25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
.22 EKİM 1986 KÜLTÜRYAŞAM HAYVANLAR tSMAİL GÜLGEÇ CUMHURÎYET/5 : NobeVin yeni sahibi Wole Soyinka, ateşli bir özgürlük savunucusu Yoruba kabîlesînîn James Joyce'u fVole Soyinka Nobel Edebiyat ödülü'nü ilk kez Afrika'ya götüren Wole Soyinka, Nijerya'mn Yoruba kabilesinden. Soyinka, kimi eleştirmenlerin gözunde Yorubalann arasından çıkmış bir James Joyce. Soyinka ise, verdiği özgürlük mücadelesini "Afrika'nın politik cangılında bir ölüm dansı" olarak niteliyor. rak tngilizce yazjyor Soyinka. Gerçekten de, Soyinka tam anlamıyla beyazlann dünyası ile siyahlann dünyası arasında "beynamaz" bir yazar. Hemen bütün yapıtlannda ister beyazlardan, ister siyahlardan gelsin, baskıya karşı çıkmış. Siyasal inananı, en iyi, "tnsan OMii" adlı yapıtındaki şu sözlerle dile getirdiği soylenebilir: "Zorbalık karsısında sessiı kalan berkesin içiadeki insan ölör!" Dunyayı değiştirmek isteyen, ırk aynmına ve sömürgecüiğe tutkuyla karşı çıkan bir köktenci Wole Soyinka. Ama bir yandan da, Nijerya'nın petrol parasıyla yozlasmasına, insan haklanmn Afrika'run çeşitli ülkelerinde çiğnenmesine karşı durmaktan kaçınmayan bir yazar. Kimi eleştirmenlere göreyse, bir sozcük işçisi, Yorubalann arasından çıkmış bir James Joyce Ölüm dang 1954'te ülkesi Nijerya'dan aynlarak öğrenim gönnek için lngiltere'ye giden Wole Soyinka, Leeds Universitesi'nde Ingiliz edebiyat ı okudu. 1960'ta yurduna dönerek "Maskeler" adlı tiyatro topluluğunu kuran sanatçı, "Onnaolano Daon" adlı oyununu sahneye koydu. Yıllar sonra Nobel'i Soyinka'ya verirken lsveç Akadenüsi üyeleri bu oyunu Afrika'nın "Bir Yaz Ddnttmu Gecesi RüyasT olarak niteieyeceklerdi. Afrika devletlerinin bagımsızlıklanm kazandıklan dönemin daha başlannda, Nijeryalı yazar Soyinka, kendi deyişiyle "cekip giden beyaziann çizmeierini berkesten önce ayaklarma geciren siyaiı politJkacılar"ı ilk eleştirenlerden biri oldu. 1983'te yaptığı bir soyleşide, "Onnanlann Dansı" adlı yapıtmda Afrika'nın çok övülen şanlı geçmişine değişik bir açıdan yaklaştığînı vurgulayan Soyinka, ardmdan şunu ekliyordu sözlerine: "Sanırun, o ymaâıian ba yana, şu bizün poUÜka cangümda bir ölttm dansından başka bir jty dctfl benim yaptıtım." T\ıv«kt kâgıdına şiirler Genelde kendini "sol"da sayan bir yazar Soyinka. Ama zaman zaman şöyle sözler etmekten de geri kalmamış: "Koskocaman bir terminolojiler duvannın ardına sıgınan şu Staündlcr, Lenindler ve Maocularia aynı kefeye konuimak istemiyonun." 1967'de Nijerya'da iç savaşm patlak vermesi üzerine Soyinka, ateşkes çagnsında bulundu. Ama ateşkes çağrısıyla yetinmeyip, kısa ömürlü Biafra devletini kurmak üzere başkaldıran Ibo kabilesi yöneticileriyle görüşmeye kalkınca tutuklandı ve asilerle işbirliği yapügı gerekçesiyle 22 ay hapiste tutuldu. Soyinka, hapishanede kaldıgı süre içinde, çoğu zaman tuvalet kâğıdına olmak uzere, durmadan yazdı. Soyinka'nın hapiste tuttuğu güncenin yanı sıra yazdığı şiirler de sonradan "Yeralündaki Mekik" adıyla yayımlan Son 20 yılda Nobel alanlar: 1985: Claude Simon (Fransa) 19&4: Jaroslav Seifert (Çekoslovakya). 1983: William Golding (Ingiltere). 1982: Gabriel Gercia Marguez (Kolombiya), 1981: E/ias Canetti (tsviçre). Kattfr ServM lsveç Akademisi, 16 ekim günü 1986 Nobel Edebiyat ödülü'nü Nijeryalı oyun yazan, romana ve ozan Wole Soyinka'ya verdiğini açıklarken, aynı zamanda 200. kuruluş yıldönümünü kutluyordu. Wole Soyinka ise, beklentilerin tersine Afrika'nın en güçlü Nobel adayı, Senegal eski devlet başkanı ve ozan LeopoM Sedar Senghor'u geride bırakarak, çogunhıkla Avrupah yazarlann tekelinde kalan bu 290 bin dolarlık (yaklasık 203 milyon lira) ödülü kazanan ilk Afnkalı yazar olma onunına erişiyordu. Dahası, Hintli ozan Rabiadranath Tagore'u ve GOney Amerikalı yazarlan saymazsak, Soyinka aynı zamanda Nobel Edebiyat ödülüne değer görulen ilk Üçüncü Dünya yazanydı. "Kara Afrika"da siyasal özgürlüğün en ateşli savunuculanndan biri olarak tanınan Wole Soyinka, Nobel ödulü'nün kendisine verildiğini öğrendiğinde Uluslararası Tiyatro Enstitüsü'nün toplantısı dolayısıyla Paris : teydi. "Nobd Edebiyat Ödnltt'ni bana vtfflmiş bir ödtU olarak görmttyomnT diyecekti gazetecilerle yüz ytlze geldiğinde, "Bu odlU benim tenuü ettiiim şeye, parcas oldugum »eye verümtstir." Sdzcuk işçisi Nijerya'daki Yoruba kabilesinden olan 52 yaşındaki Soyinka'nın şiir, oyun ve roman türlerinde 20 kitabı var. Bağlı olduğu Yorubalann imgelerini ve deyimlerini de kullana KİM KİME DUM DUMA BEHIÇ AK Jaroslov Seifert Czeslauf Milosz (Polonya). 1979: Odysseus Elytis (Yunanistan). 1978: Isaac Basfıevis Sinfeer (ABD) 1977: Vincenle Aleixandre (îspanya). 1976: Saul Betlow (ABD) Odysseus Elytis 1975: Eugenio Montaie (ttalya). 1974: Eyvınd Johnson ve Harry Edmund Martınson (lsveç). 1973: Patrick Whiıe (A vustralya). 1972: Heinrich Böll (F. Almanya) 1971: Pablo Neruda (Şili). de ntffıs bir masanm \)ZQ(\n kovaiarnaca ftâarh kaçıyo Cak vzakka nefts t>i firkasina yonıyor. fçeriye f esfetik i>/r hareteHe htr aafam Pablo fteruda 1970: Ateksandr Soljenitsin (SSCB) 1969: Samuel Beckeit (Irlanda). 1968: Yasunan Kav/abata (Japonya) 1967: Miguel Angei Asturias (Guatemala). 1966: Samuel ' Joseph Agnon (tsrail) ve Neily Sachs (tsveç). 1965: Mıhail Şolohov (SSCB). Universitesi'nde karşılaştırmal] edebiyat profesörlüğüne getirildi. O günden bu yana Soyinka, zaman zaman konuk öğretim üyesi olarak Avrupa ve ABD üniversitelerinde de dersler veriyor. Bu yılın başlannda, UNESCO'ya bajlı Uluslararası Tiyatro Enstitüsü Başkanı olan Wole Soyinka, sanat dünyasında epey tartışılan bir olayın içinde buldu kendini. ABDnin Baltimore kentinde düzenlenen bir tiyatro festivaline Ingiliz tiyatro adamı Peler Hail'un George Orwell'den sahneye uyarladığı "Hayvan Çiftligi" adlı oyun da katılmıştı. Ancak Sovyetler Birligi oyunu protesto etti. Bunun üzerine, başkanlık yetkilerini kullanan Wole Soyinka, "Hayvan Çiftligi"nin "fazla gerçekçi" olduğunu öne sürerek Sovyetler BirliğTnin isteği doğrultusunda davrandı ve oyunun şenlik programından çıkanlmasını sağladı. PİKNİK PİYALE MADRA fflZLI GAZETECİ NECDET ŞEN giyinirken bi gariplik 5 l d ' Doğol o\mayan b; şcy a/no NE 9 Aca.\ay!e BASIN TOPLANTISINDA Nobel ödülunü kazanan 52 yaşındaki Nijeryah Htol* Soyinka, basut toplantısında sorulan yanalarken. "Hayvan Çlftligi" ol«yı 1969'da salıverildikten sonra altı yıl Avrupa'da ve Gana'da sürgün hayatı yaşayan Soyinka, 1976'da ülkesi Nijerya'ya döndü ve Ife 'Binboğalar EfsanesF Yugoslavya'da yayımlanacak NECATİ ZEKERİYA ÜSKÜP Üsküp yayınevlerinin 1987 yılında yayımlayacaklan kitaplar biiyük ölçude belirlendi. Bunlann arasında, dünya klasikleriyle isim yapmış "Makedonska Kniga" (Makedon Kitabı) Yayınevi, önümüzdeki yıl yayunlayacağı kitaplar arasma Yaşar Kemal'in "Binbogalar Efsanesi" adlı yapıtını aldı. Priştine'de haftada üç kez yayunlanan Türkçe "Tan" gazetesinde ise, Doğan Yarıcı'nın "Ama" adlı öykusu, Mehmet Yaşın'ın "Hayatı Anlatır Ölüm", Metin Guven'in "Gibi" ve Mevlüt Ceyian'ın "Agıt" adlı şürlerine yer verildi. 13 ve 20 eylül tarihlerinde yayımlanan bu sayılarda ayrıca Talat S. Halman'jn "New York'tan SetanT adlı mektubu ve AbduJlah Rıza Ergiiven1 in üç yeni süri yayımlandı. Yugoslayya'daki bir başka etkinlik, Priştine'de yapılan 33. Yugoslavya Folklorcular Kongresi'ydi. Yugoslavya'dan 220, Avrupa, Asya ve Afrika'nın çeşitli ulkelerinden 26 halkbilimcinin katıldıklan kongrede Türkiye'yi İ. Günday Kavaoğlu, jbker Alp, Kami] îöngay, trfan Ünver Nasrettinoğlu ve Naii Tan temsil ettiler. ö t e yandan, Velş TV fılm ekibi, Yugoslavya'daki Türk halkının sorunlarını, yaşanı koşullannı, toplum içindeki konumlannı ele alan bir film çalısması ger;ekleştiriyor. Üskup TV ekibi ile yardımlaşarak soz konusu filmin çalışmalarını yapan Vels TV film ekibi, bir hafta süreyle çekimler gerçekleştirdi. Üsküp TV'si de benzeri nitelikte bir filmin yapımını Fransa'da gerçekleştiriyor. Bir başka film çalışması da Mobel ödüllü Yugoslav yazar İvo \ndriç3in yaşamını konu alan bir Film. Andriç'in yaşamöyküsünü rakmdan bilen Vukasin Stani«vleviç'in senaryosunu yazdığı llmi unlu rejisör Deyan Kosanoriç çekiyor. Andriç'in yaşamöycüsunü konu alan bu filmin çecimleri Vişegrad, Sarajevo, Travıik ve Belgrad'da, yazarın yaşalığ' yerlerde gerçekleştiriliyor. Hayata yargısiz, gizüden gizüye bir gülümseyiş 1977'de yitirdiğimiz Oğuz Atay'ın tek oyunu "Oyunlarla Yaşayanlar" 7 yıl aradan sonra Devlet Tiyatrosu'nda yeniden sahneleniyor. AKM Oda Tiyatrosu'nda sergilenen oyunu sahneye Kemal Bekir koydu. Kiiltür Servisi Oguz Atay'ın "Oyunlarla Yaşayanlar" adlı yapıtı Devlet Tiyatrolan'nda yedi yıl aradan sonra yeniden sahneleniyor. Istanbul Devlet Tiyatrosu'nca Atatürk Kültur Merkezı Oda Tiyatrosu'nda sahnelenen iki bölumluk oyunu Kemal Bekir Özmanav sahneye koydu. Başlıca rollerini Sadretün Kılıç, Semra Savaş, Meral Oğuz, Mediha Gökçer, Oya İnci, lsmail tncekara, Cengiz Daner, Payidar TiifekçiogJu ve Erkan Taşdoğen: in paylaştığı "Oyunlarla Ya^ayan!ar"ın dekorunu Ethem Ozbora, kostümlerini Mihriban Oran hazırladı. "Oyunlarla Yaşayanlar" adlı oyunun yazan Oğuz Atay, "Tutunamayanlar" adlı romanıyla TRT 1970 Sanat Ödülleri Yarışması'nda Başarı Ödülü Kazandı. 1977 yılında yitirdiğimiz Oğuz Atay'ın, 1973'te ikinci romanı "Tehlikeli Oyunlar", 1975'te hikâye kitabı "Korkuyu Beklerken" yayımlandı. Atay, yine 1975'te yayımlanan "Bir Bilim Adamının Romam"nda, genç yaşta ölen mekanik bilgini Prof. Dr. Mostafa Jnan'ın yaşam ve ülkii öykusünü anlattı. "Oyunlarla Yaşayanlar", Atay 1 ın ilk ve tek tiyatro yapıtı. Nesnel ve diişsel gerçekler "Oyunlarla Ya$ayanlar"ın yönetmeni Kemal Bekir, oyunun çekiciliğinin ve tazeliğinin nereden kaynaklandığını şu sözlerle açıkhyor: "Kahramarumı/ın, tarih öğretmenliğinden erken emekliye aynlmış Coşkun Ermiş'in ilginç yaşamöyküsünden mi? Aile çemberinden bunalan, bir patlamayla durağan bir yaşamdan hareketli bir yaşama geçerek yeni ve değişik amaçlara yönelen, bu arada yazdığı oyunlarla nesnel gerçek ile düşsel gerçeğin karmaşıklığını kendi kişiliginde deneyerek gülünçlükler sergileyen birinin serüveninden mi? Oyunla daha ilk kezkarsılaştığınızda,daha ilk kez okuduğunuzda bu özellikleri hemen gorünüyor. Kemal Bekir'e göre Oğuz Atay'ın "Oyunlarla Yaşayanlar"ı: ÇİZGtlJK KÂMtL MASARACJ Ama kuşkusuz, yalnız bunlar yetmez onu açıklamaya. Yazarın basmakalıp tiyatro oğelerine sırt çevirdiği de ilk bakışta gözlemleniyor. Daha doğrusu bu öğeleri, iki bin yılı aşkın süredir üretilegelmiş tiyatro yapıtlannın çoğunda başvurulan güldüru ve dram öğelerini öyle bir tutumla kullanmış ki, sanırsınız, olabilen hiçbir durumu, yaşanılan hiçbir sorunu, yaşayan hiçbir kişiyi ciddiye almıyor yazar. Ama hoşgorülü olmayı, oyun kişileriyle çoğalttığı insanlara sevecen, güleryüzle bakmayı unutmuyor. Oysa Tanzimat'tan beri gündemimizde olan birçok ciddi sorunu gunışığına çıkanyor. Ülkemizin yaşadığı DoğuBatı ikilemini, aydınımızın ya da yan aydınjmızm kendini ararken kendine yabanalaşmasını, kültürel, sanatsal, toplumsal, bireysel sorunlannı, geçmişten şimdiye, şimdiden geleceğe köprüler atarak didik didik ediyor. Hemen seziliyor ki Oğuz Atay'ın bu konularda bir yargı koyma çabası yok. Kimseye üstten bakmıyor, akıl vermiyor. llle de bir yargı, bir bakış açısı aranıyorsa, olsa olsa yaşanmısa, yaşanana, yaşanacak olana gizliden gizliye gülümsediği soylenebilirf' AĞAÇ YAŞKEN EĞİLİR KEMAL GÖKHAJS TARİHTE BUGÜN MIIMTAZ ARIKAN 22 Ekim 197S'T£ BUGUM, ÜAJLU /HG'l/Z. 7*RtHÇr •4&VOLO 7OYAlBE£ l), 86 YAÇtfJDA ÖLDU f İ/SJT ÛVAfyA SAi/AÇie/i£/NDA, INGlL/Z TARIHÇI TOYNBSE 8AĞu oi/teAt: ç/u./ç/w SO ARA&A, LOAJP&4 İ/A// 192İ22 YILLA/S/A/PA, 6A2£r6C/ OlARAfC TÛGK YUNAN SAVAÇ/'NI İ2L£P> SU k&A/UPAtd gİLGİte""ru£K/ye ve yuMAA/fsmM'oA BnnSORUNU" DE§eei£NPiflD/ DAHA SONRA 12. CtLTLıK. TA&H /MCEL3MES/ ", "DÜNyA V£ S4T/" Gıgt KimPiA&Nt YAZDI. ıarxPLAf$.iMC>A ozec.UKL£, UYGAKL/KiA&fAJ OOĞUÇU VE ÇÖKİIÇÜ ÜzE&tNE OLUÇVueOUğu TA&ıH RELSEFESİNİ ANLATTf.. 50 YIL ÖNCE CUMHURİYET Yeni tayyarelerin sürati LONDRA 21 (a.a.) Dey/ı telgraj gazetesi, halen İngiliz tayyarelerinin süratini 160 kilometro arttıracak motörlerle teçhiz edilmekte olduğunu ve bu suretle tayyarelerin süratinin saatte 500 kilometroya söylüyor. çıkacağını 22 Ekim 1936 belediye bunun ıçin yeni b'.r formül bulmuştur. Bu formüle göre parakende su satanlar, toptancıdan su alırken, aldıkları suyun miktarı ve cinsile beraber, suyu satan toptananın imzasını veyahud damgasını havi olacaktır. 19361986 Gayrimuayyen zamanlarda Belediye memurlan bu perakendecileri kontrol edeceklerdir. Hileli suya tesadüf edilirse bu hilenin toptancı tarafından mı, yoksa parakendeci tarafmdan mı yapıldığı anlaşılacak ve hilekarlar cezalandınlacaktır. Su hilekarlığı Belediye, memba sularında yapılan hilelerin önüne geçmek ıçın ıcap eden tefrişat ve teıkıkatı ikmul etmişur. Su hilekarlığmı kokünden halletmeğe karar veren KEMAL BEKİR SAHKEYE KOYDL Istanbul Devlet Tiyatrosu'nca Atatürk Kultür Merkezi Oda Tiyatrosu'nda sahnelenen Oğuz Atayhn "Oyunlarla Yaşayaniarntnt Kemal Bekir Ozmanav sahneye koydu.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle