Katalog

CUMHURtYET/10 HABERLER Istanburda Petrolİş, Ankara'da Türk Metal GenelKurulları var ANKARA...AJNKA MUŞERREF HEKIMOGLU 24 EKİM 1986 Türktş'in uçbeyleri kongrede PETROLİŞ RAPORU: TURKMETAL RAPORU: Ölümsüzler Melih Cevdet Anday'ın"Ö/ümsüz/er"oyununu seyrettim, güzel bir oyun görmenin doyumuyla eve geldim. Kapıda tıkandım birden, nerdeyse bayılacağım. Murfakta havagazı borusu kopmuş, evin içi gaz ve duman, pencereleri açtım, yatağıma uzandım, düşündüm sonra. Bu olayı evde, uykuda da yaşayabilirdim, ölebilirdim, ölümüm nasıl yorumlanırdı acaba, belki de canıma kıydığımı düşünürlerdi. Daha güzel yaşamalı, daha çok sevmeli derken dünyamızdan kaçrverdi, diye dudak bükerlerdi... Açık pencereden soğuk bir esinti doluyor odaya. Omuzumda anneciğimin şalı, yatakta doğruluyorum. Sabahleyin Dikmen'de ölen kızları düşünüyorum. Onların anaları, babaları bu geceyi nasıl soğuk ve karanlık yaşıyorlar kimbilir. Yalnız gecekonduları değil, dünyaları da yıkıldı bir anda. Ya bizim dünyamız, havagazından ölmedim, "Ölümsuzler"i de seyrettim, ama bu gece rahat uyuyabilir miyim hiç? Peki, o yıkıcılar ne yapar? Onlar uyuyabilir ml rahatça, küçük kızların, o küçük kızları kurtarmak için can veren görevlinin soluğuyla bölünmez mi uykuları? Aynca bu yikım olayının ötesinde neler var?.. Bir görevli, "hukukun üstünlüğü" diyor. Acaba hangi hukukun? Başkenti çeviren gecekondularda hangi hukuk geçerli? O gecekondular, Anadolu'nun her köşesinden başkent Ankara'ya gelen insanların yaşamak hakkını sergilemiyor mu her şeyden önce?.. Evlerini, köylerini bırakıyorlar, başkente geliyorlar, dağlara, bayırlara tırmanıyorlar, çoluk çocuk bir gocekonduya sığınıyorlar, o gecekondunun pencerelerini, saksılar, çiçeklerle donatıyorlar... Ressamlarımıza konu oldu o gecekondular. Tablolarıyla halkımızın dtrenme gücünü, yaşama sevincini yansıttılar. Kim gördü, kim algıladı, beri gelsin. Seçim döneminde tapular dağrölır, yol yapılır, ışık, su verilir, ama sonra dam yıkılır, bebeler ölür, hukukun üstünlüğünden söz edilir. Mefih Cevdet'in oyununu bir daha, bir daha göreceğim. Jül Sezar'ı dinlerken yıllar öncesine girtim, Melih Cevdet'i sevgiyle, saygıyla, hayranlıkla dinlediğim günleri anımsadım. Devlet Tıyatroları'nda bu düzeyde bir oyun seyretmek güzel bir olay. Sanatçılar da yazara sevgi ve saygıyla oynuyorlar. Sahne çok kararıyor, kimi dekorlar biraz aceleye gelmiş izlenimi veriyor, ama oyunun etkisi kaybolmuyor hiç. Seyirciyi boyutlandıran bir oyun "Ölümsüzler...." Güzel saptamaları, özden saptamaları var yazarın, acı, tatlı, şiirsel, düşünsel... Ne ince alay ediyor, ne güzel hicvedtyor, ne güzel uyarıyor. Beni de hayli uyardı. 60 yıldır yaşadığım bahçede yeniden dolaştım. sağa sola, insanlara, ağaçlara yeniden baktım, sevdiklerimi, yitirdiklerimi, ölümlüleri, ölümsüzleri, sevgiyle, özlemle düşündüm bir daha. Bir yanda baharın coşkusu, anıları, bir yanda sonbaharın hüznü ve de bilinci, yasam bahçemizi doğrudan ya da dolaylı, yeşerten, solduran bahçıvanları andım. Acı ama gerçek, sevecen bahçıvanlar giderek azalıyor. Çoğu yeşertmiyor, solduruyor, barış değil kavga, kan ve gözyaşı üretebiliyor ancak, elleri sevgiden yoksun çünkü. Dikmen'deki olay da sevgisizliğin ürünü değil mi? * • * Devlet Operası da perdesini açtı, ama Cavalıara Rustica1 dan çok hoşlanmadım. O akşam güzel bir konser dinledik, Rengin Gökmen'i alkışladık en çok, operamız düzey yitiriyor, şarkıcılar orkestranın hayli gerisindeydi. Kimi aryalar kırıktı, koro da renkli müziğe karşın hayli renksiz. Opera seyircisi de azalıyor giderek. Geçmiş yıllarda operanın başka görkemi vardı. Sahnede yıldızlar sönerken gala gecelerinde görkem ve parıltı beklenemez kuşkusuz... Leyla Genceder, Ayhan Aydanlar, Ayhan Baranlar, Hilmi Girginkoçlar, Suna Koratlar'ın boşluğu henüz dolmadı operada... Sahnede de salonda da başka bir coşku vardı geçmiş yıllarda. Atatürk'ün müzik devriminden kaynaklanan bir coşku şimdi nerede, Çarv kaya tepelerinde bile arabesk müzik, göbek havası. "Halkbundan hoşlanıyor' gibi gerekçelerle müzik sevgisi gelişmez, müzik eğitimi yaygınlasmazsa dolmuşta, otobüste, kahvede, TV'de durmadan arabesk müzik dinlenirse, sonu ne olur? Açılış gecesi Başbakan Özal ile eşi de vardı, bence olumlu bir gelişme bu. O gün tüm bakanlar istifa etti, kimi bakanlar protokoldeki yerlerinde son kez oturuyorlardı belki de. Operayı nasıl dinledıler, Çeşmebaşı Balesi'ni nasıl seyrettiler bilmem, ama böyle bir gecede Başbakan'ın operaya gelebilmesini hayli ilginç buldum ben... Opera açılırken sanatçıları selamlamaktan geri kalmadı... Son yıllarda sanat olaytarını izleyen ilk Başbakan Sayın Özal sanırım... Sayın Demirel, AP iktidarı boyunca, operaya, baleye, konsere adım atmadı galiba. Yalnız rahmetli Muammer Karaca'yı seyretmekten geri kalmazdı. Sayın Ecevrt de sanatsever bir pditikacı olmasına karşın, Başbakanlık döneminde tiyatroda, balede, operada, konserde, sergilerde görülmedi hiç, ilgisini, sevgisini göstermedi sanatçılara... Oysa güzel bir sanat olayı, bir konser, bir opera, bir bale, birkaç tablo, bir politikacıya, devlet adamına yeni bir ufuk açar. birkaç saatini güzel geçirir, daha güzel düşünür, daha sağlıklı kararlar verir. Başbakan'ı operada görünce ben de umutlandım biraz, hükümette sağlıklı bir onarım bekledim, elbet ANAP'ın koşulları doğruttusunda... Ama düş kınklığına uğradım doğrusu. Sayın Özal, beklentiler konusunda bir onarım yapmadı. Orkestra üyelerinin yerini değiştirdi ancak. Türkîş, kendisine yan çizen iktidarın peşinden koştu Cevdet Selvi tşSendika Servisi Petrolİş Sendikasının bugün îstanbul'da başlayacak ve üç gün devam edecek genel kurulunda okunacak yönetim kurulu çalışma raporunda, Türktş'in işçi haklanm savunmada izlediği politika ağır bir dille eleştirildı."Batwın hiçbir demokratik ülkesinde, böylesine olumsuz ve işçiyi ezen uygulamalar karşısında işçi hareketinin bu denli sessiz ve etkisiz kaldığı görülmemistir. Zaten bir çoğunda, işçinin etkin gücü ve tepkisi bilindiği içindir ki, bu ölçüde sömürücü uygulamaiara girilememektedir" denildi. Türkîş yönetiminin daha anayasa yürürlüğe girdiği günlerden bu gerçeği göremediği, toplu pazarhk düzenine geçildikten sonra da tavnnda bir değişiklik olmadığı belirıilerek, Turklş'in izlediği politikasının eleştirisine özetle şöyle devam edildt "Bu geçmişte izienen partileriistu politika anlayışıdır. Bu politikaya göre, düzenle çelismeyen, hakkın ozüne inmeyen, palyatif çözümler diyaloglarda göruşülmekte, bu konularda veriUn ödimler hem sendikal başarı, hem de iktidann iyi niyeti olarak açıklanmaktadır. Bu kere işler hiç de umduklan gibi olmamıstır. Yeni iktidar Türklş ile iyi geçinmeyt istekli görünmemiş, buna ihtiyaç duymadığuu da herfırsatta belti etmistir. Türktş yönetimi bu tavn bile kolay kolay anlayamamış, arüamak istememiştir. İktidar poütikasma uygun birkaç detay hariç, hiçbir Türklş isteği yerine getirilmemiş, Türklş yönetimi hiç değilse bu aşamada gerçeği göriip kesin tavtr almak yerine, yine de diyaloga devam diye tutturmuştur. Böylece nice değerli zaman akıp gitmif, bu savsaklama ortamında işçi haklan budandıkça budanmışttr." PetrolIş çalışma raporunda gelişmelerin işçi tabanı bilinçlendırdiği ve tabanın üst yönetimi zorladığı anlatıldıktan sonra Türktş yönetiminin birtakım yeni girişimlere adeta zorlandığı belirtildu Eylemlerin bu çerçevede yapıldığı, ancak önce eylemleri duzenleyenlerin yeterli inancı olmadığı için istenen başarıya ulaşamadıkları bildirüdi. "tste bu nedenlerle Türklş yönetimi mutlaka değiştirilmelidir" denildi. Mustafa Özbek 12 Eylül iktidarı, Türklş'in geçmişini takdir etmiştir ÎşSendika Servisi TürkMetal Sendikası'nın bugun Ankara'da başlayacak ve üç gün devam edecek genel kurulunda okunacak çalışma raporunda 12 Eylül öncesivt sonrası değerlendirilirken, 12 Eylül öncesi siyasi partilere, demokratik kuruluşlar ve DÎSK'e ağır suçlamalar yöneltildi. Bülend Ulusu başkan lığındaki hükümeün uygulamalarından Ovgü ile söz edildi. DÎSK'in işçinin arasına nifak tohumları sokmasına karşın Türklş'in tarihi birleştihci misyonunu üstlendiği ve siyasetten uzak kalma prensibini koruduğu savunuldu. özetle şöyle devam edildi: "12 Eylül iktidarı, TürkIştn geçmişteki davranışlannı takdirle karşılamıştır. Güçlü TürkMetal de cumhuriyetin prensiplerine, Türklş'in doğrultusunda, milletimizden aldığtmız inanç içinde işçi mensuplanmıza azami olçüde faydalı olmaya gayret sarfetmiş, hiçbir zaman siyaset batağına kanşmamiftır." TurkMetal raporunda, devamla, 12 Eylül 1980 tarihinden Türk Silahlı Kuvvetleri'nin içte istikran, dışta itibarı koruyamayan hükümetlerin başarısızhğı sonucu, Türkiye'nin iç harbin eşiğine getirildiği aşamada yönetime el koyduğu savunularak Bulend Ulusu hükümetine yönelik övgü şöyle dile getirildt "12 Eylül 1980'den 6 Kastm 1983 tarihine kadar Bülend Ulusu başkanhğındaki hükümet iktidar olmuştur. Başbakan Bülend Ulusu nun kabinesi MUli Güvenlik Konseyi ile beraber, işbirliği içerisinde Türkiye'de bozulan istikran, iç düzeni, dış itibarı, ekonomiyi rayına oturtmak ve ileriye götürmek amacıyla çalışmışlardır. 1980'de çok yüksek seviyelerde olan enflasyon 1983'te yüzde 20lere kadar indirilerek hayat pahalılığı büyük ölçüde azaltılmaya çahşılmıştır. Işyerlerinde, sokakta, dernekte can güvenliği ve asayiş sağlanmıştır. Ekonomik hayat cantanmaya başlamıs, disiplin kurulmuş, işyerinde randıman artmış, atıl kapasite kulİanım oranı azaltılmıştir. Siyasi kargaşa sona erdirilmis, hürriyetçi parlamenter sistemin rayına oturması için gerekli olan tedbirler almmıştır." TürkMetal raporunda sözleşmeleri iie de yüksek ücret alan işçiler ile düşük ücret alanlar arasında denge sağlanmaya çaltşıldığı savunuldu. MMer iki kongrenin, Selvi ve özbek'in durumlarında ya da izienen çizgilerde değişiklik yaratması beklenmiyor. Ancak her iki başkan da, Türklş Genel Kurulu'nda etkili olabilmek için kongrelerden güçlü çıkmaya çalışıyor. İşSendika Servisi Türkİş'in iki zıt gücünün temsilcileri Petrolİş ve Türk Metalİş Sendikalan genel kurullan biri İstanbul, diğeri Ankara'da olmak üzere bugün başhyor. Her iki sendika için yapıyı etkileyecek bir çizgi değişikliği beklenmiyor. Liderler açısından da önemli bir değişiklik umulmuyor. Ancak genel kurullanntn iki Iidere, solda Cevdet Selvi ve sağda Mustafa Özbek'e destek vermeleri, iki sendika liderinin Türklş genel kurulunda izleyecekleri politika ve ağırhk koyabilmelerinde etkili olacak. Türklş üst yönetimi genel olarak her iki liderin tavnndan hoşnut değil. Her iki taraftan değişik içeriklerde olmak üzere yönetime yönelik ağır eleştiriler, Türkİş'in bugünkü yönetiminden de onlann istemlerine, görüşlerine yönelik eleştiriler yapıldı. Petrolİş Baskanı Cevdet Selvi Türklş yönetiminin sendikal anlayışına, izlediği politikaya karşı olduğunu açık bir şekilde belirterek, Türklş genel kurulunda genel başkanlığa aday olacağıru ilan etti. Mustafa Özbek'in de kulislerde sağın ada>ı olarak Şevket Vıhnaz'ın karşısına çıkacağı haberleri dolaştı. Ancak Özbek Türkİş yönetimini yetersiz politika izlemekle suçlayarak bütün genel kurul konuşmalarını noktaladığı halde, adaylıgını ilan etmedi ve genel kurul dengelerine bağlı olarak politika izIeyeceklerini söylemekle yetindi. GENEL MERKEZtN TAVRI Petrolİş ve TürkMetal'in aynı tarihte iki ayn şehirde genel kurul yapmaları Türklş içindeki sendika liderlerini açık tavır koymaya zorladı. Aynı anda iki genel kurula bırden konuk olarak gidemeyecek liderler, bir seçün yapmak ve tavır koymak zorundalar. Bu nedenle bugün sağ kanadın Ankara'da TürkMetal genel kurulunda ve sol kanadında îstanbul'da Petrolİş genel kurulunda toplanmalan bekieniyor. Yollş Sendikası genel kurulunda Bayram Meral'in sadece genel başkan seçilip delegasyonda ağırhk koyamaması, Türktş genel kuruluna yönelik daha önce yapılmıs baa hesaplann yeniden gozden geçirilmesine yol açtı. Şimdi ağırhkh Tek Gıdalş, Enerjilş'te olabilecek değişiklik ler bekleniyor. Bugüne kadar yapılan genel kurullarda yönetimlerin çok az değişmesine ve bundan sonrakikr için de fazla sürpriz beklenmemesine karşın, genel delegasyonlar üzerinde eski ağırlıklar değişmiyor görünüyor. Toplamda sendikalar delegasyonlannda biraz daha sola kayış izlenimi, en azından bugünkü yönetimden hoşnut olmayanlann ağırhk kazandığı izlenimi doğuyor ' Ancak bu gerçek, sanılanın aksine Türklş üst yönetimi, daha doğrusu Genel Başkan Şevket Yılmaz'ın dunımunu zayıflatacağına kuvvetlendiriyor. Daha önce kendini çok güçlü gören ve Şevket Yılma/a karşı çıkacaklan izlenimini veren sağ kanat son günlerde görünen bir yumuşama içinde, aynı esnek yaklaşım Şevket Yılmaz ve çevresinde de gözlemleniyor. Sonuçta yine büyük sendikaların ağırlıklı pazarlıklannın, son dakika pazarlıkiannm çok etkili olacağı biliniyor. Sağ kanadın Şevket Yılmaz'a karşı çıkamayacağı, sadece yönetimde yeni isimler isteyeceği izlenimi kuvvetlendi. Sol kanatta da Şevket Yılmaz ile diyaloğu koparmadan yönetimde yer kapma umudu ya da görünümü içinde olanlar az değil. Ancak Yılmaz'ın kesin sağla liste yapması halinde belki sol kanadın Cevdet Selvi çevresinde toplanması kesinlik kazanacak. Rize'nin Fındıkh ilçesinin kenar mahallelerinden birinde yaşayan Yakup özgüney (52) ile Fatma Özgüney (50), 32 yıllık evlilik yaşamlannda 22 çocuk sahibi olmaktan büyük mutluluk duyduklannı belirttiler. Evinin bahçesinde briketçiük yapan Yakup Özgüneytn evli bir kızı ile askerliğini yapmak ta olan bir oğlunun dışında bütün çocuklan yantnda bulunuyor. 22 kez doğum yaparak belki de bir rekorun sahibi olan Fatma Özgüney ise halinden çok memnun olduğunu ifade ediyor. Fatma Özgüney, "Çocuklanmı çok seviyorum. Bu kadar çok doğum yapmama herkes şaşıyor. Ama ben halimden memnunum. Çok normal bir olay haline geldi, ama herhalde artık doğum yapmam. Doğum kontrolu ise beni hiç ilgilendirmiyor " dedi. Muzaffer ANKARA, (Ctımhuriyet Bıirosu) Irlanda'da düzenlenen bir sendika toplantısında yapılan konuşmalara müdahele etmeyerek "Türkiye'tıiıı dışardaki itibanm kuçuk duşürdugü' iddiasıyla yargılanan SHP MKYK uyesi Muzaffer Saraç beraat etti. Ankara DGM'de TCK'run 140. maddesi uyannca 5 yıldan az olmamak uzere hapıs cezası istemiyle yargılanan Saraç hakkında, "tmzasu ihb«r mekiubu" uzerine açılan davada, dün karar açıklandı. DGM Savcısı Ahmet Tercümanoglu, Saraç'ın sozlerinin suç unsuru oluşturduğunu belırterek, cezalandınlmasını istedi. Savunma avukatları. Saraç'ın Irlanda Büro Işçileri Sendikası'nca düzenlenen toplandıda söylediği "Türkiye'de işkencc var, işsizlik var" şeklindeki sözlerinin çeşıtli kitap ve gazete haberlerınden ahndığını, ayrıca bu sozlerden otünı hakkında lstanbul Sıkıyönetim Mahkemesi'nce açılan davada beraat karan verildiğini söylediler. Savunma avukatları, Saraç'ın hakkında dava açılan toplantının ne tur bir toplantı olduğuna ilişkin olarak bilgi verilmesi istenilen Dışişleri Bakanlığı'nın "elimizde bilgi ve beige yok" yanıtını verdığim de arumsatarak müvekkıllen için beraat karan verilmesini istediler. Duruşmada daha sonra karannı açıklayan DGM heyeti, Muzaffer Sa> raç'ın sözlerinde suç unsuru bulunmadığını, bu nedenle de Saraç'ın beraa«tine karar verildiğini açıkladı. Saraç beraat etti MTA GENEL MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN Genel Müdürlüğümuzçe BR 535 su pompası ihtiyacı 18 adet Biyel Kolu, (parça no 1871) 60 takvim gününde teslim edilmek uzere ve adına ihale olarak kapalı teklif usulü ile imal ettirilecektir. Firmalar idari şartnameyi Genel Müdürlüğflmüz AlımSatım Şube Müdürlüğü'nden veya MTA tstanbul Satınalma Şube Mudürlüğü Cihangir Kazançı Yokuşu Lütfıye Apt. No: 76 Beyoglu / İSTANBUL adresinden temin edebilirler. 1) BR 535 su pompası için; biyel kolu yataklı çaplan: 1» (88,9031,75) mm. 2) Yatak malzemeleri bronz olacaktır. 3) Teklif sahipleri, teklif rnektuplarına 1 (85/ 120D) tM biyel kolu teklifidir, rumuzunu mutlaka yazacaklardır. 4) Teklif verecek firmalar, teklif ettikleri toplam bedelin % 3'ü orarunda geçici teminatı teklif mektubuna ekleyecektir. 5) Teminatı bulunmayan teklifler değerlendirmeye alınmayacaktır. 6) tstektiler kapalı teklif mektuplannı en geç 3.11.1986 pazartesi günü saat 16.3O"a kadar Genel Müdürlüğümüzün Genel Haberleşme Şubesi Müdürlüğune elden veya PTT ile göndermiş olacaktır. Gecikmeler dikkate alınmayacaktır. Şartnamemiz posta ile gönderilmez. 7) Genel Müdürluğümüz 2886 sayılı yasaya tabi olmayıp ihaleyi yapıp yapmamakta serbesttir. llanen duyurulur. Basın: 29842 İLAN YENİMAHALLE 2. SULH CEZA HÂKİMLİĞİNDEN Dosya No. 986/373 Sanık: Ramazan Karaca: Ali ve Kezban'dan olma 1953 doğumlu Çankırı ili, Orta kazası, Merkez Mahalle hane: 11'de nufusa kayıtlı halen Yeni mahalle tvedik Cad. Yeşilevler 11. Cadde 3/2'de oturur. Suç: Gıda Maddeleri Tüzuğüne karşı çıkmak Suç larihi: 10.4.1986 Yukanda açık huviyeti yazüı sanığın tvedik Caddesi No: 540/C'deki pastanesinde imal ettiği ve satışa sunduğu pastalann etiketine, kullandığı yağın cinsı belirtilmediğinden bahisle hakkında kamu davası açılmış, yapılan yargılaması sonunda suçu sabit gorülmüş, TCK'nın 3%, 59/2, 647 sayılı kanunun 4. ve 402. maddelen gereğınce 26.666. lira ağır para cezası ve 2 ay 15 gün muddetle meslek ve sanat ve ticaretinin tatilıne, cezası verilmıstir Sanık hakkında verilip kesınle>en karar TCK'nın 402/2 maddesi gereğince ilan olunur 13 10.1986 Basın 30046 15 Iranh daha Yunan sınırında yakalandı EDİRNE, (CumhuriyeO Turkiye'ye kaçak olarak giren ve Edirne Uzerinden Meriç Nehri'nı geçerek Yunanistan'a çıkmak isteyen 15 Iranh, sınır devriyeleri tarafından yakalandı. Doğuran ve Elçili köyleri yakınlanndan geçen Meriç Nehri ortasında sınır devrileri tarafından görülerek gözaltına alınan Iranlılar, Humeyni baskısından kaçtıklannı ve tran'a dönmek istemediklerini bildirdiler. Gözaltına alınan İranlıların adları şöyle: Hojal Ağhajani Kakroudi (31), Muhsen Neihavae (28), Hamit Mihrak (27), Teimaz Abbassi (25), Assadolhan Geran (26), Ali Rıza Ahmedi (28), Rehsan Koşdei (27), Zehra Raisi (27), Saha Raat Raisi (16), Homan Raisi (13), Ghamberaa Ghaleh (22), İbrahim Alizade (23). Alinza Ravara Polat Avadi (25), Akbar Tavakkovi (21), Hasan Ganrg Ali Kar (26). Bu arada TurkYunan sınırını kaçak olarak geçerek Yunanistan'a kaçmak isteyen Erzincan nufuslu Cafer Tan da yakalandı. Öte yandan Iran'dan 6 yıl içinde Humeyni rejiminden kaçarak Türkiye'ye değişik yollardan girenlerin sayısının 3 milyona yaklastığı öne surüluyor. Van muhabirimiz M. Nuri Erdoğan'ın haberine göre, sınırı geçerek Turkiye'ye giren tranlılardan yuzde 30'u Türkiye'de kaldı, diğerleri ise kaçak yollarla Batı iilkelerine gittiler. İranlıların Turk sınırında ilişki kurdukları kaçakçılarla 1,53 milyon lira arasında anlaşma sağlayıp Turkiye'ye girdikleri iddia ediliyor. Altı yıldır süren savaş nedeniyle Turkiye'ye kaçarak Ağrı Valiligi kanalıyla Içişleri Bakanlığı'ndan sığınma izni alan 23 Iranlı ve 4 Irakıı, Çiçekdağı Devlet Üretme Çiftliği'ne yerleştirildiler. Iranh ve Iraklılar, kendi yönetimlerini suçladılar. İLAN Ş.KOÇHİŞAR AŞLİYE 1. HUKUK HÂKİMLİĞİ'NDEN Esas No 1985/454 Davacı Ramazan Şen vekilı Av. Ramazan Kutlu tarafından, davalılar Feytullah Çat ve arkadaşları aleyhine mahkememize açılan tapu iptali ve tesçil davasımn yapılan açık yargılaması sırasında ve ara karar gereğince. Davab Feyıullah Çat adına çıkanlan tebligat bila tebligi edildiğinden keza yapılan tum aramalara rağmen ve yapılan zabıta tahkikatına rağmen açık adresi tespit edilemediğinden, davalı Feytullah Çat'ın adına çıkanlan dava dilekçesinin basın yoluyla tebliğine karar verildiğinden, davalı Ş.Koçhisar Kılıçlı köyunden, Aşır oğlu, Feyıullah Çat'ın duruşmanın bırakıldığı 4.12.1986 tarih ve saat: 10.20'de mahkeme salonunda hazır bulunması ve delillerıni ıbraz eımesı \e>a kendisini bir vçkil ile lemsil ettirmesi, aksi halde H.U.M.K.'nun 213 maddesi gereğince yargı davaya gıyabında desam olunacağı. ıhıarlı davetiye tebliği yerine kaim olmak üzere ılanen lebliğ olunur. Basın: 30025 1 Yurtiçi (yerli) firmalar ihaleye proforma fatura ile iştirak edebileceklerdir. 2 İhaleye iştirak edecek firmalar resim ve şartnameleri bedelsiz olarak 5.11.1986 tarihine kadar aşağıda belirtilen adresten temin edebilirler. Ancak, bu tarihten sonraki müracaatlar dikkate almmayacaktır. 3 Şartname Iskenderun Demir ve Çelik Fabrikaları Ticaret Müdurlüğu'nden temin edilecektir. 4 İsteklilerin şartnamemiz esaslarına göre hazırlayacakları kapalı teklif mektuplannı en geç 4.12.1986 günü saal 14.00'e kadar Mıiessesemiz Haberleşme ve Arşiv Mudürlüğü'nde bulundurmalan ilan olunur. Basın: 28975 İSKENDERUN DEMİR VE ÇELİK FABRİKALARI MÜESSESESİ MÜDÜRLÜĞÜ TARAFINDAN 10 ADET EKZOSTER FANI İTHAL EDİLECEKTİR ÇALISANLARIN SORULARI/SORUNLARI YILMAZ ŞİPAL "İstifa ederek aynldım" SORf: İlk olarak 1969 yılında göreve başladım. 1976'da istifa ederek aynldım. Ayrıldıgımda sosyal hak ve kıdem tazminatımı alamadım. 1978 yılında da aynı kuruluşa yeniden girdim. Halen de çalışmaktayım. 1) Emekli olurken ilk çalışüğım süreye ait kıdem tazminatımı alabilir miyim? 2) İstifa etmeden once çalıştığım 6 yıl 8 aylık sürede yalnızca 23 gün yıllık ücretli izin kullandım. Kullanmadığım izin haklarımı da emekli olurken alabilir miyim? Hukuk öğrencisinin ;intiharı : tstanbul Haber Servisi , Marmara Üniversitesi Hukuk ; Fakültesi öğrecisi İhsan Tannverdi (23), okuldan atıldığı için dün . kaldığı yurtta intihar etti. ; Üçüncü sınıfta okuyan İhsan • Tannverdi, Medeni Hukuk ve ', Roma Hukuku derslerinden son ; hakkı olan sınavını verememiş ve • okuldan kaydı silinmişti. Ancak Tannverdi, sınav sonuçlarına yaptığı itirazın kabul edilmemesi uzerine bunalıma girdi. Tann' verdi'nin dün gece saat 22.00 sıralannda yurdun banyosunda tavana iple asıh cesedi bulundu. Marmara Üniversitesi Erkek , Öğrenci Yurdu'ndaka arkadaşla, rı, İhsan Tanrıverdi'nin okuldan • atılmasına çok üzüldüğünü söylüyorlar. Eskişehirli bir çiftçinin çocuğu olan İhsan Tannverdi'nin bir haftadır arkadaşlanna "Ailemin yanına nasıl giderim. onla. nn yiiziıne nasıl bakarım" dedi' ği ve intihar edeceğini söylediği bildirüdi. TÜRKİYE GEMİ SANAYİİ. A.Ş. HALİÇ TERSANESİ MÜDÜRLÜĞÜNDEN I Tersanemızde ımalaıı yapılan demır ve kapatan ırgatının elektrık motoru ve kumanda teçhizatı alınacaktır. 2Konuvla ilgili şartnameler 3.000. TL mukabilinde Tersanemiz İhale Komisyonu Başkanlığından temin edilecektir. 3Teklifler en geç 10.11.1986 Pazartesi günü saat 17.00'ye kadar Tersanemiz ihale Komisyonu Baskanlığına verılecektir. 4Postada vâki gecikmeler nazarı dikkate alınmayacaktır. 5Tersanemiz ihale kanununa tabı olmayıp ihaleyi yapıp yapmamakta veya dilediğine vermekte serbesttir. Basın: 30052 İLAN ÇORLU SULH HUKUK HÂKİMLİĞİ'NDEN Dosya No: 986/375 Davacı Fatma Çolpan vekili Avukat Hasan Orta tarafmdan davalılar Sait Yavaş Vs. aleyhine açılmış bulunan ısbu ortaklığın giderilmesi davasımn yapılmakta olan yargılaması sırasında: Çorlu Sulıan köyunden Abdullah kızı Hanım Yavaş ısimlı mirasçınınadresınin meçhul olduğu vaptırilan zabıta tahkikalı ile anlasılmakla duruşmanm atılı bulunduğu 11.12.1986 gunu saat 09.00'da adı geçen davalının mahkememızde hazır bulunması \eva bir vekılle kendisini temsil ettirmesi, aksi halde HUMK'nun 509 ve 510. maddeleri gereğince duruşmanın gıyabında yapılacagı hususu tebligat yerine kaım olmak uzere ılanen lebliğ olunur Basın: 11658 DÜZELTME Ben, Söğut eski kaymakamı, Söğüt Seramik Sanayi A.Ş., SÖRMAŞ A.Ş. Kunıcu Genel Müdürii, BİL MERTAŞ A.ŞÎnin kurucusu ve halen genel müdürii olan TURAN TAN olarak sayın gazetenizin 20.10.1986 pazartesi günü 9. sayfasında çıkan ve MASAŞ A.ŞInin hayali ihracat mevzuu ile ilgili olarak yakalanan TURAN TAN ile isim ve soyisim benzerliğinden baska herhangi bir alâkam olmadığını kamuoyuna arz edeKız öğrencilere Aksaray Horhor'da kıralık daire 557 19 64 Kiralık muayenehane 572 60 61 Dr. ERDAL ATABEK Bahariye Cad: 96/3 KAD1KÖY Tel: 336 04 49 YANIT: 1) İşçinin istifa ile işinden ayrılması durumunda kıdem tazminatının durumu Yargıtay 9. Hukuk Dairesi'nin üç ayn kararının özeti yanıtlayacaktır. ÖZET: İstifa hali iş akdinin kıdem tazminatı ödenmesini gerektirmeyecek şekilde sona erme halidir. Toplu iş sözleşmesinde aksine hüküm getirilse bile geçersizdir." (1982/3861 Esas, 1982/4486 Karar, 4.5.1982 tarih). "ÖZET: İstifa halinde kıdem tazminatı ödenmez. Yaşhlık aylığına hak kazananlann değişik kamu kumluşlannda geçen hizmet sürelerini birleştirilebilmesi için eski hizmetlerden kıdem tazminatını gerektirmeyecek şekilde aynlmamış olmak gerekir." (1982/3703 Esas, 1982/4549 Karar ve 5.4.1982 Tarih). "ÖZET: İşçinin istifa ederek aynldığı bir işyerine daha sonradan girip çalışması halinde kıdem tazminatı hesabmda istifa ederek aynldığı zamana kadar geçmiş süre dikkate alınmaz." (1986/3632 Esas, 1986/4824 Karar ve 8.5.1986 Tarih). 2) Bu sorunuza da gene Yargıtay 9. Hukuk Dairesi'nin 6.11.1980 Tarih, 9668 Esas ve 11201 Kararı'nın özeti yanıtlayacaktır. "ÖZET: Davacının ihbar ve kıdem tazminatı dısındaki istekleri (hafta, genel tatil ve bayram gündelikleriyle fazla çalışma ve yıllık ücretli izin parası) 5 senelik zaman aşımına tabidir." TÜRK ÇOCUĞU ALDANMA HAFİF ALKOLLÜ İÇKİLER ALKOÜZMİN, MASUM ZANNEDİLEN VEYA ÖYLE GÖSTERİLEN KANLI OLTASIDIR. DÖKME IÇİMENTO Tel: 358 73 67 360 24 64 360 75 16 3 KALEMDE 18.000 ADET ASBESTLİ ÇİMENTOLU OLUKLU LEVHA SATIN ALINACAKTIR Şartnamesi bedelsiz olarak aşağıdaki adreslerden alınabilir. 1 ISKENDERUN'da Müessesemiz Ticaret Müdürlüğü, 2 ANKARA'da Ziya Gökalp Cad. No: 80 Kurtuluş/ANKARA adresindeki Genel Mudürlüğümüz. ISTEKLlLERtN şartnamemiz esaslarına göre hazırlayacakları No'lu dosya ile ilgilidir. Meşruhatlı kapalı teklif mektuplannı, gev'iciteminatlarıilebirlikteengeç 11.11.1986 günü saat 14.30'a kadar Türkiye Demır Çelik Isletmeleri Kurumu Genel Müdürlüğü Iskenderun Demir \e Çelik Fabrikaları Müessesesi Müdürlüğü İSKENDERLJN Haberleşme ve Arşiv Mudürlüğü'nde bulundurmaları ilan olunur. Y EŞİ LA Y