Katalog

Cumhuriyet 5şehit Salih BozokCemil S. Bozok (Başyaver Salih Bozok \e oğlunun anıları) 750 Lıra Çağdaş Yayınları Turkocağı 39/41 Cağaloğlu 'htanbul HEP ATATÜRK'ÜN YANINDA 62. Yıl; Sayı: 21890 Kıırutıısıı: \ ıınııs Nadi 100 TL. <KDVdMi> 4 Ağustos 1985 Pgzar Sason'da askeri araca saldırı Sanatçının son kalesi TANJU AKERSON NEW YORK Resım sasındaki patlamaya ve bir yığın gepegenç ressamm bir iki yıl içinde yuz binlerce dolar kazanmaya başlamasına rağmen New'Yorkta hâlâ açsanatçılann kökü kazınmış değil.. Ancak içki ve yemek parasmı, ev kirasını ve elektrik faturasıncödeyebilecek kadar resim ve heykellerini dolara çevirebilen sanatçılara özellıkle pâzartesileri her akşam "Magonun Yeri'nde rastlayabilirsiniz.. Soho'nun giineyinde, VValkersokağı ile Yedinci Caddcnin buluştuğu koşedekı Mago'nun Yerı kelimenin tam anlamıyla aç sanatçıların son kalesi.. Duvarlan bira, şarap, hamburger ve patates kızartması karşılığı verilen tabloların susledığı Mago'nun Yerı biraz karanlık bir geçmişe sahip.. önce inşaat işçılerının Coca Cola ve sosısli sandviç yed^i bir yer olarak açılan Mago'nun Yerı sıradan bir cafe iken kıralık kız (Arkası Sa. 11, Su. 5'de) km. mesafede bölücii çete menANKARA, (THA) Siirt'in snplan tarafından açılan aleş soSason ilçesinde bölücu çete mensuplan tarafından açılan ateş so nucu, 1 jandarma astsubayı ile nucu bir jandarma astsubayi ıle 4 jandarma erimiz şehit olmuştur. 4 jandarma eri şehit oldu. 7. Kolordu ve Sıkıyönetim 2 Şehit olan personelin kimKomutanlığı Basın ve Halkla likleri şoyledir: tüşkiler Şubesi'nin konuyla ilgilı a) Jandarma Asteubay Çavıış basın açıklaması aynen şöyle: Yüksel Eryifci». " 1 Siirt ili Sason ilçesi janb) Jandarma Er Hüseyin Kıdarma bölügiinden 1 Agustos ralı (Ramazanoglu 1964 Antal1985 güou saat 16.30 sıralarınya d.lu). da bir Dodge araca. baglı bulunc) Jandarma Er Nizami Ceydugu Yucebag Jandarma Karakoluna giderken karakola 34 (ArkasıSa. 8, Sü. 4'de) Inönü: DSP ije aynhk geçici DSP'ye: Yeni parti kurmak isteyen arkadaşlarımızın bu birleşmenin olumlu taraflarım göreceklerine ve sonunda daha da olumlu bir manzara çıkacağına inanıyorum. Bu geçici ayrılıklar elbeî son bulacaktır. Pazarltk yok: Pazarlık filan diye bir şey söz konusu değil. Her meseleyi tabanın, örgütün ve en nihayet kurultayın kararıyla çözmek doğal yol. Fesih değil, kattlma: Feshetme kelimesini kullanmak doğru değil, çünkü öyle deyince çoğu kimse haklı olarak çok üzülüyor. Yurt dtştndan baktnea: Demokrasi açısından Türkiye'nin görünüşü çok zayıf. Muhalefet denilince, sola bakıyorlar. Solda da dağınık durum ortaya çıkınca nedenlerini pek araştırmadan, demokrasinin işlememesinde toplumsal nedenler arıyorlar. FÜSUN ÖZBİLGEN 31 Temmuz 1985 güze! bir gündü. Türk siyasi yasanunda ilk kez bir parti ve bu partinin lideri, tabandan gelen isteği göz önünde tutarak ve "demokrasi için" önemli bir özveride bulunarak bir başka parti ile birleşme yolunda kendi tüzelkişiliğinden vazgeçebileceğini açıklıyordu. SODEP ve HP liderleri arasındaki 31 temmuz goruşmesinin ertesinde Erdal tnonu, Istanbul'a geldi. Heybeliada'daki yazhk evlerinin balkonunda, denize gitme hazırlığı ıçinde iken "sosyal demokrat kesimde birleşme ve biıtunleşme" üzerine bir sohbet yaptık. tnonu, sabah erkenden kalkmış, gazeteleri okumuştu. Siyasi yorumcuların birleşme konusunda kısa surede alınan mesafe konusunda "şaşndıklannı" söylüyor, gazetelerdeki yorumlan olumlu buluyordu. Erdal înönü, HP ile SODEP arasındaki aynmı "yapaj bir aynra" olarak niteliyor ve iki partinin birleşmesi yolunda atıîan adım konusunda "insani duygulan aşmak lazundı" diyor. Örgütten birleşme konusunda gelen tepkilerin hep olumlu olduğunu belirterek iki parti arasında özde önemli bir ayrım buiunmadığını, partilerin kurulması aşamasında o günün koşullan içinde gerçekleşemeyeh birlikteliğin bundan sonra gerçekleşeceğini söylüyor. Erdal Inönu ile sohbetimiz şöyle gelişti: SODEP kurultavınızda birleşme konusunda karar alınmıştı. Ancak dogrusunu isterseniz ben bu birleşmenin gerçekleşecegini pek zannetmiyordum. HP yönetimindeki degişikligin de bu konuda önemli etkisi oldu, degil mi? İNÖNÜ Halkçı Parti'nin iç konulanna girmem. Birleşme olsun ondan sonra belki daha rahat konuşulabilir. Şündi bu konulara girmem. Fakat biliyorsunuz basındaki hava birleşme konusunda tersıydi. Yönetim değışti, birleşme olmayacak duşüncesiyle başka birleşmeler üzerinde konuşuluvordu. E>et, o gunlerde HP ile DSP arasında bir flort soz konusu oluyordu. Şaka ile kanşık bir benzetme yaparsak, şoyle diyebilirim. Hani bir kız ile oglan flort edivordur. Kızla evlenmek iste>en bir başka delikanlı da vardır. Flort edenler bir meseleden kavga ederler, kız umutsuzdur. O sırada obür oglan ortaya çıkar ve bir anda kız kırgınlığın ve köskuolüğun de etkisi ile öbur delikanlı ile nişanlanı>erir. Sizin birleşme bu kadar çabuk, biraz buna benzemedi mi? (Arkası Sa. 8, Su. 2'de) HEM KENDİSÎ HEM OTOMOBİL PARÇALAND1 ABD'de Teksas eyaletinin Dallas kentmde iniş yaparken önceki gece duştn Delta Havayollanna ait yolcu uçağı, havaalanmda çarpttğı bir otomobili de enkaz haline getirdi. Kazanm nedenini araştıran yetkililer korkunç kazaya, uçağın inişe geçtiği sırada yakalandığı fırtınanın neden olduğunu samyorlar. SODEP lideri ile "birleşme" sohbeti Londra'dan Yaşasın tatil RAGIP DUR\N LONDRA tngihzler yazm geldiğıni kırlangıçtan değıl takvimden anlıyorlar. Ağustos! Hımmm demek ki yazm ortasındayız. Gazetelerın en çok okunan sayfası meteoroloji bölumıi. Televızyonun en sevılen sunucuları hava raporlannı okuyanlar. Guneşbulut çelişmesinin defişik tonlanna göre gunlere sıfatlar takıyorlar: Pek fena değıl, fena değil. lyi sayılır, iyiye doğru gidıyor. İyi, güzel, şahane, muhteşem, cennetsel... Eksik olmayan yağmura da bakın ne bahaneler bulmuşlar: "Yagmur olmadan hiçbir şey buyumez". "Tannnın vagmuru ulkemizde yeşili dogurur", "Yagmur akjllılıktır "...v. Grılığın kralh^ında yı^ğuojt>ır hafta daha geçtı. BBCİRA televızyon savaşını, hukumetin takvıyesı ile BBC kazanmış gıbı. Kaybeuen ıse seyirci ve ozgurluk. öte yandan, Guney (Arkası Sa. 11, Su. 4'de) Fırtuıaya yenîldi: 130 ölü Dallas ' / ? röt Worth VVASHINGTON, (Ajanslar) ABD'de ıç hat seferı yapan Delta Havayollanna bağlı Lockheed1011 tipı bir jet uçağının Teksas eyaletinin Dallas kentindeki Forl Worth havaalanına iniş >aparken düşerek parçalanması sonucunda 130 kişinin öldüğu açıklandı. Uçağın yoğun yağış ve fırtınada iniş yapmaya çahştığı bildirildı. Uçakta 149 yolcu \e 11 murettebat bulunuyordu. Toplam 160 kişiden 30 kişinin kurtulduğu ve bunlardan 27'sınin yolcu, 3'ünun murettebat olduğu Delta Havayolları sozcüsu tarafından açıklandı. Kazadan sonra başlanılan ve haien surdurülen enkaz kaldırma çalışmalannda şimdiye kadar 120 cesedin çıkarıldığı bildıriliyor. Teksas ABD'de iç hat seferi yapan Delta Havayollanna ait Lockheed1011 tipijet uçağı Dallas Havaalanına inerken önce iki araca, sonra su deposuna çarptı. Kazadan 30 kişi sağ olarak kurtuldu. bileceğinı belirtiyorlar. Görgu tanıkları uçağın iniş sırasında pistten önce, havaalaru yakınındakı bir yolda iki araca çarptığı ve bu araçlardan sonra havaalaninın su deposuna bindirerek patladığını bıldiriyorlar. Bu arada araçlar Kaza nedeni kesinlıkle anlaşılmamakla birlikte, uzmanlar uçağın alana inişi sırasında meydana gelen anı ruzgâr de^ışıklıklerinin bir hava boşluğu yaratmış olabileceğini ve uçağın bu nedenle inişten önce kapaklanmış ola dan birinin şoföru, uçağın çarpması sırasında oldü. Delta Havayolları'nın Lockheed 1011 tipı yolcu uçağının dunyanın en guvenilır uçaklarından olduğu ve şimdiye. dek herhang; bıt mekanik arızanın meydana gelmediği açıklandı. 19701981 yılları arasında L1011 tipi 250 adet uçak yapıldığı ve bunlann uçünun meydana gelen kazalarda parçalandıkları, ancak bu kazaların hiçbirinin mekanik arızayla bağlantıh olmadığı bildirildi. Delta Havayollan uçağı Florıda'nın Fort Lavderdale kentınden California eyaletinin Los Angeles kentine gıtmekteydı. AP'ye göre doktorlar, korkunç kazadan kurtulan 30 kişi(Arkası Sa. 8, Su. 5'de) Brükselden Çağdaş hastalık HADt ULUENGtN BRUKSEL Bruksel'deki gazetecı mılietı için temmuz, ağustos kesat aylardır. Haber çı, karması zordur. AET'sı, NATO'su, parlamentosu, senatosu yaz uykusuna çekilirler. Nöbetçı diplomat. memur ve sözcülerden gayrısi şehri terki diyar eyler. Telefonlar cevap vermez. Kaynaklar tam kurumasa da, ip gibı akar. Haberler de gökten zembılle ınmediğınden gazeteci ne yazacağım diye kıvrım kıvnm kıvranır. Salı gunu, Ortak Pazar Komisyonu Başkanı Delors'un basın toplantısına gıttim. Adamın insafına gelir belki bir ıkı kelime yumurtlar da, bana da haber kapısı çıkar diye. Ama Mitterrand'ın eski gözdesi, benim gibi aynı umutla o aşına basın salonunu doldurmuş uç yuz kusur gazeteciye, "i>1 tatiiler" dilemekten başka dişe dokunur bir şey söylemedı. "Fe supanallah" (Arkası Sa. 11. Sü. 4'de) "Patlayan Işık" Tarih, 6 Ağustos 1945. O gün güneş, yuz binlerce Hiroşimalı için iki kez "doğdu." Birincisi mutluluk veriyordu. Îkincisi ölüm, yanık, sakathk ve onursuzluk getirdi. Gözler kör oldu, her şey yarup yıkıldı, alevler püskürdü ve gözle görunmeyen, elle tutulmayan bir "şey" insanları öldurdü: Radyoaktivite. Şikâyetçi 5'ler affı bekliyor Türkiye'yi Avrupa Insan Hakları Komisyonu'na şikâyet eden Fransa, İsveç, Norveç, Danimarka ve Hollanda'nın Dışişleri Bakanlan Helsinki'de yaptıklan toplantıda Türkiye ile varılacak anlaşmanın koşulları üzerinde karar almadüar. SEDAT ERGtN HELStNKİ Insan haklan ihlal edüdiği gerekçesıyle Turkiye'yı Avrupa Insan Haklan Komisyonu'na şikâyet eden beş Avrupa ulkesmin dışişleri bakanları, AGİK toplantısı için geldikleri Helsinki'de kendi aralarında yaptıkları özel toplantıda davanın sona erdirilmesi konusunda bu aşamada karara varamadılar. Nihai senedin onuncu yıl dönümu dolayısıyla duzenlenen Helsinki toplantısı sırasında Türkiye'yi yakından ilgilendiren surpriz bir gelişme, Avrupa İnsan Haklan Komisyonu'nda görülmekte olan dava konusunda şikâyetçi '5'ler arasında beklenmedık bir hareketlıliğin ortaya çıkması oldu. Dışişleri Bakanı Vahil Hakfoglu. ikili temaslarında şikâyete dostane çözüm bulunması amacıyla yoğun bir kulis yürütürken, şikâyetçi ülkeler olan Fransa, Isveç, Norveç, Danimarka ve Hollanda'nın Avrupa Insan Haklan Komısyonu'ndaki dava konusunda karar aşamasına yaklaştıklan anlaşıldı. Bunun en carpıcı kanıtı, bu beş ülkeyi şikâyetin görıilduğu Avrupa Insan Haklan Komisyonu'nda temsil eden ajanlann Helsinki'ye geJip, davaya dostane bir çözum bulunması konusunda bir suredır Türkiye ile yurutülen gorüşmelerde varüan sonuçları değerlendirmeleriydi. Hareketlilik yalnızca beş ulkenin ajanlarının toplanmalanyla sınırlı kalmadı. Bu toplantımn yapıldığı perşembe günu öğleyin de AGİK toplantısı için Helsinki'de bulunan Fransa, Hollanda, Norveç, Isveç ve Danimarka'nın Dışişleri Bakanları da davaya bulunacak dostane çözumun koşullannı görüsmek amacıyla özel bir oğle yemeğinde bir araya geldiler. Bu yemekte, sabah toplanan beş ülkenın hukukçuları da hazır bulundular. (Arkası Sa. 8, Su. 5'de) Bir günde güneş iki kez dogmasın 'Barış= Hiroşima9 Akbal, "Patlayaa Işık"tan sonra Hiroşima'ya giden ilk Türk yazanydı. Oktay Akbal diyor ki: "Bir gün gelecek, dünya dillerinde 'Banş'ın karşılığı, 'Hiroşima' olacak. Sanmayın ki, Hiroşima ve Nagazaki deneyleri ders oldu. Hayır!.!' ... Ve Hiroşimalar olmasın Heinrich Böll: Oğullanma Mektup (2) "Savaşın Sonu" ve son... Haftanın konuğu: Sarıyer Belediye Başkanı Sandıkçı. Cumhuriyet'in parasız eki, bugün ve her pazar Cumhuriyet'le birlikte. • Şili'de cinayet krizi. • Güney Afrika 'da siyafılar meydan okuyor 3. Sayfada • Büyüklanga 'da yangın: Anne ve 3 çocuk öldü 6. Sayfada • SODEP htanbul örgütünden birleşmeye tam destek. 7. Sayfada BBCye sansün, genel TV grevine dönüşüyvr Hükumetin, BBC tarafından hazırlanan Kuzey İrlanda ile ilgili bir programm yayıntnı engellemesinin ardmdan, BBC'ye bağlı iki kanal ve iki özel televizyon şırketı çarşamba günu 24 saat yayın yapmayacak. Dış Haberler Servisi Ingiltere'de BBC televizyonunun hukumetten gelen istek uzerine Kuzey İrlanda ile ilgili bir programı sansur etmesı, genel bir televizyon grevine donuşuyor. Bağımsız tele\ızyon istasyonlarında çahşanlar da BBC televizyoncularının önümuzdeki çarşamba ıçın aldığı grev kararına katılacaklarını açıkladı. Bu durumda BBClve BBC2 kanallarının yanı sıra ITV şırketi BOYLEDAHA YAKIŞIKL1YIM Emniyet munın ve "Kanal 4 " adlı ozel dürluğunde sandalye uzerine oturduktan sonra baîelevızyonun yayınları da çar cak bacak ustune atan Recep Bozkurt, tabancasım gostererek, "Boyle daha yakışıklı çıkarım, değil mi?" diye sordu. (Fotoğraf: GÜROL KARA) (Arkası Sa. 8, Sit. 1 de) Isviçre Konsolosunu vuran yakalandı 'Çay içmeye gidecektim vize vermedT Stockhoim'den Seçimler yaklaşırken YAVUZ BAYDAR STOCKHOLM Sanayi tatili temmuzla birlikte sona erdi. Ama bu genel durumu pek değıştırmedi. \'az, butun yonleriyle etkisini surduruyor. Çalışma temposunu yavaşlatan her Avrupa şehri gıbi, Stockholm de genel bir gevşeme ve durgunluk içinde... Yağmurun sık sık ısrarla yıkadığı, bulutlann sureklı olarak grı ışıkla aydınlattığı sokakları bugunlerde sadece inatçı, merakknınstler arşınlıyor... Çalışmavı\^rtjften Stockholmlujer ıse, akSari(lan bir bisiklet • 'turunu, geceleVikısa bir yuruyüy.şükercih edivorlar.vBıjahane, ftjâr ve'dıskotekler her zaman olduğıS^fbı uklım tıklım dolu... Sanki herkes durgun gunlerın acısını buralarda ı;ıkarı>or. Şıkâyetlerı duymak için havalardan soz açmak yeterli. Tatilını Akdenız'de gcçırenlere neredeysehasetle bakılıyor tsveç'te (Arkası Sa. ll.Su.u'da) İstanbul Emniyet Mudurluğu ekiplerı, 19 haziranda kendisine vize vermediğı için İsviçre'nin htanbul Başkonsolosu Hans Freiburghaus'u tabanca ile yaralayan Recep Bozkurt 'u yakaladılar. Sarıyer'de çayiçerken yakalanan Bozkurt, "hviçre'ye çay içmek için gidecektim"' dedi. tstanbul Haber Servisi İsviçre'nin İstanbul Başkonsolosu Hans Freiburghaus'u tabanca ile yaraladıktan sonra kaçan Recep Bozkurt (25), Sarıyer'de bir kahvehanede çay ıçerken yakalandı. 19 hazıran günu kendisine vize vermediğı gerekçesıyle başkonsolosu iki kurşunla yaralayan Recep Bozkurt, yakalandıktan sonra "İsviçre'ye çay içmek için gidecektim" dedi. Lacıvert takım elbısesi ve sivri burunlu ayakkabısı ıle dıkkati çeken Recep Bozkurt, Mehmet Ali Agca gıbi hareket etti. Emniyet Mudurluğu'nde sandalye uzerine oturduktan sonra tjapk bacak üzenne atan Recep Bozkurt, gazetec^er^tabancasını gostererek, "Boyle daha vakışıldrçıka(Arkası Sa. 8, Sü. 6 'daj