22 Aralık 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CumhuriyeC Sahibt: Camhariyet Matbaacılık ve Gazetecilik Turk Anonim Şirketi adına NKHT Na<fi, • Genel Yayın MOdürO: Hasan Cemal. Müessese Müdünı: Eaune Lşaklıgil. Vazı Işıen Müdurü Ok«y Gontasia, • Haber Merkezi Muduru: Yalçin Baytr, Sayfa Ouzeni Yönetmenr Ali Acar, 9 Temsılcıler ANKARA. Yalf>nDo«an. IZMtR:HikmrtÇctinkaya, ADANA: M e b n e t M c r c » . Islanbul Haberlcri: Reka Öz, Dış Haberler Eı*oa Bakt, Ekooomr O s n a V\ag*y, Kühün Ay*B Enıec, Magazın: Y«lçm İYkşc*. Spor Danışmanı Abdalkadü Yicelaua, Duzeltrae: Rcfik Dsrba*. Araştırma: ŞaMa Alpay, I; Sendıka. Ş i b u Keknci. Haber Araftırma: Ufuk Gaktemir, • Koordınatör Ahnw< Koruban, # Malı Işler: Erol Ertı.l, Ilan: Ziy» Eıgene. Haikla llışkıler GaMcmı Koşar, Idare Hu»yia Gtnr, Işlelme: Sadaa Soanaez. Basan ve Yayaıu Cuanuriyct Matbaacılık ve Gazetecilik T.A.Ş. Türk Ocagj Cad. 39/41 Cagaloğlu Istanbui, PK 246tslanbul, Tel: 526 !0<XH9hat), Teta: 22246 • Buroiar: A»k»ra. Zı>a GükaJp BuJvarı lnkılap Sokak No. 19/4 Tel: 33 II 4147, Teloc: 42344 • tzmir Halıt Zıya Bulvan No: 64/3, Tel: 23 47 0913 12 30 Tekx: 52359 0 Adana: Çakmak Cad. No: 134 Kat 3, Tel: 1455019731 Tekx: 62155. TAKVIM 19 Eylül 1985 Imsak: 5.14 Güneş: 6.41 ögle: 13.02 fkindi: 16.31 Aksam: 1945 Yatsı: 20.35 Savcı: Çelenk'in şirketi Rürt ^ örgütü için de silah getirdi ANKARA, (Cumburiyet Bürosn) Uyuştumcu madde ile silah ve mermi kaçakçılığı yaptığı iddiasıyla hakkında "idam" istemiyle dava açılan Bekir Çelenk'in yargılanmasına 4. Kolordu KomutanJığı 4 Numaralı Askeri Mahkemesi'nde baslandı. Çelenk'in savunmasıru Ahmet TUrel, Satni Çelenk ve emekli albay Genelkurmay Baskanlığı eski Hukuk Müşavirleri'nden Müair Tüfekçibaşı yapıyor. Sanık avukatlan dava baslarken verdikleri dilekçede, basının kamuoyunu ve yargılama heyetini etkilememesi için duruşmaların gizli yapılmasını isteyerek, "Bunon kabul edlmemesi durumunda duruşma ile ilgili yayın yasagı konmalıdır" dediler. Söz alan Askeri Savcı, 353 sayılı yasanın 158. maddesi uyaıınca oturumlann kapalı yapıhnasına gerek olmadığını ve yayın yasağmın da duruşmanın aleniyetine ters düşeceğini belirterek istemlerin reddine karar verilmesini istedi. Mahkeme heyeti verdiği ara kararda gizli oturuma ve yayın yasağına gerek olmadığına karar verdi. Dunışmaya Bekir Çelenk'in kimlik belirlemesinin yapılmasıyla devam edildi. Çelenk kalbinden rahatsız olduğu için oturarak ifade vermek istediğini belirtti. Çelenk'in bu istemi kabul edildi. Çelenk sürekli olarak ilaç aiırken, eşi NUüfer Çelenk ve kardesi Ali Çelenk kendisini izlediler. tddianamesini okuyan Askeri Savcı Hiseyin Ince, Bekir Çelenk'in 19741985 yılları arasında suç ortakları ile birlikte baz morfın ve eroin gibi uyuşturucu maddelerin ticaretini yaptığını, yurt dışına kaçırdığı uyuştumcu madde ticaretınden elde edilen paralarla temin etiiği silahlan Türkiye'de ve Avrupa'da pazarladığını ileri sürdü. Çelenk'in eylemlerinin gerçekleşmesinde Türkıye üzerinde emeller besleyen, Türkiye'deki anarşi ve terörü körükleyip, Türkiye'de yapılan her türlü kaçakçılığı teşvik eden, Türkiye'de silah ve mermi pazarlamasını te Yargılanmaya başlanan Bekir Çelenk: Papa suikastı ile ilgim yok ROMA C0INCIDEN2E NA2 O¥EST1C CONNE YOK'ün askerlikle ilgili karan ANKARA, (OM.y Yüksek öğretim Kurulu, Prof. Dr. Ihsan Doğramacı başkanlığmda dün yaptığı toplantıda, Univer sitelerin kayıt tarihleri sırasın da ya da daha önce askerliğine karar alınan veya halen asker olan öğrencüerin mağdur olmamaları için yeni bir hak tanıdı. YÖK'ün konu Ue ilgili karan şöyle: "Üniversiteye giriş smavlan sonunda 19851986 eğitim öğretim yüında üniversiteye girmeye hak kazanan öğrencilerden askerlik ilişkileri nedeniyie kayıtlannı yaptıramayanlartn kayıt haklanmn askerlik terhislerini izleyen ilk eğitim öğretim yılı başına kadar saklı tutulmastna karar verilmistir." ÇELENK DURUŞMADA Bekir Çelenk, efinin de izlediği durusmada hayti üzgün görünüyordu. (Fotoğraf: ÜMİT SEZGtN) min eden ve bu amaçla kunılmuş Bulgaristan'ın Kintex firmasından büyuk oranda yardun ve destek görduğünü anJatan Askeri Savcı, şunları söyledi: "Sanık bu fiillerini gerçekleşÜnnesi sırasında Hepgülerier, Kısacıklar.Oflular \e Nehir grubu gibi Lsimlerie anılan örgütlerie işbirligi saglamış, uluslararası ayuşturucu madde, silah ve mermi kacakçüığında isim sahibi kişilerle irtibat halinde olmuştur. Silah ve uyuşturucu madde kaçakçıiığını gerçekieştirmek için yurt dışında kurduğu şirketleri kullandıgı gibi bazen de saiın aldıgı şirkerlerde paravan olarak çalıştırdıgı kişiieri de aracı olarak kullanmıstır." Bekir Çelenk'in Henry Arslan, Mehmet Cantaş, Nurettin Canlaş, Abuzer Uğuriu, Cevdel Çil, Hüseyin Çil, Mahmut Nehir, Musıafa Kısacık, Erem Tegmen, Herbert Obcrrofer ve diğer kaçakçüarla birlikte dayaııısma içerisinde oluduğunu biîdiren Askeri Savcı, içlerinde helikopter ve ağır silahlar da bulunmak üzere kaçak silah ve cephaneyi, uyuşturucu madde kaçakçıhğından elde edilen paralarla Sofya'daki Stibam fımıası ve diğer Varşova Paktı devletlerinden temin ederek pazarlamasında rol aldığını iddia etti. Askeri Sava, 11 sayfadan oluşan iddianamesinde Bekir Çelenk'in "Eganrans" adlı firmasırun "Kiırt Özgürlük Hareketi" örgütünün silahlannı taşıdığını, ayrıca kapatılan MHP'ye Berker tnanogJu aracılığıyla maddi yardımda bulunduğunun tanık ifadeleriyle aYılaşıldığını belirtti. Iddianamede Çelenk hakkındaki suçlamalar şuyle sıralanıyor: • 5 Nisan 1973 tarininde Trabzon'da yakabınan "Aslan Pat" adlı motorda ele gecen 769 bin 500 adet kaçak merminin Bekir Çelenk ve Abuzer Lğuriu'va ait olduğunnn belirknmesi. • 1976 ağustosunda Rafia Mehdi, Şahin Mustafa adlı kişi lerde baz morfin yakalanmasıyla uyuşturucu kacakçüığında Bekir Çelenk adının ilk defa gecmesi. • 1979 kasunından 1981 martına kadar Trieste, Venedik, Trento, Balzano ve Dimitrovgrad'da çok miktarda yakalanan baz morfin ve eroin olayında Bekir Çelenk'in iliskili oldugunun Italyanlar tarafından ortaya çıkanlması. • 31 Ağustos 1981 tarihinde Milano'da 7 kilo eroinle yakalanan Biilent Lalikçioglu'nun Bekir Çelenk'in adamı olduğunun belirlenmesi ve Çelenk hakkında 22 Temmuz 1982 tarihinde İnterpol tarafından tutuklama kararı çıkanlması. • 18 gemisi silah ve uyuşturucu kacakcılığında kullanılan SUTAŞ firmasının ortaklannın Sabahattin Su, Bekir Çelenk, Atalay Saral, îsmail Hacısüleymanoğlu (Oflu tsmail) ve Isract Metin oldugunuo belirlenmesi. Askeri Savcı, kapatılan MHP'nin yurt dışı parti müfettişi Atalay Saral'ın Bekir Çelenk'le ortaklaşa çalıştığını, Çe İddianameden: Sanık, kaçakçılık fiiüerinin gerçekleştirilmesi sırasında Hepgülerier, Kısacıklar, Oflular ve Nehir grubu gibi isimlerle anılan kaçakçılık örgütleriyle işbirliği saglamış, uluslararası silah ve uyuşturucu kacakçüığında isim sahibi kişilerle irtibat halinde olmuştur. Bekir Çelenk'in ifadesinden: Ben silah kaçakçılığını 196769 yılları arasında yaptım. Avrupa'da silah alıp satıyordum. Müşterilerim daha çok Türk TIR şoförleriydi. Silahları onlar Türkiye'ye getiriyorlardı. Ben silahları Bulgaristan'ın Kintex fırmasından alıyordum. lenk'in Mehmet Ali Ağca'ya Papa'yı öldürmesi için 3 milyon Alman Markı teklif ettiğini, bu işte Sefauni Giırtaş ve Bekir Gıirtaş adlı kisilerin parmağının bulunduğunu, bunların MünihSaldheim Cezaevi'nde tutuklu bulunan Mustafa Mumcu adlı kişi tarafından ihbar edildiğini bildırdi. Sava, ifadesı alınan iki taruğın Bekir Çelenk'in Bulgaristan'daki faaliyetlerinin, adamı Ali Yüdınm tarafından planlandığını, bu kişinin halen Bulgaristan'da tutuklü bulunduğunu, Ali Yıldınm'ın Bekir Çelenk'in emriyle Ağca'ya para verdiğini söylediklerini anlattı. Iddianameye göre, Ülkucü Fettai Yıldız, Bekir Çelenk'in MHP'ye Berker jnanoğlu aracılığıyla takdim edilip partiye yardımda bulunduğunu söyledi. Kenan Ankan isimli tanık ise, 1982 yılında verdiği ifadesinde 1974 yüında tstanbul Boğazı'ndan havanlar, bazukalaı gibi ağır silahlar bulunan gemiye bu silahları Sofya'da Bekir Çelenk'in ernriyle bizzat kendisinin yüklediğini, yükun Türkiye'de ülkucu kuruluşlara gönderildiğini kaydetti. Savcının iddianamesini bitirmesinden sonra sorgusu yapılan Bekir Çelenk, "Tiim suçlamalan reddediyorum" dedi. Son derece sakin görünen Çelenk, "Ben silah kaçakçılığını 19671969 yıllan arasında yaptım. Avrupa'da silah alıp satıyordum. Müşterilerim daha çok Turk TIR şoförleriydi. Onlar da silahlan Türkiye^ ye getiriyorlardı. Onun dışında ne uyuşturucu madde kaçakçılıgı yaptım, ne de silab" biçiminde konuştu. Duruşma Hâkimi Binbaşı Basri Özgenç'in sorusu üzerine "Silahları Bulgaristan'ın Kintex firmasından aldığını" söyleyen Çelenk, müsterilerinden bazılarının Ali Bezre, Hacı Mustafa Özkan ve Fatarettin Soysai olduğunu belirtti. Sorgusu devam eden Bekir Çelenk, "Kumandanım, kalbim rahatsız acaba sorulannızı oturdugum yerden yanıtlayabilir miyim" dedi. Bunun üzerine duruşmahaJcımi Özgenç, Çelenk'in oturmasma izin verdi. Yöneltilen sorular üzerine yeraltı dünyasının ünlü "baba"iarından ve halen yurt dışında bulunan Oflu Osman, Oflu tsmail, ttalya'da tutuklu Mehmet Cantaş (lnce Mehmet) ile Abuzer Uğurlu'yu tanıdığmi söyleyen Bekir Çelenk, MHP yurt dışı parti müfettişi Atalay Saral'ın ortağı olduğunu belirtti. Çelenk kendisinin uyuşturucu madde ve silah kaçakçılığı yaptığını hiç kimsenin iddia edemeyeceğini iddia ederek şunlan söyledi: Ben bu kadar yasadışı is yapmıs olsaydım, şimdiye kadar hakkımda soruşturma açılması gerekmez miydi kumandanım, Ben ne iılkiıcülere silah sattıra ne de MHP'ye maddi yardımda bulundum. Kurt Özguriuk Hareketi örgütünün silahlannı taşıdığı iddia edilen Egattrans şirketiyle hiçbir alakam yoktur." ÖZBEYROMA 'DA Papa davasmda lanıklık etmek için F. Almanya'dan getirilen Yalçın Özbey Leonardoda Vinci Havaalam'nda çok sıkı guvenl'k onlemleri altında karşılandı. Özbey dün Mehmet Ali Ağca ile yuzleştirildi. (Foto: APj ÖzalÜruğ görüşmesi M.AU Ağca ile Özbey yuzleştirildi F. Almanya'dan Mehmet Ali Ağca ile yüzleştirilmek üzere Roma'ya getirilen ülkücü Yalçın Özbey, Ağca'nın suikast girişiminde bulunduğu sırada San Pietro Meydanı'da 3 kişinin daha bulunduğunu söyledi. "Bunlardan ikisi Oral Çelik ve Sedat Sırrı Kadem'dir" dedi. Özbey, üçüncü kişinin adını söylemedi. ROMA, (Cumhuriyet) Sekiz haftalık aradan sonra dün Roma'da yeniden görulmesine başlanan Papa'ya suikast davasında Mefamet Ali Ağca garip iddialarına yenılerini eklerken ülkücu Yalçın Özbey'le yuzleştirildi. Ağca dunkü duruşmada bu kez Beyaz SarayVatikan komplosu iddiasını ortaya atarak, "Papa'ya suikast planı Beyaz Saray ile Vatikan arasında gizli bir anlaşmadan kaynaklanmaktadır" dedi. Yalçın özbey de ifadesinde Ağca'ya San Pietro Meydanı'nda Papa'ya suikast girişiminde bulunduğu sırada üç kişinin yardımcı olduğunu söyledi. Ancak bunlardan sadece Oral Çelik ve Sedat Sırn Kadem'in adlarını verdi. Ağca ifadesinde şöyle konuştu: "Beyaz Saray ve Vatikan aralannda tezgâbladıkları komplolaria dunyaya hâkim olmak istiyorlar. Bu iki guç dunyada iftiralar ve yalanlarla hâkimiyet kurmayı amaçlnorlar." Ağca daha sonra Bulgarlar hakkındaki bütün suçlamalannın doğru olduğunu da ileri sürerek, "Bunlann bir tekini bile geri almıyonun" dedi. Bunun ardından da şu sözleri ekledi: "Ancak, Bulgar baglantısıoyunun sadece bir parçasıdır." Ağca sözlerine devamla, Beyaz Saray ve Vatikan arasındaki gizli anlaşmanın 1982'de yapıldığını, bu anlaşmanın başlıca isimleri arasında ABD eski Dışişleri Bakanı Henry Kissinger ile Vatikan Bankası Başkanı olan ABD Başpiskoposu Paul Mar ANKARA, (Cumhuriyet Bürosuj Başbakan Turgut özal, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Üruğ ile görüştü. özal, dün sabah Genelkurmay Baskanhğı 'na giderek Orgeneral Üruğ ileyaklaşık iki saat süren bir görüşme yaptı. ANKARA, (a.a.) "Hafiz Hakkı flaşa85" tatbikatı bugün Erzurum'un Kandilli bölgesınde başlıyor. Tatbikatı izleyecek olan Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Vruğ da bu sabah uçakla Erzurum'a gidecek. 3. Ordu Komutanhğı'nca sevk ve idare edilecek tatbikat iki gün sürecek. Hafız Hakkı Paşa85 tatbikatı Libya ile pazarhk ANKARA, (Cumhuriyet Bürosu) Libya ile yılan hikâyesine dönen Türk müteahhitlerinin alacaklan üzerindeki büyük pazarhk bu hafta sonu Ankara'da yapılıyor. Libya Başbakam Recep Zorrukun beraberinde petrol ve ekonomi bakanlannm dayer alacağı kalabalık bir heyetle bu hafta sonu Ankara'ya geleceği bildirildi. Libya heyeti ile yapılacak görüşmeler sırasında uzun bir süredir çöztim bekleyen askıdaki ekonomik sorunlann en üst düzeyde çözümlenmesi bekleniyor. Rüşvet davaları birleştiriidi Fahrettin Arslan, Dündar Kılıç ve Hüseyin Cevahiroğlu hakkında açılan "rüşvet verme" . davası ve Fahrettin Arslan hakkındaki "şantaj yoluyla para toplama" davası ile Şükrü Balcı hakkındaki "rüşvet alma" davaları birleştirildi. Birleşik dava, 25 Kasım 1985 günü İstanbul 7. Ağır Ceza Mahkemesi'nde başlayacak. İstanbul Haber Servisi Gazinoctılar kralı Fahrettin Arslan, yeraltı dünyasının ünlü adlarından Dündar Kılıç ve işadamı Höseyin Cevahiroğlu hakkında açılan "riişvet verme" davası ile Fahrettin Arslan hakkındaki "şantaj yoluyla para toplama" davası ve eski tstanbul Emniyet Müdürü Şükrii Bakı hakkındaki "riişvet alma" davaları birleştirildi. Arslan, Cevahiroğlu, Kılıç ve Bakı'nın birlikte yargılanacaklan dava, 25 Kasım 1985 günü saat 14.00'te İstanbul 7. Ağır Ceza Mahkemesi'nde başlayacak. Dun görülen her üç davada da sanık lann sorgulamalan yeniden yapıldı. Musevi asıllı işadamlarından "şantaj yoluyla para topiadığı" savıyla yargılanan Fahrettin Arslan'ın duruşmasında, işadamı Nesim Moreno tanık olarak dinleudi. Moreno, Fahrettin Arslan'ın 5 yıl önce kendisine bir liste getirdigini, bu listede adı gecen işadamlaruıın 105 milyon lırayı vermedikieri takdirde Isviçre'de bulunan Albert Samaş adlı işadamımn ihbar da bulunacağını soylediğini belirterek şunları söyledi: "Iistede 1524) lusinin adı vardı. Bunlardan tanıdıklanm Iskak Lodrik. M. Rüştti Çolakoglu, Simon Pur, Danyel Susar, tbrahim Dusi, Mose Duşi ve Raıım Kavelyeio vardı. tshak Lodrik, Biiyük Kulup Başkanı Ali Raif Dinçkok'ün iş ortagı idi. Listede adı gecen M. Riiştü Çolakogiu da, Dinçkok'ün eniştesi olur. Ben Dinçkok'ün yamna gittim. Daha sonra Fahrettin Arslan'ı telefon edip çağırdık. Arslan, listeyi tsviçre'den gelen iki kişinin getirco^nıi söyledi. Bunun üzerine Dinçkök, Arslan'a, "Sen utanmıyor musun böyie islere aracılık etmeye' diye çıkıstı. Sonra listede adı geçen bazı işadamlan, aralannda topiadıklan 70 milyon lirayı Arslan aracılıgı ile bu şahıslara gönderdi." Daha sonra sorgusu yapılan sanık Fahrettin Arslan, 12 £ylül'den sonra Büyük Kulüp'te otunırken Albert Samaş tarafından gönderildiğini söyleyen iki kişinin geldiğini, Samaş'ın bazı işadamlarından olan alacaklannı tahsil etmesini istediğini söylediklerini belirtti. Yargıç Hüse\1n Yücel'üı, "Siz kra memuru musvnuz? Yoksa Ali Dinçkök mü icra memuru?" diye sorması cinkus'un bulunduğunu ileri sürdü. Ağca bunların ardından mahkemenin bütün gerçeği ortaya çıkarmak için Marcinkus ve Italyan Askeri Haberalma örgütü SİSMl'nin üst düzeydeki eski görevlilerinden Francesco Pazienza'nın ifadelerine basvurması gerektiğini vurguladı. Dolandırıcılık suçundan ceza ' sını çekmekte olduğu Batı Almanya'dan ifade vermek için Roma'ya getirilen özbey, Oral Çelik ve Sedat Kadem'le San Pietro saldırısından sonra bir kaç kez Batı Almanya'nın Bochum kentinde buluşarak konuştuklanm belirterek, "Çelik ve Kadem bana saldında Çelik'in etkin bir rol oynamadığını soylediler. Saldırı sırasında San Pietro Yleydanındaydı. Ancak anladığım kadan>la geri planda kaldı" dedi. özbey ifadesıni tercüman aracılığıyla Türkçe olarak verdi. BULGARLAR1N İDDİASI Papa suikastı davasındaki Bulgar sanık Sergey Antonov'un avukatlan, baş tanık Mehmet Ali Ağca'nın ifadesinin yaJan olduğu ortaya çıktığı halde, savcüıgın, hâlâ bu ifadeyi doğrulayabUmek için "küçük Ağca'lar" aradığmı söylediler. Antonov'un avukatlarından Giuseppe Consolo, Bulgar basınında yer alan demecinde, Savcı Antonio Marini'nin adli tatil süresince, Türkiye, Hollanda ve Federal Almanya'da yaptığı soruşturmaların Papa suikastında "Bulgar parmağı" olduğunu kanıtlamayı amaçladığını belirtti. SomalVye yardun ANKARA, (THA) Türkiye, Somali'ye değeri 1 milyar 200 milyon lirayı bulan 2 bin ton gıda ve ilaç yardımı yapacak. Cumhurbaşkanı Kenan Evren' ın gecen yıl istanbul'da toplanan Islam Konferansı 'nda, açlık çeken Somali'ye yardım edileceğini açtklaması üzerine kurulan Koordinasyon Kurulu, ekim ayı ortalarmda bu yardımı söz konusu ulkeye iletecek. Yardımın 10 milyon dolarlık kısmı devlet hazinesinden, geri kalan 674 milyon liralık kısmı Diyanet Işlen Başkanlığınca karşılanacak. Kızılhaç'tan şeref nişanı L'Ç SA.\1K Fahrettin Arslan, Hüseyin Cerahiroğlu (ortada) ve Şükrii Balcı (sağda), hakkındaki "rüşvet aimarüşvet verme" davaları birleştirildi. Dünkü oturumda her üç sanık da hazır bulundular. üzerine Arslan, "Ben sadece iyilik olsun diye aracılık ettim. 70 milyon lirayı muhteuf zamanlarda benimle yolladüar. Bunlar adama bir kuruş vermez. Neden bana 70 milyon versinler?" yanıtını verdi. Gelen iki kişinin adlarını bilmedığiru, yalnız birinin Isviçreli, ötekinin ise Arap olduğunu belirten Arslan, Yargıç Yücel'in "Poliste alınan ifaden sırasında sana baskı yapıldı mı? Belge var mı?" şeklindeki sorusunu, "Yok efendim. Ama dag başında ifadem alındı" vanıtını verdi. Yargıç Yücel de bunun üzerine, "Dag başında alınır, çeşme başında alınır. Orası beni alakadar etmez" şeklinde konuştu. Maçka Kadınlar Kulübü'nden "Güneş" koduyla her ay Şükrü Balcı'ya l'er milyon lira verildiği savıyla açılan davada ise Fahrettin Arslan, "Balcı'ya hiçbir zarnan rüşvet vermedik. Bizi piyon olarak kullandıiar" dedi. Arslan'ın, "Bu kulüpte kumar «ynayan bazı müşteriler gazinoma gelirdi. Kulüp, iyi kumar oynayan ve itibarlı muşterilerinin gazino hesaplanm öderdi" demesi üzerine Yargıç Yücel, "Allah Allah, daha çok şey ögrenecegiz galiba" diyerek şaşkınlığını dile getirdi. Aynı davada yargılanan Hüseyin Cevahiroğlu, Yargıç Yücel'in "Bu kulüp, bazı kisilerin kanatlan altına himaye mi ediliyordu?" sorusu üzerine, "Hayır, yasal oyun oyuanırdr" diye yanıt verdi. Bunun üzerine yargıç Yücel, "Ah, o yasallık altında ne dolaplar donüyor biliyor musun? O yasallık sizin görüşünüz olarak kalsın" dedi. Eski İstanbul Emniyet Müdürü Şükrü Balcı'nın da hazır bulunduğu duruşmalarda mahkeme, her üç davanın birleştirilmesine ve Şükrü Bala hakkında Kocaeli 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde açılmış raükerrer dava dosyasının istenilmesine karar vererek Dündar Kılıç'ın ifadesinin alınması, 38 kamu tanığı, 8 savunma tanığı ve oteki tanıklann sırayla çağrılması için dunışmayı 25 Kasım 1985 günü saat 14.00'e erteledi. 'Barış Derneği davası ajfa engel sayılmasın" İstanbul Haber Servisi Banş Derneği davası avukatlarından Turgut Kazan ve Gülçin Çaylıgil dün, Yavuz Donat'ın Tercüman Gazetesi'ndeki "Af"la ilgili yazısı üzerine yaptıkları açıklamada, "Herkes bilmeli ki. Barış Derneği davası için af diye bir sorun yoktur. Hükümet affı nasıl çıkarmak istiyorsa oyle çıkarsın. Barış Derneği davası nı affa engel saymasın. Hatta tasanya Barış Demeği davası af dışı bırakılmıştır diye huküm koysun" dediler. "Yavuz Donat'ın dün verdiği habere göre, af tasansı Bakanlar Kumlu'nda kilitlenip kalmış. Hükumel hırsızı affedersek Banş Derneği Davasını ne yapacagız diye düşünüyormuş. Banş Derneği af kapsamına alınırsa, parti içinde çıkacak sıkıntüardan korkuyormuş" denılen açıklamada daha sonra şöyle denildi: "Anlaşılan o ki, Ozal bu dava bakımından anayasa dışı tutumunu surdurmekte ısrar ediyor. tlkin, milletvekillerimizi suçlu olarak ilan etti. Şimdi de karar kesinleşmiş gibi, kesinkşecekmiş gibi davranıyor. Bu yoldaki lelkin ve tavsiyeierine devam ediyor. Herkes biimeli ki, Barış Derneği davası için af diye bir sorun yoktur. Mahkemenin mahkumiyet hukmü Askeri Yargıtay 3. Dairesi'nce bozulmuştur. Bozma üzerine verilen direnme karan tarafımızdan temyiz edilmiştir. Dosya Başsavcılıktan çıkmış Askeri Yargıtay Daireler Kurulu'na yollanmıştır. Banş Derneği davasııun durumu budur. Çıkanlması duşünülen af yasasıyla hiçbir ilgisi yoktur. Hükümet affı nasıl çıkarmak istiyorsa, öyle çıkarsın. Banş Derneği davasını affa engel saymasın. Hatta tasanya Barıs Derneği davası af dışı bırakılmıştır diye hüküm koysun. Yeler ki, yünıtmenin bülun kademeleri artık Barış Derneği davasına ei uzatmasın. Bu konuda kunse konuşmasın. Anayasanın 138. maddcsine uyulsun. Yargıya karışılmasın." 44 ANKARA, (Cumhuriyet Bürosu) Yunanistan Kızılhaç Başkanı Prof. Oreste Louridb Kızılay'ın tkinci Dünya Savaşı'ndan sonra Yunan halkına yiyecek ve giyecek yardımı yapması nedeniyle Kızılay GenelBaşkanı Dr. KemalDemir'e Altın Kızılhaç şeref nişanı taktı Louridis, törende yaptığı konuşmada bunun Uluslararası Kızılhaç ve Türkiye Kızılay Derneği arasındaki dostluk ve işbirliğinin simgesi olduğunu söyledi. Kürt tdris'in oğlu yarguanâı "Kürt îdris" adıyla bilinen Idris özbir'm oğlu Muhammed Özbir (sol başta oturan) ve iki arkadaşu "Kadın kaçırmaya teşebbüs" savıyla yargılandu İki ay kadar önce Şişli, Hasat Sokak'ta Günseli Soykök ve kızı Yasemin Soykök'ü silah zoruyla kaçırmaya kalkıştıklan ileri surülen Muhammed Özbir, Necati Özbay ve Naki Demirtn tahliyelerine karar verüdL Muhammed Özbir hakkında, İstanbul 7. Ağır Ceza Mahkentesi tarafından '•'ehliyetsiz ve alkoüu araba kuUandığı" gerekçesiyle Şişli Cumhuriyet Savcıhğı 'na suç duyurusunda bulunulmasma karar verüdL "Süper zekâ^h öğrenci, fare zehiriyle intihar etti BONN, (a.a.) Federal Almanya 'da iktidardaki Hıristiyan Demokrat Parti'nin Sosyal Komisyon üyesi Alfons Müller, partisinin yabancılar politikasını açıkladı. Hüküme'in politikasma oranla şu açılardan bazı oiumlu farklıhklar var: 1 Yabancıların dernekleri A Iman dernekleriyle eşit hak sahibi olmalı, onlara maddi yardım yapılmalı. 2 Almanya'dan bir yıl uzakta kalanlann oturma izni devam etmeli. 3 A Iman vatandaşlığına geçebilme kolaylaştınlmalı, özendirilmeli. 4 Yabancılara sosyal sigortalann yönetimine seçilme hakkı verilmeli. Yabancılar politikası BALIKESİR, (Cumhuriyet) 4 kez katıldığı üniversite seçme sınavlarında üstün başan gösteren ve bu nedenle "süper zekâlı" olarak tanımlanan Ali Kaya (23), fare zehiri içerek intihar etti. Ali Kaya'nın un fabrikasından emekli babası Mehmet Kaya, C. SavcüıgYna, oğlunun olay sırasuıda sinirli bir biçimde odasına çekildiğini ve yatmak istediğini söyledi. Mehmet Kaya, "fntihar edecegini hiç düşünmemiştim. Sık sık sinirienip kriz geçiriyordu. Oglum şimdiye kadar ya doktor olurdu, ya da mutaendis. Okuluna devam etmiyor, sıkıldım diye çıkıp geliyordu" deuı. 60 hacı adayı öldü ANKARA, (THA) Hacca giden Türk Kızılay Sağlık Ekibi Başkanı Ahmet Kalkanoğlu, "Bu yıl geçen yıllara göre daha çok hacı adayı oldü. Ölehacı adaylarının buyük bir ç. ğunluğunu Türkler teşkil etmektedir" dedi Bu yıl Suudi Arabistan'da 60'dan fazla hacı adayının olduğunu belirten Ahmet Kalkanoğlu, şunları söyledi: "Bu yu hacı adaylan geçen yıllara göre daha yaşlıydL Yol şartlanna dayanamayacak kadar yaşlı olduklan için, hacı adaylan bu yıl daha fazla kayıp verdiler."
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle