13 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
28 EKİM 1986 Ozetle DIŞ HABERLER CUMHURİYET/3 Ingiltere, AET'nin Suriye ile ilişkilerini kesme karannı desteklemesini istedi Yunanistan, "Ohi Günü"nü kutluyor Yunanistan bugün Türkçe'de "haytr" anlamına gelen ulusal "ohi" gününü kutluyor. 1940 yılırun 28 ekiminde kraliyet ile yönetilen Yunanistan 'tn diktatör Başbakanı Yannis Metaksas, faşist Italyan ordulannın, YunantstsnCtn "kayttstz. furtstz" tesüm olması yolundaki çağrüannı ge•içevirerek, diktatör Mussolini'jt teslim olmayacağını, ya da ' 'haytr'' yanıtmı vermişti. Yunanistan 'ın bu "haytr'' yanıtından sonra, Italyan ordulan Arnavuthik 'un strtlarmdan Yunanistan 'a saldırmış ve Yunanistan flilen 2. Dünya Savaşı 'na girmişti. Oncekigün de Selanik 'in 73. kuruluş yudönümü kutlandı. Londra destek arıyor AET dısisleri bakanlannın Lüksemburg'da dün başlayan toplantısında Suriye konusu ele alındı. AET ülkeleri Ingiltere'nin tedhişçiliği yönlendirmekle suçladığı Suriye'ye karşı kesin bir tavır alamadılar. LÜKSEMBURG, (Ajanslar) Lüksemburg'da dün toplanan AET dısisleri bakanlan, İngiltere'nin tedhişçiliği yönlendinnekle suçladığı Suriye'ye karşı kesin bir tavır almadılar ve terorizmle mucadelenin gerekliliğine işaret etmekle yetindiler. Geçen nisan ayında Londrada İsrail Havayollan'na ait bir uçağa karşı düzenlenen ve başansızhkla sonuçlanan suikastın Suriye tarafmdan tertiplendiğinin ortaya çıkmasmdan sonra, dün Lüksemburg'da gerçekleştirilen AET oturumunda, İngiltere Dısisleri Bakanı Sir Geoffrey Howe, 11 ülke meslektasından bir dizi istek talep etti. "Gerçekçi" davranarak diğer üye devletlerin Suriye ile diplomatik ilişkilerini kesmesini, "isteyemeyen" Hcnve'un önerileri üç ana noktada odaklaştı. Bunlar, AET başkentlennin Şam'daki büyükelçilerini "istişare" için geri çağırmalan; Ingiltere'den sınırdışı edilen Suriyeli diplomatlara diğer topluluk ülkelerinde "akreditasyon" açılmaması ve Suriye uyruklulara vizenin ancak sıkı kontrollerden sonra verilmesi oldu. tngiliz taleplerinin, "nispeten yumuşak" olmasına rağmen dünkü Lüksemburg toplantısında bu istekler, fazla rağbet görmedi. Bunun nedeni de iki ayn yaklaşımdan kaynaklandı. Birinci, yani "siyasi yaklaşımdaki" üyelerden Fransa, Belçika ve Yunanistan, Suriye'ye karşı abnacak tedbirlerin bütün Arap dünyasında infıal yaratabileceğini ifade ettiler ve Şam ile "köprfilerin aülmaması" gerektiğini belirttiler. özellikle Lübnan'da 8 rehinesi bulunan Fransa, Suriye*nin karşıya alınması durumunda rehinelerin hayatından umut kesileceğini vurguladı. "Ticari yaklaşımdaki" üyelerin başım ise Federal Almanya, ltalya ve Hollanda çektUer. Söz konusu üç ülke için Suriye"nin önemli bir pazar oluşturması, bu "tüccar" yaklaşımın hareket noktası oldu. Üstelik bu ülkeler, Suriye'ye karşı açık bir tavır takmıldığı takdirde, diğer Arap devletlerinin de AET ile olan ekonomik ilişkilerini "gözden geçirebilecekleri" tehlikesine işaret ettiler. Bu arada "siyasi yaklaşımdaki" Fransa'nın, Suriye'ye önemli miktarda silah satacağı söylentileri, Paris'in aym zamanda, "ticari yaklaşım" içinde olduğu şeklinde yorumlandı. Bu arada, Suriye Resmi Haber Ajansı "SANA"nın bildirdiğine göre, Dısisleri Bakanı Faruk ElŞara, Ingiltere dışmdaki AET ülkelerinin büyükelçilerini bakanlığa çağırarak, Ingiltere"nin Suriye ile diplomatik ilişkilerini kesmesi konusunda görüşünü açıkladı. Fanık ElŞara, AET ülkelerinin, Ingiltere'nin karannı ele alırken, kimsenin etkisinde kalmayıp bağımsız hareket etmelerini istedi. Suriye Dısisleri Bakanı Fanık ' FJ Şara önceki aksam Amerikan CBS televizyonuna verdiği demeçte, Ingiliz hukümetinin, "El Al" uçağmın bombalanması girişimi ile ilgili olarak Suriye'ye yönelttiği suçlamaları yeniden yalanladı. Dısisleri Bakanı El Şara, ABD yönetiminin, Ingiltere'nin Şam ile ilişkileri sertleştirme karanna katılmayacağını umdupaaı söyledi. Fanık El Şara, "ABD yönetiminin tngiliz hukümetinin yaptıgı açıklamalardan çok gerçekleri göz öniine alacağını umuyonım" dedi. Suriye Dışişleri Bakanı, Londra'nın Heathrow havaalanmda İsrail FJ Al Havayollan'na bağlı uçağa bomba koyulması girişimine Suriye'nin kanştığına ilişkin hiçbir kamt bulunmadığından emin olduklarını kavdetti. Öte yandan, İsrail uçağmın bombalanması girişiminin Suriye tarafmdan planlandığı yolundaki iddialara yenileri ekleniyor. Ingiltere'de yayımlanan Snnday Times gazetesi, Şam'daki İngiliz Buyükelçilili'nde 20 yıl süreyle kâtip olarak çalışan bir Suriyeli ajanın, Nezar Hindavi'ye vize verflmesi konusunda bir diplomatı ikna etmeyi başardığını yazdı. Tel Aviv'de ise Suriye konusunda uzman olan bir yetkili, Nezar Hindavi'nin El Al uçağım havaya uçurmak için Suriye Hava Kuvvetleri Jstihbarat Şefı General Muhammed EiHuli'den emir aldığını öne sürdü. DUNYADA BUGUN ALİSİRMEN Çağn Gen. Ali Fuat Erden "Paris'ten Tih Sahrası'na" adlı yaprtında, Birinci Dünya Savaşı öncesinde A/man subaytannın Türk meslektaşlarına haritalar başında tatlı vaatlerde bulunmalannı ve istanbul'un, Berlin'in yanında savaşa katılması halinde, yitirilmiş eski toprakların nasıl kazanılacağını ballandıra ballandıra anlatmalarını dile getirir ve adeta bir suçluluk kompleksi içinde kendisinin bu tür duşlere dalamadığını belirtir. inönü'nün yakın dostu, Atatürk'ün düşüncelerinj benimsemiş olan, ama ağır bir hastalık yüzünden Kurtuluş Savaşı'nda etkin görev alamayan, daha sonra Harp Akademileri Komutanlığı'na getirilen Erden'in yazdıkları ile savaşın sonucunu karşılaştırdığınızda, hepsi de yurtsever olan genç Osmaniı subaylannın nasıl bir düş sonucu sonsuz bir maceraya atılıp, nerelere sürüklendiklerini ve sonra o maceranın yıkıntısından sağlam bir yapıyı oluşturmak için yine bin bir özveri ile yola koyuktuklannı görebilirsiniz. Tarihimizde örneğini acı bir biçimde yaşadığımız olay sarl bize özgü değildir. Dış vaatlerle, gerçekte ülkenin kendisinden çok, dış odaklann işine yarayacak bir maceraya atılmak, her zaman acı sonuclar doğurmuştur. Bu olayı, uğrunda bir devlete son darbeyi indirdiğimiz macerayı yaşamış olan bizler herkesten daha iyi bilmek durumundayız. Ne yazık ki halk olarak çoğunluğu ve srvil ya da asker olarak kurumları bu gerceğin bilincinde olan Türkiye'ye son zamanlarda, Birinci Savaş öncesi günleri anımsatan öneriler ftsıldanmakta, tatlı düşler anlatılmakta, garip çağrılar yapılmaktadır. Söz konusu cağnlann hedefi Kerkük'tür. Olay İranlrak savaşının başladığı günden beri ikide bir öne çıkanlmaktadır. Çağrıyı yapan gOç, Pentagon'dur ve çağn son zamanlarda daha da güçlenmiştir. Çağrının amacı, orada yaşayan Türklerı ileri sürerek, Irak'ın çökmesi halinde Türkiye1 nin bölgeye müdahale etmesi ve Kerkük'e girmestdir. Türkiye'de Kerkük kökenli kişilerin büyük önem kazandığı ve bunlardan birinin en önemli kurumları bile hallaç pamuğu gibi attığı bir dönemde, gizli ya da paralel örgütler tarafmdan inceden inceye hazırlanmış olan pianın en özendirici yönlerinden biri de, Kerkük petrollerinin Türk ekonomisine yapacağı katkı olarak gösterilmektedir. Tüyler ürpertici senaryoyu izlerken, ister istemez insanın gözlerinin önünde VVilhelm bıyıklı Osmaniı subaylanna, yine Wilhelm bıyıklı ama aynı zamanda otantik VVilhelm olan Alman subaylannın "Mısır'ın ekonomik zenginliklerinin size yapacağı katkılan düşünün" demeleri canlanıyor. Bir süredir alttan alta geliştirilip işlenen bu senaryo, İranlrak savaşının sonuna yaklaşması olasılığının güçlenmesi üzerine gün yüzüne çıktı, gazete sayfalarında tartışılır oldu ve bir bölüm "Türkçü"lerimiz tarafmdan da savunulmaya başlandı. Üstelik de onlar, Ankara'nın Kerkük'e girmesinin yanı sıra Sovyetler Biriiği'ndeki Türkler ile ilgili emelleri besleyecek girişimlerin de hemen yürürlüğe konmasını öneriyorlar. Kısacası şu aşamada VVashington'un dirençle istediği "radyo savaşı"nın Sovyetler'e yönelik uç kalelerinden biri oimamızı istiyorlar. Gerekçeler, zaten kendilerine gerekli yerlerden fısıldanmıştır. Onlara göre 'Türklük", "etnik kökenlerimiz", "Kerkük'un petrollerinin ekonomimize sağlayacağı yararlar" yeteıii nedenlerdir. ve bunlara karşı çıkmak ise Sovyet oyununa düşmektir. Acaba politikasını bu doğrultunun tam tersine yönerrmiş olan Mustafa Kemal Atatürk de Sovyet oyunlanna mı düşüyordu? Yoksa aymaz ya da beceriksiz miydi? diye sormak bile gereksiz bunlara. önemli olan, bu kişilerle tartışmaya girmek ya da onlara bir şeyi anlatmaya çalışmak değil, ama tüm kamuoyunu büyük bir macera tehlikesi karşısında uyarmaktır. Şu noktayı hiçbir zaman unutmamak gerek: Türkrye'nin kendi dış polrtikasına aykırı olarak, kendi sınırian dışında girişeceği bir operasyon ile kısa dalgalar savaşında ABO yanında Sovyetler'e karşı bir uç boyu haline gelmesi, ülkemizi soğuk bir savaşın odağı haline getirecek çok sıcak çekişmelerin olduğu bir bölgede VVashington'un bir dediğini iki edemez, onun her isteğine bugünkünden de fazia boyun eğmek zorunda olan bir duruma düşürecektir. Kerkük'e doğru yapılacak bir operasyon, dış politikamızın tüm dengelerini allak bullak ederken, Batı ile ilişkilerimizi, sorunlanmız ve isteklerimiz karşısında ne denli duyarlı olduğunu hep birlikte gördüğümüz ABD'nin tekeline itecek, sosyalist blok ve Üçüncü Dünya ile bağları büyük ölçüde koparacak, An kara, Menderes döneminin dış politikada politikasızlık, boyutsuzluk, seçeneksizlik ve yalnızlık çukuruna düşecek, çevik kuvvetten yeni nükleer başlıklara kadar tüm Amerikan önerileri karşısında gık diyemeyecek bir umarsızlık çıkmazına itilecektir. Eğer bunlan tstiyor, kabul ediyor ve özlüyorsak, başka bir deyişle büyüyoruz derken toprak bütünlüğümüzü, güçleniyoruz derken bağımsızlığımızı zedelemeye hazırsak, Kerkük'ten başlayarak, Turan'a doğru bayrak açalım. Bilin ki o bayrak Atatürk'ün bize emanet ettigi bayrak dmayacaktır. Mitterrand Frankfurt'ta Alman Fransız Kültür Zirvesine katılmak üzere dün Frankfurt'a gelen Fransa Devlet Başkanı François Mitterrand a kentin fahri hemşerilik beratı verildL Frankfurt Havaalanında, Federal Almanya Başbakanı Helmut Kohl tarafmdan askeri törenle karşılanan Cumhurbaşkanı Mitterrand'm kente gelişinde olağanüstü güvenUk önlemleri ahndu Havaalanı ile kent arastndaki 15 knu'lik yola adım başt polis yerleştirüdiği görüldiL Frankfurt'ta bugün başlayan "Alman Fransız Kültur Zirvesi" görüşmelerine Fransa Başbakanı Jacçues Chirac da katıuyor. (a.a.) LUBNAN Körfez savaşı Körfez İşbirliği Konseyini oluşturan 6 ülkerün Dısisleri Bakanlan, özeUikle İranlrak savasuım ağırltk taşıdığı bir gündemle Abudabi'de toplandu Ancak saism sona ermesi umudunun heten hemen hiç buiunmadığı belirtüdL Toplantınm ev sahipliğiniyapan Birleşik Arap Emirlikleri Dısisleri Bakanı Raşit A bdullah, Körfez savasuım sürmesinin ancak yabancı müdahalelere ortam hazviamada yardon edeceğini beürterek "şuaşamada, ikiMüslüman ülke arasındaki savaşın sona ermesini sağlayacak hiçbir umut ısığı görmemekteyiz " dedi. FKO ve EMEL ateşkesi bozdu FKÖ ile EMEL arasındaki çatışmalarda ölü sayısı 32"ye, yaralı sayısı ise 55'e yükseldi. Ateşkesin ihlali üzerine, FKÖ'nün ele geçirdiği köylerden çekilmesi ve yerini Halk Kurtuluş Ordusu'na bırakmasına ilişkin anlaşma da bozuldu. Dış Haberler Servisi Lübnan'ın liman kenti Sayda yakınlannda Filistin Kurtuluş Örgütu ile Şii EMEL hareketi arasında cumartesi günü başlayan çatışmalar, önceki gece imzalanan anlaşmaya rağmen sürüyor. Ağır makinah tüfekler ve roketli el bombalarının kullanıldığı çatışmalann, ateşkesin imzalanması ve FKÖ'nün ele geçirdiği topraklardan çekileceğini açıklamasından birkaç saat sonra başladığı belirtiliyor. FKÖ'nün HMEL baskısı altmda bulunan güneydeki Filistin göçmen kamplannı rahatlatmak ve bu kamplara düzenlenen saldınlan sona erdirmek için başlattığı operasyonlarda üç gün içinde 32 kişi öldü 55 kişi de yaralandı. Lübnan polisi, önceki akşam ateşkes ilanından kısa bir süre sonra 30 bin Filistinli mültecinin barındığı Ayn ElHilveh kampında yeniden çıkan çatışmalar nedeniyle Sayda'yı Sur'a bağlayan sahil karayolunun kapandığını belirtti. Sur kentinin dışında ise FKÖ gerillalan ile Şii EMEL milisleri arasında Raşidiye kampındaki çatışmalann biraz hafifleyerek gece boyunca sürdüğü kaydedildi. Ateşkesin ihlali üzerine FKÖ lideri Yaser Arafat'ın temsilcileri ile Şii lider Nebih Berri'nin ileri gelen adamlan arasında imzalanan, ele geçirilen topraklardan çıkılmasma ilişkin anlaşma da bozulmuş oldu. Anlaşmaya göre FKÖ ele geçirdiği köylerden ve 8 kilometre Uerlediği Şii bölgesinden çıkacaktı. Anlaşmaya göre Filistinlilerin çekildikleri bölgelere, çatışmada tarafsızlığını koruyan Sünni Müslüman Halk Kurtuluş Ordusu milisleri yerleşecekti. Bu arada FKÖ tarafmdan yapılan bir açıklamada 2'si Iranlı olmak üzere 17 EMEL milisinin yakalandığı ve zırhlı araçlar, iki jip ve makinah tüfekler ele geçirildiği bildirildi. ö t e yandan Filistin Kurtuluş örgütü, siyasi karargahının buIunduğu Tunus'ta FKÖ'nün resmi sözcüsü Ahmet Abdurrahman tarafmdan yapılan bir açıklamada, Arap ülkelerinin, özellikle de Suriye'nin EMEL örgütü saldınlanna destek vermemesi istendi. Abdurrahman, "Arap ülkeleri ve özellikle Suriye bu saldırganlığı durdurmak için çalışmalı ve sorumluluğunu yerine getirmelidir" dedi. Açıklamasmda Şam yönetiminin EMEL hareketine silah, politik destek ve para sağladığı belirtilerek, "Suriye, EMEL Filistin kamplannda saldırganlığını siirdüriırken de destek veriyor" dedi. Abdurrahman, Lübnan halkına EMEL Örgütu eylemlerini ve İsrail'in Filistinlileri Lubnan'dan çıkarmak politikasına paralel olan bu tutumunu kınama çağnsında bulundu. En çok satan kitaplarm yazan ve parlamenter Jeffrey Archtr ve eşi Mary Grantchester'daki evinlerinin önünde gazetecilerin hücumuna uğradılar. Jeffrey Archer gazetecilere "çok üzgünüm" dedi. G. Afrika'da siyuh maden işçüeri grevde Goldfields fırmasma ait 3 altın madeninde çalışan on binlerce siyah işçi 2 gündür grev yapıyor. JOHANNESBURG, (a.a.) Güney Afrika'da "Goldfields" firmasına ait Uç altın madeninde çalışan onbinlerce siyah maden işçisinin önceki akşamdan bu yana grevde oldukları bildirildi. "Siyah Maden tşçileri" sendikasının sözcüsü tarafmdan Johannesburg'da yapılan açıklamada, Kloof, Deelkraal ve Dogrhfontein altın madenlerinde yaklaşık 40 bin siyah işçinin, toplusözleşme görüşmelerinde uzlaşma sağlanamaması üzerine greve gittiği kaydedildi. Sözcu, toplusözleşme görüşmelerinde işveren temsilcilerinin, işçi ücretlerinde yüzde 20'den fazla artış yapmayı kabul etmemeleri nedeniyle uzlaşma sağlanamadığını ekledi. "Goldfields" firmasının bir sözcüsü, grevle bağlantılı olarak 8 sendikacmın tutuklandığı yolundaki haberleri doğruladı. Yıldız Savaşları Ingiltere seks skandalıyla çalkalamyor Çapkın parlamenter Londra'yı terk etti RAGDPDURAN LONDRA İngiltere'de iktidardaki Muhafazakâr Parti Başkan Yardımcısı ve yazar Jeffrey Archer bir fahişeyle ilişkisi olduğu yolundaki haberler üzerine istifasını vermesinin ardmdan Londra'yı terk ederek Cambridge'deki evine taşındı. İngütere'nin milyonerleri arasında sayılan 46 yaşmdaki Archer, "The News of the World" dergisinde yayımlanan habere göre, ilişkide olduğu fahişe Monica Coghlan'a susması ve İngiltere'yi terk etmesi için bir aracı kanaJıyla 2 milyon Türk Lirası teklif etti. Haberin yayunlanmasmdan bir kaç gün sonra Başbakan Margaret Thatcher'a istifasını sunan Archer, "bana tuzak kurnldn, ben de aptaka bu tuzaga düstüm" dedi. Cambridge'a gidişinde yolunu kesen gazetecilere "çok üzgünüm" diyen Archer, Monica Coghlan ile bir ilişkisi olduğunu reddederek "hiçbir zaman, tekrarlıyonım hiçbir zaman Monica Coghlan ile karşüasmadun ve hiçbir fahişeyle de hiçbir ffişldm olmadı" dedi. Ingiltere Başbakanı Margaret Thatcher, önceki gün görevinden istifa eden Muhafazakâr Parti Başkan Yardımcısı Jeffrey Archer'ın yerine bu göreve acil olarak yeni atama yapılmayacağını açıkladı. Başbakan, partisinin ve hükümetin önde gelen yetkilileriyle yapüğı toplanüda, olaydan büyük üzuntü duyduğunu söylemekle yetindi. Geçen yıl halkla ilişkiler ve reklamcıbk alamndaki başanlan sayesinde daha önce mevcut olmayan Parti Başkan Yardımcıhğma getirilen Archer'ın başına gelenler konusunda, iktidar partisinin mületvekilleri genelükle hafifletici değerlendirmeler yaptılar. " O z d hayata kanşmamak gerekir", "Bu isten sadece kendi zarmr gördii" görüşlerini savunan milletvekillerinin yanı sıra, partinin örgüt başkanı Norman Tebitt ise, "Archer'ı fena halde aldatülar. Enerjisini ve coşkusunu arayacagız. Bundan böyle basının Archer'ı ve ailesini rahatsu etmeyecegine huuuyomz" dedi. Amerika Birleşik Devletleri ile Japonya arasındaki ilk ortak askeri tatbikat, Pusifik'te başladı. Beş gün sürmesi beklenen tatbikat, Hokkaido adası ile Honshu Adası bölgesinde yapüıyor. Tatbikata, 12 gemi, 108 uçak ve 13 bin dolayında asker katıhyor. Japon Genelkurmay Başkanı Sigehiro Mori, bu konuda yaptığı açıklamada, tatbikatın, bölgedeki savunma yeteneğini araştırmayı amaçladığuu bildirdi (ANKA). JaponABD ortak tatbikatı Bokassa'ya karşı yeni dava Fransa 'da sürgünde yaşarken geçen hafta gizlice ülkesine dönen Orta Afrika Cumhuriyeti'nin devrik diktatörü JeanBedel Bokassa aleyhinde yeniden dava açüacağı bildirildi. Fransız gazetelerinde yer alan haberlerde, Orta Afrika yetkililerinin, bir askeri kışlada hücrede tutulan Bokassa'yı adı açıklanmayan bir cezaevine naklettikleri kaydedildi. Daha önce gıyabında öiüm cezasuıa çarptırüan Bokassa aleyhinde açılacak yeni davanın tarihi : se henüz açıklanmadu ( I U . ) JaponyaABD görüşmeleri bugün başlıyor Contralar ABD'de eğitilecek "Washington Post" gazetesi Amerikan hukümetinin, Contralan ABD'de eğitmeyi kararlaştırdığını öne sürdü. Gazete kimliği açıklanmayan kaynaklara dayanarak, Amerikan kara, deniz ve hava kuvvetleri ile deniz piyadelerini, ABD'dekimuhtemel eğitim alanlan konusunda görüşlerini açıklamaya çağırdığını bildirdi (a.a.) Tayland yolcu uçağı düşme tehlikesi atlattı TOKYO, (AP) Tayland havayollarına bağlı bir jet yolcu uçağı önceki akşam kabin basınanın düşmesi üzerine aniden 8 bin metre irtifa kaybetti. Japonya'mn Osaka havaalanına acil iniş yapan uçaktaki 247 kişilik yolcu ve mürettebattan 62'si yaralandı. Osaka havaalanı yetkilileri tarafından verilen bilgiye göre uçağın aniden büyuk irtifa kaybetmesi üzerine yaralanan yolculardan 5'inin durumu ağır. Yolcular kentteki hastanelere kaldınldı. Bangkok'taki Tayland havayollan yetkilileri, düşme tehlikesi atlatan yolcu uçağının hidrolik sistemlerinden üçünu yitirdiğini açıkladılar. Uçak yolculan Osaka'da yaptıklan açıklamalarda, irtifa kaybı sırasında uçağın içine beyaz bir bulut dolduğunu söylediler. Olay sırasında yolculardan birinin de uçağın kargo bölümüne yuvarlandığı bildirildi. Tayland havayollarma bağlı A300 Airbus uçağındaki kaza önceki akşam yerel saatle 20.00 sıralarında meydana geldi. Olay sırasmda, BangkokManila seferini yapan yolcu uçağı, Japonyanın Osaka kenti yakınlannda uçuyordu. Uçaktaki yaralı yolcular arasında 17 Filipinli ile 5 Taylandlı bulunuyor. Diğer 40 yolcunun ise Japon oldukları açıklandı. Japon havayollarına bağlı bir jet yolcu uçağı da 1985 yılında kabin basıncının düşmesi sonucu tüm hidrolik sistemlerinin bozulması üzerine düşmüştü. Olayda uçaktaki 524 kişiden 520'si ölmüştü. Taylandlı yetkililer, yaralılardan en ağır durumda olamnın. irtifa kaybı sırasında tuvalette bulunan Japon yolcu olduğunu haber verdiler. Kazada uçağın da büyük hasar görduğu bildirildi. MmrÜrdün anlaşmaları Mısır ve Ürdün hükümetleri arasında çeşitli konularda işbirliğini geüştirmeyi öngören iiç ayn protokol imzalandu Yetkililer, Mısır Başbakanı Ali Lütfi ve Ürdün Başbakanı Zaid AlRıfai Başkanüğı 'nda iki gündür süren ortak komite çahşmalan sonunda imzalanan protokollerin petrol ihracatı, suçlulann mübadelesi ve uyuşturucu trafiği ile mucadele konularını kapsadığını söyledüer. İsrail ile Mısır m 1979 yılında barış anlaşması imzalamalan üzerine Kahire ile ilişkilerini kesen Ürdün, 1984yüıeyV ayında bu ülke ile yeniden Uişki kurmuştu. (a.a.) Avrupa ülkelerinde 2000 yılma kadar her üç kişiden birinin kanser olacağı öne sürüldü. Stockholm'da faaliyet gösteren Karolinska Enstitüsü Radyoterapi Böaanü Şefi ve Avrupa Onkoloji Dernekleri Federasyonu Başkanı Profesör H. Einhom, Avrupa'da yüzyıün sonuna kadar kansere yakalanacak hastalann yansuun, gerekli onlemlerin aunması halinde kurtulabileceğini savundu. (ANKAİ Her üç Avrupahdan biri kanser olacak Japonya'da dev gösteriler TOKYO, (ANKA) İngiltere, Federal Almanya ve İtalya'dan sonra Japonya'nın da "Uzay Savunma Girişimi" (Yıldız Savaşlan)'na ilişkin araştırma çalışmalarına katılması konusu bugun Washington'da başlayacak görüşmelerde ele alınacak. Dısisleri, Uluslararası Ticaret ve Sanayi, Savunma ile Bilim ve Teknoloji Bakanları'nın yetkililerinden oluşan Japon heyetinin, yann ve çarşamba günü Washington'da ABD Dısisleri ve Savunma Bakanlıklan yetkilileri ile yapacağı göriişmelerde Japonya'nın "USG" programma katılmasına ilişkin anlaşmanın kapsamı ele alınacak. Japon Dısisleri Bakanlığı yetkilileri, ülkenin " U S G " programma katkısını belirleyeceği anlaşmanın, aynca programa katılan Japon fırmalanmn olası kârlarmı da kapsayacağını kaydettiler. Aynı yetkililer, Japonya'nın programa katkısının, bu ülkedeki nükleer savaş karşıtı politikalar nedeniyle sınırlandırümasının söz konusu olmadığını ifade ettiler. Japonya Başbakanı Yasuhiro Nakasone, geçen ay >raptığı açıklamada, 1989 >ılma kadar 26 milyar dolara mal olması beklenen "USG"ne katılacaklarmı duyurmuştu. Nakasone'nin karanm açıklamasmdan önce Japonya'nın en büyük 21 firmasının görevlileri, programa ihşkin olarak ABD'de ortak bir calışma yürütmüşlerdi. ö t e yandan, ABD'nin "Yıldız Saraşlan" olarak adlandırılan "Uzay Savunma Girişimi" programına ilişkin iş bağlantılanmn az sayıda firma arasında paylaşıldığı ortaya çıktı. "Ekonomik Öncelikier Konseyi"nce yayımlanan bir raporda, f985 ve 1986 >ıllannda yapılan anlaşmalardan yüzde 90'ının, program odeneklerini denetleyen Tbkyo'dakiNarüa Havaalanı yakmlarmda önceki gün soku öğrencüer tarafmdan yapüan gösteride, havaala iki kongre komitesinde yer alan senatörlerin seçim bölgelerinde nmm genisktilmesiplanıprotesto edüdL (Fotoğmf: AP) faaliyet gösteren firmalar tarafmdan imzalandığı bildirildi. Aynı raporda, "USG" programına ilişkin olarak söz konusu iki yüda yapılan iş bağlanülannTOKYO, (juı.) Tokyo havauzak tutmaya çalıştığı, herhan bir protesto gösterisinde ise yakdan en çok yararlanan fırmanın alanırun genişletilmesi çalışmalagi bir olay çıkmadığı ve tutukla laşık 4 bin kişi ile polis arasında 875 milyon dolar ile Kaliforniya1 rını engellemek isteyen ve çoğu nan olmadığı bildirildi. çıkan çatışma sonucu 241 kişi tudaki Livermore Ulusal Lavoratbölgedeki çiftçilerle radikal soltuklanmış, 152 polis görevlisi yavar olduğu belirlendi. culardan oluşan 2.500 kişilik bir Tokyo havaalanmda daha önralanmıştı. Livermore Ulnsal Lavorarvargrup bugün havaalanı çevresin ce, mart ayında yapılan bir gösProtestoculann "genisletmeyi dan sonra en çok bağlantı yapan de gösteri düzenledi. teride 3.200 protestocu havaala durdurun" sloganları attığı bufirmalar, General Motors (612.7 ranın çevresinde yürüyüş yapmış günkü gösterinin çiftçilerin topmilyon dolar), Lockheed (580.5 ve 4 kişi tutuklanmıştı. Geçen yıl Gösteri sırasında yaklaşık 10 raklanmn istimlakına karşı dümilyon) ve Boeing (373.7 milyon ekim ayında düzenlenen benzer bin polisin göstericileri alandan zenlendiği belirtildi. dolar)dan oluşuyor. lfunan hükümetinde değişikük bekleniyor STELYO BERBERAKİS ATİNA Yunan hükümetinde değişiklikler yapılacağı yolundaki soylentiler yoğunlaşıyor. Başbakan Andreas Papandreu'nun yerel seçimlerden önce almış olduğu kararlan önümüzdeki hafta içine kadar gerçekleştirmesi bekleniyor. Yerel seçimlerde, iktidardaki sosyalist PASOK'un desteğinde bulunan Yunanistan'm en büyük kentlerinin belediye başkanlığı adaylan, ana muhalefetteki sağ eğilimli Yeni Demokrasi Partisi'nin desteklediği adaylara karşı yenilgiye uğramıştı. Bu seçim sonuçlanndan sonra hukümet içindeki değişikliklerin hızlandırılması bekleniyor. Yunan gazeteleri, bu konudaki söylentilere ağırlık verirken, hukümet içinde yapılacak değişikliklerin öneminden söz ediyorlar. Edinilen bilgilere göre, PASOK'un yönetim kurulu bu hafta içinde Papandreu'nun başkanlığında toplanacak. Bu arada seçim sonuçlannı înceleyen Merkez Komitesi üyeleri, Başkan Papandreu'ya "bundan sonra izlenmesi gereken siyaset" konusundaki önerilerini yazılı olarak bildirdiler. Papandreu'nun bu önerilerin "ışığında" PASOK'un özellikle ekonomik siyasetine yeni bir biçim vererek hükumette bazı önemli değişiklikler yapması söz konusu. Öte yandan PASOK çevreleri yönetim kurulunda bir dizi karar alınacağından söz ediyorlar. Fiüpinler'de ordurgerUla çatışmalarında L MANİLA, (a.a.) Ferdinand Marcos dönemindeki Filipinler Başkanlık Sarayı fotoğrafçısı, öldürülen muhalefet lideri Benigno Aquino'ya yapılan suikast sırasında çekilen fotoğrafları hükümete vermek için 1 milyon dolar istedi. Filipinler televizyonunun bildirdiğine gore, halen ABD'de oturan Jolly Rioffrir adındaki fotoğrafçı, elinde, Benigno Aquino'nun sürgün dönüşünü gösteren fotoğraflar bulunduğunu ve bu filmleri, o zamanlar Saray'ın emriyle, "çeşitli gazeteci arkadaşlarından odünç aldığını" bildirdi. Filipinler Başsavcısı Raul Gonzales, AFP'nin sorusu üzerine haberi doğrulayarak "istenen bu miktar, çok fazla" dedi. Savcı Gonzales, "üstelik bu fotografların bir kamt olarak kullanılacağı da kesin değil" diye konuştu. Filipinler Devlet Başkanı Corazon Aquino, kocasımn, Ferdinand Marcos'un emriyle askerler tarafmdan ölduriildüğünü savunurken Marcos hükümeti, muhalefet liderinin, komünist bir militan tarafmdan öldürüldüğunü iddia ediyordu. 15 ÖLÜ Bu arada ülkede komünist gerillalarla hükumet güçleri arasındaki çarpışmalar deyam ediyor. Hafta sonunda KalingaApayo kenti çevresinde meydana gelen çatışmalarda 5 gerillanuı öldüğü bildirildi. Askeri yeıkililerin açıklamasına göre Negros kasabasmda çarpışmalarda ise 3 gerilla ile 1 asker öldü. Gerillalann kaçarken açtıklan ateş sonucu da 5 sivil yaşamım yitirdi. Batangas eyaletinde komünist militanlarla hukümet birlikleri arasında meydana gelen çarpışmada ise, 1 gerilla öldürüldü.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle