15 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
75 EYLÜL 1985 CUMHURİYET/13 Calp, Ecevit karşısında oldukça heyecanlıydv İziıı veraıezseniz başkan olıııam Bir dönemin perde arkası CALP'TEN ECEVİT'E Arkadaşlar, parti kurmak için beni de aralarında görmek istiyorlar. Ben, sizin emriniz ve izniniz olmadan böyle bir görevi kabul etmeyeceğimi arkadaşlara soyledim. Böyle bir görevi sizin izninizie kabul edersem, koşullar elverdiğinde bu görevi yeniden size devretmek benim borcum olaçaktır. Çünkü, tek lidervar, o da sizsiniz." kaya boşaldı ve bir buçuk saat sttren görüşmeden sonra Calp: Benim parti kunnama ne dersiniz?.. Kuralım mı, vaz mı geçelim, diye son olarak yeniden sordu. Ecevit sandalyesinde doğruldu: Ben kunın da demem, kunnayın da demem. Sadece endişelerimi dile getiriyonım ve bende kimseye verecek muhur olmadığını söylüyorum. tşte, bu sözlen Calp daha sonra sevinçle değerlendirecekti. Ecevit'le vedalasıp daha merdivenlerden inerken Aytekin Yıldız'a döndtı "Haydin gözün aydın, Aytekin, bu iş oldu, tamam bize izin çıktı" dedi. Yıldız "Nasıl izin verdi" diye sorunca, "Duymadın mı, ben size kurmayın demiyonım dedi, bu bize izin sayılır." arabaya binerken "Hareketimiz başanya ulaştıktan sonra, en kısa siirede partiyi doğal liderimize teslim etmek bizim şeref borcumuz olacaktır" cümlesini ekledi. Ecevit ise, görüşmeyi şöyle bir değerlendirdi. Kendisine çarpıcı gelen "Başbakanhk miisteşannın boyle bir dönemde, kendisinin siyasal haklannın elinden almdığı bir dönemde, kendisini ziyaret cesaretini bulmuş olmasıydı. Üstelik bununla kalmıyor, parti kurmak için izin istiyordu, daha doğnısu destek" gülümsedi ve bir not düştü o günkü tarihle: "Calp'in bu gelişinden başkalarının haberi olmaması mümkiin degil. tzin alarak benimle göriışmeye gelmis olduğu her halinden anlaşılıyor." Halkçı Partililer EcevitCalp görüşmesini çevreye "Ecevit bizi destekliyor" diye yayacaklardı. "Sayın Başbakanım, izninizie ben emekliye aynlıyorum" dedi Başbakanhk Müsteşan Necdet Calp. Başbakan Ulusu kendisini yakından tanımış ve aralannda iyi bir ilişki de kurulmuştu. "Neden" diye sordu Ulusu. "Siz parti kurmak için çalışıyorsunuz, ben de sizin karşınızda bir partide yer alıyorum, artık emekli olmak istiyonım" diye diretti Calp. Calp: Koşullar elverdiğinde bu görevi size devretmek benim borcum olacaktır MM. endisine kurulacak partinin genel başkanlığım ' teklif eden Engin Aydın'a, Calp şu itirazda bulunuyordu: "Ecevit nasıl karşılar bilmiyoruz. Bir de şu var. Muvazaa derler Engin Aydın bize. Konsey, müsteşarına parti kurduruyor, derler." 1 8 982 ilkbahan. "Efendim, biz kendi aramızda oturduk, diişiındiik, tasındık ve bir karara vardık" dedi, bir an durdu ve ekledi: "Bizim genel başkamnuz siz olacaksınız, partiyi de siz kuracaksınız!".. Engin Aydın'ın bu sözlerini duyan Başbakanhk Müsteşan Necdet Calp musteşarlık koltuğundan ayağa fırladı, "Yahu sen benimle dalga mı geçiyorsun?" diye bağırdı. Sonra oturdu koltuğuna yeniden, hafifçe arkaya yaslandı, sonuna geldiği sigarasını bir yenisiyle yaktı: "Nasıl olacak bu iş?" Daha net bir soruya geçti birden: Ecevit ne der bu ise? Gidip görüşıirüz kendisiyle, anlatınz durumu... Ya Ecevit "paniyi şu İcuracak, genel başkan bu olacak" derse, biz oe yapanz?.. O zaman kolumuz kanadımu kınlır.. Bizim Ecevit'e saygımız sonsuz. Sosyal demokratlann lideri Ecevit'tir. Lidere rağmen, bir harekete girmiyoruz ki biz!.. Ecevit nasıl kabul eder, nasıl karşılar, bilmiyoruz... Bir de şu var. Muvazaa derler bize... Kurcafımız partiye muvazaa derler... Konsey müstesanna parti kurduruyor, derler, Konsey sosyal demokrat partiyi müsteşarına kurduruyor demezler mi? Desinler. Işin içinde biz vanz. Ben vanm, Mucip Ataklı var, Ekrem Acuner var, daha sonra halkayı elbette genişleteceğiz. Bizler herhalde muvazaaya girecek adamlar değiliz. Onun için bunu aşanz. Sol kesimde çalkantı alabildiğine hızını almışken Halkçı Parti de kurucu kadro oluşturma çabalarını sürdürüyordu. Program ve tüzük üzerinde çalışmalar yürütüyor ve o günlerde henüz tam olarak Başbakanlık'taki görevinden ayrılmamış olan Necdet Calp bir durum değerlendirmesi yapıyordu. DAR SOKAKTA SİYASETS Yalçın Doğan 12 Eylül'lü günleri yazdı "kuruculuk için otuz kişi zorunluğunu" getirince Calp ile bu kadro arasında guvensizliğin belirmeye başladığı hissediliyordu. "Calp bizden bazı şeyleri gizliyor, temaslan hakkında bilgi vermiyor" diyorlar ve "acaba kimlerle, nasıl görüşüyor" diye kuşkuya düşuyorlardı. Çünkıi Calp'in her söylediği uç beş gün sonra doğru çıkıyordu. Ecevit'in CHP kadrolarına karşı tavn sık sık dile geliyor ve Calp her seferinde "Ecevit'e duyduğu hayranlıfı ve saygıyı" dile getırerek "Ecevit'in izni ve muvafakatı olmadan parti kurma işine girmek doğru olmaz" yargısına varıyordu. Bir gün Şeref Uğur Paşa'nın evinde bir toplantıda konu yine açılmış ve Calp, Aytekin Yıldız'a donerek "Senin aran iyidir, bana bir randevu alır mısın" diye sormuştu. niz ve izniniz olmadan böjle bir görevi kabul elmeyecegimi arkadaşlara soyledim. Boyle bir görevi sizin izninizie kabul edersem, koşullar elverdiğinde bu görevi yeniden size devretmek benim borcum olacakdır. Çünku, Tttrkiye'de sosyal demokrasinin tek ve doğal lideri var, o da sizsiniz. Kniise girmek istemem Ecevit haflf gulümsedi: Aman efendim, rica ederim ben izin mercii değilim. Ben sadece duşüncelerimi açıklıvorum. Eski anayasa ve eski siyasi partiler yasası genel başkanlara olağanüstü yetkiler vermişti. Bir de benim kişiliğimden gelen yetkilerim \ardı. Buna rağmen, beni kulise çekmek için >ıllarca uğraştılar, ama hükıimetin son döneminde bunu başardılar. Ben kulise hiçbir zaman girmek istemem. Calp ısrar ediyordu: Efendim, eger bana parti kurma izni verirseniz, bundan başanyla çıkacağıma inanıyornm. Ecevit yineledi: Benim siyasi olarak yasaklanm var. Gölge adam olarak perde arkasından izin vermem söz konusu olamaz. Bu bana tersgelir. Kaidı ki siyasi haklan kısıtlanan bir kişinin izni söz konusu olamaz. Ben futbol hakemiyim, diyorum, siz