15 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyef Başkanlar Kurulu'nda kim ne dedi? Sahıbı. Curahunvel Matbaacılık ve Gazeıecılık Turk Anonım Şuke\ı adına Nadir Nadı, • Genel Yayın Muduru Hasan Cemtl. Muessese Muduru. Emıne Uşaklıgıl. Yazi Işlerı Muduru' Oka> Goncnsin, • Haber Merkezı Mu duru Yalçın Ba>er, Sa>fa Duzenı Yöneımenı Ali Acar, • Temsılaler ANKARA YalcınDofcan.İZMlR Hikmct Çctinkan, ADANA Mebımt Mercan. Ser\ıs Şeflerr Isıanbul Haberlerı. Rrht Oı. Dış Haberler. Ergun Bakı. Ekonomı Osman Llaga>. Kulıur Aydın Emeç. Magazın Yal^ın Pekştn. Spor Danışmanı Abdulkadir Yncelman, Duzellme Rrfik Durbaş. Araştırma Şabın Alpa>, İ$Sendıka ifukran Ketenct, • Koordınator Ahmrt KoruUan, • Malı İşler Krol Erfcul. llan Ziyı Ergtne, Halkla llıskıler Gulderrn Koşar. Idare Has*yin Guref. lşlcime Sadun Sonmez. Basan \e Yayan. Cumhuriyet Matbaacılık ve Gazetecilık T A.Ş. Tıirk Ocağı Cad 39/41 Cağaloglu istanbul, PK 246lstanbul, Tel 526 10 00 !%at), Telex: 22246 • Burolar Ankare: Z.ja Gokalp Bulvarı lnkılap Sokak No 19/4 Tel 33 11 4147, TeU» 42344 • Innir Halıt Zıya Bulvarı 1352 Sok 2/3. Tel: 25 47 0913 12 301elex: 52359 « Adaaa: Çakmak Cad. No 134 Kat 3, Tel: 1455019731 Telex: 62155 Şevket Ytlmaz: YHK'ya yeniden katılırsak, niye çekildiniz, şimdi ne oldu da geliyorsunuz, demezler mi? Ahmet KurU YHK'ya katılmakta yarar görüyorum. Hiç olmazsa orada haklarımızı savunuruz. Cevdet Selvi: Kesinlikle YHK'ya katılmama karanndayım. Gerekirse oylama yapalım. Ziya Sonay: Koşullarda bir değişiklik olmadan YHK'ya tekrar katılırsak bizi kimse ciddiye almaz. IŞIK KANSU ANKARA Samsun'da iki gün suren Turklş'in genişietilmiş Başkanlar Kurulu'nda Turklş'in geçen aylar içinde temsilrilerini geri çektiği Yüksek Hakem Kurulu'na yeniden katılma önerisi gündeme geldi. YHK'ya yeniden katılma konusundaki Türklş Yönetim Kurulu'nun önerisi strt tartışrnalardan sonra kabul edilmedi. Başkanlar Kurulu'nun son günkü toplantısı sırasmda söz alan Türklş Genel Sekreteri Sadık Şide, YHK Başkanı ve Yargıtay 9'uncu Hukuk Dairesi Başkanı Erdogan Çubukçu'dan bir yazı aldıklarını belirterek, yazıda "YHK'ya katılın yoksa gerekli tedbir aunacakor" denildiğini açıkladı. Şide, Turklş'in buna bir yanıt yazısı gönderdiğini ve YHK'ya katılmama karannın Başkanlar Kurulu karan olduğunu ve yine Başkanlar Kurulu'nda göruşülmesi gerektiğinin büdirildiğini söyledi. Şide, "bu konnda karar almalıyu" biçiminde konuştu. Konu gundeme gelince sırasıyla şu konuşmalaı yapıldı: "Şevket Ydmaz (Turktş Genel Başkanı): Önce YHK sorununu çözilme kavuşturmayüız. Katüacak mıyız? Katılmazsak Yargıtay 9'ncu Hukuk Dairesi başkanı kendisine karşıymışız gibi değerlendirip Yargıtay'da aldığı kararlar değişir mi? Ikinci nokta, YHK'ya yeniden katılırsak niye çekildiniz, şimdi ne oldu da geliyorsunuz demezler mi? MnsUfa Basoglu (Sağlık 1$ tartışması 85 yazında işleme şöleni Türklş'te YHK İşleme, büyük bir emek, büyük bir beceri istediğinden, bezediği giysiler yalnızca düş gibi güzel olmakla kalmaz, satın alınmaları da gerçek bir düş olur çoğu kez. NECLÂ SEYHUN Tarih boyunca erkekler tarafrndan pek çok kullanılmasına karşm ne denli kadınsı bir garnıtürdur işleme!.. Ne denli romantik, ne denli zengin, duşsel!.. Onu çekiciliginde, onun inceliginde, onun zarafetinde bir başka garnitür bulmak ne mumkün?.. Büyük bir emek, büyük bir beceri istemesinden ötüriı de, bezediğı giysiler yalnızca düş gibi güzel olmakla kalraıyor, satın alınmaları da gerçek bir düş olur çoğu kez.. Moda dergüerinin yapraklannda zevkle, hayranlıkla seyredilecek bir tablo, o kadar!.. İşleme gece gundüz dinlemez moda dünyasında. Fantazi, spor da dinlemiyor son yıllarda. En spor modellerde en şıkırtılı işlemeleri bulmak artık şaşırtıcı değil. Ama... Işlemelerin asıl yeri elbette gecelerdir. Gece ışıklann altında yanıp sönerek bütün butüne gizemli bir güzellik kazanır işleme. Işlemeyi tiim modacüar kullanır. Ama az, ama çok. Ama gece, ama gündüz. Kullanmasına hepsi kullanır da, bazılan daha bir usta, daha bir dayanılmaz kullanır. Işlemenin gerçek krallandır bunlar. Koleksiyonları bir işleme şöleni!.. örnegin iınlu raodacı Balmain bunlardan biriydi işte. Spor model de yapardı her mevsim, işlernesiz model de... Ama Balmain demek, gece demekti, işleme demeka. Ne denli ustaydı bu işte!.. Bir iki yıl önce öldüğunde, yerinde büyük bir boşluk bıraktı. Aslında kapanmadı moda evi, bazı modacüarda olduğu gibi. Yerine yetenekli bir Japon kadın stilist buldular. Ama "kral öldü, yaşasın kraliçe!.." olmadı. Balmain'in tahtına oturan kraliçe yerine otunnadı. Güzel modeller yaratmasına yaratıyor da, Balmain işlemedeki ustalığmı berabennde göturmüş görünuyor. Hiç olmazsa şu an TAKVtM: 4 Ağustos 1985 lmsak: 4.11 Güneş: 5.55 öğle: 13.14 lkindi: 17.09 Akjam: 20.24 22.00 Darwin9in kitabı liste başı ANKARA, (a.a.) "Darwin 'in evrim teorisini anlatan "Türlerin Kökeni" son aylarda en çok satan kitiplar arasındayer aldı. Ankara'daki kitabevlerinin yönetıcilerinden alınan bilgiye göre, uzun yıllardan beri piyasada bulunan "TürUrin Kökeni"nin satısı, son iki ay içinde arttı. Kitabevi yöneticileri, saiışm artmasına "Danvin teorisi konusundaki tartışmalarm neden olabüeceğini" soylediler. Genel Başkanı): YHK Başkanı'nın tutumu bıze daha yakuı, hatta mubalefet şerhi koyuyor. Ama tek başına. Sonuç olarak YHK'ya katümarun bize hiçbir yaıan yok. Ahmet Kurt (Likattş Genel Başkanı): YHK'ya işçi üyelerin katılmalannda yarar buluyorum. Hiç olmazsa orada haklanmızı sunup, söyleme imkânı buluyoruz. Keaan Dunıkan (Harbtş Genel Başkanı): YHK'dan çekilme hukumete karşı bir tavır olacak. YHK şu anda Kamu Koordinasyon Kurulu'nun kararlarını onaylıyor. Biz demokrasi için, sendikal mücadele için varız. Ama inançsızlık için yokuz. Bu sefer de fiyasko ile toplantımız biterse olmaz. Ali Ekber Guvenç (Basm Iş Genel Başkanı): Şimdi değişen ne? YHK'dan işçi lehıne karar ahnmadığı için çekildik. YHK'ya kesinlikle ginneyelim. Cevdet Selvi (Petrollş Genel Başkanı): YHK konusunda şimdi ye kadar her sey söylendi. Kesinlikle katılmama karanndayım. Gerekirse oylama yapalım. ZiyaSonay (TGS Genel Sekreteri): YHK'dan aldığımız kararla çekildik. Koşullarda bir değişiklik olmadan tekrar katılırsak bizi kimse ciddiye almaz. Turan Çagbır (Haberlş Genel Başkanı): Biz girmezsek yerimize başka konfederasyon gelecekmiş. Hangi konfederasyonun geleceği belli. Yani onlar geldiğinde onların dediğini mi gerçekletirecekler? Katılmayalım. (Arkaa Şa. 8, Sü. 1 de) ANKARA, (a.a.) TürkiyeLibya Sosyal Güvenlik Stzleşmesi, Çalışma ve Sosyal Güvenlık Bakanı Mustafa Kalemü ile Lıbya Sosyal Gu\enlık Sekreteri tbrahim Fakih Hassan arasmda dün düzenlenen törende teatı edilerek yürürlüğe kondu. Bu sözlesmeyle LJbya'da çalışmış olduklan süreler ve Libya Sıgortalar Kunımu'na kesilen sigorta pnmlerı bulunan işçılenmize ya da ölümleri halinde geride kalan haksahiplerine aylık bağlanması sağlamyor. Aynca sözleşmeden doğan haklar, istek halinde Sosyal Sigortalar Kurumu Genel Mudürlüğü'nce sonuçlandmlacak. Libya ile Libya'da is yapan üçtincu ülke firmalannda çalışan isçilerimizin tüm sigorta primlen Türkiye'ye trans/er edilecek. Sosyal Güvenlik sözleşmesi NtNA RİCC'DEN Ntna Ricci'nin şampmya rengi ipek şölen gece elbisesi. Korsaj, plilerle göğsün altmda toplaruyor. Dekolte modeli, göğsun alnndaki işlemeli bir çiçek süslüyor. da. Bakalım zaınan ne gösterir?.. Ama başka krallar var moda dünyasında. örneğin Scherrer gece modellerinde bin bir gece masalı yaşatıyor. Masal giysılerine benzeyen modelleri pullar, taşlar, boncuklarla sıvama işlemeli... Sonra Dior, sonra Valentino.. Yani kral kıtlığma kıran girmiş değil Paris'te. Oyun devam ediyor. Ama onunla, ama bununla... Bu yaz, gcceleri yıldızlarla yaşıyor eibiselerdeki ışıltılar. Işlemenin gene pek gözde bir yılı. Dina Ricci şampanya rengı ipek satenden düpedüz, alabildiğine şık uzun bir puro yapıyor örneğin. Omuzlar oldum olasıya açık. Korsaj plilerle göğsün altmda toplanıyor. Ve önde, plilerin üstünde şıkır şıkır boncuk ve payetlerle işlenmiş iri bir çiçek, bir yaban gülü. Sahıden güzel!. Givench kontrasü seçiyor bu yaz. Saten organze beyaz bir jusonun üstüne, ancak göğsün altına kadar gelen kısa takma kollu bir mini bolero giydiriyor, siyah organzeden. Daha doğnısu monte ediyor. Üstü tum payet kesme siyah boncuk ve taşlarla bezeli. Valentino siyah bir korsajomuzdaın altına sıvama siyah payet işli bir uzun etek giydiriyor. Payetlerin üstünde ayrıca belden yere dek, taklıt elmaslardan uzun bir kasımpatı dalı işli. Ama bunlar bir şey değil. Parası sahici mücevherlere yaklaşsa bile, kullanılan malzeme gene de yalancı. Ya bu asnn sonu yerine, geçen asnn sonunda yaşamış olsaydık?.. Nice olurdu halimiz?.. Diyelim ki devrin ünlü modacısı Worth hazırhyor elbisemizi. Saıaya bir davete gidece KRÎSTAL BONCUKLARLA SÜSLÜ Gene açık bir dekolte, gene uzun bir elbise. Korsajı süsleyen çiçekler kristal kesme boncuklarla işlenrrüş. 85 yazının göıde modetterinden biri. ğimiz için, daha aşağısı kurtarmaz. Modacının bugün müzeyi süsleyen gül rengi bir modelini aldık. Yere kadar uzun elbisemizin bir de metrelerce uzunlukta bir kuyruğu olurdu. Kuyruk elbiseye sol omuzda ve kalcarun sağında pırlanta ve yakutlarla süslü iki broşla tutturulurdu. Kuyruğumuzu çepeçevre örümcek ağı gibi ince elbisenin bir ton koyusundan bir ipek dantel volanı çevirirdi. Volanın iç tarafı incilerle beyaz ve pembe ipekten güllerle işlenmiş olurdu. Saplar gümüş ve altın ipliklerle bezeh.. Askı yerine de elbiseyi omuzlanmızda iki sıra inci tutardı. Bugünkü modacüannki gibi yalancı tarafından değil, gerçek inciler!.. Ama daha beteri de olurdu. Bonaparte döneminde yaşardık. Şansınuz ters ya da duz gidip de yoruma bağlı bir de saraya mensup olduk mu, işimiz işti... Bir çarkın içine girerdik ki, çıkmak ne mümkün!. tmparator moda konusunda son derece titiz. En ufak bir hatayı bağışlamıyor. Saraya mensubuz ya, bir kıyafeti iki kez giydik mi, gelsin ihtar!.. Fransız saraymın prestiji bahis konusu... Dünya modasını o dönemde Fransız sarayı yönetiyor. Kusur bağışlanır mı?.. Ama elbiseler yukardan aşağı işlemelerle sıvama bezeliymiş, ama gün gelir 10 davet bir güne sığarmış... Gel de Bonaparte'a anlat!... Günümuzde dünya var. Ne Bonaparte kulağımızı büker ne Fransa'nın prestiji umurumuz!.. tşlemeli modelleri dergilerde zevkle işler, giyersin bir tişört bir pantalon bir etek, pamuklu ya da keten bir elbise, yaşasın bir guzel!.. Evren, Halefoğlu ile göriiştü istanbul Haber Servisi Cumhurbaşkanı Kenan Evren Dısisleri Bakanı Vahit Halefoğlu'nu dün Florya Denız KOskü'nde kabul ederek Helsinki'de Avrupa Güventiği ve tşbırliği Konferansı Nıhai Senedi'nin 10. yıldönümu nedeniyle düzenlenen toplantılar hakkmda bilgi aldı. Cumhurbaskanlığı Basm ve Halkla tlışkiler Musavirlığı'nden verilen bilgiye göre Halefoğlu, Cumhurbaşkanı Evren'e toplantılarda ele alınan konulann yani sıra ikili temaslan hakkında da bilgi verdi. Yüksek Askeri Şura ANKARA, (Cumhuriyet Bürosu) Yüksek Askeri Şüra 'nın çalışmalarını tamamlayarak emekliye aynlacak ve tist rütbeye terfı edilecek general ve amirellerle general ve amiralliğe yukselecek albaylar hakkında bugün bir açıklama yapması beklenıyor. Çocuklarm yemek ahşkanhğı bitim adamlarının gündeminde Araştırmalara göre, kokulardan tiksinme 37 yaşlarında oluyor. Bu oluşumun, bebeğe tuvalet alışkanlığı kazandınlırken ya da ebeveynlerin kundak bezini değiştirirken yüzlerinde beliren tiksinme ifadesine bağlı olabileceği savunuluyor. Kanada'da 75 ailede yapılan bir incelemeye göre, annebabalar ne kadar çocuklanmn dengeli beslenmesini isterse çocuklar o derece zor beğenen ve çok yemek seçen kişiler oluyorlar. Dış Haberler Servisi Çocuklar beslenme alışkanhklanm nasü geliştirirler? Çeşitli yiyecekler karşısındaki tercihleri doğuştan mıdır? Yoksa bebek herhangı bir yolla annesinin çukulataya olan düşkunlüğünu, ya da babasının lahanaya olan nefretini sezer ve taklit mı eder? International Herald Tribune1 de yer alan bır yazıya göre, bılım adamlan, bu sorulan bir bulmacarun parçalarını birleştirir gibi yavaş yavaş yanıtlıyorlar. Bu konuda kesin olan birkaç nokta var. Bebeklerin çoğu doğuştan şekerli yiyeceklere karşı bir eğilim gösterirken, acıdan nefret ediyor. Yine çoğunun yemek konusunda ince eleyip sık dokuduklan dönem, normal psikolojik gelişmelerinın bir parçası olarak nitelendirüiyor. Bebekler yaradıhşta ne tür zevkleri paylaşıyor olurlarsa olsunlar, hepsi doğduklan andan itibaren kişisel yemek terahleri yaparlar. Çok küçük yaşta bile, bireyin yıyeceklerle olan deneyimleri karmaşık ve özneldir. Koku, yapı, sıcaklık ve görunüş, zevkle birleşerek kişinin bır tadı algılamasını sağlar. Uzmanlar, çocuklann yiyeceklere bakış açısını anlamak için, onların bazı maddeleri "güzel", bazılan nı içfaUıı'' diye nitelendirmeye ıten etkenleri bulmaya calışıyorlar. Bilim adamlannın tam olarak anlayamadıklan birtakım kültürel etkenler sonucunda, birçok kişi, teoride nefret etmesi gereken maddelere eğilim gösteriyor. Acüı yiyecekler, ya da agızda buruk bir tad bırakan kahve, bir? gibi içecekler buna örnek. Kimıijfi^JjifABD'ninulusalsimgesiHürriyetAbidesiönümüzdekiyUyapılalerine göre de tathlann hiçbir çeJ IUMAU I»fV cak JQQ doğum gunünu kutlamaya hazırlamyor. Amerikan dev kiciliği yok. rimi sırasmdaki FransızAmerikan dostluğunu simgelemek için yüz yıl once 250 bin dolar toplanarak Amerikalı çocuklar, çoğunFransa'da yapuan 45 metreyuksekliğindeki abide, parçalar halinde 1885 hazjranında New York'ta Amelukla gevrek yiyeceklerden ve rikan toprağına ayak bastt. Uzun suren montaj ise 28 Ekim 1886'da tamamlandı. Aslında abideyiyap aburcuburdan hoşlanıyorlar. Pıştıranlar ona, "Hürriyet dunyayı aydınlatıyor" adını vermişti, ama abidedeki meşaleye rağmen herkes miş sebzelerin tatları ve kokuladünyayı aydınlatma bölümunü unuttu. nnın yanında, yumuşaklıklan da beğeni kazanamamalarının bir nedeni. Kimi beslenme uzmanına göre, çocuklanrt çoğu çig sebzeleri, pişmişlerine yeğliyorlar. Ancak, kukurün beslenme alışkanlıklanndaki egemenligini, savunan bilim adamlan, sebzelerin başlıca besin kaynağı olduğu Hindistan gibi ulkelerde çocuklarm bu tıp bir tutum içinde olmadıgmı söylüyorlar. KOKULAR Bebeklerın çeşitli kokulan birbirlerinden ayırdedebildikleri biliniyor. Bu aynı zamanda onlann çeşitli yiyeceklere karşı tepkilerini etkileyen bir olgu. Buna karşm birçok uzman aslında hiçbir kokunun "itid" olmadığını savunuyor. Bu uzmanlardan biri, Pennysylvania Universitesi'nden psikolog Paol Hozin. Rozin'e göre, kokulardan tiksinme 37 yaşlannda oluyor. Bu oluşumun, bebeğe tuvalet alışkanlığı kazandınlırken ya da ebeveynlerin kundak bezini değiştirirken yüzlerinde behren tiksinme ifadesine bağlı olabüeceğini savunuyor. Bilim adamlan, bebeklerin kendilerine verilen biberonlardaki çeşitli sıvılara gösterdikleri tepküeri inceleyerek bazı ortak ve doğuştan getdiklerıne inandıklan eğilirnleri belirlemışler. Yine Pennysylvania Universitesi'nden Diana Rosenstein ve Harriet Oster, doğumlarının üstunden yalnızca 2 saat geçmiş bebeklere içlerinde şeker, kinin, tuz ve sitrik asit bulunan sıvılar verip davranışlannı gözlemişler. Gözlemlerin sonunda daha önceki bulgulan destekleyen sonuçlar elde edilmiş. Tatlı sıvıyı icen bebekler hoşnutluklanm belirtirken, acı kinin tadım alanlar yuzlerini buruşturmuşlar. Tlızlu ve ekşi sıvılara karşı ise bu kadar guçlu tepkiler gostermemişler. Doğada, bitkilerin şeker bulunan bölümleri enerji yüklüyken, acı olanlarının sık sık zehirli olduklan görüluyor. Philadelphıa1 daki araştırma enstitusü Monnell Chemical Senses Center'dan Gary K. Beauchamp'e göre, evrim teorisme dayanılarak yapılan bu açıklamayı destekleyici kanıt, hayvanlar dünyasında karşımıza çıkıyor. Çok fazla meyve ve sebze yiyen türler şekeri severken, etoburlarm böyle bir eğilimi olmadığı görüluyor. Yeni doğan bebekler, tuzun verdiği tada kayıtsız kalıyorlar. Geçmiş yıllarda yapılan araştırmalardan, bebeğin tuz istemesinin, o tadı öğrenmesiyle ortaya çıktığı sonucuna vanlmış. Bu durumun oluşmasına da, ana babaların, kendi beğenilen ölçüsunde bebeğin yemeğıne tuz koymalanmn neden olduğu varsayümış. Oysa Beauchamp'in yaptığı son araştırmalar, bebeklenn, 4 ayhk olduklarında, sinir sistemlerinin doğal gehşmesi için belirli ölçulerde tuz gereksinimini karşılama eğilimi gösterdiklerini ortaya koyuyor. Kanada'da 75 ailede yapılan bir incelemeye göre, ana babalar ne kadar çocuklanmn dengeli beslenmesini isterse çocuklar o derece zor beğenen ve çok yemek secen kişiler oluyorlar. Psikologlar "evbamlı" ana babalann mı çocuklan bu duruma getirdiklerini, yoksa "mızmız" çocuklann mı ana babalanm endişelendırdiklerini anlayamıyorlar. Sonuçta Kanadalı uzmanların verdıkleri mesaj, ana babalann bu konuyu sorun haline getirmemeleri gerektıği: "Hiçbir şey olmasa, cocuğunuza sizi vonetmesi için bir şans veriyorsunuz. Ve unutmayuı ki, bu araşünnada en mızmız çocuklann bile son derece sağüklı olduklan ortaya çıkö." HA TA Y, (THA) UNESCO Milli Komisyonu'nun 1623 eylul tarihleri arasında Antakya 'da toplanacağı bildinldi. Yetkilılerden alınan bilgiye göre, mili komısyon toplantılan sırasında Devlet Halk Danslan Topluluğu, Devlet Opera ve Balesi, Devlet Tıyatrolan oyunlar sergıleyecek. Hafta ile ilgili olarak Kultıir ve Turizm Müdürluğu tarafından yapılan hazırlıklarm surduruiduğü ve program gereği sanat topluluklarınm Iskenderun'da ve Antakya'da kultüreifaaliyetlerde bulunacakları belirtildı. Antakyd'da UNESCO toplantısı Termik santralda önlem MİLAS, (Cumhuriyet) Yeniköy termik santralı yapunı sırasmda uç gün içinde oluşan dört is kazası, iki işçının ölümu ve ikisinin de ağır yaralanmasıyla sonuçlamrken, santral inşaatında çalışan tasaron fîrmalar, iş kazalarına karşı ' 'önJem'' olarak fazla mesaileri kaldırâılar ve kazalarm son bulması dileğıyle bir koç kurban ettıler. Kazalar nedeniyle 37 işçi "morallermin bozuk olduğu''nu soyleyerek ışı bıraktı. Alkolikleri tedavi merkezi tSTANBUL, (UBA) Bakırköy Ruh ve Sinır Hastalıklan Hastanesi bunyesinde hızmet veren Alkol ve Uyuşturucu Bağımlıları TedaviMerkezı'nin 2. unıtesi eylul ayı sonunda açılıyor. Alkol ve Uyuşturucu Madde Bağımlılan Tedavi Vakfı Genel Sekreteri ve Bakırköy Ruh ve Sınir Hastalıklan Hastanesi Başhekimı Dr. Ytidvrm Aktuna 180 yatak kapasıteli ikinci ünitenm inşaatınm bittiğini, bahçe düzenlemesinin ar~ dından hemer hizmete sokulacağını beiinti. hutun ülsere yararı yok İSTANBUL, (THA) Sistemli yemek yemek ve muntazam tatbik edilecek bir ilaç tedavisi ile peptik ulserden rahatsız olanlann artık kendilerini türlü zahmetlere sokarak 'diyet' yapmalanna gerek kalmadığı açıklandı. Ayrıca sütün, içinde bulunan kalsiyum nedeniyle mideye fayda yenne zarar verdiği öne sürüldü istanbul Universitesi, Tıp Fakültesi Gastroenteroloji Bilim Dalı öğretim Uyesi Doç. Dr. Oktay Yegensu THA'ya yaptığı açıklamada, konuyla ilgili şu bilgiyi verdi: "Bugün birçok gelişmiş iılkelerde yapılan bilimsel çahşmalar sonucu, peptik ulserde diyet >apma zonınluğu ortadan kaldınlmakUdır ve bu sapUamıştır. Munttzam bir üaç tedavisj ve yemek rannniynnın dazenli olmasıyla diyet yapdmadan peptik ölserin üstesinden gelinebilnıektedir. Ulsere en çok zararh olan ve hatta başlatan olayın midede yüksek asit bulunması olduğunu vurgulayan Doç. Yegensu, şöyle konuştu: "Hastalanmuın çogunda belirli yemekkrin kendilerine dokundugu yolnnda yaygın bir inanış var. Bu tur hastalanmızı bir turlu inandıramayacagunız diyetsiz tcdavi yerine klasik divetle yfiriitükn teda>iye vahşıyoruz. Bunun yanında yemekkrin zarar vermevecegiru belirterek, kendilerini sıkıntıya sokmamalsuını istiyonu. Pek çok hastanın pepİk ulserde yararlı oldugnnu zaanetügi süt, belirli bir noktadan sonra aksine daha da zarariı olmaktadır. Sut ülser için içinde bulunan kalsiyum nedeniyle zarariı etkenler oluştunır. Peptik Uİserin hftyl^pıagna oeden olan \e son derece zarariı etkiler doguran yüksek mide asidi limon suyuyla degil, sutle daha çok artış göstermektedir. Peptik ulsere çare olarak göruien sut, içüdikten sonra mide asidini kısa sürdi düşürmesine rağmen birkaç saat içinde, içilmeden önceki duzeyin çok uzerine çıkarmaktadır." Doç. Oktay Yegensu, peptik ulserli kişilerin zaman zaman ve belirli dozu aşmamak kaydıyla alkol almalannda bir sakınca olmadığını kaydetti. Bursa Genelevi taşınıyor BURSA, (Cumhuriyet) Bursa Genelevi, kent dışındaki Küçukbalıklı köyü yakınmda bulunan 8 bin metrekarelik alana sahip yeni yerine taşınacak. Yem genelev alanı içinde ıdarı ve sosyal tesıslerle bırlikte polis karakolu, dispanser, lokanta, kafeterya ve hamam bulunuyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle