13 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
23 EKÎM 1986 EKONOMİ CUMHURtYET/U TÜRKİYE'den Nüfus kesinleşince kişi başına gelir azaldı ANKARA, (ANKA) Dcvlet Istatistik EnstitüsU'nün 1985 yılında yapılan genel nüfus sayımının kesin sonucunu almasıyla Türkiye'nin 1985 ve 1986'daki gerçek nüfusu ortaya çıktı ve bu yıllar için tahmin edilen nüfusun aşılmasıyla da kişi başına düşen gelirin azaldığı anlaşıldı. DİE, 1985 sayımının kesin sonucunu alamadığı için kişi başına düşen gelirin hesabında 1980 sayımına dayalı olarak yaptığı nüfus tahminini kullanıyordu. DİE, 1985 yılındaki nüfusu 49 milyon 272 bin, 1986'daki nüfusu da 0 milyon 301 bin olarak tahmin etmiş ve bu nüfus üzerinden 1985 yılındaki kişi başına geliri 1.065 dolar olarak belirlemişti. Aynı yöntemle 1986 yılında doların yıllık ortalama değerinin 675 lira olacağı varsayılarak bu yılki gelir de 1.169 dolar düzeyinde hesaplanmıştı. ANKA'nın hesaplamalarına göre, nüfusun 1985 yılında 50 milyon 664 bin olarak kesinleşmesiyle kişi başına gelir 1.065 dolardan 1.035 dolara indi. Bu yıl için 51 milyon 722 bin olarak tahmin edilen nüfusa göre de kişi başına gelir 1.137 dolar olarak hesaplandı. Ihracata yönelen tekstilcilere sübvansiyonlu pamuk satışı düşünülüyor Tekstîle ucuz pamuk Pamukfıyatlm sıçmdı İhracatta prtm uygulamasında yapılan son 40 liralık artış, borsada fîyat artışlan nedeniyle Oneminl yittrdi. lhracatçılar borsaya yığtlmca, fiyatlar sıçradı. İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) Para Kredi Kurulu kararıyla ihracatta prim uygulamasında yapılan son 40 liralık artış borsada fiyat artışlan nedeniyle önemini yitirdi. Prim ihracatının yeniden yttkseltilmcsi ihracatçılann borsaya yığılmasına neden olunca fiyatlarda sıçramalar oldu. Bu arada üretici kesiminde 260 liraya dek düşen kutlü pamuk fiyatları da ytlkselme eğilimine girdi. 1986 yılı UrUnu pamukta rekolte fazlasının bulunduğu, geçen yıldan stok kaldıgı belirtilerek 100110 bin tonluk bir bolümunUn ihracı için teşvik getirilmesinin planlanmasının ardından gelişen olaylar pamukta ilginç gUnler yaşattı. 27 cylül gunü ParaKredi Kurulu tarafından Ege ve Antalya pamuklan için 100, Çukurova pamuklan için 170 lira ihracat primi uygulanacağının açıklanmasından sonra piya&alarda bUyük bir hareketlenme olmuş ve Uretici kesiminde fiyatlar 280 liradan 320 liraya şöyle aktarıldı: "Pamuk ihracatının (eşvikl iiretidnln eline geçen fiyatları artırdığı için yapılır. Ancak burada bir dengenin korunması ve yUkselmiş, çırçırcı ve ihracatçılar bağlantılar yapmışlardı. Ancak 8 ckim günü prim miktarları 30 ve 50 liraya dUşürUlmUştU. ParaKredi Kurulunun ikinci kararı, tepkilere yol açmıştı. Tepkiler üzerine Oçüncll bir kararla prim miktarları 70 ve 95 liraya çıkartıldı. Bunun Üzerine ihracatçılar, borsalarda pamuk alımlarım yoğunlaştırdılar. thracatçı ve sanayicilerin aşırı pamuk islemi karşısında fiyatlar borsada sıçramalar gösterdi. Geçen hafta 850 liradan işlem gören rkstra pamuklar bir gündc 2530 lira arttı. Borsa yetkilileri, bu artışın sUrmeyfcegi • inancında olduklarını belirterek, "akd durumda ne stoklar çözülür, ne İhracat olur" görttsunudilegetirdiler. Bu arada ihracatıa uygulanacak primlcrin yeniden yükseltilmesi soıırası çırçırcılann bağlamılarım surdürdükleri ve 260 lira düzcyine çektikleri fıyatı yeniden yuksellükleri kaydedildi. tekstil sanayicisine ucuz girdi sağlanması amacının gözardı cdılmcmesi gereklidir. 1985 sonlarında bu denge Uretici lehine bozuldu. Asiınd» bunda Türki İSCİNİN EVRENİNDEN ŞÜKRAN KETENCt Son bir yıl içinde tekstU sektöründe ödeme zorluğuna düşen veya iflas eden tesis sayısının artması, sektörün ucuz girdi sağlayamamasına bağlanıyor. Tekstilcilere ucuz pamuk sağlanması halinde üreticinin zararına yol açılmadan, ihracata çalışanların maliyetlerinin düşürülmesi söz konusu. ANKARA, (Cumhuriyet Bürosu) Tekstil piyasasındaki krize çözüm olarak, ucuz pamuk desteği sağlanması düşünülüyor. Son 1 yıl içinde sektörde ödeme zorluğuna düşen veya iflas eden tesis sayısının artmasının nedeni, sektörün ucuz girdi sağlayamamasına bağlanıyor. Geçen yıl sonbahar aylarında Ekrem Pakdemlrli yönetimindeki Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarlığı'nın döviz geliri sağlamak üzere ihracatı teşvik etmesinin, tekstil sektörü için gerekli girdi fiyatlarını yükselttiğine işaret ediliyor. Pahalı pamuk ipliği ile üretime geçen ve ihracat olanakları önemli ölçüde sekteye uğrayan tekstil tesislerinin darboğaza düştükleri vurgulanıyor. Hukümeti pamuk Ureticisi ile tekstil sanayicisi arasında seçim yapmak zorunda bırakan bu "açmaz", bir yetkili tarafından ye'nin söz konusu dönemde yogun dış burç ödemelcri nedeniyle içine diiştügü döviz sıkıntısı da rol oynadı". SÜBVANStYONLU PAMUK 1986 pamuk sezonunun açılışı sırasında, pamuk fiyatlarının dış borsalarda önemli ölçüde gerilediği izlendi. Bunun üzerine hükümet ara seçim öncesinde pamuk ihracatını kolaylaştırmak üzere ihracatı pahalılaştıran fondan vazgeçti, prim ödemesine başladı. Ancak, seçim sonrasında, bir hafta içinde söz konusu primler önce düşürüldü, sonra da ara seçim öncesindeki düzeyin altında kalan bir rakama yükseltildi. Primlerin düşürülmesinde tekstil sanayicilerinin, yeniden bir miktar yükseltilmesi kararında ise Pamuk thracatçıları ile Ziraat Odaları Birliği'nin girişimlcrinin etkili olduğu sanılıyor. Yeni düzenlemeler ile getirilen "dengenin tekstil sanayicisini rahatlatacagını" bildiren bir hükümet yetkilisi, sözlerini şöyle sürdürdü: "İhracatı ytikseltecek bir önlem olarak, ihracata yöneien tesislere sübvansiyonlu pamuk satışı düşünülüyor. Bu konuda bazı çalışmalar var. Böyle bir önleme başvunılursa, üreticinin zararına yol açılmadan, ihracata çalışan tekstil sektörüne ucuz girdi sağlanmış olabilecek". Asgari Ücret Yine Gündemde... Asgari ücretin kamuoyu gündeminde bu kadar çok uzun kaldığı, tartışıldığı, sendikalar için önem kazandığı bir başka ülke var mıdır bilemiyoruz. Bizde belirlenirken bile. yasal anlamı ve işlevinin çok gerisinde kalan asgari ücret, çok kısa bir zaman sonra enflasyon karşısında gülünç bir rakama ulaşır. Sendikacılar nasıl bir gülünç rakama dönüştüğünün, kaç saatlik çalışma ile ne satın alınabıleceğinın acıklı tablosunu çizerler. Bir kilo et için iki günün üstünde bir çalışma zorunluluğu noktasına gelindikten sonra, artık işverenlerimiz bile işçilerlmize acır oluverir, asgari ücretin yükseltilmesi gerektiğinden söz ederler. Işte ancak o noktalarda hükümet lütfediverir ve Asgari Ücret Komisyonu toplantıya çağrılır. Asgari ücret öylesine geri bir noktadadtr ki, kulağa hoş gelecek bir yüksek rakamlı oranda artış yapmak zor değildir. Asgari ücret nasılsa zam gördüğü gün bile, bırakınız uluslararası ilkeleri, bir işçinin en küçük aile birimi ile insanca yaşayabilmesi için gerekli ücretin düzeyini, tek başına karnını doyurup yaşayabileceği ücretin altında kalmaktadır. SSK'da, kurumu ayakta tutarak emekli işçi ücretlerine yapılacak artışlar belirlenmiş. Emekli işçi ücretlerinin ne kadar düşük olduğunu, emeklilerin yaşayabılmek için ikinci bir iş peşinde koşuşturduklarını hep biliyoruz. Sonunda siyasal iktidar da bu gerçeği kabul etti. Emekliye geçinebileceği bir ücret düzeyi sağlamaktan uzak olduğunu, 2. bir işte çalışmasını olanak veren yasa değişikligi ile ortaya koydu. İşte 2. bir işte çalışarak ancak geçinebilecek emekli işçinin ücretine, enflasyon oranının çok çok altında, diğer çalışanların ücret artışı oranlannın da gerisinde kalmak üzere belirlenen ücret artışı yetkilileri düşündürmüş. Kurum tarafından hükümete sunulan ve bakanlar kurulunda dün bugün görüşülebilecek emekli işçi ücretlerindeki artışlar kabul edildikten sonra 1 Ocak 1987 tarihinde ancak yürürlüğe girecek. Bunun bir nedeni arada asgari ücretin yükseltilmesi beklentisi. Kurum yetkilileri asgari ücret yükseltilmeden emekli ücret artışlan gerçekleştirilirse, emekliyi 2. bir işi olmaksızın geçindiremeyecek düşük emekli ücretlerinin bile asgari ücretin üstünde kalacağı sonucuna varmışlar. Bu durumda emekliliği gelmiş işçiler arasında hızlı bir emekliliğe geçiş doğabileceği kaygısı ile, emekli ücret artışlarından önce, asgari ücretin de artması gerektiği yolunda hükümete uyarıda bulunma zorunluluğu duymuşlar. Asgari ücretin yeniden belirlenmesi ve komisyonun toplantısı için çağrısını yapan Türkiş'in dün yeni çıkacak dergisinin çalışması yapılıyordu. Doğal olarak kapağında asgari ücret işlenmiş, basın dairesindeki arkadaşlarımız aralarında konuşuyorlardı "Simit örneğini arada unutmayalım" diye. Isterseniz siz de nesaplayın, bir işçi, eşi ve çocuğunun asgari ücretle başka hiçbir harcama yapmadan günde üç öğün simit yiyerek karnını doyurması dahi mümkün değil. Bu kadar anlam ve işlevinden uzaklaşmış, düşük kalmış bir asgari ücret, toplu pazarhk hakkını kullanan, üyelerine toplu pazarlık masasında ücret artışı sağlayan sendikalar için neden böylesine büyük önem taşıyor dersiniz? Öncelikle bir başka acı gerçek ortaya çıkıyor. Bunca yıldır sendikal hakların, toplu pazarlık hakkının kullanıldığı işçilerimizin ücretlerinde gelinebilen düzey asgari ücretin çok üstünde değil. SSK kapsamında olan ve ayrıcalıklı sayılan işçilerimizin bugünkü ücret ortalamaları asgari ücretin iki katına dahi ulaşabilmiş değil. Yani asgari ücretteki artış, ne yazık ki toplu pazarlık masalannda gücü olmayan sendikaların üyesi işçilerin ücret artışlarında da önemli destek olacak. Asgari ücret artışına bağlı olarak toplu sözleşmelerden yararlanan işçilere biraz daha fazla ücret artışı için güç sağlanmış olacak, gerekçe doğacak. Asıl dram ise, işverenlerin toplu sözleşme masasında verdikleri ücret artışı yükünden kurtulmak için sürekli, yaygın bir biçimde işçi çıkarmaları. Ücret artışı hakkı doğmuş işçiyi işten çıkararak asgari ücretle işçi çalıştırmaları, kalifiye işçiye gerek olmayan işlerde bu öylesine yaygın bir uygulama ki, sendikacılar her yeni toplusözleşme masasına oturduklarında ortalama 1/3 işçinin asgari ücretle çalışan yeni işçi olduğundan yakınıyorlar. Kalifiye olmayan işçi çoğunluğunu genellikle ancak 1. yıl zammından yararlandıgını, 2. yıl zammını göremeden İşten çıkarıldığını açıklıyorlar. Yani asgari ücret aynı zamanda önemli bir sendikalı işçi grubunun da doğrudan ücreti anlamını taşıyor ülkemizde. Bir de bunun toplu sözleşme hakkını kullanabilen azınlık işçi grubu dışında kalan, sendikasız, sözleşmesiz çalışan işçi çoğunluğa.yansıması, onların ücretlerinde belirleyici olması etkisi var. Sözün kısası, yasal anlamı ve işlevinden çok uzakta, çok düşük gülünç düzeyde olan asgari ücret ülkemizde tüm işçilerin, hatta tüm ücretli çalışanların ucretleri üzerinde belirleyici rol oynayan bir ücret niteliğinde; yüzbinler değil, milyonlar kendi ücretlerinde de etkili olacağımn bilincinde olarak ne zaman, ne kadar değişeceğini merakla, sabırsızlıkla bekliyorlar. Yine çok düşük, gülünç bir düzeyde kalacak olsa bile. Dış borç toplamı 28.2 milyar dolar ANKARA (ANKA) Türkiye'nin dış borç toplamı haziran sonu itibarıyla 28 milyar 189 milyon dolarlık bir bUyüklüğe ulaştı. Maliye Bakanlığı'nca yayımlanan "1986 yılı ekonomik raporu"nda yer alan verilere göre, IMF ve garantisiz ticari borçları da kapsayan toplam dış borçların yüzde 70,9'unu oluşturan 19 milyar 979 milyon dolarlık brtlümu orta ve uzun vadell, yüzde 14,9'unu oluşturan 4 milyar 189 milyon dolarlık bölümll kısa vadeli ve yüzde 14,2'sini oluşturan 4 milyar 21 milyon dolarlık bölUmU orla ve kısa vadeli nitelikte olan döviz tevdiat hesaplarından oluşuyor. Döviz tevdiat hesapları ile kısa vadeli borçlar birlikte değerlenlendirildiğinde, toplam içinde yüzde 29,1 oranında bir paya sahip bulunuyor. Bu arada, IMF ve garantisiz ticari borçlar dışındaki orta ve uzun vadeli kullamlmış dış borçların toplamının 18 milyar 478 milyon dolar olduğu görülüyor. Aloğlu: Sanayinin gelişmegine en büyük engel yüksek faiz Ekonomi Servisl Feniş Holding Yönetim Kurulu Başkan Vekili ve murahhas üyesi M. Sedal Aloftlu, yerli sanayinin çok yeni olduğunu belirterek, "Sanayinin gelişmesindeki en büyük engel yukıek faizdir" dedi. Ekonomlnin bem llberal hem pahalı olabileceginl, bu polilikalann birbirine aykırı olmadıgını savunan Aloğlu şunları söyledi: "Genç olan »nayinln geüşebUmed için devletin dcstegi jartür. Devlete dttfcn, tejvigi hak edene vermek ve amaana uygun kullandı M. Sedat Aloğlu Fenlf gını Izlemeklir. BugUn için sanayinin gdiş Holding murahhas üytsl. nealndeki en büyük engel yükıek faizdir. Bu konuda kııa dönemde hukumetin gereldi adımlan atacagı Inanandayım." lhracatı arttırmak için tesviklerin arttınlmasını, ithalatın kontrol altında tutulmasını isteyen M. Sedat Aloğlu, "SuUıtlmal edUen tesvlklerin etklsiyle ihnıcat adeta Uvey evlal muamdesi görmektcdir. Niteklm bu yıl ihracatımız 1985'in seviyetinde kalacaknr. Tedblr ahnmazsa gelecek yıl ibracat artmaz, hatta azalır. Son Iki ydda Ise çok hızlanan İthalatın kontrol altına alınması gerekli. Çorba sosundan çocuk oyuncagına kadar büyük bir ithalat heyecanı lcine glrdlk. Bu tlp İthalatın Türkiye'nin genel dı? tlcartti içinde büyük yer tutmamasına rağmen oluıturdugu alışkanlıklar Uerlsl için sakıncalıdır. Ben ithalat polilikammn, yerli sanayil makul ölçüde himaye edici, tüketiml kamçüamayıcı ve dövizlerimizi titizUkle kullanıcı karakteristikleri laıımau taraftanyım" dedi. Tekstil işçileri endişe içinde 20 kadarının sendikalarda örgüılenebildiğini açıklıyorlar. Türkiye'nin üretim kapasitesi ve çahştırdığı işçi sayısı bakımından en gelişmis sanayi olan tekstil alanında başarının gerçekte düşük işçilik ücreti temeline oturtulduğunu savundular. Tekstil krizinin, en kalabalık işçi grubunun çalıştığı (1 milyon) sektörde işçilerin durumunu çok olumsuz etkileyeceğini vurguladılar. Teksif yöneticileri öncelikle halen Tekstil Işveren Sendikası ile uyuşmazlıkta oldukları ve 100 bin işçiyi kapsayan grup sözleşmesinin akıbeti hakkında kaygı duyuyorlar. BugUne kadar toplusözleşme masası müzakerelerinde işverenlerin böylesine ağır yakınmalarına tanık olmadıklarını belirten Teksif yöneticileri, kriz haberlerinin sözleşme masasında işverenlerin daha olumsuz tavrına gerekçe yapıldığını ve anlaşmayı güçleştirdiğini açıkladılar. Tekstil lşveren Sendikası ile daha sonra masaya oturan küçük sendikaların grup sözleşmeleri ile Teksif'in işveren sendikası dışında tek tek örgütlü olduğu ve sözleşme yaptığı işyerleri toplamında çalışan ve sözleşmeleri olumsuz etkilenebilecek sendikalı toplam işçi sayısı 200 bini buluyor. Hemen hemen tamamı sendikasız, ancak kalifiye eleman çalıştırıldığı için sosyal güvenceleri olmamak, vergileri ödenmemek koşulu ile sendikalılardan daha yüksek ücretle çalışmakta olan konfeksiyon sanayii işçileri ise önemli bir kitleyi oluşturuyor. Bir de fason üretim yapan, aslında aynı makinelerin kullanıldığı, Türkiye'nin her yöresine dağılmış çok büyük bir sanayi kesitni var. Çok sayıda işyerine bölünmüş, ancak tekstil üretiminin büyük çoğunluğunu oluşturan fason çalışan işyerlerinin toplam işçisinin 500 bini aştığı bildiriliyor. Sonuç olarak tekstil sanayiindeki krizin kısa sürede önlenememesi halinde sadece Türkiye ihracatının değil, en büyük işçi kitlesinin doğrudan etkilenmesi ile 5 milyonu aşan bir çalışan ailesinin zor duruma düşeceği belirtiliyor. Sadece ücretler açısından da değil, çok yoğun işçi çıkarması olan iş kolunda büyük bir işsizlik sorununun gündeme gelebileceği açıklanıyor. Tekstil sektöründeki krizin kısa sürede önlenememesi halinde 5 milyonu aşan bir çalışan ailesinin zor duruma düşeceği belirtiliyor. Teksif yöneticileri, uncelikle halen Tekstil tşveren Sendikası ile uyuşmazlıkta oldukları ve 100 bin işçiyi kapsayan grup sözleşmesinin akıbeti hakkmda kaygı duyuyorlar. ANKARA, (Cumhuriyet Bürosu) Tekstil krizi örgütlü sendikal kesimde endişe ile izleniyor. Bu alanda örgütlü 200 bine yaklaşan sendikalı işçiler yanında, tekstil sanayiinde gerçekte örgUtsüz, sigortasız, çoğunluğu vergisi ödenmeksizin ve resmi kayıtlarda görünmeksizin çalışanların sayısı 1 milyonu buluyor. Tekstil sanayiinde çalışan içilerin en büyük kesimini örgütleyebilmiş, 150 binin üstünde görünen üyesi bulunan Teksif Sendikası yöneticileri işkolunda gerçekte çalışanların ancak yüzde Narenciye nakliyesine sübvansiyon Ekonomi Servisl HUkümet narenciye ihracatında ilk defa Türk nakliyecisine sübvansiyon yapılması kararı aldı. Alınan kararagöre, narenciye taşıması yapan taşımacı firmalara Desteklemc ve Fiyat tstikrar Fonu'ndan ton başına 40 bin lira verilecek. Uluslararası Nakliyeciler Derneği (UND) Genel Başkanı Saffet Ulusoy yaptığı açıklamada, yaklaşık 30 bin tonluk narenciyenin Türk TIR'lanyla taşınacağını belirterek, "Ihnıcatçılara saglanacak araçlar dernek kanalıyla verilecek. Isleailen miktarda Türk aracı Mersin ve tzmir limanlanna gönderilecektir" dedi. Narenciye ihracatında taşımacıların belirledikleri navlun Ucretleri ise Söyle: Macaristan Çekoslovakya: 75 dolar, Avusturya: 80 dolar ve Orta Almanya:85 dolar. Yabancı TIR bulmakta güçlük çekilmesi nedeniyle narenciyenin Türk TIR'lanyla taşınmasının zorunlu hale geldiği ve bu yolla 1400 TIR'a iş imkânı yaratıldığı belirtiliyor. P1NAR ET marketleri yıllık toplantısı Alıın Yunus'ta yapıldı. Toplantıda konuşan Yaşar Holding tdare Meclisi Başkan Vekili Ali Nail Kubalı Pınar Et'in zor gunleri geride bıraktığım belirterek, "Yurdumuzda sağlıksız et kesimine son verilmelidir" dedi. ŞARK StGORTA'nın "Gelişmemizin Sigortan'86" acente ve eksperler toplantısının yedincisi bu yıl 29 Ekim 1 Kasım 1986 tarihleri arasında Antalya Talya Oteli'nde yapılacak. PHIL1PS Avrupa Bilgi Teknolojisi Stratejik Araştırma Programı'nın (ESRIT) 1986 yılı bütçesinde yer alan 4 yeni projeye dahil oldu. Dörı veni projenin toplam bütçesi 16 milvar lirava ulaştı. ANADOLU BANKASI'nın "Muhasebe lhtlsas Semineri" başladı. 10 gün surecek seminere şube mUdürleri, muhasebe servisinı yöneten müdür yardımcılan ve 2. müdürler katıhyor. Seminerin ikinci dönemi 3 kasımda başlayacak. sanayi, yüksek OPEC anlaştı Iferli oranda korunuyor tlretimi geçici olarak kısıtlayan anlaşma 2 ay daha uzatıldı. Ancak toplam üretim miktarı günlük 209 bin varil arttırıldı. Ekonomi Servisi Petrol lhraç Eden Ülkeler örgütü OPEC'in Ccnevre'de dün sona eren 17 günluk maratonu anlaşmayla sonuçlandı. Kuveyt'in üretim kotasında artış için ısrarları Üzerine son 24 saatini kapalı kapılar ardında yaptıkları tartışmalarla geçiren OPEC petrol bakanları, Uretimde kısıntı kararını yıl sonuna kadar geçerli olmak üzere, toplam 209 bin varillik artışla kabul ettiler. Irak'ın dışında tutulduğu yeni kota artışlarından tüm ülkeler yararlanırken, Birleşik Arap Emirlikleri ve Suudi Arabistan'ın alışılmamış bir kararla artış haklarını devrettiği Kuveyt, 99 bin varille en büyük payı aldı. Kuveyt'i 40 bin varille Ekvator, 25 bin varille de Gabon izledi. Anlaşmanın sağlandığına ilişkin haberi dünyaya ilk duyuran Kuveyt Habcr Ajansı KUNA, Kuveyt'in günlük Uretiminin 999 bin varile çıkarıldığını bildirirken, anlaşma yolundaki çözümün belirlenmcsinin hemen ardından bir açıklama yapan OPEC dönem başkanı ve Nijerya Petrol Bakanı Rilvtnnu Lukman, fiyatların yıl sonuna kadar Uç dolar yükselerek, 1719 dolar arasında bir düzeye ulaşacağını ifade etti ve " Ya da daha fazla olabilir" dedi. OPEC'in 6 ekimden düne kadar sUren toplantısında tartışmalar, geçen cumartesi günü Suudi Arabistan'ın anlaşmaya koşullu katılacağını açıklaması ve hemen ardından Kuveyt'in de geçen eylUl başından itibaren 1.6 milyon varilden, 600 bin varile düşürulen günlük üretim kotasında artış talep etmesiyle yoğunlaştı. Anlaşmadan sonra art arda açıklamalar yapan Petrol Bakanları, ulaşılan çözümün geçici olduğuna dikkati çektiler kalıcı ve bilimsel çözümler için çağrıda bulundular. Kuveyt Petrol Bakanı Al Sabah, sorunun bir iki konferansla çözülemeyeceğini ifade ederken, Iran Petrol Bakanı Gholamreza Aghazadeh, bir çözüme va rılmasına sevindiğini, ancak Irak'ın dışında tutulacağı bir kota paylaşımını bir daha asla kabul etmeyeceklerini söyledi. ANKARA (a.a.) lthalatta liberalleşme politikalarına rağmen .22.0 Türkiye'nin gümrük MMmHk .18.0 vergileri, fonlar ve prim.35.0 İİMMl«H lerle yerli Uretimi ortalaA)r8KETİM MAUJUII ma yüzde 29'luk bir gümrük duvarı arkasınM»MI«fcHff .225.0 da koruduğu belirlendi. tttftn ...93.0 Devlet Planlama TeşkiDekMaa ...39.0 Nanrotrl* latı'nca yapılan araştır.62.0 .630 maya göre, imalat sana.310 yiinde 1986 yılı için ortalama koruma oranı DAMMALUR 30.0 yüzde 35'e ulaşıyor. Cam. .62.0 "Türk ekonomisinde KBnl IfHHM. .40.0 sektöriere göre koruma .16.0 oranları" konulu araş. 1ftO tırmada, ithalatla ilgili .35.0 Ntrattnya 200 her türlü vergi, resim, .27.0 harç ve fon dikkate alınarak hangi sektörün MAUAM yüzde kaçhk gümrük .31.0 duvarı arkasında bulunMakla«tw .37.0 duğu hesaplandı. Araş.25.0 tırmaya göre, Türkiye1 ICararohı tafrtten .53.0 de tüketim maJları sana.55.0 yii yüzde 41, ara malları sanayii yüzde 30, yatırım malları sanayii de yüzde 39 oranında vergi ve benzeri kesintilerle korunuyor. Türkiye en fazla alkollü içki sanayiine gümrük ve benzeri kesinti uyguluyor. Alkollü içkilerde yüzde 225 olan koruma oranı, tütün sanayii için yüzde 93 olarak belirlendi. TUketim malları arasında en yüksek koruma oranları yüzde 63 ile ayakkabı, yUzde 62 ile hazır giyim ve dokuma dallarında belirlendi. Ara malı olarak kabul edilen cam sanayiinde ise yüzde 62'lik koruma hesaplandı. Araştırmaya göre, kimyevi gübre üretiminde yüzde 21, ilaç sanayiinde yüzde 16 koruma sınırı bulunuyor. Sektörlerrle koruma oranı Kuveyt'e daha fazla üretim hakkı tanındı DPTt koruma oranlarını belirledi AETde küçük ve orta ölçekli firmalara destek Ekonomi Servisi AET sanayi bakanları, ilk kez topluluk içinde iş hayatının gelişmesine engel olan idari düzenlemelerin kaldırılması için harcanan çabalara tam destek çıktı. önceki gün Brüksel'de bir araya gelen AET sanayi bakanları, ilk hedef olarak küçük ve orta ölçekli işletmelerin gelişmesini engelleyen düzenlemelerin ortadan kaldırılmasını benimseyerek, bunun AET iç pazarı için önemli bir hedef olduğunu vurguladılar. "İş hayatını engelleyici kararlann kaldırılması, tiim düzenlemeler arasında uyum saglavacakur" diyen Ingiltere'nin sanayi ve ticaretten sorumlu Devlet Bakanı Giles Shaw, ülkesinin bu konuda üzerine düşeni yapacağını söyledi. Bakanlar söz konusu düzenlemelerin, toplulukta 1992'ye kadar bir iç pazar yaratma yönündeki karann gerçekleştirilmesinde önemli etken olacağını vurguladılar. DUNYA'dan Olmuksa Genel Müdürü Tüzün vefat etti Alptemoçin: 1986 tütünde düğüm yüı olacak ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Maliye ve Gümrük Bakanı Ahmet Kurtcebe Alptemoçin, 1986'nın, uygulanan tütün politikası açısından "düğüm yılı" olduğunu söyledi. Alptemoçin, dün Ankara'da düzenlenen tütün eksperleri toplantısındaki konuşmasında, tütünle ilgili herkesin kendisi için bazı kararlar vereceğini belirterek, "Uretici ne tür üriin ekmesi gerektigine karar verecek. Sulak arazide mi, yoksa kıraç arazide mi ekim yapacagına karar verecek. Herkes, Tekel'in kalkmadıgını ve liitün üreticisinin yanında olduğunu bu yıl görecek" dedi. Alptemoçin, bu yılkî alımlarda üreticinin eline iyi par ra geçeceğini söyledi. Bakan "Bn da uyguladıgımız politikanın dogruluğunu kanıüayacak. Türk tütünciilügü önümüzdeki yıllar;da altın çağını yaşayacak" şeklinde konuştu. Tekel Genel Müdürü Sureyya Yücel özden de konuşmasında,kurumun bu yıl 86 bin ton tütün almayı hedeflediğini belirterek, "Tiiccar beklencn miktarın altında alım yaptığı takdirde Tekel kalan tütünlerin tamamını alacaktır" dedi. Tekel, tüccann almadığı tütünü de alma sözü verdi Ekonomi Servisi Sanayi Bakanlıjı eşki müsteşarlarından, Sabancı Holding kuruluşlanndan Olmuksa1 nın Oenel Müdürü K Kenan TUzün vefat etti. 1927'de Samsun'da doğan Ferit Kenan TUzün, yüksek öğreniınini Amerika'da Michigan Üniversitesi'nde makine yüksek mUhendisi olarak tamamladı. Türkiye'ye döndükten sonra TCDD'de ve Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanhklarında görev yapan Ferit Kenan Tüzün, Sanayi Bakanlığı MUsteşarlığı'nda da bulundu. 1980 yılında emeklı olduktan sonra Sabancı Holding'e bağlı Olmuksa şirketinin genel mUdürlüğüne atandı. TUzün, evli ve bir çocuk babasıydı. SİP jijj 23 EKİM 1986 TARİHİNDEKİ DÖVİZ KURURI T.C. ZİRAAT BANKASI DÖVİZ AUŞTL. SATIŞTl. 712.65 726.90 450.31 459.31 51.04 52.06 358.85 366.03 17.29 17.63 95.37 97.28 109.68 111.87 317.58 323.93 103.08 105.14 437.40 446.14 51.35 52.37 453.91 462.98 507.30 517.44 2417.24 2465.58 96.56 98 49 1021.59 1042.02 188.16 191.92 \P ^ DÛVİZ KURLARI Dövizin • Cinsl 1 ABD Doları 1 Avustralya Doları 1 Avusturya Şilini 1 Batı Alman Markı 1 Belçika Frangı 1 Danimarka Kronu 1 Fransız Frangı 1 Hollanda Florini 1 isveç Kronu 1 Isviçre Frangı 100 italyan Lireti 100 Japon Yeni 1 Kuveyt Dinarı 1 Sterlin 1 S.Arabistan Riyali Doviz Alıs 705.60 450.31 50.54 355.30 17.12 94.43 108.60 314.44 103.06 433.07 51.35 453.91 2417.24 1011.48 188.16 Doviz Satış 719.71 459 32 51.55 362.41 17.46 96.32 110.77 320.73 105.14 441.73 52.38 462.99 2465.58 1031.71 191.92 Elektif Efoktif Alış Satış 705.60 726.77 427.79 463.82 50.54 52.06 355.30 365.96 16.26 17.63 94.43 97.26 108.60 111.86 314.44 323.87 103.08 106.17 433.07 446.06 48.78 52.89 431.21 467.53 2296.38 2489.76 1011.48 1041.82 178.75 193.80 DÛVİZİN CİNSİ CHASE FATİrCLE ÖVÛNDÜ Chase Manhattan Bank, İkinci Boğaz Köprüsü için sağlanan 550 milyon dolarlık krediyle ilgili, İngiliz gazetesi Financial Times'a dört tam sayfa ilan verdi. Ilantla, "yalntzca evrensel bir güç, Asya ve Avrupa gibi iki kıtayı bir araya getirebilir" denilerek, 550 milyon dolarlık kredinin sağlanmâsına ChaseMn öncülük ettiği vurgulanıyor. İkinci Boğaz Köprüsü'ne sağlanan 550 milyonluk krediyi sağlayan konsorsiyumun liderliğini üstlenen The Chase Manhattan Bank ilanında, bu tür kredilerin bankacılık deneyimi gerektirdiği vurgulandı. 1 ABO DOLARI 1 AVUSTRALYA DOLARI 1 AVUSTURVA $HJNİ 1 BATI ALMAN MARKI 1 BELCİKA FRAR8I 1 DARİMARKA KRONU 1 FRANSI2 FRAN8I 1 HOLLAHDA FLORİNİ 1 İSVEÇ KRONU 1 İSVİÇRE FRAN0I 100 İTALYAN ÜRETİ 100 JAPON YENİ 1 KANA0A DOURI 1 KUVEYT DİNARI 1 NORVEÇ KRONU 1STERÜN 1 S. ARABİSTAN RİYAÜ EFEKTİF AUŞÎ1. SATIŞU. 712.65 748.28 427.79 472.82 51.04 53.59 356 85 376.79 16.42 18.15 95.37 100.14 109.68 115.17 317.58 333.46 103.08 108.23 437.40 459.27 48.78 53.91 431.21 476.60 481.93 532.66 2296.37 2538.10 91.73 101.38 1021.59 1072.67 178.75 197.56 A BORSA'NIN ÎÇtNDEN DOnkâ Makl Oacafcl IMKB • Dun alımı salımı [ yapılan hisse senetler Akçlmmto Arçallk(E) Çellk Halat (E) Çukuron Etoktrik Eczacıbaşı Vatırım Hektas Izmlr Demlr ÇeUk (E) Izocam (Y) Kartonsan (E) Koruma Tarım Kordu Makine Takım Nasaş Rabak Sarkuyıan T.Domlrdökum (E) T.DMilrdökum (Y) T.ls Bankası (B) T.l» Bankası (BBK) 1000 T. Slemens (E) TOrklya Şlse Cam taaat ttyatı M»tt flyıt yttMk flyıt 22.000 3.190 4.600 7.520 1.170 2.700 1.260 3.650 2.800 7.890 8.400 1.255 1.400 2.840 2.975 2.600 2.410 2.430 2.425 8.500 1.150 M Itltm kapanu flyttı 22.000 3.190 4.575 7.520 1.170 2.700 1.260 3.650 2.700 7.890 8.400 1.255 1.400 2 B40 2.975 2.600 2.410 2.430 2.425 8500 1.150 nAnBrA IMImU tHfc (Nlt. Adtdl) 25 139 540 86 250 1401 320 80 900 7479 358 120 607 1.000 100 2.450 600 750 1000 50 1.150 Sovyet ekonomisi % 4.3 büyüdü Ekonomi Servisi Sovyetler Birliği ekonomisi yılın ilk 9 aymda, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 4.3 büyüdü, sanayi üretimi de yüzde 5.2 arttı. Dış ticareti ise aynı dönemde yüzde 9 azalan Sovyetler Birliği'nin Merkez Istatistik Bürosu'ndan yapılan açıklamada, dış ticaretteki gerileme petrol fiyatlarındaki düşüşe bağlandı. Büro'dan yapılan açıklamada, 280 milyon nüfuslu Sovyetler Birliği'nde 118 milyon kişinin çalıştığı kaydedilerek, işsizliğin sıfır olduğu, ayrıca yine yılın ilk dokuz ayında, işgücü verimliliğinin de yüzde 4.8 arttığı vurgulandı. Merkez Istatistik Bürosu'ndan yapılan açıklamada ayrıca, ulusal gelirden tüketici harcamaları ve tasarruf paymın da yüzde 3.7 arttığı, sağlık ve gıda giderlerinin de yüzde 4.5 yükseltildiği belirtildi. ÇAPRAZ KUR 1 ABD DOLARI 1.9859 B Alman Markı 6.4972 Frantız Frangı 2.2439 Hollanda Florini 1.6292 Isviçre Frangı 1374.10 italyan Lireti 155.44 Japon Yeni 3.75 S.Arabistan Riyali 1 Sterlin 1.4335 ABD Doları AUIN GÜMÜŞ Cumhuriyet Reşat 24 ayar külçe 22 ayar bilezik 900 ayar gümüş ALIŞ 69.000 90.000 10.050 8 937 146 SATIŞ 70.000 95.000 10.100 9.750 146 T.C. ZİRAAT BANKASI Gücüne erişilemez 22.000 22.000 3.250 3.190 4.550 4.575 7.500 7520 1.100 1.170 2.710 2.690 1.250 1.260 3.655 3.650 2.700 2.690 1.885 J.885 8.400 8.400 1.210 1.255 1.400 1.400 2.850 2.840 3.020 2.975 2.630 2.600 2.400 2.410 2.450 2.430 2.430 2.425 8.450 8500 1.150 1.145
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle