Katalog

24 TEMMUZ 1985 HABERLER CUMHURİYET/7 IfolIş'e büyük darbe Tanm Orman ve Köy İşleri Bakanlığı bünyesinde bütün köy hizmetleri tek bir genel müdürlük bünyesinde toplamnca, 55 bin üye"başka işkohmda'sayıldı. tşSendika Servisi Turkİş içinde "sosyal demokrat" olarak bilinen en güçlü sendikalardan Yoltş'in üye sayısmı yan yanya kaybettiren bir karaı çıktı. Tanm Orman ve Köy Işleri Bakanlığı bünyesinde bütün köy hizmetlerinin bir genel müdürlük altında toplanmasına dayandırılarak, bu genel müdürlüğe bağlı çalışanlar tanm iş kolunda sayıldı. YolSu Elektrik, ToprakSu, Toprak tskân, Orman Yolları, Orman Atölyeleri çalışanlannın tamamının Yoltş'ten ahnıp, tanm işkoluna geçirilmelerini öngören karar ile Yoltş Sendikası bir kalemde 55 bin civannda üye işçisini kaybetti. Yollş Başkanı Bayram Meral, olayı "Yollş'i cökertme operasyonn" olarak nüelendirdi. Yollş'in güçsüz kılınmasının amaçlandığını öne sürerek, "Ayiar sören denetlemeter ve Yoltş'i kanüayarak üyeierinin gözünden düsürme çabalarından sonra, daha elkili bir sonuç alınmak iizere bu çöziimttn bulundugnnu" savundu. Köy hizmeüerinde makine üstünde çalışan işçilerin, işkollanndan ahnıp, tanm işkoluna geçirilmelerini öngören yargı karanna karşı Yargıtay'da dava açacaklarını ve Yargıtay'da haksızlığın duzeltileceği umudunu taşıdıklarını söyledi. Karayolları, bayındırhk işleri bölümlerinde de 55 binin üstünde üyesi bu'.unan ve buralarda toplu sözleşmelerini tamamlamış olan Yolİş, işkolu tartışması nedeni ile halen üyesi olan Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğü'ne bağlı 55 bine ulaşan üyesi için toplu sözleşme hakkını kullanamamıştı. Önce bu işyerlerinde çalışanların inşaat alanında, işkollarında çalıştığına ilişkin tespit kararı alan Yollş aleyhine dava açıldı. Bilirkişi olarak Ziraat Fakültesi Dekanı Ali Balaban'tn hazırladığı raporda Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğü'ne bağlı çalışanların üç alternatifli olarak ya doğrudan tanm işkoluna girebilecekleri, ya ayn bir iş Üyelerinin yarıya yakınını kaybedecekler DlJYmJK/GÖRDtiK YALCKV PEKSEK Türkce meraklısı Amerikalılar Yaz aylarında boş duran Boğaziçı Üniversitesi'nde 3040 kadar Amerikalının Türkçe öğrendiğinı haber aldık. Bundan doğal bir şey olamazdı. Nasıl ki, ulusça İngilizce öğrenmek için çabalıyorduk, ABD vatandaşları arasından da 3040 kadar Türkçe meraklısı çıkabilirdi. "Dit birliğine" kavuştuğumuz Amerikalıları görmek ve Türkçe öğretimi üzerine bir röportaj yapmak da son derece doğaldı. Fakat bu istegimız Boğaziçi Üniversitesı'nde pek hoş karşılanmadt. Hatta kurs yöneticileri tarafmdan "askeri sırları çalmaya yeltenen kişi" muamelesı gördük.. Işte bu pek doğal değildi.. Hem kurs yöneticisinin, hem de sınıf öğretmenının söylediğine göre böyle bir röportaja hıç gerek yoktu. Aynca derse girmemiz de "olanaksızdı"... Böyle bir şey "olamazdı".. ABD vatandaşlarının Türk MİSK'e bağh Ağaçîş'in Başkanı 'sahtecitik'ten mahkemeye verildi Türkîş'e bağlı Ağaçtş Sendikası üyesi, MKE Ağaç Sanayi Ürünleri Fabrikası'nda çalışan 50 kadar işçi, MÎSK'e bağh Türk Ağaçlş'e üye olmadıkları halde üye gösterildikleri için sendika başkanı için sahtecilik iddicsıyla savalığa başvurdular. İşSendika Servisi Temmuz istatistiklerinde yüzde 10 barajı aşarak toplu sözleşme yetkisi kazanan MİSK'e bağlı Türk Ağaçtş Sendikası Başkanı Faruk Berberoğlu, 'sahtecDik' suçu işlediği iddiası ile mahkemeye verildi. Türktş'e bağlı Ağaçlş Sendikası üyesi Makine Kimya Kurumu Ağaç Sanayii ürünleri fabrikasmda çalışan 50 kadar işçi, Türk Ağaçlş'e uye olmadıkları halde, bu sendikaya üye gösteriîdiklcrini bildirerek, Berberoğİu'nun sahtecilikten yargılanması için Cumhuriyet Savcıhğı'na başvurduiar. Bu arada, Ağaçlş Sendikası da Türk AğaçIş'in sahte üye göstererek yetki aldığı savı ile Ankara İş Mahkemesi'ne başvurdu. Yetki iptali davas: açtı. Sendika çeşitli işyerlerindeki üyelerinin karşt sendika tarafmdan sahte belgelerle kendi uyeleri gibi gösterildiğini öne sürüyor. TOLEYİS'TE GÖREV BÖLÜMİJ Yöneticilerinin bir bölümünün başvunısu ile kayyıma teslim edilen ve kayyım aracıhğı ile olağanüstü genel kunıl yapılan Toleyis Sendikasfnda görev bölümü yapıldı. Genel Başkan yeniden Servet Sofuoglu olurken, Genel Sekreıerliğe Mustafa Aras, Genel Mali Sekreterliğe Kaya Bozdogan, Genel Teşkilatlandırma Sekreterliğine Selahattin Tan, Genel Eğitim Sekreterliğine Sebahattin Emsal geldiler. Kütahya'da 25 işçinin çalıştığı Hertş işyerınde, Ağaçlş sözleşme bağıtladı. 1. yıl yüzde 30arıı 3000, ikinci yıl yüzde 35 artı 300 lira ücret aruşı ile yüzde 60'ı aşan sosyal hak artışları e!de edildi. kolunu oluşturabilecekleri ya da tanmla çalışan dairelerinin ayrılabileceği savunuldu. Mahkeme, bilirkişi raporuna dayanarak çalışanlann tanm işkoluna gireceklerine karar verdi. Hafta içinde verilen karara karşı Yollş, Yargıtay'a itiraz ediyor. Ancak 1 Mart 1985 tarihi itibarı ile toplu sözleşmeleri sona eren işçiler bu durumda her şıkta uzun süre sözleşmesiz kalacaklar. Yargıtay'da lehte bir karar çıkmadıkça Yollş'in şimdilik yasal açıdan kaybettiği fıili uyeleri adına sözleşme yapma şansı yok. Yargıtay'da da karar çalışanlann tanm işkoluna geçecekleri yolunda çıkarsa, işçilerin tanm işkolundaki sendikalardan birini seçip yeniden örgütlenmeleri gerekecek. Baraj koşulu olmayan ve sendika çokluğu bulunan tanm işkolunda işçilerin örgütlenecekleri sendikalann işyeri çoğunluğunu sağlamaları uzun zaman alacak. Kaybedilen zaman, sözleşmesiz dönem, ilerde farklara da yansıyamayacak. Aynca tanm işkolunun sendikalaşmada geri düzeyde olması, ilerde bağnlanacak sözleşmelerin düzeyini de olumsuz etküeyecek. Türkçe meraklısı Amenkalılar Boğazıçi Üniversitesi nin bahçesinüe bir ders aralığında Yanlarına yaklaşmak buyuk bir sorun oldu fFotoğraf: MERT ALI BAŞARIR) ABD'li öğrencilerle bir görüşme yapamaz mıydık? Buna da gerek yoktu. Ne konuşacaktık ki öğrencilerle?.. * Fakat sonunda ısrarlarımıza dayanamayıp bir koşulla konuşmamıza izin verildi. Kendi seçtiklerı bırkaç kişi ile görüşebilecektik. Diğerleri gazetecilerden rahatsız olabilirdi. NEDEN TÜRKÇE? Konuşmalarına ızin verilen öğrencilerle karşı karşıya kalınca şu bilgıleri aldık: Ohiolu Michael Chyet (27) Ortadoğu folkloru okumuştu Türkçeden başka Kürtçe ve İbranice de biliyor, fakat bu kursu bitirince ne yapacağını bilmiyordu Eric Randall hiç Türkçe bilmiyordu. Buna karşılık 16. yüzyılda Osmanlıların hali ile müthiş ilgıleniyordu. Türkçeyi öğrenirse Osmanlıları inceleyecekti. Jeremy Klng (22) Yale Universrtesi'ni bitirmiş, Ortadoğu tarihi okumuştu. Zevk için öğrendiği Türkçeye "bayılıyordu". Ayrıca Türkler çok ilgınç insanlardı. Bayan Judy Kallick Ortado ğu'yu gezmek ıstıyordu. Bunun için Türkçe öğreniyordu. Matt Turner tarih okuyo^, Türklerı tanımak istiyor, bunun için de Türkçeyi öğrenmesı gerektiğine ınamyordu. Bayan Meryem Mustafa.. (Yanlış okumadınız.) Bu öğrencı ABD'de yaşayan Türk asıllı bir Avustraryalıydı.. Tarih ve İngılizce öğretmeniydi. Ana dilini öğrenmek için gelmişti. Joshua Landis Ortadoğu tarihi okuyordu. "ABD'de Türkçeyibileninsanlara ihtıyaç var" diyor, bu yüzden Türkçe öğrenmek istiyordu. Fakat "Türkçede bir cümlenin içinde başka küçük cümleler olduğundan " öğrenmekte zorluk çekıyordu. VE BİR TÜRK Amerikalılaria konuştuktan sonra bir de Türk'le konuştuk. Ne yalan söyiemeli kendisını anlamak Amerikalıları anlamaktan daha zor oldu. Türkçe kursunun yöneticilerinden fizik profesörü ömür Akyüz önce gazetecilere neden karşı çıktığmı açıkladı: "Ben pek gazeteleri sevmem.. Yıllardan beridir de çok az okurum. Galatasaray kazandığı zaman spor sayfasına bir bakarım. Hepsı o kadar. Çünkü sinırleniyorum." Neden sinirlendiğine gelince. "Çünkü haberler gazetecınin zevkıne göre yazılıyor. Mesela A yerine B yazılıyor, o yüzden sakıncalı buluyorum." Amerikalılaria röportaj isteğimizde ne sakınca olabılırdi' HORTLADI MI? Verem ilacı tüketiminde büyük artış ANKARA (ANKA) Türkiye'de verem ilaçlan tüketiminin 5 yıl içinde yüzde 63 oranında artış gösterdiği bildirildi. Turkiye llaç tşverenleri Sendikası verilerine göre, 197983 arası dönemde verem ilaçlan kullanımı yıllara göre zaman zaman artış ve azalış göstermesine karşın, 1979 yıhnda 6 milyon 594 bin kutu verem ilacı tüketilirken, bu rakam 1983 yıhnda 10 milyon 795 bin kutuya yükseldi. Söz konusu verilere göre, 1979 yıhnda 6 milyon 594 bin kutu, 1980 yılında 5 milyon 971 bin kutu, 1981 yılında 9 milyon 969 bin kutu, 1982 yılında 14 milyon 482 bin kutu ve 1983 yılında da 10 milyon 795 bin kutu verem ilacı tüketildi. SSYB. VERİLERİ DOGRULUYOR Öte yandan Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığı verilen, anılan dönem boyunca veremin tırmanış gösterdiğini doğruluyor. Bu verilere göre Türkiye'de 1979 yılında 21 bin yeni verem olgusu saptanırken, 1980 yılında 23 bin, 1981 yılında 24 bin, 1982 yılında 26 bin ve 1983 yıhnda da 27 bin yeni verem olgusu saptandı. Yine ayn bir değerlendirme ile de 198284 arası dönemde ortaya çıkarılan yeni veremli sayısının da son 10 yılın en yüksek artışı olarak belirlendiği bildiriliyor. Bu arada, llaç tşverenİeri Sendikası verilerine göre, ayru dönem boyunca kalp ve damar üaçları tüketiminde yüzde 84, astım ilaçlan tüketiminde yüzde 48, şeker hastahğı ilaçlan tüketiminde yüzde 140, hormon ilaçlan tüketiminde yüzde 40, böbrek ve idrar yollan ilaçlan tüketiminde yüzde 33, ağn kesici ilaç tüketiminde yüzde 69, sara ilaçlan tüketiminde yüzde 52 ve kanser ilaçlan tüketiminde ise yüzde 150 oranında artış görüldü. •a •4 Sevgili kardeşimiz, Armatör VEFAT 20.7.1985 günü vefat etmiştir. Üzüntümüz sonsuzdur, ailesine, yakınlarma başsağlığı diler, merhuma Tanrıdan rahmet niyaz eyleriz. ADLAİRFAN CERRAHOĞLU H. NURİ CERRAHOĞLU VEFÂT çe öörenmeye gelmış kişiler oldugunu bilmesek bu tepkiyı anlayabılecektik, ama dersin konusu aklımıza geldikçe kendimizi tutarnıyorduk. Amerikalılara Türkçe öğretilen bir derse girmemızde ne sakınca olabilirdi? Bu derslerde öğrencilere bızim bilmemiz gereken ne ögretiliyordu? Sınıf öğretmenı Sumru Özsoy'un anlattıktanna göre ders programları şöyleydi: "Büyük bir bolümünde Türk mutfağı tanıtılıyor, çay nasıl demlenir, Türk kahvesi nasıl yapılır gibı konular işleniyordu. Nasrettın Hoca'dan fıkralar anlatılıyor, şıinmizden örnekler veriliyor, Ömer Seyfettinin öyküleri inceleniyordu. Vıdeo yayınları ile Bogaz yalıları, nazar boncukları ve Kuş Cennetl'miz gösteriliyordu ' İşin Türkçesi derslerde gizli tutulması gereken hiçbir şey yoktu. Bu konuların bizden gizlenmesinin mantığı ise bir Amerikan bitmecesiydi. Derse giremediğimize göre Çünkü gazeteciler öküz altında buzağı arayabilirdi.. Ne buzağısıydı bu acaba?.. Bunu bılemiyordu, ama olayın olumlu yönlerı oldugunu biliyordu. Şöyle kı: "Bu kurslar Hilâli Ahmer (Kızılay) yararına verilmiyordu. Karşılığında para alınıyordu Kurs ücretı adam başına 900 dolardı. Yeme, içme, yatma masraflarıyla bırlikte Türkiye'nın bu ışten toplam gırdtsı 50 bin dolardı. Bu paranın yüzde 10'u devlete kalıyor, gerıye kalanın yarısını ünıversite, diğer yansını bu işle uğraşan persoj nel paylaşıyordu. Kısacası I zim propagandamızı yapms için adamlar uste bir para gir1 disi bile veriyprlardı." Sonunda Ömür Akyüz'e hak verdik. Kendisıne söylemedik, ama bu işin içinde Türkiye'ye başka "girdiler" olabileceğmı bile düşündük.. Saygıdeğer amcamız, Armatör ANKARA'nın tasına bak TEKZİP 20.7.1985 günü vefat etmiştir. Üzüntümüz sonsuzdur, kederli ailesine, yakınlarma başsağlığı diler, merhuma rahmet niyaz eyleriz. FULEVEŞREF CERRAHOĞLU H. MJRİ CERRAHOĞLU VEFAT ODTÜ arazisindeki ağaçlar TRT tarafmdan kesilmemiştirj Kepekli Şosesine hudut, Ankara İli, Çankaya ilçesi. Dikmen Avşarkaşı mevkiinde, 1/5000 ölçekli plana göre, site ihtiyacımız için kurumumuza yer tahsis edilmiştir. Ancak bu tahsis içinde yer alan ODTÜ'ne ait 468 ve 469 sayılı parseller, bilahare İmar Müdürlüğü idare Heyeti'nin 29 Ocak 1985 gün ve 75/195 sayılı karanyla, bu sahadan ifrazen ayrılmıştır. Bu sebeple; kamulaştmlmış olan ODTÜ'ne ait arazide, TRT tarafmdan ağaç kesılmesi mümkün değildir. Gerçekle ilgisi bulunmayan bu kabil haberlerin kamuoyunda kurumun itibarını zedelediği aşikârdır. Prof. Dr. Tunca TOSKAY TRT Genel Müdürü Türk denizciliğine büyük katkıları bulunan, Cerrahoğulları T.A.Ş'.nin Yönetim Kurulu Başkanı 20.7.1985 günü vefat etmiştir. Üzüntümüz sonsuzdur, ailesine, yakınlarma başsağlığı diler, merhuma Tanrıdan rahmet niyaz eyleriz. CERRAHGİL A.Ş. ŞİRKETLER GRUBU H. NURİ CERRAHOĞLU MERSIN, (Cumhuriyel) 3 temmuz gunü Mersin Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şubesi'nde bir gasp olayı hakkında bilgi almak ve sanığın resmini çekmek isteyen gazetecilere Asayiş Şube Müdürü NerriD San larafından, "Bize haber mi getiriyorsunuz ki haber istiyorsunuz? Defolun" diyerek hakaret edilmesi ile ilgili olarak Mersin'de açılan soruşturma üzerine dün gazetecilerin bilgilerine başvuruldu. Mersin Emniyet Müdür Yardımcısı Hüseyin Gözübüyiik'ün yonettiği soruşturmada Emniyet'ten kovulan gazeteciler ile kovulma haberine gazetelerinde yer veren yerel gazete yetkililerine bilgilenmek için sorular yöneltildi. Valilikçe açılan soruşturmayı yöneten Emniyet Müdür Yardımcısı Hüseyin Gözübüyük, Emniyet'ten kovulan ve hakarete uğrayan gazetecilerin yazdıklan haberin ihbar kabul edilmesi üzerine bilgilerine başvurulduğunu söyledi. • Nüfus cUzdanımı kaybettim. Yenisini alacağımdan eskisinin hukmü yoktur. A YŞE NİLÜFER İSVAN • 18.6.1985 tarihli nufus kâğıdımı kaybettim. Hükumsüzdür. TEMEL ARSLAS • Ehliyetimi kaybettim. Hükumsüzdür. TEl.AT YÖRÜKOĞLV Mersin'de gazetecüerin bilgisine başvuruldu Asayiş Şube Müdürü hakaret etmisti TRT Sıtesi'nin kamulaştırma sahasında bulunduğu iddia editen "ODTÜ arazistndeki ağaçların TRT tarafmdan kesildiği" yolundaki haberinizin gerçekle uzaktanyakından hiçbir ilgisi yoktur. Bayındırlık ve Iskân Bakanlığı tarafmdan, 23 Temmuz 1976 gün ve 6052 sayılı yazı ile onanan etüde göre; Dikmen ORAN Şehri karşısında, Ortadoğu Üniversitesi ndeki kıskançlar ORTADOĞU Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Mehmet Gönlübol'un yüreği çok dar bugünlerde. Stkıntılı mı sıkıntıh. Nasıl olmasın ki? On dört yaşındakı cins kupeğini kaybetti. Kaybetti derken, sizlere ömür anlamında... "Köpek bu yerine konur" demeyin... Rahmetli köpek Gönlübol'un gerçek bir gönül dostu idi. Evde, üniversitede, gece gündüz birlikte ıdiler.. Bu yüzden ODTÜ oğrencileri köpeğe Türkjye'nin en kültürlü köpeği diyoriardı. ODTÜ mensupları rektörün köpeğine gösterdiği ılgıyi, muhabbeti için için kıskanıyorlardı. Nazar mı değdi ne oldu ise geçen hafta öldü. Köpek üniversite bahçesinde rektör köpeği olmanm cakası içinde her zamankı gıbi sağa sola koşuşturup duruyordu. Tepelerden birınden hızla aşağıya seğirtirken yola çıktı ODTÜ'nün bir servıs otobüsünün önune fırladı Şoför Cafer özbey direksiyonu kırdı, ama kurtaramadı, köpek maalesef sizlere ömür öldü. Rektör Gönlübol, kederden ve kızgınlıktan ne yapacağını bilemez bir hale geldi... "Cinayet" şoförün yanına kâr kalacak gibi idi... Kaza, karayolunda olmamıştı. Üstelik köoek sahipsi? ve Kaldı ki şoförlere kötü puan bile yazılamıyordu. Ama Gönlübol'un acısı dinecek gibi değildi. Dişe dişkana kan istemiyordu. Ama "köpek katili" şoför ile aynı YÖK çatısı altında dünyada olamazdı. Garip şoförün zaten çektiği korku canına tak demişti. Koskoca rektör ile mücadele edecek değildi ya, rektöre "al otobüsünü ver tımarı mı'aıyerek basıp iştifayı ayrıidı. ODTÜ öğretim üyelerinden bin bize bu haberi verdi. Bir başkası ise şu yorumu yaptı: "Rektör Bey keşke bu köpeğe gösterdıği ilgi ve sevgiyi YÖK'ün ezdiği bazı arkadaşlarımıza da gösterse..." TEŞEKKÜR Ani kalp krizi sonucu 9.7.1985 tarihinde haşalının bahannda aramızdan aynlan, biricik varlığ\mız, her şeyimiz, Mardin Barosu Başkanı; ŞİŞLİ 3. SULH HUKUK HÂKİMLİĞl'NDEN tLAN 1985 42 Kay\ım Sıpahıo|lu Yapı \e Vapı Malzemesi Tıcaret Limited Şirketi'nin ortaklanndan olup gaib olduğu yapılan tahkikattan anlaşılan Zıya Nur Sipahioglu'nun, ortak bulunduğu Tutes Turistik Tesisler İşletmeahğı Limited Şırkeıi'ndc adı gev'enı lemsıl eımek hak \e menfaaılerini korumak \e işlerıııı vapınak uzere Utanbul Baroıı a\ ukjılanndan Aydın Dcvelioglu'nun İ985/42 esas 1985 25 karar sayılı ilamı ile ka>MIII ıu\ın oılılmi^lır. kcstiNot ilan oiunur. Av. SABRİ DÜZGÖRE]>rin ANNESİ: MÜNtRE DLZGÖREN AĞABEYİ: ATA DİZGÖREN KARDEŞİ: MEHMET DÜZGÖREN KARDEŞİ: EMEL 1)İ ZGÖRF.N Basın: 12958 ani olumü nedeniyle bizleri yalnız bırakmayan; telgrafla, telefonla ve de bizzat gelerek acımızı paylaşan akraba ve dostlara teşekkür ederiz.