Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURÎYET/10 17tnküap Mektuplan dmsine ilişkin bize gönderüen çeşitli açıklamalar var. tlk olarak emekli Albay Mustafa PtrçmHn yolladığı mektubu ve belgeleri yayımlıyoruz. UM Sayın Yazar Uğur Mumcu, Rahmeth' emekli Kur. Albay Osman Köksal'a ait lnküap Mektuplan adı ile kaleminizden yayımlanmakta olan yazı dîTiniTi zevkle okumaktayım. Memleketi uçurumdan kurtarmak için 27 Mayıs 1960 tarihinde, Silahh Kuvvetler'in basardığı ihtüâli o tarihte rahmetli Cemal Gürsel Pasa'nın etrafında toptanan bazı kimseler kendilerine mal etmişlerdir. (Bugün de aynı şeyler devam etmektedir.) Silahh Kuvvetler ihtüâli benimsemedikçe örgOtlerin yapacaklan ihtilâl tesebbusünün basanya uiajması mümkün değfldir. (22 Şubat, 2021 Mayıs olay lan bunun en güzel örneğidir.) O tarihte binbaşı rütbesiyle Kara Harp Okulu'nda görevli bir subay olarak, görevin lç Hizmet Kanunu'na göre Silahh Kuvvetlere düştüğüne inanarak hiçbir şey beklemeden, netkeyi kestinneden ihtilâlin sorumluluğunu üzerine alan ve mühim rol oynayan subaylardan biriyim. Osman KöksaVın sandığından çıkan mektuplar MUSTAFA EKMEKÇt ANKARA NOTLABI 28 EKİM 1986 'İnkılap Mektuplan' Uğur Mumcu ynun kaleminden . d MBK üyeleri bir arada 27Mayıs thtüaü'nm perde önü ve arkası uzurt yuTar tartısma konusu oldu. YÖK Gömütlüğü.. Kuy EnatituJeri'nin kurucusu lamai Hakta Tbnguç. 194046 vKlan arasında, Anadotu'da Kuy Enaötulu öflratmen çaltşmadtfiı bir okula gider. Oğretmene; "Şflyte bir uğradğnv" sflyter. Tbnguç'u tanımayan öğretmen, çoktifli stkıntılan aöyter. Okulun damı akmaktadır Çatryı onarmak için Bakanbktan bir tOrlu fidenek yodanmadıflını anlatır. Sınrfa leğenler, kovalar konmuatur. Tboguç, öğretmenin yanından aynlır, kendi başına okulun çevresini doteşmaya başiar. Okulun arkannda kjremrtlerin Qst usta yığılmış okluğunu görijr. Ceketini çtkanr, kollannı sjvar. KirefnMerl bir guzsl çatrya döşer. Asaflı iner, Ağretmene "IsmaU Hakkı Tbnguç, hkOğnOm Genei Muduru" yazılı kartınt verir Ben, 6», Ankantda bu adrBStByim. Y&» ofcuhm damı afcarsa, bana haber yoHaym, geHr onarmml öfiretmen, gOlmece ustaa MOjdat Gezen gibi kalakalır. • •* Son günlerin en önemll oiayianndan biri, birincisi, Marmara Üniversrteai Hukuk Fakültesi dgrencilerinden Iaa TanmBrdf n\n, okukten kovuldugu için, kaJdıgı yurt banyosunrja kBodini asarak canına kryması oiayıydı. Geceterce gtaume uyku girmedi. Gazstelerde çıkan haberteri okudum, aynca arastıırjım. Eskj^ehir'ın bir ktyunden geten isa Tânnverdi, yoksul bir ailenin çocuguvdu. GOç koeullarda okuyordu. Uzun süre yurda girememJs, Devtet Oemiryollan'nın barakalannda yatmıs, kalkmıstı. Ögrencinin cenazesi, Haydarpasa Hastanesi'nin morguna hrjnmus, orada bekletilmiati. Cenazeyi aüeaine tesim etmek. Istanbul'da tören duzenlenmesini örtlemek istryorlardı. Isa'nın arkadaşlan, kendi aratennden uçer, beeer yuz Hra paratopiayarak,cenazeeinin köye gönderilmesini sağlamaya çalısryoriardı. İsa, >ÖK yenetmeHderinin kurbanıydı. Roma Hukuku ile Medeni Hukuk derslerinden, birinci sınrfta kalan sınaviannı veremediği gerekçesiyie, uçOncO sınıfa gklemtyor, takuteden tavuluyordu. Roma hukukundan 100 Ozerinden 46 almtstı. Vani yuzde 2 not daha alsa, uçüncü stnıfta okuyabilecefcti. Hocaana gtdip ricada bulunmak, rtiraz edip, ya da Bökje İdare Mahkemesi'ne başvurarak, okutdan kovulmayı örtlemek istermsti. Roma hukuku hocası ne yazık ki, bir egttimci gibi davranmamıs mı? Sen kcvukiun, burnda ne anyorsun? diye çıkjşmış mı? O da gitmis, kendini asmıs, İsa. bu konuda tek örnek değtldi. Ogrenciler Kcmkrmzaak. ya da bunamma gtonezaok, okuluttörtMödiyoftaıtlı. İsa, ikinci «nıtın tüm derslerinden geçmlsti. Borçlu kakjtgı iki dersi verememisti. Burada. YÖK yöneöcilerinin, ögretim uyeterinin yantkjıkian onemli bir nokta var: dfirencilerin, çocukjann kendileri için var otdugunu sanıyoriar. Yanlış, onlar öğrenciler için vardır. Ogrenciler yetiştiriteinler drye para almakta, oralarda cakayia oturrnaktadıriar. Çaktırarak, dokerek, bunalıma sokarak, insantan mutsuz etmek için degH. SakaUık YOK Yasası'ndan, YÖK yonetmeHderinden I tadır. Eğitim sisteminin sakariıklanndan dogmaktadır Böyte kenditerini asan, bunalıma girip yasamlannı yttlren çocukian, kuy gumutlügune degil, "YÛK gömutluğime (mezarlıgına) gommeli. Bellelderden çıkmasın, getocek için ders olsun diyel Onu bırakan hocalarm acılannı anlryorum. Herhalde çok üzulmusterdir. "Hay AHah, yuzumuze gözumuze butaştmi*" demislerdlr. Sonucun boyte oiacağını bilmelrydiler. YÖK, zaten ogrenciler üzerinde büyük bir baskı kurmus. Bir de takutte yonetiminin baskısı; Oniversitelerde dogru dürüst eğitim yapılamaması, ogrencilerin guç kosullarda yaaamalan, onlan kötü sonuca haarlıyof. Sınıflar tıklım tıklım. Ögrenci ders izleyemiyor. Bir de, ezbercilik istenlyor. Genç çocuk, neye uğradıgını sasınyor. is, YÖK Yasas'nın 44. maddesryle başhyor. Birkaç kez, "Oğmndattr adıyia aflar çıkıp, 12 Eyiül'den sonra, bu maddenin agırltgt hafmetilmek istendi. Deglşikjikle, madde karmakanşık bir madde oldu. Aflar, geçici maddelerle çıktı. Aftarta, okuklan atılmış ogrenciler okulanna dondOler. Boytece, 44. madde askıya alınmtş oiuyordu bir sOre. Madde, omegin önce 4 yıllık eğitim attı yıkte bitiritebilir diyor, arkasından birinci sınıfın derslerini iki yıkte veremeyenlerin okulla ilisigi kesilir dtye ekliyof. Sonra bu madde degisti, ancak değistikçe daha karmasık bir duruma geldi. Yeni maddede de yine, 4 yıllık eârtim 6 yıkte bitirilmelidir, dendi. Ancak bu soz biryerlerde ytttl grtti. !ki yıl içinde kovulma hükmü ise, ya yasayta ya YOK'ün yönetmeiikleri, yönergeleri yokjyta sördurOldü. öğrencileri, gençier bunun için çırpınıp durdular. Hala çırpınryorlar... YÖK de, kendi açısından hakiıydı! Çok ögrenci alarak, halkın deategini kazanacağını umuyordu. Ancak, ötçüyu uytesine şasırdı ki, aldığı ogrenciler sınıflardan tasınca, sirketler "baraka" tipi sınıflar yaptılar, üniversiteler bunlan yüksek paralarta aldıiar. Bazı sınıflan oralara aktardılar. Fakat yine de sınıflar öğrencilere yetmiyordu. Eğitim yaptlamaz oldu. Tek çare, işte bu maddelere kaJdı. Kısa yokten ogrencilerin bir kısmını okuldan atabilirseniz, sınıflar biraz ferahlayacakl Hem çok ögrenci almış oluyorsunuz, kamuoyunun desteğini kazanıyorsunuz, hem de kovarak, sınıflan teraiilatryorsunuz. Ses çıkaranlara yanrt hazırdı: Vttrsa san, 12 Eytul öncesine mi dönmek /st/yorsun? Hccalar, kuzu gibil Suspus olmuşlar. Gençterin dernekleri yok, açtırılmryDf. Arada bir İsa Tannverdi gibi canına kryan olursa yoneticiler, "Tuhr diyorlar. O kadar... İsa, 100 üzerinden 2 not eksik almış. Böyle miskalle ölçulen bir sınav gördünuz mü hiç? Isa'nın hocasına da çok acKİım! Yukanda, yazının basında egttimci Ismail Hakkı Tonguç'u anlatttm. Bir Ismayıl Hakkı daha var, latnayl HakSa Battaaoğlu . Ismayıl'ı (I) ile değil. (I) ile yazıyor. "KOyU öyie aOyler" d'ıye. Bir halk eğitimcisi, 1924'te ilk özerk ünrversHe rektörü, Ismayıl Hakkı Baltacıoğlu, Haklun özBrfin yakın dostuymus. Ona, "Podagojkie Ihmr adlı yaprtını imzalamıs, vermiş. Bu yapitm 41. saytasmda değerii egitimci BaJtaaoğkj, yazı başlığına "smav donHen oetaT baslığını koymus. Bir yerinde söyte diyor özetle: "Imtthan kaBmesl Arapçadır. 'mihnef den geHr. 'Mihnet' smama, yorgunluk, azap,fe/aArtdemektir. Biz onu Osmankcada, Antpçada olduğu gibi, smamafaa/sriıgVolarak kullanmıştzdır. ImVhan suzunde Insanı sıkan, urkutenbirşeyvardır... Ben smeva karşıdoğtöm, smsvm bukutu fekffne karpytm. Soru aormayı amamanm tek vasrtast olarak alan, tesaflüft» en buyuk roW veren, korkularla kanşan böyie bir gönnek smav edma layık deffkâr. Onun İçin anavı kaktamak, onun yerine yoMama, aeçme, antma Isinl gerceMsn yapan bir organı koymak genMyor... ...Bir muhtm nokta daha: Biz çocutoanmm okula yatntz öğrensinler dlye değil, kandl tradeleriteşekkül etaki dfye gönderiyoruz. Halbuki çad d i yk d m ty r i d l d d ^ ^ ç mu? Bu sonuç gösteriyor U, 'çalışmadılar'dryedöVM&rJuâumdzboçocukfam kadelerirıi teskM edememtşiz. Yani ödevknizi yapamanvşa. Burada cezatandmlması gereken varsa öğrencHer değH, öğretmenlerdk" Emekli Albay Mustafa Perçin'in 'Köşk Harekâtı'na ilişkin açıklaması: 27Mayıs'ı bazılan kendine mal ediyof thtüalciİCT o gece ihtüâli basardıklan takdirde hiçbir makam işgal etmeyip ordudaki görevlerine dönerek secime gjdeceUerine dair vedikkri jeref sözünu yerine getiraıislerdir. Btzter 27 Mayntan itibaren can güvenüklerinin konınmas için Silahlı Kuvvetlere n f r f ", Demokrat Parti hokflmetiııin emniyetlerini sağlarken bazı '"Tifflfr Gursel Pasa'nın himayesinde Gendkunnay BaşkanlığVnda oturacaklan kohuklan paylafnuslardır. thtilâle ait beyanatlar genelge ile yasakİnmiıgı için, ihtüâlciler hakikatleri kamuoyuna yansıtamamıstır. Bunlar, ihtülli kamuoyuna kendileri yapmış gibi gostererek birinci plana geçmislerdir. örnetin: 1 On yıl Knra İhtüâlciler baslığı ile Hurriyet gazetesinde eski Mflli Birlik Komitesi Oyesi Sıtkı Ulay Paja ile Fazü Akkoyunlu'nun hakikatle ilgisi ohnayan beyanatlanna verüen cevabın fotokopia Ekl'de sunulmuştur. 2 19 Ekim 1986 gflnku yazı diriniyrie eski Milli Birlik Komitesi üyesi Sayın emekli Kurmay Albay Sami Küçük'ün isgal ettiklerini söylediği Sıkıyönetim Komutanhğı (Ş"n<tiiri Harp Tarihi t*"" MBni ) kimin işgal ettiğine dair Ek 2. de sunuhnuştur. 3 Kösk harekâtma katüıp da Celal Bayar'ı köşkten Harp Okulu'na getirenlerden yaa dizioizde adı geçen Müteveffa Em. Topçu Yarbay Abdullah Tardu'nun bu harekâta ait 4 sahifeh'k beyanatının fotokopia ek 3'te sunulmuştur. 4 27 Mayu 1960 gecesi Harp Okulu'ndan seçtikleri hedeflere kellelerini ortaya koyarak gonulla giden, ihtüâü başardıktan sonıa görevlerine dönea nıbaylann isim üstesine ait fotokopi ek 4.te sunulmuştur. (Bu subaylann çoğu ihtilâli müteakip hemen Milli Birlik Komitesi tarafından emekliye sevkedilmislerdir.) Not: 1. Tabur Komutanı Hikmet Akına ile (Yarbay), 2. Tabur Komutahı Yarbay Hfisntt Temel ve Alay Komutanı Albay Mflçteba Ozden harekâta Saym Uğur Mumcu, tnlalap Mektuplan adlı yazı dirinİ7r ışık rutacak yaztm ve belgderimin en kısa zamanda neşredümesini hca eder başanlar dilerim. Emekli Albay Mustafa Perçin Ek 1 Emekli Albay Perçin'in Ulay a ceuabı .'.jMaMs'ljHarp Okııhı Kııinamlanı olup da hnsune kaıijr UctMÎsini ıhtiUl.ı ımı* cıhi gotcren Sıtkı l la* '"• Q \nkara'>a Sovvrt ««raIjtıırr'• yarı l* zenün .. . er »aptınp vermi, ...t^lıkUrl llf .ıvıkladıcı "..ıı»l,ır. hakıkatUrdrn u/A M lıır (»••'.•I mah'Uİudur. İhKinı laman laıroır. paıctelerir nkudu*umu7 Sıtkı l I»' Uendi iUdr ettı^ı si»'>. ihtıUrıleri hır gun "nre ılahı t»n.mamı«tır. Ank.ıra .la Harp O kulunıla >apı\an U.olantıUrH.n Sılkı I I » . hjhcr^irrlı Hırp Okulıi'»'<n Bırimı Tah'' Kİ.mafidcn. Fi^aHr ^ nrh..» Mikmr» «kınrı "mrti fmrk li trntroV tcm»lfn katıli' •lıııaııı k»rarUn lınnn hılrı nr. >>*n He Ham OVıılnno" h BAYAR'IN TUTUKLANIŞI Bayar'm 27Mayu gecesi tutuklanması ve Harpokuht 'na getirttmesi konusunda o gece 'Köşk Harekâtı'na katüan subayiar arasmda, daha sonra olaym aynntüan ve kistierin cddıklan roller üzerine değişik yorumtar ve açıklamalar yapdmışO. merhum Tevfık İleri evinden köske telefon etmij, Kızılay'dan devamlı silah sesleri geldiğini bildirmiş, aynı silah seslerini köşk Jandarma Muhafız Taburu nöbetçi subayı da işittiği için bunu tabur komutanı Kd. Bnb. MOnir Kiper'e bildirmiş, köşkten verilen emirle Jandarma Taburu ile birlikte Muhafız Alayı alarma geçmiş, bundan sonra da koşkün düşorülmesine memur edilen Tank Bölttğu Çankaya'ya gelmiş. Muhafız Alayını alaım vaziyetinde bulmuş, birUğini mevziye sokarak beklemeye başlamif, fakat Cumhurbaskanlığı Muhafız Alayı'nın durumu degışmeraıştiı. Halbuki Harp Okulu'nda verilen faraziyeye göre tank bölüğü Çankaya'ya geldiği zaman Celal Bayar Muhafız Alay Komutanı Osman Köksal tarafından tutuklanacaktı. Ve bu duruma göre de Celal Bayar çantada. keklik idi. Osman Köksal söylediği şekilde hareket etmemiş, tank böluğu mevzilendiği halde alayını aJarmda bekleterek ihtilâün neticcsini beklemiş, bu yüzden tank bötOğünden önce Çankaya sırtlanna varan süvari botuğO de bekkme mevziinde kalmış, Ankara'da bütün hedefler ele geçirildiği halde muhafız alayının alarmda kalısı, Celal Bayar'm tutuklanmayışı, şüphe ve endişe yaratmıstı. Bu sırada Harbiye'ye Cefaü Bayar'ın direndiği, muhafız alayının bunu desteklediği haberi gelmiş ve hemen harekete geçilmiştir. Celal Bayar'm getirOmest tte UgiU konuyu Harp Okubı 10'uncu Btrük Komutanı Topçu Ka\ Bbtbaşı stnuUd (emekli yarbay) AbduOah Tardu 'dan köskun nasıl düsürulduğuaü ve Cumhurbaskanı Celal Bayar'm Harp Okulu 'na getirüiştni kendi ağzmdan dmleyetim: 27 Mayıs gecesi bana verilen görev 100 Harbiyeli ile Harp Okulu'nun savunması idi. Harbiye'de 27 Mayıs sabahı görevime devam ederken bütün hedefler işgal edildiği halde köşkün direndiği haberi geldi. Bu haberi Veteriner Akademisi Komutanı Burhanettin Uluç Paşa da işittiği için Harp Okuluna geLmişti. Burhanettin Uluç Paşa ile birlikte durumu yakından gönnek (keşif yapmak), köşkü düşurebilmek için ne gibi kuvvet kullanüacağuıı meydana çıkarmak amacı ile yanımıza aldığımız iki teğmen, yedi Harbiyeli Ûe birlikte Sıkıyönetim Komuunüğı'na gjttik. Harbiye'ye verilen hedefler ele geçiriünce Harp Okulu'nda bulunan Cemal Madanoğlu, arkadaşlan ile birlikte sıkıyönetim binasına gitmişti. Burhanettin Uluç Paşa ile kendisine köşkün direndiğini, düşürulmesi için ne gibi kuvvete ihtiyaç olacağına dair keşif yapmak istediğimizi bildirdik. TekhTımiz kabul edilince Burhanettin Uluç Paşa, ben, iki teğmen, yedi Harbiyeli bize oradan kanlan Ordudonatım Yarbay Kemal Tüfekçioğhı, Kurmay Albay tsmet Kurmay Albay Selim de dahil olmak üzere araçlara binerek Çankaya istikametise hareket ettik. Bakanlıklardan geçerken orada mevzilenen bir tankı da yanımıza aldık, Çankaya'ya kadar hiçbir engde rastlamadan geldik. Muhafız alayı alarma geçmiş, mevzide bekliyor, köşkün düşurüimesine memur edilen tank bölüğü karşısında mevzide idi. Köşkün dış kapısmda kulabede polis nöbet tutuyordu. Yanına gittik, ismini sorduk Hasan olduğunu söyledi ve Trabzonlu idi. Kendisine Cumhurbaskanı Celal Bayar'la göruşmek üzere köşke gireceğimizi bildirdik. lstegimizi köşke duyurdu ve köşke kabul edildik. Köşke girerken Burhanettin Uluç Paşa tank bölüğü komutanına 15 daicika zarfında köşkten çıkmadığınuz takdirde köşke ateş açmalanm söyledi. Bu çok tehlikeu bir şey idi. Burhanettin Paşa Veteriner Paşası olduğu için köşke atılacak tank mermisinin hedef üzerinde ne gibi bir tahribat yapacağını kestiremiyordu. Bu söz üzerine 'Paşam tank mermisinin tahribatı büyttk oiur, buna meydan vermeden biz işimizi görürüz' dedim. Verilen musaade ile köşke girdiğimiz zaman Celal Bayar bizi giyinmiş olarak eli cebinde karşıladı ve ne istediğimizi sordu. Burhanettin Uluç Paşa'nın Silahlı Kuvvetlerin idareyi ele aldığını, kendisinin misafir edilmek üzere ordunun himayesine alınarağını ve bu amaç için de Harp Okulu'na götürüleceğini büdirmesi üzerine Celal Bayar yapılan teklifı reddetti. 'Ben milli irade ile geldim milli irade ile giderim, beni buradan hiçbir kuvvet götüremez' dedi. Kendisine, yeni bir hukuk devleti kurulmakta olduğunu, teminat altında bulunduğu telkin edildi ise de Bayar kesin olarak gitmeyeceğini büdirince *o zaman biz sizi muhakkak götOreceğiz biz götürmesek bile sızi başka bir ekip gelip yine götürecektir. Biz bir Devlet Başkanına yakışır vaziyette gitmenizi istiyonız, aksi halde sizi zorla götüreceğiz' denildi. Bu esnada arkadaşlardan biri vakit tamam, tehh'ke var dedi. (Tehlike Tank Bölüğünün 15 dakika zarfında köşkten çıkmadığımız takdirde ateş açma keyfıyeti idi.) Celal Bayar bu söz üzerine öldurüleceğıni zannederek cebinde bulunan çıplak tabancası ile intihar etmek istedi, üzerine atılmak suretiyle tabancayı yere dflşOrduk, koluna girerek kendisini köşkten zorla cıkarttık. Köşkün kapısına getirilen bir steyşın vagona bindirerek Harp Okulu'na getirdik. Kendisine Harbiye'ye getirilirken Devlet reisine yakısacak şekilde muamele yapüdı. Harbiye'ye gelindiği zaman Madanoğlu, Sıkıyönetim Komutanhğı'ndan geldi. Celal Bayar'm odasma girerek istifa etmesini istedi. Madanoğlu'nun teklifme karşı Bayar asla bu şerefsizliği yapamam mukabeüsinde bulundu ve istifa etmedi. 27 Mayıs günü saat 11'de bana yetnek getirilmişti. Yemek olarak patates, börek, portakal vardı. Tutuklulann yemekleri henüz vakit erken olduğu için gelmemişti. Kendisine yemek yemesini teklif ettim. Kabul ettiler, bana getirilen çatalı kendisine verdim, ben de elimle olmak üzere yemeği aynı kaptan beraber yedik. Yemek esnasında bir Devlet Başkanı olarak Celal Bayar, acaba bir binbaşı ile aynı tabaktan yemek yiyeceğini düşünmüş müydü? diyerek gözlerimden akan iki damla yaşı kendisine hissettirmeden sildim. Yemekten sonra istirahat etmeleri için karyolasmı hazırlatırken kendisine ne şekilde yatmak istediğini sordum, ayağının kıbleye gelmesini istemedi. n JJayar'l getİrme 27 Mayıs sabahı Celal Bayar'a giden arkadaşlar Bayar'ı ben getirdim diye birbirleriyle yansa başladılar. Hatta Celal Bayar'm getirilmesiyle ilgisi olmayanlar da bu yansa kauldılar. Bu şekilde yapılan neşriyat halk efkânnda Silahlı Kuvvetleri küçük düşürüyordu. Bundan üzüntü duyarak Devlet ve Hükümet Başkanı Cemal Gürsel Paşa'ya bir mektup yazdım ve ihtilâle ait neşriyaılann durdurulmasım istedim. Bu mektubu Başbakanlık kapısında Devlet Başkanı Cemal Gdrsel Paşa'ya elimle verdim. Bir suretini de tarihi vesika olarak saklıyorum. Bunun üzerine Başbakanhktan bildiri yayımlandı. İhtilâle ait neşriyatlar yasaklandı. Celal Bayar'm getirilmesine ait bizlerden bir rapor istendi. Buna ait raporu hazırladım. (Bu raponı Harp Okulu'nda tabur odasmda sizlere de okumuştum.) Raporu daktilo edildikten sonra imza etmeleri için ilgililere verdim. Bana getirildiği ramnn tahrifat yapıldığını (Bu işle ilgisi olmayan şahıslann katıldığmı, gördum. Bunun için de imzalamadım. Bilahare imzalamadığım rapor radyodan okunduğu zaman hayretler ıçensinde kaldım. thtilâle ait yayıniar bildiriye rağmen komiteciler tarafından devam ettirildi. Gfiya Bayar'm getirilmesi için Osman Köksal'm planı varmış. Osman Köksal'm planı tatbik edilmiş de Celal Bayar yakalanarak Harbiye'ye getirilmiş. Madem ki Celal Bayar'm getirilmesine ait bir plan vardı, bu plana göre ihtilâl kuvvetleri Çankaya'ya geldikleri zaman Osman Köksal Bayar'ı tutuklayacaktı. Ankara'da bütün hedefler işgal edildiği radyo TOrk Silahlı Kuvvetleri'nin idareyi ele aldığını ilan ettiği halde niçin Osman Köksal, Bayar'ı tutuklamak cesareünı gösteremedi? Biz köşke geldiğimiz zaman Muhafız Alayı İhtilâl kuvvetlerine karşı mevzi almış bu yüzden Muhafız Alay Komutanı Osman Köksal'm, emrinde bulunan bir astsubay tarafından silahı da ahnmıştı. İhtilâl muvaffak olmayıp Celal Bayar köşkten götürülmeseydi ne olacaktı? Orası belli değil. îhtilâl muvaffak olunca Bayar, Osman Köksal'm planı ile yakalanmış oldu. Milli Birlik Komitesi'ne girdi. Cumhurbaşkanhğı Genel Sekreterliği'ne getirildi. 'Ben bunlan kamuoyuna bildirmiş değilim, sırası gelince bütün hakikatlan acıklayacağım, sabrermek lazım' dedi. Emekli Topçu Yarbay Abdullah Tardu bunlan 7 Nisan 1967 cuma günü saat 17.30'da eski ordu evi büyük salonunda emekli Piyade Albay Rifat Yıldınm, emekli Harita Albayı Selahattin Esen'in yanında anlattı. (Abdullah Tardu Cumhurbaşkaruru makamından zorla Harp Okulu'na getirmçnin mukafatını emekli edilerek gördü.) o|du«u I thtilal KeeMl Harp Okulun. dan Ba»b«k«nUğın i»gali »oromloluğuno ttıenme alarak. ba airurd. bm» koyınu» ve muaademe ile bu yeri elıne jec.ren bir lubay olarak. »ah. «,mı ÜRİlendırer. bu konuda da »c&larn» yapmak uterım. A Son «ec« Harp Okulunda yapılan ihtilâl toplantıjuja,, Basbakanlığın i>R»lı •örevi b«n« verilmiftir Emrimdekl 250 Harbiyeli ile Basbakanlıiı ««•! e l m < ; k u ,ere neMiS'mde. bu verın sa. vunma»ına memur edıltnj* ^ai Ek4 Sorumlu komutanlar İhtilâl onre»ı kendimıa ih tilâlci tanıtr^ak k>r> »akamı >a toplu iune takarak Sıtkı |"lay*ı gorroetrtî* de hahıs »o Alav Knmııtanı «a'Ct «.OCJ^ "kanl. v* r*»ar»tle. STaT" havlarına ihtilâi emrıni vermij. Snkı l l o v i»e. fa/lara alkol almasına rağmrn karar. sah . (Uhavlanna ihtilâldrn f>»h*?tm»k cemretini kendi»ınH* gommemis, a nrak "Anknra'va Smyet p«ra5ütrülrHnin ınpregini haber aMık. hu. nıın irin han Wre% lerimi» «ıtkı llaT bu ola\T ria dı CTİeri gıhi krndıne mal rtnifk i^temıştir. Anknra'da ih tılâli vapan H«rp CMtulu. drs «fklr^n de Tapk Taborurfur. »ht.lali rapan subaylar ) buırtın* kadar n» be\ana( | »crmij. ne d« kotnitevc mi*(ır. Bu knnuda trferruatlı | "«lumatı vnikalara dayana j.ndarm. MW» «£;'« Harbiyeyatakhanesinde ihtilâl emri veriliyor Alayca yapılan toplantıdan çıktıktan sonra taburlarda da birer toplantı yapüdı. Bu toplantıda verilen hedeflere adlan hizalannda yazıh birlik komutanlan memur edildi. 1 numaralı hedefe (Köşk, Celal Bayar'dı) Tan Okulu'ndan bin tank bolüğü gidecek. 2 numaralı hedefe (Refik Koraltan'a) 1. Tabur Komutan Yardımcısı Piyade Kd. Bnb. Galip Kebeli. 3 numaralı hedefe (Emniyet Genel Müdürlüğü, lcişleri Bakanlığı Jandarma Genel Komutanhğına) 2. Birlik Komutan Yardımcısı Kd.Ütğm. Mahmut Gürsan. 4 numaralı hedefe (Başbakanlık ve Dışişleri Bakanlığı) Piyade Kd. Binbaşı Mustafa Perçin 6.ncı Birlik Komutanı. 5 numaralı hedefe (Orduevi, Yenişehir Inzibat Bölge Komutanhğına) 7. Birlik Komutan Yardımcısı Kd. Ütğm. Abdullah llaslan. 6 numaralı hedefe (Radyoevi, PTT binasına) 3. Birlik Komutanı Piyade Binbaşı Turgut Sökmen. 7 numaralı hedefe (Merkez Komutanhğı, Anadolu Ajansına) 9. Birlik Komutanı Piyade Bnb. Cemal Kızüaslan. 8 numaralı hedefe (Hipodromdaki hazır kuvvetlere) 7. Birlik Komutanı Süvari Kd. Bnb. Ali Konur. Toprak Mahsülleri Ofisi'ndeki telsizlerin müfrezesi ile pasif hale getirilmesine 6.ncı Birlik Komutan Yardımcısı Piyade Kd. Ütğm. Selahattin Başar'ın Harbiye'nin savunmasma 10'uncu Birlik Komutanı Kd. Bnb. Abdullah Tardu memur edildi. (Bunlardan başka okulca Harbiyelilerden teşkil edilecek komandolarla Zırhlı Eğitim Merkez Komutanı Yusuf Demirdağ Pasanın evinden ahnıp Harp Okulu'na getirilmesine spor subayı Piyade Kd. Bnb. ibrahim Tüten memur edildi. (Resmlere bak). Hariçten gelen subaylardan Kurmay Albay Muzaffer Yurdakuler emrinde 3 Harbiyeliden oluşan komondo Merkez Komutanı Muammer Paşamn mukavemet göstermemesi için evine gitmesine, Orduevinde kalan Pasalan Harp Okulu'na getirmek için de karaa pilot Binbaşı Alp, Muhabere Yüzbaşı Mehmet Ali Yılmaz, Personel Yüzbaşı lrfan Solmazer emrindeki diğer komandolar memur edildi.) Bizim taburda yapılan toplanüya Tabur Komutanı Piyade Yarbay Hikmet Akıncı, Tabur Komutan Yardunası Piyade Kd. Bnb. Galip Kaleli, 2.Birlik Komutan Yardımcısı Usteğmen Mahmut Gürsan, 6.ncı Birlik Komutanı Piyade Kıdemli Binbaşı Mustafa Perçin, 6.ncı Biru'k Komutan Yardımcısı Usteğmen Selahattin Başaran, 10'uncu Birlik Komutanı Topçu Kıdemli Binbaşı Abdullah Tardu katıldı. Birliklere verilen görevler tekrar edildikten sonra toplantı dağıldı. Harbiyeliler yatakhanelerde heyecanla birlik komutanlannı beküyorlardı. 6. Birliğin Yatakhanesi Harp Okulu'nun doğu köşesinde üst katta 4 büyük salondan ibaretti. thtilâl emrimi 1 numaralı yatakhaneden başlamak üzere kısaca verdim. Birliğimize verilen hedefın tehlikeu' olduğunu da açıkladım. Bu şerefli görevi yaparken şehit olabileceklerini idrak eden Harbiyeliler beni sukuneüe dinlediler. EUerindeki silahlan öptüler ve birbirleriyle kucaklaşarak helalleştiler. Yatakhane koridorlanndaki açık mermi sandıklanndan beşer bağ mermi dağıttıktan sonra hedef üzerindeki planımı yapmak üzere mesai odama gittim. Başbakanhlda, Dışisieri Bakanhgı Inrkrye'niıı beyrt mesabesinde idi. Bana bu hedef veriHrkea tebükeU oMafa dm söyieBmijtl. Hedefbni ele gecirmedtkçe iktflilin tenlikeye düfecegini bütyonhım. Denoknt Parti h«kwneti Amerika ile Taridye'ye Içten ve (bsUn gdecek teki&elere ksrs» •üdahale etmesi Icin bir ambtsnıa inzafaun^tı. Başbakuhktt NATO'ya bafb NATO telsizi vardı. BB tebb hedefler ifgal edflirken yapüan ihtflâU NATO iderine haber vererek ba isleri harekete geçfrir Mraz soarm da AmerikaB ncakian özerİHİze geJebUirdi. Bo mfihim yeria emniyetİBe bir poüı miifrezeai Oe bir Judarma bdTatü görevtendirflraisti. Banbtr Denoknt Partl'ye y«lan, bükümete bagh subay, er ve poUrierden teşkil edflmifti. Boraya bir taarnu bahls konasv otdBgn laaaaa atesle karşüaaacaSiBia mvhakkakü. 26 Mayu gunö gecesi Harp Okals'na geleıı Jaadanna Tahv Komntaaı J.Yarbay Haül KankaDnkçu hedefln tehHkett oMniBBa H|Uere söylemJşti. Bathakanlıtm işgtli möhim ve tehükeli idi. thtflil İçin böyle bir bedefe gttmedea öoce (bazı tertip ve tedbirlerin ahnmasıııı) planlamayı icab etüriyordu. a) Hedefıme giderken bırliğimi Harbiye'den açılmış olarak çıkarmaK. b) Harbiye yolu güzergahındaki koruluklardan istifade etmek sureti ile mümkün mertebe Dikmen yol kavşağma kadar birliğimin hareketini gizlemek. c) Birliğimin kol nihayeti Harbiye'den çıktığı zaman birliğimi durdurup, doldumş yaptırmak. d) Hedefe yaklaştığım zaman birliğimin büyük bir kısmı ile hedefimi dışardan kuşatmak. e) Keşif yaparak hedef nuntıkasındaki nöbet yerlerini tespit etmek. Ra»haknıılıcm İSR. l»> olm»mı« anrnk I", dakika karşıl.kl, at« ş t r J t.ın d<m «onra I,,, kuvvıUtr s,laht.ın tcrrit CKİılmrk vnrrlı\ le »h.rp OkııUm. «%krdıl,nı«" hu s,kıWc Bashakonlıcm i^ealı hasarılmistır. O Bu rkıld, bavarılan ıhtılaldc. ıhtdali %apanlrfr ıhtıUI gcrrsı ırrdiklerı rrrf «O7iıne «dık kalarak. Silahlı lvll> * e l l « ' r " "risındcki gıifvlerınr dunınu^. bunlar ihtılâÜn cmmyeıı ı c i n hizmet nnbetlprini devam cttirirlcrkcn ihtilâlle İIKH olmavar, ban kimselcr. rahmetli GIIMPI PaMnın eoleevine «ıcınarak Milli rtirlik Knfr.ite.iinc «irmi, ve krndilrrıni miürtr ilıtılAÎri olaark tarutrrı^lardtr. Ihtılâlrilerin omıızların.ı bi. n*rek «uLMlen b.ı/ı kimlrr bueıin de dsılsız bc\dnnlîjrına devam etmekle tarihi vanılımaktadırl.ir. O ÇALIŞANLARIN SORULAR1/SORUNLARI YILMAZ ŞİPAL "Vatani hizmet"in belgesi Amaa, "biçblr karşıhk ve menfaat gözetmeksizin östiiıı ba$an ve gayretle Tttrk vatamuıa hizmet etmiş ve bu hizmetleri beigdenmiş oian Türk vatandaşianna veya bunlann ölümleri halkıdc mohUç dnrama döfen afle fertleflııe vatani hizmet tertibuden İMrglaiiafmk aylıklanB u a l re esastanm" saptamak olan 3292 sayılı, "Vatani Hizmet lertibi Aytıklaruun «tl«nm««ı Hakkmda KaBDnMdaıı yararlanmak isteyen, KurUıluş Savaşına katılmış ve "Istiklal Madalyas" ile ödüHcndirilmiş olan gazüerimizin, bugün muhtaç duruma duşmuş "aik ferHeri>'ne ayhk yerine öğüt verilmiştir. Gazüerimizin muhtaç "aile fertlerintf' asgari ücretin bile altında bu ayhk çok görülmüştür. llgüilerce başvurulara bu Vasanın, "genei bir düzealeme getirmemekte, doiayısıyia Uşisei MzmetlerdeB 6tnrn aylık bagianınmsı »ekmıde odiillendirieyi gerektiren özei bir kannni dttzenlemedir" yanıtı verilmiştir. Biz bu yanıtı doyurucu ve inandına bulmaduğunızı bir kez tfaha yineliyoruz ve yasal dayanaklanmıza geçiyonız. 3292 sayuı yasanın "yürürlükten kaldırma''ya ilişkin S. maddesi Ue "a) 15.6.1978 tarihH ve 2150 sayılı Vatani Hizmet Tertibinden Aylık Alaniann Ayiıkiannın Yökseltilmesi Hakkıııda Kaann Ue degifiklikieri, b) Difer k a n u l a n n ba kanıma ayian hikümleri, Ynriiırakien kaldınhıııştır." 3292 sayüı yasa, "Vatani Hizmet lertibi Ayiıklannın Baglanması Hakkında"dır. 1005 sayüı yasa da, 'tstiklai Madaryas Verflnüş Bnlnnaıdara Vatani Hizmet Tertibinden Şeref Aybfı Bsj^uımaa Hakkudaf dır ve her iki yasada amaçlanan, "Vatani Hizmet lertJbinden" aylık baglanmasıdu. 3292 sayüı yasa Ue "Mçbir karsılık ve menfaat gözetmekdzu •stnn başiuı ve gayretk Ttrk vaUuuna hizmet etmiş ve ba hlzmetkri bdgefenmiş oUn Tiirk vatandajtarma veya bnnlann öiönv leri halinde" ne yazıkür ki, "mnhtâç duruma" duşmuş "aik fertlerine" aynm yapümaksmn "vatani hizmet tertibinden" ve asgari ücretin de altında bir aylık bağlanması öngörülmüştur. Şimdi soruyoruz, vatana hizmet nasıl olur ve tstiklai Madalyası bir belge değü midir? Ve "Şeref Ayuklan" ise başka "tertip" ten midir? "Irtica" boyutlannın giderek büyüdüğü gün be gün gözler önüne serilmekte ve bunu görmezlikten gelenler, "Istiklal Madaryaa Verimiş Bulunan" ve "Şeref Avhgj" almaya hak kamnmış olanlardan geriye muhtaçlıktan başka miras bırakmadan ölenlerin, "d«ü ve yetimlerine" asgari ücretin altında bir aylığı da çok mu görmekteler? EmeküAtbay Mustafa Ptrçinin, Sıtkı Ulay'm ve Akkoyunlu'nun actklamalarma verdiği ve basmda yer alan yanıttn kupürü. fck2 Sıkıyonetım nasıl ışgal edıldı? Birliğimle müfrezeyi binaya sevkettim Mustafa Perçin, 27 Mayıs'ta Sıkıyöneüm Komutanhğı işgah'ni şöyle anlatıyor: 25 tegmene de sevk idare hatası yapılmaması için takım ve manga komutanı görevi verdim. Saat 02.45'te tabur komutanıma birüğimin hazır olduğunu büdirdim. Bu esnada tabur komutanı Akına lstihkam Teğmeni komutasmda 25 kişilik bir mttfreze ile Sıkıyönetim Komutanlığını işgal görevi verdi. Mufrezenin benimle hareket ederek ijgalin birliğınin desteğı ile yapılmasını istedi... (..) Bu esnada gecenin sukunetini paüayan bir mermi sesi ihlal etti. Bu ses silahlardan birinin tetiginin kendiliğinden duşmesinden ileri gelmiştir.. Silah sesi yürüyüş kolu guzergâhında bulunan Sıkıyöneüm Komutanlığindan duyulup karargâh harekete geçebüirdi. SıkıyOnetim Komutanlığinın işgaline memur müfreze birliğinin erkanıyle kol basında bulunuyordu. Bu hedefı bir an önce işgal etmesi için birliğimle müfrezeyi süratle sıkıyönetim binasının önüne götürdüm. (Bu bina Harp Tarihi'dir). Sıkıyönetim erleri dışında kurulu mahnıti çadırlarda uyuyorlardı. Kapıda bir nöbetçi vardı. Müfreze komutanı tstihkam Teğmeni buraya geldiğimiz zaman mOfrezesini ikiye böldü. Bir kısmıyla çadırlara baskın yapü. Diğer kısmıyla da sıkıyönetim binaanı hiçbir mukavemet görmeden ijgaJ etti. Ek3 Ditıer herlefler ! 1 N n a n k Hedef: 26 Mayu gecesi Harp Okulu'nda hedefler verilirken bir numaralı hedef Cumhurbaskanı Celal Bayar dolayısı ile de köşkto. Cumhurhaykanhğıııın nnThaf^yg^ırm memur muhafız alayının yüksek ateş kudretine haiz oluşu ve hokumeti destekkyen zDmrelerden teşekkül edisi de özellik taşıyordu. Bununla beraber köfke memur edilen tank bölüğü (thtilâlci kuvvetler) Çankaya'ya geküfi zaman Muhafız Alay Komutanı Kurmay Albay Otman Köksal bu kuvvetlere karp paâf davranacağı ve Celal Bayar'ı tutuUayatak Harp Okulu'na getirecefti büdirumiîti. (Tank bölüğünün Çanjkaya'ya bareketinden önce silah seslerini isiten ^m«nın Milh Eğitim Bakanı İtRECEK