bana, buz pateni oynatmak istiyorsunuz. Sonra da sanki iki yıl sonrasını o gtinden görürcesine ilginç bir gözlemde bulundu Ecevit: Kuracağınız örgiitü istediğiniz kadar iyi tanıyın ve de tanıdığınıza inanın. Yasadıgımız karmaşık ortamda ve böyle bir kargaşada gun gelir, bir de bakarsınız, ki biitiin >etküeriniz elinden alınmış ve siz safdışı bırakılmışsınız... Nitekim, Calp Halkçı Parti'nin ilk genel kongresinde başkanlığa veda etmek zorunda kalacak ve genel başkanlık seçimini yitirerek, bu makamı Aydın Güven Gürkan'a bırakacaktı. Ecevit şaşırıyor Aytekin Yıldız, CHP döneminde Anadolu Ajansı Genel Müdürlüğü yapmış, sonradan da Ecevit'i sık sık ziyarete gitmişti. Yıldız, Ecevit'e bu isteği aktardığında Ecevit önce şaşırdı: "Kendisi müsteşarken nasıl bana gelip de benimle görüşecek?" Yıldız "göriışmek istiyor" deyince, Ecevit "Benim diişiincelerimi bilmiyor mu?" karşılığıni verdi. Hatta, Calp belki vazgeçer görüşmekten diye, on onbeş gün sonra da bildireceğini söyledi Yıldız'a. Ama Calp ısrarlıydı. Onbeş gün sonra Ecevit, 'Bari gece gelin, kimse görmesin, Calp için sakıncalı oiabilir" deyince, Aytekin Yıldız, "Calp, farketmez diyor" yanıtını verdi. Calp müsteşarlık arabasıyla Şeref L'gur Paşa'nın evine geldi. Aytekin Yıldız'la orada buluştu. Çiçekçiden güzel bir buket çiçek yaptırdı. Sonra da Yıldız'ın arabasıyla Ecevit'in OrAn Sitesi'ndeki evine gıttiler. Calp heyecanlı ve de saygıüydı. Hatta, heyecanından Rahşan Hanım'ın ikram ettiği çayı bir ara sehpanın üzerine döktü. Sonra konuyu Aytekin Yıldız açtı, Calp da devam etti: Efendim, arkadaşlar bir parti kurmak için beni de aralannda görmek istiyorlar. Ben sizin emri Çekirdek kadro Bu arada da "çekirdek kadroyu" oluşturan Engin Aydın, Aytekin Yıldız, Turhan Temuçin ve Şeref Uğur'la sık sık tartışıyordu. llk tartışma emekliliğinin zamanlamasıyla ilgili çıktı. Ikinci tartışma bir gün "Piknige gidiyorum" demiş, ama aynı gün "çekirdek kadro" basından Calp'in Cumhurbaşkanı Evren'e çıktığmı öğrenmişti. Çalışmalar başladığında, yürürlükteki yasaya göre, parti kurmak için onbeş isim bulmak gerekiyordu. "Çekirdek kadro" isim buluyor, getiriyor, Calp "Onbeş yetmez, daha da artıralım" diyordu. Nitekim daha sonra yasa Benim elimde möhür yok Karşıhklı sigaralar içildi, çay bardakları arka ar Hataya düşersiniz Bir süre karşılıklı parti faaliyetleri üzerine sohbet Orduyu karşıımza almayahm Eylül'ün ifk günleri. Ecevit henüz Hamzakoy'da. Oturdu bir mesaj hazırladı. Kendisini arayan CHP'lilere sürekli yazdtrıyordu: "1979 Mayısında Gönen'de yaptığım konuşmadan itibaren, belli bir oyunun tezgahlanmakta olduğuna dair uyarılarda bulundum. Hedef demokrasi idi. CHP idi ve •bendim. Demokrasi yıkılmak ve şimdiki gibi bir ekonomik model uygulanmak Isteniyordu. Bunun tezgahlanmakta olduğu belliydi. Dokuz ay, geniş tabanlı bir hükümet kurulmastnı sürekli önerdim. Bunalımdan ordu müdahalesine gerek kalmaksızın, demokrasinin kendi mekanizmaları ile çıkış yolunu göstermeye çalıştım. Ecevit'in Hamzakoy'dan mesajı: C ^AP'nin kendi getirip de başarılı biçimde uygulayamadığı model, şimdi daha etkili biçimde uygulanacaktır ve AP'nin yıllardan beri istediği, ama gerçekleştiremediği anayasa ve rejim değişiklikleri de gerçekleşmiş olacaktır.^ A ettiler. Başbakan Ulusu 'dan randevu alamayanlar araya Calp'i sokuyorlar, Ulusu'nun odasından çıktıktan sonra da Lzlenimlerini aktanyorlardı. Calp bu biçimde çok kişiyle karşılaşmış ve Ulusu'nun parti kurmak için yola çıktığı kişileri gözü pek tutmamıştı. Bu nedenle konu da politikaya dökülüncc, dayanamadı: "Sayın Başbakanım, siz karşınıza parti kurmaya yardım için gelenlere çabuk guveniyorsunuz. Siz bir ana heyet kunın, onlar yıiriıtsün bu işi. Yoksa, bu kadar kişiyle bir araya gelmeniz sizi hataya diişiirür." Ulusu Calp'a da aynı düşünceyi tekrarladı: "Zaten ben de bevesli degilim, ama benim üzerimde kaldı." Başbakan, Calp'in emeklilik işlemini imzaladı, "ama hemen yürürlüğe koyma" talimatını verdi, "biraz daha bekle." Calp, musteşarlıkta Engin Aydın'ın çözüm için getirdiği bazen bir atama işini, bazen bir pasaport işini çözmeye çahşıyor, çoğunlukla da parti üzerine tartışmalan yoğunlaştınyordu. Engin Aydın "çekirdek kadro" dediği arkadaşlannı yavaş yavaş Calp'e tanıştırmaya başlamıştı. Aytekin Yıldız, Turhan Temuçin, Şeref Ugur ve Mucip Ataklı, hemen sonra da Günseü Özkaya kadronun asıl elemanlan olarak Calp'i müsteşarukta ziyaret etmeye ve partiye dönük eylemleri yoğunlaştınnaya giriştiler. Genç çekirdek kadro Calp'te o dönem için birkaç nitelığin toplandığına inanıyordu. önce fsmet Paşa'nın özel Kalem Müdürüydü. Sonra Ecevit'in İzmir Valisiydi. CHP iktidardan düştükten sonra, görevden ilk alınan valilerden biriydi Calp. Üçüncusü de, Konsey döneminin Başbakanbk Musteşanydı. Yani, askeri dönemi aşabilecek bir isimdi. Aynı zamanda da sosyal demokrat kesime geçmişteki görevleri nedeniyle mesaj verebilecek, "işte bu parti sosyal demokrat partidir" imajını yaratabilecek bir isimdi. Bu nedenle de, Calp'in çevresindeki çekirdek umutluydu. Ama Calp'in daha ilk görüşmede vurguladığı ve daha sonra da karşılarına her görüşmede, her değerlendirmede çıkacak "muvazaa" damgasını nasıl aşacaklardı? lşte, bu onlan ciddi ciddi düşundürüyordu. Calp, Evren"in huzunmda Müsteşarken birkaç kez istifa etmek istemiş, ama Başbakan Ulusu buna izin vermemişti. Şimdi artık emekliye aynlmak üzereydi. Cumhurbaşkanına "veda ziyaretinde" bulunmak üzere Calp Çankaya'ya çıktı: Sayın Cumhurbaşkamm, izninizie ben emekliye aynlıyorum. Sosyal demokrat bir partiyi kurmak üzere politikaya atılıyorum. Cumhurbaşkanı Evren Calp'i sıcak bir ilgiyle karşıladı. Çahşmalannda hep uysal davranmış, iddiasız görünmüş ve bürokrasi içinde Konsey'in takdirini kazanmıştı. Şimdi hem vedaya geliyor, hem de soldaki partiyi kurmak için izin istiyordu. Konsey zaten başlangıçta "iki partili bir sistem" düşünüyordu. Sağdaki partiyi Ulusu'nun kurması planlanmış, soldaki oyların da yine güvenilir birisi tarafından yönlendirilmesi üzerinde durulmuştu. Uyumlu, iddiasız, yumuşak ve başta Evren'in kendisi olmak üzere MGK üyelerinin yakından tanıdıklan Calp, şimdi kendiliğinden gelmiş, yönetimin isteği doğrultusunda iradesini açıklıyordu. Evren Paşa kısa, ama net konuştu: "Hayırlı olsun!" Calp, Cumhurbaşkanıyla görüşmesinden sonra "Emekliye aynldığım için vedaya geldim, politika ile ilgim yok, köşeme çekileceğim' diye çevresine açıklamada bulunacaktı. Oysa, ziyaretin amacını sadece "çekirdek kadro" biliyordu. Kaldı ki, bu sözleri çevresinde hiç inandıncı olmadı. Çünkü emekliye ayrılan ya da istifa eden bürokratlann Cumhurbaşkanına vedaya gelmeleri ne protokol olarak, ne de gelenek olarak söz konusu değildi. 12 Ancak, eskiden bunu önerenler bile, bu kez, başka bir plan uygulamak istedikleri için karşı çıktılar. Bütün demokratik mekanizmalar tıkatıldı, terör alabildiğine kışkırtıldı ve ordu müdahalesi kaçmılmaz duruma getirildi. Yılbaşından beri uygulanmakta olan ekonomik modelin gereği, demokrasiden ve işçi haklarından kurtulmaktı. Bunlar sağlandı: Demokrasi sona erdi, işçi hakları işlemez duruma getirildi ve malum ekonomik model devam ediyor. Şimdi o modele uygun bir rejim oluşturulacaktır ve bu yeni rejimin sağladığı olanaklarla, ekonomik model daha başanyla uygulanacaktır. Yani, AP'nin kendi getirip de başarılı biçimde uygulayamadığı model şimdi daha etkili biçimde uygulanacaktır ve AP'nin yıllardan beri istediği, ama gerçekleştiremediği anayasa ve rejim değişiklikleri de gerçekleşmiş olacaktır. Modelin devam edeceğinin açıklanması ve Özal'ın daha geniş yetkilerle yerinde kalması bunları açıkça gösteriyor. Gerek dünya konjonktürü dolayısıyla, gerek bu modeli desteklediği için, Batı, bu gelişmelerden tedirgin oimayacaktır. Hatta memnun olacaktır. Şu sırada bu gelişmelere karşı bir mücadele açmak da yararsızdır. Çiinkü halk, can güvenliğinden başka bir şey düşünemez hale getirilmiştir. Uygulanan planın sonucu budur. Aydın kesim de kendi yozlaştırdığı demokrasiden umut kesmiştir. Şimdi birçok CHP'li bile AP hükümetinden kurtulmuş ve can güvenliğine kavuşmuş olmamn sevinci içinde bulunabilir. Sonrasını, ilerisini düşünenlerin çok olduğunu sanmıyorum. Terörden beklenen fonksiyon yerine getirilmiştir. Yer yer sağsol eylemcilerin bir günde barışıp koklaşmaları, perde ardında nasıl aynı eller tarafından oynatıldıklarını gösteriyor. Her türlü sola karşı çok olumsuz bir ortama giriyoruz. Çok uzun nefesli ve sabırlı bir çalışmaya hazırlanmalıyız. Orduyu karşımıza almadan ve tedirgin etmeden mücadelemizi sürdürmeye çalışmalıyız. Eğer son zamanlarda bize ısrarlı olarak yöneltilen cepheleşme telkinlerine kapılmış olsaydık ve fraksiyonlann bizi çekmek istedikleri tuzağa düşmüş olsaydık, bu müdahale şimdikinden de çok farklı olurdu ve CHP bugün çok güç durumda bulunurdu. Bu konudaki dikkatimizi sürdürmeliyiz. Bir süre sonra, söyleyeceklerimizin daha iyi anlaşılabileceği ortama geliriz." Varın: EcevitHn Erdal tnönö*ye mektubu Y.C. Dosya no: 1985/507 Es. Alacaklı Turkiye Emlak Kredi Bankası Manavgat Şubesı vekili Av. Nuri Ozer'e 2.600.000.TL'sı ve masraflarını odemeye borçlu Manavgat Antalya yolu üzerinde mukira YapSan Koll. Şrt. sahibi Cafer Canikoğlu ve oğulları hakkında yapılan icra takibi sırasında, Borçlu Cafer Canikoğlu adına gonderilen 49 ornek No'lu ödeme emrinin bila tebliğ dosyamıza iade edilmiş olduğundan, zabıtaca da yaptırılan tabkikat neticesinde de tebligata sarıh adresı tespit edilemediğinden gerekli tebligatın gazete ile ilanen yapılmasına karar verilmişür. Bu ılanın gazete neşrinden itibaren kanuni surelere 15 gün ilavesi ile 22 gün içinde borcu odemeniz, borcun tamammı veya bir kısmını veya alacakhmn takibat icrası hakkına dair bir itirazınız varsa, senet allındakı iraza size ait değilse, yine bu 22 gün içinde ayrıca ve açıkça bildirmeniz, aksi halde icra takıbinden ve bu senedin sizden sadır olmuş sayılacağı, imzayı reddettiğiniz takdirde mercii onunde yapılacak duruşmada hazır bulunmanız, buna uymazsanız vaki itira2inızın muvakkaten kaldınlacağı, senet veya borca iürazınızı yazılı veya sozlü olarak icra dairesine 22 gun içinde bıldırmeniz, aynı müddet içinde lİK.'nun 74'uncu maddesi gereğince mal beyanında bulunmanız, aksi halde hapisle tazyik olunacağınız, hiç mal beyanında bulunmaz veya hakikate aykın beyanda bulunursanız hapisle cezalandırılacağınız, borç odenmez veya itiraz edilmezse cebri icraya devam edıleceğı takibe itiraz ettiğiniz takdirde itirazla birlikte tebliğ giderlerinı odemeniz, aksi halde itiraz etmemiş sayılacağınız hususları tarafınıza ilanen tebliğ olunur. Basın: 2887 49 ORNEK NO'LU ODEME EMRİNİN İLANEN TEBLİĞİ MANAVGAT İCRA MEMURLUĞUNDAN 163 ÖRNEK NOLU ÖDEME EMRİNİN İLANEN TEBLİĞİ MANAVGAT İCRA MEMURLUĞU'NDAN Dosya No: 1985/511 Esas Alacaklı Nihat JCaplan vekili Av. Ahmet Yümaz'a 1.000.000 TL'sı ve masraflarını ödemeye borçlu Antalya Manavgat Yolu üzerinde A.Hisarı Mah. No: 70'te mukîm YapSan Koll. Şti. Cafer Canikoğlu ve Oğulları adına gonderilen 163 örnek nolu ödeme emri adresıniz bulunamadığından bahisle bila tebliğ dosyamıza iade edilmiş olup, zabıtaca yaptınlan tahkikat neticesinde de adresinizin tesbiti mumkün olmadığından ve tespit edilemediğinden gerekli tebligatın gazete ile ilanen yapılmasına karar verilmiştir. Bu ilanın gazetede neşrinden itibaren kanuni surelere 25 gün ilavesi ile 35 gün içinde borcu odemeniz, takip dayanağı senetler kambiyo niteliğine haiz değil ise 30 gün içinde merciye şıkâyet etmeniz, senetler altmdaki imza kendinize ait değil ise yine 30 gün içinde İcra Oairesi'ne bildirmeniz, aksi halde imzanın kendinize ait olduğunun kabul edileceği, imzayı haksız yere ınkâr ederseniz, para cezası ile cezalandınlacağınız, borçlu olmadığınızı veya borcun itfa veya imha edildiği veya alacağın zaman asımına uğradığı hakkında oir itirazınız var ise sebepleri ile birlikte 30 gün içinde tetkik merciı'ne müracaatla itirazınızın kabul edildiği ne dair bir karar getirmenız. aksi halde cebri icraya devam olunacağı, borç odenmez veya itiraz etmezseniz veya ÜK.nun 34'uncü maddesi geregince 35 gun içinde mal beyanında bulunmaz iseniz veya hakikate aykın beyanda bulunursanız, hapsen tazyikle cezalandınlacağımz hususları ilanen tebliğ olu KONKORDATO KOMİSERLİĞİNDEN ÇAĞRI VE TOPLANTI İLANI Konya'da Sanayi Çarsısı Cami Başı sokak No: İ4'te ziraat aletleri ile iştigal eden MEHMET BULBÜL vekili Av. Hasip Şenalp'ın konkordato projesiyle Konya İcra Tetkik Merciine müracaatla talep ettiği konkordato akti için mehil verilmesi hususu Tetkik Merciince kabule sayan addedilmiş ve 1985/800 sayısıyla 21.8.1985 tarihli kararıyla davacıya karar tarihinden itibaren konkordato akdi için İKİ AY MEHİL verilmesine ve kararın ilanına konkordato komiseri olarak Konya 1. İcra Memuru RAHMÎ KALAY'ın tayinine karar verilmiştir. Yukarda adı ve hükmî şahıslann alacaklarını tevsik eden evrak ile her gun (cumartesi ve pazar) hariç saat 14 ila 17.00 arasında Komiser icra Memuru RAHMİ KALAY'ın Konya da AdJiye Sarayı I. İcra Memurluğu'na müracaatla alacaklannı kayrt ettirmeleri icap ettiği ve bu kayıt bugün bu gazetede iş bu ilanı takip eden ilk günden başlayıp >irmi gün (20) akşamına kadar devam edeceği, bu süre içinde alacaklannı kayıt ettirmeyenlerin konkordato muzakeresıne kabul edilmeyecekleri, alacaklılann ibraz edilen vesikalann aynı yerde aynı saatlerde toplantıya tekaddüm eden 10 gün içinde tetkik edebilecekleri ve alacaklılar toplantısı ve müzakeresinin 16 Ekim 1985 çarşamba günü saat 14.30'da Konya İcra Tetkik Mercii duruşma salonunda icra kılınacagı, konkordato müzakeresi neticesinde verilecek karara vaki ıltihakJarın 10 gün içerisinde konkordato komıserinin adresinde aynı saatler içerisinde kabul edileceği İLAN OLUNUR. 2.9.1985 KONKORDATO KOMİSERİ RAHMİ KALAY Basın: 23783 KONYA 1. SULH CEZA MAHKEMESİ HÜKÜM ÖZETİ Esas No: 1985/281 Karar No: 1985/596 C.M.U. No: 799/303 Davacı: K.H. Sanık: Mustafa Heves, Cafer ve Hatice'den olma, 1944 doğumlu, Hadim ılçesi Kongul köyü nüfusunda kayıtlı olup, Konya Işıklar Mahallesı Asalet Sokak No: 22'de oturur, kolanya imalatçısıKonya Suçu: Kozmetik Yönetmeliğine aykın davranış Suç tarihi: 19.7.1984 « HÜKÜM: Sanığın eylemine uyan TCK. 398'inci maddesine göre 3 ay hapis ve 5000 lira ağır para cezası ile mahkumiyetine, TCK. 402'nci maddeye gore hukmedilen hapis cezasına musavi olarak 3 ay muddetle sanığın curme vasıta ktldığı meslek ve sanatının ve ticaretinin tatiline, takdiren 7 gun muddetle işyerinin kapatılmasına, karar kesinleştiğinde ozetinin buyiik harflerle yazılmak suretiyle ve kapatma suresi kadar kalmak üzere kapatılan işyerınin göze çarpan bir yerine yapıştırılmasına, aynca bu karar ozetinin C. Savcılığına bıldirilerek masrafı bilahare hukümluden alınmak uzere Istanbul'da munteşir lirajı 100.000'in üzerinde bulunan bir gazetede ve ayrıca Konya'da munteşir mahalli bir gazetede derhal ilan edilmesine, 647 sayılı Kanunun 6'ncı maddesi geregince aslı cezalann teciline karar verildi. 14.6.1985 Basın: 23788
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle