25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
)0UMHURÎYET/12 SPOR 5 KASIM 1986 'Her takım yenilir' F.Bahçede olay E Bahçe Teknik Direktörü Stankoviç eleştirileri yanıtladv HAFTALIK "Silahı bana değil, başkasına çevirin, çünkü suçlu ben değilim" diyor Milli Takımımızın Teknik Direktörü Coşkun Özan. Özan'ya bir yönü ile hak vermek olası. Çünkü bu Milli Takımın, Dervvall'in dediği gibi bir arada maç yapmadığı bir gerçek. 8u 11 kişi ilk kez bir milli maçta, hem de Avrupa şampiyonasının grubundaki ilk eleme maçında hem de Yugoslavya gibi güçlü bir rakip karsısında bir araya gelip de sahaya çıkar, birbirterini ancak sahada tanırlarsa, bu takımın başarı şansı yok demektir. Ve hele bu tutbolcuların çoğunun ilk kez bir gece maçına çıkması da bir handikap. İyi ama tüm bunlar için bir önlem alınamaz mıydı zamanında? Alınırdı. alınması gerekirdi. Koskoca Futbol Federasyonu İzmir'deki Atatürk Stadı'nda millilerimize bir veya birkaç ABDÜLKADİR YÜCELMAN Suçlu olmak ya da olmamak gece maçı idmanı yaptırtamaz mıydı? Koskoca Futbol Federasyonu bir hafta için olsun, Spor Toto gelirlerini bir yana bırakıp ligleri tehir ettiremez miydi? Hatta ve hatta lig fikstürünü hazırlarken, bu maçların tarihlerini dikkate alamaz mıydı? Belki bunlar düşünüldü, ama duşünmek başka, yapmak başka. Şimdi oturmuş, suçlu arıyoruz. Suçlular belli? Sayın Özan, "Silahı bana değil bâşkasına çevirin" diyor. O halde hedefin başka yerde olduğunu söyleyen Özan, o hedefi milli maçtan önce açıklayamaz mıydı? Açıklayıp da "Ben şunları şunlan istiyorum, ama kimse dinlemiyor. Ya bunlan verirsiniz, ya da ben istifamı veririm" diyemiyorsa, o zaman bugün suçluların yanında da kendine bir yer ayırması gerekir. Müjdat ile Abdülkerim yumruklaştı Spor Servisi Fenerbahçe Kaptanı Müjdat Yetkiner ve futbolcu Abdülkerim, yöneticüerin önürıde yumruk yumruğa kavga ettiler. Dün yönetim kurulu ile toplantı. ya giren futbolcular, yöneticüerin , konuşmasmdan sonra, maaslannı almak içio kulüp binasının alt katın, da bulunan muhasebeye indiler. Mu•hasebede, Kaptan Müjdat ile Sam1 sunspor maçı öncesi kadro dışı bırakılan Abdülkerim, ağız tartışmasına . t)ç ay gibi kısa bir zamada takıma bir sistem getirmenin mümkün olmadığını belirten Stankoviç, "Fenerbahçe, dünya şampiyonu mu maç kaybetmesin? Takımda disiplinsiz davranışlara taviz vermeyeceğim. Söylediklerimi tam olarak yapsınlar, yenilirsek sorumlusu ben olurum" dedi. Spor Servisi Samsunspor karşısında alınan 4OTık yenilgiden sonra değişik kesimlcrin eleştirilerine uğrayan Fenerbahçe Teknik Direktörü SUnkoviç, her maçı almak gibi, kimseye herhangi bir garanti vermediğini belirtti ve "Fenerbahçe dünya şampiyonu mu maç kaybelmesin? Her takım yenilir" dedi. Stankoviç, uç ay gibi kısa bir zamanda takıma bir sistem getirmenin olanaksız olduğunu açıkladı. Samsunspor yenilgisinin ardından yoğun eleştirilere uğrayan Teknik Direktör Stankoviç, takımda disiplinsiz davranan oyuncular bulunduğunu, takıma uyum sağlamayan ve disiplinsiz davranışlan surdürenlere taviz vermeyeceğini scyledi. Bazı futbolcuların, dediklerini tam olarak yapmadıklarını vurgulayan Stankoviç, "Eğer fulbolculanm söylediklerimi tam olarak yaparsa ve buna rağmen yenilirsek, o zaman mağlubiyetin sorumlusu benim" biçıminde konuştu. Stankoviç, disiplinsiz davranıslan ör neklerken, isim vermeden Abdülkerim'i gösterdi ve şunları sö>rledi: "Bir futbolcunun her şeyi disiplin içinde olmalıdır. İki iiç aydan bu yana aynı yemegi yiyen bir futbolcu, onemli bir karşıiaşma öncesi, 'Ben bu yemegi yemiyorum' derse yanlış olur, bunu söyleyemez. Çünku maç öncesi yenen yemeğin belirli bir kaloride olması gerekir. Aynca sporculann yiyecekleri besinler sınırlıdır. Bu nedenle ner futbolcu istediğini değil, verileni yemek zorundadır. Aslında bu tür konulann fmbolcularca da bilinmesi gerekir, bu konuyu bilmiyorlarsa ben ögretmek zorundayım." Takımda, çalıstırıcıdan futbolcuya değin herkesin görevini tam anlamıyla yapması gerektiğini kaydeden Stankoviç, profesyonel anlayışın bunu gerektirdiğıni, buna uymayanların dışlanacağı söyledi. Futbolcula (Arkası 13. Sayfada) (Arkası 13. Sayfada) STANKOVİÇ Derdi büyük. Karnı tok sırtı pek İsmi lazım değil. Dünya güreş şampıyonası öncesinde bir güreşçi ile konuştuğumuzda, "Çok iyi hazırlandık" demişti. İyi hazırlanmadıkları şampiyonada anlaşıldı. Ama bu genç güresçimiz acaba neden "iyi hazırlandık' demışti? Neye göre "iyi" hazırlanmışlardır. Dr. Nurullah Ersül güreşçilere çok yaKin bir kişi. Geçen hafta Spor Dergi'mizde "Güreşçiletin ne yapıp ne yapmayacaklannı zaten biliyordum" diye bir yazı yazmıştı. Diyor ki, "Güreşmek için et yemek yeterli değil. " Güresçimiz etin kilosunun 2 bin lirayı aştığı günümüzde et yiyip karnını doyurunca ne bilsin N "İyl hazırlandık" diyor. Ona göre karnının iyice doyması, günde iki öğön et yemesi hazırlanmak için yeterli bir neden değil mi? Biz "Gözüne dizlne dursun, onları etle besledik, ama yine minderden kalkmadılar" deyip güreşçisini eleştiren ne federasyon başkanları, ne antrenörler gördük. Zihniyet hâlâ da değışmiş değil. Güreşimizdeki bu açlık kcnusu yıllardan beri sürüp gidiyor. Ama hiç kimse çıkıp da "Bu çocukları, mideleri ile değil kafalan ile güreş yapacaklanna inandınn " demiyor. Ve bunu diyecek olan da yok galiba bugün Türk güreşınin başında. Mideden yukarı çıkan yok ki... O kadar yenilgi aldık, hâlâ kimse hazımsızlık çekmiyor. Hayret bir şey!.. F. Bahçe ligden kopnıaz SanLacivertli takım her zaman büyüktür diyen Galatasaray Teknik Direktörü Jupp Denvall, "Bir yenilgiyle şampiyonluktan kopulmaz. Geçen yılki farklı yenilgi, bu maçta da etkisini gösterdi" dedi. Spor SevW Galatasaray Teknik Direktörü Jupp DCTwall, Fenerbahçe'nin Samsunspor karsısında aldıgı farklı yenilgi Uzerine yaptığı apklamada, "Bir yemflfryie Feacrbmbce sampiyooluktan kopamaz. Feoerbakce her runan Feaerbftkçc'dlr" şeklinde konustu. Her büyük takımın zaman zaman bu gibi yenilgiler aldığını söyleyen Denvall, "örnegin geçea hafta Fedenu Alman Uftedc Bay«rn Maaih, kcadi saha we seytrcuü öoünde Leverkueafe farkh bir jeküde yeaBdi. Büyük lakımlann ber zaman korktogn bir takım •anhr. Feoerbakfc'Dİn korkıua da S u H n p o r . Geçdgtafa yıl akhklan farklı yenflgi, b ı maçta da etkUnJ gdsterdi. Fenerbahce, her zamaa içia tebUkdJ Mr takmıdır. Çfinkü dlerinde çok ycteBeUİ fntbolcnlan var. Bir yenilgiyle janpiyonluktan kopulmaz" şeklinde konuştu. Jupp Derwall, daha sonra kendi takımındaki sakat futbolculann durumuna değindi ve şunlan söyledi: "Cttaeyfm arok tam olarak lyileştitJmi fAyllycbUiriı. AntrenBiaalara ~h««hiria kabJabilir. laacay ise Ü2ermddd pdkoıajEk korkayu atamadı. Stuut nrtbolcaiaru Ittmn tyflefme yolunda. Ancak ba fotbokıılanB takıma girebilmek içu çok çabşmaıı gcrckir." Denvall: "îlk 10 takımın şampiyonluk iddiası var" AYEV GOLU Erkan ve Koveçaviç"in ilk maçlannda çok iyi performans gösterdiğıru söyleyen Denvall, "Zooguldalupor karsısında başanlı bir futbol sergiledik. Ancak bu galibi>etle her şeyi tozpembe görmemeliyiz. Şu anda ligde ilk 10 lakım. hemen hemen aynı puana sahip. Hepsinin de şampiyonlukta iddiası var. Eger şampiyon 15. haftada belli olsaydı basın mensuplanna yazacak bir şey kalmazdı" dedi. Galatasaray, dün sabah ve öğleden sonra olmak uzere çift çahşmayla Sanyer karşılaşmasma hazırlandı. Sakat olan Arifin katıhnadığı çalışmalarda Cüneyt de yer aldı. Oidukça neşeli bir hava içinde yapılan antrenmanda Denvall, futbolculan bir hayli yordu. Bu arada çalışmaya yine bir kaleci olan Simoviç'in kardeşi de katıldı. Öte yandan, Galatasaraylı futbolcular, dün transfer paralarının son taksitlerini aldılar. Ödemeyi büyuk C.SARAYlMNEŞEZoıifiikUaporkarşumda2puanakmSanbir KtrmvoUar, dün oidukça neştü bir havada çahstüar. Antrenör Mus sevinçle karşılayan futbolculann tafa Denizli ise kalecileri özel çaüstırdufFotoğraf: HALÎL ÖZER) 500"er bin liralık primleri de önümuzdeki hafta ödenecek. Islak madalyalar MİL YONLUK GOL Hakm Vn Bejikua "• amğt go&n krokisi daha önct de Spor Derft'de yayımlanmiftı. (ÇlZGt: LEVENT EFE) Ayın golünü attı 2 müyon kazandı Rizesporlu Hakan Beşiktaş'a attığı golle Derimodfirmasmın1, milyonluk ödülünü kazandı. Spor Servisi Derimod'un duzenlediği "Ayın Golü" yarışmasını Rizesporlu Hakan kazandı. Hakan ayın golcüsu olarak Derimod firmasının verdıği 1 milyon liralık ödülün sahibi oldu. Bu arada Rizespor Yönetim Kurulu ayın golcüsü seçilen Hakan'ın 1 milyon liralık cezasını da affetti. tkim ayındaoynanan 1. lig karşılaşmalannda ayın golünü belirlemek için toplanan jüri, ligin sekizinci haftasında Beşiktaş'a attığı golle Hakan'ı ayın golcüsu olarak belirledi. Yapılan oylamada Hakan, Ankaragüculü Kemal'le birlikte dokuz puan aldı. Kemal'in Antalyaspor'a, Hakan'ın Beşiktaş'a attığj golleri yeniden izleyen juri, Hakan'ın golünü birinci olarak saptadı. Bu arada Sarıyerli AJİ Çoban'ın yedinci haftada Kocaelispor'a attığı gol, sekiz puan alırken yine Rizesporlu Hakan'ın Altay'a attığı gol 4 oyla değerlendirildi. Beşiktaş'a attığı golün "Ayın Golü" olarak seçildiğini "Cumhuriyet"ten öğrenen Rizesporlu Hakan, Rizespor Hakan'ın 1 milyonluk cezasını affetti livanımız. Adll Atan bugün parkinson hastalığına yakalanmış, abisinin yazıhanesinde gün dotdutmaya çalışıyor. Doktoriar yıllarca minderde köprü kurduğu için boynundaki sinirlerin zayıfladığını ve parkinsona bu nedenle yakalandığını belirtmişler. Adil Atan köşesinde oturmuş, eski günleri anımsadığında gözyaşlannı tutamazken Fethi Atan devletin, şampiyon olduğu için kendisine 30 bin lira aylık maaş bağladığını söyledi. 30 bin lira. Adil Atan'ın yaşamı bugün minderdekilere bir örnek olabilir mi? Belki olabilir, belki de olmaz. Ama bir dünya şampiyonunun acıkh sonu bugünkü kuşağın en azından moralini bozar, isteğini kırar. Adil Atan bir örnek sadece. Bakanı var, kollayanı var, ailesi kalabalık. Ya kimi kimsesi kalmamış, kapısını çalanı olmayan eski şampiyonlarm hali nice acaba? Belki de bir kosede alınteri ile kazandığı madalyalarını gözyaşları ile pariatryoriardır. Adil Atan bir dünya şampiyonumuzdu. Biteği güçlü, yüreği güçlü, minderin zamanında altını üstune getirmiş bir peh G. Saraylda karışık bir transfer daha... SanKırmızılılar Yüzme îhtisas'ın milli sutopçusu Saygun Seldüz'ü Eskişehir Demirspor'u araya sokarak transfer ediyor. Futbol Federasyonu Başkam, dün Ankara'da özan ile Yugoslavya maçının kritiğini yaptı. Oflas, milli takımlar sorumluluğunun Ayhan Bermek'ten alındığını açıkladı. Saygun Seldüı OHas: Özan takımın başında Bir atletizm sevdalısı: Şişe Cam Bir Avrasya Maratonu'nu daha geride bıraktık. Bundan üç yıl önce ilki yapılan Krtalararası Avrasya Maratonu dört yaşına basarken organizasyon hataları yine giderilmiş değildi. Atletizm Federasyonu tarafından yapılan organizasyon ve düzenlemede başta İstanbul Valiliği olmak üzere ve ona bağlı tüm üniteler, trafikten sağlık ekiplerine, ulaşımdan, su veya diğer meşrubat ikmaline dek aksaklıkiarla, gerek soyunma gerekse giyinme sırasındaki kargaşa her yıl olduğu gibi yine hoşgörü ile karşılanırken, federasyonun işi amatörce yürütmesi bazı şikâyetlerin baş nedeni olarak gözüktü! Ve kaşuya katılanlar bu yıl da yarış sonrası Cumhuriyet'in kaptsını çalıp şikâyetlerini dile getirirken, "Gelecekyıla daha iyi olur" temennisi ile uğurlandılar. Yarışın suponsörlüğünü yapan Şişe Cam, olaya sadece adını vermekle kalmadı, bütçesinden 100 milyon gibi hatırı sayılır bir parayı da atletizmin emrine verdi. II Sağlık Müdürlüğü'nün yetişemeyeceği yerlere özel ekipler gönderdi, eleman itibariyle düzenleme komitesine yardımcılar buldu, ama yine de 6 bin kişinin koştuğu bu organizasyonda şikâyetlerin önü alınamadı. Yanşın New York Maratonu ile aynı tarihe gelmesi zamanlama açısından yapılmış büyük hata oldu. Mehmet Terzi, dünyanın sayılı maratonlarından Qlan New York'ta koşarken, Istanbul'daki Avrasya'ya kimsenin iltifat etmeyeceği belliydi. Dünyanın bir kıtasından başlayıp, bir diğer kıtasında biten tek maratonunda adı uluslararası piyasada duyulmuş, şöhretli maratoncuların da olmasını gönülden isterdik. Ve yine bu şöhretli maratoncularla bizim atletlerimiz, bizim Mehmetlerimiz, bizim Ahmet lerimiz yarışsınlar ve olaya renk katsınlar isterdik. Şişe Cam gibi bir suponsör bulduktan sonra ve hele atletizm olayında lider olmak amacı güttüğünü "spordan rekorlara" sloganı ile yann ilkini istanbul'un Altunizade'sinde başlatacağı 1. Atletizm Oyunlan'nda kanıtlayan atletizm sevdalısı bir kamu sektörüne sadece bir kuru teşekkür belki onlara yetecek, ama bize yetmeyecek sanırız. Yansı 13. Sayfada Dr. DENtZ GÖKÇE Yazısı 13. Sayfada HAKAN / milyonluk ödülün sahibi. (Arkası 13. Sayfada) CSarayda mı? Pek sevdiğim bir hikâyecik var. Lewis Carroll ve Alice Harikalar Diyarında isimteri ile hatırladığımız Ingiliz mantık profesörü C.L. Dogson Shakespeare'den üçyüz yıl kadar sonra söyle bir Yunan hikâyesi anlatıyor: Eskı Atina'da Protagoras isımli bir hoca, Euathıus isimli öğrencisini avukatlığa hazırlayacaktır. Anlaşmalarına göre eğitirn ücretinin yansı peşin verilecek, diğer yansını ıse öğrencı ilk davasını kazanınca ödeyecektir. öğrencı eğitimden sonra ortadan kaybolur ve uzun süre parayı ödemez. Parayı almak için öğrencinin bulunduğu yere giden Protagoras. paranın ödenmemesi uzerine; "Bak senimahkemeye vereceğim, eğer kazanır ısem mahkeme kararı ile bana para ödemgye mecbursun, eğer kaybeder isem, ilk davanı ka2anmış olduğun için anlaşmamız gereğince bana para ödemeye mecbursun!" der. Bunun üzerine şirin öğrenci gülümser ve "ihtiyar! Bu konuları hiç aniamıyorsun. Eğer sen davayı kazanır isen, ben ilk davamı kazanmamış olacağım için antaşmamız gereğince sana hiçbir şey ödemeye mecbur değilim. Eğer davayı ben kazanırsam da mahkeme kararı ile hiçbir şey ödemem gerBkmiyor" öey\wenr Dogson bu olayı mantık kıtabının paradokslar kısmında geniş çapta inceliyor. Hukukta da bu tür paradokslann oluşmaması için, anLaşmazlıklann çözümünde kritenn ne olatağının önceden belirienmesi geretdi olduğu sonucu ortaya çıkıyor. * * * Omer Büyükaycan'm transferi ile ilgili olayda kriterler tartışılmadan önce aydınlatılması gereken bazı konular var. Sevgili Hıncal, tutartılık çok önemli bir özelliktır. Örnegin, üç yabancı oynatılmasını İkinci Vatandaşlık Kanunu'na dayanarak, hukuk çerçevesinde savunanlar, başka bir yerde, gene hukuka dayanarak yapılan yaş küçültmelere nasıl karşı çıkabilirler? Bunun cevabını "Ancak demagojiile"şeklinde düşünmek zorundayım. Demagoji birçok konuda yapılabilir, ama etimolojide yapılamaz. Bıraz sozlük karıstıran ve bu işi "amatörce" yapmayan her kişi gorebilir ki, amatör kelimesi Fransızca ve Ingilizceye, .Latince "arnare" (amere şeklinde geçmesi ümit ederım ki bir baskı hatastdır) fiilinden Latince "amator" sözcüğunün türetilmesı ile girrrtiştir. Fransızca sevmek fiili de "aimer"d\r. Tesadüfen "amere!" kelimesinin de Fransızca bi^Vaç anlamı var. "La realıte est amere!'" de gibi, (gerçek actdtr demek) acı anlamına da kullanılabilır. Amatör kelimesi ne bakar isek bunun bir anlamı işı severek yapan, bir anlamı da işi biraz acemıce yapandır. ikinci anlamda, amatör hukukçu, veya amatör gibi davranan, profesyonel olması gereken Beden Ter•biyesi yetkililerinden bahsedilebilir. Ömer BCryükaycan, lafz ile ilgılenenler tarafından amatör diye adlandınlabilir. Ama hepımız biliyoruz ki, okul mezunıyeti için kulüplerin milyonlar döktükleri, iki Mülkiyeli ftski hesap uzmanının aracılığı ve 13 milyonluk komisyonla bonservisi affnabildiği soylenen Galatasaray tarafından Eczacıbaşı'ndan yirmi milyona alınmak istenen ve Şekerspor tarafından bir yıl oynaması icin kırk milyon teklif edilen birinin amatörlüğünü ancak işin amatörteri yutar. Tartıştığımız konularda lafz ve ruh da çok önemlidir. Birisi "Ben Ataturkçu değilim!" derken, "Ataturkçu olmaktan vazgeçtim!" 'dememektedir. "Sizin gibiler Atatürkçü ise, Ataturkçu kehmesinin anlamı kalmıyorl" demek ister. "Ben Mülkıyeli değilim!" demek de aynı anlamdadır. Nadir Nadi okumayanlann bile bunu anlaması gerekir diye duşünmek de pek de yanlış olmamalı. ömer Büyükaycan'm transferi dayında da esas konu, mevcut anayasa, kanun ve yönetmelıkıerın lafzına uyulmuş olması ve ruhunun sokağa atılmış olmasıdır. Transferiyasaklayan ve yükseköğretimi teşvik eden yönetmelık transfer yapılmak için kullanılmış ve çocuğun okuldan çıkarılması sonucu ortaya Beşiktaş'ta sert önlemler Spor Servisi Beşiktaşlı futbolcular için yönetim sert önlemler alıyor. Son haftalarda gorünen form düşüklügu nedeni ile sahasında önce Kocaelispor'a ardından da Eskişehirspor'a puan kapuran SıyahBeyazlı futbolcuİara Trabzonspor'a yenilmeleri halinde 100'er bin lira ceza kesilecek. Dun Baskan Suleyman Seba, Teknik Direktör Yugoslav Milutinoviç ve Genel Kaptan Zekeriya Alp ile kulup binasında yaklaşık iki saat süren bir görüşme yaptı. Başkan Şeba, futbolculann durumlannı Müutinoviç'ten birer birer dinledikten sonra üglerin uzun bir maraton olduğunu ve parjğe kapılmaya gerck obnadığuu belirtti. Suleyman Seba, bu hafta sonunda Tıabzonspor ile deplasmanda oynayacakları zorlu maç öncesinde futbolculara ceza verilmesinin sakıncalı olacağım da söyledi ve "Bundan bo>le yeni kararlar aldık. Anadolu lakımlan ile kendi alanımızda yapacağuııız maçlarda berberiik halinde futbokulara 100, mağlubiyet halinde ise 200'CT bin lira ceza keseceğiz" dedi. Trabzon'ayenilirlersefutbolculara 100'er bin lira ceza Form düşüklüğü gösteren Feyyaz, Gökhan, Ali ve Metin bugiin, öteki futbolcular yarın kampa alınacaklar. Metin Gökhan dönmek istiyoruz" dedi. Alp, daha Cuma gününe kadar çalışmalannı sonra form duşükhığü gorülen futbolFulya'da surdürecek ve aynı gun Trab1 culardan Gökhan, Ali, Metin ve Feyzon'a hareket edecek olan Beşiktaş yaz'ı bugun Yeni İstanbul Oteli'nde ta aynca iki maç ust üste sarı kan gören ve bir maç oynamama cezası alan kampa alacaklannı da kaydederek, "Bu futbolculanmızda ozeUikle son Metin ve Gokhan'a da ceza yonetmehaftalarda aşın bir form düşukluğü liğine göre 150'şer bin lira ceza verilvar. Bu nedenlerle de kendilerini kadiği belirtildi. mpa almaya gerek gordük. Takım ise SiyahBeyazlı kulübun Genel Kapyarın (perşembe gunu) kampa girecek. taru Zekeriya Alp de bir açıklamada Trabzon'a hareketiıniz ise cuma günu hulunarak, "Amk özellikle İstanbulda puan kaybına tahammülümıU TOIL oUcak" şekilde konustu. Bu hafta Trabzon ile zorlu bir maç ovDün Fulya'da yaklaşık bir saat sünayacağız, işimiz hayli zor, bunun bi ren bir çalışma yapan futbolculann linci icersindeyiz ama en az bir puanla hırslı olduklan görüldü. Spor yapma, seyret Sami Okur, Sakaryalı bir okurum. İki de kızı var Sami Bey'in. Biri Kezban, diğeri Saniye. Kezban 9, Saniye 7 yaşında. İki kızını da alıp Beden Terbiyesi'ne götürmüş Sami Bey. İki kızını da tekvandoya yazdırmış. Demişler ki "2400 lira idman kartı için para vereceksiniz." "Neden?" diye sormuş, "Önceki yıl 100 lira istemiştiniz, verdik, geçen yıl bin liraya çıkardınız, yine verdik, şimdi 1200 liraya çıkarmışsınız, bu haksızlık." İlgıliler, "Efendim, salonoan yarartanıyorsunuz, bu onun için" demişler. Sami Bey sinirlenmiş, bize mektup yazmış. Diyor ki, "Adapazan'ndaki spor salonunda çeşitli müsabakalar yapılıyor. Bu müsabakalan izlemek bedava. Yani masatenisi, tekvando, basketbol, voleybol maçlanna gidip tribünde oturup müsabakalan izlemek parasız, spor yapmak ise parayla. Bu nasıl iş?" Gerçekten de ilginç bir soruyla bitirmiş mektubunu Sayın Sami Onur. Evet, tribünde oturup izlemek bedava, spor yapmak para ile. Gerçi bugün artık 1200 liranın da bir önemi yok. Yok, ama işin esprisi yanlış. Ben Sayın Sami Bey'in sorusuna yanıt veremedim. Ama hâlâ sporun ne olup ne olmadığının farkında bile olmayan ve her fırsatta 100 binlik stat isteyip 22 kişiyi 100 bin kişiye izlettirme sevdasında olanlar bu ülkede söz sahibi olduğu sürece Sami Bey'in sordugu soruları birçok kişi soracak ve ne yazık ki, yanıt da alamayacaklardır. Feneri mi, Samsun'u mu yakalım? Balık kavağa çıkar mı? Çıkmaz! Peki salyangozlar kanaryalan gagalar mı "Gagalamaz" diyenlere "Samsun: 4 Fener: 0"1 gösterelim. İki gündür kime "Yak bi Samsun" deseniz, fena fena bakıyor. Üstüne alınan çok. Stankoviç, "Bizde herkes general, topu koşturacak asker yok" demiş. Diktatörün olduğu yerde generallerin lafı mı olur... Beden Terbiyesi ve il müdürleri sorunlarını dile getirdiler Ankam'da ağlcuna duvarı Genel Müdür Şahap Sayın'la değişik konuları görüşen il müdürleri, genellikle para sıkıntısından yakmdılar. İl müdürleri, bölgeleri için yeni tesisler de istediler. ANKARA, (Cumhuriyet Btirosu) Beden Terbiyesi ve spor il müdürlerinin dün yapılan toplantısında bir çok il müdürü, parasızlıktan yakındüar. Parasızhk nedeniyle yeterli çalısmalann yapılamadığıru belirten il müdürleri, Genel Müdür Şahap Sayın'dan tesis yapımı için ödenek sağlanmasını istediler. Beden Terbiyesi Genel Müdurlugu'nün düzenledıgı il müdürleri toplantısında, bölgelerin değişik sorunlan dile getirildi ve genel müdürlukten yardım istendi. Sorunlann konuşulup önerilerin görüşüldüğü toplantı arasında, Genel Müdür Şahap Sayın'la konuşan il müdürleri, genellikle "para sıkıntısı"ndan yakındılar. özellikle Kocaeli, Tokat, Kırşehir, Erzurum ve Isparta il müdürleri, bölgeleri için yeni tesisler isterken, para sıkımısı da çektiklerim belırtuler. Bu arada lzmir, lsıanbul, Konya ve Sinop il müdürleri, bolgelerinin paraya gereksinimi olmadığını vurguladılar. tl müdürlerinin özellikle tesis konusundaki yakınmalanna hak veren Genel Müdür Sayın, "Eümizden geldiğince tesis yapımı için çaba göstenyonız" dedi. Sayın, il müdürlerine, diğer kamu kunıluşlan ile ortak çahşmaya girip yeni tesisler açma önerisinde bulundu, öneri üzerine konuşan Kocaeli Ü Müdürü Bahtiyar Demir, yeni yasanın 500'den çok işçi çalışuran özel işletmelere spor lesisi yapma yükümlülüğu getirdiğini anımsattı, ancak bu yükümlülükten birçok kuruluşun kaçındığını vurguladı. Demir, özel işletmelerin tesis yapımı konusunda sudan gerekçeler öne sürdüklerini savunarak konunun önemine dikkat çekti. Milli Eğitim Gençlik ve Spor Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Erdoğan Ünver de tesis yapmaktan kaçınan kuruluşlara yeni yasa gereği ceza yaptınmı uygulanacağım anımsattı ve bu işletmelerden alınacak paralarla bakanlığın kendisinin spor tesisi yapacagını söyledi. Hesaplaşma... Futbol Federasyonu Başkanı Erdenay Oflas Yugoslavya maçından sonra rakipleri ile forma değiştiren futbolculara kızmış: "Bir daha kim formasını değiştirirse hesabını soracağım." Biz formadaki ayyıldızın hesabını soruyor muyuz?.. Sporumuzun bir yetkilisi demiş ki, "Artık her yenilgiden sonra adam değistirmeyeceğiz." Demek ki, kafalan değiştireceğiz. Hadi hayırtısı. 'Hlç de üşenmiyorlar... Basketbol Milli Takımımız yine Amerika turnesine hazırlanıyor. Amaç Ame/ikan basketbolunu yakındah tanımak. Oysa liglerde Amerikalıdan geçilmiyor. Uzunu, kısası, şişmanı, zayıfı, akı, karası, uyumlusu uyumsuzu, uyutturucusu, uyuşturucusu, hepsi var. Yani Amerika'ya gitmeye ne gerek var? Üstelik köfteci McDonald bile Türkiye'ye gelmişken... Sevinelim! (Arkası 11. Sayfada)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle