Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
24 EKİM 1986 CUMHURİYET/7 Org. Erdelhun Orduyu politikaya kurtşttrtnamatc: Beni bu kadar ağır cezaya çarptıracak maddi bir unsur yoktur. Bütün gayem orduyu politikaya karıştırmamak idi. Inkılaba karşı ne bir tedbir almış, ne de muhalefet etmişimdir. Ne kabine müzakere ve kararlarında bulundum, ne de hükümetin örfı idarelerle icraatında mesul idim. (...) Aleyhimde maddi bir netice olmamasına rağmen silahlı kuvvetlerimizin eğitimi ve bilhassa Amerikan yardımı ile teçhizi içün ne kadar çalıştığımı takdir edersiniz. Kore'de ve Irak'ta benim gibi siyasi mahkum olan genelkurmay başkanları mazideki hizmetlerine bakarak affolundular. 27 Mayıs sonrası MBK üyeleri Mecüste. ön strada Muzaffer Yurdakuler ve Ahmet Yıldız, 2. strada Osman Köksat ve Sevd Okm. Osman KöksaVın sandığından çıkan mektuplar 'Inkılap Mektupları' Uğur Mumcu ynun kaleminden Erdelhun:Cezaevinde tek asker benim 13 Nurettin Aknoz, ' 'Asağı astık, kestiği kestik'' turden sert bir askerdi. 67eylül olaylan nedeniyle İstanbut'da sıkıyönetim ilan edilince komutanlığa gelirilen Aknoz, o günlerdeki "kapattım, menettim" diye biten sert bildirileri ile tamnırdı. Daha sonra Kara Kuvvetleri Komutanı olan Aknoz, I957yıhnda milletvekili oldu. DP, üç kuvvet komutanını da milletvekili yapmıştı. Bunlar, Deniz Kuvvetleri Komutanı Sadık Altmcan, Hava Kuvvetleri Komutanı Feyzi Uçaner ve Kara Kuvvetleri Komutanı Nurettin Aknoz'du. 1960 ihtilalinden sonra Yassıada'da kurulan Yüksek Adalet Divanı, emekli orgeneral Aknoz'u "anayasayı ihlalsuçu"ndan 6yıl ağır hapse mahkum etmişti. Aknoz'un Köksal'a yazdığı mektup Yassıada'dan 16 Eylul 1960 günü gönderilmiş. Mektubu okuyalım: Yassıada 16/9/1961 "Sayın Albayım, Beraat beklerken çok ağır bir cezaya çarpıldım. Buna layık olmadığımı, siz ve diğer MBK mensupları, mazimi bildiğiniz İÇİD takdir edeceginize kaniim. Harplerde ve hazardaki askerlik hayatımda yalnız devlet vazifesini düşunmüş, kendimizi tamamen ihmal etmiş oldugumdan ailem kayınvalidemin nezdinde, sıgıntı ve perişan bir baldedir. Vasfiye Erdelhun Köksal'ın yardımı ile Yassıada'da tutuklu bulunan eski emekli Orgeneral Erdelhun ile görüştükten sonra Köksal'a 8.7.1961 günü şu teşekkür mektubunu yazıyor: "Muhterem beyefendi, Zevcim Em. Org. Rüştü Erdelhun 'u çok rahat ziyaret ettim, yakın alakanıza teşekkürlerimi arz ederim. " Vasfiye Erdelhun 'un 21 Ekim 1961 tarihinde gönderdiği mektup tutuklu bulunan bir emekli orgeneral ve genelkurmay başkamnm 27 Mayıs ihtilalinden sonra düştüğü sıkıntıları anlatıyor. Orgeneral Erdelhun, Kayseri Cezaevi'nden Köksal'a yazdığı mektupta "Inkılaba muhalefet etmedim" diyor 5 0 0 TL. avukat taksidi 21.10.1961 Kabataş Tel: 49 40 16 Vasfiye Erdelhun Mubterem Albayım Osman Köksal Beyefendiye: Sizi birçok defalar rahatsız ettim, özür dilerim. Alaka ve şefkat gösterdiğiniz için yine sizi rahatsız edecegim beni boşgörmenizi rica edecegim. Evvela zevcimin idamdan kurtulmasındaki yardımlanmz için minettaıiıgımı arzederim. Maaşımız kesildi. Apartmanımız yok. Aylık ilaç masraflanmla ev ve kira ve kış ihtiyaçlan, avukat taksidi 500 lira için generalimin ikramiyesi olan 24.000'den 20.081 lira kalmış olup, açılmış olan bu hesaptan şimdiye kadar oldugu gibi ayda 2000 liranın tediyesi suretiyle maddi scfaletimizin önune geçilmesini yüksek şefkat duygulannızdan beklediğimi istirham eylediğimi arz ederim. Her ne kadar soruşturma kurulu kararıyla herhangi bir suretle tediye yapılamayacagını Fahir Akın bey telefonla söylemişse de tediyenin tamamıyla kesilmesi beni perişan etti. İcradan gelen yazı 2961/4729 avukat ( ) olan borcumuzu taahhudünuz veçhile ödemeye devara etmeniz lüzumu teblig olunur. 10.10.1961 te ve Türk vatandası olarak aynca üzmektedir. Milletim, tarihim, mukaddesatım namına sizden rica ediyorum. Mubterem Devlet Reisimizin v^ktiyle hakkında teveccüh gösterdiği eşimin mutlak hakkı olan hurriyetini bağışlamalan için mesul makamlan harekete geçirmesi hususunda lütuf ve tavassutunuzu esirgemeyiniz. Âlicenaplık ve vatanseveriikle dolu bir kadın kaibinin, bahusus geniş faaliyetler sahasında bulunan eşi nezdinde vatana ve insanlıga yapacağı en muhim bir hizmeli size teklif ettiğime kaniyim. Bu vesile ile Sayın Devlet Reisimize ihtiramatımı iblağ etmeniri rica eder, saygüarunı sunanm. Fatma Nüvide Başgil Prof. Yalçın ile ihtilalcilerin ilişkileri Devlet ve Hükümet Başkanı Cemal Gürsel, devrim hükumetinin sözcülüğunü yapacak biryayın orgam çıkarılmasını ister. Bu işle Başbakanlık Müstesarı Albay Türkeş görevlendirilir. Türkeş, bir kokteylde tamştığı IKA Ajansı sahibi Ziya Tansu 'yu makamına çağırır. Tansu ve Türkeş çıkarıtacak gazete için anlaşırlar. Bu amaçla "/jıAr" adlı bir şirket kurulur. Türkeş'in eşi de bu şirketin ortaklan arasına katılır. Bayayın orgam için gerekli krediler, o sıralar, bazı askerlerle içlidışlı olan ve ülke yönetimine ilişkin göruşlerini Gursel'e yazılı olarak bildiren Kâzım Taşkent'in sahibi olduğu Yapı ve Kredi Bankası'ndan sağlamr. ORG. ERDELHUN Irak ve Kore'den ömekler... 6/7 eylül hadiseleri gibi tahribatın meydana gelmemesi içün tstanbul'daki faaliyetim orfi idareye mudabale telakki edildi. Aleyhimde maddi bir netice olmamasına ragmen bir suç kabul olundu, bunun da cezası bir senedir. Ben on dokuz aydan beri mahpusum. Silahlı kuvvetlerimizin eğitimi ve bilhassa Amerikan yardımı ile teçbizi içün ne kadar çalıştığımı takdir edersiniz! Kore'de ve Irak'ta benim gibi siyasi mahkum Gen. Kur. Bşk.ları mazideki hizmetlerine bakılarak af olundular. 68 yaşında 49 senelik bir ordu emekdannın mazisine ve hizmetlerine bakılarak bir affa mazhar kılınması suretile şefkat ve vefakârlık gosterilmesinin aziz milletimizin devlet ve hükümet başkanlannın ve ordumuzun şamna layık olacağım düşünerek ve umid ederek beni malul eşime kavuşturacak böyle sevinçli bir gunu bekliyorum... Hakkımda iyi dileklerinizin olacağım ümit ederek, saygı ve sevgilerimi sunar, sağlık ve üstün başarılarınızı dilerim. Felekzede bir silah arkadaşınız RÜŞTÜ ERDELHUN Not: Ben ne partici ne de muhalifim, bikes bir askerim, bu sebeple mecUslerde benim müdafiim olacağınızı. mertliğinizden ümit ve temenni ederim... Memur olduğum için maaş da kesildi 2000 lirayı dört taksitte ödemeyi 500 liradan her ay taahbüt etmiştik. İcra Müdüriı gönderdiğim emekli albaya savcılık beni memur diye (ber ay kesilir karani almış. Digerleri vekil, mebus olduklan için verilen emirler sadece onlara tatbik edilirmiş. Onlann apartmanlan var. Maddi stkıntıian yoktur. Memur oldugum için maaş da kesildi. Maddi ve manevi ıstıraplar, elemler içinde kıvranırken avukat, icra üzüntulerinden beni kurtarmanızı istirham ederim. Generalim Cemal Gürsel Paşa hazretlerine teşekkür gondertnişter. Vasıl olması için yardımlannızı esirgememenizi rica ederim. En derin saygı ve minnetlerimin kabulünü istirbam eylerim. Hürmetkârınız Prof. Aydtn Yalçtm Haber aldığımıza göre bu beyannamenin bazılan İstanbul gazetelerine aksetmiş. Kanaatimce yapılacak en iyi şey. kendisinin bu şantajı kendi dili ile tekzip etmesidir. Zaten beyannamenin kimin tarafından yazıldığı belli değil. Anonim bir ifade var. Dün de belirttiğim gibi Ziya Tansu mukavelesi noterce imza edilmiş. öncü Anonim Ortaklığı'nın hissedarlarından biridir. Oncü Gazetesi'nin ilk sayısı 26 Ağustos 1960 günü çıkar. 13 kasım operasyonuna kadar gazetenin sahibi Ziya Tansu'dur: Bu tarihten sonra gazete Ziya Tansu'dan alınıp, "Oncü Matbaacıhk ve Yayınabk" adlı bir şirkete verilir. 1 Ocak 1961 tarihinde gazetenin sahipleri Nilüfer Yalçın ve Altan Öymen'dir. Gazetenin sahibi olan şirketin yönetim kurulu başkanlığına Prof. Aydın Yalçın getirilir. Gazetenin eski ve yeni sahipleri arasında düzenlenen bir protokol gereği gazetenin eski sahibi Ziya Tansu'ya da küçük bir hisse verilir.. M'RETTİ\ 4K\0Z Diğer üyelere durumumu anlatm. Ihtilal örgütü ve arkadaşlık Nurettin Aknoz Affedilmemi: Beraat beklerken çok ağır bir cezaya çarptınldım. Olağanustü dönemlerde tutuklu sanık olmaya gör! İster öğrenci, ister öğretim üyesi, ister emekli general, ister bakan, başbakan ve Buna layık olmadığımı siz ve diğer MBK genelkurmay başkanı... Bütün kapılar kapanıryuzünüze. Ailenize, mensupları, mazimi bildiğiniz için takdir yakınlarmıza selam bile verilmez. Tutuklu eşleri, başları kesik taedeceginize kaniim. (...) Yüksek MBK'na . vuklar örneği, eşlerine bir umut kapısı aralayabilmek için çalmadık affedilmem hakkında tel ile bir müracaatım var.kapı bırakmazlar. Delalet buyurarak ve diğer üyelere durumumu Vasfiye Erdelhun da böyle, eşini kurtarabilmek için çabalamış, 12 Mart ve 12 Eylül günlerinde anlatarak affedilmemi yüksek vicdanlarımzdan uğraşmış, de ammsayarak, cezaların hiçdenice acılar çekmiş, tutuklu eşlenni "şahsi"olmadığım, vebeklerim. rilen cezanın, sanıkla birlikte, bu sanıklarm yakınlarma, eşlerine, Yüksek MBK'ne af edilmem hakkında tel ile bir müracaatım var. Delalet buynrarak ve diger üyelere durumumu anlatarak af edilmemi yüksek vicdanlarınızdan beklerim. Bu sayede hayatımın son kısmını, ailemle biıiikte devlet ve millet için hayır temennisi ile geçirmiş olmayı ümit ve istirham ederim. Nurettin Aknoz E. Orgeneral." Başgil'in eşinden Gürsel'in eşine mektup BaşgH'in eşi, Bayan Gursel'e başvuruyor: tstanbul Hukuk Fakültesı Anayasa Hukuku Kürsüsu öğretim üyesi Prof.Dr. Ali Fuat Başgil, 1961 yılında tutuklanmıştır. Eşi Fatma Nüvide Başgil, eşinın serbest bırakılması için Devlet Başkanı Cemal Gürsel'in eşi Melahat Gursel'e şu mektubu gönderir: 10 Mart 1961 Göztepeİstanbul Sayın Melahat Gürsel Hammefendi Devlet Başkanı Sayın Cemal Gürsel eşi Muhterem hammefendi, İstanbul L'niversitesi Esasiye Hukuku Ordinaryüs Profesöni olan eşim Ali Fuad Başgil'in devam eden mevkufiyeti sebebiyle duydugum derin teessür sizi taciz etmeme vesile olmaktadır. Bu hususta muhterem Devlet Reisi Sayın eşiniz nezdinde lutfu vesayetinizi rica ederken, memleketin fikir ve irfan hayatına bütün ömrünü vakfeden bir âiimin hukukunun müdafaasından memnunluk duyacagınızı ümit etmektevim. analarına, babalarına ve çocuklarına da çektirüdiğini düşünuyordum. Jhtilal örgutüne girmek, hiç kuşkusuz bir cesaret işidir. Bir ihtilal döneminde tutuklu bulunan bir genelkurmay başkanı ile bu ihtilali yapan komitenin bir üyesi olarak ilgilenmek de bir başka türlu cesaret konusuydu. Herhalde Köksal, bu cesareti de göstermiş kendi hesabına. Daha doğrusu insanlığı, silah arkadaşlığını ve mertliğü Prof. AYDIN YALÇIN GazeteUre tekzip yoüamab. Suçsuz generalim bırakılmah Osman Köksal'ın 27 Mayıs ihtilali ile birlikte tutuklanan Genelkurmay Başkanı Ruştu Erdelhun 'a, tutukluluk süresince yardımcı olduğu, gerek General Erdelhun 'un, gerek eşi Vasfiye Erdelhun 'un Köksal'a yazdığı mektuplardan anlaşılmaktadır. Vasfiye Erdelhun 'un Köksal'a gönderdiği ilk mektup 5 Aralık 1960 tarihlidir. 5.12.1960 Vasfiye Em.Or Genl. R. Erdelhun eşi KabataşSetostuTaşlıçıkıs No. 6 tstanbul Milli Birlik Komitesinde Sayın Alb. Osman Köksal Ankara Sayın Albayım, Mustarip bir insanın sizi rahatsız edeceğinden, muhakkak boş göreceginize eminim. Zevcim halen Yassıada'de mevkuftur. Soruşturma kurulundan zatıalilerinizin şahit gosterildiği veya gosterileceğine rivayetler dolaşmaktadır. Generalime tarafınızdan nezih bir şahitlik istirham ederim. Sayın Albayım: Zevcim Org. Rflştü Erdelhun kanaatımca masumdur. Miidafaasını hazırlanuştır kendisini kuvvetle müdafaa edeceğine, emin olmakla beraber bir silah arkadaşınıza destek ve yardımlannızı esirgememenizi basta, mustarip bir eşi olması itibanyla yüksek teşebbüs ve himayelerinizi istirham eder, 51 sene küsur bu orduya emek vermiş ve her sahada raemleketine faidesi olan ve muvaffabe olan kotnutanınıza öz yardımlannızı beklediğimi arz ederim. Osman Köksal'ın sandığından çıkan mektup, Aydın Yalçın'ın ihtilalcilerin sözcüsü olan öncü Gazetesi'nde gazetenin eski sahibi Ziya Tansu ile olan uyuşmazlığını göstermektedir. Prof. Yalçın'ın mektubunu okuyalım. "Muhterem Kardeşim, Dün bahsettiğim bevannameyi ilişik olarak takdim ediyo!%üvide BaşgiVden Hielahat GürseVe: rnm. İstanbul Üniversitesi Esasiye Hukuku Haber aldıgımıza göre, bunun bazılan İstanbul gazeteleOrdinaryüs Profesörü olan eşim Ali Fuad rine aksetmiş. Kanaatımca yapılacak en iyi şey, kendisinin bu Başgil'in devam eden mevkufiyeti sebebiyle şantajı kendi dili ile tekzip etmesidir. Zaten beyannamenin kiduydugum en derin teessür sizi taciz etmeme min tarafından yazıldığı belli değil, anonim bir ifade var. Dün de belirttiğim gibi Ziya Tansu mukavelesi noterce imza edilvesile olmaktadır. Bu hususta muhterem devlet miş Öncü Anonim Ortaklığı'nın hissedarlarından biridir. Direisi sayın eşiniz nezdinde lütfu vesayetini rica ğer ortaklar ticari itibannı mahkemeye dahi verebilirier. Buederken, memleketin fikir ye îrfan hayatına nun da habrlatıiarak, bugünkü gazetetere yazüı bir tekzip göndermesi yerinde olaeaktır. bütün ömrünü vakfeden bir âlimin hukukunun Ben sizi tekrar telefonla rahatsız ederim. Selam ve hürmetmüdafaasından memnunluk duyacagınızı ümit lerimin kabulünü rica ederim." etmekteyim. Prof. ALİFUA T BAŞGtL Balmumcu 'da gayri sıhhi şartlar... OlUm cezasına çarptırılan, daha sonra bu cezası MGK tarafından yaşam boyu hapis cezasına çevrilen Orgeneral Erdelhun, 27 Aralık 1961 günu Kayseri Cezaevi'nden Köksal'a şu mektubu göndermiş: Zevcim, iki aydan beri mevkuffur ve balen İstanbui'da Balmumcu'da bulunmaktadır. Son günlerde hakkında Ankara1 dan ilgili makamlardan gelen takipsizlik kararına rağmen, mevkufiyeti devam ettirilmektedir. Prof. Nihat Tarlan: Her fakülteye bir tahkik heyeti İstanbul Edebiyat Fakültesi öğretim uyelerınden Prof. Nihat Tarlan'ın Köksal'a yazdığı üç "İnkılap Mektubu" olağanustü dönemlerde üniversitelerdeyapılan utasfiyeler"in nasıl düştüğunü gösteriyor. Ölümüne kadar "sağcı" olarak tanınan Prof. Tarlan'ın 27Mayıs döneminde "inküapçı" olduğu anlaşılmaktadır. Tarlan'ın ilk mektubu 18 Temmuz 1960 tarihli. Tarlan, bu mektubu ile yeni bir üniversiteler yasası hazırlanmasını istiyor. Tarlan'ın ikinci mektubu 20 Kasım 1960 tarihli. MBK tarafından görevlerine son verilen "147öğretim üyesV'nin yeniden universiteye dönme olasılığından endişe eden Prof. Tarlan, bu mektubunda, uEğer münasip görülürse her fakülteye bir tahkik heyeti gönderilmesi" dileğinde bulunuyor ve bir de küçük ricasım iletiyor. "Bir de buradaki mumessil benimle bir görüşsün." Muhterem evladım, Bazı gazetelere bakılırsa üniversitelerde yapılan tasfiyeden rücu edilecegi anlaşdıyor. Bu tasfiye zaruri idi ve oldukça başanlıdır. Ancak içerde kalanlar içinde daha suçlular ve ehliyetsizler vardır. Bir de eseri (üniversite hocasına layık) eseri olmayanlar vardır. Eğer münasip görülürse her fakülteye bir tahkik heyeti gönderip içerde ve aleni tahkikat yapbnnız. Çok şeyler meydana çıkar. Eski kiliklerden şikâyeti olanlar dinlensin. Çok reca ederim bunu ihmal etraeyiniz, teklif ediniz. Bir de buradaki mümessil benimle bir görüşsün. Hulasa bu buyiık başandan (haksız affedilenler müstesna) geriye bir adım atılmasın. Gözlerinizden öperim evladım. Dr. Nihat Tarlan Maalesef başka bir dava açıldı Mevkufiyetinin devamını temin için bu defa da maalesef başka bir maddeden hakkında yeni bir dava açılma yoluna gidilmiştir. Bu hak karşısında kendisinde her şeye ragmen serbest bırakılmayıp mevkufiyetinin devamı arzu edildiği kanaati peyda olmaktadır. Memleketin mukadderatını ellerinde bulunduranların bundan duyacaklan acının pek derin olacağını tahmin etmekteyim. Medeni dünya muvacehesinde müdafaa mercii ararken, devletin en yüksek makamına müracaatı Türklük şerefime uygun görerek en yüksek mesuliyef sahiplerine çevriliyorum. Hiçbir meseleyi halletmeyip bilakis gönulleri kaybedici bu türlü tedbirleri izaleye muktedir olanlar, vicdanlarıyla, şeref ve mesuliyet duygulanyla kabul ve teslim ederier ki, mületin ve fertlerin sevgisini kazanmak alicenaplıkla hakperestliğin tabii bir meyvesidir, zannederim. Erdelhun: Cezaevinde tek asker benim Değerli silah arkadaşım, KAYSERİ/27.12.1961 Yeni yılımzı kutlular ve bütün aile efradınıza sağlık, saadet ve neşeler dilerim. Senatorluk göreviniz uğurlu ve başarılı olsun. Size benim yüzümden kem bir nazann gelmemesi içün şimdiye kadar yazmamıştım. Şimdi maniler kalktığından yeni yılı fırsat bildim. Zaman zaman eşimin bazı recalanna karşı gösterdiğiniz insani ilgiye, ayrıca teşekkür ederim. Bildiğiniz trajedilerden sonra şimdi Kayseri Cezaevinde on sene particilik etmiş demokrat mebuslarla birlikte ve tek asker olarak hücre cezası çekmekteyim. 40 senelik askeri hayatımda kazandığım hak ve iktisaplardan da mahrum edildim. Y.A. Divanının başkanı ve üç büyiık hâkim rey vermedigi halde beş hâkimin (yani dokuza beş) kararile anayasayı ihlalden idama sevk olundum. Siz M.B.K.sinin bu hususta şahsen size minnettarım. Beni bu kadar ağır cezaya çarptıracak maddi bir unsur yoktur. Butün gajem orduyu politikaya karıştırmamak idi. Inkılaba karşı ne bir tedbir almış ve ne de muhalefet etmişimdir. Ne kabine müzakere ve kararlarında bulundum, ne de hükümetin örfi idarelerle icraaündan mesul idim. Memur olduğum NATO konsey toplantısının emniyeti ve Vasfiye Erdelhun Generalime beraat: Çok masum olan generalimi mahkemeye sevketmeden tahliyesi mümkün olamaz mı? Müdafaasında sarih olarak ifade etmekte acaba bu müdafaname tekrar komiteniz tarafından tetkik edilerek askeri muhakemeye sevki ve tahliyesine, beraatine imkân görülemez mi? Çok masum olan generalimi mahkemeye sevk etmeden tahliyesi mümkün olamaz mı? Müdafaasında sarih olarak ifade etmekte acaba bu müdafaaname tekrar komiteniz tarafından tetkik edilerek askeri muhakemeye sevki ve tahliyesine, beratine imkân görülemez mi? Cidden, hakikaten suçsuz generalimin bırakılmasına yardım ediniz, bu hususta bir hal çaresi bulunmasını istirham ederim. Keskin muvaffakiyetler diler, sizi Allaha emanet ' Savgılarjmla İMZA / Balmümcu'da ga>Tİ sıhhi »artlar Hiçbir siyasi faaliyete yakınlaşmaktan hoşlanmayan ve bugüne kadar da uzak kaldıgı malum olan, muhterem hayal arkadaşım aynca daimi tedaviye muhtaçtır. Kendisinin sıhhatinde vaki olacak değişiklik, tahmin ederim ki mesuliyet sahiple.ine ve vicdanlı eşinize huzün verici olabilir. Hal böyle iken Balmümcu'da eşim için gayri sıhhi olan şartlar ve endişe eitiğim muhtemel bir rahatsızlığı beni cidden düşündürmek StÎRECEK