Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Ett CUMHURİYET/9 YOLtŞ GENEL KURULU Yollş Sendikası'nın genel kurulunda konuşan Hüsamettin Cindoruk, özal hükümetini "Devşirme siyasi parti iktidan" olarak niteledl Cindoruk, 4 yılda bir seçim istedi ve "Kurtuluş, 1987'de genel seçimdedir" dedi. ANKARA, (Cumhuriyet Bnrosn) DYP Genel Başkanı Hiisamettin Cindoruk, Özal iktidanm "devşirme siyasi parti iktidan" olarak niteleyerek, "Bu iktidarla demokrasi olmaz. O nedenle 1987 yılında secimlere gidilmelidir. Kurtuluş yeni seçimdir" dedi. Yollş Sendikası'nın genel kurul çalışmalannın devam ettiği Çağdaş Sahne'de dün konuşan Hüsamettin Cindoruk, kalkınmasıru tamamlamayan ülkelerde 5 yıllık seçim sürelerinin yıpraö a bir süre olduğunu kaydetti ve seçimlerin 4 yılda bir yapılması gerektiğini söyledi. Demokrasiyi yeniden kurmak, işçiyi, köylüyu iktidar yapmak amacıyla bu iktidarın devrilmesi gerektiğini büdiren Cindoruk, konuş Cindoruk: Meydan TÜSİAD'a kaldı masına şöyle devam etti: "12 Eyiül a n rejimi ild sosyal grubun fıkir üretmesini kısıtlanuştır. Bunlar sendikalar ve siyasal partilerdir. Siyaset üretme işyerenlere, ticaret odalanna ve TÜStAD'a bırakılnnştır. İşte bugünkn stkıntınuı temelinde yatan badur. Sermayeniıı lehine işleyen bir anayasa dokusu haarbuunıstır. Tabii ki boyle bir anayasa üe hiçbir şey yapılamaz" Cindoruk, ulusun 6 yıl boyunca sessiz kaldığını ve bu dönemde ekonominin ve sosyal yaşamın gerilediğini bildirerek, iş yaşamındaki gerilemeleri şöyle özetledi: "Işçinin red geüri 1977'ye göre azmlmtşür. Sosyal güvencesi kalmamıstır. Enflasyonun artışı ile iscinin cebindeid panuun DUYDUK/GORDUK YALÇIIS PEKŞEH laha önce BataviariI adıyla Panama bandırası tafuüğt, IMbnan'daki Litkate Fotoğmf: OJL) ının sayımına başlandı toprak, tiner de \ karaşımı çıktı kilüeri, "hayali vk Mısır'daki dokuz erinde duruyorlar. tırük Müdürü Ali Balkan Mete kanlığındaki bir ekip, dün Ayvaiat Limanı'nda nezarette buJunan ıarkant gemisine "hayali ihracat m gecerli kılacak" ttniversite ralan ile birlikte binerek, üç gün sükiayım işlemine başlarlarken, Ayk Cumhuriyet Savasj Fahri Bayda çaüsmalara nezarct ediyor. Saın ması nedeniyle gözaltında ınv ^anıklann ancak pazanesi ü cumhuriyet savcılığına intikal ilçbileceği öğrenildi. Hayali ihracat mallarTnı Mısır'a /acak olan gemi hakkında yapılan .tumalar da giderek derinleştiriliOümrük Muhafaza Müdürlüğu ılerinin yaptığı çalışmalar sonucu ıduras bandırası taşıyan Samarkant isinin gümrük muhafaza listeleriihbariT olarak geçtıği, bu nedenJe gümrük görevlileri tarafından tttm limanlarda "özenli bir biçimde" aranması konusunda gereklı uyanlann daha önce yapıldığı bildirildi. Kaçakçılık olayı Üe gemi sahipleri arasında bir bağ olup olmadığını araştıran yetkililer Saraarkant'ın daha önce Panama bandıralı olduğu ve adının Bataviari1 olduğunu belirlediler. "Hayali ihracat" sanıklannın, sayım sonuçlanıncaya ve konuyla ilgili evraklar tamamlanıncaya kadar gümrük muhafaza ekiplerinin gözetıminde bulunacağı bildirilirken gemi kaptanı Mustafa Çubnk ve yanında buIunan oğlunun gemiden aynlmamasının istendiği de alınan haberler arasında. Gümrük muhafaza ekipleri, Mısırda alıcı olarak belirtilen kişilerin ve firmalann da hayali olma olasılığı üzerinde dunırlarken, sayım için gemiye girildiğinde, yuklenen mallann gelişigüzel bir biçimde depolandığını da belirttiler. deferi giinden güne azalmaktadır. Gelir dagılırnındaki adaletsizlik artmıştır. Üretim B ^ * 1 ? " ^ ür, ihracat hayali ihracat biciınine dönüşmiiştnr. Bu çizilen manzara ekonomi bilgini olduğunu iddia eden bu Basbakanın eseridir". Cindoruk konusmasuıda ekonomik ve sosyal yasantımızı düzenlemek amacıyla demokrasinin işletilmeşi gerektiğini ve bu yolda işçilerin ve siyasi partilerin el ele vermesi gerektiğini bildirerek, "Bu dönemde partileri sosyalist partiler ve liberal partüer diye ayırmayın. Şimdi demokrasiden yana olan partiler ve demokrasiden yana olmayan partiler aynmı > apın. Bugün artık sosyal devîet vardır. Buna inanan partilerin yandaşı olan. tsçinin hakkını veren partilerin yandaşı olun" dedi. tşçinin kendisine verileni değil, hakettığini almak zorunda olduğunu söyleyen Cindoruk, "Bu millet çok yakında kendi anayasasını yapacakür" diye konuştu. Dr.ArslanYüzgün."Ben cinselliği değil, cinsel özgüriüğu savunuyorum" diyor... (FotoiulUf: ESAT PAU) "Türkiye'de Eşdnsellik" kitabmı yazan Dr. Arslan Yüzgün'e göre: "Toplum bu işi hor görmüyor" Toplumda sevllen klşllerin çoğu eşclnseldlr. Mesela sanatçılar... Bütont Enoy'u e/e alalım. Bütont Ersoy durup dururken yükselmedl. Toplum onu öyle görmek İstedi... Geçen günlerde Türkiye'de "ilk"lerden biri daha gerçekleşti ve "eşcinselliğin kitabı" yaztldı. Ekonomi Doktoru Arslan Yuögun'ün yazdığı 'Türkiye'de Eşcinsellik" adlı kitap kendi söylediğine göre, "Okurlardan büyük bir ilgi gördü" ve oörmeye devam ediyor. Bu hafta Yüzgün'le 'Türkiye'de eşcinsellik" üzerine konuştuk... Sayın Arslan Yüzgün, bu kitabı yazmakta ve yayımlamaktaki amacınız neydi? Kitabın yazımına karar verme aşamasından, Muzır Kurulu'nun poşete koymaya karar verme noktasına gelene dek bir yığın olayiar oldu ve birtakım haberler çıktı gazetelerde... Açıkça soyiüyorum, kitabım hiçbir zaman bir eşcinsellik propagandası niteliğinde değildir. Ama şunu da vurguluyorum: Ben sosyal demokrat ! görüşlü bir yazar olarak Türkıye'de eşcinselle! rin karşılaştığı haksızlıklar, dışlanmalar, horlan1 malar, çektikleri acılar nedeniyle, ülkenin vatarv I daşlan olarak bunların da bir cinsel özgürlük taşıdıklannı düşünerek olayı savundum ve savunmaya devam edeceğım... Yani siz eşcinselliğı değıl, cinsel özgürlüğü savunuyorsunuz. Evet. Çünkü eşcinsellik de cinselliğin bir bolümüdür. Bunu görmemezlikten gelmek mümkün değildir... SOSYAL DEMOKRATLIK VE... Demın dedınız ki, ben sosyal demokratım, bu işin sosyal demokratlıkla ne ılgisi var. Olmaz olur mu? Ben kitabımı yazmak için birçok eşcinsele anket formu gönderdim. Bayağı geniş kapsamlı bir anketti bu... Ben baştan beri eşcinseller, sosyal demokrat görüşlüdür diyordum. Ve araştırmamdan elde ettiğim sonuç da buydu. Bakın kitabımın sonunda "hangi gazeteyi okuyorsunuz" sorusunun aldığı bir tabloda Hürriyet, Milliyet ve Cumhuriyet sıralaması gelıyor... En azından şu gazele kompozisyonu bile onlann siyasi eğilimlerini oriçin sormuyorum, ama istatistikse) olarak birtakım sayılardan hareket ederek eşcinsel sayısını ele geçirmeye çalıştım. Orada on bin, yirmi bin gibi sayılar ele geçti Düşünün, 24 yaşında bir genç, 20 bin eşcinsel tanımış... Bunun anlamı ne?.. Şöyle: A 20 bin, B 15 bin, C 100 kişi tanımış. Bunları ele alın... Bir istatistiksel formülle 450500 bin gibi bir ana kitle çıkıyor İstanbul: da... Sadece İstanbul'da mı? Nüfus 5 milyon desek... Neredeyse onda biri... Sadece istanbul'da. ve bu ctddi bir rakamdır. Bu rakama hemen "hayır" demek doğru değildir... "Evet, demek de zor... O zaman bunu Turkiye'ye kıyaslarsak, İstanbul'un nüfusu Türkiye'nin onda biri olduğuna göre, bütün TOridye'de 5 milyon kişi mi var yani?.. Ben sanmıyorum... ÇOCUKLAR VE EŞCİNSELÜK Belki de daha fazla... Bir de şu olay var Yalçın Bey Şu soruyu yöneltiyorum eşcinsetlere. Kaç yaşında bu işe başladınız? Hiçbiri 18'in üstünde başlamamış... Hepsi faciadenen yaşta başlamış. 10 yaşında... Belki başlatılmış... Bu şu demektir... Türkiye'de eşcinselliğin kokeni çok yaygındır ve çocukiara kadar ınmektedir. Yani eşcinsel sayısı çok yüksek demektir... Bu çok kötü bir şey değil mi? Nesini savunuyorsunuz?.. Ben bunu savunmuyorum ve tartışmıyorum, ama olay büyük, onu söyiüyorum. lyi mi, kötü mü onu bilemem? Şu açıkca görülüyor, o zaman sizin araştırmanıza göre. Küçük cocuklar kandınlıyorlar... Vani kendi isteklerı ile başlamıyoriar olaya. Çünkü 10 yaşında çocuğun kendi iradesi söz konusu değil... Şimdi bir de bu iş tamamen özgür bırakılırsa, durum ne olur?.. Anneleri, babaları kontrol edebilir. Ama nasıl kontrol edecekler... Anne baba bilmiyor ki... Dolayısıyla bu akım önüne geçilemez bir akım oluyor. Bunu vurgulamak bir araştırmact için suç değil ki... Ben gerçeklere gözümü kapayamam ki... TOPLUM HOŞGÖRÜYOR Peki, kitabınıza ilgi nasıl oldu? Ne kadar sattı?.. Kitabım eytülde dağrtımcılara verikji ve hemen bittı. İlk baskısı. Kitabın ikinci basımı sürerken Muzır Kurulu, kitaba takmıştır ve poşet meselesi gündeme gelmistir... Böylece sanıyorum 15 ayda 3 baskı yapmış olacaktır. Bir rekor o zaman... Rekor olacak. Çünkü toplum bu konuda aç. Bir düşünün. Bu toplum aslında eşcinselliği horgörmüyor, hoşgörüyor... TopJumda sevilen kisilerin çoğu eşcinseldir... Mesela sanatçılar. Bülent Ersoy'u ele alalım. Bülent Ersoy durup dururken yükselmedi. Toplum onu öyle görmek istedi... Yükseldi, beğenildi, kasetleri satıidı, gazinoları doldurdu. Bu bir gösterge değil midir Yalçın Bey? Bu değilse hangi göstergeyi ele alacağız. Piar, miar gibi kuruluşlar yapsm bu araştırmayı bakalım ne çıkıyor. Ondan sonra çıkıp konuşsunlar... Yani Türk toplumu onaylıyor diyorsunuz... Onaylıyor veya onaylamıyor, ama onaylamadığını söyiemek doğru değil... Arslan Bey, demin polisin baskısı dediniz. Neler yapılıyor eşcinsellere?... Bir kere polisin elinde hiçbir yetki yoktur. Türk Ceza Yasası'nda eşcinsel yaşam biçimini sürdürmek suç değildir... Onlar da ne yaptyor? Saç kesiyor, bilmem nereye sürüyor, fişli* yor, hastanelere sevkediyor, karakollarda tutuyor... Ve bu işlerden dolayı hiç hesap sorulmuyor. Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu... Polis galiba bu işin ticaretini yapanları engellemeye çalışıyor. Hayır, tam tersi, herkese yöneliktir... Benim araştımnamı engellemek için beni bile köşeye sıkıştırmak istemişlerdir. Son olarak Arslan Bey, bu konuyu iyice araştırdığınız bellı. Size şunu sorabilirim... Nedir erkeği erkeğe yöneften güç. Doğal yol neden terk ediliyor? Buna pozitif bilimler bile yanıt veremiyor, ben nasıl verebilirim?.. Bir bölümü kromozom* lara bağlıyor, bir bölümü psikoiojik diyor. Bir bölümü o kişiye yapılan bir cinsel saldın olayına bağlıyor. Sonsuz nedenlerı var. Herkes için nedenler farklılık gösteriyor... KADINLAR VE EŞCİNSELLER Bu kisilerin kadınlara karşı tavrı nasıldır? Cinsel açıdan sormuyorum o malum... Sosyal açıdan... Mesela kıskanırtar mı, kızariar mı? Ben önce cinsel açıdan söyleyeyim. Es* cinsellik olayına girilmesiyle, erkeklik işlevi yV tirilmiyor. Birçoğu kadınlaria da ilişkilerini sürdürüyoriar. İçlerinde evli olanlar, torun sahibi olanlar bile var. Ama genelde kadından bir soğuma söz konusu. Sizin sorduğunuza gelince, kadınları cinsel yönden istemeseler bile diğer yönlerden severler. Kendilerine yakın bulurlar, ahbap olurlar. Çünkü kadmlar daha hoşgörOlüdürier... Peki kadmlar nasıl davranryor onlara karşı?.. Kadmlar da eşcinselleri kendilerine yakın hissediyorlar. Eşcinseller ve kadmlar iyi anlaşırlar... levit'in benıatı tsal olacak mı? RA, (Cumhuriyet Bürosı) Yenimahalle'de düzenlediği ıe toplantılarında yaptığı koia Siyasi Partüer Yasası'na ayandığı gerekçesiyle hakkında jı Btilcnt Ecevit'in yargılanmaYenimahalle 1. Asliye Ceza si'nde başlandı. Dünkü yargıapatılan CHP'nin eski Genel Ecevit'in "hakkudaki siyaset jymayarak, bir partiyi destekasmalar yaptığı" belirtilerek, .sında hapis cezasma çarptınldi. Savunma avukatlan, aynı jnusmalar nedeniyle Bülent Jonda yurdun çeşitli yerlerinde ı soruşturma ve dava açıldığıIdia ile açılan bir davadan ben çıktığinı bildirdiler. "Bir uçtan ötürii ayn ayn ymr ıahalle'de de yargılaıuyor lahalle'deki bir DSP toplantısında yaptığı ma nedeniyle yargılanmaya başlanan Bülent için mahkeme, 5. Asliye Ceza Mahkemesi'nde <• beraat kararını inceleyecek. Ecevit'in 13 yıl îsteniyor. gdanank, bököm verilmesinln hoknkı aykın oldugana" vurgulayan savunma avukatlan, davanın reddedilmesini istediler. Mahkeme avukatlanmn bu isteminin Ecevit hakkında beraat karan veren An kara 5. Asliye Ceza Mahkemesi'nin karannın incelenmesinden sonra sonuçlandınlması kararlaştınldı. Duruşmada ilk olarak Savcı Yücd Üdeniz hazırladığı iddianameyi okudu. Daha sonra savunma avukatı Orhan Tosun söz alarak, Ecevit hakkında DSP'nin Genel Merkezi'nin bulundugu yerdeki Asliye Ceza Mahkemesi'nde dava açılması gerektiğini, bu nedenle Yenimahalle Asliye Ceza Mahkemesi'nin görevsüdik karan vermesini istedi. Yargıç Ali Karakan bu istemi, Savcı lldeniz'in "dava konusu konuşmalann YenimahaUe Uçesinde yapıldıgı, bo nedenie davayı görmede görevgiz oianduguna ilişkin istemin reddedilmesi gerektigi" görüşü doğrultusunda reddetti. Avukat Tosun daha sonra, Ecevit hakkında aynı içerikli konuşmalanndan öturü yurdun çeşitli yerlerinde birçok soruşturma ve dava açıldığını belirterek, müvekkilinin aynı gerekçeyle hakkında açılan bir davada, Ankara 5. Asliye Ceza Mahkemesi'nde beraat ettiğini bildirdi. Tosun, bu nedenle mahkemenin davayı reddetmesi gerektiğini savundu. Yargıç bu istemi ise Ecevit hakkında beraat karan veren 5. Asliye Ceza Mahkemesi'nin karannın bir örneginin istenerek incelenmesinden sonra sonuçlandırmayı hükme bağladı. Bülent Ecevit yazılı savunmasında, "Başbakan Özai benim DSP toplantılanmda yapDgun kODUşmalan Tiirldye'de demokrasinin varlıgına kanıt olarmk göstennişti" dedi. Seçim öncesinde bazı yabancı diplomatlann iktidar partisini destekleyen ve teşvik edici beyanlannın Başbakan özal tarafından övünç kaynağı olarak gösterildiğini de kaydeden Ecevit, bu beyanlardan ötürü kimse hakkında soruşturma açılmadığını bildirdi. Ecevit, kendisi hakkında hiç desteklemediği bir partiyi desteklemiş gibi söylentiler çıkanldığını, bu konuda kendi siyasi tercihini açıkca belirtmesinin bunu önleyeceğine inandığını belirtti. DSP'ye karşı bir bağımlılıgın ya da yükümlüluğün bulunmadığım, kendisinin 1960'lardan bu yana öncülügünü yaptığı sosyal demokrat akımı destekkdiguıi de kaydeden Ecevit, "Benim savundııgum siyasi akımı savunan DSP'de eger sapmalar, hatalar görnrsem DSP'yi de eleştiririm" diye konuştu. Ecevit daha sonra yurttaşlann demokrasiye karşı kayıtsız ve ilgisiz kalamayacaklannı aniatırken, bunu ünlü Atinalı komutan Perildes'in "Siyasi konulara Ugisiz kişiler zararau degU, yararsudırlar" seklindeki sözleri ile örneklendirdi. Bülent Ecevit duruşma salonundan ayrılırken duruşmayı izleyen yurttaşlann sevgi gösterileriyle karşılandı ve duruşma başka bir güne bırakıldı. Atias Sinemast'nm saray, tiyatro ve sinema bölümü Kültür ve TUrizm Bakanhğı'na devredilecek ve küçük bir kültür merkezi olufturulacak. (Fotoğraf: ENDER ERKEKJ lini şeyh eden aristan ıüftüsü'ne tepki r Atlas Sineması rnını kültür merkezi oluyor Banker Kastelli'nin borçlarını tasfıye edebilmek için 9. Tasfıye Kurulu'nca satışa çıkarılan ve uzun süre satılamayan tsüklal Caddesi üzerindeki binayı Tasarrufları Koruma Fonu 1 milyar 35 milyon liraya aldı. İstanbul Haber Servisi Banker Kastelli'nin borçlannı tasfiye edebilmek için 9. Tasfiye Kurulu'nca satışa çıkanlan ve uzun süredir alıcı bekleyen Beyoğlu'ndaki ünlu Atias Sineması, üst katındaki paha biçilemeyen saray bölümü ve Küçük Sahne tiyatro salonu, toplam 1 milyar 35 milyon liraya Tasamıflan Koruma Fonu tarafından satın alındı. 6 Haziran 1986 tarihinde Bakanlar Kurulu karan ile kurulan ve bankerlerin gayri menkullerini satın alarak tasfıyelerini hızlandırmayı amaclayan fonun başkanı, Emlak Kredi Bankası Genel Mıidürü Erol Kıcıman, dün yapılan açık arürmadan sonra, sinema, tiyatro ve saray bölümünün Kültür ve Turizm Bakanhğıi na devredileceğini ve böylece küçük bir kültür merkezi oluşturulacağını söyledi. İlk olarak 23 Eyiül 1985 tarihinde satışa çıkanlan Kuçuk Sahne 260 milyon, Atias Sineması 450 milyon ve 670 metre karelik saray bölümü ise 550 milyon liraya satışa çıkanlmış, ancak alıcı çıkmamıştı. Beyoğlu, Istiklal Caddesi üzerinde bulunan 54 bağımsız bölümlu binanın sadece caddeye bakan 7 dukkânı, ikinci açık artırmada 88 milyon 844 bin 500 liraya satılmıştı. Bınanın içinde kalan 3 büyük bölum ise ancak dün satılabildi. 1870 yılında Beyoğlu yangınından sonra, yanan ahşap binalann yerine Banker Mösyö Köseoglu tarafmdan yaptınlan ve Atias Sineması olarak tanınan 3 katlı binanın orta katındaki Sultan Abdülaziz'in garsoniyeri olarak bilinen 670 metre karelik saray bölümüne, antika değeri bakımından paha biçilemiyor. Ancak satışlar için yine de 550 milyon lira muhammen bedel kondu. 9. Tasfiye Kurulu Başkanı Sezai Onaral, 1 milyar 380 milyon lira muhammen bedelle satışa çıkanlan üç bölumun, muhammen bedelin yüzde 75'i olan 1 milyar 35 milyon liraya satıldığını belirterek "Aslında ucuza satıldı. Ama başka alıcı yoktu. Hic olmazsa bir kültür merkezi olarak hizmete açılması kazanç olacaktır" şeklinde konuştu. 1 milyar 35 milyon liraya satıldı Eşclnsetlsr kadınları cinsel yönden Istemeseler blle, dlğer yönlerden severler, kendllerlne yakın bulurtar, ahbap olurlar. Çünkü kadmlar daha hoşgörülüdür... taya koyuyor... Ikincisi yoğun biçimde kitap okuyorlar. Üçüncüsü toplumun kurallannı bir noktada zorlamış kişiler. Toplum, "Siz erkeksiniz, kadınla cinsel ilişkıye gireceksiniz" diyor. Onlar da "Hayır, ben erkeğe yönelıyorum" diyorlar. Burada bir duvar yıktlması söz konusu. Ben bu çizgiden hareketle sosyal demokrat oiduklannı ileri sürdüm. Bir siyaset profesörü... Toktamış Ateş, bir sohbet sırasında buna karşı çıktı ve dedi ki, "Sen SHP aleyhine propaganda yapıyorsun." O sırada yerel seçimler vardı... Ben "Bunlar SHP'lidir" demedim, SHP'li olur, DSP'li olur, yahut hiçbirini beğenmez. Ben "sosyal demokrat eğilimlidir" dedim... Ama sanıyorum, sosyal demokrat partiler böyle bir konuyla ilgili değiller... Ben işte bunun mücadelesini verdim. Hasan Fehmi Güneş'e, Cüneyi Canver'e yazılı başvuruda bulundum. Açık söyleyeyim, fazlaca ciddi yanıtlar alamadım. Eğer bu sosyal demokrat partiler, eşcinsellerin eşcinsel davranışlarını, onların özel yaşamlannın bir parçası olduğunu savunmazlarsa ve bunlar polıs tarafından uygulanan sakıncalı davranışlara karşı çıkmazlarsa, ben bu kisilerin sorunlanna cevap getiren bir parti kurulması konusunda girişimde bulunacağım. NASIL OLACAK? Evet, bu konuda haberler çıktı. Bu parti, eşcinselleri mi bünyesinde toplayacak?.. Hayır yani. Bu çok komik olur. Dünyanın hiçbir yerinde bu olmaz. Eşcinseller partisi olmaz, ama eşcinsellerin hakkını savunan bir parti olur. Dünyada örnekleri vardır. Dünyada her konuda özgürlük var... Biz daha özgüriüklerin, bırakın cinsel özgüriüğü diğer özgüriüklerin bile yanına yaklaşamamışız. Bizde oy toplayabilır mi böyle bir parti?.. Bu parti sadece eşcinsellerin değil, herkesin her türlü özgürlüğünü savunur. Orneğin feminist bir akım icine girebilir. Onlarla dayanışma içinde olur. Kadınların haklarını savunabilir ve eşcinseller genellikle kadınlaria yan yana düşen kişilerdir... Peki, ülkemizde bu kadar çok eşcinsel var mıdır ki, sesi çıkacak bir parti kurulabilsin... Şöyle sorayım: Tahmini olarak Türkiye'de veya sadece İstanbul'da diyelim... Ne kadar eşcinsel vardır?.. Ben anketimde şöyle bir soru yöneltiyorum: Bugüne kadar kaç defa eşcinsel ilişkiye girdiniz? llginç sorudur. Ben bu kisilerin ne kadar yozlaştığını, ya da onlan kızartıp bozartmak ürkleri Derneği Başkanı Çavuş, yayımladığı Başmüftü Topçiev'in 10 •k soykırım lideri belirterek, "Hangi şeyhi olduğunu" sordu. rferkezi Kendini şeyh ilan aristan Başmüftüsü Mehmet bu girişimi, Balkan Türkleri ı ve Kültür Derneği'nce teplandı. Turkleri Dayanışma ve Kültur enel Başkanı Mehmet Çavuş •ayımlanan bildiride, Topçievülükten ayrılmasının atalarıını rahatlatacağı, 2 milyon i Türkünü ise sevindireceği . Bildiride özetle şöyle denilöoce ataodığuıu başmüftünde Türk soykınmı lideri geidiniz. Irkçı komünist reısı oldunuz. Bulgaristan top9 yüzyıldan fazla varlığını Jcrin maddi ve manevi varedi|di. 2 milyon soydasunız ıkfa. BU obrylar sırasmda karınu yerine, Türkleri sürekli na çağrısında bulundunuz. kara kalkarak, koy imamlan linmeyen kişileri de bu oyujiniz biliniyor. Sizi bu göreve sliıtnun Türk toplumu defil, ırkierdenbirtekdostunuz olıdân böyle de olmayacakür. kilit vurulan camilert hangi girebilmiştir. Raluşarap deçevrikn camileri, başmüftü I sâvundunuz? ievjevi tarikaü, Bektasi taribendi tarikatından şeyh olani temsil ediyorsunnz?" Hayvan Pazan alatıı veriünce nütingten vazgeçUdi ISPARTA, (Cumhuriyet) Eski Başbakanlardan Süleyman Demirel, memleketi olan Isparta ve ilçelerine dört günlük bir "hasret giderme" ziyareti yapacak. Bu arada Demirel'in Isparta ziyaretinin ilk gününde halka hitaben yapacağı konuşma için miting yeri olarak halk arasında "Hayvan Pazan" diye bilinen alaaın gösterilmesi Isparta DYP il örgütünde tepkilere yol açtı. Demirel'in yapacağı konuşma için "hayvan pazannın" gösterilmesi üzerine konuşma iptal edildi. Vali Vekili Özbek Topaloglunun imzasmı taşıyan 13 Ekim 1986 tarihli yazıda Suleyman Demirel'in 27 ekimde "Türkiye'de demokrasi, ekonomi ve hasret giderme" amacıyla yapacağı açık hava toplantısı için gdsterilen alanların hem şehrin dışında olmasına hem de halkın bir araya gelemeyeceği yerler olarak seçilmesıne önem gösterildiğini ileri süren DYP Isparta İl Başkanı İbrahim Gürdal, "Suleyman Demirel'in konuşması icin izin verilmeyen Cumhuriyet Alam'nda 25.4.1986 tarihiode Özal bir parti mitingi hayasmda konuşma yaptı. Sayın Özal'm devlel adamiığını kabul edip, Sayın Demirelin devlet adamlığını reddetmek aklen ve mantıken mümkün degildir. Devlet adamlıgjnın yenisi eskisi olmaz" dedi. DYP İl Başkanı Gürdal, konuşma için ayrılan yerin, Isparta halkının verdiği "Hayvan Pazan" adım ülkeye on yıl hizmet eden bir basbakanın konuşma yapmasına olanak sağlayacak nitelikte olmadığını öne sürdü. Demirel, Isparta'da hasret giderecek