Katalog

17 EYLÜL 1985 Ozetle HABERLER CUMHURtYET/9 Canver'den ÖzaVa soru önergesi HP Adana NfUletvekili Cüneyt Canver, Başbakan Turgut Ozal tarafindan yanalanmasuu istediği soru önergesinde, 12 Eyiiil öncesinde Büyükelçi Coşkun KırcaüeA dnan Başer Kafaoğaı 'nu, bildiri hazırlamakla görevlendiriMğine dikkati çekerek, "Seneük izinde olsalar bile devlet memurlannm askeri müdahalelerin bUdirüerini hazırlamak gibi faaliyetlerde bulunmalan yürürlükteki mevzuata uygun mudur?" diye sordu. Birleşme imzaya haldı HPSODEP Genel Başkanlarınm birleşme protokolünde vardıklan anlaşma cuma günü iki partinin MKYK'sında görüşülecek. ANKARA, (Cıunhuriyet Bürosu) HP Genel Başkanı Aydın Güven Gürkan ve SODEP Genel Başkanı Erdal lnönü, dun yeniden bir araya gelerek birleşmeyi saptayan metin üzerinde anlaşmaya vardılar. Gürkan ve Inönü'nün anlaşma sağladığı birleşme protokolü, 2 partinin merkez karar ve yönetim kurullannın cuma gunü yapacakları toplantılannda ele alınacak. Protokol aynı gün kamuoyuna açıklanırken, imza töreninin ise pazar ya da önumüzdeki hafta başında yapılacağı bildirildi. tki liderin saat 14.00'te başlayan görilşmesi, yaklaşık 3 saat sürdü. lnönü ve Gürkan, göriişmeden sonra ortak bir açıklama yaparak, hazırlanan protokolde mutabık kaldıklannı, birleşme protokolünü partilerinin MKYK'lanna götüreceklerini açıkladılar. SODEP Genel Başkanı Erdal lnönü yaptığı açıklamada, bir süredir Gürkan'la iki partinin bundan sonra tek parti içinde birleşmiş olarak halka hızmet yolunda çalışmalar yaptıklanru belirterek, "Bütünleşme süreci. aynntıları üzerinde görüşlak. Çok mutluyum ki, böyle bir beige uzerinde anlaştık. Birleşmeyi yunitecek metin uzerinde anlaşmaya vardık. Şimdi bunlar MKYK'da ele alınacak, otılann onayından sonra önumüzdeki hafta başında bir torenle imzalanacak" dedi. Genel başkanlar olarak görevlerinı yaptıkları inancını taşıdıklannı ifade eden lnönü, şöyle dedi: "Sosyal demokrot bir iktidann bir an önce oluşması için bütün sosyal demokratlann bir çab altında toplanmasını şaglayacak bir süreci şimdi vatandaşlanmıza sunuyoruz. £n içten dilegimiz ve amacımız, sosyal demokratlann bu siirece katılmasıdır. Çünkü bugün halkımızı ugraşüran sörunlann çözumü, sosyal demokrat bir iktidarla gerçekleşecekür." HP Genel Başkanı Gürkan da yaptığı konuşmada, "Tüm sosyal demokraüann zayıf omuzlanmıza yıküğı bu agır gorevin kendflerinc düşen kısrrunın bittigini" belirterek, önce MKYK'nın sona kunıltaylann oyknnın sağianacağını, yetkili kurullann me DUYDUKIGÖRDÜK YALÇIH PEMtŞEH Alman köpeğin Türkiye serüveni Izmirti tütün tüccartarından Feridun Karagözoğlu hiçbır şeyden çekmedi, Alman Doberman köpeği Dick'ten çektiği kadar. Karagözoğlu'nun, dolaytsıyia Alman köpeğin serüvenini olaya yakından tanık olan Münih muhabirımiz Yılmaz Akar anlattı. Biz de sıze anlatalım: Feridun Karagözoğlu çeşitli nedenlerle sık sık Münih'e gidiyor ve bu ziyaretlerınde eski dostu Yılmaz AKar'ın evini mesken tutuyordu. Bir yıl kadar önceki son ziyaretinde de başına gelecekleri bilmeden, bir sağlık kontrolünden geçmek amacıyia Münih'e gelmişti. Alışıldığı gibi yine Yılmaz Akar'ın yanına geldi. Bir akşam laf lafı açarken, Karagözoğlu arkadaşına köpek merakını dile getirdi. "Şöyle iyi bir köpek bulmalıyım ki, almalıyım.." diyordu. Yılmaz Akar arkadaşının lafını iki ettirmedi. Ertesi gün arabasına bindirip, Münih'te bol bol bulunan köpek dükkânlarından birine götürdü. Dick'i sokağa bırakamazdı. de ve 300 D.M. (60.000 TL.) karşılığında adı Dick olan kö Çünkü hiç bir sokak deneyimi peğe İngilizce öğretmek ola olmayan hayvanın izmir trafisıydı. Hatta Türkçe öğretmek ğınde birıki saat bile canlı kalde olasıydı ama köpek okulu mayacağına emindi. Bir Türke nun eğitimcileri arasında Türk de emanet edemezdi. Çünkü değerıni anlayıp, ona iyi bakaçe bilen bin yoktu. cak birini tanımıyordu. En iyiGerçekten bir hafta sonra si köpeği kıymetinin bilineceDick ingılizceyi sular, seller gii Almanya'ya göndermekti. bi öğrenmiş, yeni sahıbinin ılmaz Akar'a telefon etti. kötüm emirlenne ıtaat eder du peği geri göndermek istediğ'ıruma gelmişti. Artık sıra köpe ni söyleyerek satıcı ile konuşği Türkıye'ye nakletmekteydi. masını istedi.. Bu işi de Lufthansa Hava Yolları 200 Alman markına (40.000 TL.) üstüne aldı. Böylece Karagözoğlu na toplam 660 bin TL.'ye mal olan Dick İzmir Çiğli Havaalant'na ayak bastı. 25. Hatay UNESCO Haftası dolaytsıyla diin Antakya Endüstri Lisesi'nde düzenlenen toplantıda konuşan UNESCO Türkiye MUU Komisyon Başkanı Prof. Dr. Suat Sinanoğlu, Ataturk 'ün UNESCO'dan önce Türkiye'de okumayazma seferberliği ilan ettiğini belirtti. 25. Hatay UNESCO Haftası ? MUTAB1K KALDILAR 5 saat süren tnönüGürkan görüşmesinden sonra iki partinin genel başkanı hazırlanan protokolde mutabık kaldıklannı söylediler. (Fotoğraf: RIZA EZER) tinleri tartışma olanaklannın bulunduğunu söyledi. Gürkan, tnönü ile birlikte doğal olarak var olan pek çok çelişkiye çözümler aradıklannı ve bulduklannı, şimdi sıranın bunları uygulamaya geldiğini ifade etti ve şöyle dedi: "Bu metne kan ve can verecek olan örgütlerimizdir. Bu etkioHge siyasa) can sagla\acak güç ise halkımızdır. Bugün, bunu çözmenin mutluluğunu ve sevincini yaşıyonım. Umanm ve dilerim ki, bu bireysel sevincimizi halkımız da yaşar ve paylaşır. MKYK'mız ve kurultayımız, şimdi bunlan onaylayacak, örgütlerimiz uygulayacak, halkımız ise sahip çıkacaktır." Bir sora Uzerine metüıleri imzalamak üzere 20 eylül cuma günü MKYK'laruı aym saatte toplanacağanı ifade eden lnönü, MKYK'da hazırlanan ortak metne karşı çıkan olup olmayacağı konusunda şimdiden bir şey söyleyemeyeceğini ifade etti. SODEP Genel Başkanı lnönü, imza törenınin ise pazar, pazartesi ya da saL günü olabileceğini kaydetti. Miting davası , SODEPIn 9 haziranda Saraçhane Meydam 'nda düzmlediği miting sırasmda gözahma atuum vt tutuklandıktan sorva serbest bırakılan Bahri Kaşıkçıoğlu, tsrafli Dağlar, Fıkret Mol ve Aziz Karataş'm "Hükümetm manevi ktfüiğine, askeri ve emniyet kuvvetlerine hakaret niteliğînde slogan attıkları" iddiasıyla yargılanmalanna başlandı. tstanbul Sıkıyönetim Komutanlığı 1 Numarah Askeri Mahkemesi'nde diin yapılan duruşmada iddianemeyi okuyan Askeri Savcı sanıklartn 1 yıl 4 ay ile 8 yıl arasında da hapisle cezalandmlmalannı istedi, sorgusu yapüan samklar söz konusu suçu oüısturan slogan atmadıklannı belirterek, suçlamalan reddettüer. Cîndoruk: \azaı; bizim davanıızın adamı değîl D Y P Genel Başkanı "ana kadro"nun ara seçimlere girmeyeceğini belirterek, "Ana kadrolarımızı genel seçime bırakacagız. Meclise iktidar olarak girmeyi hedefliyoruz" dedi. ANKARA, (Cumnuriyet Bürosu) DYP Genel Başkanı Hüsamettin Ondonık, bugüne dek dolaylı yoldan eleştirdiği Mehmet Yazar'a karşı tavrını açıkça ortaya koydu ve "Yazar, bizim davamızın adamı degil, bizim davamızla Ugili bir kavga da veraıemiştir" dedi. Kayseri örgütünden bir grup partilinin genel merkezi "basraa" olaymdan sonra "konu"yu Merkez Karar ve Yönetim Kurulu'nda göruşeceklerini bildiren Cindoruk, Yazar'la görüşmesinin söz konusu olmadığıru da belirtti ve "Buradalu 41 kişi> i bırakıp da Yazar'la mı göriışecegim?" şeklinde konuştu. DYP Kayseri merkez ilce örgütüne üye olduktan kısa bir süre sonra Büyük Kongre'de genel başkanlığa adaylığını koyan Türkiye Odalar Birliği eski Başkam Mehmet Yazar ise 13 otobiıs dolusu partilinin Kayseri'den gelerek genel merkezi basması olayının kendi dışında cereyan ettiğini bildirerek Kayseri'nin baştan beri huzursuz olduğunu Bandırma, Eskişehir, Muğla, Erzurum, İzmir gibi örgütlerde de aynı tedirginliğin yaşandığını söyledi. Yazar, parti içinde yeni bir "atak" yapmasının söz konusu olmadığıru da belirterek, "Bunun için ne bir durum var, ne de bukuki bir durum" dedi. Bu arada, DYP Izmir II Başkanı Rıfal Serdaroglu da "Yazarcı" olduklan gerekçesi ile görevden alınacaklan şeklindeki söylentiler uzerine bir açıklama yaparak, "Yazarcı degiliz. Partimizi bölmek isteyenlerin ayak oyunlan bunlar. Bu olaylann içinde Mehmet Yazar varsa hatalı davranıyor. Bu partide seçim le gelmiş bir tane genel başkan var" dedi. Erzurum ll Başkanı Turan Çınar da Örgütünde huzursuzluk ve kırgınlık olmadığını bildirerek, Kayseri örgütünün tutumunu eleştirdi. Öte yandan, DYP Genel Başkanı Hüsamettin Cindoruk, "Konuşan Türkiye" adını verdiği beşınci yurt gezisinde önceki gün İb'kat'tan Ankara'ya dönerken basın mensupları ile parti otobüsü "Süvari" de sohbet toplantısı yaptı ve 1986 yılındaki ara seçimlerde adaylığını koymayacağını açıkladı. Cindoruk, "ana kadro"nun da ara seçimlere girmeyeceğini belirterek, "Ana kadrolanmızı da genel seçime bırakacagız. Biz Meclise iktidar olarak girmeyi hedefliyoruz" dedi. Ara seçimlerin gelecek yıl haziran ya da ekim ayında yapılacağından şüphe ettiğini de söyleyen Hüsamettin Cindoruk, ANAPın 1986'da ara seçime cesaret edemeyeceğini öne sürdü. "Sövari"deki sohbet sırasmda, bakanların işsiz güçsuz dolaştığını da öne süren Cindoruk, "Türkiye*de bir bakan artık bir polis karakoluau bile açıyor. Bu da bakanlann işsiz, Türkiye'nin yatınmsız olduğunun göstergesidir" dedi. Hüsamettin Cindoruk, bugün Nevşehir'e giderek partiülerle görüşecek ve Hacıbektaş, Ürgüp, Derinkuyu, Avanos, Gulşehir Uçelerinde parti urgütünü ziyaret edecek ve akşam Ankara'ya dönecek. Gerçekten burada köpeğin hemen hemen her türü vardı. Karagözoğlu'nun gözü beyaz üstüne sıyah benekli, son derece bakımlı, Doberman türü bir köpeği iyice tuttu. Köpeğin kanı da Karagözoglu'na bir görüşte ısınmıştı. Izmırli tütün tüccarı "Tamam, dedi, bunu alıyorum.." Fiyat..? Fiyat önemli değildi ama 2800 Alman markı (560 bin lira) idi. Yalnız bir sakınca vardı: Köpek Almancadan başka dil bilmiyordu. Karagözoğlu'nun da Almancası yoktu. Buna karşılık İngilizce ve (tabii) Türkçe biliyordu. Bu durumda nasıi anlaşacaklardı? Köpek satıcısı çözumü çabuk buldu; Almanya'da bir sürü köpek okulu vardı. Bir hafta için Karagözoğlu, Guzelyalıdaki apartman dairesinde, beş vakit namazında yaşlı annesi ile birlikte oturuyordu. Kadıncağız köpek ellemenın dine aykırı olduğunu düşünmesine karşın, oğlunun arzusuna boyun eğdi ve Dick'i bağnna bastı. Gerçi dil sorunu yüzünden anlaşamıyorlardı ama, arada tercümanlık yapan oğlunun olması sorunu çözüyordu. Bir süre her şey iyi gitti. . Fakat Dick giderek azıttı. Önce evin odalarına serili bulunan ve bazıları antika olan halılan tahrip etmekle ise başladı. Ardmdan kıymetli bir Çin vazosunu devırerek kırılmasına neden oldu. Böylece Dick1 in Karagözoğlu ailesine maliyeti yavaş yavaş milyonu aşmaya başladı. Bu zararlar nedeniyle annesi oğlunu, köpeği evden götürmesi için sıkıştırmaya başlamıştı. Feridun Karagözoğlu ise köpeğe iyıden lyiye bağlanmıştı. Başka birine vermeye kıyamıyordu. Annesınin evınden ayrılarak Buca'da kiraladığı bahçeli bir vıllaya taşındı ve orada Dick ile birlikte yaşamaya başladı. Artık Dick'in hatırı sayılır bir yekun tutan yemeiçme ve kırıpdökme masraftanna yalının yüklü kirası da eklenmişti. İzmırli tüccar için para o kadar önemli değildi ama koca yalıda yalnız yaşamaktan da sıkılmaya başladı ve sonunda köpeği elden çıkarmanın yollannı araştırmaya koyuldu. YÖK Başkanı Prof. thsan Doğramacı, Etap Marmara Oteli'nde diin başîayan 4. Ulusal Kültür Koleksiyonları ve Endüstriyel Mikrobiyoloji Kongresi'nin açılısmda yaptığı konuşmada, "Temel bilim daUannda öğretim üyesi açığımız var" dedi. Aynı jotelde düzenlenen tstanbul Üni• versiusi 8. kurultayı da 4 gün sürecek. Doğramacı: Öğretim üyesi açığı var Sanyer Piyasa Caddesi üzerinde görevli polis memuru Talat Vural'ı önceki gun ahkoyarak tartaktadığı gerekçesiyle Belediye Başkanı Ali Sandıkçı hakkında hazırlanan evrak tstanbul Valiliği'ne yoüandı. Sanyer Cumhuriyet Savcısı Astm Kutur, Sandıkçı'mn olay sırasmda pazar giinü olmasına karşın "görevli'" olduğunun anlaşıldığım, bu durumda 1580 sayılı Belediyeler Yasası 'nın 102. maddesi uyannca hakkında soruşturma yapılması için kendisine gelen evrakm valiliğe gönderildiğini bildirdi. Sandıkçı, polis tartaklama olayı ile OgiU olarak, "Kesinlikle böyle bir şey ne yaptım, ne de kötü bir şey söyİedim" dedi. Sandıkçı için soruşturma Akar arkadaşını kıramadı. Köpek satıcısının dükkâmna gitti ve durumu anlattı.. Fakat Dick'i satarken değerini anlata anlata bitiremeyen satıcı geri almaya pek istekli görünmüyordu. Bunun da nedeni köpeğin Almancayı unutmuş olmasıydı. Üstelik Türkiye'de terbiyesinin de bozulduğuna emindi. Bu nedenlerle hayvanı hiçbir muşterisine gönül rahatlığıyia öneremezdi. Kısacası para vererek geri almak istemıyordu. Peki ne olacaktı? Alman satıcı bir kosulla Dick'i geri almaya razı oldu. Üste 300 mark istiyordu. Bu para ile köpeği yeniden okula gönderecek, terbiyesinı ve unutmuş olduğu eski dilini öğretecekti. Yılmaz Akar arkadaşı adına okul masrafı olan 300 Markı ödedı. Feridun Karagözoğlu da köpeği Lutfhansa'ya bindirerek Münih'e gönderdi. Dick gerçekten bir hafta içinde Almanca'yı yeniden öğrendi. Şimdi, içinde Hitler'e suikast yapılan ünlü Mathezer pasajındaki köpek dükkânında, üzerindeki 2800 marklık etiketiyle yeni sahibini bekliyor. Bu arada Yılmaz Akar fırsat buldukça dükkâna uğrayıp, İzmir'deki arkadaşına eski köpeği hakkında bilgi vermekten geri kalmıyor. ANKARA X%SI AH^IFT T\\ Lstanbul Bankacılı birdevir Dilekçeci Alman aydınları BARIŞ Derneği üyeleri özgüriüğü yeniden soluyacaklan günü Türkiye'de yıllardır bekleyedursunlar, biz "Alman barış dernekçilerini" de deliğe tıkmak için harekete geçtik. Hem de "Bu sıyasi davalar, bizi diplomatik ılişkilerde, uluslararası forumlarda zor durumda bırakıyor" diye yakınan haricıyecilerimız eli ile... Bir süre önce Batı Almanyalı bir grup aydın, Türkiye'nin Münih Başkonsolosluğu'na başvurur. Federal Alman barış ve çevreci örgütlerinin, üniversite temsilcilerinin de yer aldığı bu grubun amacı ve isteği, Türkiye'de tutuklu Barış Derneği üyelerine "iyi niyet ve sempati' dileklerinı resmi yoldan iletmektir. Konsoloslukyetkilileri, "bugün git, yann gel" formülünü uygulayarak Almanlar'ı gerı çevirirler. Aralarında ünlü Profesör Friedrich VVolbert'in de buiunduğu grup, ertesi gün konsolosluğa geldiğinde ise kendilerıni Alman polisi karşılar. şeyleri anlamakta güçlük çekıyorduk, ama bu soruşturma herkesin gözünü actı. Hele bir de bu şikâyet sonucu dava açılırsa olayı duymayan kalmayacak..." Şimdi "Alman dilekçeci aydınları" soruşturmanın sonucunu bekliyortar. Bu arada Münih Başkonsolosluğumuz, Dışişleri kanalı ile ulusiararası üne ve güce sahip YÖK Başkanı İhsan Doğramacı'yı devreye sokar da Alman öğretim üyelerine üntversite ile ilişkilerini, o da olmazsa sakal bıyıklarını kestirebilir mi, bilemiyoruz. Ama baskonsolosluğumuzun Alman güvenlik makamlarına başka yardımlar sağlaması da mümkun. Bunlardan birisi, bizdekı bir düşünce davası dosyasını Almancaya çevirip Alman yetkililere vermek olabilir. Bu çeviri, Alman savcıya "ilham kaynağı" olmasa bile kaybedilecek bir şey yok. Çünkü çeviriyi Almanya'da "beigesel hukukı mizah" diye basacak bir yayınevi mutlaka bulunur. Parası ile de konsolosluğun önünde yaz kış, yağmur güneş demeden vize, askerlik kâğıdı, kesin dönüş belgesi almak için bekleşen Türk vatandaşlarma çay ısmarianır. Sözün kısası, başkonsolosluğumuz bu "Alman dilekçeci aydınları" işinin peşini bırakmamalıdır. Çünkü aydının milliyeti faian olmaz, her görüldügü yerde ezilmese bile eziyet edilmelidir... Devres için TBMDTde tören Brüksel'de geçen hafta ölen eskî Enerji ve TabU Kaynaklar Bakanlanndan Sezih Devres için • diin bakanhk önünde bir tören •yapüdt.74 yaşında ölen Nezih . Devres 'in cenazesi bugün tstanbul Teşvikiye Camiinde kıünacak öğle namazmdan sonra Zincirlikuyu mezartiğında toprağa verilecek. Polis yetkilileri, "dilekçeci Alman aydınları"na Türkiye'nin kendilerinden şikâyetçi olduğunu bıidırir. Daha sonra da haklarmda tahkikat açar. Ulusiararası üne sahıp psıkiyatri profesörü VVolbert başta olmak üzere Almanlar hayrete düşerler. Profesörün şaşkınlığı biraz da 'mesleki'dir. Konsolosluk yetkililerinin "ruh hallerini" ve "muhakeme tarzlarını" çözememiş olmanın aczi içinde şöyle demektedir. "Konsolosluk yetkilileri, bize Türkiye'de neler olup bittiğini mi anlatmak, kanıtlamak istiyoriar. Türkiye'deki bazı Astım Derneği Kongresi Astım Derneği 2. olağan kongresi diin yapudı. Başkanlığa yeniden emekli Belediye Müfettişi Agâh Çelenk getiriUrken, Yönetim Kurulu Faruk Ceylan, Ülker Nemlioğlu, Mehmet Artan, Nurdan Gönül Dinlendi'den olustu. Yurdumuzda mevcuı 2.5 müyon astımh ve ailelerine yardımcı olmak amacıyla bu yıhn Astım Yıü olarak ilanı kongrede benimsendi. SODEP'in ara seçim çalışması Sosyal Demokrasi Partisi (SODEP) 1986 yüında yapüacak ara seçimler için tstanbuVdaki çalısmalarım başlatırken Fatih, Eyüp, Zeytinbumu üçelerinin pilot bölge olarak seçildiğüü açıkladı. SODEP tstanbul tl Başkanı SaduUah Usumi, ANAPiktidarının gerek siyasal, gerek ekonomik politikasınm derin yaralar açtığını söylerken, iktidarm ara seçimlerinde oy kaybetmesi hatinde yaptığı bazı hatalan görmesinin sağianacağını bildirdi. Her türlü bankaolık sorunlannızın çözümünde, üst kademe yöneticileri ile de yakınınızda ve himıetinizde olabilmeK için... Tayyar Alttkulaç Faiz konusunu geciştirdı. ISIANBUEDV. güçKi bankadır Altıkulaç'a faizli tehdit DİYANET İşleri Başkanı Altıkulaç "laiklik", "maymun", "yemek yemek adabı" gibi tartışmalardan uzak durmak için ustaca mücadele ediyor Bu konuda en büyük destekçisi ise Özel Kalem Müduru Kemal Leylek. Milli Gazete "refıkimiz" bir süre önce Kemal Bey'i de Altıkulaç'ı da dıze getirecek bir formül uyguladı: Gazetenin yazarı Zeki Ceyhan çok kararlı bir biçımde Kemal Bey'ın karşısına dikildi. "Bizi başkanla görüştürün" dedi, "Yoksa Diyanet İşleri Başkanı 'faiz haramdır dedi' diye haber yazacağız.. Bu haberı istemezseniz, bir de Altıkulaç faiz haram değildir' diye yazacağız.. Dılerse bunu da tekzip etsin.. Altıkulaç çaresız, görüşmeyi kabul etti. Ancak, kendısının ekonomist olmadığını belirterek faiz konusunu geçiştirdi. Faizi baştacı eden bir iktidar döneminde Diyanet İşleri Başkanlığı yapmak çok zordu. Tanrı yardımcı olsun. Ankara balı Kalp sağlığı hastanesi tstanbul'da tam teşekküllü yeni ve modem bir kalp sağlığı hastanesi kuruluyor. Hastane haline getirilecek olan bina, Şişli, Yolsokak'ta bin metre karelik arsa üzerinde inşa ediliyor. Ragıp Enbiyaoğlu 'nun hastane yapılmak üzere Türk Kalp Vakfı 'na bağışladığı, yan tamamlanmış bes katlı bina, yine bağıs olarak müteahhit Hacı AliAkın tarafindan 78 ay içinde tamamlanacak. Tekâmül YENİ M. E. Bakammız Emlroğlu, "Osmanlı laikliği cumhuriyet döneminde tekâmül etti" diyormuş. Bakalım kendisi bakanlıkta nasıl "tekâmül" edecek. İlk demecinden. "tekâmüV'e pek gereksinmesi olmadığı anlaşılıyor ya... 1. Taşocağı Caddesi No.7 Mecidiyeköy İSTANBUL Telf: 172 22 50 (12 Hat) Telex: 30072 Gmob tr30102 Oigm tr. 30073 Org tr AAO u. J