15 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
4 AĞUSTOS 1985 EKONOMİ CUMHURİYET/9 EKONOMİDE DİYALOG ERGİN ARIOĞLU I947'de doğdu. 1969 yılında tTÜ Maden Fakültesi'nden mezun olan Arıoğlu, aynı fakültede asistan olarak göreve başladı. Doktorasmı 1976'da îngiltere'nin Newcastle Upon Tyne Üniversitesi'nde veren Arıoğlu daha sonra lTÜ'deki görevine döndü. 1982'de doçent olan Arıoğlu halen tTÜ'deki görevini sürdürmektedir. Anoğlu'nun Türkçe, îngilizce, tspanyolca ve Farsça olarak yayımlanmış sekiz telif kitabı ve çok sayıda bilimsel makalesi bulunmaktadır. Doç. Dr. Müh. Ergin Anoğlu (solda), Osman Ulagay'm sorulanm yamtlarken. makta, diğer bir deyişle üretim maliyeti çok yükselmektedir.. Böylece en baştaki sorumun cevabına da yaklaşmış oluyoruz galiba. Birbirini izleyen zaralann ardında, bu yetersiz ve pahalı üretim mi yatıyor Sayın Anoğlu? Linyit üretiminde biiyük agırlık laşıyan kamu kesiminin verimsiz ve pahalı üretim yapması mı zamlann nedeni? ARIOĞLU Evet, KfT işletmeleri yüksek üretim maliyetlerini kapatmak için en kolay yol olan "zam yapma" yoluna sık sık başvurmaktadır. Bu, çağdaş işletmecilik felsefesine uygun bir çözüm müdür? Şüphesiz ki bunun yanıtı "hayır"dır. Işletmeler, mutlaka üretimlerini optimal seviyeye getirmek ve iç tasarruf yoluyla kendi öz sermayelerini oluşturmak zorundadır. Başka bir ifade ile yüksek üretim maliyetinin yükü zamlarla halkın sırtına yükletilmeme Geçen hafta Dolar şaka mı yaptı? Amerikan Doları geçen haftaya, dünya borsalannda diğer sert paralar karşısında değer kaybederek başladı. Bu olumsuz başlangıçtan sonra hafta ortasında daha da karanlık bir tablo çizen dolar, hafta sonunda toparlandı. İç piyasada 532.55 liralık kurla haftaya başlayan ABD Doları, TL karşısında da değer yitirerek 1 ağustos perembe günü 527.60 liraya kadar geriledikten sonra haftayı 532.05 liralık değerle kapattı. Dunyada ise 2.825 markhk değerle haftaya başlayan ABD Doları, ABD'de haziran ayı dış ticaret açığının bu ülkenin tarihindeki ikinci rekor olarak gerçekleşmesi uzerine carşamba perşembe gunleri 2.78 2.79 marka kadar geriledi. Ancak Amerikan Kongresi'nde, 1986 yılı bütçesinde 57 milyar 532.55 Dolar (TL) 532.05 Linyit üretiminin yüzde 88'ini gerçekleştiren Ktt'ler, yüksek üretim maliyetlerini kapatmak için en kolay çare olan zam yoluna başvurmakta, halen çok yüksek kâr marjlarıyla çalışan özel sektör kuruluşlan da bu zam furyasından yararlanarak ucuz maliyetli kömürlerini yüksek fiyata satmaktadırlar. lidir. Ayrıca burada bir noktayı daha vurgulamak isterim. Halen çok yüksek kâr marjlan ile çalışmakta olan özel sektör kuruluşlan da bu zam furyasından yararlanarak kömürlerini çok daha yüksek fiyatlarla pâzarlamaktadır... Sizce sorunun çözümü için neler yapmak lazım Sayın Anoğlu? ARIOĞLU Atatürk daha 1935 yılında TBMM'yi acış konuşmasında "kömür havzası rasyonelleştirilmelidir" demiş, ne yazık ki o zamandan bu yana yapılanlar çok sınırlı kalmıştır. Programlanan yatınmların gerçekleşme oranı son yıllarda, ancak yüzde 50 olmuştur. Dünya standardına göre bir işçi 20 tona kadar üretim yaparken, bizde bu rakam 1 tona erişememiştir. Üretimin arttırılması ve maliyetlerin düşürülmesi için önce gerekli yatınmların yapılması, tehlikeli ve verimsiz