12 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet 19 Arap luzb davranıp mülk sahibi oldıı rınca, bu miktann 357 milyon 111 bin lirası Toplu Konut Fonu'na aktanlmıştı. İKİNCİ İPTAL Konuyla ilgili ikinci yasa TBMM'de 22 Nisan 1986'da kabul edildi ve 6 Mayıs 1986 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Bunun üzerine Sosyal Demokrat Halkçı Parti Grup Başkan Vekili Seyfi Oktay ve 83 arkadaşı, Anayasa Mahkemesi'ne, söz konusu yasanın anayasanın başlangıç bölümü ve 3. ile 7. maddelerine aykın olduğunu öne sürerek iptal istemiyle dava açmışlardı. Anayasa Mahkemesi de, 9 Ekim 1986'da dörde karşı yedi oyla, yabancılara mülk satışına imkân tanıyan ikinci yasayı iptal etti. Anayasanın 153. maddesine göre, iptal edilen yasa, ancak gerekçeli karar Resmi Gazete'de yayımlandıktan sonra yürürlükten kalkıyor. Sahibi: Camhuriyct Matbaacüık >e Gazcteciblc Tılrk Anonim Şırketı adına Nadir Nıdi, • Genel Yayın MüdılrU: Hana Ccmal, Müessese Müdürü: Emiat Ujaklıgil, Yazı lşlen MüdUnl Okay Goaensia. • Hab«r Merkezı Muduru Yalçta Baycr, Sayfa Düzenı Yöneımenı Ali Anr, # Temstlcıier ANKARA D o t u , IZMIR: Hikacl Çctiakara, ADANA. Meamcl Mercu. Istanbul Haberlerı: Relı* Oz. Dıj Haberler. Erguı Bakı, Ekonomı: Osnuı Ulaga), Külıür CetaJ Lstcr, Magazın YUfia Pekfen, Spor Danışmanı: AMulkadir Vucdnun, Düzeitme. teflk Durba*. Araşnrma: Şaala Alpay, IşSendıka. Şukna bmd, HabtrAraştırma: Ufak GaMeinir, • Koordroatör: Ahmt KonıtuB, # Mali tşkr: Erol Eıfcat. ldare: Hascyia Garer. Işletme: Öndrr ÇeUk, Bilgılşlem Nmil laal. Basan ve Yayarv Cumaariyet Matbaacılıit ve Gueıecilık T.A.Ş. Türk Ocagı Cad. 39/41 Cagalojlu, 34334 lst., PK: 246lsunbul. Tel 512 05 05 (20 hat), Telex: 22246 • Burolar AaUnu Zıya Gökalp Bulvtn Inkılap Sokak. No: 19/4, Tel: 33 II 4147, Tclcx 42344 • Inmir. H. Zıya Bıilvmn, 1352. Sok. 2/3, Tel. 25 47 0913 12 30, Teta: 52359 • Adaaa: Çakmak Caet. No 134 Kaı 3, Tel: 1455019731, Teleıt: 62155 TAKVtM 23 EKİM 1986 lmsak: 4.52 Güneş: 6.17 öğle: 11.53 Ikindi: 14.50 Akşam: 17.20 Yatsr. 18.40 Concorde geliyor ANKARA, (a.«.) Fransız SudAviation ve Ingiliz Britısh Aircraft şirketleri tarafından ottaklaşa gerçekleştirikn ve ilk uçuşunu 1976 yılında yapan supersonik uzun mesafe yolcu uçağı Concorde'lar 25 ve 26 ekimde Türkiye'ye sefer yapacak lar. Sesin iki katı hız yapan (saatte en çok 2193 km.) Concorde uçaklan, dünya pıyasasına sunulduğunda, gürültüleri ve yoğun bir çevre kırlenmesine yol açacaklan gerekçesiyle b a a ülkelerde ister.memişti. Çevrecilerin yaptıklan karşı gösıeriler nedeniyle, ilk zamanlarda bu uçaklann Avnıpa'nın pek çok ülkesine iniş kalkış yapmasına da iân verilmemişti. İlk uçuşunu LondraNew York arasında gerçekleştiren Concorde'lar, bugun tngılız HavayoUan tarafından Londra New York, Londra Washington ve Londra Miamı; Fransız HavayoUan tarafından ParisNew York arasında kuüanılıyor. 25 ekim cumartesi güntt tstanbul'a, 30 ekim perşembe gunü Ankara'ya gelecekler. İngilız HavayoUan, Concorde'ların uçuşa başlamalanmn 10. vüı dolayıayla, 25 ekimdeki nonnal tarifeli seferini, bir kereye mahsus olmak uzere Concorde ile yapacak. Concorde, 12.4O"ta tstanbul'a 100 yolcuyla inecek ve saat 14.00*16 Londra'ya dönecek. Fransu HavayoUan ise, 26 ekim pazar günü başlayacak ParisAnkaıa tarifeli seferleri dolayısıyla, 30 ekimde ConcordeTa uçuş gerçekleştirecek. Genel affa karşıyım ANKARA, (a.a.) Adalet Bakanı Mahmut Oltan SungurIn, genel af konusunda şartların oluşmadığını belirterek, genel affa karşı olduğunu söyledi. Sungurlu, "Cezaevterinin şartlannı iyileştirmek çok uzun yıllar alır" dedi. Hükümetin yeni üyesi Adalet Bakanı Sungurlu, öncelikle Batı basınında Türkiye'deki cezaevleri ile ilgili olarak çıkan yazılara değinerek, "Batı basuunm Türkiye'nin şartlannı iyi değerlendirmesi miimkün degUdir" dedi. Mahmut Oitan Sungurlu, şöyle devam etti: "Bizün Turk suciuyu, öroeğin Almanya'daki cezaevlerinde gonderdiğiniz zaman, Türkiye'deki cezaevlerine dönmek için can aöyor. Çttnkii bizim insammız, toplum halinde yaşamaya alışık. Oysa Batı cezaevlerinde tek başına yaşamak zonında ve Batı cezaevinde uzun cezaya mahkum edilmis Türk, birkaç yıl sonra maalesef ruh hastası olmaktadır." Batılı ülkelerin cezaevlerinde çok sıkı disiplin kurallannın uygulanmakta olduğunu söyleyen Adalet Bakanı, Ancak maddi imkftnlann iyi olması sebebiyle bu cezaevleri, temiz, aydınlık, Yeni Adalet Bakanı da mahkumlara umut vermedv KKTC'deki Türk öğrenciler ANKARA, (ANKA) KKTC'deki Doğu Akdeniz Üniversitesi'nde öğrenim gören 500 Türkgenci, uğradıklan haksızlıklan giderecek ve sorunlannı çözecek bir "makam" arıyorlar. öğrenciler, sorunlanm dile getiren b' mektup yazarak TBMM'y sundular. Yabancıların mülk edinmelerini sağlayan yasanın Anayasa Mahkemesi'nce iptal edilmesine kadar geçen 5 aylık sürede 19 Arap, 161 milyon liralık mülk aldı. ANKARA, (a.a.) Yabancılann Türkiye'de mülk edinmelerini sağlayan ikinci yasanın Anayasa Mahkemesi'nce iptal edilmesine kadar geçen 5 aylık sürede, 16 Suudi Arabistanlı ve 3 Kuveytli Türkiye'de mülk edindi. Belirtildiğine göre, Suudi Arabistan, Kuveyt ve Birleşik Arap Emirlikleri'nden 79 kişi, Türkiye'den mülk edinmek için başvurdu. Başvunılardan 18'i, istenen mülkün tarım arazisi ya da köy sının içinde olması ve güvenlik gibi nedenlerle reddedildi. Başvurulan uygun görillen 61 yabancı uyrukludan baalanmn ya mülk satın almaktan vazgeçtiği ya da satın alma işleminin henüz gerçekteşmediği bildirildi. Anayasa Mahkemesi'nin iptale ilişkin gerekçeli karan Resmi Gazete'de yayımlanıncaya kadar, yabancılara mülk satışına devam edilebilecek. tSTANBUL VE BüRSA'DAN ALDILAR 16 Suudi Arabistanlı'dan 13'ü mülk edinmek için Istanbul'u seçti. 3 Suudi Arabistanlı ile 3 Kuveytli, kaplıcalardan yararlanmak düşüncesiyle Bursa'dan 6 daire satın aldılar. 1 Suudi Arabistanh da Istanbul'un Fatih ilçesinden bina edindi. a.a. muhabirinin edindiği bilgiye göre, 19 yabancıya toplam 2990 metre karelik 1 bina, 3 arsa ve 15 dairenin satışı, 161 milyon 570 bin liralık döviz karşıhğında yapüdı. Yasa uyarınca bu miktarın yaklaşık 40 milyon lirası Toplu Konut Fonu'na aktarıldı. ŞEYH ZAYED DAHA ALMADI Bu arada, a.a. muhabirinin Birleşik Arap Emirlikleri Devlet Başkam Şeyh Zayed Bin Sultan El Nahayan'ın mülk satın alıp almadığjna ilişkin sorusunu cevaplandıran Tapu ve Kadastro Genel Müdürü Halim Çorbalı, "Şeyh Zayed için bizde işlera yapılmış gonilmüyor" dedi. Çorbalı, yabancıların hepsinin çok küçük yerler aldıklarını belirterek, "Genclde kıyı kesimlerden satış da yapılmıyor" diye konuştu. SEVDA TEPESt SATILMIŞTI Bu konudaki ilk yasa 28 Haziran 1984'te yürürlüğe girmiş ve ikinci yasada da olduğu gibi, Suudi Arabistan, Kuveyt, Birleşik Arap Emirlikleri, Oman Sultanlığı, Bahreyn ve Katar uyrukluların, "karşılıklılık ilkesi aranmaksızın" Türkiye'den mülk edinmelerine imkân tanımıştı. Ilk yasayı iptal eden Anayasa Mahkemesi gerekçeli kararının 24 Ağustos 1985 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanıncaya kadar geçen bir yıllık sürede ise 87 Arap, Türkiye'den mülk satın almıştı. Mülk edinenlerin 76'sı Suudi Arabistanlı, 10'u Kuveytli ve biri de Birleşik Arap Emirlikleri'nin Ankara Büyükelçisi'ydi. Büyükelçi Muhammed tsa El Ali, Bodrum'da yazhk bir ev sahibi olurken, Suudi Arabistan Başbakan Birinci Yardımcısı Veüaht Prens Abdullah Bin Abdülaziz ise, 800 milyon lira karşılıgında Küçüksu'daki 57 dönümlük "Sevda Tepesi"ni satın almıştı. îlk yasanın iptaline ilişkin gerekçeli karar yayımlanıncaya kadar 87 Arap, tstanbul, Ankara, Izmir, Konya, Bursa, Balıkesir, Gaziantep ve Muğla illerinden satın aldıklan ev ve arsalar için 7 milyar 142 milyon lira karşılığı döviz getirmişlerdi. Yasa uya Mahmut Oltan Sunguriu akan sular ve çalışan tuvaletlere sahiptir" dedi. Sungurlu, daha sonra şunları söyledi: "Biz de, cezaevlerimizde her türiu ihtiyacın en iyi şekilde giderilmesini ve cezaevi binalarımızın daha muntazara olmasını isteriz. Evlerimizin, şehirlerimizin daha iyi olmasını istediğimiz gibi. Ama ABD'deki vasat bir vatandaşın ikâmetgâhı. Türkiye'de lüks villa olarak vasıflandırümaktadır. Cezaevlerimiz de aynı şekildedir." Türkiye'nin şartlarının daha Türkiye'nin şartlan ne zaman iyileşirse, cezaevleri de o zaman iyileşir. Cezaevlerini Avrupalılann istediği standartlara getirmemiz daha uzun yıllar alır. Türkiye'de 500'ü aşkın insan işkence yaptığı için mahçup durumda. Ülkemizle ilgili işkence iddiaları teröristlerin propagandalanndan kaynaklan maktadır. iyileşmesi halinde cezaevlerinin şartlarının da iyileşeceğini kaydeden Adalet Bakanı, "Ancak cezaevlerini iyileştirmek için 1987 bütçemiz belli. Buralan, Avrupalının istediği standartlara getirmemiz uzun yıllar alır" dedi. Adalet Bakanı Oltan Sungurlu, a.a. muhabinnin genel afla ilgili sorusuna karşıhk, "Genel affa karşıyım. Çunkü genel af için şartlar henüz oiuşmanuştır. Şartların oluşması ise politik bir k o n u " cevabını verdi. işkence iddiaları ile ilgili soruyu cevaplandırırken de, "Türkiye'de 500'ü aşkın insan işkence yaptıklan için mahçup" diyen Sungurlu, sözlerine şöyle devam etti: "İşkence yapanlar için idama kadar giden cezalar var. tşkence insanlık suçudur. Ancak ülkemizle ilgili işkence iddialannın çıkış noktası yanlış. tşkence konusu, teröristlerin Tiirkiye'yi yurtdtşuıda yanhş taıutmalannın aksidir. bu konu ile ilgili olarak ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı iie dün 2 saat göriışmeler yapük." PERSONELE MÜJDE Adalet Bakanı, daha sonra bakanhk personelinin durumlanmn düzeltilmesi için çahşmalar yapılacağını da kaydederek, şöyle konuştu: "Personelinıize müjde olarak verebilirsiniz. Başbakanla, personelin durumları hakkında uzun göriışmeler yaptık. Öncelikle hâkim, savcı, sava yardımcısı ve zabıt kâtiple.rinin durumlannın düzeltilmesi için suratle geçici tedbirler alınacak. Daha sonra da biitün adliye personelinin durumlannın iyileştirilmesi için tedbirler alacağu. Personele düşiık ücret ödüyonız, ücretlerini düzelteceğiz." Belediye memurlarına konut tstanbul Haber Servisi tstanbul Belediyesi Memurlan Yapı Kooperatifı'nin tçerenköy'de yapılmakta olan 255 konutunun kuraları dün çekildi. Ilk kurayı çeken Anakent Belediye Başkanı Bedrettin Dalan, konut yapımı için devletten büyük yardım gurdüklerini söyledi Belediye işçileri için de 5 bin konutluk proje hazırladıklarım, arsa temininin yapılacağını belirten Dalan, "Memur ve işçilerimizi ev sahibi yapmak için yapağımız çahsmalarda engeHemelerle karşılaştık, Ancak hiçbir kuvvet bizi engeUeyemez. tçerenköy'deki evler, yü sonunda ya da 1987 başında tamamlanacak. Hedefimiz, 1989yüısonuna kadar hiçbir belediye memuru ve işçimizin evsiz kaln mamasıdır dedi Sıddık Akçatepe öldü İSTANBUL, (OM.) Güldüru sanatçısı ve FümSan Vakfı kuruculanndan Sıddık Akçatepe, Istanbul'da öldü. Sinema ve tiyatro sanatçısı Halit Akçate pe'nin babası olan Sıddı Akçatepe, 1902 yılmda Jrak'ta doğdu. 1923'teSadi Tek Tiyatrosu'nda sanat hayatına atılan Akçatepe, çeşitli tiyatro gruplanyla çalıştı. Evli ve iki çocuk babası olan Sıddık Akçatepe, dün öğleyin Bakırköy Kartaltepe Camii'nde kılınan cenaze namazından sonra, Karacaahmet Mezarlığı'nda toprağa verildı. Dışişleri Bakanı Shultz'un yıldızı giderek parlıyor Reagan^ın başbakanı Newsweek dergisi, Reykjavik zirvesinde, iki lider arasındaki ilk oturuma ABD heyetinden katılan tek yetkilinin Shultz olduğuna ve Caspar Weinberger'in Reykjavik'e gitmediğine dikkati çekiyor. Çok soğukkanh olan George Shultz, pazarlık Konusunda ustalığı ve uzmanhğı ile tamnıyor. Dıs Haberler Senisi Washington'da gücün kanıtı, huzursuzluk dönemlerinde başrolde olabilmektedir. Newsweek dergisine göre, ABD Dışişleri Bakanı George Shultz, Başkanı Ronald Reagan ile Izlanda'nın başkenti Reykjavik'ten ayrılırken, Beyaz Saray yetkililerinden biri şunları mırıldanıyordu: "Shultz'un egosu giderek genişliyor. Koridoriarda insanlann ona Başbaiçin özür dilemiş. O günden bu yana çok şey değişmiş görünmüyor. Başkanın güvenini kazanan Shultz, süper guçlerin ilişkilerinin beürlenmesinde son derece önemli bir rol oynuyor. Reykjavik'teki ilk oturumda iki büyük liderin görüşmesine ABD heyetinden katılan tek kişi Shultz oldu. Amerikan heyetinde bulunan muhafazakâr yeni sağ lideri Paul VVeyrich, ray'ın "Shultz taraftariıgı" ashnda biraz abartıhyor. Bakan, ilk savaşını geçen mayıs ayında SALT II konusunda, Savunma Bakanı Caspar Weinberger'a karşı vermiş ve bu savaşı kaybetmişti. Ancak bu tartışma kapalı kapılar ardında kaldı. Shultz, "patronunu" kamuoyu önünde yalnız bırakmadı. Ama o zamandan bu yana işlerin, özellikle silahlann koatrolü konusunda, Shultz'un istediği gibi gittiği de bir gerçek. Başkan Reagan, Gorbaçovun "zirve olmayan görüşme" Önerisini Shultz'un desteklemesiyle kabul etti. Gerçi Reykjavik1 ten bir şey çıkmadı, ama eğer bir anlaşma olsaydı, Shultz, Reagan'a yardım etmek için oradaydı, Weinberger ise yoktu. Dostlan, Shultz'u süpermarket rinciri "Sears"dan mobilya alan, havaalanlanndaki dutyfreelerde kendi alışverişini kendisi yapan bir adam olarak tanıyorkr. Pazarlık konusundaki ustalığı ve uzmanhğı ise tartışılmıyor bile. Bugüne kadar sadece 1 Eylül 1983'te Güney Kore uçağının Sovyetler tarafından düşürülmesinden sonra, dönemin Sovyet Başbakanı Andrei Gromiko ile yaptığı görüşmedeki patlaması dışında hiçbir pazarhkta sinirlendiği görulmemiş. Uzlaştıncı politikalanyla biüniyor. Her iki tarafın da anlayabileceği "ortak bir dil" için çaba harcayan, ender politikacılardan biri. Moskova'da tutuklanan ABD'li gazeteci Daniloff pazarIığı tipik Shultz anlayışının uygulanmasıydı. Konuyn, FBI'ın yakaladığı Sovyet casusu Zakharov ile sınırlandırmayıp, ABD 1 den sınırdışı edilmesi düşünülen 25 Sovyet diplomatını da pazarhğın içine alarak, oldukça kârlı bir "ahşveriş" yapmayı başardı. Bu tür esnekhkler, daha sert bir politika yürütülmesinden yana olanlan endişelendiriyor. Newsweek'e göre aynca Shultz konusunda da bir gerçeği yansıtıyor: Shultz, gerçek bir arabulucudur, bir ideolog degildir. Kissinger gibi bir politika flozofu da degildir. Politikaları bir "Shultz doktrini" ya da ABD için yepyeni bir ulusal strateji de yaratacak değil. Ama önümüzdeki birkaç yıl içinde işler Shultz'un istediği gibi giderse, dünyanın biraz daha fazla güvenli bir yer olacağı da ortada. Halkla ilişkiler eğitimi Ünlü McDonald İstanbuPda şube açtı Uluslararası sandviç tstanbul Haber Servisi Dünyaca unlü McDonald hamburgerleri, sandviçleri ve dondurmalari artık bizim de damak tadımıza yeni bir çeşni katacak. Yarın açılacak McDonald'ın Türkiye temsilciliğini Ali Vardar adında yıllardır hamburger işiyle yakından ilgilenen bir işadamı üstlendi. 38 yaşındaki Vardar uzun yıllar Ingiltere'de kalmış ve hamburgere orada merak sarmış. Vardar, her zaman Türkiye'de bol çeşitli bir gıda mağazası açmayı düşlediğini, sonunda büyük mağaza ve yiyecek fikrini hamburgercilikle gerçekleştirmeye karar verdiğini anlatıyor. Ali Vardar'ın bundan sonraki serüveni "üniversite" adını verdiğı McDonald'ın ABD'deki eğitim merkezine gitmesiyle gelişiyor: "McDonald'ın başında bugun görev yapanların hiçbiri yüksekokul mezunu değil. Orada daha iyi anladım. McDonald için önemli olan iş yapacak, köftesinden ekmeğine, dükkânın temizliğine kadar her şey ile uğraşacak insan. Bende bu özelliği buldular. Orada bin saatlik eğitim gördüm. Tuvalet bile yıkamasını ogrendim. Makinelerin işleyişi, köfte yapımı, her şeyi gordüra." McDonald, bu işler için 780 sayfalık bir kitap bastırmış. Var dar için en buyük sorun, bu oğrendiklerini Istanbul'da acacağı Eti ve sandviçi özel olarak yapılan McDonald hamburgeri meşrubat ve patates kızartması ile birlikte bin liraya satılacak. McDonald'ın Türkiye temsilciliğini alan Ali Vardar, "McDonald köftesi ayrı. Bizim köftelere benzemez" diyor. İSTANBUL, (a.a.) Halkla İlişkiler Derneği'nce düzenlenen "Türkiye'de halkla ilişkiler eğitimi ve profesyonel uygulama" konulu yuvarlak masa toplantısı dün yapıldı. Basm yayın yüksekokullarında halkla ilişkiler alanmda öğretim elemanı sayısınm yetersiz olduğu ifade edilen toplantıda, basın yayın yüksekokullanndaki halkla ilişkiler dersleri hakkında da bilgi verildi. 10 büyükelçi Bursa'da BURSA (Cumhuriyet Bürosu) 10 ülkenin Türkiye büyükelçileri, 4 sanayileşmiş kenti kapsayan gezilerine Bursa'da devam ettiler. önceki gün Eskişehir'de incelemeler yaptıktan sonra Bursa'ya gelen 20 kişilik heyet dün Bursa Orgamze Sanayi bölgesindekı fabrikalan gezdiler. Heyet üyeleri için önce vilayette düzenlenen brifıngte Vali Zekai Gümüşdış, Bursa'mn genelyapısıyla ilgili bilgi verdi. ilk dükkândaki personele öğretebilmek: "Biz ekmeği asıriardır yapanz. Ama bugün yediğimiz ekmek kaliteli degil. Ben fınncıya ekmek y^p dediğim zaman bildiğini yapar. Ama McDonald ekmeği çok itinalı olmalı. A>n bir olay, sonra köfte. Bana birçok köfteci, dönerci geldi usta olmak için. McDonald köftesi ayn. Bizim koftelere benzemez. Bunlan oğretmek zor. Bir de bunu McDonald'ın yetkilileri ne ka bul ettirmek zorunluluğu var. Bu ayn bir dert." McDonald hamburgeri, böyle "itinalı" hazırlanıyor. Patatesler Izmir Torbalı'da bulunan 12 milyon dolarlık özel patates tesislerinden gelecek. lngiltere'nin 8 senede alışamadığı hamburgere alışık olan damaklarımız, 75 saniyede 30 adet çıkarılan McDonald'ın 1 adedini meşrubatı ve özel patatesi ile bin liraya yiyecek. Başsız çocuklar BtGA, (a.a.) Çanakkale'nin Biga ilçesi Devlet Hastanesi'nde son iki haftada başsız iki çocuk doğdu. Çocuklann sezeryanla ölü olarak alındığı, annelerin sağlık durumlannın iyi olduğu bildirildi. Son iki hafta içinde doğum yapmak üzere Devlet Hastanesi'ne gelen, Çanakkale'nin Çan ilçesine bağlı Derendi köyünden "A.D." ve Biga'nm Bekerli köyünden "A. Y." adlı anne adaylannuı, kamındaki çocuklann başsız olduğu belirlendi. George Shultz Beyaz Saray'da yıldızı hızla parlıyor. kan diye hitap etüğini duyuyoruz." Bu doğruysa Dışişleri Bakanı, görevi aldığından bu yana epey yol kat etmiş demektir. O dönemlerde VVashington'da bir "Shultz fıkrasi" anlatıhrdı. Rivayete göre, Reagan'm korumacılan Shultz'u tanımadıkları için bir keresinde, onu başkanın bindiği asansöre almamışlar, zavallı bakan da kortejdeki Limousin'ini kaçırmış ve eski bir Fbrd marka otomobile binerek başkana zor yetişmiş. Sonra da geç kaldığı "Konu dış politika olunca, George Shultz hep kazanan taraf olur" diyerek, belki onayını, belki oda dışında kaldığı için sitemini dile Ketirdi. Newsweek, Shultz'un son zamanlarda Beyaz Saray'da yıldızının hızla parladığını ifade etmek için, Dışişleri Bakanı hakkında "Reagan'ın Başbakanı" sıfatını kullanıyor. "Newsweek" dergisinin son sayısında yayımlanan ve Shultzun ABD yönetimindeki yerini inceleyen yazıya göre, Beyaz Sa Alman piyangosuna takipsizlik ANKARA, (a.a.) Milli Piyango Genel Müdürü Cevat Kani Oner, Ankara Cumhuriyet Savcılığı'nın Milli Piyango'nun Federal Almanya'daki özel bir piyango kunıluşu hakkındaki başvurusuyla ilgili olarak takipsizlik karan vermesi konusunda, "tşin peşini bırakmayacağız tedbir davası açacağız" dedi. Genel Müdür Üner, soz konusu kararın kendilerine henüz ulaşmadığını kaydederek, şunları söyledi: "İşin peşini takip edeceğiz ve tedbir davası açacağız. Bu özel Alman piyangosunun bir gazetede ilanı çıkmıştı. Bu ilan Almanya'dan da verilmiş olabilir. Bu özel piyango kuruluşunun Türkiye'de mümessili olmadığı anlaşılıyor. Aracılar da bulunmadığı için bu karar çıkmış olabilir. Şiradi biz bu kez Asliye Hukuk Mahkemesi'nde tedbir davası açacağız." Federal Almanya'daki özel bir piyango kuruluşunun bir süre önce yayımlanan ilarunda Türkiye'de de bilet satılacağı ve ikramiyelerin Alman Markı olarak ödencceği kaydedilmişti. Kesişen YoUar dizisinde kesinti Dizinin "Kamptan Kaçış" bölümünde 1920'li yıllarda tstanbul'da şeriat yasaları uygulanıyormuş gibi çekilen 20 dakikalık bölüm kesildi. ANKARA, (Cumhuriyet Bürosu) Televizyonun birinci programının mini dizisi "Kesişen Yoltor"(Kane and Abel), Istanbul"da çekilen 20 dakikalık bölümu kesilerek yayımlandı. Dizinin,'Kamptan Kaçış" adlı bolümünde, 1920'li yıllarda Jstanbul'da şeriat yasalan uygulanıyormuş gibi çekilen bölum kesildi. Yabancı dizi ve belgesellerde Türkiye ile ilgili bölümlerde gerçeklere aykın bir biçimde aleyhte propaganda yapıldığından yakman TRT yetkilileri, "1985 yapunı dizide, bu biçimde yanhş bilgi verilmesinin bilgi eksikliğinden kaynaklanmayıp kasten yapıldığım" savundular. TRT yetkilileri, "Türkiye'yi yanlış tanıtan dizinin NATO üyesi olan Amerika yapımı olmasının da aynca üzüntü verici olduğunu" söylediler. "Kesişen Yollar"ın kesilen bölümünde, dizinin kahramanlarından Abel (Sam NeUD'in Sibirya'daki esir kampından kaçarak, tstanbul'a geldigini söyleyen bir TRT yetkilisi, "Çok aç olan Abel'in İstanbul'daki bir pazardan, elindeki Rus parasıyla yiyecek almak istediğini, Rus parasını kabul etmeyen satıcının Abel'i kovduğunu"" anlattı. Kesildiği için izlenemeyen bölumde Abel'in çok aç olduğu için pazardan bir elma çaldığını belirten yetkili, bu bölumü şoyle özetledi: "Adam elmayı çalınca Arap filmlerindeki gibi herkes peşine düşüp kovalıyor. Sonunda yakalıvoriar. Pazar meydanında hırsızlık yapanların şeriat kurallanna göre ellerinin kesildiği gösteriliyor. Sıra Abel'e geldiğinde, elini kesmek için kalkan kılıç araya İngiliz Buvnkelçisinin girmesiyle ini> or ve Abel kurtuluyor". Osmanhlarda hiçbir zaman şeriat kurallarınm uygulanmadığını söyleyen TRT yetkilisi, Türkiye'nin aleyhinde propaganda niteliğindeki bu yanlışhğın bilgi eksikliğinden değU, kasten yapıldığım vurgulayarak, dizinin 1985 yapımı çok yeni bir dizi olmasının da bu açıdan önemli olduğunu savundu. TRT yetkilisi, kesilen bölümün gerçeklere aykın olmasının dışında çekim mekânının da Türkleri çok vahşi gösterecek biçimde düzenlendiğini belirterek, şunları söyledi: "Bu böjümde camiler, koprüler Istanbu)'da çekilmiş. Ama pazardaki sahneler sanki Istanbul'da değil de, Arap ulkelerinde geçiyor gibi. Filmdeki Osmanlılar, Türklerden daha çok masallardaki Arap krallarının muhafızlanna oenziyor. Şeriat kuralma göre pazann ortasında insanlann ellerini, kollannı kesen adamın etinde kılıç yerine, büyük bir pala vardı. Pazann ortasında infazları izleyip alkışlayan, eğlenen diğer Osmanlılar da, kulaklarında kupeleri, zincirli meşin ceketleri, kırmızı fesleriyle Turklerden çok Araplara benziyordu. Bu bölüm her haliyle Türkleri kötülemek için kasten hazırlanmış. Biz bu bölümu, 'Batının bizi nasıl gördüğünu, bizi nasıl görmek istediğini' kendi vatandaşlanmıza göstermek için yayımlamak isterdik, ama böyle bir bölümü yayınlamamız TRT yayın ilkelerine ters düşüyor". TRT yetkilileri, kesilen bölümde Ingiliz Buyükelçisinin araya girmesivle infazın durduğuna da dikkat çekerek, "Ingiliz Büyükelçisi sanki Ingilizlerin genel valileri gibi yetkili gösteriliyor. Bu da bizim tarihi gerçeklerimize aykın" dediler. İSTANBUL, (UBA) 1. Bölge Istanbul Eczacı Odası eski Başkanı Sait Yücel, ilaçtafiyat artışlannı serbest bırakan kararnamenin değiştirilmesi gerektiğini söyledi. özellikle ampisilin türü ilaçlarda yılda dört kez zam yapıldığım belirten Yücel, zamiann hastalara eczaneler tarafından ulaştığını, bunun da kendilerini maddi ve manevi olarak olumsuz etkilediğini kaydetti. Eczaneye üç ilaç reçetesiyle giren hastanın fıyatlar karşısmda en etkili bir tanesini almayı tercih etüklerini belirten eczacılar, devletin ilaç fiyatlarındaki denetimi bırakmamasım istediler. İlaç zammına tepki Sokakta iç çamaşırı defUesi Londra'da örtceki gün erkek ve kadm iç çamaprian satan yeni bir mağaza açüdL Sahipleri, mağazanın taratarunda Ugi çekmesi için bir mankene sokakta defîle yapttrdüar. Manken Sam Hblkden, beklenen ügiyi gördü. Bazı Londrah gençler, çamaşırlara uzaktan bakmakla yetinmeyip, yakından inceUdüer. a». NEVŞEHİR, (Cumhuriyet) Tekel Işletmeleri Genel Müdürlüğü tarafından düzenlenen "Türkiye Şarap Yanşmast" 2526 ekim tarihleri arasında Ürgüp'teyapüacak. Ürgüp Tekel Şarap Fabrikası Müdürü Kerim Yanık, yanşmaya Türkiye'de bulunan 30'a yakın şarap üreten fırmanm 102 şarap numunesi ile katılacağını belirtti ve '' Yanşma ile ilgili tüm hazırlıklar tamamlandı" dedi. Urgüp Şarap Yarışması
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle