Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET/8 HABERLERİN DEVAMI 26 NÎSAN 1985 Işte 1. Sayfada) Ozdağlar yor. Bu bilgi ve belgelerin ışığın ym Başbakan'ın otosuna bindik, Ozal konuşması (Baştarafı ye burim çok saygı duydugnmuz bir insanın, çok çok sevdiği bir insan. Kendisine biraz yakınlık gösterildiyse, bunun sebebi budur. Yani çevrelerim de bunu ifade edecektir. 'Nereden geliyorsunuz' denilince devamlı 'falan paşamn yanmdan' diyor. 'Nereye gıdiyorsunuz' deyince 'fîlan paşanın yanına' diyor. Size «»nıiıni olarak söyleyeyim, berhangi bir seçmen bile isterse araba gönderirim." ozdağlar, komisyonda "Sayın Mengenedoglu ik konuştuk, ama banttaki mealde bir konuşmamız olmadı. Mengenecioğlu, bantta ayn şeyler söylüyor. O bana, gemi sıralamalannda haksızlık olduğunu ifade etmişti" dedi. Ismail ozdağlar, ifadelerinde "olayın bir komplo oMngunda" da ısrar ederek şöyle dedi: "Bu •• da raporun sonuç bölümünde "Özdağlar'ın görevini kötiiye kullandıgı" görüşünün komisyona egemen olduğu edinilen bilgiler arasmda yer alıyor. çok aylar önce hazırianan, ama ne kadar önce olduğunu bilmiyorum, bir komplodur. Buna inanıyorum. Odamda tertibat ahnmışbr." Ozdağlar diğer soruları da şöyle yanıtladı: Karariar sizin tarafınızdan mı verildi? ÖZDAGLAR Hayır efendim.Bizim için önemli olan îran'dan malın çekilmesiydi. thracatı asmak için 1.5 milyon ton fazlanın süratle çekilmesiydi. Biz prensip olarak şu iş yapılsın deriz. Ondan sonraki teferruat, aslında kanunen baktığımızda da dunım böyledir. Açıkça söyleyeyim, bu kuruluşa yani DlTAŞ'a Başbakan'ın bile emir verme yetkisi yoktur. Değil benim. Bu konularda DtTAŞ mı emir verdi diyorsunuz? OZDAĞLAR Evet. Finnalann lehinde ve aleyhinde Başdanışman Kahveci'nin sizden herhangi bir istegi oldu mu? OZDAĞLAR Hayır. Silahlannu konusunda Sayın Kanveci'nin bilgisi var mı? OZDAĞLAR Hiç bilmiyorum. Çünkü Kahveci'yle ben Bakanlığim döneminde Başbakan'ın yanında 34 defa görüştüm. Ben oradayken o da gelmişti. LANET OLSUN Sayın Başbakan size hadiseyi nasd duyurdu, aynntüan ile anlatır mısınız? OZDAĞLAR Bu olay iddia edildiğine göre ayın 26'sında olmuş (aralık). Ben 28'inde Uludağ'a gittim. 29'unda orada kaldım. 30'unda sabahleyin erkenden Manisa'ya gidip kongreye katüdım. Akşam döndüm. Ertesi gün Uludağ da idik. Ertesi gün Ankara'ya döndük. 3'ünde (ocak) Koordinasyon Kurulu, vardı. Akşam Bakanlar Kurulu Başbakan'la Bakanlar Kurulu'ndan birlikte çıktık. Dedi ki, 'Benimle konuta kadar gelir misiniz?' 'tabii' dedim. Beraber Sa • •• •• Bankacılıkta değişiklik (Baştarafı 1. Sayfada) benimsenmiş olması eseftir" derken, Başbakan Yardımcısı Kaya Erdem. "laikliğe aykın olmadığım" savundu. MDP'li Melen, bu kurumlann tslam ülkelerinde bile banka adıyla kurulduğuna dikkat çekerek, hükümetin bu oluşuma karşı çıkmayışını eleştirdi. Tasarı ile getirilen hükümler şöyle: • Bankalar anonim ortakbk şeklinde kurulacak, ortak sayısı yüzden az, özkaynaklar 1 milyar liradan az olmayacak. • Yabancı bankalar gerekli koşullan yerine getirdikleri takdirde Türkiye'de şube açabilecekler. • Bankaların kredi ışlemlerınden doğan alacaklarının tahsilinde İcra ve İflas Yasası'nda yer alan takibe ilişkin hükümler yerine, söz konusu alacakların tahsilini hızlandıran düzenlemeler uygulanacak. • Bankalar, merkez şubeleri hariç açacaklan veya nakledecekleri her şube için izin almak zorunda olacaklar. • Bankalar, şube açabilmek için özkaynaklarına ek olarak nüfusu bir milyondan fazla olan kentlerde her şube için 100 milyon Iira, nüfusu 500 binden fazla 1 milyondan az olan kentlerde her şube için 50 milyon Iira, nüfusu 500 binden az kent ve kasabalarda her şube için 25 milyon Iira özkaynak bulunduracaklar. • Banka yönetim kurulu başkanı ve üyeleri ile yabancı bankaların müdürler kurulu başkan ve üyeleri seçilmeleri veya atanmalanndan sonra yemin edecekler, mal beyanmda bulunacaklar. • Bankalar dışında menkul kıymetler ve kambiyo borsalan üyesi olan gerçek kişüerle, tüzel kişilerin yönetiminden sorumlu bulunan ortakları veya yönetim kurulu başkan ve üyeleri ile müdürler, hiçbir bankada yönetim kurulu başkanı, üyesi, denetçi, genel müdür, genel müdür yardımcısı olarak çalıştırılamayacaklar. Bu gibi kişilerin işlerine derhal son verilecck • Bankanın vereceği nakdi krediler ve satın alacağı tahvil ve benzeri menkul kıymetlerin tutarı ile teminat mektupları, kefaletler, gayri nakti kredilerin toplamı özkaynaklann 20 katını aşamayacak. Bir banka özkaynakları toplammın yuzde 10'undan fazla kredi veremeyecek. Bu oran ihracatta veya yurt dışı müteahhitlik hizmetlerinde kullanılmak üzere açılan kıedilerde yüzde 25 olacak. • Iştirak kredilerinin toplamı özkaynaklannın üç katını ve toplam kredilerin yüzde 15'ini aşamayacak. • Kredi faiz oranları Bakanlar Kurulu'nca saptanacak. • Bir bankanın yönetim kurulu ve kredi komitesi başkan ve üyeleri çok yakın akrabalığı bulunan kimselere ait kredi, teminat ve kefalet istemlerinin görüşülmesine katılamayacaklar ve oy kullanamayacaklar. • Gerçek ya da tüzel bir kişiye teminat karşıuğı veriiecek kredilerde 10 milyon liraya kadar olanlar genel müdürlük, 100 milyon liraya kadar olanlar kredi komitesi kararıyla, 100 milyonBakanlar Kurulu karar verebilecek. • Mevduat kabul eden tüm bankalar tasarruf mevduatlannı sigorta ettirecekler. Bir bankaca bir kişiye ait en fazla 3 milyon liralık tasarruf mevduatı sigor• Mevduat toplayan tüm banka taya tabi olacak. lara Bakanhk bir denetçi ataya• Mali bünyesinin güçlendirilmebUecek. sine, devri veya birleştirilmesine • Denetlemeler sonunda bir ban imkân görülmeyen bir bankanın kanın mali bünyesinin ciddi şemevduat kabulü ve bankacılık kilde zayıfladığının saptanması işlemleri yapma yetkisi kaldırıhalinde Bakanlıkça, banka yölacak. netim kurulundan gerekli ön• Bakanlar Kurulu yıllık proglemleri alması istenebilecek. Ma ramlann hedeflerine uygun olali bünyedeki zayıflamanın giderak sektör bankaları kurabilerilemeyeceği sonucuna varıldığı cek. takdirde, ilgili bakan yönetim • Bankanın itibanna veya şöhveya denetim kurulu üyelerini retine zarar verecek yayın yapangörevden alarak bu kurullara lar, asılsız haber yazanlar, üç ay üye atayabilecek. ile 3 yıl arasında hapis, 2 milyon • AJınan önlemlerle mali bünye liraya kadar para cezasına çarptınlacaklar. sinin güçlendirilmesine imkân görülmeyen bir bankanın mev• Bankalar durumlarını en geç cut ya da kurulacak bir banka22 Temmuz 1985 tarihine kadar ya devredilmesine, bir veya bir yeni düzenlemelere uygun hale kaç banka ile birleştirilmesine getirecek. dan tazla olanlar yönetim kurulu kararıyla açılabilecek. • Basılı ve külçe halinde altın alım ve satımı dışında bankalar ticaret amacıyla emtia alım ve satımıyla uğraşamayacaklar. Ozdağlar (Baştarafı 1. Sayfada) ye kullandıgı" yolunda somut delillere rastlanmadığı, deniz taşımaalığı ile ilgili olan navlun ücrctlerine ilişkin karann Ekonomik Işler Yüksek Koordinasyon Kurulu'nca alındığı belirtihyor. Buna göre Özdağlar'ın bu karara etkili olamayacağı görüşüne vanlıyor. Aynca taşımacıhk işlerinin DİTAŞ Genel Müdürlüğü'nce yapıldığı ve bu işlemleri genel müdürlüğün yürüttüğüne dükkat çeküiyor. Nitekim DtTAŞ ve TÜPRAŞ genel müdürleri komisyona verdikleri ifadelerde "Navlun iicretine ilişkin olarak ve taşımacılığın şu veya bu şekilde verilmesi konusunda Ozdağlar'dan yazılı veya sözlü bir emir gelmediğini" söylemişlerdi. ozdağlar'ın komisyona verdiği ifadedeki "taşımacılıgı ihale sistemine bağlama hazırhklannı başlatnuştık" sözJeri de ilgili genel müdürlerce doğrulanmıştı. Komisyon, raporun ilk bölümünün sonucunu yazmayı bugün de sürdürecek. Bu bölümde komisyona verilen ifadeler ve gelen belgeler aynntılanyla yer alı konuta çıktık. Iç odaya çekildik. Hemen 'tsmail böyle böyle bir bant var, senin için böyle böyle diyorlar' dedi. Ondan sonra ben kesinlikle reddettim. 'Ama ben bunu dinledim ve ikna oldum' dedi. 'Bileklerimi keserim böyle bir şey olmadı Sayın Başbakan' dedim. 'tsmail ben çok dinledim' dedi. "Ben bu konuyu çok ikna edici buldum" dedi. 'Sayın Başbakanım neyin nesidir, nasü bir şeydir, bunları bilmiyonım' dedim. Tuzak ve komplo olabilir. Bu konuda araşünna yaptırdınız mı?' dedim. 'Yok' dedi. 'Ben inandun' dedi. On dakika böyle karşılıklı konuştuk. Sonra ben biraz kaba olabilecek bir konuşma yaptığımı zannediyorum. Yani 'Yıllarca böyle beraber olduktan sonra siz de böyle derseniz diinyada hiçbir şeyin kıymeti yoktur. Lanet olsun' gibi şeyler söyledim. Olayın iddia edilmesinden değil, Sayın Başbakan'ın bana konuşma tarzmdan, söyleyiş tarzından etkilendım. Bana, 'Böyle bir şey var. Araşüralım' diyeceğine, doğrudan 'Böyle bir şey var tsmail' demesinden. Devamlı titrediğimi hatırhyorum. Bir anda nefesim daraldı, gözlerim karardı, sağ tarafa doğru sandalye ile yığılmışım. Teybi bana dinletmediler. Sadece dört beş defa söyledi: 'Ben dinledim, ikna oldum' dedi. 'Peki efendim, siz söyledikten sonra artık diinyada başka hiçbir şeyin kıymeti yok' dedim. BAStRETLt TÜCCAR Harg Adası, Kap Burnu ve Tütünçiftlik taşıması için 15 dolarlık bir karar var. Karar Ekonomik Kurul'un mu, DİTAŞ'ın mı? OZDAĞLAR Kanuna göre bu şirketlerin basiretli bir tüccar gibi diledikleri şekilde davranmalan yönetim kurullannın yetkisindedir. 15 dolar meselesi Ekonomik Kurul'a girmedi. DİTAŞ Yönetim Kurulu karandır. Dürüst olmak lazım. 15 dolar karannı aldılar ve uyguladılar, ama bana da bilgi verdiler. Ben de bu bilgiyi Sayın Başbakan'a ve Sayın Cumhurbaşkanı'na da hemen bilgi olarak verdim. MUŞERREF HEKİMOGLU Su Naneleri... Geçen sabah Boğaz kıyılarında dolaştım birkaç saat. Önce İstinye koyu, sonra Rumelihisarı, Bebek. Ankara'dan gelince İstanbul çarpıyor birden, denizin mavisi, erguvan ağaçları, koyda teknelerle bir başka açıdan bakıyorsunuz dünyaya... Elbet çok rahat değil, kulağınızda Bedrettin Dalan'ın sözleri çınlıyor. Arap zenginlerine çağrıları, Kültür ve Turizm Bakanı Taşçıoğlu'nun "cicilı bicili evler"e özlemi. Ardından, Kuran okunarak başlayan bir kongre. Kongre uluslararası da olsa, evsahibi ülkenin laikliğine gölge düşmüyor mu acaba? Zengin dostlara daha ne ödünler veriiecek bakalım?.. Bebek'te EN Galeriyi gezdim. Boğaz'ın güzelliğine, İstanbul'un görkemine yaraşır düzeyde bir galeri. Şimdi Mehmet Güleryüz'ün resimleri sergileniyor. O resimleri seyrederken biraz önce karşı tepelerde uyduruk taş yığınlanna duyduğum öfke gecti, bir sanatçının soylu çizgileriyle doğanın bütünleşmesini yaşadım. Mehmet Güleryüz'ü geçende Turhan Selçuk'un sergisinde tanıdım Ankara'da. Genç romancılarımızdan söz ettik, bana Alev Alatlı'nın kitabını okumamı önerdi. İkjinç bir öykü gerçekten. Güleryüz'e "Göçebe Ressam" diyortar. Çağdaş bir göçebelik belki de. Birkaç çizgiyle düşüncemize yeni boyuilar veriyor. İncecik bir çizgide kocaman bir öykü okuyor insan.. Boğaz'dan Kadıkoy'e, Moda'ya geçtim. Büyükelçi Hamii Batu ve eşiyle söyleştik uzun uzun. Batu kültür birıkimine değer verdiğim kişilerden biri her zaman. Önce Paris ve Roma'da bulunduğu yılların uzantısında güncel konuları tartıştık. Sonra Türkçenin dünyaya açılması için yapmamız gerekenleri. Dinlerken düşündüm, böyle kişilerin uzmanlığından, deneylerinden niçin yarartanılmaz acaba, belli konularda geniş bir danışmanlar kurulu oluşturmaya neden gerek görülmez? Neden bu tekelcilik, tekseslilik, bu kapalı yöntem? Emel Batu, pazar günü ortak bir dost evinde buluşmayı önerdi bana. Nezihe Meriç de gelecek, dedi. Sonra Kayra'lar. O dost evinde tavşan kanı çaylar içerken Almanya'ya uzandık Nezihe Meriç ile söyleşerek. Sevdican'ın öyküsünü dinledik. Güzel bir öykü bu.. Aynca düşündüren bir öykü. Bir Türk yazarı bir oyun yazıyor, Almancaya çevriliyor bu oyun. Federal Almanya'da VVestfaiısche Landrestneater'de oynanıyor, salon alkışlarla çınlıyor dakikalarca, gazeteler geniş yer veriyor bu oyuna. TV'de yazarla röportaj yapılıyor ve Sevdican bir çok Alman kentinde oynanıyor hâlâ. İstanbul Festivaline de gelıyor. Sevdican, Anne Frank'ın Hatıra Defteri gibi bir oyun olacak, diyor arkadaşlardan biri.. Sevdican insanı anlatıyor. İnsanın ezilmişliğinı, o ezılmişiiği aşmak için verdiği savaşı, arayışı... O çay saatini büyük coşkuyla geçirdim. Sonra da öfkelendim. Batı Almanya'da gazete ve dergilerde, radyo ve TV'de geniş yer alan bir sanat olayı, bir yazarımızın başarısı Türk kamuoyuna yeteri kadar duyurulmadı bile.. Dışardaki Türkler yereı basında ancak bir cinayet ya da kaçakçılık nedeniyle yer alabiliyor değil mi? Türkiye'ye dönük eleştiriler giderek yoğunlaşıyor. Ama güzel bir oyun, çağdaş bir yapıt olunca, o eleştirileri yapanlar da alkışlıyor. Gerekli uyarıyı alıyor belki de. Ama biz ne yapıyoruz o yazara? Nezihe Meriç'in kısacık saçlarını, sevgi dolu gözlerini seyrederken düşündüm o akşam, sanat değeri ve de düzeyi çok tartışılabilecek şarkıcıların, dansözlerin yaşamını en küçük aynntılanyla izleyen kamuoyu bu güzel olaylardan neden habersiz kalıyor acaba? Böyle bir başarının sevincini paylaşmaya hakkı yok mu? Böyle bir olay TRT'ye hiç yansımıyor. Çogu kez basında da bir kaç satırla yer alabiliyor. Bu çok düşündürücü bir durum. Giderek renklenıyoruz ama asıl görevimizi biraz solduruyoruz bence... Bir arkadaşım su nanelerinden sözetti o çay sofrasında. Sulak yerde yetişen nanelerin yeşilliğine diyecek yok, yaprakları da iri oluyor, ama koku vermiyorlar!.. Oysa nane, kokusuyla bilinen bir bitki değil mi? İstanbul'da geçen günlerimde "Su naneleri" deyimini çok anımsıyorum. Insanlar, olaylar, öyküler dev görüntüler içinde özünü yitirmiş gibi.. Çok görkemli sofralarda büyük bir farklılık göze çarpıyor.. Istakozdan, havyardan geçilmiyor ama evsahibinin elleri yok, sofranın çevresinde yapılan konuşmaların özü yok çoğu kez. Çok büyük boyutlarda her şey cüceleşmiş gibi.. Nezihe Meriç, Sevdican'ı kaç yıllık bir birikimden sonra yazdı kimbilir, Dilek Türker de kaç yıl sahneden uzak kaldıktan sonra nasıl bir özlemle oynayarak o başarıya ulaştı. Yazarın büyük alçak gönüllülükle cuk oturdu, mutiu bir rastlantı dediği türden bir olay değil bu. Uzun bir uğraşla varılan bir sonuç, çalışarak, emek vererek özlemle elde edilen bir ürün.. Ben bu uğraşa saygı ve umutlu bakıyorum her zaman. Su naneleri istediği kadar büyüsün, gerçek nane tarlasını bu uğraş oluşturuyor. Özümüzü bu uğraş yansrtıyor. Anakent Belediye Başkanı, Turizm ve Kültür Bakanı zengin Araplara çağrı yaparken, Sevda Tepesinde çıkarlar çatışırken Boğaz'ın başka bir tepesinde küçük bir katta da bir Nezihe Meriç, su nanelerine meydan okuyor. Türkiye'nin çağdaş düzeyini kanıtlayan bir oyunla Batılı dostlanmıza anlamlı bir selam çakıyor. Sevdican'ın öyküsünü özellikle yazdım bugün. Son günler de siyasal sahnelerde seyrettiğimiz ilginç oyunlardan, yapay senaryolardan, monologlardan sonra güzel bir soluk alın, diye. O oyunların çağdışı havasından umutsuzluğa düşmeyin diye.. Her yanımız su naneleriyle çevrilmiş değil... Kaçakçılara sınırb af (Baştarafı 1. Sayfada) zalan kaldınldı. Suçlulara veriiecek ceza, 100 bin liradan 10 milyon liraya kadar agır para cezası olarak belirtendi. Kaçakçılığın men ve takibine ilişkin yasada ithal ve ihracı serbest olan mallarda hapis cezası kaldınldı. Mal değeri esas alınmak üzere para cezası ye malın miisaderesi öngörüJdü. Omegin, yurda kacak olarak sokulan radyo, çakmak, boncuk gibi eşyalann kaçakçılıgında hapis cezası uygulanmayacak. Sadece yurda sokulması ve ihracı yasak olan mallarda hapis cezası uygulanacak. Her iki yasaya ilişkin olarak cezası kaldınlan suçlardan mahkum olanlar ya da halen yargılanmakt* olanlar degişiklikten yararianacaklar. Sanıklar için yapdacak yeni uygulama için siire sının uygulanmayacak ve uygulama tasarının yasalaşmasından itibaren başlayacak. Yokulann beraberinde getirecekleri sigara ve tütün miktannın belirtenmesi Maliye ve Gümriik Bakanlığı'na bırakıldı. Tuz Kanunu uyannca gidecegi yere vaktinde ulaşmayan nakliyecilere uygulanan 5 yıllık hapis cezası kaldınldı. Sadece yurt dışından kacak tuz getüenlere bu cezanın uygulanması hiikmün benimsendi. İthal, ihraç ve muaflık halterinin geçici olması ve genellikle teşvik tedbirleriyle ilgili mallann ihracında ortaya çıkan kaçakçıuk suçu, kacakçüık kanunu kapsamından çıkanldı. Böylece teşvik uygulanan mallann ihracında oluşan kacakçüık suçlanna gümriik yasasmda öngörüİen para cezası uygulanması ilkesi kabul edildi." Necat Eldem, "Degişikligin bir af nitetiginde" olduğunu vurguladı. TekePe zam paniği (Baştarafı 1. Sayfada) yurduğu "Tekel ürünlerine zam" haberinde, "Maliye ve Gümriik Bakaalıgı'nın Tekel üriinkriııin sauşım telgraf emriyle durdurduğunu" bildirdi. Zammın muhtemelen yüzde 1525 arasında olduğu belirtilen haber bir anda yayıldı. Bayilere belirgin bir hücum oldu. Ancak Tekel bayileri zam konusunda kendilerine duyuru yapılmadığını belirterek, içki ve sigara satışım sürdürdüler. Haberin Tekel Genel Müdürlüğü'nün ilçe ve il müdürlüklerine çektiği bir telgraftan kaynaklandığı anlaşıldı. Bu telgrafta, "karton kutulann stoku" isteniyordu. Ancak telgrafın bu ifadeyle neyi amaçladıgı anlaşılamadı. Başbakan özal, dün gazetecilerin bu konudaki sorulan üzerine, "Durdurulmuş mu, ne zaman durdunılmuş? Durdurulmadığını ben biliyorum" dedi. Gazetecilerin zamma ilişkin sorularda ısrar etmeleri üzerine özal kızgm bir ifadeyle şöyle konuştu: "Hayır, şu anda böyle bir şey yok. Ama bu, olmaz demek değil. Zamanı gelince yapüır. Dikkat edin. Şu anda böyle bir şey yok. Bugün yok, yann yok, öbür gün de yok. tlle zam yapürma>a çalışıyorsunuz. O da yanlış. O vakit basın yaptınyor derim. Haberiniz olsun." Maliye ve Gumrük Bakanlığı Müsteşarı Ertugrul Kumcuoglu da, sekreteri aracılığıyla "hayır yok" yanıtım verdi. Tekel Genel Müdürü Yücel Özden'in, Iç Satış Müdürü Hüseyin Çetin'le birlikte dün Ankara'ya gittikleri öğrenildi. Tüm bu gelismelere karşın, çeşitli kaynaklar "tekel zammı"nın Bakamn sumeni altında bulunduğunu belirtiyor. Tekel zammındaki gecikmenin, toplusözleşme görüşmelerinin uzamasından olduğu öne sürülüyor. Tekel yetkililerinin, zam için üç ay önce Maliye ve Gümrük Bakanlığı'na başvurduklan biliniyor. Ankara'daki bir yetkiliden alınan bilgiye göre, Tekel, Samsun, Maltepe gibi 130 liraya satılan sigaralann 180 liraya çıkanlmasını, yabancı sigaraların da 450'den 500 TL'ya çıkanlmasını istiyor. Büyük Yeni Rakı'nın da 1100 üradan 14001500 liraya kadar çıkabileceği belirtiliyor. PROFİLO PROFİLO HOLDİNG A.Ş'nİn 31 12 1984 TARİHLİ BİLANÇOSU (000 TL) BILANÇO AKTİF PASİF • Kısa V » » fcadte C SlO«Je' t y$r Donen Yartıdy 16 657 502 « I 5903 "992 537 293 1 I I » VAKti VAUJICI UrHMLAd »8 773 « intı Kr»»3 399657 16 549 25374 a nmw « U U U M » , ; u vacoı Aacaltt >• fon 1 5iıratier C Sjfrt Oegrıe \ ] Bınttns ArofSsnuT* M661 3277 869 1 C7 ' " 38 4J «. On«ffiIflM «»DEU 1IUM3 unuuM ın ozunuıuM A rjöetvTMS S>noye 3653 335 1 0X1 Itif C NifS*t4E 3OTKT Kl 2500X0 1773 184 900 656Î;9 »583 «mf TOfuun 3936 9SC 6 165 606 ': ;: :56 ummitnuı «I» G O a TOfUMI PtSIFTOPUM HUMHOtflNI pısif SE«a Topum 3 9 3 6 950 6 156 606 10 102 556 ÇUPASAN ÇUKUROVA PLASTİK ŞANAYİ VE TİCARET A.Ş.NİN 31.12.1984 TARİHLİ BİLANÇOSU (2499 sayılı kanun hükümlerince yapılan duyuru) DfiNEN VARUKLAR n bıı' Degerler B Kısa Vadeh Aiacakiar ıNetl C Stokla' ı k madde ve 2 vafi Tianıulief 4515919778 523403934 69 158418164 87 88 978 534 ?S 9812 20931 27656 281 26 3197113954 13 791 S66" II ORTA VE UZUN VA DEÜ YAMNCIKAYNAKLAR *Oığer Orta ve U u n Vadel Vabancı Kay naniar INetl 977525 701 09 IHÖZ KArMAKLAR A Ç nanim s »«ya Oflenmıs Sermaye B Yeoek Akceler 740 772 984 C5 1 rıs* V»DELI Y« BANCI KAYNAKLM A Unjn vaae» Borc Taksıtlen B Banka Kredtlen C Dtğe Kısa Vatfeı 9561118990 111326998671 YÖNETİM KURULU BAŞKANLIĞI'NDAN ÇUPASAN PASİF 2 475312 702 99 Moskova'ya sert tepki (Baştarafı 1. Sayfada) nm iddiası"nın Sovyetler Birliği ile ABD arasında bir çekişme konusu olarak gündeme getiril mesi de dikkat çekti. Dışişleri Bakanlığı, diin yaptığı bir açıklamayla, Pravda'da çıkan makaleyi, "teröristlerin iddialan paralelinde" gördüğunü bildirdi. Makalenin "Türkiye'ye yönelik yalan ve her türlü bilimsd temelden yoksun birtakım isnatlara" dayandığı belirtilen açıklamada, "Bu isnatlann Sovyetler Birliği Komünist Partisi organı Pravda gibi bir gazetede yer alması üziintüyle karşılanmıştır" denildi. Diplomatik gözlemcilere göre, Ankara, bu açıklamasıyla, yazının Sovyetler Birliği Komünist Partisi 'ni bağladığı görüşünden hareketle, Sovyetler'i ilk kez Ermeni teröristlerin iddialarına destek vermekle suçlamış oldu. Açıklamada, daha sonra, "Bu üp yayınlann Türkiye ile Sovyetler Birliği arasında mevcut dostluk ve iyi komşuluk ilişkilerine hizmet elmediğine kuşku yoktur" denildi. Bu ifadeyle de Ankara, Moskova'ya bu yayının TürkSovyet ilişkilerini olumsuz yönde etkileyeceği mesajıru iletmiş oldu. Pravda'daki yayının Ankara'da Sovyetler Birliği nezdinde bir diplomatik girişimi "henuz" konu yapmadığı öğrenildi. YAZIDA NE DENİLİYOR Pravda'nın önceki günkü sayısında çıkan makalede, insanlığa karşı işlenen en kanlı cinayetlerin basında "soykınm"ın geldiği belirtilerek,"soykınm"ın emperyalizmin ayrılmaz bir parçası haline geldiği kaydedildi. Pravda'daki makale, bu girişten sonra, "Emperyalizmin en büyük soykırım hareketinin bundan 70 yıl önce Osmanlı Türkiyesi'niıı liderleri tarafından Ermeni nüfusu üzerinde gerçekieştirildiğini" öne sürdü ve "Bunun sonucu, bir buçuk milyondan fazla masum insan yok edildi" dedi. Yazıda, daha sonra Sovyet Ermenistan Cumhuriyeti'nin kurulmasından sonra, bu cumhuriyette çeşitli alanlarda sağlanan ilerleme ve gelişmelere değinilerek, Ermenilerin tkinci Dünya Savaşı'nın kazanılmasındaki katkılanndan övgüyle söz edildi. Pravda, daha sonra konuyu nazizme getirdi ve tkinci Dünya Savaşı'nda "ırkçı" Nazi düşüncesinin insanları topluca katlettiğini anlattıktan sonra, şöyle devam etti: "Bugün Batıda bir yerde Türkiye'de Ermeni nüfusunun soykırıma uğradığı gerçegini inkâr etmeye çabşan bazı sesler duyulmaktadır. Bu açıklamalarda herhangi bir katliam olmadığı, yalnızca bazı Ermenilerin ülkenin başka bölgelerine süriildükleri bile belirtilebilmiştir. Llusal kurtuluş hareketlerine karşı, devlet politikası olarak kitle terörii uygulavan Amerikan emperyalistleri, sanki hiç kanlı bir katliam gerçekleştirmemişJerdir. Bu, Vietnam'daki ABD raüdahalesinde de böyle olmuştur. Şimdilerde Nikaragua'nın bast nlmasında da böyle olmaktadır. ABD, terorizm politikası uygulamaktadır. ABD'den aldıkları destekk tsrail'deki Siyonistler de soykınm politikasına sanlmaktadırlar". 2 Stoklar sor 3 ' * ı e jc e 3 A 5 Ataukâr c n >pd» veya tSfrij' 6 Pas*e n r atnayan uanAuâumLz fok •28643152638 1282 470 538 98 GELİR TABLOSU I»TII U « H I n.m P M DENETLEME KURULU RAPORU Pıîhk. Hoflmg Ancflın» SırKTı Genei K w w » 3 Mamulier veys entea ç E O$er Donen VarfcHlaı ı ctuflim ProNo HdDıng A S H6717 *rter 2 5 0 0 0 0 0 0 0 0 TL Sennaıe « y o M l n m h t t t t ^ t u f j r v s »eva kunHuK SBTBjye srtMerımn y»ünm tıuns r r mar* orçvıosyon A yDnflırn rntsftce m & bfcie veya capb t»r Uunyc onrje naletrKt (RAlars yenı çarjnief getırıtı&k rıskı fliğMnHt konıonlctuf 3 S ş ı t v v n w s ü r s morantvvı ^üvoMçnı s s j U n v «e lwytett bu srkstero ^Eisfîv^ef^ ve swewH ıhîb Jtı îenvn etınek. (NinyesMdM fontan t n e s f c e * yen senvye s^eDerı leas etmrt ve j e » yakr«n sahaurı Dettfc ve flenelMenn * j 4 g r m su refer ort» rtıp otnadddarı II DURAN VMNJKLAR AUzun Vadel Aiacaklar ve FoTiâr (Net) B Saöıt Dejeıief ı I8ınkmıs A i w t ı s nanıa' Td«enm« ve "a Daytar CDı^eı Duran Varlndar AKTİF TOPIAMI NA7JM HESAPUR AKTİF GENEL TOPIAM 1282 47052898 12 0 3 9 8 ^ 5 5 6 8 3 600000000833681 30384041766964 25536 1 '47500j « GW«ıaı 20" W Oeğe' Arts Fonu 29016843728 Dl )Zarartar (2930486675111 1 Gecmı; yıl zararlan 11465863946"! 2 Oonem Zaıan 11 464 622 72667ı •7'8 298S85'4 i 259 729826 5C 5 9^028 5V 64 1 718 29868514 PASİF TOPLAMI 4 2595826 50) NA2IM HESAPUR 597802851i 64İ PASİF GENEL TOPIAM Fuat Sonay Hayn Oomjftc f<ıl Taftar Ohır M IKMBIUm Kiîıltnar Yonetırn Kuruiu A yapiv Oe "etene Kurub lotunDut sayıa 1984 «mta 4 Yonefcn K I A U tspbn&sna &: rak e»m«iır A y * ı 4 tteta Oneleme Krıriu Bıian» Dıp Notıan " 1 Kaytiı se'naye S'Slemtm kaixji eîmıs öüiunan orîakJarda kayıti sermaye tavanı 2 Sıok deöerieroe yontemı envanter ve amofrtsman yontemleme lıskın açıklayic notlaf 3 Akcl dejerler u2ennde mevcut ötjlunan toplam ıpotek veya teminat tutarlan 4 Aktıf dejerenn tcflam sıgorta tutarı 5 Alacakat ıcın aimms ıpotek ve dıjer temınatıann toplam !utan i Pasıiie ye' alma^n aahnutlerm '000171 tutan Kayıtiı sernaye sıstemı yoktur S;okıi;a >ta ama Tialiyet usulu. amonsmanıarda sabıt ytude usulu nutlam mıstır AKW dejerlef ıcennde 82' mılyoi TL ıcotek varrtr Aktıt değerlerde ssokıa' '58 rralyon Demırtıaslar 1 767 •m ya' Aiacaklar ıcn 11 mıyon T L aotek aınnıstr Pasitte yef aımayan 'aannu'ier'mz yüKtur SAYIN ÇUPASAN ÇUKUROVA PLASTİK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. GENEL KURULUNA sıco"a , C' 'a*!* ftesaGMr (tetter .e Deigöer u n fiue japıtan ncefcnvvn kapsvnı teg SOTuC & w M hessc ( t e f ^ v ve betoeten LJCtnde 1 :0'11242/7 2Û92& 2/1964 ünttennöe «ce trsı n A t t ğ a tesM rttmsftr 'jfK T o C «anuau run 353 TadOes :E y t » i » rtnesıre yagMan sayınHrın '98* r«$a donermde ryaöıjfl « 2 0 » 4 & * sjyıinıst 1 Kasa detc'eniKMı bainyc 4e u jâı"iı nei»üS'™n uygL ihjtjiı SSS"' edırtslır î«r« TicffO <jnunu nar 353 T«|oes .r. 1 %asmn 4 nunuralı tendı gereğrce yapön 8ce*me tanhe* « s o r « » ı ÇUPASAN ÇUKUROVA PLASTİK SANAYİ ve TİCARET A.Ş. 1.1.198431.12.1984 DÖNEMİ GELİR TABLOSU 1BRÜT SATIŞ HASİLATI 2 385 881 615 70 1 Yurtıcı Mamul Satışian { + ) 1 581 298 251 27 2 Ihracat ( + ) 285 551 438 26 3D'§er Satışlar ( + ) 519 031 926 17 2HASILATTAN INDİRİMLER {) 24.343.879.50 3NET SATIS HASİLATI ( + ) 2 361.537.736 20 4SATILAN MAL VEYA HIZMETIN MALİYETI () 2 289.742 511 48 5SATIŞ GIDERLERI VE VERGİLERİ() 39 913 456 57 6BRUT SATIŞ KAR VEYA ZARARI ( + > 31 881 768 15 7GENEL YÖNETİM GIDERLERI ( ) 137.202.632 24 8IŞLETME KAR VEYA ZARARI () 105 320 864 09 9IŞLETME DIŞI KAR VEYA ZARAR (+ ) 22 932 349 11 3 İsletme Dısı Öığer Kâr veya Zarar (+ ) 22 932.349 11 10FINANSMAN GİOERLERI \~) 1 382 234 213 69 1 Orta ve Uzun Vadelı Kredi Fatzı ve Gıden (j 579 881 814 90 3 Dığer Fınansman Gıderienı) 802 352 398 79 11 VERGİDEN ÖNCEKI KÂR VEYA ZARAR l\ 1 464 622 728 67 12ODENECEK VERGILER VE DIĞER YASAL YUKÜMLULUKLER (ı 13DONEM KÂR VEYA 2ARARI , } 1 464 622 728 67 1 jrauı* l e u o » Mnct X oavje 10 1124 2.7 2 0 * 2 8 . ' M 9 6 4 *rmerfldew ı«wı attfmrJe kayı» »ymeöı ewak meKuitr (»11 brmncınr 3S3 ı i t i M U 5*ayeı ve fO w f l u « ö ve "O'c HDÖTÇ Anomm Srke:ı nr 1 M 9 W 31 12 i 9 M toıemı hesap *e s « « e r n T*fc Tcaret KinL (. <r/i*i^n esas suiiesrnei ve 4$er mevzut « gero lubui ^jrmus rmAECbe * e «c s 3 a n J « r 13 3 3(rusurrwe gore ce'tçırt l»TBTi5eo^fw«iîi 12 1984trriıuwyie3wzeflienTOManco oriafcjıgn * tanmeto gr«fc mal öururaunu 1 1 '9e* 311? 196* done™ıe »ı kar a a r raDKsu snıiar ö. &unconıri ve k * nrsr ceîvetırv orcyifv~ » 1 * ve VooBtımKiiruiu rwraWanfiHSiı»nyan(Wja'?eıîe'. DE NniBIE Fuat Somay KURULU iayn OorranK * * 000 300 eOC 1 f% m }) '1 T9M ' r * ıt Yı$ı1 Tttsn O L TRAFİK ÖĞÜTLERİ Yolcuların aracınıza yolun sağından inip binmelerini sağlayın. Ist. Trf. Şb. Md. 1^ .( *JTP f« Ktı'u^fV «J* HFNETCI KEMAL UNSEft