Katalog

20 EYLÜL 1985 * * * • HABERLERİN DEVAMI CUMHURtYET/15 OLAYLABIN Notlar ARDENDAKI Sultanahmet 'i Nükleer (Baştarafı 1. Sayfada) nin yöndtildiğini" açıkladı. Ancak bunun NATO bölgesi dışı faaliyetlerle bir ilgisi olmadığını vurguladı. NATO Kmvetleri Başkomutanı General Bernard Rogers, hazırladığı bir raporda Tiirkiye'deki nükleer sistemlerin yerulenip modemleştirilmesini ve atom başlığı sayısının antırılmasını önermiş bulunuyor. Yavuztürk'e yönelttiğinıiz soru da bu çerçevede Tiirkiye'deki kısa menzilli nükleer sistemlerin savunma yeteneklerini iyileştirilmesi yolunda yürütulen çalışmalar ve demode olmu; Honest John'lann sökülmesıne başlanıp başlanrr.adığı oldu. Yavuztürk şu yarutı verdi: "Honest John süah sistemi demode olduğu cihetle Türk Silahlı Kuvvetlerinin envanterinden çıkanlma aşamasındadır. Modemizasvon çalısmalan çercevesinde bu silah sisteminin yerinin 8 inçlik obuslerle (Howitzer) doldurulması çalışmalanna devam edilmektedir." Milli Savunma Bakanı, Türkiye'nin nükleer polıtikasıyla ilgili bir soruyu yamtlarken de, "bizim nükleer politikamız bellidir. 1969 yılında belirlenmiştir. Bu politiksda bir degişiklik voklur. Türkiye'de bulundurulan nükleer ba?lıklar tümuyle miidafi (savunma) nileliktedir. Yine bu politikamız çercevesinde Turkiye'deki bütün nükleer başlıklar Türk makamlarının kesin kontrolü altındadır" şeklinde konuştu. ABD HIZLI İNTtKAL .KUVVETt VE TÜRKİYE Yavuztürk, Türkiye'nin NATO içindeki kuvvet hedefleri programı çercevesinde, "alan dışı güvenlik" konusunda herhangi bir önlem almayı düşünüp düşünmediği yolundaki sorumuza da şu yanıtı verdi: "ABD hızlı intikaJ kuvvetininin veya resmi adıyla Merkez Komutanhğı'nın kurulması sonucunda NATO çerçevesinde Avrupa'nın savunmasına aynlan Amerikan askeri imkân ve kabiliyeüerinde meydana gelebilecek açtğın mUttefıklerce kapaülması campensation) amacıyla, her bir müttefik için kuvvet hedefleri saptanmıştır. Bu çerçevede Turkiye'yç de dar kapsamlı bazı kuvvet hedefleri yöneltilmjştir. Bunlar imkânlar ölçüsünde yerine getirilmeye çalışacaktır. Söz konusu kuvvet hedeflerinin NATO bölgesi dışı faaliyetlerle herhangi bir ilgisi bulunmadığını da bu arada belirtmek isterim" Yavuztürk'un bu açıklamasıyla alan dışı güvenlik konusunda Türkiye'nin NATO içine üstlenmiş olduğu yukumlülüklere ek yeni yukumlülükler almak dunımuna gıreceği ilk kez bir Türk yetkilisi tarafından açıklanmış bulunuyor. "Alan dışı güvenlik" stratejisinin NATO tarafından da benimsenmesinden sonra ABD bir kriz anında Avrupa'nın desteklenmesi için tahsis eWSğr Amerika'daki takviye birlikleriai çevik kuvvetle birlikte NATO sahası dışındaki kriz bölgeleri için görevlendirmiş bulunuyor. Doğu Bloku ite bir savaş halinde ABD'den Avrupa'ya gelecek takviye birliklerinin başka bir göreve tahsisı, Avrupa'da bir savunma boşluğu yaratıyor. Halen NATO askeri makamlannca hazırlanan savunma planlarında bu boşluğun, müttefiklerin şimdiden aiacakları ek önlemlerle doldurulması hedefleniyor. Bu bağiamda Yavuztürk'ün açıklamasında ABD'nin NATO planlanna göre bir savaş halinde Türkiye'ye göndermeyi taahhüt ettiği takviye birlıkleri açısından da bir zaafın ortaya çıktığı anlaşıhyor. Bu zaafı gidermek için Türkiye'ye yöneltilen kuvvet hedefleri Türkiye'nin "NATO sahası dışında sorumluluk almaktan kaçınma" şeklinde özetlenebilecek politikasında bir değişiklik getirmiyor. Yavuztürk, Türkiye'de 9 kadar havaalanının modernizasyonu ve Muş ile Batman'da iki yeni havaalanının inşası konusundaki son durum hakkında bilgi verirken de "Türkiye ile ABD arasında imzalanmış bulunan mulabakat belgesi çerçevesinde mevcut havaalanlannın modernizasyonu için çahşmalara devam edildigini" bildirdi. Ihalelerin hazırlandığını belirten bakan, "y«kında faaliyete bastenacagı tahmin ediliyor" şeklinde konuştu. YILDIZ SAVAŞLARI VE TÜRKİYE Milli Savunma