yeraltı madenciliğinden açık işletmelere geçişin sağlanması gereklidir. Açık işletme değişik üretim parametreleri, örneğin üretim kapasitesi, kayıplar, üretim maliyeti, randıman, mekanizasyon olanaklan açısından yeraltı üretim yöntemine nazaran daıma avantajlıdır. Yeratlı üretim yöntemi ile çalışılan kalın damarlarda % 30'u aşan kömür, taşların arasında kalmaktadır. Belli başlı işletmeler göz önüne alındığında bu kaybın büytiklüğü 1 miiyon/yıl mertebesine ulaşmaktadır. Bu geçen yıl ithal edilen kömür miktanna denk olup, çok düşündürücü bir boyuttadır. Yeraltı madenciliğinde mekanizasyon uygulaması yaygınlaştınlmalıdır.. Böylelikle üretim seviyesi önemli ölçüde artacağı gibi, göçükten kaynaklanan iş kazalannın da önüne geçilmiş olunacaktır. Sayın Anoğlu, buraya kadar söylediklerinizden halkımızın daha ucuz kömüre kavuşması için ülkemizde kamu sektörünün büyük agırlık taşıdıgı, linyit üretiminde ciddi bir rasyonelleşme ve >atınm çabasına gerek var.Bu da kısa vadedegerçeklesemeyeceginegöre ısınmak için kömür almak durumunda oian vatandaşlara pratik bazı önerileriniz olabilir mi? ARIOĞLU Isınmak için kömür kullanan halkımız öncelikle kömürün bir ısı birimi, yani bir kilokalorisi (1 kcal'i) için kaç para ödüyor, buna bakmaJı. Genel olarak kamu kesimi üretimi kömürün, fiyatı kaJorisine göre beh'rlenirken hiçbir yıkamaayıklama işleminden geçirilmeyen özel sektör kömürleri iki kat fiyatla pazarlanabilmektedir. Ayıklamayıkama işleminden geçmemiş kömürün ısı değeri bu işlemlerle yüzde 5055 arttınlabilir. Yani ayıklanmışyıkanmış kömüre yüzde 50 fazla para ödeyen vatandaş aslında zararlı çıkmaz. Burada hemen belirteyim ki özel sektör 1976 yılında ürettiği kömürün yüzde 40'ını ayıklamayıkama işleminden geçirirken giderek bundan vaz geçmiş ve 1982 yılında bu oran % 10'a kadar inmiştir. Buna karşılık KÎT işletmeterinde üretilen kömürün yaklaşık % 80'i ayıklama yıkama işleminden geçirilmektedir. Kömür alacak olanl ırın bu noktayı unutmamalarını ve mutlaka ısı değeri AjMtDS Ulagay sordu, Anoğlu ynnıtlcuh: dolarlık kısıntı yapılması konusunda anlaşmaya vanlması, dolara taJebi hafta sona ererken yeniden arttırdı ve ABD Doları hafıayı 2.823'lük değerle, yani hemen hemen başladığı gibi kapattı. Linyit üretiminde yıllarm ihmali könıür zanılarıyla halka ödetiliyor Sayın Anoglu; yetkililerin haftalardan beri geldigeliyor diye müjdesini verdikleri kömür zamrtıı sonunda gerçekleşti, daha dogrusu kademeli zammın birinci kademesi gerçekleşti ve zamlı satışlar agustos başında başladı. Bu zamlar zonınlu muydu sizce? ARIOĞLU Sayın Ulagay, değindiğiniz gibi kömüre kademeli olarak ağustos için °7o 10, eylül için % 15 ve ekim için "/« 30 düzeyinde toplam % 55'lik zam yapılacağı peşinen açıklanmıştır. Zaten kömürün fiyatı geçmiş dönemlerde, 19801985 arasında yapılan zamlarla 9 kat artmıştır. Kuşkusuz ısınmanın kaçınılmaz bir ihtiyaç olması nedeniyle, bu zamlar halk kesimini geniş ölçüde sarsmıştır. Böylesıne büyük boyutlara ulaşan "peşin zamlar" gerekli midir, değil midir sorusunu, yanıtlamadan önce özellikle ülkemiz linyit potanşık olarak 10 milyon tonluk üretim artışları planlanmıştır. Buna göre 1983 yılında olması gereken üretim 75 milyon ton/yıl düzeyindedir. Gözden geçirilmiş son enerji üretim tahminlerine göre ise (19841990) arasında yıllık <o 16.4 artış ile 1985 yılında 34.9 mil7 yon ton olması gereken üretimin 1990 yılında 67 milyon tona çıkartılması öngörülmüştür. Ancak bu tahminlere şimdüik erişilememiş ve üretim 2024 milyon ton seviyesinde kalırken, geçen sezonda üretim açığıru kapatmak gayesi ile linyit dışalımı yoluna gidilmiştir. Altın dışta canlı, içte durgun Dünyanın en buyük altın ureticisi ülkelerinden Güney Afrika'da meydana gelen olaylar ve ABD dış ticaretinde haziran ayında gözlenen büyük çaplı açık sonucu altının yıldızı dünya borsalannda geçen hafta parlamaya başladı. Londra borsasında bir önceki haftayı ons (31.5 gram) başına 317 dolarlık bir fiyatla kapatan altın, geçen haftaya 323,5 dolarlık fiyatla girdi. Bu fiyat A B D dış ticaret açığının açıklandığı gün 328 dolara kadar yukseldiktan sonra 324325 dolarda istikrar bulacakmış gibi görünürken, hafta sonunda dolann değer alması altını olumsuz etkiledi ve altın dünya borsalarında haftayı ons başına 320 dolarlık fiyatla k a p a t t ı . A l t ı n d a dışta gözlenen bu canlılık Türkiye'ye yansımadı. Kapalıçarşı'da önceki hafta boyunca 38 bin 800 38 bin 900 lira dolaylarında alıcı bulan Cumhuriyet altını, geçen hafta başında 39 bin lira sınırına dayandıktan sonra tedricen gerileyerek 38 bin 650 liraya kadar düştu. Cumhuriyet altını 39.000 38.650 38 900 38 750 38 600 Türkiye'de kömür fiyatları 198085 arasında yapılan zamlarla dokuz kat artmıştır. Ağustos başında yürürlüğe giren yüzde 10'luk zammı eylülde yüzde 15 ve ekimde yüzde 30'luk yeni zamlar izleyecek, peşinen ilan edilen bu zamlar kömürle ısınan halkı sarsacaktır. siyelini ve linyitin enerji ve ısıtma açısından taşıdığı önemi sayısal göstergeler yardımıyla kısaca açıklamak istiyorum.. Halkın ısınma ihtiyacuun karşdanması açısından bdirleyici olan kömür türii linyit mi oluyor? ARIOĞLU Evet. Halkın ısınma amacıyla kullandığı kömürün yaklaşık yüzde 85'ini linyit oluşturuyor. Bu bakımdan linyit büyük önem taşıyor. Türkiye linyit rezervleri bakımından 8.2 milyar tonluk rezerviyle Avrupa'da beşinci sırada yer alıyor. Linyitlerimiz kalite yönünden incelendiğinde de ortalama kalorifik değer (1807 Kcal/kg.) nem (°7o41.8), kül (<7o 21.5) ve kükürt (% 1.85) içeriği bakımından Avrupa ortalamalannın üstünde nitelik özellikleri görülüyor. Linyitlerimizin kalorifik değerleri 900 ila 5300 Kcal/kg. arasında değiştiği için değişik kalorifik değerdeki linyitlerimizin enerji sektöründen ısıtma sektörüne kadar değişik kullanım alanlannda kullanılması mümkün olabiliyor. Peki linyitin ne kadannı hangi alanlarda, bangi sektörierde kullanıyoruz? ARIOĞLU 1983 yılı itibanyla, linyit tüketiminin sektörel dağılımlan şöyledir: Konut < 30.8, sanayi *!* 23, elektrik üretimi % % 45 ve ulaştırma % 0.5'tir. Buradan anlaşılacağı üzere linyitin elektrik üretimindeki payının çok önemli olduğu açıktır ve orta vadeli enerji programlarında öneminin giderek artacağı kesindir. Nitekim IV. plan dönemi sonunda elektrik enerjisi üretiminde linyitin payı % 27 olarak gerçekleşmiş, V. plan dönemi sonunda ise m« 40.3 olması öngörülmüştür.. Linyit rezervlerinin oldukça zengin olduğunu soyiediginiz Türkiye'de fiili linyit üretimi ne düzeyde? ARIOĞLU Linyit uretimimiz 1970 yılına göre ^o 135 mertebesinde artarak 1983 yıLnda 20 milyon ton/yıl düzeyine ulaşmıştır. Kuşkusuz bu, olumlu yönde bir gelişme olmasına rağmen, yeterli bir seviyede değildır. Son kalkınma planında 19781983 dönemi için öngörülen projeksiyonlara göre 1978 yılından itibaren yılda yakla Sayın Anoğlu, linyit Üretimindeki bu açıklar neden kaynaklanmaktadır? Açığın kapatılması için önerileriniz neler olabilir? ARIOĞLU Resmi verilere göre linyit üretiminin % 88 gibi önemli bir bölıimü kamu sektörü tarafından uretilmektedir. Ancak hemen belirtilmelidir ki özel sektör üretiminin tümu çeşitli nedenlerle resmi kayıtlara geçmemektedir. Bunu bir yana bırakacak olursak, linyit üretimindeki açığın nedenlerini sıralamak için kamu sektörü üretim yapısını kısaca değerlendirmek gerekecektir. Her şeyden önce kaynaklanmız rezerv büyüklüğüne uygun, diğer kelime ile "optimal" üretim seviyesinin altında çalışmaktadır. Türkiye ölçeğinde, rezervin kullanım oranı olarak tariflediğimiz "üretim/rezerv" oranı % 0.22 gibi cılız bir düzeydedir. Diğer Avrupa ülkeleri ile karşılaştırıldığında, örneğin enerji üretim politikalannı katı yakıtlara dayandırmış D. Almanya, Bulgaristan, Çekoslovakya gibi ülkelerde anılan oran V 0.861.31 arasında değişmektedir. o Hatta linyit madenciüğine 1970'li yıllarda başlayan komşumuz Yunanistan'da anılan oran bugün % 0.85 düzeyindedir. Ülkemiz için, bugünkü "% 0.22'lik kullanım oranı en az <Vo l'e çıkartılmalıdır. Işletme ölçeğinde ele alındığında, optimum üretimin altında, düşük üretim miktarları ile çalışıldığında, projeler rantabl olmaktan çık l ;ı Atatürk 1935'te TBMM'yi açarken "kömür havzası rasyonelleşmeli" talimatını vermiş, ama o günden bu yana bu alanda pek az şey yapılmıştır. Kalkınma planlarında öngörülen yatırımların yarısı bile gerçekleşmemiş, 1985 yılı için öngörülen üretimin ancak üçte. birine erişilmiş ve zengin linyit rezervleri olan Türkiye geçen yıl dışardan linyit ithal etmek zorunda kalmıştır. 29 30 Temmuz 31 1 Ajustos 2 NELER OLDU? Faize 1 ay arayla 2. tırpan Mevduatı uzun vadeli hesaplarda toplamak ve enflasyon beklentisini kırmak amacıyla mevduat faizleri bir ay arayla ikinci ke* düşürüldü. 1 ağustostan itibaren açılacak ve yenilenecek hesaplara uygulanacak yeni faiz oranlarına göre 1 yıl vadeli mevduatın brüt faizi 1 puanlık düşüşle yüzde 55 'e, 6 ay vadeli mevduatın brüt faizi 2 puanlık indirimle yüzde 50'ye indirildi. Yeni düzenlemenin ardından en büyük kayba, paralannı 3 aylık ihbarlı mevduatta değerlendirmek isteyen tasarruf sahibi uğradı. 3 aylık ihbarlı mevduatlarda faiz oranı 3 puan aşağı çekilerek yüzde 45'e düşürüldü. Benetton'un korsan üretim suçlaması Kuşçulu'yu kızdırdı Geçen gün, Altın Yıldız Şirketler Grubu ile temsilcilik anlaşması imzalayan Benetton firmasının Yönetim Kurulu Başkanı Luciano Benetton'un Türkiye'de korsan firmaların kendilerini taklit ettiğini öne surmesi, tstanbul Ticaret Odası tarafından tepkiyle karşılandı. İTO Yönetim Kurulu Başkanı Nuh Kuşçulu, "Bir firma bir başka firmanın patentini alarak kullanıyorsa, o zaman suçlanabilir ancak, model benzerliği firmalan korsafllıkia suçlamak için yeterli degildir" dedi. Kuşçulu, ilk defa böyle bir suçlamayla karşılaştıklannı ifade ederek şunlan söyledi: "Türkiye'de patent haklanna riayet vardır. Bir firmanın patentini izinsiz kimse kullanamaz. O markayı kullanmadığı sürece de kimse suçlanamaz. Burada söz konusu olan suçlama Halkımız kömür alırken ayıklanmış ve yıkanmış olmasına dikkat etmeli. Yıkanmış kömürün ısı değeri yüzde 50 daha fazladır. Özel sektör kömürlerinin ancak yüzde 10'u, kamu kesimince üretilen kömürün ise yüzde 80'i ayıklanmayıkanma işlemine tabi tutulmaktadır. yüksek ve yıkanmış kömür almalarını öneriyorum. Aynca şu noktalara da dikkat edilmeiidir: • Ocakta veya uzun süre açıkta bekletilmiş kömürleri kesinlikle almamalıdırlar. Çünkü uzun süre bekletilmiş kömürler kendi kendilerine yanarak ısı değerlerinin önemli bir bolumunü kaybetmiştir. • Aşuı nemli ("/a 20'den fazla) kömürlerin yanma verimi oldukça düşüktür. Diğer bir deyişle ısının bir kısmı suyun buharlaştırılması için harcanacaktır. • Toz kömürleri, taşınması sırasındaki kayıplar ve yakma zorlukları nedeniyle, kesinlikle alınmamahdır. Sebzede araeının dediği oldu Daha 15 gün önce kilosu 1 liraya bile alıcı bulamayan domates, Antalya'da 60 liraya fırladı. İZMİR (Comburiyet Ege Bürosu) Yaş sebze ve meyvede biiyük kentlerdeki aracılann istekleri gerçekleşiyor. Üretimin yoğun olduğu Fethiye'de 2 hafta önce üreticinin kilosu 1 liraya satamadığı için derelere döktüğü domates fiyatları Antalya'da 60 liraya fırladı. Büyük kentlerde domates fiyatlannın bir ay içüıde 150 liraya yükseleceği öne sürüldü. Ürününe taşıma parasına eşit miktarda bile değer bulamayan domates üreticileri, 2 hafta öncesine dek derelere döktükleri ürünlerini yerel pazar yerlerinde 4070 lıradan saıabiliyorlar. Fiyatlardaki yükselmenin nedenini adının açıklanmasını istemeyen bir aracı şöyle açıkladı: "Üretim fazla iken buyük kentlere taşıma parasını kurtaramayan domatesteki fiyat artışı şöyle oldu. İstanbul, mal alımını kısınca Fethiye'de domates alıcı bulamadı. Bu yaklaşık bir ay siirdü. Bu süre içinde de büyük kentlere kendi çevrelerinden mal gitti. Şiındi o yorelerde mal bitti. Burad? da o toplancı hali 20 temmuzdaı ..r.eriş olmadıgından kapandı. Fiyatlar da arz talep dengesi>1e y ukselmeye başladı. Simdi ay sonuna doğru burada bile 100150 liraya domates bulabilirseniz aşkolsun." Fethiye'deki toptancı halinin kullanılmayan kasalarla dolu işyerlerine bakıyoruz. İki ay öncesinin günde 150 kamyon meyve sebze yükleyen toptancı halinin boş alanında bir köpek geziyor: Oradan cıkıp Fethiye'nin merkezindeki günlük hale giriyoruz. Domates kasasının üzerine yerleştirdiği " 5 0 " liralık fiyata bir de karşıdan bakan bir üreticinin yanına yaklaşıyoruz. Ovaak köyünden Ahmet Büyükkaya ile aramızda şu konuşma geçti: Fiyat iyi, yukselmiş degil mi? Dış ticari gezilerde yoğun bir Nuh Kuşçulu lekstil ürünlerinin benzerliğinden ibarettir. Firmanın ismini almadıklan sürece korsanlık suçlaması yanlıştır. Üstelik bunun denetimi de mümkün degildir. (THA) hafta Çimento üretimi yüzde 11 arttı Yılın ilk yansında çimento üretiminin, bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 11.6 oranında artış gösterdiği bildirildi. Türkiye Çimento ve Toprak Sanayii yetkililerinden alınan bilgiye göre, kuruma bağlı fabrikalarda ocak haziran döneminde 7.7 milyon ton çimento üretildi. 1984 yılımn aynı dönemindeki çimento üretimi ise 6.9 milyon tondu. Öte yandan 1985 yılının ilk altı aylık döneminde çimento tüketimi de bir önceki yılın yüzde 10.9 uzerine çıkarak 6.5 milyon tona yaklaştı. (a.a.) başhyor Kurşun: Üretici, düşen enflasyonıuı altında kaldı 1985'/ üreticinin ölüm fermanının hazırlandığı yıl olarak niteleyen Reşit Kurşun, taban fıyatların gerçekçi belirlenmesini istedi. tZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) Enflasyon düşüşünün "kahramam" olan üreticinin bu düşüşe sevinemediğini belirten TZOB Başkan Vekili Reşit Kurşun, "enflasyon düştü, üretici aJtında kaldı" dedi. 1985'i üreticinin ölüm fermanının hazırlandığı dönem olarak değerlendiren Kurşun, "Üreticiyi kurtaracak plan ve programlar uygulanmazsa, 1985 >ılı Türk üreticisinin ölüm yılı olur. Hazırlanan ferman imzalanraış olur" dedi ve taban fıyatların gerçekçi bir düşünce ile belirlenmesini istedi. Enflasyonun, artan sebze meyve üretimi nedeniyle duştüğünü öne süren TZOB Başkan Vekili Reşit Kurşun, şunlan söyledi: "Türkiye ancak 15 yılda bir göriilebikn bir üretim bolluğu yaşadı bu yıl. Ancak bu bolluk üreticinin başına dert oldu. Daha aylar öncesinden sebze meyvede fazla üretim olduğunu söylemiş, ilgililerin dikkatini çekmeye çalışmıştık. thracat yapıimazsa, bu üriınlere pazar bulunmazsa, üretici bu ürünü ne yapacağuu şaşıracak demiştik. Dedigimiz de çıktı. Geçmiş yıllara göre üretim hızlı bir artış gösterdi. Fazla üretim ibraç da edilmeyince elde kaldı. Ya çok düşük fiyata iç piyasaya sunuldu ya da toprakta çüriımeye bıraloldı. Üretim fazlası nedeniyle oluşan hızlı fiyat düşüşü de toptan eşya fiyat endeksini düşürdü ve enflasyon düşmüş oldu. Ama üretici düşen enflasyonun altında kaldı." TZOB Ege Bölgesi Yürutme Kurulu Başkanı Erdogan Şimşek ise, üreticinin üretimin sonuna geldiğini belirterek, "Yaşam standardı sıfıra indirilen bir toplulukta enfiasyondan sözedilmez. Bu düşen enfiasyona sevinmek, bozuk sebze meyve kokulan arasında bayram yapmaya benziyor" dedi. 14 kişilik Japon heyetine başkanlık eden iktidar partisi milletvekili Dr. Chikura Higashi, Zihni Holding Yönetim Kurulu Başkanı Asaf Güneri ile birlikte... (Fotoğraf: FARUK BESKlSİZ) Türkiye'ye gelen ÖzaVın arkadaşı Japon milletvekili umutlu konuştu: Mermere ve otele yatırım yapacağız Japonya'nın Onadoğu pazaıına girebilmesi içb eşi bulunmaz bir kanal "anahtar iilke" olduğunu söyledi. Japon yatırımcılann Türkiye'de yatınm yapmak konusunda istekli olduklanru beürten Dr. Higashi şöyle konuştu: "Bizde para var. Sizde hem ortam hem de niyet var. Sizin gelişmeniz için sermayeye ihtiyacınız var. O da bizde var. Bunun daha başka açıklaması olamaz. Birçok yabancı sermaye girişi kâgıt üzerinde kaldı ama bizim işadamlarımızın girişimi kâgıt üstünde kalmayacaktır. Japon işadamlan ile ortak yatınma giren Zihni Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Asaf Guneri de "Baktık ki denizciliğin sonu yok, grup olarak sektör degitirmeye karar verdik. Bugun denizcilik sektörü büyük bir kriz içinde. Bizim 1980'deki yıllık toplam ciromuz içinde deniz taşımacılığından elde edilen gelirin payı yüzde 95 iken. 1985'teki deniz laşımacılığının ciromuzdaki payı yüzde 45'e duşurulmüştür" dedi. ŞİRKETLERDEN HABERLER AKFA, YAŞ ÇAY YAPRAĞI BEDELLERİNt ÖDÜYOR Doğu Karadeniz bölgesinde ilk aşamada Ardeşen, Salarma ve Çayeli fabrikalannı üretime geçiren AKFA şirketi, üreticilere yaş çay yaprağı bedellerini yarından itibaren ödemeye başlıyor. AKFA, temmuz ayı içinde 140 alım merkezinde toplam 900 ton yaş çay yaprağı aldı ve bunlardan 225 ton kuru çay elde etti. LASSANIN ÜRETİMİ GERİLİYOR ANKA Ajansının DPT verilerine göre derlediği haberde Ekonomi Senisi lstanbul'a gelen Japon parlamenter ve yatırımcılardan oluşan 14 kişilik grubun başkanı Japon milletvekili Dr. Chikara Higashi, Bunun neresi iyi. Siz 15 "Türkiye'de otelcilik ve mergün önce görecektiniz halimizi. mercilik alanında yatınm yapa15 gün önce domatesi tarlaya za cagız. Bunlardan ilki İstanbul rar vermesin diye soküp sökup Belediyesi'nin iznini bekleyen derelere döktük. Şimdi yukarı 500 yataklı beş yıldızlı otel, ikinlarda yetıştirilen domatesi satı cisi ise Türkiye'de mermer mayoruz. Onun için bu fiyatı denlerini işletip bunlan dünya pazarlanna satma yatırımıdır" koyduk. dedi. "Otelcilik konusunda ya Toptan olarak kaçtan satı pılacak yatınmlan toplam 60 yorsunuz? milyon dolara yakındır. Mer Toptan buraya getirirsek mercilik alanında yapılacak ya4050 lira arasında veriyoruz. tınmın toplam tutarı ise ilk etapta 20 milyon dolardır" diyen Dr. Higashi, Türkiye'deki yabancı sermayeyi teşvik yasalarıLassa'nın lastik üretiminde ilk uç ayda geçen yılın nın mükemmel olmadığını ama eş dönemine oranla yüzde 33,2'lik gerileme gözbelli yatınmların yapılabilmesı lendiği Pirelli'nin üretiminde ise yüzde 20 artış oliçin yeterli olduğunu soyledi. duğu bildirildi. Başbakan Ozal ile Dünya ROLLS ROYCE'TAN YÜZBİNİNCİ OTOMOBİL Dünyanın en luks otomobil üreticisi Rolls Bankasf nda aynı alanda çalıştıklarını hatırlatan Dr. Higashi, Royce, yuzbininci otomobili üretti. Kuze> Ingiltere'deki Rolls Royce fabrikasında düzenlenen tören Türkiye'nin ekonomi politikasının başarıya ulaşacağına inandıde otomobilin anahtarı ve tescil belgesı Yonetim Aını belirterek Türkiye'nin Kurulu Başkanı Richard Parry'ye teslim edildi. ANKARA (a.a.) Önümüzdeki hafta içinde dış ticaret ziyaretleri yoğunlaşıyor. 6 ağustos salı günü kamu ve özel sektör temsilcilerinden oluşan 44 kişilik Türk işadamlan heyeti Romanya'ya giderken, Irak Ticaret ve Sanayi Odaları Federasyonu'ndan 11 kişilik bir Irak işadamlan heyeti de bugün Türkiye'ye geliyor. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Başkanı Ersin FaraJyalı başkanlığında Romanya'ya gidecek işadamlan heyeti 10 ağustos tarıhıne kadar Romanya'da kalarak özel ve resmi kuruluşlann yetkilileri ile görüşmeler yapacak. Romanya'ya gidecek heyette, TOB yetkilileri ile özel sektör temsilcilerinin yam sıra, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı, Hazine ve Dış Ticaret Musteşarlığı ile Devlet Su İşleri ve Etibank Genel Mudurlükleri'nden yetkililer de bulunuyor. 37 işadamı, 7 kamu sektörü temsilcisinin yer aJacağı ve daha çok denizcilik kuruluşlarının temsilcilerinden oluşan heyet Romanya ziyareti sırasında, Romanya Dış Ticaret ve Uluslararası Ekonomik İşbirliği Bakanlığı ile Romanya Sanayi ve Ticaret Odası yetkilileri, Ulaştırma Telekomünikasyon Bakanlığı yetkilileri ile görüşmelerde bulunacak. Türk heyeti Tuna kanalında da incelemeler yapacak. Irak Ticaret ve Sanayi Odaları Federasyonu ıkinci Başkanı Abdül Muhsin Abul Khail başkanliğındaki Irak işadamlan heyeti, bugün İstanbul'a geliyor. Temaslarına yann Ankara'da başlayacak olan Irak heyeti, Türkiye'de bulunduğu süre içinde Ankara, İstanbul, İzmir ve Bursa'da kamu ve özel sektör temsilcileri ile göruşecekler ve çeşitli tesisleri gezecekler. Irak heyeti 12 ağustosta Türkiye'den ayrılacak. 6 tarım ürününün taban fiyatı yarın açıklanıyor Ekonomik Işler Yüksek Koordinasyon Kumlu yann toplanarak altı tanmsal ürün için taban fiyatları görüşecek. Bakanlar Kurulu'nun da aynı gün toplanarak taban fiyatları açıklaması bekleniyor. Para Kredi Kurulu Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Kaya Erdem'in başkanlığında önceki gün toplanarak tanm ürünlerinden fındık, incir, Uzüm, pamuk, ayçiçeği ve soya destekleme fiyatları konusunda teknik düzeydeki çalışmalan tamamladı. Taban fiyatlann açıklanmasından sonra Başbakan Turgut Özal, Erzurum, Ağn ve Doğu Karadeniz bölgesinde 11 ili kapsayan ve bir hafta surecek geziye çıkarak fiyatlar konusunda konuşmalar yapacak. (a.a.) Pamuk taban fiyatının 300 lira olması istendi Adanalı üretıciler, Ziraat Odası aracıhğıyla yaptıkları açıklamada, pamuk taban fiyatının 300 liradan aşağı olmamasını istediler. Adana Ziraat Odası 2. Başkanı Seyfullah Kösehasanoğlu. geçen yıl pamukta görulen zenk hastalığının yol açtığı zarar yüzünden üreticinin ekonomik sıkıntılar içinde olduğunu, bu sezon pamuk ekirni için büyük ölçüde borçlandığını belirtti. Kösehasanoğlu, üreticinin içinde bulunduğu sıkıntılardan kolayhkla kurtulabilmesinin taban fiyatın yiıksek tutulmasıyla mümkün olabileceğini bildirirken de şöy, le konuştu: "Geçen yıl üreticinin sonınlanna hassas biçimde yak laşümadıgı için bu sezon pamuk ekim alanı az da olsa daraltılmıştı.' Bu sezon da üretici aradıgını bulamazsa, gelecek yıl tekstil hammaddesi olan pamuğu dışandan ithal etmek durumunda kalabiliriz." TürkİNŞA hükümete cephe aldı Türkiye Resmi Sektör Müteahhitleri İşveren Sendikası, hükümetin icraallarına ilişkin eleştirilerini yogunlaştırdı. TürkİNŞA Genel' Başkanı Mevlut Hamzaoğlu, TürkINŞA dergisinde yer alan bir ya, zısında, yüksek enflasyonun hükümetin bir hatası sonucu doğmadığını belirterek şöyle dedi: "Günümüzün dayanılmaz pahalılığı, hü * kümetin başansız politikasından kaynaklanmamaktadır. Bu durum, hükümetin biierek isteyerek uyguladıgı bir ekonomi politikasıdır."' Hamzaoğlu, Maliye ve Gumrük Bakanı Ahmet Kurtcebc Alptemoçin'in enflasyon artışından basını sorumlu tutmasını da eleştirerek, "Eger başında yer alan KDV ve enflasyon baglantısına ilişkin haberler fiyat artışı yarattıysa, >ıhn ilk yansında DİF verilerine göre yuzde 23.21 olan enflasyon, niçin KDV oranını aşmıştır. Maliye Bakanı haklıysa, basındaki haberler nedeniyle ancak yüzde 10'luk bir artış olması gerekirdi. Oysa haziran ayı fiyat artışı korunabilse dahi yıl sonunda enflasyon oranı en az yüzde 38.95 olacaktır" şeklınde konuştu. İnşaat malzemeleri fiyatlanndaki artışın toptan eşya fiyatlarından daha korkunç olduğunu belirten Hamzaoğlu, yılın ilk 5 ayında inşaat malzemelerinin yüzde 87.41 oranında aıttığını bildirdi. (a.a.)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle