23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
28 EKİM 1986 HABFRLER CUMHURİYET/7 Elektronik çantah 3 Iranhnın hapsi istendi Esenboğa'da kontrol sırasında yanlanndaki çantanın terör eyleminde kullanılabileceğinin anlaşılması üzerine tutuklanan îranhlar 25 yıl cezaya çarptmlabilecek. ANKARA, (Cumhuriyet Bürosu) Esenboğa Havaalanı'nda yanlannda bulunan elektronik çantanın dikkat çekmesi üzerine tutuklanan üç Iranlı hakkında "cttrttm işlemek amacıyla ceraiyet oluşturdukları" gerekçesiyle dava açıldı. îranlılann 25 yıl arasında ağır hapis ile cezalandınlmalan isteniyor. Iran uyruklu sanıklar Abdulkasun Şinud Musazade, Masume Horafar ile Rıza Tangingin, 12 Eylül 1986 tarihinde Kıbns'a gitmek üzere Esenboğa Havaalanından çıkış yapmak isterlerken yanlannda bulunan elektronik çantanın dikkat çekmesi üzerine DGM tarafından tutuklanmışlardı. Olayla ilgili soruşturmayı yürüten DGM Savcı Yardımcısı Ülkii Coşkun iddianamesini hazırlayarak, Ankara DGM'de dava açtı. Sava Coşkun, havaalanındaki elektronik kontrol sırasında ele geçirilen çantanın "şifrelidokunmatik alarmlı bomba yerleştirmeye ve bubi tuzaklı çanta haiine getirilmeye çok müsait" olduğunu belirtti. Sava Coşkun, çantanın taban bolümüne yerleştirilen elektronik devrenin, çantanın sapının tutulmasıyla birlikte tamamlandığına işaret ederek, içerisine 5 küogram TNT ya da patlayıcı madde konulabilecek büyuklukteki bu çantanın en fazla bir dakika içerisinde bubi tuiaklı, saatli bombalı çanta haline dönüşebileceğini öne sürdü. îçerisine patlayıcı madde konularak eylem yapılmak istenilen bir yere konulması durumunda, herhangi bir kişinin cantaya elini değdirmesi ile birükte can ve mal kaybına neden olabilecek bir tahribat yaratabileceğini de öne süren Sava Coşkun, bu türden bir çanta ile Türkiye'de ilk kez karşılaşıldığını da bildirdi. Günumüzdeki terör eylemlerinin bubi tuzaklı, saatli bombalı çantalarla gerçekleştirildiğini de ifade eden Savcı Coşkun, anarŞİst ve teröristlerin; istihbarat, lojistik, kuryetaşıyıa ve eylemi ika gerçekleştirecek birimlerden oluştuğunu, Iran uyruklu sanıkların da kuryetaşıyıcı birim olmalan olasıhğmın bulunduğunu . ileri sürdü. Sava Coşkun, tstanbul'daki sinagog baskınında bulunanlarla Paris Emniyet Müdürlüğü binasına bombalı çanta bırakılması eylemlerinde hiçbir ipucu bırakılmadığıru da kaydederek, "hazırlık bareketleri safhasında" ele geçirilen sanıkların yanlanndaki çantayı terörist eylemlerde bulunmak için taşıdıklannı öne sürerek, samklann TCK'nm 313/1, 5 ve 6. fıkralan uyannca 25 yıl ağır hapis cezası ile cezalandırılmalarını istedi. •• Denetiııısiz et yîyoniz Türk Veteriner Hekimleri Birliği Başkanı Yücel Akıncı, "hayvancılığın can çekiştiğini", bunun nedenlerinden birinin Tarım Orman ve Köyişleri Bakanlığı'ndaki yanlış düzenlemeler olduğunu söyledi Bir bakanlık üst düzey yetkilisi, yediğimiz . etlerin denetiminin ya hiç yapılmadığını ya da yetkisiz kişilerce yapıldığını açıkladı. ANKARA, (Cumhuriyet Bfirosu) Türkiye'de hayvanahğın bugünkü durumuna et ithalinin yanı sıra Tarım Orman ve Köyişleri Bakanlığı'ndaki yanlış düzenlemelerin de neden olduğu savunuldu. Türk Veteriner Hekimleri Birliği Başkanı Yücel Akıncı, bugün Et ve Balık Kurumu'nun üst bürokratlan arasında tek bir veteriner hekim olmadıgını söyledi. Tanm Orman ve Köyişleri Bakanlıgı yetkilileri, "hizmetli, büro memuru, ziraat yüksek miihendisi, orman yüksek mühendisi, veteriner hekim ve akla gelen her türlü personelin, bizden değildir yaklaşunıyla oradan oraya atıldıgını, pasif görevlere getirildiğini, en azından gelecek korkusana düşürülerek bir küskünler ve tedirginler ordusu yaratıldığını" anlattılar. Bir üst düzey yetkili de "En acısı veteriner hekimlerin büro memuru durumuna geiirilmesi oldu, bugün orneğin El ve Balık Kurumu'nun üst yönetiminde hiçbir veteriner hekim yoktur" dedi. Bunun ne anlama geldiği yolundaki soruyu yanıtlayan aynı yetkili, insan sağlığının hiçe sayılması, daha açıkçası yenen etlerin denetimsiz dağıtılması olduğunu söyledi. Yasanın, hayvansal besinlerin denetimlerinin veterinerlerce yapılmasım zorunlu kıldığiru anlatan yetkili, "Ama bu denetim artık ya yapılmıyor ya da ehil ve yetkili olmayan kişilerce yapılıyor" dedi. Tanm Orman ve Köyişleri Bakanlığı çevrelerinden edinilen bilgiye gore birçok gıda uzmanı, gıda kontrol hizmetlerini de yürüten genel müdürlükten alınıp ilgisiz yerlere gönderildi. Atçıhk uzmanı bir müdür, Türkiye'ye özgü haflinger atlarla Arap atlarının yetiştirildiği kuruluşun başından uzaklaştınldı ve yerine konuyla hiç ilgisi olmayan bir bürokrat getirildi. Sığırahk uzmanı bir veteriner hekim, sığırcılığın ağırhkh olduğu bir kuruluşun başından ahnıp, bitkisel üretim ağırhkh bir kuruluşun başına verildi. Türk Veteriner Hekimleri Birliği Başkanı Yücel Akına, Tanm Orman ve Köyişleri Bakanlığının tarımda ve hayvancılıkta bir üretim planlamasının olmadığım ve bunun akıl almaz bir düzensizlik olduğunu bildirerek, "Yani bizim bakanlığımız, hangi üriinün, nerede, ne miktarda ve ne için yetiştirildiğini bilmez" dedi. Yücel Akıncı, bakanlıktaki "Veteriner lşleri Umum MüdüriüğüZiraat tşleri Umum MüdürlügüOrman lşleri Umum Müdürlüğü" olarak saptanmış temel örgütlenmenin, yeniden düzenlemeler sırasında değiştirilerek, "Konıma ve Kontrol Genel MüdürlüğüProje ve Uygolama Genel Müdürlüğü" olarak saptandığını anlattı ve hayvancıhk konusunun bu düzenleme sırasında temelinden budandığını söyledi. Hayvancılık ve bitkisel üretim alanlannda temel hizmetleri sağlayan iki birimin bir çırpıda kaldırılıverdiğini bildiren Akıncı, "Böylece hayvan sağlığının bitki saglığı\la, hayvan ıslahının bitki ıslahıyla ve hayvan ithalinin, hayvancıhğın geliştîrilmesiyle kanştırılmasının yam sıra üreticiler de sorunlannı anlatacak makam bulamaz oldular" dedi. Yücel Akıncı, bazı Avrupa ülkelerindeki örgütlenmelerden örnekler verdikten sonra bunlardan birçoğunda yönetimlerin tek kuruluşla yetinemezlerken, Türkiye"deki tek hayvancıhk kuruluşunun bile yok edilmesine dikkati çekti. Akıncı, Et ve Balık Kurumu'nun üst yönetiminde tek veteriner hekim bile bulunmayışını da doğrulayarak, "Hayvancılığımız can çekişmeye başladı, kurtarmak için onu muUaka ABD ve AET ülkelerinde olduğu gibi devlet desteğine almak gerekir, aynca unutulmamalıdır ki, bizim desteksiz üreticüerimiz, devlet desteğindeki yabancı üreticilerie aynı pazarlarda rekabete terk ediliyor" dedi. 'EBK yönetiminde tek bir veteriner hekim yok' Tthhi Cihnslnr ETA Ekktronik Tlbbi Aygıdar Ş/rketTnce açüm serpde, kadm hastabklan, doğum, kanüyoloji, cerrahi alanlannda kuBanüabüen ve iç organlarm çabşmaam ekrmda göstererek hızh Uşfus imkâm sağlayan dhazlar tanıtıhyor. Halen Amerika'daki tüm hastanderde bulunan dhazlarm, anne kanundaU çocuğun cmsiyetinm beBHenmainde de kuJkmtkhjı beürtuiyor. (Fotoğraf: aa.) Devlet bakanlan görev bölümü yaptı Ozel KTTlerden Dinçerler sorumlu Devlet bakanlan arasındaki görev dağılımına göre Devlet Bakanı Hasan Celal Güzel hükümet sözcülüğü yapacak. Bakanlıklararası idari konular ve bürokrasiye ilişkin sorunlar da yine onun tarafından koordine edilecek. ANKARA, (a.a.) Hükümetteki son değişiklikten sonra Devlet Bakanları arasında yeniden görev bölümü yapıldı. Devlet Bakanlanna verilen görevlerle, Başbakanhğa bağlı kuruluşlarla ilgili kuruluşlann hangi Devlet Bakanı tarafından yönetileceği belli oidu. Başbakan Tnrgut Özal'ın bu konudaki genelgesine göre, ekonomik işlerle ilgili genel koordinasyon, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Kaya Erdem, Toplusözleşme Koordinasyon Kurulu Başkanhğı ve parlamento ile ilişküerin koordinasyonu, Devlet Bakanı Kazım Oksay, Kamu Iktisadi Teşebbüsleri'nin özelleştirümesiyle Ugüi işlerin koordinasyonu, Devlet Bakanı Vehbi Dinçerler tarafından yürütülecek. Hükümet sözcülüğü, bakanlıklararası idari konular ve bürokrasiye ilişkin sorunlann koordinasyonuyla Devlet Bakanı Hasan Celal Güzel görevlendirildi. Kıbns ve parlamentoyla ilgili ilişküerin koordinasyonu, Devlet Bakanı Abdullah Tenekeci, Doğu ve Güneydoğu Anadolu iie ilgili sorunlann koordinasyonu Devlet Bakanı Ahmet Karaevli, işsizlikle ilgili sorunlann koordinasyonu Devlet Bakanı Mustafa Tınaz Tiüz, Ortak Pazar'la ilgili konulann takip ve koordinasyonu ile hukuki konulann koordinasyonu, Devlet Bakanı Ali fiozer tarafından sağlanacak. BAĞLI KURULUŞLAR Devlet Bakanlan tarafından yönetilecek bağlı ve ilgili kuruluşlar şöyle: Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Kaya Erdem: Bağlı Kunıluşlar: Devlet Planlama Teşkilatı Mustesarhğı, Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarlığı. tlgili Kunıluşlar: T.C. Ziraat Bankası, Devlet Yatırım Bankası, Anadolu Bankası. Devlet Bakanı Kazım Oksay: Baglı Kunıluşlar: Diyanet lşleri Başkanhğı, Vakıflar Genel Müdürlüğü, Türkiye ve Ortadoğu Amme Idaresi Genel Müdürlüğü. ilgili Kunıluşlar: Danıştay Başkanhğı, TPAO. Devlet Bakanı Hasan Celal Güzel: Bağlı Kunıluşlar: Basın Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğü, Anadolu Ajansı Genel Müdürlüğü. tlgili Kunıluş: Türkiye Radyo ve Televizyon Kurumu Genel Müdürlüğü. Devlet Bakanı Vehbi Dinçerler: Bağlı Kunıluş: Devlet İstatistik Enstitüsü. tlgili Kunıluşlar: Türkiye Çimento ve Toprak Sanayii, Türkiye Gübre Sanayii A.Ş., PetkimPetrokimya A.Ş. Devlet Bakanı Abdullah Tenekeci: Bağlı Kunıluşlar: Devlet Personel Dairesi Başkanlığı, Devlet Meteoroloji lşleri Genel Müdürlüğü ve Yüksek Denetleme Kurulu Başkanhğı. Devlet Bakanı Mustafa Tınaz Titizî Baglı Kuruluşlan Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü, TÜBİTAK Genel Sekreterliği. tlgili Kuruluşlan Sümerbank, Etibank, Türkiye Seluloz ve Kağıt Fabrikaları. Devlet Bakanı Ahmet Karaevli: Bağlı Kunıluş: Çevre Genel Müdürlüğü. tlgili Kuruluşlar: Türkiye Taşkömürü Kurumu, Türkiye Demir ve Çelik İşletmeleri. 'Rartutdaki uygukuna Buca'da da başladı9 Gülsoy, cinaytttn tatbikatı sırasında piknik tüpü nasti vurduğunu göstertyor. (Fotoğraf: CUMHURİYET) Demirel ve Ecevit için önlem alınacak Biilli Piyango Genel Müdürü Cevat Kani Üner'in evine telefon eden ve Güney Üner'e "Eşin görevden ayrümazsa elimizdeki kasetleri açıklanz" diyen 2 kişi, daha önce çıkanldıkları mahkemece serbest bırakılmışlardı. Uner'in eşine şantaj yapanlar yeniden tutuklandı Piknik tüpüyle cinayet işlecü J 7 yaşındaki Okan Gülsoy, kendisine 'Sana verecek param yok' diyen dedesinin kiracısını öldürdü. tstanbtıl Haber Servisi Ku oturduğunu öğrenince Adapazaran kursunda okumamak için n'ndan tstanbul'a geldim. Fatih1 Adapazan'ndan tstanbul'a ka teki Reşadiye kahvesinde garsonçan 17 yaşındaki Okan Gülsoy, luk >'apmaya başladım. Bir yanaç kalınca para almak için dede dan da ara sıra Küçukçekmece^ sinin kiracısı Abdurrahman Yıl ye giderek gerçek babamı bulmamaz'ı (80) başına piknik tüpuy ya çalıştım. Nitekim bir a> önce le vurarak öldürdü. babamı buldum. Kısa bir süre Dün Fatih Beyceğiz Mahalle yanında kaldun. Ancak o da besi 19/4 numaralı evde cinayeti ni istemedi ve evinden attı. Teknasıl işlediğini polise ve gazete rar Fatih'e geldim. Birkaç gün aç cilere gösteren Okan Gülsoy, çok dolaştım. Aklıma dedemin kirapişman olduğunu söyleyerek, bu cısından para istemek geldi. Kaişe kendisini ailesinin ittiğini öne pıyı çalarak Abdurrahman amsürdü. Gülsoy, Adapazan'ndaki canın yanına geldim. Kendisine dedesinin zo^la Kuran kursunda çok aç olduğumu ve bana biraz okutmak istediğini belirterek para vermesini so>1edim. Aksine şöyle konuştu: "Yaklaşık on yıl 'Sana verecek param yok' dedi. kadar önce tstanbul'da oturur Kendimi kaybedip sinirlenmişken annem ve babam aynlmışlar. tim. Ayağa kalktım, evde başka Bunun üzerine annem benimle kimse olmadığı için giriş kapısıberaber babasının yanına geldi. nın yamndaki piknik tüpiinü alaBen bunları daha sonra öğren rak Abdurrahman Yılmaz'ın kadim. Burada annem Abdi Dur fasına birkaç kez vurdum. Oldumaz adındaki Uvey babamla ev ğu yere yığılıp kaldı. Pantolonulendi. Gecen yıl çok dindar bir nun cebinden beş bin lira çıktı. hayatı olan dedem, beni zorla Onu alarak evden kaçtım." Kuran kursnna yazdınp hoca Cinayeti haber alan Asayiş Şuyapmak istedi. Ben karşı koy besi Cinayet Masası elemanları dum. Onlar gibi olmak istemi araştırmaya geçerek Okan Gülyordum. Üvey babam Abdi de soy'u Aksaray'daki Merkez2 Kıaniden öldiı. Tek başıma kalmışraathanesi'nde garsonluk yapartım. Ben Kuran kursuna gitmeken yakaladılar. Okan Gülsoy, mekte diretince annem ve dedem yaptığından pişmanlık duyduğubeni evden kovdular. Asıl baba nu, ancak bu olaya daha çok aimın tstanbul Küçükçekmece'de lesinin neden olduğunu söyledi. SHP Izmir Merkez îlçe Başkanı Yücel, "Antidemokratik baskılar katlanılmaz boyutlara ulaşti'dedi. İZMİR, (Cumhuriyet Ege Bürosu) SHP Merkez IIçe Başkanı Esen Yücel, Türkiye İzmir'de antidemokratik tik uygulamaları kınadı. İzmir'de basın toplantısı düzenleyen SHP Merkez llçe Başkanı Esen Yücel, son günlerde antidemokratik baskılann yoğunlaştığmı ve katlanılmaz bir durum aldığını belirterek, "tktidar ve onun uzantılan ile idari birimlerdeki uygulayıcıları, eleştirilen bu anayasayı dahi çiğnemekte ve yasalan hiçe saymaktadır" görüşünü savundu. Yücel, konuşmasında cezaevlerinde özellikle sol görüşlü siyasi tutuklular üzerinde ağır insanlık dışı ve yasadışı baskılann yoğunlaştığına değinerek sözlerini şoyle sürdürdü: "Bartın cezaevindeki uygulamalann kamuoyuna \e basına yansımasından sonra kentimizde de Buca Cezaevi'nde zorla tek tip elbise giyme baskısı yapılmış, buna. uymayan tutuklu ve hükümlülere iki ay mektup ve göriişme yasağı getirilmiştir. Cezaevinde bir askeri görevli sivil gardiyanları dövmüş, konu yargı organianna iletfliniştir" Yücel, İl Genel Meclisi başkanvekilliği seçimlerinde Izmir Valisi Vecdi Gönül'ün olması gereken "Tarafsız devlet yöneticiliği ve temsilciliği" ilkesini tanımadığını ve izmir'de ANAP'uı bir temsilcisi gibi davrandığını bir kez daha kamtladığını belirterek, "BİLAR tarafından düzenle | nen düşün ve sanat gosteri ' sinde açıkoturumu yasakla < yarak, düşün ve sanattan korkan, fikir özgürluğünü yok etmek isteyen ANAP icraatının İzmir'deki ortağı ve sorumlusu olduğunu kanıtlamıştır " dedi. Eğitim ve oğrenci sonınlanna da değinen Yücel, eğitimde gerici ve teokratik akımuı alabildiğine hızlandığını vurgulayarak, Ege Üniversitesi Tıp Fakultesi Oğrenci Derı neği'ne ahcı mikrofon yerleş| tirilmesinin karanlık odakla; rın halkın ve demokrasi güçI lerinin örgütlenme ve geliş| mesini içletine sindirememej lerinden kaynaklandığını ] söyledi. Havza'ya gelirlerse... Havza Asliye Ceza Mahkemesi Yargıcı Hamdi Yaver Aktan, 17 kasımda Havza Asliye Ceza Mahkemesi'nde yargılanacak olan Bülent Ecevit ve Süleyman Demirel'in savunmalarmı talimatla Ankara'da değil de, Havza'ya gelerek yapmaları ihtimaline karşı geniş önlem istedi. ENKAKonferansSalomıtndagerçekleşenvtlstanbulVaMNevx&Ayaıtodakattid& Havza Asliye Ceza Mahkemesi de,26büimvematadammatoplm33ndlyon600binTL.tutanndaödiUvern^ Yargıcı Hamdi Yaver Aktan, 17 ninGeSfnts^KMaa'konusundaduztnknmEJmnomiödulunuDoç.^ kasım günü Havza Asliye Ceza KorayArişbirindBtikazandı. uMim&SinanfrMbrutâln^veSaTHttAfisındanTürkKuhuriinim Mahkemesi'nde yargılanacak me^neKatkıkn'lamauntaduvmknmbışaatödmiçinJu^ olan Bülent Ecevit ve Süleyman birimHik. ihindHk vrfffrTfmftî**Wi~ faj»fr *«»• ^hmm^hgnuLm mmdynn v*riML "MbnarSnan'tn Demirel'in savunmalarmı talidklbitfSibmıatâ i t f ş matla Ankara'da değil de, Havl di layıtk eser bulamadığmdm Kazmt Zabn\ üçüncülük ödülu verdi za'ya gelerek yapabileceklerini SAMSUN, (Cumhuriyet) Emiroğlu, kamu kuruluşu yetkililerine serzenişte bulundu: ANKARA, (Cumhuriyet Bürosu) Milli Piyango Genel Müdürü Cevat Kani Üner'in eşine telefonla şantaj yaptıklan gerekçesiyle haklannda soruşturma açılan iki kişi yeniden tutuklandı. Cevat Kani Üner'in eşi Güney Üner'e telefonla "Elimizde ban kasetler var, eger eşin görevinden islifa etmezse bunları açıklanz" şeklinde şantaj yaptıklan gerekçesiyle yakalanarak îfadelerine başvurulan polislikten ihraç Süleyman YeşUyurt ile olayda kurye olarak görev yaptıjp öne sürulen Ertürk Tuna daha önce çıkanldıkları Nobeıçi Sulh Ceza Mahkemesi tarafından serbest bırakılmışlardı. Sulh Ceza Mahkemesi'nin bu kararına Ankara Cumhuriyet Savcısı tarafından yapılan itiraz, bir ust mahkeme olan Ankara 5. Asliye Ceza Mahkemesi'nce incelendi ve sanıklann tutuklanmalarına karar verildi. Edinilen bilgilere göre, sanıklar hakkındaki tutuklama kararı "gaspa teşebbüs" gerekçesine dayanıyor. Çıraklık Iksası'nı anlatamadık Milli Eğitim Gençlik ve Spor Bakanı Emiroğlu, Çıraklık Yasası'nın beklenilenin tersine, özel sektör tarafından benimsendiğini, ancak kamu kesiminin kanuna karşı çıktığmı söyledi. ANKARA, (UBA) Milli Eğitim Gençlik ve Spor Bakanı Metin Emiroğlu, Çırakhk ve Meslek Eğitim Kanunu'na en fazla tepkinin kamu kesiminden geldiğini belirtti. Emiroğlu, "Çıraklık ve Meslek Eğitim Kanunu'ndan 4 milyon genç yararlanacaktır" dedi. 3308 sayıh Çırakhk ve Meslek Eğitimi Kanunu'nun uygulanmasında bazı pürüzlerle karşılaşılması nedeniyle Milli Eğitim Gençlik ve Spor Bakanlığı konferans salonunda kamu kuruluşlan yetkililerinin katıldığı bir toplantı yapıldı. Toplantmın acıhş konuşmasını yapan Milli Eğitim Gençlik ve Spor Bakanı Metin Emiroğlu, Çıraklık ve Meslek Eğitimi Kanunu'nun uygulanmasını, beklediklerinin aksine, özel sektörün benimsediğini, kamu sektörünün ise karşı çıktığmı söyledi. Emiroğlu, "Bu istenmeyen dunımda asıl sonımluluğu kendimizde görüjoruz. Sizlere kanunu i\ice anlatamamışız. Bu toplantmın asıl amaeı da sizleri dinlemek ve sorunlara çözüm getirmektir" dedi. Turk eğitim sisteminde mesleki eğitimin ilk planda olması gerektiğini belirten Emiroğlu, sözlerine şöyle devam etti: "Bugün genel eğitim ağırlığı yüzde 65, mesleki eğitim agıriığı ise yüzde 35'tir. Biz bunun tam tersini gerçekleştirmeye çalışıyonız. Zorunlu eğitimi tamamladıktan sonra orta, lise ve üniversite eğitimi gören oğrenci sayısı çok azdır. Geri kalan birçok gencimiz gerekli eğitim göremiyoriar. İşte Çırakhk ve Meslek Eğitim Kanunu'nun amacı sayılan 4 milyonu bulan bu gençlere eğitim ve iş olanağı saglamaktır." Türkiye'de yaklaşık 1 milyon dolayında çırak çalıştığını belirten Emiroğlu, bunlardan sadece 20 bininin çırakhk sözleşmesi olduğunu belirterek, kanunlageri kalan çıraklann da sosyal güvence altına alındığını ifade etti. Bakanlık olarak amaçlannın mesleki eğitime yönelmek olduğunu belirten Emiroğlu, bu sayede üniversite kapılannda yığılmanın önleneceğini, kalkınma planı doğrultusunda eğitim yapılmış olacağını vurguladı. Emiroğlu, kamu temsilcilerine işyerlerine yüzde 5 ile yüzde 10 oranında kurs eğitimi görmüş oğrenci alınmasını da isteyerek işsizliğin hiç olmazsa bir kısmımn önlenmesini de istedi. Bakan Emiroğlu, "Kanun kapsamına giren çıraklar oğrenci sayılacak, kendilerine paso verilecek, sigortalan yapılacak ve belli bir miktar para alacaklar, üç yıllık eğitim sonrası kalfahk, bir üç yıllık eğitim sonrası da usta diploması alıp iş hayaüna atılacaklar. Artık bundan sonra usta diploması olmayan işyeri açamayacak" şeklinde konuştu. göz önüne alarak, ilçe kaymakamhğından geniş güvenlik önlemlerinin alınmasını istedi. OUTfJ mezunu uzman mezarhk memuru oldu Kırkavak bilgisayar uzmanı olarak çahştıklan belediyede, Altındağ köyü ve Narhdere Mezarlığı kayıt görevlerine atandılar. Anakent Belediyesi Genel Sekreter Yardıması Gah'p Hahcı tayinlerin normal olduğunu belirterek şunları söyledi: "Gerekçe normal. Her tayin gibi bu da normal bir tayindir. Arkadaşlar kendi sahalarında pek verimli calışamıyorlardı. Sonra Mezarlıklar Müdürlüğü'nde yeni bir organizasyona gidiyoruz. Bilgi işleme geçilecek. Bu aşamada kendilerinden yararlanınz." 10 yılhk siyaset yasağı kapsamı içinde bulunan Bülent Ecevit DSP, Süleyman Demirel de DYP'nin seçim çahşmalanna katılmışlar, 28 eylül günü de yapılan milletvekili ara seçimi öncesi Havza ilçesinde düzenlenen mitinglerde konuşmuşlardı. Siyasi Partiler Yasası'nın 119. maddesinin A ve C bentlerine göre Havza Asliye Ceza Mahkemesi'nde Bülent Ecevit hakkında 1986/181, Süleyman Demirel hakkında da 1986/197 sayıh dava dosyası ile bir yüdan 3 yıla kadar hapis istemi ile açılan dava nedeniyle adı geçenlerin savunmalannı yapması için Ankara Nöbetçi Asliye Ceza Mahkemesi'ne talimat yazıldı. Demirel ve Ecevit'in 17 kasım günü Havzaya gelebileceğini söyleyen Asliye Ceza Mahkemesi Yargıcı Hamdi Yaver Aktan, "Ecevit ile Demirel gelecekmiş gibi geniş önlemler alınacak. Demirel ve Ecevit savunma haklarını talimatla Ankara'da değil de Havza'ya gelerek de kullanabilirler" dedi. Bu arada Süleyman Demirel ile Bülent Ecevit haklannda Vezirköpru Asliye Ceza Mahkemesi'nde dava açıldı. Süleyman Demirel'in 12 Eylül cuma gunü Vezirköprü'de DYP tarafından düzenlenen mitingde, Bülent Ecevit'in ise 15 eylül pazartesi günü DSP'nin mitinginde yaptıklan konuşmalardan sonra Vezirköprü C.Savcıhğı'nca açılan soruşturma tamamlandı. Asliye Ceza Mahkemesi'nde haklannda dava açılan Ecevit ve Demirel, 18 Arahk 1986 günü aynı anda yargı lanacaklar. İZMİR, (Cumhuriyet Ege Bürosu) Anakent belediyesinde bilgisayar uzmanı olarak çalışan OUTÜ mezunu iki kişi mezarlıklara kayıt memuru olarak atanNadir Nadi dı. Anakent Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Galip Hahcı tayinlerle ilgili olarak, "Kendi sahalarında pek verimli değillerdi. hem Mezarlıklar Mudurlü7. bası, 840 Iıra (KDV ıçinde) ğü de bilgi işleme bağlanacak, orada kendilerinden yararianıhr" Çağdaş Yaymlan Türkocağı dedi. ODTÜ matematik bölümu Cad. 39/41 mezunu Zeki Leblebici ile ODCağaloğluİstanbul TÜ fızik bölümü mezunu Yılmaz ACIKAYIP Defterdarhğımız kontrol meraurlarından, B.EN . . ATATURKÇU DEGILIM ABDULLAH İMAMOĞLU'nu 26.10.1986 tarihinde, elim bir trafık kazasında yitirdik. Cenazesi, 28.10.1986 gunu Haznedar Camii'nde kılınacak öğle namazından sonra, Kocasinan Mezarhğı'daki ebedi ıstirahatgâhına defnedilecektır. Merhuma tanndan rahmet, kederli ailesine başsağlığı dileriz. Istanbul Defterdarlığı Personelı
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle