15 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/8 Ozetle HABERLER 19 EYLÜL 1985 Türk Isı Bilimi ve Teknik Derneği'nce düzenlenen Isı Kongresi dün başladı. ÎTÜ Taşkışla binasında yerli ve yabancı 100 bilim adammın kanldığı kongrenin açış konuşmasmı yapan Demek Yönetim Kurulu Başkanı Nuri SaryaL, üniversitekamu sanayi üçgeni içinde diyaloğu teşvlk eden ilk toplantılanmn umulanm üzerinde ilgi gördüğünü söyledi. 93 bilimsel bildirinin tartısüacağı kongre 3 gün sürecek. Bu arada SOfirmanm kanldığı ısı sanayimizde gelişmeler sergisi de, İTÜ Rektörü Prof. Kemal Kafalı tarafmdan açıldı. Isı Kongresi başladı Hükümetten Türk Iş'e sıcak yaklaşım Çalışma Bakanı, Türkîş'i hazırladıkları değişiklik tasarılannı yeniden incelemeye çağırdı. Türktş Başkanı Yılmaz, "Hükümetin olumlu bir yaklaşım içinde olup olmadığı öncelikle ve ivedilikle ilgili kararı desieklemesiyle anlaşılır" dedi. tşSendika Servisi Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Mustafa Kalemli, "Türk çalışma hayatının 12 Eyliil öncesinin mevzuatı ile yürütülemeyeceğinin" herkesçe kabul edildiğini savunarak, "Çalışma hayatında 12 Eyliil öncesi duruma özenenler, o gunleri özleyenler varsa, onlar sadece birer hayalcidirler" dedi. Sendikal yasalardaki değişiklikler için "asgari müşterekleri kapsayan bir düzenleme"den yana olduklannı belirten Kalemli, Türktş'i hazırladıklan değişiklik tasarılannı yeniden incelemeye çağırdı. Türkiye Gıda Sanayii Işverenleri Sendikası'nca düzenlenen "2821 sayılı Sendikalar Kanunu ve 2822 sayılı Toplu tş Sözleşmesi Grev ve Lokavt Kanunu'nun Lluslararası Normlara Uygunluğu ile Uygulamada Karşılaşılan Aksaklıklar" konulu seminer, lstanbul Büyük Tarabya Oteli'nde dün başladı. Seminerin ikinci gününde konuşmacı olarak yer alan Turkİş Genel Eğitim Sekreteri Kaya Özdemir'e, açış konuşmalarında söz verilmedi. Türkiye Gıda Sanayii Işverenleri Sendikası Genel Başkanı Nazım Düzenli, yapüğı açış konuşmasında, 2821 ve 2822 sayılı yasalann uygulanmasında bazı aksaklıkların görülebileceğini, ancak bu yasalann Türkiye'nin bugünku şartlarına uygun düşmediğinin ileri sürülemeyeceğini söyledi. Daha sonra söz alan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Mustafa Kalemli, Türkiye'yi 12 Eylül'e getiren nedenlerden birinin de "mevzuattaki eksiklik ve aksaklıklardan istifade ile çalışma hayatına siyâsi ve ideolojik faaliyellerin sokulması" olduğunu savunarak, "Sanıyorum, şu noktayı herkes kabul eder. Türk çalışma hayatı, 12 Eylül öncesinin mevzuatı ile yüriıtülemezdi. (...) Açık olarak soylemek isterim ki, çalışma hayatında 12 Eylül öncesi duruma özenenler, o günleri özleyenler varsa, onlar sadece birer hayalcidirler. Bu özlemlerinin gerçekleşmesi de miimkiin değildir" dedi. 2821 ve 2822 sayılı yasalann bütün hükümleri ile 1984'te uygulanma olanağı bulduğuna işaret eden Kalemli, uygulamanın işçi, işveren ve hükümet kesimlerince titizlikle izlendiğini belirtti. Türklş'in bazı aksaklıklar saptadığını, bakanlık olarak kendilerinin de bazı saptamalar yaptıklarını, bu arada TlSK'in de görüşlerini aldıklannı ve tüm bunlann ışığında hazırlanan "kanun tasarısı taslağının" Ankara'da işçiişveren üniversite temsilcilerinin çağrılı bulunduğu bir toplantıya götürüldüğunü anlattı. Türkİş'in bu toplantıya temsilci göndermediğini hatırlatan Kalemli, çalışma yasalarına ilişkin çalışmalann bu aşamada kaldığını bildirdi. Türkîş'i değişiklik tasanlannı yeniden incelemeye çağıran Kalemli, "Çalışma banşımn işci, işveren ve hiikiimet üçlüsünün olumlu katkılarıyla sürdürülebileceğine inanıyoruz. Tek taraflı taşarruflarla bir yere varılacağı kanaatinde değiliz. İddia edildiği gibi meseleleri "oldu bitti'ye getirmek niyetimiz de yoktur" şeklinde konuştu. Kalemli, konuşmasının son bölumlerinde şöyle dedi: "Sendikalar Kanunu ile Toplu tş Sözleşmesi' Grev ve Lokavt Kanunu'nda yapılacak değişikliklerin de bulunduğu bu noktadan alınarak, hiç olmazsa asgari müşterekleri ihtiva eden bir düzenlemeye gotürülmesi için bakanlığımızın gerekli gayreti göstermeye hazır olduğunu belirtmek isterim." TtSK Genel Başkanı Halit Narin de yaptığı konuşmada, "Toplantılarda yanlışları tartışıyoruz. Paylaşamadığımız şeyler var. Bunun olmaması lazım" diyerek 2821 ve 2822 sayılı yasalann tarüşılması için vaktin geldiğini, ancak değiştirilmesi için vaktin erken olduğunu söyledi. Bakanlığm artık "işçi bakanlığı" olarak görülmesinin mümkün olmadığını belirten Narin, Türklş yöneticilerini kastederek, "Eskiden benimle kavga ediyordunuz. Şimdi beni unuttunuz, bükümetle kavga ediyorsunuz. Aramızda bir problem olduğu inancında degilim. tşci, işverenle kavga eder, hükumetle kavga etmez. Önce benimle kavga edin, ondan sonra hükümete yönelin. Usül bilinmiyor" şeklinde konuştu. Daha sonra konuşan TekGıda İş Sendikası Genel Başkanı Zeki Gedik, Türkiye'de çalışma banşına gereksinme bulunduğunu, kavganın hiçbir şey getirmeyeceğini söyledi. öte yandan seminerin bugun yapılacak bölümünde konuşmacı olarak yer alan Türkİş Genel Eğitim Sekreteri Kaya Özdemir, açılışta söz istemesine karşın konuşturulmadı. Kalerrrli ve Narin'in toplantıdan ayrılmasından sonra seminer salonu dışında basın mensuplanna bir açıklama yapan Özdemir, kendisine söz verilmemesini eleştirdi. YILMAZ NE DİYOR? Türklş Başkanı Şevket Yılmaz, Kalemli'nin istemi üzerine gercekleştirilen son goruşmeden sonra bile, "hükümet ile Türktş arasındaki buzlann eridiğini söyleyemeyeceğini" belirtti. Yılmaz, Ankara'da ANKA muhabirinin sorusu üzerine şunlan söyledi: "Hükümetin olumlu bir yaklaşım içinde olup olmadığı. o toplantıda öncelik ve ivedilikle ilgili kararı desteklemesiyle anlaşılır, şimdiden bir şey söyleyemem. Çok konuşuldu, çok alternatifler ortaya konuldu, ama netice alınmadı. Bu da öyle olmasın diye çekinmem. Toplantıda bulunacaklardır, öncelik ve ivedilige evet dedikleri takdirde yaklaşım iyi olur, yoksa degişmez." Kalemli: Asgari müşterekleri kapsayan bir düzenlemeye gidelim Ayazağa 'daki işyerleri Şisli Belediye Baskam Mehmet Emin Sungur, Ayazağa 'da bulunan iskân belgesi ve inşaat ruhsatı almamış 129 işyerinin su ve elektriğinin 25 eylülde kesileceğiniyineledi ve "3 milyar lirahk harç alacağımız var. 1 milyondan fazla harç ödeyecek olanlara taksit yapacağız" dedi. Sungur, aytn 25'inden itibaren önce su, sonra elektriklerin kesileceğini, direnildiği takdirde işletme ruhsatlannın iptal ediürek yıkım için önlem almacağını betirtti. ANKARA 3. İŞ MAHKEMESİ Vatan caddesindeki alana "Lahor" adı verildi lstanbul 'un kardeş kenti Lahor 'un adı, dün törenle Vatan caddesi Lunapark karşısmdaki alana verildi. Lahor Belediye Başkanı Mian SucaÜr Rahman, tstanbul Anakent Belediye Başkanı Bedrettin Dalan'a Lahor'un altın anahtannı ve kentin amblemini verdi. Konuk belediye başkanınm konuşması strasmda Dalan 'ın, gözyaşlarmı tutamadığı görüldü. Eski sendikacıyu 10 yıUık bilfül işçiUk koşulu yok ANKARA, (Cumhuriyet Bürosu) Ankara Üçüncü tş Mahkemesi, işçi sendika ve konfederasyonlannın genel merkezlerine seçilecek olan sendükacılar açısından önemli bir karar verdi. Buna göre, Sendikalar Yasası'nın ytJrürluğe girmesinden, yani 7 Mayıs 1985 tarihinden önce sendika yöneticiliği yapmış olanlar için yeniden sendika yönetimine seçilirken 10 yıl bilfıil işcilik yapmış olmalan koşulu aranmayacak. Ankara Üçüncü tş Mahkemesi'nin Haktş Konfederasyonu Genel Başkanı Necati Çelik ve Genel Sekreteri Hüseyin Tann Yeni Bosna'da çıraklık okulu lstanbul Yeni Bosna'da, Doğu Sanayi Sitesi 'nde kurulan Çıraklık Eğitim Merkezi dün törenle açıldı. Vali Nevzat Ayaz ve Berlin Ekonomi ve Ulaştırma Senatörü Herr Pieroth tarafmdan açüan çıraklık okuhmda, toplam 30 öğrenci öğretim görecek. 4 yühk bir eğitimden sonra öğrenciUre çıraklık eğitim belgesinin verüeceğibiMrüdi. Yeni Bosna'daki Çıraklık Eğitim Merkezi, Türkiye genelinde imalatçı eğitimi yapan ilk merkez olma özelliğini tasıyor. Yohlş 50 bin üyesini kazandı tşSendika Servisi Yoltş Sendikasi'na 50 bin üye kaybettiren karar, Yargıtay'da bozuldu. Yargıtay 9. Hukuk Dairesi, Tarım Orman ve Köy İşleri Bakanhğı'na bağb Köy Hizmetleri Genel Müdurlüğü işyerlerinde çalışan inşaat işçilerinin tarım işkoluna giremeyeceği ve inşaat işkolu işçisi oldukları karannı verdi. Bakanlığın köy hizmetlerini tek bir genel müdürlükte toplamasından sonra, bu müdürlüğe bağlı olarak, köy inşaat işlerinde çalışan Yoltş üyesi işçilerin inşaat işkolunda değil, tanm işkolunda sayümalan gerektigi yolunda bir karar verilmisti. Ankara 2. İş Mahkemesi'nde Bağımsız Toprak Su tşçileri Sendikası'nın açtığı dava üzerine 19 temmuz tarihi ile verilen karara göre köylerde çalışan inşaat işçileri, tanm işkolunda sayılmıştı. Böylece de Türktş'e bağlı Yollş Sendikası, örgütlü 50 bin civarında üyesini kaybediyordu. Yollş Sendikası, çalışanların işkolu tespitine ilişkin karara karşı Yargıtay'da dava açü. Tarım Orman Köy İşleri Bakanlığı'nm köy biîmettenni, Köy Hizmetleri Genel Müdürluğü adı altında bir tek genel müdürlükte toplamasının, köy inşaatlarında çalışan işçilerin yaptıkları işin niteiiğini değiştirmediğüıi savundu. Diyarbakır Belediye Başkanı Brezilya'ya gidiyor Diyarbakır Belediye Baskam Nurettin Dilek'in Rio de Janeiro'da düzenlenecek 27. Dünya ve Mahalli Hareler Birliği "IULA" kongresine katümak üzere 21 eylülde Brezilya'ya gideceği belirtildi. Diyarbakır Belediyesi basın bürosundan yapılan açMamaya göre, Başkan Dilek, Rio de Janeiro Belediye Başkanı'ndan aldığı davet üzerine 21 ekim günü Ankara'dan Brezilya'ya hareket edecek. AIDS'e karşı ilk önlem Adaıuida alındı Kayseri'de AIDS konusunda bir konferans veren Prof. Hüseyin Sipahioğlu, "Türkiye'de bu hastalığm görülmeyeceğine inanmak büyük gaflet olur" dedi. KAYSERt, (Cumhuriyet) Eski Erciyes Üniversitesi rektörlerinden Prof. Dr. Hüseyin Sipahioğlu, "Türkiye'de AİDS hastabğının göriilmediğini sanmak ve hele hiç görülmeyeceğine inanmak büyük hata ve gaflet olur" dedi. Güncel AtDS hastalığı konusunda bir konferans veren Sipahioğlu, Erciyes Üniversitesi salonunda AİDS konusunda verdiği konferansta AİDS'in ilk kez ABD'nin California eyaletinde görüldüğünü, daha sonra bütün ülkeye, oradan da Avrupa'ya yayıldığmı kaydederek sözlerini şöyle sürdürdü: HASTALJK YETERİNCE TAN1TILMALI "Özellikle uyuştunıcu kullanan ve dünyayı dolaşan hippi lulıklı gençlerden uzak durmak lazundır. Bu tipler çok tehlikelidir. AtDS Avrupa'ya girmiştir. Hollanda. Belçika, ttalya ve Yunanistan'da, aynca iki milyon yurttaşımızın yaşadığı Almanya'da kol gezmektedir. Türkiye'de AİDS'in göriilmediğini sanmak ve hele hiç görülmeyeceğine inanmak büyük hata ve gaflet olur. Hastalığm Türkiye'de de ye Emiroğlu: Kitaplar yetişecek Milli Eğitim Bakanı Emiroğlu, bu yıl okutulacak 48 ders kitabının zamamndan önce ilan edileceğini söyledi. ANKARA, (Cumhuriyel Bürosu) Milli Eğitim gençlik ve Spor Bakanı Metin Emiroğlu, bu yıl okutulacak 48 ders kitabının zamamndan önce ilan edileceğini söyledi. Emiroğlu, gazetecilerin soru, lan üzerine, 19851986 öğretim' yılında ilk ve orta dereceli okullarda okutulacak "Coğrafya", "Matematik", "Tarih", "Vatandaşhk Bilgisi", "Sağlık Bilgisi" ve "Biyoloji" kitaplarından 43'ünün Talim Terbiye Kurulu'ndan geçtiğini bildirdi. 5 kitabın ise incelendiğini kaydeden Emiroğlu şöyle dedi: "Bu kitaplar da Talim Terbiye Kurulu'ndan çıktıktan sonra' zamamndan önce ilan edilecektir. Ne veliler. ne de öğrenciler merak etmesinler. Aynca 2 binin üzerinde kitap yeniden yazdıyor. Bu kolay bir iş degil. Yeniden yazılan ilkokul matematik ders kitaplannın 5 tanesi de bu öğretim yılına yetişecek tir." Milli Eğitim Gençlik ve Spor Bakanı Emiroğlu, Pakistan'dan Anadolu liselerine Ingilizce ve matematik dersleri için öğretmen getirilmesi konusunda da şunlan söyledi: "tki iilke arasuıda kaltürel anlaşma yapılmış. Bu anlasmayı Milli Eğitim çerçevesinde faydah bir şekilde değerlendirmek istiyonız. Şimdilik bu konularda fazla bir şey soylemek istemiyorum. Bakanlıkla ilgili çalışmalanmı tamamladıktan sonra gerekli açıklamalarda bulunacagım." terince tanıtılması gerekmektedir." Bu arada Türkiye'de AİDS hastalığına karşı ilk önlem alan kent Adana oldu. tl Umumi Hıfzıssıhha Meclisi AİDS hastalığından şüphe edilen şahıslann açık adreslerinin özel ve resmi hekimler tarafından tespit edilerek Sağlık ve Sosyal Yardım Müdürlüğü'ne bildirilmesini istedi. Meclisin, Batı ülkelerinde yaygmlaşan AtDS ve fuhuşla geçen diğer hastalıkların önlenmesi için alınacak önlemleri görüştüğü toplantıda caydırıcı unsur olarak, genel kadınlann frengilepra dispanserinde kontrole tabi tutulması gerektigi bildirildi. ll Sağhk Müdurlüğü yetkiüleri de Adana'da şimdiye kadar AİDS vakası görülmediğini, ancak hastalığa yakalandığından şüphe edilen kişilerin açık adreslerinin belirlenmesi çalışmalarına bugünden itibaren başlanacağını söylediler. tLK ÖNLEM ALAN KENT ADANA verdi hakkında 10 yıl bilfiil işçiiik yapmadan sendika genel merkezinde görev aldıklan yolunda Çalışma Bakanlığı 'nın istemi üzerine açüan davada verdiği kararda, Sendikalar Yasası'run geçici 4'üncü maddesinin yasa yürürlüğe girdiği tarihte sendika zorunlu organlannda görev yapanlar için iki dönem daha seçilme olanağının tanındığı belirtilerek, şu hükme vanldı: "Anayasamız 51/7. maddesi ile sendika ve konfederasyon üst kuruluşlarında yönetici olabilmek için en az 10 yıl bilfiil işçilik yapmak şartını getirmiştir. Anayasamızın bu hükmüne paralel olarak 2821 sayılı yasa da 14/14. maddesi ile yine sendika ve konfederasyon üst kuruluşlannda genel kurul dışındaki zorunlu organlarda seçilebilmek için yine 10 yıl fiilen işçilik yapmak koşulunu muhafaza ederek getirmiştir. Ancak aynı yasanın geçici 4'üncü maddesi bu hükümlere bir istisna getirerek kanunun yürürlüğe girdiği tarihte sendika, sendika şubesi veya konfederasyonlann genel kurulları dışındaki organlanna seçilmiş bulunanlardan sıfatlanna bakılmaksızın 4 veya daha fazla olağan genel kurul dönemini dolduranların iki dönem daha seçilebileceğini hükme bağlamıştır. Kanun koyucunun, anayasada sendikalar yasasının 14'üncü maddesini de titizlikle koruduğu 10 yıllık fıili işçilik durumuna bizce yasa tekniği ile de, uygun bir istisna getirmiştir. Ve istisna teşkil eden geçici 4'üncü maddede halen yürürlükte bulunmaktadır. Buna göre sendika ve konfederasyonlann genel kurulun dışındaki zorunlu organlanna kanunun yürürlük tarihi sırasında bu görevlerde bulunanlar, gerek anayasanm 51/7'nci, gerek 2821 sayılı yasanın 14/14. maddesi gereğince kanunun tayin ettiği diğer şartlar varsa 10 yıUık fuli işçilik hizmetine bakılmaksızın yeniden iki dönem bu zorunlu organlara seçilebileceğini tespit etmiştir. 2821 sayılı yasanın 14/14. maddesi ve anayasanın 41/7'nci maddesi fiili olarak yülık işçilik süresini şart koşmuşsa da bu hükümleri ancak istisna teşkil eden geçici 4'üncü maddenin o dönemlerde zorunlu organlarda görev yapanlar hakkındaki iki dönemlik uygulamasının dolmasından sonra uygulanacagı, diğer yandan bu yasanın yürürlük tarihinden itibaren yönetici olmayanlann zorunlu organlara seçilebilmeleri için yasanın tespit ettiği 10 yıllık ve diğer fiili işçilik süreierinin aranması gerekir. Bu itibarla, geçici 4'üncü maddenin getirdiği istisna, anayasamn ve sendikalar yasasının yukanda zikredilen maddeleri ile çelişir gibi görünüyorsa da ashnın istisna ile birlikte eski yöneticileri ile yeniden yönetici olacaklann durumlan birlikte mutalaa edildiğinden çelişki değil, uygulamaya açıklık getirildiği görülür." Usumi, il bünyesinde kurulan ve ça• Hakları ve Af Komisyonu" toplantısmda yaptığı konuşmada, hükümetin af konusunu gecıktirmekle insanları suça teşvik ettiğini ve bundan sonra işlenecek suçlardan "Özal ve yandaşlannm sorumlu olacağını" öne sürdü. Başbakan'ın af konusunda söylediklerini, şimdi inkâr ettiğini sınırlı af düsüncesini de tehltkeli bulduklarını belirten Usumi, "Bu düşüncede ayrıcalık vardır, bölücülük vardır. Basbakanlar kendi vatandaşlan arasmda ayrıcaük yapma hakkına sahip değildir" diye konuştu. Usumi, adil olmayan bir af yasasının, acıları dindirmek yerine daha da derin yaralar açacağını söyledi, adi suçlulardan önce siyasal suçluların af kapsamına almmasmı istedi ve devletin önce kendisine karşı işlenen suçlan affetmesi gerektiğini savundu. "Şu anda Pişmanlık Yasası ile katillerin serbest bırakıldıkları da dikkate alınırsa, siyasal suçlulara yapılacak bir haksızlık ulusumuzun vicdanında yara açacaklır" diyen Usumi, Başbakan'ın af konusunda döniışü olmayan bir yolda olduğunu belirterek, "Özal affı çıkarmak zorundadır" dedi. 25 kişiden oluşan Af Komisyonu üyeleri ile tutuklu ailelerinin kanldığı toplantıda konuşan Komisyon Sekreteri Rıza Dizdar ile üye Mustafa Bayram da af için toplumun, partilerin mesleki kuruluşların bilim adamlan ve barolar gibi etkin kuruluşların çaba sarfetmesi gerektiğini belirttiler. (Foıoğraf: ŞENOL KONUKÇU) SODEP'in Af Komisyonu Komisyonların Başkanhk DivanCnda muhalefete yer yok Hteclis Başkanhk Divanı, HP'deki seçim îıkamklığı yüzünden bir eksikle oluşabildi ANKARA, (Cumhuriyet Bürosu) TBMM Başkanhk Divanı, dün yapılan oylama sonucu bir eksiği Ûe beurlenirken, komisyonların seçimi konusunda bir uzlaşma sağlanamıyor. ANAP'ın, komisyonların başkanlık divanlannda muhalefete yer verilmemesi konusunda ısrarı sürüyor. Meclisin Başkanhk Divanı, dünkü seçimle oluştu. 17. yasama dönemi sonuna kadar üç yıl sureyle görev yapacak yeni Başkanhk Divanı'nda, HP'nin başkan vekilliği için daha sonraki bir birleşimde oylama yapılacak. HP, günlerdir başkan vekili adayını seçemiyor. HP Meclis Gnıbu'nun dünkü toplantısmda sonuç alınamayacak üç tur adayhk oylamasında, özer Gürbüz, Halil Ibrahim Karal ve Mustafa Kemal Paloğlu, yeterli oyu sağlayamadılar. HP, oylamaya salı günü devam edecek. Partilerin kendi kontenjanlanndan gösterdikleri adaylar oylanarak yapılan seçim sonunda, başkan vekilliklerine ANAP'tan Abdülhalim Aras, Arif Şevket BUgjn, MDP'den Sabahatün Erynrt, kâtip uyeliklere ANAP'tan Süleynum Yağcıoğlu, Cemal Özbüen, Yavuz Köymen, Arif Ağaoğlu, HP'den Fikri Sağlar, Muzaffer Yüdınm, Mehmet Uner, idare amirliklerine ANAP'tan Lütfullah Kayalar, HP'den Rıdvan Yüdırım ve MDP'den Turgut Sera Tirali getirildiler. öte yandan TBMM Başkanı Karaduman'ın başkanlığında toplanan Danışma Kurulu'nda, HP Grup Başkan Vekili Seyfi Oktay, komisyonların başkanhk divanlannda muhalefete de yer verilmesi konusundaki ısrarlannı yineledi. ANAP Grup Başkan Vekili Pertev Aşçıoğlu, yetkililerle görüştükten sonra bu konudaki önerilerini bugünkü Danışma Kunılu'na götüreceklerini söyledi. Danışma Kurulu,bugun yeniden toplanarak komisyon divanlarının oluşumunu, ANAP'ın getireceği öneriye göre saptayacak. Yunanistan 'ın itirazı etkili oldu AET, kredi yardımını azalttı HADİ LLUENGİN ~ LÜKSEMBURGAET 1986 ön bütçe projesini saptamak amacıyla dün Lüksemburg'ta yapılan toplantıda, Türkiye'ye verilmesi öngörülen kredilerin bir bölümü azaltüdı. 10 milyon Avrupa Hesap Birimi ECU (yaklaşık 7,2 milyon dolar) tutarındaki bu eksiltme, Yunanistan'ın itirazından kaynaklandı. Buna göre, ilk bütçe projesinde yer alan ve Türkiye'ye önümüzdeki yıl aktanlması öngörülen krediler, üçüncü mali pro;okol için 29.2 milyon dolardan 22 milyon dolara düşürülmüş oldu. AET Yürütme Organı Brüksel Komisyonu tarafmdan hazırlanan bütçe tasarısındaki diğer yardım miktarları ise olduğu gibi kaldı. Böylelikle şimdiki duruma göre ve daha sonraki aşamalarda bir değişiklik olmazsa Türkiye, üçüncü mali protokolle birlikte gelecek yıl Ortak Pazar'dan 3,3 milyon dolan dördüncü mali protokole, 5,5 milyon dolan da özal Yardun Fonu'na dahil olmak üzere toplam 30.8 milyon dolar kredi alacak. Yine aynı projeye göre de dördüncü mali protokolden 7.3 milyon dolar, Özel Yardım Fonu'ndan da 3,7 milyon dolarhk ödeme Avrupa Topluluğu tarafmdan taahhüt edilmiş olacak. Ancak söz konusu kredi ve ödeme tavizlerinin gerçekleşmesi için AET bütçesinde son söz sabiibi olan Avrupa Parlamentosu'nun bu rakamları onaylaması ve daha sonra da topluluk Dışişleri Bakanlarının bütçeyi kesin olarak bağlaması gerekiyor. Belçika başkentindeki çeşitli diplomatik gözlemciler, bütçe tasansının Avrupa Parlamentosu'nda tartışılacağı ekim ayında AET Danışma organındaki sosyalist, komünist ve çevreci gnıpların Türkiye'ye verilmesi öngörülen kredilere karşı çıkacağını belirtmekteler. Yine aynı gözlemcilere göre, dördüncü mali protokol, Brüksel tarafından fiilen dondurulmuş olduğundan bu protokole ilişkin kredilerin işlerlik kazanması da " s o n derece" zor. öte yandan, bütçe projesinin görüşüldüğü dünkü Lüksemburg toplantısmda Yunanistan'ın Türkiye'ye verilmesi öngörülen bütün kredi dilimlerine karşı çıktığı, Danimarka'mn ise yalnız dördüncü mali protokol kredilerine "hayır" dediği öğrenildi. ANAP Grubu, dün özal'ın başkanlığında 2,5 saat süren bir toplantı yaptı. IstanbuL» 2 acü servise daha havuşuyor ACİL HEKİMLİK KONGRESİNDEN: zehirlenmelerinin yüzde 65'i ilaçlardan, 20'si evde kullamtan çeşitli maddelerden oluyor. Prof. Uras: İçki, sigara ve yaşam koşullanmn yarattığı gerilim, mide ülserlerini yüzde 100 arttırdı. İstanbul Haber Servisi lstanbul Tıp Fakültesi 8. Kurultayı, dün fakültenin 14 mart anfısinde yapılan ' Acil Hekimlik" kongresi ite devam etti. Kongrede, akut zehirlenmelerinin yüzde 80'inin 5 yaşın altındaki çocuklarda görüldüğü bildiriidi. Gerek zehirlenmeler, gerek trafik kazalan ve öteki yaralanma ve hastahklarda ölümlerin bir nedeninin de hascanın ilgisiz hastane ve ilgisiz kliniklere başvurmalanndan kaynaklandığını ifade eden Prof. Dr. Cemalettin Öner, şu sıralarda Anadolu yakasında, Haydarpaşa Numune Hastanesi'nde, Rumeli yakasında da İstanbul Tıp Fakültesi'nde birer aci! hekimlik merkezinin kurulması çahşmalannın sürdüğünü bildirdi. Öner, özetle, "Bu merkezler, vilayet ve belediye işbirliği haünde çalışacak. Belediyece tstanbul'a yetecek kadar ambülans alınmıştır. Çalışmalar tamamlanınca telefonla yapılacak muracaatlar ile hastanın hangi hastaneye götüruieceği saptanıp, ilgili haslaneye gotürülmesi sağlanacaktır" dedi. lsıanbul Tıp Fakukesi Dekanbğma yeni atanan Prof. Dr. Sedat Katırcıoğlu'nun açılış konuşmasını yapmak üzere kürsuye davet ettiği Doç. Uzel: Çocuk GALATASARAY SÜPER PİYANGOSU "ADIM: 131 KARTAL DEĞERİM: 2.830.000.TL" SÜPER ŞÖLENE KAT1UN; Çckmş 19 Ikını 1985. Cumartcsı şjünii Sii[XT San<ıt(,ı]ann bnor S<TÇ[I S<ırd\ınd<ı III K M R D I eski Dekan Prof. Dr. Cemalettin Öner. acil hekimlikte, bilgi merkezlerinin oluşturulması gerektiğini söyledi. Akut zehirlenmeler konulu paneli yöneten Öner, DIE rakamiannın ülkemizde 197583 tarihleri arasmda 800 kişinin intihar ettiğini göstermesine karşılık, sadece lstanbul Tıp fakültesi'ne 197184 tarihleri arasmda intihar girişiminde bulunan 724 kişinin gddiğini ve bunlann yüzde 1,3'ünün kurtanlamayarak olduğunu anlattı. Batıda intihardan olum oranının yuzde 1 olduğuna dikkati çekcn Öner, bu sonucun hastaneye geç başvurudan ve ilgisiz hastanelere başvurulmasından kaynaklandığını söyledi. Ülkemizde henüz hastaların tedavi altında nakillerinin organize edilemediğini belirten Öner, "Şimdiye kadar hastayı beyaz bir arabanın taşıması ile acil hekiınttğin yapıldığı santlıyordu. Hasta, havasız bir arabaya konup, ilgisiz bir hastaneye. ilgisiz bir kliniğe gotuniluyor. Hastanın herhangi bir hastaneye ulaştırılması >etmez, orada yeterli ekibin de hazır bulunması gereklidir" dedi. Doç. Dr. Nedrel Uzel ise, toplam akut zehirlenmelerinin yüzde 80'inin 5 yaşm altındaki çocuklarda görüldüğünü bildirdi. Çocukiarda zehirlenmeye yol açan başlıca nedeninin evde bulundurulan ilaçlar olduğunu belirten Uzel, çocuk zehirlenmelerinin yüzde 65'inin ilaçlardan, yüzde 20'sinin ise evde kullanılan maddelerden olduğunu söyledi. "Çocuklar ozellikle evdeki yeşil, kırmızı renkteki depresif ilaçları şekere benzeterek yutuyorlar" dedi. lstanbul Tıp Fakültesi 8. Kurultayı kapsamında düzenlenen "Acil Hekimlik Kongresi'nin oğleden sonraki bölümünde. acil mide kanamalarında etkin tedavi yöntemleri ele alındı. Prof. Dr. Ali Uras, içki, sıgara ve ozellikle yaşam koşullanmn yarattığı gerilimin mide ülserlerini yüzde yüz arttırdığını söyledi. SATIŞ YERLERİ: VII | | I ' I M N G O HVllllKI l'li MIKkl/JIKI ISIASI« I H \ l k IKMIK 1(1 M l l k l M I I r \\ AYRICA: 1111 CUMHURİYET ALTINI
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle