17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
3 KASIM 1986 DIŞ HABERLER CUMHURİYET/3 Burgiba kazandı "Bauata dün yapdan ve muhalefet partOerince boykot edtten pariamento seçbnlert sonunda 'Bauu'un ömürboyu Devlet Baskanı üan edüen Habtb Burgtbal nm Daturyan (Anayasaa) SosyalbtPhrtUyenldmiktUarpartUktaSeçMenbaobağımsu adayiarmveaeçimlerdençeküme karan geceniz üan edOen Halk Btrttk naHsPnin baa isteksiz adayiarmm katümalarma rağmen, Dtsturyan Sosyaüst Purtidtnin Mecttttett 125 umdalyeden tümürtü abnan beklenfyor. Oy verrtu işlmi bittOaaı sonra tçifleri Bakanbjı taraftndanyaptlan bir açıklamada katüma oranmm yüide 80 otduğu büMrüdL Kestn sonuçiann bugün actklanmaa bekleniyor. Bu ne biçim haberciük? Dq Haherier Serrfri Pazaı gttnü basmrnnyda heyecanlı bir haber manşetkrde yer alıyordu. ABD Dışişleri Bakanı George Shultz, yaptığı açıklamada, "ABD'şin Svtye'ye karp hanfaete gcçmcye fcftar ofctagnH" söylemi$tL Bazj gazctekr a^nın bu haberini, "ABicrika, Sariye'ye aMmcaiıaı apkladı" ve "Suunmsda yaâ bfr «r»ş tehlhesi" gibi bajlıklarla birinci sayfada 8 sâtuadan verdiler. TRT ise cumartesi akşamj 20.00 habcr bülteye bazır oMagau sdjie*" şeklinde duyurdu habcri. Oysa daha dikkaüi bir araşürma, haberin defişik nitelikte olduğunu ortaya koyabilir ve kamuoyunda boşuna heyecan yaraAmoeialei Preas Ajansı'nın cumartesi günku haberini dikkatli biçimde okumak buna yeterdi. AP'nin haberine göre, Shultz, Los Angeksta Dünya Sorunlan Konseyi'nde, Sovyetler Birliği'ni insaa haklan kosusunda eleştiren bir konuşma yapnuştı. Konuşması sonunda, salondaki gazetecilerden biri Shultz'a Suriye ile ilgili bir soru yöneltmişti. Shultz, Suriye'nin ElAl uçağııu havaya uçurma girişiıninin ardında bulunduğuna ve terörü desteklediğiae mandıHannı beiirterek, ABD'nin 24 ekimde Şam Büyükelçisi'ni tian^mab jçin gcri ça^rdıgnu anımsatmış ve "ABD, ariitt^iderl 8e dası$tıktuı ı o ı n gerddne Surlye'ye kmrşı ahaacak 4^/et *âKBâxA de kanria^mcakte" demişti. Yani Shultz'un burada kastettiği, diğer dipiomatik ya da ekonomik önlemlerdir. «Elçimiıi geri pektlk, fereldne ba l w t f n d a başks dniemlcr de atebfifaiz" demiştir ABD Dışişleri Bakanı. Suriye'ye müdahale etmek, askeri operasyon düzenlemek gibi seçenelderden kesinlikle söz etmemiştir. Peki olay bizim basına nasıl olup da böyle heyecan verici biçimde yanlış olarak vansıdı? Çünkü. Shultz'un cumlesi lngilizceden yanlış çevrildi. Shultz, o konuşmasında elçilerini Şam'dan geri çekükJerini anımsattıktan sonra şöyle dcmişti: "We sbaB Ulte fartker actkm "AeffaM" sözcflğu gerçi "hareket" anlamına gelir. Ama o bagİamda Shultz tarafindan "önlem" anlammda kullaıulmıştır. Çünkü "teOon" İngüizcede bazı zamanlar "önlem" anlamına da gelir. Sözcüğün, hangi çerçevede kullanıldıgına bakar bu. "Actioa" kelimesi Turkçeye çevrilirken, fazla düşünülmeden "fcarefcrt" diye çevrilince ortaya saldırmaya hazınz anlamına gelen "karehde geçmeye kazmz" deyişi çıkmış ve böylece basınımızda gereksiz bir heyecan havası yaratılnuştır. TKTnin ise cumartesi akjamı 20.00 haberlerinde aynı hatayı yapması ve iyice araştınp incelemeden haberi vermesi herhalde bağ^lanamaz. Habercihkte, biraz daha dikkatli ve özenli oknak gerekiyor. tılmajrfı LÜBNAN^DA ÖNEMLİ GEIİŞME v 9 Amerîkah rehîne serbest bırakıldı 17 aydır tslami Cihad örgütünün elinde bulunan Amerikalı David Jacobsen, dün Batı Beyrut'ta serbest bırakıldı. POUÜKADA SORUINLAR ERGUNBALa Kissinger, Playboy'u küçümsüyor ABD eski dışişleri bakanlanndan Henry Kissinger, kendisi ile yapılan bir mülakatın Playboy dergisinde yayuıuanmasma karşı çıkarak, derginin arahk sayısmın dağıtümasını engeüemeye çaüşıyor. Playboy dergisi sozcüsü Preston, serbest çahşan bir gazetecinin Kissinger ile yaptığı görüşmeyi önce bir kitapta çıkartmayt düsündüğünü, ancak daha sonra karanru değiştirerek, kendilerine gönderdiğini bildirdi. Kissinger ise mülakatın Playboy'da yayıntianmasının söz konusu gazeteci ile kendisi arastndaki sözleşmenin ihlati anlamına geldiğini soyledi. Kissinger, söyle dedv "Ben mülakatta çıkan sözlerimden gocunmuyorum. önemli olan sözlerimin basıldığı yerdir. Hiçbir dergiye demeç vermeyen bir kisi olarak, röportajm Playboy gibi bir dergide yayımlanmasına kesinlikle karşıymC (a*.) BEYRUT (AP) Lübnan'da yaklaşık 17 aydır rehin tutulan Beyrut Amerikan Üniversitesi Hastanesi Mudüru David Jacobseo'in dün serbest bırakıldığı öğrenildi. Görgü tanıklan 55 yaşındaki Jacobsen'in dün sabah Müslüman Batı Beyrut'ta, deniz kenanndaki bir caddede Amerikan temsilciliğine ait üç otomobilden oluşan bir konvoy tarafuıdan alırup goturuldüğünu beürttiler. Bu olaydan kısa süre sonra, iki Amerikan askeri helikopterinin Güney Kıbns'ta Larnaka'daki lngiliz üssüne indiği görüldü. Görgü tanıklan, Jacobsen'i alan otomobillerin, Hıristiyan Doğu Beyrut'taki Amerikan temsilcüiğmden geldiğini belirttiler. David Jacobsen, 28 Mayıs 1985'te Şü Islami Cihad örgütü tarafindan kaçırılmıştı. Islami Cihad aynca Amerikan Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dekanı Jacobsen Artık özgür. Thomas Sutheıiand ile AP'nin Ortadoğu muhabiri Terry Anderson'u da kaçırmıştı. Bu iki Amerikalı halen örgütün elinde bulunuyor. Anımsanacagı gibi lngiliz din adamı Terry VVaite, iki gün önce Beynıt'a geldiğinde yaptığı açıklamada, Lübnan'da rehineler konusunda çok yakında olumlu gelişmeler olacağını söylemişti. Terry Waite, rehineler konusunda bir süredir arabuluculuk yapıyor. ABD ve Fransa, rehinelerin kurtanünası için bir süredir umutlarını Suriye^ye bağlamışlardı. Ortadoğu'ya ilişkin diğer bir haberde ABD'nin Suriye'ye karşı uygulayacağı muhtemel yaptınmlann askeri niteliği olmayacağı bildirıldi. "LVS News and VVorM Report" dergisi, son sayısında Dışişleri Bakanlığı'nın gizli bir raponına dayanarak verdiği haberde, yaptınmlann dipiomatik ve ekonomik ağırlıklı olacağını kaydetti. Dışişleri Bakanlığı'nın adının açıklanmasım istemeyen bir yetkilisi ise, yaptınmlann amacının Suriye'yi istikrarsızlaştırmak değil, aksine teröre destek olmaktan caydırmak olduğunu kaydetti. Bir başka yetkili ise Washington'un Hafız Esad'a ihtiyacı olduğunu, Esad'ın muhtemel bir barış anlaşması için gerekli olduğunu kaydetti. Dışişleri Bakanlığı'nın gizli raponına dayanılarak verilen haberde, ABD'nin Şam'a etkileyici bir ticari ambargo uygulamak niyetinde olduğu kaydedilerek, ülkede görevli Suriyeli diplomatlann hareket özgurluklerinin de kısıtlanabileceği belirtildi. Dergi, Londra'da ElAl uçağını havaya uçurmaya teşebbüs suçundan yargılanan ve mahkum olan Nezar Hindawi'nin bu eyleminin, Suriye Hava Kuvvetleri Komutanı Muhammed Khouli tarafindan denetlendiğini de öne surdü. Yamani, OPEC ve Petrol Fiyatları Suudi Arabistan Petrol Bakanı Şeyh Zeki Yamani'nin ansızın görevden alınması, OPEC ve petrol fiyatlannı bir kez daha gündeme getirdi. OPEC, son üç ay içinde iki önemli toplantı yaptı. Ağustos ayındaki toplantıda İran'ın ısrarlı baskılan sonucu örgüt, petrol üretimini günde 16.8 milyon varillik bir tavanla sınırlamayı kararlaştırmıştı. Suudi Arabistan ve diğer Körfez ülkeleri bu tavanı isteksiz biçimde kabul etmişlerdi. Ancak iran'ın Körfez savaşmda ağır basması ve güneyde Fao Yanmadası'nı ele geçirdikten sonra, Kuveyt'in kapı komşusu durumuna gelmesi, Suudi Arabistan'la diğer Körfez ülkelerini petrol üretimine tavan konulmasını kabul etmeve zoıiamıştı. Ağustos kararından sonra petrol fiyatları varili 859 dolardan, günümüzdeki 14515 dotara yükseldi. OPEC, ikinci önemli toplantısını ise ekım ayında Cenevre1 de yaptı. 17 gün süren ve sert tartışmalaıia geçen bu toplantı sonunda, örgüte üye 13 ülke, günlük petrol üretimini çok az arttırarak (16.8 milyon varilden 17 milyon varıle) tavan sistemini bu yıl sonuna dek sürdürmeyı kararlastırdılar. Ancak uzun tartışma ve çekişmelerden sonra varılan aniaşma, sağlam ve güvenilir olmaktan çok uzaktı. Nrtekim OPEC üyeleri tavan sistemini ancak iki ay devam ettirme konusunda anlaşabilmişler, uzun vadeli üretim politikası konusunda ise hiçbir karar alamamışlardı. Petrol üretimini günde 17 milyon varille kısrtlamakla fiyatların yıl sonuna kadar 1719 dolara çıkacağı umut ediliyordu. Uzun vadeli petrol politikası konusu ise 11 aralıkta yapılacak toplantıda ele alınacaktı. özetle, OPEC, üyeleri arasındaki derin görüş ayrılığını geçici bir süre (iki ay) için dondurmuştu. Nedir bu görüş aynlığı? OPEC içinde, Suudi Arabistan'ın lideriiğindeki Körfez ülkeleri iie, İran'ın başını çektigi "raofte/" denen grup arasında uzun süredir sert bir çekişme vardır. Körfez savaşmda, paraya gereksinmesi olan Iran, petrol üretiminin kısılarak, fiyatların yükseltilmesinı istemektedir. Fiyatların düşmesı, İran'ın savaş giderlerini karşılayan gelir kaynağının daralması anlamına gelmektedir. Suudi Arabistan ve diğer Körfez ülkeleri ise aksine, üretimin arttınlmasından yanadııiar. OPEC içinde en büyük petrol üreticisi olan Suudi Arabistan, üretime tavan getirildiğinde en büyük kısıntıyı kendisi yapmak zorunda kalmaktadır. Suudi Arabistan'ın petrol üretimine tavan konmasına karşı çıkmasının bir nedeni daha var. Bu noktada, Şeyh Zeki Yamani gündeme geliyor. Eski Petrol Bakanı, OPEC'ın dışındaki ingiltere, Norveç ve Meksika'yı işbirliğine zoriamak için örgütün üretimi arttırarak, fiyatları düşürmesi gerektiğini savunuyordu. Çünkü bu üç ülke, OPEC fiyatları sabit tutmak için üretimi kıstığında, üretimi arttırarak fiyatları düşürüyor ve OPEC'in müşterilerini çalıyorlardı. Yamani, bu nedenle üç ülke yola gelinceye kadar kıran kırana bir fiyat sevaşı açılmasını öneriyordu. Yamani'ye göre, bu fiyat savaşı, OPEC içinde de kararlaştınlmış petrol kotalarını Suudi Arabistan aleyhine genişleten, başka bir deyişle, açıkgözlük yapan İran, Cezayır, Venezüella ve Nijerya gibi ülkeleri yola getirecekti. Ne var ki, fiyat savaşına, büyük petrol zenginliğine sahip Suudi Arabistan belkı dayanırdı, ama Irak'la savaşta olan İran, dayanamazdı. Tahran yönetimi sık sık, petrol fiyatlarının düşürülmesine izin vermeyeceğini yinelemiş ve Körfez ülkelerini, fiyatları düşürerek, İran'ın savaş gücünü baltalamaya çalışmakla suçlamıştı. Zeki Yamani'nin politikasının uygulanması, iran'la Körfei ülkeleri arasındaki gerginliğin tehlikeli biçimde artmasına ve İtavfın bu ülkelere karşı bir askeri harekat başlatmasına yol açabilirdi. İşte Zeki Yamani bu ortamda görevden alındı. Yamani'nin görevden alınmasının kesin nedeninin, petrol fiyatlannı düşürme eğilimi olduğunu ileri sürmüyoruz. Olayın, bilemeyeceğimiz bir dızi başka nedenleri bulunabilir. Ancak Yamani'nin yerine getirilen yeni Petrol Bakanı Hisam Nazır'ın ilk açıklamasında Suudi Arabistan'ın petrol fiyatlarının 18 doiara yükselmesini istediğini soylemesi anlamlıdır. OPEC, petrol fiyatlannı bu düzeye çıkarmayı başaracak mı? Bunu da zaman gosterecek. Mücahitler, Sovyetler'e karşı "Stinger" füzeleri kullanmaya başladı Afgan savaşmda dönüın noktası Sunday Telegraph gazetesi, ABD'nin mücahitlere 200 Stinger füzesi verdiğini bildirdi. LONDRA, (AP) tngütere'de yayımlanan haftahk "Sunday Telegraph" gazetesine göre, ABD'nin Afgan mücahitlerine ucaksavar "Stinger" füzeleri vereceğine ilişkin söylentiler sonunda gerçekleşti ve Sovyet işgaline karşı savaşan mücahitler, ilk kez geçen ayın başında bu fuzeflerden 200 adetine sahip oldular. BBC tarafindan da doğrulanan gazete haberinde Hizbiil Islam Partisi'ne bağh mucahitlerin geçen ayın başında 5 Stinger fuzesiyle 3 Sovyet helikopterini ve 1 Sovyet savaş uçağmı düşürdükleri bildirıldi. Sunday TeJegraph gazetesi, Pakistan muhabirine dayanarak verdiği haberinde, Afganistan'ın Celalabad Havaalanı'nda üslenmiş Sovyet uçak ve helikopterlerinin bu füzelerin devreye girmesinden sonra üssü terk ettiklerini duyurdu. Isabet yeteneği son derece yüksek bu silahların kullarumının bir süredir Pakistan'da ABD'li uzmanlar tarafindan Afgan mücahitlerine öğretildiği bildirildi. Gazeteye göre, ABD, Stinger füzesi vermeyı sürdürecek. Gazetenin yazan, mucahitlerin ilk uygulamada yuzde 80 oranında bir isabet basarısı kaydettiklerine değinerek 6 km.'lik bir menzil içinde tüm Sovyet uçak ve helikopterlerinin son derece büyük bir tehlikeyle karşı karşıya olduklarını ve önümüzdeki aylarda yüzlerce kayıp vermelerinin beklenmesi gerektiğini öne sürdü. Stinger füzeleri, kullanımı çok basit ve omuzdan atılabilen, isabet yeteneği çok yüksek bir ucaksavar silanı. BM yetkilileri Kıbrıs'a geliyor i | ' ' BtHesnüıMiOetler Genel Sekreteri'ninözelSiyasilster Yardancw Marrack Goulding Be Genel SekreUr Yardımcıhğı Daireü Baskanı Gustav FeisseL, S kastm çarşamba günü Kıbns 'a gelecek. Goulding ile Feissel, Rum tarafmın çüanaza soktuğu Kıbnssorununa bir canbhk getirmek amacıyla Lefkoşa'da Turk ve Rum Uderleriyle görüşecek. Lefkoşa 'nm Rum kesiminden geien haberlere göre, Rum yöneünü tideri Kipriyanu, BM Genel Sekreteri Perez de Cueüar'ın, yardımalaruu 5 kasanda Kıbns'a göndermesine karşı çıkarak, bu ziyaretin ertelenmesini istiyor. Beaganhgöre, îzlanda'da çok büyük adımatıldı WASHINGTON, (ANKA) Amerika Birleşik Devletleri Baskanı Ronald Reagan, Sovyet lideri Mihaü Gorbaçov ile İzlanda'da yaptığı zirveyle ilgili iyimser yorumlar yapmayı sürdüruyor. Olağan haftahk radyo konuşmasını yapan Ronald Reagan, zirvenin sayesinde dünyada banş sağlanması olasılıgının 40 yıldan beri hiç bu kadar yüsek olmadığım savundu. Reagan, iki büyük zirvede, iki yıldır Cenevre'de sürdürülen görüşmelerde kaydedilen yoldan daha çok mesafe alındığını da Öne sürdü. tzlanda'da nükleer silahlarda büyük indirimler yapılması olasılıgının behrlendiğini de kaydeden Reagan, "Şimdi sonra, bir anlaşmaya vanlıp vanlamayacağı degil, ne zaman sağlanacağıdır" şeklinde konuştu. Reagan, ABD'nin zirve sırasında getirdiği önerilerin hâlâ masada olduğunu bildirerek, ülkesinin halk arasında "Yddız Savaşları" olarak tanınan "Uzay Savunma Girişimi" (SDI) konusunda boyun egmeyeceğini de söyledi. Askerı gozlemcüere göre, mucahitlerin Stinger füzeleri kuttanmalan, Sovyetler için buyuk bir dezavantaj. Mücahitler, en korktuklan süah olan Sovyet helikopterlerini bundan böyle vurabilecekler. ETA, Baskh işadamını serbest bıraktı tspanya'da faaüyet gösteren Bask aynhkçı örgutu ETA, 18 gun önce kaçırdığı Baskh işadamını dün serbest bıraktı. Ispanya Haber Ajansı EFE'nm Içişleri Bakanhğı kaynaklarma dayanarak verdiği habere göre, Bask MUUyetçi Purtisi eski üyelerinden 69 yasmdaki işaadamı Lucio Agumagalde sauverildikten sonra potis tarafindan hastaneye kaldmldL ETA örgütü, ISekimde kaçırdığı işadamının sahverümesi ıçin "Devrimci vergisi" adı altında fidye istemisti Körfez liderleri toplandı Körfez Işbirliği Konseyi üyesi ülkelerın zirve toplantısının gündeminde baş madde Iraktran savaşı. ABU DABİ, (Ajanslar) Körfez tşbirliği Konseyi (KİK) 7. zirve toplantısı Birleşik Arap Emirlikleri'nin başkenti Abu Dabi'de dün başladı. 6. yılını dolduran ittifakın gündeminde her zamanki gibi Irak Iran savaşınm doğurduğu somnlar birinci sırada yer ahyor. Iran ve Irak dışındaki Körfez ülkelerinin ortak güvenliği sağlamak amacıyla, işbirliğini ve dayanışmayı hedefleyen, ittifaka üye ülkelerin liderlerinin katıldığı zirveyi, yaklaşık 250 basın muhabirinin izlediği bildirıldi. Zirvede Birleşik Arap Emirlikleri'ni Şeyh Zayid El Nayan, Suudi Arabistan'ı Kral Fahd, Katar'ı Şeyh Hamad, Kuveyt'i Şeyh Cabir, Bahreyn'i Şeyh Isa, Umman'ı da Sultan Kâbus temsil ediyor. Zirvenin ilk günkü oturumunda KİK Baskanı Sultan Kâbus görevini yeni dönem baskanı BAE Emiri Şeyh Zayid'e devreıti. Şeyh Zayid'in açış konuşmasından sonra kapalı oturuma geçildi ve liderler, Dışişleri Bakanlarınca hazırlanan gündeme uygun olarak göruşlerini acıkladılar. Konferans bugün de sürecek. SSCB . F. ALMANYA GERGtNLİCİ M^M Helnıııt Kolıl'un gafı Gorbaçov'u kızdırdı Helmut Kohl'un bir dergiye verdiği demeçte, Gorbaçov'la Hitler'in Propaganda Bakanı Goebbels arasında benzerlik kurması üzerine, Moskova, Bonn'la nükleer işbirliği anlaşmasını erteledi. BONN, (a.a.) Sovyetler Birliği'nin Federal Almanya ile imzalayacağı açıklanan Nükleer İşbirliği Anlaşması'nı, Federal Almanya Başbakanı Helmut KoU'un Sovyet lideri Mlhail Gorbaçov'u Hitler'in Propaganda Bakanı Goebbels'e benzetmesini protesto etmek amacıyla ertelediği açıklandı. Haberi veren Federal Alman televizyonu ZDF, Bonn'daki Sov>et büyükelçisi Yuli KviH sinkky'nin, Kohl'un geçen ay Amerikan "Newsweek" dergisine verdiği demeçte, kullandığı ifadeleri kınayan bir protesto notasını başbakanlığa ilettiğini bildirdi. Bu arada "Der Spiegd" dergisi, Kvitsinksy'nin Kohl hukümetini Goebbels Gorbaçov benzetmesinin "ciddi sonuçlar doğuracağı" konusunda uyardığını belirtti. Dergi, Bonn'un durumu açığa kavuşturucu beyanatta bulunmaması halinde iki ulke arasında normal ilişkilerin kurulamayacağı konusunda Sovyetlerin kararlı olduğunu ifade etti. Federal Almanya Başbakanı Helmut Kohl, geçen ay "Newsweek" dergisinde çıkan bir röportajda, Gorbaçov hakkındaki fikirlerinin ne olduğu sorusu üzerine, "Gorbaçov halkla ilişkileri iyi bilen modern bir komiinist liderdir. Hitler doneminde işlenen suçlann sonımlulanndan biri olan Goebbels de halkla ilişkilerden iyi anlardı" cevabım vermişti. Derginin yayımlanmasından sonra sözcu Schmuelling, Almanya Başbakanı'nın hiç kimseyi bir diğeri ile karşılaştırmak istemediğini bildirmişti. Çad eski baskantna Libyu'da saldırı Afrika ülkelerinden Çad eski Devlet Baskanı ve gerilla harekeütideriGukuniVeddeye'nmıürgünde yaşadığı Libya'da hükümet askerlerinin saldmsına uğrayarak yaralandığı öne sürüldü. BBC radyosunun haberine göre, Gukuni Veddeyenin bir sozcusü, Londra'da yaptığı açıklamada, Çad eski Devlet Baskanının, yönetim ile görüsmek üzere kendisini evinden almaya gelen Libya askerleri ile gitmek istememesi üzerine ortaya çıkan çatısma sonucu yaralandığını bildirdL Chirac, Araplara göz kırptı Fransa Başbakanı Jacaues Chirac, hükumetinin, Paris'te meydana gelen bombau saldınlann ardmdan terorizm ile Arap dünyası arasında hiçbir zaman bağlantı kurmadığmı söyledL Chijuc, BtrUftk Arap EmbrOkkrVnde yaytnüanan "H Ittihad" gazetesine verdiği demeçte, bu konuda ortaya çıkacak herhangi bir yanlıs anlamanın "kabul edilemez" nitelikte olacağtnı kaydetti. Lubnan'dakiBM Barıs Gücü'nde gorevli Fransız askerlerinin durumuna değinen Chirac, bu kuvvetlere yönelik tum saldınlara rağmen bolgeden askerlerin çekibneyeceğini bildirdi (•a.) BEBEK Şubemiz Kendi Malı Olan Yeni Binasında Süper Sistem'iyle size hızlı ve güvenli hizmet sağlayan GARANTİ BANKASl bugünden itibaren Küçükbebek cad. No.8'deki Bebek Şubesinde sizleri bekliyor. Istanbul FİLİPİNLER ABD Adalet Bakanhğı Enrtte için soruşturma açtı WASHINGTON/MANtLA, (a.a.) Filipinler Savunma Bakanı Juan Ponce Enrile'rün yolsuzluk yapıp yapmadığı konusunda ABD Adalet Bakanlığınca soruşturma başlatıldı. "San Jose Mercury News" adlı bir gazetede yer alan haberlere göre, Enrile ve eşinin ABD yardım fonlarını kendi hesaplanna aktanp aktarmadıkları ve ABD'ye yasadışı yollardan para kaçırıp kaçırmadıklan soruşturulacak. Gazete, sonışturmanm aslında mart ayında Los Angeles Başsavcısı Joseph Russoniello tarafindan başlatılmak ıstendiğini, ancak Adalet Bakanhğı yetkililerinin isteği Üzerine geciktirildiğini bildirdi. "Mercury News" gazetesi, Bayan Enrile'nin 1977 ve 1979 yıllannda San Francisco'da ortak mülkiyetli iki ev satın aldığını, bu evlerin daha sonra bir hayali şirkete devredildiğinin öğrenildiğini belirtti. Bu hareketle Enrileler'in ABD'de vergi yükumlülüğünden kaçmak istemiş olabilecekleri sonucu çıktığını belirten gazete, ancak başsavcı Russoneiello'nun bu hareketin "Vergi kaçırmaktan ziyade Filipinler'den yasadışı olarak para kaçınnaya yönelik" olabileceğinden endişe duyduğunu ve olayı soruşturmaya karar verdiğini yazdı. GARANTİ BANKASl
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle