18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet Sahıb) Cınnaumfl Matbaacılık ve Gazetecılık Turk Anonim Şırketı adına NiMÖr Nadi. • Genel Yaym Müdttru: H a s u Ccnal, Müessese Mudılru: Emine U$aklıgil, Yazi Işlerı MudürU: Oka> GoDeasİD, # Haber Merkezj Mudüru: Yalçıa Bayer, Savfa Düzem Yönetmenı: Ali Acar, # Temsılaler. ANKARA: YalcınDogan. IZMİR. HHuntlÇcitakaya, ADANA. Mrtmel Merean. Islanbul Haberlerı: Rriıa Öı, Dış Habcrter: Ergna Bakı, Ekonomi: O s n ı ı llâg»y, Kulıur Aydın fmf(. Magazın YaJfiB Pek$ta, Spor Danışmanı: Abdalkadir Yncetaus, DuzeltmeRefik »urblş, Araşlırma Şaou Aipay, Iş Sendıka: Şaknn bteari. Haber Arajıırma. Lfuk Cuhknir, • Koordınatör: Akmct Kondsaa, • MaJİ Ijkr: Erol Erkıl, llan Ziya Ergeoe, Halkta tlişkılrr. Guldcrrn Koşar, ldare. Haseyia Gurar. Işletme Sadan Soı Scso/ı ve Ya\an. Curohuriyet Matbaacılık ve Gazetecılık T.A.Ş. Türk Ocafc Cad 39/4) CagaJogJu hla/ıbui, PK: 246İstanbul, Tel: 526 1000 (9hat). Tefcx: 22246 • Burolar Ankara: Zıya Gökalp Buivarı İnkılap Sokak No: 19/4 Tel: 33 II 4147, Telex 42344 # lanir: Halıt Zıya Buivarı No 64/3, Tel: 25 47 0913 12 30 Telex: 52359 • Adana: Çakmak Cad No. 134 Kat 3, Tel: 1455019731 Tela: 62155. TAKVIM 16 Eylul 1985 Jmsak: 5.11 Guneş: 6.38 Ogle: 13.03 lkındi: 16.34 Akşam: 19.20 Yatsı: 20.41 Türkiye ile Endonezya, bugün hoşgörü ve ılımlılığın temsilcisF SEDAT ERGİN ANKARA Endonezya Dışişleri Bakan: Muhtar Kusumaatmadja, Cumhurbaşkanı Suharto'nun ziyaretinin sonuçlarını "Cumhuriyet"e açıkladı ve Türkiye ile Endonezya arasındaki ilişkilerin sonıut bir içerik kazandırılması yönunde önemli adımlar atıldığım bildirdi. Kusamaatmadja, ilişkilerin siyasi boyutu üzerinde dururken de, "fanatizm ve önyargı ile dolu bir diinyada "her iki tslam ülkesinin" "hoşgöruyil ve ılımlılığı temsil ettiğini'Vurguladı ve bu "ortak nokta"nın Islam Konferansı için de yakın bir işbirliğine zemin oluşturduğunu bildirdi. Endonezya'nm Harvard doktoraiı Dışişleri Bakanı Kusumaatmadja sekiz yıldır bu görevde bulunuyor. Devletler hukuku profesörü olan Kusumaatmadja Cumhurbaşkanı Suharto'nun yakın çevresi içinde yer alıyor. Rahat ve samimi davra1 nışları ile dikkat çekiyor. Nitekitn Ankara Palas ta kendisine aynlan odada yaptığımız söyleşide bağdaş kurarak sorulanmızı yanıtlaması bunun en çarpıcı göstergesi. Kusumaatmadja, iki ülke arasında herhangi bir sorun olmamasının yanı sıra bazı konularda tarafların birbirinı yakından desteklemesinin iki ulkeyi daha da yakınlaştırdığinı belirtti. Konuk bakan, örnek olarak Endonezya'nın 1976 yılında ilhak ettiği Do|u Timor sorununda Tiırkiye'nin başından beri verdıği desteğı gösterdi ve "BM"deki oyunuziı çekimserdeıt lehimize çevirdikten sonra tutarlı bir şekilde bizi desleklediniz. Size şnkran borçluyuz" dedi ve ekledi: "Yapdan bütun karşı propagandaya rağmen Dogu Timor'da self determinasyon gerçekleşmiş tir. Dogu Timor simdi hızlı bir kalkınma içindeidir." NEDEN KKTC'Yt TANIMADIK Tiırkiye'nin Doğu Timor'un yanı sıra Kampuçya sorununda da Endonezya'yı desteklediğini belirten Kusumaatmadja, kendilerinin de Kıbrıs sorununda Türk tarafına destek verdiklerini kaydederek şunları söyledi: "Endonezva'nın bu konudaki tutumu başından beri çok iyi bilinmekfedir. Her ne kadar Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'ni bazı nedenlerle tanı•nadıysak da Kıbns'taki Türk larafının meşru talepterini ve kaygılannı destekliyonız. .\>nı zamanda BM Genel Sekreterinin girişimlerini izlivonız ve bu cabalann başarılı bir şekilde sonuçlanacagını ümit ediyoruz." "Endonezya neden KKTC'yı tanımıyor?" sorumuza karşıhk olarak Kusumaatmadja, "bu çok nazik bir mesele" dedikten sonra birçok bağlantısız ulke açısmdan geçerli olan şu gerekçeyi dile getirdi: "Biz daha önce Makarios'un Kıbns'ını lanımıştık. Bir ulke, iki ulke olunca burada biraz dikkatli olmak lazım. Endonezya da birçok etnik grubun yaşadığı çok bu> uk bir ulke, dedigim gibi bu çok nazik bir konu." Endonezya Dışişleri Bakanı Luanda'da yapılan son BağlantısızJar Dışişleri Bakanları Toplantısında çıkan Rum yanlısı kararla ilgili bir soru tizerine de "Rum tarafı >oğun bir kulis yiiruttü. Çok faaldiler. Bizim de dahil olduğumuz bir grup ülkenin karşı çabalan sonuç gelirmedi. Ancak biz Bağlandsızlar toplantılannda Kıbns'la ilgili karar Endonezya Dışişleri Bakanı'nın Cumhuriyet'e özel demeck UNESCO toplantısı ANTAKYA, (Cumhuriyet) UNESCO Milli Komisyonutoplantısı, bugün Antakya'da bâşlıyor. Toplanu bir hafta sürecek. UNESCO Milli Komr yonu Başkam Prof. Dr. Su, Sinanoğİu'nun başkanlığında yapılacak toplantıya çok sayıda bılim adamt katılıyor. Toplanu süresince Devlet Tiyatroları, Devlet Opera ve Balesi ile Halk Dansları Top/uluğu ve senfoni orkestrası temsil ler verecekler. KUSÜMAATMADJA'YA GÖRE Türkiye ile Endonezya'nın dine bakış açılan aynı. Doğu Timor'un ilhakı sorununda bizi desteklediğiniz için size minnettarız. KKTCyi tanımıyorsak da, meşru taleplerini ve kaygılannı destekliyoruz. Eğer btitün iiye ülkelerin îslam Konferansı Anayasası ile tutarlı davranmaları isienirse, o zaman örgüt bazı ntifuzlu üyelerini kaybeder. lara hep rezerv koyduk" şeklinde konuştu. Endonezya Dışişleri Bakanı bir başka soru uzerine de Bulgaristan'daki Muslüman Türk azınlığına yapılan baskılar konusunda Türkiye'nin gorüşlerini desteklediklerini belirtti ve şöyle dedi: "Eger Muslüman azınlığa sahip diğer ülkelerde de bu yol izienecekse, bu çok lehlikeli hir durum. Biz Sofya'daki bu>ukelçiliğimiz aracıiıgı>la bu konudaki gönislerimizi Bulgar hukiımeline iletlik." DtNE BAKIŞIMIZ AYNI Muhtar Kusumaatmadja Türkiye ile Endonezya arasında tslam Konferansı içinde gerçekleştirilen siyasi işbirliğiyle ilgili bir soruyu yanıtlarken de şöyle konustu: "Konferans içindeki lutumumuz aynıdır. Konferansın aktif üyeleri olmakla birlikte kendimizi gerçek anlamda İslam ulkeleri olarak algılamıjoruz. Bu en azından Endonezya açısmdan böyle. Örnekliyeyim: Taif Zirvesi'nde Suudi Arabislan yayımlanacak deklarasyonun şeriat hukümlerine dayandınlmasını istiyordu. Türkiye ve Endonezya bunu değiştirmek için çaba sarfettiler ve bunu başardılar da... Sonuçta deklerasyonun lonu degiştirüdi ve tslamı, devlet dini olarak gormeyen ulkeler açısmdan uyumlu hale getirildi. Aramızdaki benzerlik bu noktada orlaja çıkı>or. Bizdeki sistem belki tam anlamı>la laik olarak tanımlanamasa bile devlel ve din işleri birbirinden ayrı tutulmuştur, de>let dini korumaktadır ancak insanları inançlannda ve ibadetlerinde serbesl bırakmakiadır." İSLAM KONFERANSI ANAYASASI'NA UYGUN DAVRANIRSAK "Bu dunımda olan iilkeler için İslam Konferansı içinde ayrı bir stalu düşuniileraez mi?" sorumuza Endonezya Dışişleri Bakanı yanıtında, tslam Konferansı'nda böyle bir ihtiyacm hissedilmediğini belirterek, "Eğer biitiın uyelerin İslam Konferansı Anayasası ile tutarlı davranmaları isteoirse, o zaman Türkiye ve Endonezya gibi bazı nufuzlu üyelerini kaybeder, bu nedenle çıkan kararlar son derece esnek bir şekilde kaleme alınmakiadır." dedi. Konuk bakan statu konusu gundeme getirildiği takdirde çıkacak tartışmaların İslam konferansını zayıflatacağını belirtti. STRATEJİ VE DİN Konuk bakanın Türkiye'nin stratejik konumunu değerlendirirken de sözu yine din unsuruna getirmesi dikkat çekti. Kusumaatmadja, aynen şunları söyledi: "Türkiye ile Endonezya'nın stralejik dunımlannda da büyük benzerlikler \ar, gerek bölgelerine gerek dine yaklaşımları açısından.Fanatizm ve önyargı ile dolu bu dünyada Türkiye ve Endonezya gibi ülkelerin olroa»ı iyi bir $ey. Din uzerine inşa edilmiş yeteri kadar "şey" var. Bu i>i de, çok sık iç huzursuzluklara yol açıyor. Türkiye ve Endonezja gibi genç ve gelişen üfkelerin enerjilerini boyle konular üzerinde harcamamaları gerektigine inanıtorum. Belki ileride kendimizi bu gibi tartışmalara dahil edebiliriz. Ancak bugun değil, çok pahalı olur." Kusumaatmadja, fanatizmle hangi İslam ülkelerini kastettiği sorulduğunda da isim vermek istemedi ve "Türkiye ve Endonezya hoşgöruyıi ve ılımlılığı temsil ediyorlar" dedi. Halefoğlu Cidde'den döndti tSTANBUL, (a.a.) tslam Barış Komitesi'nin Cidde'de yapdan toplanttsına katılan Dışişleri Bakanı Vahit Halefoğlu, Turkiye'ye döndti. Halefoğlu, tslam Barış Komitesi'nin tranIrak arasındaki savaşın sona erdirilmesi için aldığı kararı şöyle açıkladv "Banş Komitesi'nin Başkam olan Cavara, tran ve Irak'la en üst düzeyde temasa geçip, komite toplantısında yapılan görtişmeler hakkında bilgi verecek ve her iki tarafın karanna olacak banş göruşmelerinin sağlanmasma yardıma olacak." Kadınlara düşük ücret Endonezya Devlet Başkam Suharto'nun, Turkiye'ye yaptığı günlük resmi ziyaret bugün sona eriyor. TurkEndonezya resmi göruşmelerinin öncekigün Ankara'da tamamlanmasından sonra, Suharto ve eşi ile beraberindeki heyet dun tstanbul'a geldi. Suharto'\>a îstanbul'daki tarihi ve turistik yerlerizîyaretisırasında Devlet Başkam Mesut Yılmaz ve eşi refakat etti. Suharto, dun tstanbuVda Sultanahmet Camii, Topkapı Sarayı ve Dolmabahçe Sarayı'nı ziyaret ederek Boğaz'da bir motor gezisine katıldı. Dun akşam da Basbakan Turgut Özal, Suharto onuruna bir akşam yemeği verdL Devlet Bakanı Mesut Yılmaz, Ankara'da iki gün süren TürkEndonezya resmi görüşmeleri sonunda, iki ülke arasında ortak bir yatırım şirketi kurulması için çauşmalar başlatılmasının kararlaştmldığını söyledi. Yılmaz V/ı verdiği bilgiye göre, ortak yatırım şirketinde Türkiye, müteahhitlik hizmetleri, Endonezya ise hammadde alanmda faaliyette bulunacak. Cörüşmelerde Türkiye ile Endonezya arasındaki ekonomik ve ticari ilişkilerin arttırılmasının da karara bağlandığını belirten Yılmaz, bu amaçla aralık aymda Endonezya'dan bir ticaret heyetinin Turkiye'ye geleceğini belirtti. Endonezya heyeıinden bir üst duzey yetkilisi de, Endonezya'nın Turkiye'ye satmak istediği CN235 tipi hafif askeri nakliye uçakları konusuna, Türk tarafının iyimser yaklaştığını bildirerek, sonuctan umutlu olduklarını söyledi. Türkiye'nin hafif askeri nakliye uçaklan konusunda açtığı ihalede Endonezya, Kanada ve İtalya ile yansıyor. İkili goruşmelerde, Türkiye ile Endonezya arasında hava ulaşımı konusunun da ele alındığı belirtildi. Devlet Bakanı Mesut Yılmaz, Turkiye'den Endonezya'ya tarifeli uçak seferlerinin başlatılmasutın gündemde bulunduğunu kaydetti. (Fotoğraf: ENDER ERKEK) ANKARA, (UBA) Devlet Planlama Teşkilatı tarafından yapılan bir araştırmada, Türkiye'de 15 milyon 700 bin çalışanın 5 milyon 600 bininin kadın olduğu belirtilerek, "erkek çalışanlara orania kadınlara daha düşuk ücret veriliyor" deniidi Araştırmada, dunya ulkeleri içinde kadın hakları itibarıyla Türk kadınmın önemli sosyal ılerleme/er kaydettiği, hatta bo şanma konusunda erkeklen göre önemli üstünlükler elde ettiği anlatıldı. Universiteler ilgisiz ANKARA, (a.0.) Sanayi ve Ticaret Bakanlığı Sınai Mülkiyet Daıresı Başkam Metin Çetin, dairenin bugüne kadar 22 bin teknik buluşa patent verdiğini, üniversitelere bunlann hepsinin inceleme ve araştırmaya açık tutulduğuna ilişkin yazı gönderdiklerini, fakat yeterli i/gı gösterilmediğini bildirdi. ABD Tel Aviv'e mecburi iniş yaptı Türk hava sahasından çıktıktan sonra kaybolduğu büdirilen uçak, haberleşme cihazlanndaki anza üzerine Tel Aviv'e indi. Haber Merkezi lran'dan Ispanya'ya gitmekte olan. ABD'ye ait DC8 tipi bir kargo uçaga, haberleşme cihazlannda meydana geien bir arıza nedeniyle İsrail'in Tel Aviv Havaalanı'na mecburi iniş yapt). lran'ın Tebriz kentinden havalanan kargo uçağı, dün Türkiye saatiyle 10.20'de Içel'in Mut ilçesi üzerinde iken Esenboğa Havaalanı kontrol kulesi ile temas kurdu. Uçağın Türkiye saatiyle 10.25'te Antalya Havaalanı kontrol kulesi ile temasa geçmesi gerekirken, hiçbir haber alınamadı. Yetkililer, uçagın radarla AntaJya'nın 80 mil açığına kadar izlendigmi, Türk hava sahasını terk ettiği sırada sinyal alınmaması üzerıne Lefkoşe ve Beyrut Havaalanlanyla temas kurduklannı söylediler. Lefkoşe ve Beyrut lıavaalanlan kontrol kuleleri de uçaktan hiçbir sinyal aiamadılar. Uçağın düştüğü, ya da kaçınldığı sanılırken, Israil'in Tel Aviv Havaalanı'na tndüği öğrenildi. Kargo uçağmın haberleşme cihazlarında meydana geien bir arıza nedeniyle mecburi iniş yap üğı bildirildi. Uzayda mezarlık ZİYA ÖZKÂHYAOĞLU İsteyen artık uzaya gidebileeek, ancak bir koşul var: ölü olmak. Bir ABD şirketi 3900 dolar karşılığtnda cesedinizin küllerini titanyumdan yapılmış bir tüp içinde uzaya gönderecek. Jfcktör ataması yasaya uygun ANKARA, (ANKAh YÖK Başkam thsan Doğramacı, son dekan atamalannda kuruluş yasasına aykırı hareket edildiği yolundaki haberierin gerçeği yansıtmadığını bildirerek, "Dekan atamalannda YÖK yasasına aykırı davramlmadt. Atamalar yasalara uygun bir' şekilde yapilmıştv" dedi. Doğramacı, yaptığı açıklamada, "Biz her zaman yasalara saygılıyız" diye konuşurken 6 Kasım 1981'de yürürlüğe giren YÖK Yasası'mn bazı maddeierinin uygulamadan doğan aksaklıklar dikkate alınarak değiştirildiğine işaret ettt KABRtSTANSOKAĞI'NINÇOCUKLARI Köpürerek akan lağım ırmağmı 'akarsu'yerinekoyan sokak sakuüerinin evleriırmağtn iki kıyısı boyunca birbirinin içine girmiş, sanki sarılmıs gibi duruyor. 'Ev demeye bin tanık ister' dersek, binden fazla tanığı var bu evlerin. içinde oturan sakinleri bini çok tan asmış, binlere varmış. (Fotoğraf: ENDER ERKEK) fctanbuPıuı arka yiizü KEMAL KÜÇÜK "Osmanbey'den Feriköy'e dogru. eskiyeni gorkemli yapılann önünden geçip Bomonti Bira Fabrikası'mn biralt sokağına girin. Fınn Sokağına .. Birbirine bitişik yapılann bir an soluk aldığı geniş bir toprak alanı izlerseniz, yeni yapılan beyaz bir yapının duvarına takılı 'Şişli Deresi Sokagı' yazısını görürsunüz. Biraz daha aşağıta yürüyün, güçlu bir su sesi, sanki bir çağlayan sesi duyacaksınız. İşte orada durup biraz daha a$ağı>a indiğinizde içine gireceğiniz değişik dunyanın gerceklerine hazır olun." Onceden bu sözlerle uyanlsaydık, bir kilometre uzunluğunda yokuş aşağı uzanan "Kabristan Sokağı"nı gezerken bu denli $aşırmaz, kendimizi, Istanbul'da, Şişli'ye yakın bir sokakta olduğunuza inandırmaya çalışmazdık. Ünlü semtlerden gelip açıktan akan bir lağım ırmağmın iki yanında kurulmuş "Kabristan Sokagı". Yeşilsiyah köpürerek hışımla akan lağım ırmağını "akarsu" yerine koyan sokak sakinlerinin evleri ırmağın iki kıyısı boyunca birbirinin içine gırmiş, sanki sanlmış gibi duruyor. "Ev demeye bin tanık ister" desek, binden fazla lanığı var bu evlerin. İçinde oturan sakinleri bıni çoktan aşmış, binlere varmış... Akla geien her tür malzemenin mozaik gibi kullanıldığı evlerden birinin bahçesinde iki kuçuk çocuk kesiyor yolu. Üzerleri ıslanmış. "Derede ıslanmadık. Demin çeşmeden su içlik, ondan..." diyorlar. Derenın lağım olduğunu onlar da biliyor, ama soylemeye korku>orlar. Bir deliği andıran pencereleri lağım ırmağına açılan evlerin birınde, çama>ır asan bir kadına yaklaşıyoruz. Azime Işık, eşiyle birlikte on yıldıı buradü oturuyor. Işık ailesi Kastamonulu. Mahallenin çoğunluğu Taşkopru, Boyabat, Ordu'dan. Kızj Nuray ve oğlu Bülent, lağım ırmağıntn uzerinden atlayan horozun peşinden yanımıza geliyorlar. Bu ev sizin mi? Hayır. bu aşağıdaki amcarnların, oradaki bizimkı... Bütun akrabalarınız burada mı oturuyor? Evet. Hepsi seyyar satıci... "Çok konuşma" dıye tersliyor annesı, sonra da kovalıyor Nuray'ı. Ve bize donup kuşkulu soruyor: Niye soruyorsunuz ki bunları?.. "Gazeteciyiz" deyince fotoğraf çektirmemek için kaçıyorlar. Bilgileri yine Nuray'dan alıyoruz: "Babam $imdi mısır satıyor. Bazen de helva. Amcam kestane satıyor. Babam gençken de dondurma salarmış. Şimdi satmıyor..." Tümu seyyar satıcılıkla uğraşan "Kabristan Sokafı"ndan aşağıya doğru yuruduğumuzde bir labirentin icine giriyoruz. Kulakları tırmalayan su sesi, "lağım ırmağı"nın vanında oynayan çocuklann sesine karışıyor. Evlerin aralarında yukselen bodur ağaçlar çocukları gizliyor. Duşmemek için dikkai ederek, yarım metreye değın daralan ırmak kıyısında evlerin duvarlanna lutunarak, /aman zaman da taşan "lağım ırmağı"nın yonttuğu toprağın uslunde kalan ağav koklerine takılmadan ilerliyoruz. Ve birden, "jeni bir çağlayan" çıkıyor karşımıza. Siyah, simsiyah bir su, yukarıdan asağıya akıyor. Üzeri pembe kopuklerle kaplı su hızla lağım ırmağının yeşil sularına karışıyor. Bevaz badanalı kuçuk evinin kapısından çıkan Halil Alanoglu, siyah suyuıı Boyamj Fabııkası'ndan geldığini anlaiırken "Iv27 dogumluyum. 50 yıldır burada olurtıyorum. Sokak, bu lağımın elrafında kuruldu. Ve bu gidişle boylece kalacak" diyor, eklıyor: "ÇocukJarın topu kaçsa içine girip alırlar. Eilerinde kollarında hep yaralar çıkıyor. Ama evlerin ortasından geçiyor, ne yapahm?" Kahvecilik yapan Alanoglu, lağım ırmağını gösterip iç geçiriyor, sonra: "Haliç'teki adalar gibi burada da suyun içinde adalar çıkmıştı. Geçen gun tastı. f erkos boru.su pallayınca bu lağım taştı da sel golürdü hepsini, biraz temizlendı.." Hâlâ Istanbul'da, Şişli'de olup olmadığımıza ınanmak için bir kez daha geldiğimiz yone bakıp ağaçların arasında lağım ırmağının yalıları gibi surüp giden evlerden aşağıya yurümeyi surduruyoruz. Bu kez lağım içindeki çöpler dikkatimızi çekiyor. "Lağım ırraağı", sokak sakinlerıne " ç o p " ve "çöpçii" kavramlarını da unutturmus. Hiçbir tekerlekli aracın giremediği "sokagın" sakinleri ellerindeki kovalan pencerelerinden ya da kapılanndan lağım ırmağına atarak bu işi de çözumluyorlar. Hele ırmağın iki yanındakı evleri birbirleriyle birleştiren köpruler, bu çöp atmayı kolaylaştırmak için yapılmış sanki. 30 yıl içinde lağım ırmağı çevresinde ev yapanlar, karşı kıyıya geçebilmek için ırmak üzerinde koprüler de yapmışlar. Çe\re sakinlerine en büyuk ve en geniş köpruyu sorduğumuzda ilginç bir yanıt alıyoruz: "Bomonti Fabrikası yaptırdı." Kentin gobeğınde bır lağım ırmağı kıyısında kurulu iokağa kopru yaptıran fabrıka, açıktaki suyunu lağıma akıtmayı surduruyor. Lağım kıyısında doğup buyuyen sokak sakinlerımn en çok guldukleri şey ise lağımın kıyısında. paslı, siyah bir tabelanın uzerındcki ya/ı: "Çop atmak yasaktır. İstanbul ifelediyesi." Osmanbey'in yanı başında Kabristan Sokağı Karpov 32 öne geçtî MOSKOVA, (AP) Dünya satranç şampiyonu AnaJoly Karpov, genç rakibi Kasparov'Ia dün yaptığı karşılaşmayı da kazanarak 32 öne gecti. Bu kez 24 karşılaşmayla smırlı olan dünya şampiyonasında, yenilgiye sıfır, beraberliğe yarım, gaJibiyete bir puan veriliyor. 24 karşılaşma sonunda en fazla puanı alan üstün geliyor. Karpov'un siyahlarla oynadığı karşılaşmada iki şampiyon ilk 40 hamleyi cumartesi gecesi gerçekleştirdiler. 41. hamlede pazara kalan karşılaşma Kasparovun Ruy Lopez açıhşıyla başladı. Ancak 15. hamlede, Karpov atını Kasparov'un veziri iızerine $ürerek bu açılışı dengeledi ve aynı zamanda vezirin gerilentesini sağladı. Karpov'un düzgün dizilişi karşısında, Kasparov, 26. hamlede şah piyonunu (şahın önündeki piyon) feda etmek zorunda kaldı. Uzmanlar, onun bu tutumunu bir "taktik hata" olarak değerlendirdiler. Bu kaybı bir daha dengeleyemeyen Kasparov, karşılaşma pazara kaldığında Karpov tarafından iyice köşeye sıkıştınlmıştı. Karşılaşmalan izleyen uzmanlar, bu galibiyetin Karpov'a büyük bir psikolojik üstünlük sağladığında bırleşiyor. 3.900 dolara satacağı tüplere yerleştirecek. "Amerikalılardan her şey NEW YORK Uzay yolculuğu pek az sayıda sivil Ameri beklenir" diyenler için pek de şaşılmayacak bir "yeoilik" bu. kalıya kısmet olan bir şey. "Uzayı kiıietecekler" diyecek Ancak artık uzaya "ölü" gitmek olanlar da çıkacaktır. Ancak ta3.900 doları gözden çıkaranlar rihte çeşith dönemlerde "önemli için sorun olmaktan çıkıyor. Geçen şubatta, ABD Ta$ıma kişikrin" cenaze ve mezarları için yapılanlar, "uzay mekiği" cüık Bakanlığı Florida Merkezile yörüngeye pkmanın "doğal" li Celestis Group adlı şirketin bir hale geldiği çağımızdaki âdetuzayda bir yörüngeye 15.000 kadar ölünün küllerini taşıyabile lerle karşılaşunldığında, bu konuda demokrasi yolunda epeyce cek bir "uçan mezarlık" yol alındığı da ortada. göndermesine izin verdi. Hayatta olmasa bile ölümde, Yüz elli kiloluk "uçan "normal" vatandaşlann bir zamezarlıgm" gelecek yıl içinde manlar ancak krallara, aristokSpace Services (Uzay Hizmetleratlara ve "önemli kişilere" ri) adlı yine özel bir başka şirket layık olan şekillerde gömülmeyi tarafından yörüngeye oturtul"basarmalan", çağımızı ilerde ması planlanıyor. Celestis her inceleyecek arkeologlar ve antölünün küllerini 5 cm'lik titanropologlar için sınıflar arasındayumdan yapılmış, her birini ki uçurumun hiç olmazsa biraz olsun daraldağına işaret edecek. Bunun örneklerine geçmiş çağlarda da rastlamak mıimkun. Orneğin, "Batı Zhou" döneminde Çin toplumu klanlar etrafında şekillenmişti. Klan buyüklerinin mezarları bronzdan dökulen heykellerle süslenirdi. Ancak sonraki " D o ğ u Znou" döneminde iç kargaşalıktSTANBUL, (UBA) ların klanlann gücünü zayıflatînsanlar üzerinde çevre kirması ve atak bir ticari zümrenin liliginden çok daha zararlı ortaya çıkmasıyla bu toplumsal olduğu belirtilen gürüJtü, değişiklik çok geçmeden mezarinsanlan aynı zamanda son lara da yansıdı. "Yeni derece hırçın ve sinirli zenginlerin" mezarlarına bronzyaptyor. dan döküldükten sonra bir kil GürüJtülii ortamda çalıkopyası çıkartılıp belli olmasın $an kişilerde fiziksel yüzde diye bronza boyanan heykeller 30, zthinsel olarak vüide 60 konmaya başlanıldı. oranında bir verim düsükKraliçe Victoria'nın tngiltere'lüğu saptanırken, uykusuzsinde Endüstri Devrimi'nin geluk ve hazımsızhk gibi yan tirdiği zenginlikten yararlanan etkilerinin de olduğu beyalnız zenginler değildi. Bunun iiıtildi. böyle olduğunu izlemenin yollaSes şiddetinin ölçümünnndan biri de, giderek cenaze töde desibel birim kullanılırrenlerinin sadeljklerini ken, bir insan kulağuun en kaybedişini gözlemek. Öyle ki, fazla 55 desibele dayanıklı 1843'te bir hükümet araştırma olduğu, bunun yanında 80 kurulu tngiliz bankalanndaki desibel üzerindeki şehir gümevduatın % 25 ile "7« 33'ünun rültüsünUn insaaın bütun cenaze masrafları için bir yana organları tarafından hisseayrılmış olduğunu ortaya çıkardildiği açıklandı. Bu aşırı mıştı. gürültünün ise insan ömCenazelerin, hayatta iken şan, ründen yaklaşık 10 yıl çalşöhret ve servet açısından nasidığı kaydedildi. bini alamamışlar için bile bir Uzmanlardan edinilen prestij meselesi olarak abartılbilgilere göre, Istanbul'da masını tarihin her döneminde nüfusun yoğun olduğu bölgörmek mumkün. Artık "Yüdız gelerde gürülrü en az 70 deSavaşları"na kapıları açılan sibel ve bu gürflltflnün inuzayda ilelebed yörüngeye otursanı çıldırtabileceği iddia mak için firavun olmak gerekmiediliyor. Buna göre tstanyor, 3.900 dolar yeterli. Üstelik bul'un gürultü bakımından gunümüzün bu en ilginç mezaen yoğun olduğu bölgeleri rını görmek için Mısır yoilarına Barbaros BuJvan, Londra duşmeye de gerek yok. "Uçan Asfaltı, Bağdat Caddesi mezarlar" dunyadan durbunle olarak belirlendi. de görulebilecek. Özda&larhn yurgılanmast ANKARA, (UBA) Manisa Milletvekilı ve eski Devlet Ba kanı tsmail Özdağlar ile babası ve kaymbiraderinin yargüanmalarma, tamklann dinlenilmesiyle çarşamba giinu devam edilecek. Yüce Divan sıfatıyla özdağlar'ı yargılayan Anayasa Mahkemesi'nde görülen davanın çarşamba gtinü yapılacak duruşmasında, büyük Ankara Oteli görevlileri Afebel Taskıran, Yaşar Zeybek ve Mehmet Bilen tanık olarak dinlenecek. Yüce Divan, dınlenümesinden "şimdilik" vazgeçilen tanıklar konusunda da sanık avukatlannın istemlerine göre dmleni'p dinlenmemelen hakkında karar verecek. Gürültü insaııı öldüröyor Sosyal güvenlik ANKARA, (ANKAJ Türk yurttaşlanna, yurt dışında geçen ve belgelendirilen çalışma süreleri ile bu çalışma süreleri arasında ya da sonundaki işsizlik süreleri ve yurt dışında ev kadını olarak geçen sürelerini gtinlüğu bir dolardan borçlanarak sosyal güvenliklerinden saydırmalarına olanak tamyan yasanın uygulanmasına açıklık getiren yönetmelik Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Hedeflenen sayı aşıldı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Cenişletilmiş ve hızlandınlmış aşı kampanyasında, ilk gunde "gun başına düşen ve hedeflenen sayının aşıldığı" oğrenıldi. Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığı Damşmanı ve kampanyamn sorumlusu Prof. Dr. Munevver Beltan, 33 ilde bazı sağlık ocaklanyla aşı ıstasyonlanndan alınan kesin olmayan sonuçların 547 buı olduğunu belirterek, "Bizim hedeflediğımiz sayı 530 bindi" dedi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle