşitlik devletidir. Niçin suçluların telaşı içinde olduğunuzu anlamakta güçlük çekior, niçin olayı örtbas etmek için var gücünüzle direndiğinizi anlamaa çalışıyoruz... Yoksa vakit kazanıp, Necip Kapanlı'yı ikna etmeye, ahte raporu gerçeği ile değistirtmeye mi uğraşıyorsunuz?.. Kapanlınn istediğiniz gibi yazılmış bir raporu, dosyadakı sahtesi ile bir kez laha mı yer degiştirecek?.. Bütün basketbol camiası, Tercüman gazetesindeki türn meslektaşjrı gerçeği bilirken, Necip Kapanlı, bu serefsizliği yapar, diye mi düünüyorsunuz?.. Böylesine bir rezalet "kapanmıştır" demekle kapanmaz, Bay Sayın... apanmaz... Haydi, kapatın bakaiım şimdi!.. Kendisiyle dün yaptığımız telefon görüşmesinde KKTC Cumhurbaşkam Rauf Denktaş şunlan söyledi: "Bizim formiilümüz BM Gend Sekreteri'nin ocak zirvesinde önerdiği formüldür. Yani geçici hükümet kurulur ve askerterin çekilmesi programının •ygulanması başlar. Aynı zamanda, tabiatıyla, Rum tarafında da. 100 bine çıkacak bir potansiyele sahip olan Rum ordusunda da gereken yapıhr ve aidıidan silahlar bir program dahilinde adadan çıkanlır. Adaya gizlice gelmiş olan 7000'e >«kın Yunan askeri de adadan cekilir. Belirii bölgelere yerleştirmiş oiduklan mayın tarialan kaldınlır. Türk askerinin adadan çıkmasını isteyen taraf, Türk askeri gelinceye kadar tüm insan haklanmızı 11 yıl inkâr eden ve 103 köyümuzü yerle bir eden taraftır. Kıbns'ta durum budur. Bunu dünvanın bilmesinde yarar vardır." KKTC yetkilileri, "Adadaki Türk askerlerinin çekilmesi" doğrultusunda uluslararası düzeyde başlatılmak istenen kampanyadan kaygı duyuyorlar ve bunun Rum tarafındaki hızü silahlanmayı gözlerden kaçırdığına dikkati çekiyorlar. Kıbnslı Türk yöneticiler, 220 kilometre uzunluğundaki bir cephe hattı üzerinde Türk askeri varlığının azalmasının dengeyi bozabileceğini ifade ediyorlar. Özellikle, TOPKAPI HASTANESI Tei 524 19 194hat SINIRL1 SORUMLU GAZETE MUHABİRLERİ İŞÇİ YAPI KOOPERATİFİ YONETİM KURUL BAŞKANLIĞINDAN Sicil No: 99076/44917 Kooperatifimizin 15.3.1986 günd yapılması gereken olağan genel kurul toplanüsı çoğunluk sağlanamadığından yapüamamıs olup, yeni toplantımn 5 Nisan 1986 Cumartesi günü saat 11.00'de kooperatif merkezi olan Etiler Ulus Yolu Gazete Muhabirleri Sitesi E/1 Blok altı şantiye salonunda asağıda yazüı gündemi görüşmek üzere yapılacaktK. Toplacüyı duyunır, teşriflerinizi rica ederiz. GÜNDEM: YÖNETİM KURULU 1. Yoklama, açılış ve genel kurul divanı seçimi, 2. Divan heyetüıe genel kurul toplantı tutanağını imzalama yetkisi verümesi, 1985 yüı faaliyet raporunun okunması, müzakeresi, kabulü, 31.12.1985 yüı bilançosunun okunması, müzakeresi, kabulü, 1985 yılı denetçiler raporunun okunması, müzakeresi, kabulü, Yönetim Kurulu ve murakıplann 1985 yılı faaliyetlerinden dolayı ibralan, 3 asil, 3 yedek Yönetim Kurulu uyesi ile, 2 asil 2 yedek denetçi seçimi, aylık hakkı huzurlann tayini, Dükkânlar hakkında karar alınması, 9. Düekler ve kapanış.'
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle