Katalog

CER CUMHURİYET/9 HDP, kencüneparti arıyor ANKARA, (Cumhoriyet Bnroso) Kurucular Kurulu'nda "partinin feshini" büyük bir çaba sonucu önleyen HDP Genel Başkanı Mehmet Yazar, özal'la görüşürken, Grup Başkanı Ülkii Söylemezoğlu ile Genel Başkan Yardımcısı Abdurrahman Karaa Güniz Sokak'ta Süfeyman Demirel ile buluştular. HDP'nin gerek ANAP gerekse DYP sondajlarına parlamento kulislerinde bazı HDP'li milletvekilleri de dahil olmak üzere flyeler, "Yazar, partisini pazarlıyor,~bakalım müşteri kmşürabUecek mi, yoksa soounda elindeki maldan mı olacak?" diyorlar. öğrenildiğine göre, HDP Meclis grubunun dünkü toplanusında Mehmet Yazar, Başbakan Turgut özal'ın çağnsı üzerine bir gönişme yaptığını söyledi, görüşmeye ilışkin ayrıntıü bilgi vermedi. Yazar'ın görüşme konusunda yainızca, "Biıieşme konusunu göröştük" dediği, ancak havasından olumiu bir sonuç alınmadığı üyelerce gözlendi. Kurucular Kurulu toplantısına dahi katılmayan ve HDP'nin feshi halinde Meclis te bagımsız kalmayı tercöı edeceğini açıklayan Eşref Akına'nın dünkü grup toplantısında Söylemezoğlu ile Karaa'nın Süleyman Demirel 'Ie görüşmelerini eleştirdiği öğrenildi. Akmcı, "kendllerini devrim muhafızlığı, pariamentoyu gayn meşru" gibi niteiendirmelerle tanımlayan DYP'ye gidilmesine karşı olduğunu dile getirerek, Süleyman Demirerie yapılan görüşmeyi eleştirdi. Mehmet Yazar'ın partisini ANAP ya da DYP'ye küçük kongreye kadar katamaması durumunda, grubun parçalanacağına kesin gözle bakıüyor. Milletvekillerinin bir bölümünün A N A P ' a . bir bölümünün DYP'ye geçeceği, bazalannın da bagımsız kalacağı kaydediliyor. HDP GRUP TOPLANTISI HDP Genel Başkanı Mehmet Yazar, 28 Eylül ara seçimlerinden sonra dün ilk kez partisinin TBMM grup toplantısına katıldı ve seçim sonuçlannnı HDP'ye finansman ve teşkilatlanma sorunu getirdiğini söyledi. Mehmet Yazar, genel durum değerlendirmesi yapılan HDP grup toplantısı öncesinde yaptığı konuşmada, sürpriz olarak niteledıği ara seçim sonuçlannın "şartlar ne olursa olsun, HDP açvmuhm yetati odnadıgıııı" bildirdi. Yazar, ara seçim sonuçlannın beklentilere cevap vermemesine karşın milletin karanna saygılı olduklannı kaydederek, "Şimdi bu kanır karşısında milletin bizmetine devam etmek içio yeni strateji ve çalışmalan belirfiyoruz" dedi. Yazar özal'la, Söylemezoğlu DemireHe görüştü mJYDUK/GÖRDÜK YALÇM1 PEKŞE1V Davul çalmayınca.. Başbakan Turgut Özal'ın kızı ve damadına 50 milyon TL kredi veren Vakıflar Bankası Feneryolu Şubesi Müdürü dün beni eli boş döndürdü. Nedenirıi bilemiyorum, belki de davul çalamadığım içindir.. Olay şöyle gelişti: Vakıflar Bankası nın Feneryolu şubesinden Zeynep ve Asım Ekren'e 50 milyon lira kredi (usulsüz veya usullü) verildiği haberlerinin duyulmasından sonra iki günü söz konusu banka şubesinde geçirdim.. bilgiyi almış olarak otururken, masanın üzerinde gördüğüm Cumhuriyet'in Spor Eki önce bütün planlarımı aft üst edecekmiş gibi geldi bana. Eğer Bilge Hanım bir Cumhuriyet okuru ise beni tanıyabilirdi çünkü. Neyse ki, korktuğum başıma gelmedi. Bilge Özdoğan benden biraz kuşkulandığı halde, tanımadı.. Belli ki, gazetemizin sürekli okuru değildi. Kendisiyle ilgili haberieri aramak için, o gün bütün gazetelerle birlikte Cumhuriyet'i de almıştı. Bütün hazırhğıma karşın "ne arzu ettiğim' sorulduğunda kısa bir şaşkınlık geçirdim. Ne de olsa acemi bir iş adamıydım. Nasıl kredi istendiğini bilmiyordum. Acaba damdan düşer gibi "Kredi istiyorum" demek usulden miydi? Sonunda başka bir giriş cümlesi bulamadığım için böyle deyip karşı tarafın tepkisini bekledim. Tepki son derece doğal oldu. Bilge Hanım bu tür isteklere alışık olmalrydı. Ne iş yaptığımısordu. Kendisine "AZIZ Kaya İş Merkezi'ni kiralamak üzere olduğumu, burada açacağım mobilya mağazası için kredi istediğimi" söyledim. Banka müdiresi, Aziz Kaya İş Merkezi'ni iyi biliyordu. Hatta Aziz Kaya'yı bile tanıyordu. "Aziz Bey orayı kendi işletecekti" dedi. Fakat ben kapıcıdan aldığım bilginin verdiği güvenle, "Hayır, şimdi kiralamaya karar vermişler" deyince fazia üzerinde duımadı.. Sıra en hassas noktaya gelmişti. Ne kadar kredi istediğime.. "Aslında 100 milyona ihtiyacım vardı, ama işin başında daha azına da razı olabilirdim.." Bilge Özdoğan 100 milyon lafını duyunca gülümsedi. "Biz, dedi 3.5 milyon liradan fazla kredi veremiyoruz. Yetkimiz yok.." Bu kez ben gülümsedim ve Zeynep Asım Ekren'e 50 milyon lira kredi verildiğini anımsattım. İşte bu sorum, banka müdiresini biraz kuşkulandırdı.. "Yoksa, dedi, siz gazeteci misiniz? Gazeteciler durmadan bunu soruyorlar." Demek ki ne yaparsam yapayım işadamına benzeyememiştim. Olayları gazetelerde okuduğumu, bu yüzden şubelerin 50 milyon lira kredi vermeye yetkileri olduğunu sandığımı belirttim. "Yooook.." dedi Bilge Özdoğan arkasına yaslanarak; "Genel müdürlük öyle diyor, ama bütün banka şubeleri gibi benim de 3.5 milyondan fazla kredi vermeye yetkim yok.. Peki Asım ile Zeynep.. Onlara nasıl verilmişti? Banka müdiresi şu açıklamayı yaptı: "Onlara krediyi genel müdürlük verdi. Bizim hiç yetkimiz yok.." Demek ki Vakıflar Bankası Genel Müdürlüğü'nün yaptığı açıklama doğdu değildi. Çünkü genel müdürlük, kredinin şube müdürlüğü tarafından verildiğini ileri sürmüştü.. Grupta seçim değerlendirmesi: ANKARA, (Combariyet Bürosu) Hükümet ve Parti Başkanlık Divanı'nda yapılan değişiklikler sonrası toplanan ilk ANAP grubunda milletvekilleri olumiu ya da olumsuz bir tepki göstermediler. Başbakan Turgut BDKongresi'ne sunacağı tnsan Haklan Raporu'nun Türkiye bölümünu Ozal, grupta çok kısa bir konuşı Demirel'i ziyaret ettL (Fotoğraf: aja.) ma yaparak, basınla ilişkiler konusunda ANAP'lılan uyarmakla yetindi. ANAP'lılar siyasi duruma ilişkin gelişmeleri suskunlukla karşıladılar. ANAP grubunda Uk sözü Istanbul Milletvekili Behic Sadi Abbasoğlu aldı. Abbasoğlu, ara Schifter, daha sonra îstanbul'a gitw j baklannda hangi sonuçseçimden ANAP'ın her şeye rağaK ^nı sorarak "Madem ki, bu ti. ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı, men başanlı çıktığını anlatarak, incetediniz, işte Uluslararası İn bugün öğleden sonra BalGöç Başkanı 'Bundan dolayı telaşa kapılmaMömin Gençoğlu ve Banş Derneği lakları Beyannamesi'nin metni. nuza gerek yoktur" dedi. Genel Başkanı Mahmut Şeref DikerL btanlara, Türkiye'de hangileri Ikinci konuşmacı olarak kürlaoıyor, bir görün" dedi. Ayn dem ile görüşecek. süye gelen tstanbul Milletvekili Kapatılan AP'nin Genel Başkanı rmirel, Schifter'in eylül sonlannOrhan Ergiider, milletvekili aday Süleyman Demirel'in 26 ekimde Anpmjş olduğu bir konuşmamn son tesbitinin teşkilata bırakılmasını talya'da miting yapacağı alanın değişçrafını da kendisine okudu. Bu olumiu bulduğunu anlatarak, tirildiği bildirildi. ırâfta ABD'nin insan haklannbelediye başkanlannın tutumlaDYP'den bir yetkili, Cumhuriyet'e, ınyada taahhüde girdiğini söylennı eleştirdi. ANAP iktidannın, mitingin Atatürk Alanı'nda yapılmaı aüımsatan Demirel, bu taahhüyasa çıkararak belediyelere büsı için 6 ekimde başvuruda bulunulrşın, Batı dünyasının lideri olduyük maddi olanaklar sağladığıduğunu, 16 ekimde ise vaJiliğin bazı diafiinda olan ABD'nin bu haknı anlatan Ergüder, "Ancak be[fttkiye'de ne ölçüde riayet edil evrakların tamamlanmasını istediğini lediye bsşkanlan seçimde parti bildirdi, ancak 3 gün sonra kendilerii hiç araştırmadığını vurguladı. için yeterince çalışmadılar. Belene, "sizden önce bir fesüval müracaarel'le yapılan görüşmeye eski Tudiye başkanları için parti önde tı oldu, onlara öncelik Unımak" geBakanı Necmettin Cevberi ile esgelmelidir. BeJediyelerie flişkiler şişleri Bakanı thsan Sabri Çag rektiği yolunda yanıt aldıklarını söyde bu çerçevede düzenlenmeliledi. Aynı yetkili, "miting alanını De dir " dedi. ıgilde katıldı ıifter, Adalet Bakaıu Oltan Sun mirel'e vermemek için Ankara'dan veErgüder, yeni seçilen milletveve Dışişleri Bakanüğı yetkilile rilen bazı talimatlardan" söz etti. Bu killerinin ANAP fıkirleri doğrulnedenle miting aJanı tartışması bugüyanı sıra eski siyasi liderler baştusunda çalışmaiarı gerektiğine ne sarktı. Demirel, geç saaılerde Cumnak üzere, toplumun çeşitli ka huriyet'e, "Pazar günü Antalya'ya gi dikkati çekerek, bunun başmtla derindeki kişileri programına decegim, mitingi de yapacağım" dedi. da Atatürkçü olmak geldiğini kaydetti. Ergüder, Milliyet gazetesi yazan Mehmet Barias'ın Başbakan özal'dan övgü ile söz eden bir yazısını gruba gösterdi. Sonra da önceki günkü Devlet Bakanı Ali Bozer'i eleştiren bir gazete manşetini kürsüden ANAP'lılara göstererek, "Basın neden aleyhinı Kadir Benzergil ile Mehmet Keçe mize döndü, buna ciddi olarak VAP'h belediye meclisi ciler'i suçladı. Dayıoğlu şöyle konuş yanıt venneliyiz" dedi. ayıoğlu, "ANAP artık Ergüder, Bakanlar Kurulu'tu: i çalıştırmadılar. îlan "tsmail özdaglar Ue Mehmet Ke ndaki değişikliği eleştirmeye haklan z belediye başkanıyım" çecikr arkadaştır. Özdaglar gidince şöyle bulunmadığını belirterek, konuştu; Manisa il teşkilatı sırtını Mehmet Ke"Sayin Başbakan yetkisini kulçeciler'e dayadı. Bu yönetimin, öza etkili olduğu belirtilerek şu gödaglar'ın uzanbsı oldugunu söytaüm, landı. Ve buna göre, düşiiodüğü ;re yer verildiği Öğrenildi: Hokümetin tanm politikası başa dinletemedim. Kaderin cilvesine bajlamadı. Tanm ülkesinde tanm kın ki, aynı oyuna Keçecüer de geldi. Jerinin hali üreticiyi ürküttü. Ek Kazanacagını sandıgı Manisa'da, kenPakdemirli'nin Amerikanvari di konıduğu teşkilaün kurtauu oldu." ı~*andssı tutmadı. fsmail ÖzdağDayıoğlu maaşırun yükseltümesi isısunu DYP çok iyi işledi. Ke teminin reddi üzerine, "Ben zam iser'in secilme şansı da bunlardan temedim. Beni iizen maaşıma yapılendi. Manisa'ya gelen bakanlar, mayan zara degil, hâlâ ANAP'lı mecrtvekilleri ve konuşmacüar dar ge lis üyelerinin eski il başkanı tarafınerrn sonınlanna somut yaklaşım dan dışandan idare edilmeleri ve ör•etiremediler." gütii parçalamalarıdır. ANAP artık Manisa'da bitti. Bu adamiar beni çaırti örgütünde, geneJ merkezin •t'imi görevden alacağı söylentileri lıştırmadılar, devamlı bagımsız çalıştım. ban ediyorum, bundan sonra baıhlaşırken, "il başkanı adaylan" > çalışmalarına başladı. Bu arada ğımsız belediye başkanıyım" dedi. Dayıoğlu, ayrıca 1988'de politikadan ?ünlerde örgütle ilişkileri kopma asına gelen ve maaşınm arttınl çekileceğini, ancak "memJeket yaraistemi ANAP'lı meclis üyeleri rına çalışmayan bu tip kişiler" çıka»ylanyla reddedilen Belediye Baş rılırsa bagımsız olarak ANAP adayıErtuğrul Dayıoğlu eski il başka nın karşısına çıkacağını söyledi. Belediyeler ANAP'a çahşmadı düzenlemeyi yapü. Kimsenin buna eteştinneye hakkı yoktur. Ara seçimde yerd aday koysaydık, başanlı olurduk. Süleyman ne yapü? Sadece 'boş tencere' dedi. Plan demedi, biitce demedi. hiçbir $ey vaat etmcdi ama oy aldı. Yerd aday göstermezsek sonuç böyle olur." Milletvekillerinin teşkilatlara gitmeleri gerektiğini savunan Ergüder, ANAP grubunun sayısının 237'ye ulaştığını da belirterek, bu nedenle Grup Başkanveküi sayısının 2'den 4'e çıkarılmasını istedi. Bolu Milletvekili Fatih Öztekin de, gruba nakliyecilikle ilgili bilgi vererek, bu konuda hazırladığı yasa önerisini anlattı. Daha sonra Maliye ve Gümrük Bakanı Ahmet Knrtcebe Alptemoçin, bütçe tasansı hakkında gruba bilgi verdi. Başbakan Turgut özal da, basınla ilişkilere dikkati çekerek, gazeteci ile politikacı ilişkilerinin iyi değerlendirilmesi gerektiğini vurguladı. özal grup toplantısından sonra gazetecilerin "Meydanlarda halkın size karşı proteslolannı nasıl karşılıyorsunuz?" sorusuna, "Protesto yok, onu biraz basın fazla abartmaya başladı. Maksatlı yayınlar yapüıyor" karşılığını verdi. "Dalavere ve kaçakçılık bağlantısı" sözlerine açıklık getirilmesinin istenmesi üzerine de özal, Konut Fbnu'na ve bütçeye aktarılan 150 milyar üranın kaçak yoldan geldiğini tekrarladı. v. Haklan Beyannamesi'ni gösterdi tgisi uygulanıyor?' JAP'lı değilim ı;Dayıoğlw tstanbal Haber Servisi Istanbul ve ilçelerinde ikinci kez toplam 591 adet ticari plaka, ihale yoluyla satılacak. lstanbul il Trafîk Komisyonu, satıiacak plakalann nasıl verileceği ve sürücülerde aranan koşullan belirledi. 5 eylülde satılan ticari plakalardan elde edilen geh'rin dağılımı da açıklanarak 10 kasımdan itibaren ihaleye başvuran 13 bin 204 taksiciye 150'şer bin lira avans verilmeye başlanacak. Maslak Trafîk Şube Müdürlüğti'nde Istanbul Vali Yardımcısı thsan Yalçın'ın başkanhgında toplanan İl Trafik Komisyonu, ticari plaka alacak sürücülerde aranan koşullan şöyle değiştirdi: 1 En az (B) sınıfı sürücü belgesine sahip olmak. 2 Sürücülük mesleğini tek geçim kaynağı olarak ve sürekli yapmak. 3 En az iki yıldan beri Istanbul'da oturmak. 4 Bulunduğu 11 veya Uçenin şoförler derneğine üye olmak. 5 Ticari taksi, dolmuş veya minibüs sahibi olmamak. 6 3.5.1986 tarihinden üç yıl önce veya sonra ticari taksi, dolmuş veya minibüsünü devretmemiş olmak. 1986 yılı içinde 1000 adet olarak dağıtılmasına karar verilen ticari plakalardan bir bolümü, 5 eylülde satılmış, geriye kalan 501 plaka Istanbul için, diğer 90 plakanın da Silivri, Çatalca ve Yalova'ya verilmesi kararlaşbnlmıştj. İkinci plaka ihalesi 16 aralıkta yapılacak. tstanbul Vali Yardıması thsan Yalçın, eylül ayında satılan ticari plakalardan toplam 2 milyar 958 milyon 751 bin 861 lira gelir elde edildiğini açıkJadı. Bunun yuzde 10'u olan 295 milyon 875 bin üranın Türk Polis Vakfı'na verildiğini, diğer geri kalan paranın da 13 bin 204 taksiciye kişi başına 201 bin 761 lira dağnılacağını belirtti. 591 ticari plaka ihale ile satılacak Pazartesi günü kapısına kadar grttiğim nalde, kredi isteme teşebbüsünde bulunamadım. Çünkü içerde müşterilerden ve banka memurlarından çok daha fazla gazeteci vardı. Bu hava içinde benim başvurum havada kalabilir ve kimliğim açığa çıkabilirdi.. Fakat salı günü sabahı (dün) banka bomboştu. Bir gün önce telaşla sağa sola koşuşan banka müdiresi Bilge Ozdoğan sakin sakin masasında oturuyor, demli çayını yudumlarken önündeki gazeteierde usulsüz kredi haberieri arıyordu.. Ben daha önceden önlemimi almış, Bağdat Caddesi üzerinde kiralık bir yer aramıştım. İstediğim gibi bir yeri de bulmuştum. Çiftehavuzlar otobüs durağının arkasındaki 247 nolu "Aziz Kaya İş Merkezi" bir rastlantı sonucu kiralıktı. Binanın kapıctsı ile konuşmuş ve kiranın 4 miiyon TL (aylık) olduğunu öğrenince içimden "insaf" diye geçirirken, adamtn yüzüne karşı "Hepsi ku kadar mı?" demekle yetinmiştim. En fazla 50 bin lira aylık aldığını sandığım kapıcı da çok normal bir şey söylüyormuş gibi "Hepsi bu kadar. Yalnız altı aylık da peşin istiyorlar" demişti. Bilge Özdoğan'ın masasının önündeki rahat koltuğa bu Banka müdiresini daha fazla kuşkulandırmamak için bunları söyleyemedim. Yeniden kredi konusunadöndüm.. Aziz Kaya İş Merkezi'nin bir aylık kirasını bile kıyaslayamayan 3.5 milyonluk krediyi almak da öyle kolay bir iş değildi. Bunun için önce işe başlamam, bankada bir hesap açmam ve bir süre (Özdoğan bu 'süre'nin süresini açıklamadı.. "Sizi tanryana kadar" demekle yetindi) beklemek gerekecekti.. Sonra? Sonra 3.5 milyon verecekti. Ben de bunu Aziz Kaya'ya 26 günlük kira karşılığı olarak ödeyecektim.. Banka müdiresi ile yapttğım konuşma biraz daha sürdü, fakat hiçbir sonuç vermedi. Bırakın kredi almayı, Vakrflar Bankası'nın bir çayını bile içmek kısmet olmadı.. Çünkü adımı soran banka müdiresine verdiğim ad (akhma ilk gelen ad olduğu için "Kaya Özdemir" demiştim.) Kendisine pek tanıdık gelmemişti.. Kimbilir belki "davul da çalıyorum" deseydim, işler daha kolay yürüyecekti.. ANKARA TASI sicilin sicili ANKARA Adliyesi her gün insanlarla dolar taşar. Bunlann bir bölümünu, işe girmek için sabıka kaydı almak isteyenler, ya da vatandaş M. gibi ehliyet sahibi olmak için sabıka kaydı almak isteyenler oluşturur. Vatandaş M. uzun uğraşılardan sonra aldığı "sabılessızdır" belgesini diğerleriyle birlikte emniyet yetkililerine teslim etmiş, sınavlannı başanyla vermiş olmanın kıvancıyla da ehliyetini almaya grtmiştir. Öykümüz de bundan sonra başlıyor zaten.. Emniyetin Trafik Şubesi yetkilileri vatandaş M.'ye "sabıka kaydına İlişkin belgenin kaybolduğunu" söylerler. Ya pacak bir şey yoktur, o da yeniden bir belpe çıkanlması için Cumhuriyet Savcılığı'na başvurur. 15 gün sonra tekrar Trafik Şubesi'ne gider. Kendini tanıtır tanıtmaz da şaşırtıcı bir cümleyle karşılaşır: Neden yalan söylüyorsun? Sorunu pek anlayamayan vatandaş M. hemen bir polis masasının kenarına alınarak ifadesi alınmaya başlanır. Vatandaş M. sorar: Affedersinlz suçum ne? Sabıkan varken yok demek... Haydiii. Vatandaş M. yeni gelen sabıka kaydına göre Niksar Cumhuriyet Savcılığı'nın Başkana Emri Vaki Ankara Anakent Belediye Başkanı Mehmet Altınsoy, Istanbul'dan dönecek olan Başbakan Turgut Özal'ı bekliyordu. Başbakanın gelişinin gecikmesi nedeniyle şeref salonunda televizyon izleyen Altınsoy, 20.30 haber bülteni başladığında birden pür dikkat kesildi. Sincan ilçesinin ANAP'lı Belediye Başkanı'nın basın toplantısıyla ilgili haberi okuyan spiker, bundan böyle Sincan'ın toplu ulaşımının Anakent Belediyesi tarafından gerçekieştiriiecegini söylüyordu. Başkan Altınsoy oldukça şaşırdığını giztemeye gerek bile duymadan " B u nereden çıkmış yahu, benim habsrim yok" dedi. Başkan Altınsoy'un bu sözlerine tanık olan iki gazeteci önce "Herhalde başkan şaka yapıyor" dediler içlerinden. Ancak, başkanın hiç de şaka yapar bir hali olmadığını görünce, dayanamayıp, "Nasıl olur efendim, gerçekten haberiniz yok m u ? " diye sordular. tıetim kanşıklığı uluna, seçimi kazanan :işi girehildi. Öteki beş kazandı. rulunda yer alan 5 sosyal demokrat üye ile genel başkanlığa seçilen Bayram Meral'in bundan sonra beraber çalışmalarmın zor olacağını ileri sürüyorlar. Meral'in listesinden Genel adayı Behzat Akdoğan başı Mali Sekreterliğe seçilen Turgut AyçiDrlardı. çek'in uyumlu bir insan olduğunu ve imler öncesinde listesinde daha sosyal demokratlarla çalışmakta pek nareketçiler" ve ANAP'lılara yer zorluk çekmeyeceğini belirten aynı Bayram Meral'in, bir önceki geçevreler, Ba>Tam Meral'in yanlışıru anurulda genel başkanlığa aday layarak, birtakım konularda daha ancak seçilemeyen Etbem Caouyumlu çaiışacağını da bildiriyorlar. fan'ın da desteğini alan AkdoAynı çevreler, Yollş'in sendikal tutuısında, pek fazla sansı olmamunda büyük bir değişikiik olmaya.. 7 Iş'e yakın çevreler tarafından cağım, önümüzdeki bir yıl içerisinde •ürülüyordu. de olağanüstü genel kurulun söz konusu olduğunu kaydediyorlar. U Sendikası'nın yapılan seçimTÜRKtŞ'l KARIŞTIRABtLİR Mirasında ise yönetim kurulu şu Türklş'in araJık ayında yapılacak ;rden oluştu: olan genel kurulunda Şevket Yümaz'enel Başkan: Bayram Meral. Ge ın listesinden Türklş Genel Sekreteraşkan Yardımcılan: Recai Emre liği adayı olduğu ileri sürülen Bayram ;jal Karaöz(Behzat Akdoğan'ın Meral'in Yollş'teki başkanlık secimini ınden), Genel Sekreter: Nurettin "zorla" kazanmasının TürkIş'te de ,acı(Behzat Akdoğan'ın listesin bazı karışıklıkları ortaya çıkarabileceGenel Mali Sekreter: Turgut Aj ği belirtiliyor. Turklş'e yakın çevre(Bayram Meral'in listesinden), ler, kendi sendikasının genel kurulun1 Teşkilatlanma Sekreteri: Fikret da "zorlanan" bir sendikacıdan, Yıl.(Behzat Akdoğan'ın listesinden), maz'ın desteğini çekebileceğini, genel 1 Eğitim Sekreterliği: Kenan Öz sekreterlik için ağırlığını Teslş Genel Behzat Akdoğan'ın listesi)". Başkanı Orban Erçelik'e verebilecegi Tİs'e yakın çevreler yönetim kugörüşünde birleşiyorlar. eçtiremedi ABDH tmizmcUer edtUL humbtü Shenton Oteti, PanAm HavayoOan ile 5 seyahat acentesbtin ortaklaşa duzenlediği "Turkiye'de Buluşahm" adhprogram ile Türkiye'ye davet edilen 20 kişilik ABDTi seyahat acentesi ve turizm yazarlan, 30 ekim 3 kasan tarihleriarasmda Istanbul'da ağırlanacakJar. Amerikan piyasasma TürUyeyi tanttmayı planlayan program ile ilgili olarak dün Sheraton Oteli'nde yapüan basın toplantısmda, Türk seyahat acenteUri yetkilileri, daha önceki ydlarda düıenlenen Türk geceUri Oe Ugiü antlarrnı anlattuar, Amerika'nm Türkiye'yitananadtğmı söyledüer. «52müyonluk Amerikapatanndanyüzde 51 gelse başaruhr" dediler. (Foto&mf: UYGAR GÜRKAN) gy^^?£?£l&?S, Mecliste ihale tartışması ANKARA, (Cumhuriyet Biirosn) Mecliste ANAP'lı Hakkı Artukaslan'ın kardeşiyle ilgili iddia tartışmaya neden oldu. SHP'li Kadir Narin ile Bingöl ANAP Milletvekili Hakkı Artukaslan, bu yüzden birbirlerine hakaret ettiler. Genel Kurulda karayollannda yük taşıma ile ilgili yasanın kabul edilmesinden sonra gündem dışı bir konuşma yapan SHPTi Narin, Bingöl Çimento Fabrikası'nın sökülme işi ihalesinin ANAP'h Artukaslan'ın kardeşine verildiğini söyledi. Bunun üzerine Hakkı Artukaslan, kendisine sataşıldığı gerekçesiyle söz aldı ve "Bunu ispat ederseniz, miUetvekilliginden istifa ederim. Ama ispat edemeyen en adi, en alçak adamdır" diye bağırdı. Birleşimi yuneten Özer Gürbüz, söz isteyen Narin'e süre dolduğu için söz vermedi ve birleşimi kapattı. Bu arada Narin ile Artukaslan'ın salonda birbirlerine hakarete devam ettiği görüldü. ANKA'nın haberine göre bu tartışma sırasında Narin, "Mabkemede ispat edeceğim. Mahkemeye veneceğim" karşılığım verdi. Yine ajansa göre ANAP'lı Atill» Sin'in de "Mahkemeye vereceğine gel bana ver" diye bağırdığı duyuldu. Ankaralda lînyitde yalalabilecek ANKARA, (Cumhuriyet Bürosu) Bakanlar Kurulu, hükemetteki değişiklikten sonra ilk toplanüsını dün yaptı ve kömür sonınunu görüştü. Hükümet Sözcüsü Hasan Celal Giizel de Ankara'nın kömür sorununun görüşüldüğünü bildirdi ve "ttbal kömür kâfi miktarda temin edilinceye kadar, kükürtii mttmkün mertebede annmış ve en az hale getirilmis linyil kömüriinün de bir müddet sıkıntı duyulmayacak şeidide teminine ve Ankara'ya getirilmesine karar verilmiştir" dedi. Guzel, diğer illerde kömür sıkıntısı olmadığını da belirtti. Başkan Altınsoy bu soruyu da aynı şekikie, gözlerini TV ekranından hiç ayırmadan, "Hayır gerçekten haberim y o k " diye yanıtladı. Gazetecilerin ısrarlı soruları karşısında ise, başkan, "Galiba biraz emri v a k i " diye açıklama yapmak gereğini duydu. açtığı dava sonucunda TCK'nın 491. maddesine göre 1800 TL. para cezasına mahkum olmuş, bu da ehliyet almasını engellemekiedir. Vatandaş M. itiraz eder, böyle bir cezası olmadığını söyler. "Devletln koskoca arşivi yalan mı söylemektedir?". İfadesi alındıktan sonra, Emniyet Müdürlüğü Cinayet Masası'na çıkanlır, sonra da mahalle karakoluna kaçmaması için polis nezaretinde gönderilir, orada da gerekli ifade alındıktan sonra "yalan beyandan dava açılacağı" soylenerek salıverilir. vatandaş M. bilmeden bir suç mu işledim düşüncesiyle olsa gerek, önce TCK'nın 491. maddesine bakar: Suçu hırsızlıktır! Yakınlara, büyüklerine sorar, danışır, hatta ruh hekimine gitmeyi bile düşünür. öyle ya " B i l m e d e n m i hırsızlık yaptım" der kendi kendine. Ancak yakınları, büyükleri bu düşüncesine pek itibar etmezler, görmüş geçirmişliğin sakinliğiyle Ankara Cumhuriyet Savcılığı'na bir kez daha başvurmasını öğütlerier. O da bu öğüdü tutar. Bu kez gelen sabıka kaydında, herhangi bir suçuna rastlanmadığı gibi, isnat olunan sabıkanın da olmadığını ayrıca belirten bir kâğıt alır eline ve Trafik Şube Müdürlüğü'ün yolunu yeniden tutar. Yetkili memur ve amirier yeniden incelerler, pek akılları kesmez. Her iki evrakı da Adli Sicil'e yeniden gönderirler ve sabıkalı vatandaşın sabıkasız olduğunu öğrenirler. vatandaş M. sonunda ehliyetini alır. ' : i Özal ve nur talebeleri Başbakan özal'ın, Erzurum gezisi sırasında Feytullah Gülen Hoca'nın Ingilizce eörtim yapacak genç mürrtleri için yaptınlan "Ozel Aziziye Erkek Lisesi"nin açıltşına katılması birtakım soru işaretlerini de beraberinde getirdi. Akyazılı Eğitim vakfı isimli bir vakıf tarafından yaptırılan ve "Nur Talebeleri" adıyta bilinen tarikatın kontrolünde olduğu ileri sürülen okulun acılış törenine Özal'ın kendi nzasıyla mı | i , yoksa farkında olmadan mı getiri.^.y. «»çıklık kazanmadı. Emniyet yetkililerinin de yadsımadıklan ve Nur Talebeleri tarikatının Erzurum yöresinde tarikat şeytıi Feytullah Hoca'ya izafeten "Feytullahçılar" olarak bilindiğini söyleyen bir polis yetkilisi, "Kentte belirli binalarda sürekli ayin yapıldığı biliniyor. Ancak bunlara karşı henüz etkin bir önlem alınmadı. AtatürK ünıversitesi'ndeki bazı öğretim üyelerinin de tarikata yakın olduğunu sanıyoruz" şeklinde konuştu. Başbakan Özal'ın ise tarikat bağlantılı Aziziye Lisesi'nin açılışı sırasında önce ANAP Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Keçeciler'i yanına çağırarak bir süre görüştüğü izlendi. Daha sonra yanına Içişleri Bakanı Yıldınm Akbuiut ve Devlet Bakanı Karaevli'yi de çağırıp, töreni düzenleyenlere ilişkin bilgi almaya çalıştı. Aldığı bilgilerden sonra yüzünün asıldığı gözlenen Özal'dan, bir başka tarikatın "Eğitim Vakfı" kurmak için 150 milyon lira yardım sağlanması talebinde bulunduğu öğrenildi. Bu arada, polis yetkilileri, Feytullah Hoca'nın halen Suudi Arabistan'da Oiduğunu kaydettiler.