Bakanı Yavuztürk'ün en ilginç açıklamalarından biri de Yıldız Savaşları projesi konusunda geldi. Daha önce "biz Yıldız Savaşları projesine katkıda bulunuyoruz" şeklinde demeçler veren ve eleştirilere hedef olan Yavuztürk, daha önceki sözlerinden oldukça farklı bir tonda konuşfu. Yavuztürk'ün bu kez projeye katılma konusunda bağlayıcı herhangi bir ifade kullanmaması ve Avrupa ülkelerinin önemli bir bölumunün bu konuda takmdığı mesafeli tutuma benzer bir çizgide kalması dikkat ^ekti. Yavuztürk, Türkiye'nin bu konudaki tutumuyla ilgili soruya yanıtında aynen şunları söyledi: "ABD'nin stratejik savunma girişimi bu aşamada sadece araştırma yapılmasını öngormektedir. Bu konunun çeşitli veçheleri >eterinee açıkiığa çıkmış degildir. Bulün mültefik ülkeler gibi Türkiye de bu konudaki incelemelerini sürdurmekledir. Konunun önemi dolayısıyle müttefikler arası danışmalann büyük önem taşıdığı kuşkusuzdur." YENİ SİLAH TEKNOLOJİLERİ Zeki Yavuztürk. Türkiye'nin savunmasında yeni gelişen silah teknolojilerinden (Emerging Technologies) yararlanması konusunda da şöyle konuştu: "bu konuda NATO içinde yapılan çalışmalar henüz tamamlanmamışlır. Yüksek raab'yetleri ve ileri teknolojileri gerektirmeleri dolaytsıyla bu konudaki projelerin çogunluğu, muttefîkler arası ortak imalal yoluyla gerçekleştirileceklir. Türkiye bu calışmalan yakından izlemekte olup, kendi onceliklerine ve imkânlanna uyan projelere kalılmayı düşünmektedir." Lise mezunu daktilo bilen bayan eleman aranıyor. Tel: 522 24 69 • Nüfüs cüzdanımı yitirdim. Geçersizdir. CEMİL ERTÜRK GERCEK bombalayuhm" UĞUKMUMCU GOZLEM Eski ABD Başkam Nixon, eğer danışmanlarııun tavsiyesine uyup 1974'te Sultanahmet Camii'ni bombalasaydı, dün aynı caminin şeref defterine, "Bu muhleşem giizellik karşısında büyülendim" diye yazamayacaktı. Nixon yönetiminin, Türkiye'de haşhaş ekimini yasaklatmak için yoğun baskı yaptığı yülarda, 12 Mart müdahalesinin hemen öncesinde VVashington'a çağrılan Ankara'daki ABD BÜyükelçisi Handley, uçaktan iner inmez başkamn bir yardımcısı tarafından karşılanrruştı. Olayı nakleden Amerikan dergisine bakılırsa, başkamn yardımcısı, Handley'e şöyle diyordu: •'Meseleyi ne kadar ciddi tutuşumuzu göstermek için şunu belirtmek isterim. Eğer Türkiye. ,\IXON LtBYALILARLA ABD eski Başkam Richard Nixon, dün sabah gezdiği Kapahçarşı'da haşhaş ekimini yasaklamazsa. 6. halkın arasına kanşmaya özen gösterdi. Çarşıdan alıs veriş yapmadan, ama "eşim burada olsaydı hayli Filo'nun derhal İstanbul'u tah zararda olurduk " diyerek ayrüan Nixon, çıkışta Libyalı turistlerle sohbet ederek, imzasını verdi. rip etmesini başkana tavsiye edecegiz." Nitekim Nixon'ın yardımcısı, Handley araalığı ile Türkiye'yi uyarmakla kalmamış, Ecevit'in Amerikan kaynaklanna atıfta bulunarak açıkladığına göre, Sayın Evren, Çankaya'nın 'Kissinger'ın da bulundugu bir SODEPHP arasındaki birleşme Beyaz Saray toplantısında Istaneltigini" ileri sürdü. HaberAraştırma Servisi şöyle devam etti: çabalarında yansızlığını gazetebul'un tahribi konusu gündeme Nixon, Türkiye'nin "gelecefimiz aracılığıyla duyurmakla ana gelmiş", hatta sertlik yanlısı bir "Türkiye, Körfez ülkeleri için Amerika Birleşik Devletleri eski yasal doğrultudaki konumunu bir tehdit teşkil etmiyor. Güçlü, nin neden parlak oldugunu" da Başkam Richard \ixon, Türkidanışmanı kararlüığı vurgulanbelirlemiştir. ama süper güç degil. Aynı zaye'nin, bölgede "bir zamanlar üç noktada anlattı: mak amacıyla "gerekirse Mavi manda onların aynası. Türkiye'1 Çünkü Türkiye, çalışkan Sosyal demokrat kesimdeki Camü'yi başlanna yıkalım" de Iran'ın oynadıgı rolü üstlenmesiinsanların ülkesi. nin yolunu benimsedikleri takbütünleşme girişimlerinin yapı mişti. ni" önererek Istanbul'dan ayrıldirde, gelecekleri yerin gösterge2 Çünkü Türkiye, doğru pocısı ya da engelleyicisi, tarih karNeyse ki, yine aynı dergiye gö dı.Nixon, dün sabah, güne Kasi. Türkiye bulunduğu yer ve bulitikalarla yönetiliyor. şısındaki sorumluluğunda pahçarşı ziyareti ile başladı. Bure, "Tam o sırada Amerikan lunduğu durum itibanyla bu royalnızdır ve kendi kendisiyle baş yardımının kesilmesini göze aia rada dünyanın çeşitli ülkelerin3 Çünkü iyi liderlerle yönetilü oynayabilir." başa bulunmaktadır. liyor. den gelmiş turistlerle sohbet mayacak bir hükümet işbaşına * • • getirilmiş" ve Sultanahmet kurNixon, şöyle devam etti: "Bu rol nasıl olmalı?" sorueden, bu arada fotoğraf çektir"Lçüncü Dünya ülkeleri, kensuna, "Bir zamanlar Iran'ın diği bir Yunanlı turiste, "Türktulmuştu. dilerine kalkınma modeli araryaptığı gibi. tran bugün yapamıleıie dost olun" diyen Nixon, Dün olayı, Bağdat Köşkünün yor, belki Türkiye yapabilir" yaken, ABD ve Japonya'nın elde daha sonra Sultanahmet Camii'bugün adı bile anılmayan ikti(Baştarafı 1. Sayfada) nıtını veren NL\on, "Tabii bu rol ettiği ekonomik gelişmeden ürkne gitti. Camiyi gezdikten sondarlara, nedeni bile hatırlanmağerlendirmede bulunmadıklan bir boşluk vaki olduğu takdirde mektedirler. Oysa Türkiye, onyan cinayetlere tanık olmuş yu ra Ayasofya Müzesi'ne geçerken gibi, bu konularda bir görüş de ya da bölge ülkelerinin liderleri lara kalkınmaya çabalama aşabalayında olan bir Alman çiftle muşak atmosferinde Nixon'a bildirmemişlerdir." rıza gösterdiği takdirde oynanamasından kalkınma aşamasına sohbet eden Nixon, Ayasofya hatırlattık. Şöyle dedi: Baransel, Cumhurbaşkanı'nın bUir" dedi. gelmiş bir modeli sergilemekteMüzesi'ndeki "kulsal delige " "Bizim iktidarımız dönemin anayasadaki konumu açısından Nixon, "Bugün Amerika Başdir. Türkiye'nin, 3 milyar insaelini sokarken de, "dünyanın de Tiirkiye'deki muhatabımız şu bu tür haber, yorum ve değerlenkam olsatdınız Özal'ı kendinize nın yaşadıgı Üçüncü Dünyaya barış içinde yaşamasını" diledi. andaki yönetiminiz gibi degildi. dirmeler yapılırken titiz davranbaşbakan yapar mıydınız?" sosergUedigi bu hedeflenebilir orOğlen yemeğini aralarında Bir sürii problem vardı. Nitekim makta yarar olduğu görüşünü rusuna, "Başbakan Özal, çok nek, sanınm diğerierince de dikhemen o günlerde Kıbrıs prob TÜSİAD Başkam Şahap Kocasayundu. kapasiteli, özellikle ekonomik ve topçu, TtSK Başkam Halit Na kale alınacaktır. Bunun diger lemi doğdu. Şunu söylemek isSÖYLENTİ NEYDİ? politik alanda iş bitirici bir yansıması da Türkiye'nin dünya rin ve bir grup işadamıyla Toptiyorum ki, ben o yıllarda yine HP Genel Başkam Aydın Gülider" yanıtını verdi. Nixon, sahnesinde. özellikle kendi bölkapı Sarayı'ndaki Konyalı Resbugün düşündüğüm gibi düşüven Gürkan, Cumhuriyet'in, Devlet Başkam Evren için de, gesinde daha büyük roller üsttoran'da yiyen Nixon, daha sonnüyordum. Tiirkiye'nin kendi iç "Necdet Calp, HP milletvekille"diktatörlükten çok uzak bir lenmeye aday olmasıdır. Çünkü meseleleri ne olursa olsun. Turki ra Bağdat Köşkü'nde bir grup rini istifaya zorluyormuş. Cumdevlet adamı" tanımlamalarını bu bölge ekonomik açıdan, asye'den vazgeçilemez diyordum. gazeteciyle sohbet etti. hurbaşkanı ile görüştügünü, kullandı. keri açıdan güçlü olanlann boAma bugün durum çok farklıSohbete son durağı İstanbul Cumhurbaşkanı'nın, HPrusunun öttügü bir bölgedir." dır." Nixon, dün akşam özel bir olan dünya turuna ilişkin izleSODEP birieşmesine karşı çıktıTürkiye'nin "Kendi menfaauçakla Londra üzerinden Amenimlerini aktararak başlayan Niğını belirterek, Başbakan ile de Nixon, Bağdat Köşkünde dün rika'ya gitmek üzere Istanbul'ti için böyle bir rol üstlenmesi xon, "başta Sovyel sistemi olgörüştüğiinü, Başbakan'ın birbelki de "Bugünkü başkamn pagerektiğini" kaydeden Nixon, dan ayrıldı. mak üzere komünizmin iflas leşmenin anayasaya aykın olduniğe kapılmasına gerek yok" ğunu, birleşme gerçekleşince. derken, kendisinin o yıllarda paHP'nin milletvekillerinin düşiiniğe kapıldiğına işaret ediyordu. riileceğini soylemiş. Bunlan duySultanahmet Camii'nin müezdunuz mu?" sorusuna şu yanıtı zini de mütevazi sesiyle namaz verrnişti: vaktinin geldiğine... Dış Haberler Servisi Mek"Öncelikle Sayın Calp'in böyle sika'da dün meydana gelen şidbir şey söyleyeceğine ve HP mildetli deprem, binden fazla kişiletvekillerinin bu kadar komik şeylere inanacagına ihtimal vergazetelerde neşredilen bazı ha nin ölümüne, binJerce kişinin de ANKARA, (Cumburiyet Bumiyorum. Biliyorsunuz, HP Kurosu) Dışişleri Bakanı Vahit berleri de ele aldık. Suud Bin yaralanmasına yol açtı. Richter rullayı öncesinde de Gürkan yöHalefoğlu, 1214 Eylül tarihleri Faysal, bu haberlerin büyük 61 ölçeğine göre, 7.8 şiddetindeki netime gelirse, askeıier ihtilal yaarasında Cidde'de yapılan İslam çüde faaliyetleri önlenen bazı depremden en fazla etkilenen pacak denilmişti. Söylediğiniz Barış Komitesi toplantısı ve ikiaracıiardan kaynakiandığım söy başkent Mexico City felaket bölsözler. gruptaki arkadaşlarımıza li temasları hakkında dün Mecledi ve Suudi Arabistan'ın genel gesi ilan edildi. Kentteki binalasöyleniyormuş. Bana bunların liste bilgi verdi. Halefoğlu, FKÖ vize uygulamasında gözettigi nn yüzde 35'inin yıkıldığı, sanCalp adına söylendigini anlattıki bombardıman edilmiş izleniesaslar dışında bir kısım Türk BEYRUT, (AP) Lübnan' lideri Yaser Arafat'a iki kez gölar. Bu propagandayı yapanlann vatandaşlarına ayrımcı muame mi verdiği gelen haberler arasının Trablusşam kentinde karşıt rüştüğünü söylerken, "Arafafadlannı verdiler. Bunlan duyle yapılmadığını ifade etti'.' Ha da. Can kaybının artmasından Müslüman gruplar arasında son la Ortadogu'da bh durum değerdum, ama bunların soyleneceğialtı gündür meydana gelen şid lendirmesi yaparak son gelişme lefoğlu, vize sorunuyla ilgili ola endişe edildiği açıklanırken, ölü rak gazetelerde çıkan haberler sayısmın binlerce olabileceği de • ne en ufak bir ihtimal vermiyo detli çarpışmalarda ölü sayısı leri ele aldık" dedi. ifade ediliyor. Suudi Arabistan Dışişleri Ba den söz ederken, Türk Dışişleri rum. Partimizde hiç kimse bun79'a, yaralı sayısı 271'e ulaştı. Deprem nedeniyle Mexico yetkililerinin basında çıkan açıklan söyleyecek kadar akılsız, kanı Suud Bin Faysal ile "çok Lübnan'ın ikinci büyük kenti City ile telefon ve teleks bağlanbunlara inanacak kadar cahil delamalarına ise hiç değinmedi. Trablusşam'da dün meydana ge yararlı" bir görüşme yaptığını .gildir." Temaslan sırasında "Kıbns ve tısı kesildiği için ölü ve yaralı salen çarpışmalarda, Suriye deste anlatırken, vize konusunda şunyısı hakkında sağlıklı bilgi alınaBulgaristan'daki Türklere ilişkin ğindeki Arap Şövalyeleri, Ara ları söyledi: "Vize konusunda sorunlarda rnuhataplanndan an mıyor. Guatemala'da dinlenen fat yanlısı Tevhid Örgütü gerillayış ve destek gördüğünü" be Meksika TV'si Richter ölçeğine lalarının denetimindeki stratejik lirten Halefoğlu, Barış Komite göre 7.8 şiddetindeki depremin açıdan önemli iki noktayı ele ge(Baştarafı Spor'da) özellikle başkent Mexico City'si toplantısında Körfez savaşına çirdiler. Polisin ifadesine göre, (Baştarafı 1. Sayfada) Kalman Meszöly (Fenerbahçe de ağır hasara yol açtığım haber kalıcı bir çözüm getirilmesi kodünkü çarpışmalarda, Arap Şö Bulgaristan devlet Başkam JivTeknik Direktörii) kov da gençlere devredecekleriverdi. nusunda henüz ortak zemin buvalyeleri'nin yanında çarpışan "Bütün oyunculanmız müDepremden sonra bir amatör lunmadığı izlenimi edinildiğini LUbnan ordusuna bağlı 3 asker ni söylediği halde sözünü yerine kemmel oynadılar. Ve verdiğim telsizci sokaklar üzerinde binlersöyledi. ve 3 gerilla olmak üzere toplam getirmedi" dedi. Evren şöyle de görevleri fazlasıyla yerine getirvam etti: Halefoğlu'nun konuşmasın ce ceset gördüğünü, bir diğeri de 6 kişi öldü. . diler. Bordeaux gibi büyük bir "Daha önceki bir konuşmamdan sonra MDP Grubu adına kentteki binalann yüzde 35'inin . takımın hakemin desteğine ihtiBaşkent Beyrut'un Müslüman da da eskilerin hizmetlerine tesöz aJan Kâmran tnan, Suudi yıkıldığını belirtti. yaç duyması beni şaşırttı."' batı kesiminde Velid Cunblat li şekkür ettim. Onlar, ülkelerine Tijuana'da yerel bir kablo TV Arabistan'ın Hataylı yurttaşlarıSelçuk "Golü atmak benim derliğindeki Dürzilerle, Şii milis hizmet etmişlerdir, ama şimdi yemıza vize vermemesi İconusunun şirketi de depremden görüntüler . için zor olmadı. Biz buraya biraz ler arasında meydana gelen şid ni parlamenterler var. Onlar, ge çok derin siyasi anlamlar içerdi sunarken abonelerine ölü sayısıda Tigana ve Giresse'li Bordea detli çarpışmalar yüzünden, Batı rek duyduklarında onların düğini söyledi. Hükümetin bu böl nın binlerle ifade edilebileceğini ux'u seyretmeye gelmiştik. Bun Beyrut'taki dükkân, bar.ka ve şüncelerinden, tecrübelerinden gedeki gelişmeler karşısında ge ve hasarın çok yüksek oldugunu • ları karşımızda göremedik." istifade ederler." lokantalar kapatıldı. reken hassasiyeti gösterdiğinden kaydetti. TV şirketi aynca kurBaşkanlık Divanı üyeleri dün ve gerekli güvenlik tedbirlerini tarma ekiplerinin kentte meydasabah Anıtkabir'e giderek Ataaldığından emin olduklarını söy na gelen benzin sızıntılannı öntürk'ün manevi huzurunda sayleyen Inan, Güneydoğu Anado lemek için çalışmalar yaptığını gı duruşunda bulundular. lu'daki terör olaylanna da deği belirtti. Daha sonra ilk toplantısını Başkent Mexico City'de depnerek, ."Türkiye'nin güvenliğiyapan Başkanlık Divanı'nda 5 nin teminat altına alınması ge rem sonrası yer yer yangınlar 1 ekimde Çin Halk Cumhuriyeti çıktığı haber veriüyor. rekmektedir" dedi. ni resmen ziyaret edecek olan '(Baştarafı Spor'da) İnan, gelişen dış politika olayMeksika Savunma Bakanhğı, TBMM Başkam Necmettin KaIarı konusunda Mecliste genel içerden çevrilmiş diye kıyamet kopuyor. TRT'nin elinde, pozısyonu durdepremden sonra başgösterebiraduman'ın gezisine ANAP'tan görüşme açılmasını istedi. durup gözlere sokabileceği pozısyon var, onun için bile uğraşan yok. lecek yağmalama olaylarını ön4, HP'den 2, MDP'den 1 milletHP Grubu adına konuşan PaYa da uğraşmak, bazı kişılerin menfaatine dokunuyor olmalı ki, gölemek için başkente birliklerin vekilinin katılması kararlaştırılrüntü hızla geçip gidiyor. şa Sanoğlu, IranIrak savaşı ile gönderildiğini açıkladı. dı.ANAP Grup Başkan VekilleFutbol diyorlar, onu bile yuzlerine gözlerine bulaştırıyorlar. ilgili gelişmeleri anlattı. Sanoğri Haydar Özalp ile Pertev AşçıVVashington'da Meksika Bülu, "Türkiye, rolünü aktif ola* ** t oğlu, dün HP Grup Başkan Verak artırmalıdır. Bu rolü yerine yükelçiliği'nden yapılan açıklaBir ara tatil için Izmir'deydik.. Yunan televizyonu her hafla sonu bir killerini ziyaret ederek bir süre getirme çabasını mutlaka sür mada depremin Batı kesimini etbüyük atletizm yarışmasını naklen yayınladı.. Van Damme Memorial.. görüştüler. Görüşmeye MDP kilediği ve ağır zarar olduğu kaydürmelidir" biçiminde konustu. Roma Grand Prix... TRT spor yöneticilerine sorun bakalım bu isimler Grup Yönetim Kurulu'ndan Rıdedildi. . bir anlam ifade ediyor mu?.. Sporun farkında değiller ki, bilsinler^ SonMecliste daha sonra bağımsız fat Beyazıt da katıldı. ra, Kıbrıs Rum kesimi bile niye atletizmde bızi geçiyor diye dövünüyoAbdurrahman Demirtaş'ın, YuMeksika'ya ucak seferleri de .ruz.. Niye geçmesin ki?.. Rum kesimi ne?.. Limasol karması bile geçer.. HP'nin Grup Yönetim Kurunanistan'da bazı camilerin "seks deprem sonrası durduruldu. Ha• *• lu odasında 15 dakika kadar sümerkezi" haline getirildiğine ilişvayolu şirketleri, pistin deprem TRT, tarihinin hiçbir döneminde, spor açısından bu kadar zavallı olren görüşmeden sonra ANAP kin sorusunu yanıtlayan Dışişleri sırasında ağır hasara uğramış madı. Oysa Haber Dairesi Başkan Yardımcılığı'nda şimdi sporun içinGrup Başkan Vekili Haydar Bakanı Vahit Halefoğlu, Atina, olabileceğini varsayarak uçuşlan den gelme, gazeteciliği bilen Ceyhan Baytur var. Ne yapıyor Ceyhan?.. Özalp, ziyaretin bir nezaket ziyaSelanik ve 12 adalarda bazı caiptal etmek zorunda kaldıklanYetki mi vermiyoıiar?.. Kadro kurmasına izin mi çıkmıyor?.. Genel müreti oldugunu, bundan sonra da milerin ibadet dışı kullanıldığını açıkladılar. dürlük spora bütçe, televizyon dairesi zaman mı ayırmıyor?.. Tam yetgruplar arası temaslann sürdürükili ve olanakları sağlanmış bir Ceyhan'ın bu işi nasıl becereceğini iyi nın belirlendiğini bildirdi. Haleleceğini söyledi. Meksika'da 1973 yılında meybiliyoruz.. Ama Haber Dairesi Başkam, yardımcıları parlamasın diye foğlu, Lozan Antlaşması'yla BaHP Grup Başkan Vekili Seyfi dana gelen bir depremde de 750 •' herşeyi engeller, TRT Genel Müdürü spora gavur icadı diye bakarsa, tı Trakya'da yaşayan Türklerin kim ne yapabilir ki?.. Oktay da görüşme sırasında mukişi hayatım kaybetmişti. haklarının teminat altına alındıSporu, gazeteciliği bıraktık.. Balkan Binicilik Şampiyonluğu, Fenerhalefetin Meclis'teki sorunlarına ğını hatırlatarak, "Ancak YuWashington'daki Meksika bahçe ve Galatasaray'ın başarıları bu ülke insanına moral kazandırailişkin herhangi bir konunun ele nan hükümeti her konuda olduBüyükelçiliği de başkentin yanı cak olaylardı. Bunu da mı çok görüyorlar?.. alınmadığını belirterek, bunların ğu gibi bu konudaki hakları da sıra, Jalisco, Guerrero ve Michobugün toplanacak olan Damşma ihlal ediyor" dedi. İskeçe'deki acan eyaletlerinde de ağır hasar TRT Yüksek Kurulu, TRT Yönetim Kurulu, spor yayınlarını ciddiyetKurulu'nda ele alınacağını bildirTabakane Camii'nin duvarlarıle ele almalı, ayyuka çıkan dedıkoduların soruşturması için karar veroldugunu duyısrdu. diOktay, komisyonların Başkannm 1972 yılında yıktırıldığını hameli ve spor servisinin temizlenerek, sporu, bilen ve seven kişilerin Araştırmacılar, başkent Mexilık Divanı'nda muhalefete yer vetırlatan Halefoğlu, bu tip olay. yönetimine tam yetkı ile devri için gerekli yönetmelik değışikliklerıni co City'i şiddetle sarsan deprerilmesi konusunda ısrarlı olduk'yapmalıdır. ları esef verici olarak niteledi ve min 60 yılda bir, veya daha uzun larını da belirterek, bu konuda '•' • Bunun tek yolu da, bağımsız bir Spor Daire Başkanlığı kurulmasıhükümetin konuyu hassasiyetie sürelerde yinelendiğini belirti" dır. Bugüne kadar olup bitenler, bir başka seçeneğin olmadığını ortaANAP yöneticilerinin görüşünü takip ettiğini, gerekli girişimlerya koymuştur. yorlar. beklediklerini sözlerine ekledi. de bulunulduğunu bildirdi. (Baştarafı 1. Sayfada) lerle birlikte, HP Genel Başkam Sayın Aydın Güven Gürkan'm görilşleri de yayımlanmıştı. Bunun üzerine Cumhurbaşkanı Sayın Evren, gazetemize bir açıklama yaparak konuya aydınlık getirmiştir. Sayın Cumhurbaşkanının SODEPHP arasındaki birleşme girişimine karşı olduğu haberleri, ancak bir "yakışttrma"dır. Çankaya "Bazı siyasi partilerin iç yapılannda cereyan eden olaylar ve bunlara bağlı gelişmelere ilişkin, kimseye herhangi bir telkin ve değerlendirmede bulunmamış, bir görüş bildirmemiş"tir. Sayın Evren'in gazetemize açıklaması birçok açıdan olumlu bir tutumu vurguluyor. Demokratik yaşamda yansızlığı anayasa gereği olan Cumhurbaşkanı partiler kesimindeki oluşumlarda taraf tutamaz; görüş bildirdiğinde anayasal konumuna gölge düşer. Ayrıca anayasanın siyasal partiler i ve parlamenterleri ilgilendiren maddeieriyle Cumhurbaşkanlığının doğrudan herhangi bir ilişkisi bulunmamaktadır. UFUK GÜLDEMİR ~ Nixon: Türkiye Iran'ın eski roltinti üstlenmeli Partilere Halefoğlu TBMM'de bilgi verdi: Lübnan'da şiddetli çarpışmalar: 79 ölü Arafat'la durum değerlendirmesi yuptık Mexico Qty yerlebiroldu Jaccjuet Evren : Ben (Baştarafı 1. Sayfada) sizinle yaptığı bir söyleşi intişar etmişti. Bu söyleşide Sayın Aysan'ın size yönelttiği: Şevket Süreyya "Tek Adam" da aferistlerden söz ediyor, sizi gidip Atatürk'e şikâyet ederler mi, "Şöyle özel menfaat sağlıyor, böyie özel menfaat sağlıyor" diye. Onlar konusunda bir şeyler söyler misiniz? Şeklindeki sorusunu şöyle yanıtladınız: O'nun ne söylemediği var.gerek şahıslarımız hakkında, gerek rejim hakkında, gerek banka hakkında, Şevket Süreyya'nın söylediklerine ehemmiyet vermiyorum. Çünkü bence o, ülkede komünizm ideolojisinin tatbikine memur bir ajandı. Hakkımda neler söylemedi. Ama şef, işlerime hiç karışmazdı, sadece bilgi alır; tavsiyelerde bulunurdu. Sonradan bankadan aynldıktan sonra ilk beş yıllık sanayi planının yapılmasında da çalıştım. Şevket Süreyya ve arkadaşlan planı yapan komitede hep boişevik devletçiliğini savunmuşlardır. Bu yazıyı o tarihde, babamın yakın bir dostu keserek, isyan hisleriyle dolu olarak bana göndermiş ve bir şeyler yapmam gerektiğini bildirmişti. Uzun düşünmelerden sonra, 100 seneyi aşkın yaşamınızdaki büyük yanılgılann yanında bu konu üzerinde pek durulmaması gerektiğine karar vermiştim. Bu defa Şişe Cam Fabrikaları'nın 50. kuruluş yıldönümu nedeniyle İstanbul'da bir otelde düzenlenen kokteylde yapılan sohbet görüşmelerinde sözü gene babam Şevket Süreyya Aydemir'e getirerek şu beyanda bulunuyorsunuz: "Şevket Süreyya Aydemir, Sovyetler Birliği'nde yetişmiş, oradan gelmişti. Kendisi devietçiydi. Şişe Cam'ı tamamen devletçi anlayışa göre kurmak istemişti. Sosyalist anlayışagöredevletçilik yapıyordu. Yüzde 100 kabul ettirdi de... Komünistlerin elleri bu işe de bulaştı. Ama ben mani oldum." Bu sözlerinizi 12 Eylül 1985 tarihinde yayımlanan Cumhuriyet Gazetesi'nde gene üzüntü ve biraz da hayretle okudum. Slz 100 yılı aşkın yaşamınızla, sevap ve veballerinizle Cumhuriyet tahhimize mal olmuş bir şahsiyetsiniz. Bir kişi aynı zamanda nasıl hem devletçi, hem sosyalist ve hem de komünist olabiliyor? Bu kavram kanşıklıklan, değerli bir gazetecimizin sık sık kullandığı deyimlehe, sapla samanı kanştırmak, elmaJaria armütian birlikte toplamak olmuyormu? Babamızın devletçilik konusundaki görüşleri, aynı yazıda bahsi geçen, "Tek Adam" adlı eserinin III. cildinin 366, 367 ve bunu takip eden sayfalannda açıkça anlatılmıştır. Kaldı ki, devletçilik; büyük Atatürk'ün benimsediği ilkelerden biridir. Babamla birlikte "Kadro" Dergisi'ni ve bu dergide birlikte çalıştığı çoğu şimdi rahmetli olmuş yazın arkadaşlannı da suçluyorsunuz. "Kadro" bilindiği gibi Atatürk'ün destek ve himayelerinde intişar etmiş olup, bugün birçok gelişmiş ulketerde üzerinde hâlâ müsbet araştırmalar ve tartışmalar yapılan bir dergidir. Mesela Roma'da Instituto per L'Oriente protesörierinden Saytn Prof. Giacomo E. Carretto'nun "Kadro" hakkındaki araştırmaları ve bu konuda babamla olan yazışmalanndaki son mektubuna babamın vefatı üzerine, gene Kadro'cu olan rahmetli arkadaşı Vedat Nedim Tör 10.6.1976 tarihli cevabi mektubunda şöyle diyor: "Kadro hareketi", "Kemalizm"i komünist, faşist, liberal dünya görüşlerinin dışında, onlardan apayrı, bağımsız bir ideolojı halinde sistemleştirmek davasını güdüyordu." Amerikalı emekli General VVİIIiam Mac Leod "Modern Türk Edebiyatı ve Şevket Süreyya Aydemir" isimli Michigan Üniversitesi'ne verdiği profesöriük tez kitabuıda gene Şevket Süreyya Aydemir'i bütün yaşamını verdikten sonra "Kemalist" olarak vasıflandırır. Sayın yazar Yalçın Küçük, "Bilim ve Edebiyat" isimli eserinin 383. sayfasında: "Kim ne derse desin, "Kemalizm"in en büyük ideoloğu Şevket Süreyya Bey'dir. Kemalizm, adını Mustafa Kemal'e; ideolojisini Şevket Süreyya'ya borçludur. Sovyet yazınında Şevket Süreyya'nın adının önüne "Renegat" kelimesi konur. "Dönek" anlamına geliyor. Türkiye Komünist Partisi yöneticiliğinden gelme Şevket Süreyya Bey, 1930 yılları başlarında yayımladığı Kadro Dergisi ve baş eseri "inkılap ve Kadro" ile, Türkiye'nin düşün yaşamından sınıf ve çelişki kavramını kazıdı, tek başına. Kemalizm'in "sınıfsız ve kaynaşmış" kitle inancı buradan geldi." der. Sizce, Atatürk ve İsmet Paşa'nın devletçilik ilkeleriparalelindeki Şevket Süreyya Aydemir mi komünist ajamdır? Bu kabil yayınlann tümüne ve kendi yayımladığı sayısız makalelere burada yer vermeye imkan yok. Ancak, bu arada kendisinin sizin başbakanlığınız döneminde de önemli devlet hizmetlerinde bulunduğunu hatırtatmak isterim. Türkiye'de zatı alinizin başında bulunduğunuz 19501960 döneminin tartışmasını yapmak ise benim için çizmeyi aşmak olur. Bu konu da tarih sayfalannda şüphesiz ki yer alacaktır. Yazımın uzamasını, lütfen 50 senedir devam eden asılsız beyanlarınızın bende uyandırdığı birikime vererek, hassasiyetimi mazur görünüz. Size her yönden daha sağlıklı uzun ömürier dilerim efendim." Son yıllarda hiç kimse Şevket Süreyya Aydemir kadar, yayın yolu ile Atatürk'ün gerçek yönleri ile tanrtılmasına katkıda bulunmadı. Aydemir'in "Tek Adam" kitabı Atatürk ve Atatürkçülük konuiarında başvurulacak en sağlıklı kaynaktır. Şevket Süreyya Aydemir'i saygı ve rahmetleanıyoruz. ANKARA'dan YALÇIN DOĞAN (Baştarafı 1. Sayfada) tçeride yürütülen propagandaya bakarsanız, "Türkiye'nin dış kredi itibart her geçen gün artıyor." Buna ilişkin somut örnek belki pek verilemiyor, ama bu yöndeki propaganda da herfırsatta dile geliyor. Ne var ki, IMF, Başbakan özal gibi düsünmüyor. Ankarada yürüttüğü temaslarda IMF1 nin özellikle Türkiye'nin dış borçlan ve "dış kredi itiban" konusunda farklı yaklaşımları var. Onlara göre, "Türkiye dış dünyada henüz istenilen ve de söylenilen ölçüde kredi itibanna ulaşmış değü." Belki biraz da bu nedenden dolayı, IMF, Türkiye ile anlaşma bağlamak istemiyor. Bu düşünceye özal hükümeti de yatkın görünüyor. Buna rağmen, IMF tarafından normal göriişmelerin sonucunu ve ekonomideki gelişmeleri yansıtacak bir rapor hazırlanacak. İşte, IMF ile hilei şeriyye de tam bu noktada beliriyor. IMF, hazırlayacağı raporu her zaman olduğu gibi, uluslararası ekonomik kurumlara ve bankalara dağıtacak, ama sadece bir "gözlemci" niteliği ile. Yoksa eskiden olduğu gibi, 'yürütülen ekonomik programın denetleyidsi" olarak değil. Dolayısıyla IMF, dış dünya karşısma Türkiye ile ilişkilerinden arınmış olarak çıkıyor. önümüzdeki ekim ortalannda bu rapor dünyaya dağıtılmış olacak. Bu arada Türkiye'nin "dış kredi itibanna" bakılacak. Eğer bu yönde herhangi bir kıpırdama varsa, Türkiye yeniden propagandaya başlayacak: "IMFolmadan da Türkiye uyguladığı ekonomik programda başan kazanabilmekte ve artık kendi ayaklan üzerinde durabümektedir" sözleri dünyaya yayılacak. Yok, eğer "dış kredi itibannda" herhangi bir gelişme yoksa, o zaman devreye hiçbir biçimde IMF girmemiş olacak. Bu kez IMFye, "Biz zaten devrede değiliz ki, Türkiye programını kendi uyguluyor" deme hakkı doğacak. Yani, IMF bu işten kendini bu yıl da sıyırmıs olacak. Plan bu. Dolayısıyla, IMF ile yürütülen görüşmeler bu kez özellikle "dış itibar" sorununda yoğunlaşmış bulunuyor. Yoksa, günlerdir bazı gazetelerde yayımlandığı gibi vergi, faiz, bütçe konuiarında herhangi bir düşünce öne sürmüyor. îlk kez. önüne gelen konularda herhangi bir değerlendirmeye girmekten lutçınarak, sadece verilen rakamlan gözden geçiriyor ve bir kenara kaydediyor, yazacağı rapora kaynak olmak üzere. Çünkü, çok üst düzeyde, uzmanlann çok ötesinde varılan anlaşmaya göre, özal'm hedefı Türkiye'nin dış itibarını arttırmaktan geçiyor. IMF ile masaya "dtştiibar"penceresinden bakarak oturuyor. IMF de bu değerlendirmeyi kabul ettiğine göre, sorun kalmıyor. Dış itibar artarsa, bundan Türkiye yararlanmış olacak. Dış itibar artmazsa, IMFkendini sıyırmış olacak. GÖRÜŞ HINCAL ULUÇ