Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
30 EKİM 1986 Ozetle DIŞ HABERLER CUMHURİYET/3 Reaganhn Nikaragua saplantısı Reagan yönetimi, NUuoragua konusunda yumuşamaya niyetli olmadığını bir kez daha ortaya koydu. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nde ABD, Nikaragua yöneününe karşı silahh mücadele veren sağcı geriUalara (Contralar) sağladığı desteğin sona erdirilmesi yolundaki bir karar tasansan veto etti. Bağlantısız ülkeler tarafından hazırlanan söz konusu karar tasarısma üişkin oytamada, 11 ülke olumlu oy kullanırken, Ingiltere, Fransa ve Tayland çekimser kaldı. (ANKA) Şaıııda sevinç, Londrada öfke Şam radyosu yorumunda "Lüksemburg toplantısı, Suriye'nin terörle bir ilişkisi olmadığını gösterdi" dedi. Ingiltere Başbakanı Thatcher "AET'nin kararı beni düş kınklığına uğrattı" şeklinde konuştu. • lngiliz Daily Mail gazetesi, Suriye'ye karşı diplomatik önlemler alınmasını kabul etmeyen Yunanistan ve Fransa'ya şiddetle çattı. FOREİGN REPORTUN İDDİASI KÜVEYT, (aaı.) Suriye Hava Kuvvetleri tstihbarat Komutanı olan ve Devlet Başkanı Hafıt Esad'a yakıntığı Ue tanman General Muhammed Al HuM'nin "Utuslararast terörün kilit adamı" oimaya haariandığı bildirildi. General Al Huli'nin, Suriye yönelim kademelerinde ıktidar kavgası verdiği ve "Hafiz Esod'aan sonra Suriye'nin iki numarah adanu otabHeeeğt" kaydediliyor. özei kaynaklara dayah değeriendirmeleri Ue tanman Fortign Rtport dergisine göre, Suriye Hava Kuvvetleri tarafından örgütlenen terOr eylemlerini, büyuk bir olasılıkla Al Huli planhyor. Yazıda. Roma ve Vıyana Havaalanlannda Araiık 198i'te meydana geien saldınlann Suriye Hava Kuvvetleri kurmaylannca planlandıjtt ve general Al Huli'nin, Lttbnan'm Bekaa Vadist ile Şam yakmındaki terör kampiannda "neler obhığunu yakmdan bildiği" öne surUlüyor. Füistin Kurtuhış OrgOtü'nün, Yattr AraftU'ton sonra gelen iki numarah askeri lideri Halil Al Vezir (Abu Cihad), 12 ekimde Kuveyt'te a.a. muhabinne verdiği demeçte, general Al Huli'nin, "Abu ytdaJ'm yöneticU" olduğunu açıklamıstı. Vlusiamrası terör eylemleri ve Abu Ntdal'm payı konusundaki soru üzerine Abu Clhad, "Abu Niâat, Suriye ve Libya gizM servisltrinln müfasuhr. Suriye Hava Kuvvetleri İBihbarat Komutanı General Muhummtd Al Hutt'nm anri akmdadır" demistl Foreing Report'da da, General Al Huli Ue Abu Nidal arasmdaki bağlantıdan söz edUiyor. Buna göre Al Huli, Suriye üst yonetiminde birdenbire shırilmesi ile dikkat cekıyor. Devlet Baskanı Esad'ın, etkisız olan "Yüksek Askeri Konseyi" canlandınp, baştna da Al Hulı'yi getirmesi '"çok önemli bir nçrama" sayttdı. Bu konumda Al Huli'nin, Savunma Bakanlığı ile kara, deniz ve hava kuvvetleri komutanlanna emir verebUeceği bUdiriHyor. Bakan, bu anlaşmalann helikopter ve füze satışını içerdiğini kaydetti. Fransa Dışişleri Bakanı Raimond, bu ülkeye yeni silah satışına da izin verilmediğini belirterek son aylarda silah firmalannın, Suriye'ye satış için izin taleplerinin geri çevrildiğini söyledi. Fransız basını, Ingiltere'nin Suriye'yle ilişkilerini kestiği bir sırada, Paris hükümetinin, bu ülkeyle yeni bir satış pazarhğına girdiğini öne sürmüştü. Suriye'deki sevince karşıhk, lngiltere'de düş kınklığı ve öfkenin hüküm sürdüğü gözleniyor. Başbakan Margaret Thatcher, Avam Kamarası'nda önceki gece yaptığı konuşmada, "AET'nin Suriye konusundaki tutumu beni düş kınklığına uğrattı. Özellikle, daha önceleri yapılan kararlı açıklamalan düşundügümde, hayal kınkhğun arüyor" dedi. lngiliz basınında ise Suriye'ye karşı önlem alınmasını kabul etmeyen Fransa ve Yunanistan'a sert eleştiriler yöneltiliyor. Muhafazakâr Daily Mail gazetesi, lngiltere'nin ortaklarını denizanasına benzeterek, "Geoffrey Howe, Lük^emburg'ta denizanalannı hazırol dunımuna getirse>di, daha kota> olurdu" dedi. Gazete, Fransa ve Yunanistan'a da şiddetle çattı. Fransa, Suriye'ye silah satışını durdurduğunu açıkladı POLİTİKADA SORU1NLAR Suriye Bunalımı lngiltere'nin Suriye ile diplomatik iüşkileri kesmesi üzerine başlayan bunalım, Lüksemburg'daki AET dışişleri bakanları toplarrtısında. üye ülkelerin Londra'nın çağrısını karşılıksız bırakarak, Suriye'ye ortak bazı diplomatik önlemler uygulamayı red, detmeieri ile yeni boyut kazandı. ! ingıltere, nısan ayında Nezar Hindawi adındaki Ürdünlünün, içinde 375 yolcu bulunan bir ElAl uçağını uçurma girışıminin ardında Suriye'nin bulunduğunu ileri sürüyor. Bilindiği gibi, Hindavvi, altı ayl/k hamile olan sevgilisı Anne Murphy adlı İrlandalı kızı İsrail'e gıtmek üzere Heathrovv Havaalanı'ndan yolcu etmışti. Hindavvi kıza, kendisinin de bir süre sonra İsrail'e gideceğini ve orada evleneceklerini söylemişti. Ancak genç kadın uçağa girmek üzere iken yapılan son aramada, el çantasında gizli bir bölümde plastik bir bomba bulunmuştu. Planı başarıya ulaşsa idi 375 yolcu taşıyan uçak Avusturya uzerinde infilak edecekti. Birkaç gün sonra yakalanan Hindavvi, kıza içinde bomba bu lunan çantayı kendisinin verdiğini itiraf etti. Ancak bir Suriyelf adına kıza verdiği çantada bomba olduğunu bilmediğini v&uyuşturucu bulunduğunu sandığını ileri sürdü. Hindavvi, İngiliz mahkemesi tarafından suçlu bulunarak 45 yıl hapse mahkum edildi. İngilızlere göre, Hindavvi sorgulanması sırasında, Suriye Haberalma Servisi Başkan/ ve diğer bir dizi Suriyeli yetkililerle . bağlantısı olduğunu kabul etti. Ingiltere, yine sorgulama sıra sında Hındavvi'nin bir Suriye pasaportu ile seyahat ettığinin ve Suriye HavayoUarı mürettebatı için aynlmış bir otel odasında kaldığının anlaşıldığını bikjıriyor. Hindavvi'nin sabotaj girişiminin ortaya çıkmasından sonra Londra'daki Suriye Elçiliğine gittiği de belirtiliyor. Dışişleri Bakanı Geoffrey Hovve, parlamentoda yaptığı konuşmada, Suriye'nin Londra Büyükelçısi Lütfü Ali Haydar'ın da olaya karıştığını saptadıklarını ılerı sürdu. Suriye ise bu iddialan reddederek, ElAl uçağını bombalama girişimi ile hiçbir ilişkisi bulunmadığını öne sürüyor. ElAl olayı, bazı ilgınç gelişmelere yol açmıştır. Önce Suriye, bir Batılı ülke tarafından ilk kez açıkça ve doğrudan terorizmi desteklemekle suçlanıyor. Batı basınında Suriye'nin terörün ardında bulunduğu yolundaki iddialar bir süredir yer alı , yordu. Bir dizi Batılı lider de zaman zaman bu tür demeçler vermişlerdi. Ama bu iddialar resmi ve açık bir suçlamaya dönüşmemiş ve uyarılardan öteye gitmemisti. İlk kez Ingiltere, Suriye'yi ısrarlı biçimde açıkça suçlayarak, ilişkileri kesmek gibi sert bir önleme başvurmuştur Suriye, Lüksemburg toplantısında lngiltere'nin başansızlığa uğradığını belirtmiştir. Bu doğrudur. Ancak, Suriye'nin de olaydan zedelenmeden kurtulduğu öne sürülemez. Londra hükümetinin sert ve ısrarlı çıkışı, dünya kamuoyunda projektörlerin Suriye'ye çevrılmesıne yol aç. mıştır. Suriye, önümüzdekı haftalarda kendisinı terör tartışma^ lannın ortasında bulacaktır ki, bu da Şam hükumeti için tedirgin edici bir gelişmedir. Stratejik konumu ve Ortadoğu'dakı ağııiığı nedeni ile Suriye'yi kızdırmaktan çekınen Batılı ülkeler, şımdiye kadar Şam'a ımalarda ve dolaylı uyanlarda bulunmaktan öteye gitmemişlerdi. lngiltere'nin çıkışı ile deyim yerinde ise Suriye'nin dokunulmazlığı kalkmıştır. ElAl olayının başka bir yanı da, Suriye ile gerginliğin yanı sıra lngiltere'nin, Sovyetler Birlığı ve Fransa ile olan ilişkilerınde de huzursuzluğun ortaya çıkmasıdır. Moskova'nın Suriye ile ilişkilerini kesen İngiltere'yi kınamasının hemen ardından Londra hükumeti, Sovyetler'in devlet terörünü ve ElAl uçağını bombalama girişimini kınamasını istemiştir. Fransa ise, Yunanistan'la birlikte Lüksemburg toplantısında lngiltere'nin Suriye'ye karşı diplomatik onlem alınması önerisini gerı çevıren ülkelerin basını çekmiştır. lngiliz basınında, Fransa'mn Suriye'ye silah satmaya hazırlandığı yolunda haberlerin çıktığı bir sırada, Pariş hükümetinin bu davranışının Londra'yı k/zdırdığı anlaşılıyor. Jngilizlere göre, Lübnan'da rehin tutulan yedi Fransızın kurtarılması için Suriye'nin yardımına gereksınmesi olan Paris, Hafız Esad'ı kızdırmaktan çekinmektedir. Son zamanlarda İran ve Suriye ile ilişkilerini gelistirmeye çabalayan Fransa'mn Suriye'ye karşı daha temkınli bir politika izlemekten yanaolduğu ve Şam'ın terörü desteklediğine yüzde yüz emin olmadan harekete geçmek istemediğı anlaşılıyor. Fransa'mn bu görüşü, dığer AET ülkelerı tarafından da pay laşılıyor. Stratejik konumu, Sovyetler Birliği'nin yakın müttefiki olması ve Ortadogu barışında oynayabıteceğı önemli rol nedenlerj ile Batı Avrupa, Suriye'ye karşı daha temkınli bir politika izlenmesinden yana. Suriye aleyhinde yüzde yüz kesin kanıt bulununcaya kadar, bu tutumundan vazgeçmeye de niyetli görünmüyor. Böylece, ElAl uçağt olayı, LondraŞam ve LondraMoskova gerginliğinin yanı sıra, AET içinde de sürtüşmeye yol açmıştır Bundan sonraki gelişmeleri görebilmek ıçın ise, AET'nin Suriye sorununu tekrar görüşeceği 10 kasımdaki toplantısını beklemek gerekiyor. ERGUN BALa Suriyeli havacı general terorizmin küit adamı Bask bölgesinde yine kan aktı hpanya'mn Bask bölgesinde dört günde dört kişi öldürüldü. Son olarak, Bilbao kentinde önceki akşam üniformasız bir polis, işten evine dönerken uğradığı saidın sonucu öldü. Görgü tanıklanna göre, polis park edilmiş bir otomobüden inen bir kişi tarafından başından vurularak öldürüldü. Tek bir kurşunla polisi öldüren saldırganın kimliği saptanamadı. Bu arada, henıiz üstlenen olmamasına karşm, saldırmm bölgenin bağtmsızhğı için silahh mücadele veren ETA örgütüne bağh militanlarca gerçekleştirildiği sanıltyor. Ehş Haberter Servisi AET ülkelerinin Lüksemburg toplanusında Suriye'ye karşı ortak diplomatik önlemler almayı ret ctmeleri, Ingiltere'de kırguüık, Suriye'de ise sevinç yarattı. Şam radyosunda önceki gün bu konuda yapılan bir yorumda, "Luksembnrg toplantısı, İngiltere'nin Suriye'ye yönetttiği suçlamaların asılsız oldnguou göstermiştir" dendikten sonra şöyle devam edildi: "Arap dÜHyasmta tarilüıı çarkiannı geri çevirebUecegini sanan Thatcher bnkttmeti, arbk Arapian yalan CÜVENLİK TA TBİKA TI Ingiltere, Suriye Ue iüşkileri kestikten sonra Londra 'nm Heathrow Havaalanı'ndagüvenlik önlemleriarttınldı. Havaalanmda sau günu yapılan bir tatbikatta, Scorpion tanklan ve polisler, bir ElAl uçağvun çevresinde koruma önlemleri aldılar. laria aldatma döneminin sona erdiğini anlamahdır. Bayan Thatcher, Avrupa kamuoyunu tekeüne alamayacagını da aniamalıdır. Lüksemburg toplantısı btınua somul öracgidir." Ingiltere, 17 nisanda Londra'da Heathrovv Havaalanı'nda ElAl uçağına bornba sokma girişiminin ardında Suriye'nin bulunduğunu ileri sürerek, geçen hafta Şam'Ia diplomatik iüşkileri kesmişti. Fransa'mn 1982 ve 1984'te imzalanan anlaşmalara göre Suriye'ye satması gereken silahların teslimatını yapmadığı açıklandı. Fransa Dışişleri BaRanı JeanBernard Raimond, Ulusal Meclis'te yaphğı konuşmada, Suriye1 ye silah satışına üişkin anlaşmaların dondurulduğunu belirtti. Pakistan 'da şiddet Pakistan 'ın güneyindeki Lahor kentinde önceki gece polisle bir gnıp öğrenci arasında çıkan çatışmada, iki öğrencinin öldüğü, birçoğunun da yaralandığı bildirildi. Resmi kaynaklar, çatışmanın nedeni konusunda açıklama yapmaddar, ancak iyi haber alan kaynaklara göre, Lahor Üniversitesi öğrencileri kendilerine verilen öğrenim kredisüün yetersizUğinden bir süreden beri yakınıyoriardı. Aynı kaynaklar, kredilerin artnnlması amacıyla bir gösteri düzenleyen öğrencüerin, polisi taşlaması üzerine havantn gerginleştiğini ve polisin silah kuUandığım belirıtiler. (a.a.) ABD'nin yeni önerileri belti oldu Dış Haberter Servisi ABO ile SSCB liderlerinin Reykjavik^ teki zirvelerinden sonra silahsızlanma konusunda ilk göruşmeyi oluşturacak Cenevre buluşmasında ABD'nin sunacagı öneri paketi belli oldu. Bu arada, Federal Almanya 1 da Frankfurt kentinde buluşan Fransa Cumhurbaşkanı François Mitterrand ile Federal Almanya Başbakanı Helmut Kohl, önceki gece yaptıkları ortak açıklamada, Avrupa'dan orta menzilli füzeler çekilirken, yaşh kıtanın güvenliğinin tehükeye düşmesine karşı uyanda bulundular. Mitterrand ve Kohl, Avrupa'da güç dengesinin bozulmaması için konvansiyonel siJahlarla Sovyetler'in kısa menzilli füzelerinde de indirim yapılmasını istediler. AP Ajansı'nm haberipe göre, üst düzeyde bir Beyaz Saray yetkilisi, Başkan Ronald Reagan'ın Ulusal Güvenlik Konseyi toplantısında belirlenen öneri paketini onayladığını açıkladı. ABD'nin Cenevre görüşmesi sırasında Sovyetler'e stratejik nükleer silahlarda beş yıl içinde karşılıkh yüzde 50 indirim ve tüm orta menzilli füzelerin Avrupa'dan çe•• Silahsızlanma görüşmeleri Cenevre'de sürecek Danimarka 9da bombalı saldırılar Reagan Onerilerde rötuş. kilmesini önereceği bildirildi. Aynı kaynak, tum balistik nükleer silahların da 10 yıl içinde tasfiyesinin önerileceğini vurguladı. Bilindiği gibi, Sovyetler, Reagan'ın Reykjavik'te 10 yıl içinde tüm nükleer silahların ortadan kaldırılmasını kabul etmiş olduğunu ileri sürüyorlar. ABD yetkilileri ise daha sonra bunu yalanlayarak tüm nükleer silahları tasfiye etmek konusunda anlaşmadıklarmı ileri surmuşlerdi. Beyaz Saray. yeni açıklamasıyla bu ABD'nin öneri paketinde, stratejik nükleer silahlarda yüzde elli indirim ve orta menzilli nükleer silahların tümünün Avrupa'dan çekilmesi yer alıyor. 10 yıl içinde ise yalnızca balistik nükleer '*^v silahların tümüyle kaldırılması öngörülüyor. tartışmaya kendı yönunden bir aydınuk getirmiş oluyor. Çunku ABD yetkilileri Cenevre'de 1996'ya dek yalnızca tüm balistik nükleer füzelerin kaldınlmasııu önerecekJerini belirttiler. Askeri uzmanlar, Sovyetler'in ellerindeki nükleer füzelerin daha çok karadan karaya fırlatılan türdeki kıtalararası stratejik füzelerden oluştuğunu, buna karşılık ABD'nin nükleer füzelerinde ağırlığın denizaltı ve uçaklardan atılanlarda olduğunu belirtiyorlar. "Balistik" nükleer füze tanımına karadan ve denizaltüardan atılan stratejik nükleer füzeler giriyor. Uzun menzilli bombardıman uçaklanndan ve su üstü gemilerinden atılan nükleer füzeler ise yalnızca "stratejik" olarak niteleniyor. Moskova'da bir basın toplantısı düzenleyen Sovyet sözcü Gennady Gerasimov da, tüm stratejik nükleer silahlar ile tüm balistik nükleer silahlar tartışmasım söz konusu ederek, ABD'nin aslında denizaltılardan fırlatılan tipteki nükleer silahları da tasfiye dışı bırakmak istediğini ileri sürdu ve bunun çok büyük bir dengesizliğe yol açacağım belirtti. Gerasimov, iki ülkenin dışişleri bakanlannuı gelecek hafta Viyana'da bir araya gelecek olmaİarına değinerek, "Reykjavik'te baslatmış oldngumuz süreci sürdttrmeliyiz. Reykjavik, az da olsa bir umut getirdi. Eğer şimdi durursak f ırsatı kaçırmış oluruz. Bu yuzden V i\ana'da toplanacak olmasaydık bile bir şekiîde bunu saglamalıydık" dedi. Bilindiği gibi, gelecek hafta Viyana'da 35 üyeli Avrupa Güvenlik ve tşbirliği Konferansı toplanacak. Washinqton Post Danimarka 'nın başkenti Kopenhag'da önceki gece AEGflrmasına ait bir pavyon ile Alman Haber Ajansı DPA 'nın burosuna saldırılar düzenlendiği bildirildi. Kopenhag'ın Albertslund adlı banliyösünde AEG fîrmasırtın urünlerinin sergilendiği pavyona atılan yangın bombası sonucu pavyon tamamen yanarken, parke taşlan ile saldınlan DPA bürosunda ağır maddi hasar meydana geldi. Danimarka Haber Ajansı Ritzau 'ya telefon eden bir kişi, eylemlerin amacının "Hafen Caddesi" olaylannın öcünit almak olduğunu kaydetti. (a.a.) Fransa, ASALA üe pazarlık yapıyor ABD gazetesine göre, Fransa'da 10 kişinin ölümüyle sonuçlanan bombalı saldınmn ardında ASALA bulunuyor. Lübnan 'da solcu gruplarFKÖ 'ye karşı Şii EMEL örgütünü destekliyorlar Devrimci Hücreler üstlendi Federal Almanya HavayoUarı Şirketi Lufthansa 'nın Köln 'deki merkezine karşı önceki sabah girişüen bombalı saldınmn sorumluluğunu "Devrimci Hücreler" adlı örgüt üstlendi. Köln 'de bağımsK çalışan bir gazeteciye gönderdiği mektupta örgut, Federal Almanya 'dan sığınma isteyenlerin sınırdışı edümelerıni protesto etmek amacıyla Lufthansa 'yı bombaladığını belirtti. Mektupta, sınırdışı edibne olaylanndan havayoUarmm yararlandığı, bu yüzden Lufthansa 'nm hedef seçildiği kaydedildi. Arafat'ın gerülaları yalnız kaldı EMEL örgütü lideri Nebih Berri'nin bürosunda toplanan 7 solcu lider, FKÖ lideri Arafat'ı Guney Lübnan 'a yeniden yerleşmeye çalışmakla suçladılar ve ateşkesi yürürlüğe sokmak için ortak bir askeri güç oluşturma kararı aldılar. Dış Haberler Servisi Lübnan'da solcu gruplar, Filistin Kurtuluş Örgütü ile Şii EMEL Örgutu arasuıda Güney Lübnan'ın Sayda kenti çevresinde yaklaşık bir haftadır suren çatışmalarda, Şii EMEL Örgütü'nün yanında yer aldıklannı açıkladılar. Şii EMEL lideri Nebih Berri'nin Batı Beyrut'taki bürosunda 3 saat suren toplantının ardından yayımlanan ortak bildiride, "Güney Lubnan'daki çarpışmalardan, tümüyle Arafat'ın gerillaian sorumludur. Arafat'ı destekleyenler, onun Güney Lübnan'a donüşunü mümkün kılacak bir ortam yaratma çabasındadır" denildı. Toplantıya, Şii lider Nebih Berri'nin yanı sıra, Dürzi lider Velid Canbulat, Sünni Müsluman Haik Kurtuluş Ordusu lideri Mustafa Saad, Moskova yanlısı Lübnan Komünist Partisi lideri George Hawi, Suriye yanlısı Sosyalist Baas Partisi Başkanı Assem Kansou. Suriye Toplumcu Ulusal Partisi Başkanı M a m a n Fares ve Güney Lubnan'dan Sunni bir parlamenter olan Nezih Bezri katıldı. Ortak bildiride, çatışmalardan Arafat yanlılarının sorumlu olduğu belirtildi ve toplantıva katıian grupların, Durzı lider Canbulat liderliğinde ortak bir askeri gviç oluşturacakları açıklandı. Pazar günu yapılan ateşkes ve Amritsar'da genel grev Hindistan 'ın Pencap eyaletinde Sihlerin kutsal kenti Amritsar'da Hindu militanlarca dtin ilan edilen genel grev sırasında olası çatışmalan önlemek amacıyla süresiz sokağa çıkma yasağı ilan edildi. Press Trust oflndia Haber Ajansı 'nm bildirdiğine göre, sokağa çıkma yasağı, dün sabahm erken saatlerinde yürürlüğe girdi. Öteyandan, Amritsar'da son günlerde arttınlan güvenlik önlemleri daha da yoğunlaşttnldı. (ANKA) Dış Haberler Servisi Fransa'nın başkenti Paris'te bir süre önce 10 kişinin ölümü, 200'e yakın kişinin yaralanması ile sonuçlanan bombalı saldınlann arkasında Ermeni terör örgütü ASALA'nın bulunduğu one sürüldü. ABD'de yayımlanan Washington Post gazetesi bu saldırıların ASALA örgütünün işi olduğunu öne sürerken, Fransa'yı bu olaylarla ilgili olarak Fransız halkmı ve dünya basınını aldatmaya çalışmakla suçladı. Gazete, bombalı saldınlan duzenleyenlerin asıl amaçlannın Orly katliamı sorumlusu ASALA liderlerinden ve Ermeni terorist Varaçi>an Garbisyan'ın serbest bırakılmasını sağlamak olduğunu bildirdi. Gazete, çeşitli ülkelerin istihbarat orgütlerini kaynak gösterdiği haberde, Fransa'nın bu gerçeği saptırmaya çalıştığını öne surerek Fransız yetkililerinin bombalı saldınlan durdurmak için ASALA ile pazarlık içinde olduğunu kaydetti. VV'ashington Post gazetesi, Fransa'nın bu gizli pazarlığmı örtbas etmek amacıyla bombalı saldırıların bu ülkede tutuklu bulunan Lübnanlı bir örgütün lideri George Abdullah'ın salıverilmesini hedef aldığı yolunda basını ikna ettiğini savundu. At/rupa Parlamentosu Ermeni raporunda Türkiye'ye birpuan HADİ ULUENGİN BRÜKSEL 1915 "tehcir" olaylannı "soykırun" olarak niteleyen ve haziran ayında Avrupa Parlamentosu Siyasi Komisyonu'nda duşen "Ermeni raporunun" yeniden gundeme gelıp gelmeyeceğı konusundaki usul lanışmalarında, dün Türk tarafı bir puan kazandı. Parlamento Sosyal Hıristiyan Grubu yöneticisi Egon Klepsh, Başkanlık Divanı'na bir protesto mektubu göndererek bu divanın "Ermeni raporunu" yeniden siyasi komisyona havale etme kararının, **yetkfleı1 aşmak" olduğunu duyurdu. Sosyal Hırıstiyanların dunkü "çıkısından" sonra, artık konunun bu ay siyasi komisyona gelmeyeceğı hemen hemen anlaşıldı. Bruksel'deki gözlemcilere göre, Parlamento Baskanlık Divanı'nın şımdı yeni bir karar aJması gerekiyor.; Yine aynı gözlemcilere göre muhte mel karar, Baskanlık Divanı'nın usul komısyonundan "gotüş" talep etmesi şeklinde bıçimlenecek. Gözlemciler, normaJ olarak usul komisyonunun siyasi komisyonun kararını degiştirme yetkisine sahip olmadığı gönlsünde birleşiyor. Ancak AET damşma organındaki "Ermeni lobisinin" so' runu yeniden gündeme getirmek için bütun yollan deneyeceğıni vurguluyorlar. Bu yüzden, sözkonusu gözlemcilere göre, Brüksel'deki "sinir ssvaşuao" bir süre daha devam etmesi, ufuktaki en yakın ihtimal. Bilindiği gibi, Avrupa Parlamen tosu'ndaki "Ermeni raporu" son iki yıl boyunca Türk dış politikası için önemli bir "b*ş ainsı" oluşturmus" ve bir "emsal" teşkil edecek bu raporun parlamentodan geri dönmesi için Ankara, büyük çaba harcamısıı. Pentagon'da soruşturma Şii EMEL Örgütü ile FKÖ arasmdaki çatışmalar, Sayda yakmlarında sürüyor. Beş günde 36 kişinin öldüğü ve 68 kişinin yaralandığı çatışmalarda havan topu ve roketatarlar kullamhyor. anlaşmaya uyulmasını sağlama amacı taşıyacak olan ortak askeri birlik, "zorluk çıkarma.va >6nelik her türlü girişimi önlemeye kararlı" olacak. FKO gerillaian ile Şii EMEL Örgutü arasında, Filistin göçmen kamplarına yönelik Şii baskılarını azaltmak için FKÖ'nün operasyon duzenlemesi üzerine başlayan çatışmalarda, 36 kişi oldu, 68 kişi de yaralandı. Beyrut'ıa solcu lideıierin Arafaı'a karşı ta\ır aldıkları toplantının sürduğu Mralarda, Gune> Lubnan'da taraflar arasmdaki çatışmalar Karjılıklı havantopu ateşiyle surüyordu. Ote yandan, Beyrut'u ikiye ayıran Yeşıl Hat uzerinde Musluman ve Hıristiyan milislerin çatışması sırasında meydana gelen buyuk bir patlama, toplantı halinde bulunan parlamentonun çalışmasını engelledi. Yeşil Hattın 5 kılometre uzağında olan Batı Be>Tut'taki parlamento binasının ikinci katında bulunan toplantı salonu, dışandakı bu>uk patlamanın duyulmaMndan sonra gorevlilerce boşaltıldı. Çarpışan tarafların temsıİLilerındeıı oiuşan koordınas>on komitesi, parlamenterlerin dışarıya çıkabılmesi için kısa sureli ateşkes kararı aldı ve guvenliğin sağlanmasından sonra, parlamenterler binayı terk ettiler. Bu arada Maşgara bölgesındeki bir kontrol noktasındaki dört Suriye askerini kaçıran Hizbuilah örgutu ile Lubnan'daki Suriye guçlerinin tutuklu değişimi yaptıkları bildirildi. Maşgara kasabasında yapılan değiş tokuş sırasında. salı sabahı Lübnan ordusu ile Suıiye birliklennın ortaklaşa kurduğu barikat yakmlarında tutuklanan iki Hizbullah uvesi ile Hizbullah'ın kaçırdığı Surivc1 askeıleri değistirildi. TÜRKtYE VE KANADA'YA TOBPİL SATIŞI ABD Deniz Kuvvetleri'nin Türkiye ve Kanada'ya 14.3 milyon dolarlık indirimi ödemediği öne sürülerek soruşturma açıldı. VVASHINGTON, (a.a.) ABD Savunma Bakanlığı, Turkiye ve Kanada'ya yapılan torpil satışı konusunda soruşturma açtı. Bakanlık sözcüsünun yaptığı açıklamaya göre, satış anlaşması gereğince Türkiye ve Kanada'ya 14.3 milyon dolar tutannda indirim uygulanması gerekiyordu. Sözcu, satış işleminde aracılık yapan Amerikan Deniz Kuvvetleri'nin, Turkiye ile Kanada'ya söz konusu meblağı vermediği yolundaki "Project on Militar> Procurement" adlı ozel kuruluşun iddiasının incelendiğini bildirdi, ancak konuyla ilgili başka ayrıntı vermedi. Soruşturmaya konu olan satış sözleşmesinin 1985 yılı mayıs ayında "Honeywel" şirketi ile Turkiye ve Kanada adına Amerikan Deniz Kuvvetleri arasında yapıldığını belirten bakanlık sözcusu, bu sözleşme hükumlerine göre, Turkiye ve Kanada'ya "Honeyvvel I n c . " yapımı 268 adet MK46 tipı torpil satıldığını kaydetti. ŞilVde göstermelik yumuşama Şili askeri yönetimi, 3 ilde 7 eylülden bu yana geçerli olan sıkıyönetim uygulamasım kaldırdı. tçişleri Bakanı Rkardo Garcia, Devlet Başkanı Augusto Pinochet'ye karşı düzenlenen suikast girişiminden sonra ChanaraL, Halleco ve Cauçuenes illerinde ilan edilen sıkıyönetim uygulamasının kaldmldığmı bildirdi. Şili askeri hükumeti aynca sürgündeyaşayan 200 Şililinin yurda dönmelerine de izin verdL İddiayı ortaya atan "Project on Military Procurement" adlı kuruluş ise, satış sözleşmesinin başlangıçta 54.1 milyon doları aşmayacak şekilde düzenlendiğini, buna göre Türkiye'nin payına 6.5 milyon, Kanada'ya da 47.6 milyon dolar duştüğünü ve her iki ülkenin de bu parayı ödediğini bildirdi. Aynı kuruluşa göre, Amerikan Deniz Kuvvetleri 21 Mart 1986'da sözleşmede 14.3 milyon dolar indirim yaptırdı. Ancak bu indirimi Türkiye ve Kanada'ya ödemeyerek aynı şirketten kendisi için aldığı 3.000 torpillik başka bir sözleşmede kullandı. "Project on Military Procurement", Pentagon'daki sözleşme hükumlerine göre, aradaki farkın Türkiye ile Kanada'ya iade edilmesi gerektiğinı bildiriyor. Aynı kuruluş, bu işlemden torpillerin yapımcısı "Honeyvvel" şirketinin de kâr sağladığım, çunkü bu şirketle Amerikan Deniz Kuvvetleri arasmdaki bir anlaşmaya göre, yapılacak indirimin yarı yarıya paylaşılmasının öngöruldüğunü belirtiyor. "Honeywel" şirketi ise iddia ile ilgili olarak yorumda bulunmayı reddediyor.