16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/8 HABERLER 75 NİSAN 1985 Ne kadar KDV cepte? NtLGÜN UYSAL Eski Istanbul Defterdarı Adnan Barlas ile yeni Defterdar Vekili Kemal Civelek, KDV'nin "üç aylık başan grafiği" konusunda anlaşma sağlayamadılar. Barlas, halktan toplanan KDV'lerin yüzde yüzü ile Hazine'ye yatırılmadı^ını ileri sürdü: "Ocak ayında Istanbul ilinde Hazine'ye gitmesi gereken her 100 Krahk KDV'nin 37 lirası mükelkflerin cebinde ek bir finansman kayoagı olarak kaJmıştır. Ancak, geri kalan 63 lira vergi kasalanna girmiştir." Istanbul Defterdar Vekili Kemal Civelek ise, "sayın sekfîm" diye hitap ettiği Adnan Barlas'ı "tenzih ederek" "KDV sisteminde tecil müessesesi yoktur. BB verginin zamanında alınması kaçındmazdır" dedi. Ekonomik ve Sosyal Etütler Konferans Heyeti'nin düzenlediği toplantıda "Üçiincü ayında KDV uygulaması" tartışıldı. Konuşjnasının "coşku dozunu" ayarlamakta zaman zaman sıkıntıya düşen Defterdar Vekili Kemal Civelek, kürsüye eliyle sert darbeler vururken şu veciz yarutı da yerli yerine oturtmayı ihmal etmedi: "KDV ödenmektedir. Ödenecektir." Eski Istanbul Defterdarı Adnan Barlas ise sakindi. "Tabii KDV ödemesi tecil edilemez. Dogrudur" diyor ve yine ısrarla vurguluyordu: "Ocak ayında İstanbul'da 13 müyar KDV ödenmesi gerekirken, ancak 8 milyarlık tahsilat yapıiabilmiştir. Bunlar kesin rakamlardır. Ek süre de geçmiştir. KDV sorumlulugunu zamanında yerine getirme>en esnaftan alınacak ceza yuzde 54 oranındaki faize denk gelmektedir. Bu cezayı göze almak, piyasa faizinden daha ucuz finansman kuilanmak demektir." Adnan Barlas, konuşmasında bir gazete haberine de yer verdi: "38 ilde KDV için beyanname verilmcmiştir. Buna Trakya dahüdir. Balıkesir dahildir. Konya dahildir" dedi. Adnan Barlas, "38 ilde KDV için beyanname verenin çıkmanuş oluşu" ile ilgili olarak şunları da söyledi: "Örneğin bir Konya'dan KDV için beyanname veren tek bir kişinin çıkmamış olması ilginçtir. Bilindiği gibi, yıllık cirosu 120 milyon liranın altında kalan KDV mukeHefleri, 3 ayda bir beyan yapacaklardır. Konya'dan 120 milyonun üstünde yıllık ciro yapan bir işletme çıkmamış olmasını anlayamıyonım." Bütün bu sozlere Istanbul Defterdar Vekili Kemal Civelek'in verdiği yanıtlann özü "benim vergim en iyisidir"di. Civelek'e göre kesin rakamlar, henüz daha belli olmamıştı. Bazı mukelleflerin posta ya da banka ile ödeme yapması söz konusuydu. Bu da gecikme demek değildi. Ama, durumun açıklığa kavuşmasını engelliyordu. Bir de 3 ayda bir beyanname veren mükellefleri hesaba katmak gerekiyordu. Onlar da beyannamelerini verdikten sonra, KDV'nin gerçek başarısı ortaya çıkacaktı. Kemal Civelek, rakam vermediyse de kendince beğendiği "veciz" sözlerle konuşmasını süslemeyi başardı. Örneğin: "Sonnuşlar kanncaya nereye gidiyorsun diye... Mekke'ye gidiyorum demiş. Bu hızla mı, denince. Yolundayım ya.. diye cevap vennis" diyordu. Civelek "dogru yolda olmayı" hızdan daha önemli sayıyordu. Ama, bir gazetecinin "KDV ödeme mükellefiyetini zamanında yerine getirmeyene yüzde 54 oranında ceza verileceğini söylüyorsunuz. Y'a miikellef o yüzde 54'lük cezayı da yatırmazsa ne olacak?" diye sorunca Civelek yine veciz sözlere başvurdu: "Nnsh ile uslanmayanı etmeli tekdir. Tekdir ile uslanmayanın hakkı kötektir." Sonıvu soran, şu gerçeği dile getiriyordu: "Kısa vadeli senet kredisi yüzde 62'dir. Ama bu üç aylık kredilerden bir yıl boyunca kullanırsanız, yıllık kredi maliyeti yüzde 92'ye geliyor. Bu durumda, KDV'yi cebine atıp finansman olarak kuilanmak daha kârlı olmaz mı?" Ekonomik ve Sosyal Etütler Konferans Heyeti'nin düzenlediği toplantıda KDV uygulamasında "getirilen istisnalar" da eleştiri konusu oldu. Üniversitelerden yeterince yararlanılmadığını dile getiren Prof. Dr. lzzettin Önder, gıda maddelerinde "sıfır oranlı" KDV uygulanması gerektiğini belirterek. "veremin hortladıgı bir sırada beslenmenin önemini unutamayız" dedi. Harcamaları üstünden bilinçli olarak vergi odeme alışkanlığının pek olmadığı Türkiye gibi bir ülkede, KDV'yi perakende aşamada uygulamadan "telafi edici vergi mekanizmasını yaygınlaştırmanın" bir çözum olabileceğini söyledi. YAN YOLLAR Eski Istanbul Defterdarı Adnan Barlas, vergi denetiminde hâlâ teknolojiden yararlanamayan bir ulke olmanın olumsuz sonuçlanna da değindi. İstisnalann vergi ziyanına yol açtığını söyledi: "İstisnalar az olmalıydı" derken, "nasıl KDV dışında kalınabileceğini" şu ornekle anlattı. "Bir triko atölyesi, eğer telafi edici usulde vergiye tabi ise şunlan yapabilir. Tiftigi müstahsilden hiçbir vergiye yakalanmadan gider makbuzu ile alır. Özel olarak boyattr. Bu aşamada da vergiden kurtulma yoUan vardır. Elindeki malzemeyi evlere öriılsun diye verir. Sonra da satar. Ara aşamalarda KDV varmış gibi fiyatmı lanse eder. Sonra da (opladığı KDVleri cebine koyar." Adnan Barlas, "Mal ve hizmet ihracında KDV'nin geri ödenmesini" naylon şirketler kurarak değerlendirenler bulunduğunu da anlattı: "Bu adamlar, naylon şirketler kurarak ara aşamalarda yüksek oranlarda KDV ödeniyormuş gibi bir görunüm ortaya çıkanyoriar. Sonra, bu kabartılmış KDV'ler devletten ihracat aşamasında geri isteniyor. Naylon şirketler de bir süre sonra ortadan kalkıyoriar." KAÇAKLAR Öte yandan işadamı Tevfık Ercan, yaptığı yazılı açıklamada, "Katma Deger Vergisi, gerçek vergi matrahını ortaya çıkaracaktır ve birkaç trilyon liralık vergi kayıp ve kaçagını gündeme getirecektir" dedi. Ercan Holding Yönetim Kurulu Başkanı Tevfik Ercan, vatandaşın KDV uygulamasında devlete yardımcı olması gerektiğini belirterek, "Fatura alırken KDV'Iİ mi KDV'siz mi istersiniz biçiminde gelen sual ve bu sualin getirdiği tartışma, ancak hukümetin alacağı ozendirici tedbirlerle kaldınlabilir. Vatandaş bilmelidir ki, KDV'li yaşama sahip çıkması, ileride kendisine büyuk faydalar sağlayacaktır" dedi. MUSTAFA EKIVIEKCİ ANKARA NOTLARI Akşehir Anaokulu'ndan Dersler... ]\Ürdün'de 714 mayıs tarihlerinde 3'üncü Türk Tekstil t Gıda Festivali düzenleniyor. Dün Pera Palas Oteli'nde işadamı Süha Özgermi ve 8 mankenin hazır bulunduğu toplantıda, festivalle ilgili bilgi veren Tamtım Geliştirme Yaanm Pazarlama A.Ş.'nin Genel Müdürü Hüseyin Elbasan, Ürdün'ün üç serbest bölgesi, dört milyan aşan ithalatıyla bütün Ortadoğu ülkelerinin ticaret merkezi konumunda bulunduğundan festival için seçildiğini ayrıca bu tür organizasyonlara tüccar ve işadamlarının da büyük ilgi gösterdiğini söyledi. Amman Intercontinental Oteli 'nde duzenlenecek olan festivalde sergilenecek olan urünlerin tamtım ve pazarlamasında iyi yetişmiş mankenlerin önemli rol oynadığtnı kaydeden Elbasan, festival süresince 1 milyon dolarlık satış öngörüldüğünü söyledi. Yılda toplam 120 milyon dolar civarında yapılan ihracatla Ürdün'deki Türk pazannm genişlediğini belirten Elbasan, şimdiye değin festivale katılmak için 21 firmanın başvuruda bulunduğunu bildirdi. ÖzaPdan Yılmaz'a: Sen tersinden (Baştarafı 1. Sayfada) kalkmışsın" karşılığını aldı. Türkİş Genel Başkanı Şevkel Yılmaz'ın bugün başlayacak olan ANAP Büyük Kongresi'ne davet edilmediği de öğrenildi. Yılmaz'ın Başbakan'a yaptığı beklenmedik ziyarette Başbakan Yardımcısı Kaya Erdem, Maliye ve Gumrük Bakanı Ahmet Kurtcebe Alptemoçin, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Mustafa Kalemli ile Devlet Bakanı Kâzım Oksay da hazır bulundular. Yılmaz, Başbakan ile göruşmesi sırasında, 1984 ve 1985'te hukümetin ücretlerin enflasyonun altmda olmayacağını ilan etmesine karşın, Koordinasyon Kurulu'nun 1985 yılı için yuzde 25 zam ilan ettiğini söyledi. Yılmaz sözlerine devamla, bugun toplu sözleşme yapmaya hak kazanan 4 % bin işçi için yapılacak toplu sözleşme görüşmelerinde "pazarlık" unsurunun ortadan kalktığını, çunku kamu işverenlerinin, Kamu Koordinasyon Kurulu kararı gereğince yüzde 25'ten fazla zam veremeyeceğini söylediğini, ayrıca sosyal haklann hiçbirinin yine aynı işverenler tarafından kabul edilmediğini anlattı. Yılmaz, "Demokratik sendikacılıkta serbest pazarlığın ortadan kalktığını, kapalı kapılar ardında alınan bu kararlarla görünürde toplu sözleşme yapılmak istendiğini" belirterek, "Kapalı kapılar ardında işverenlere bu kararlar lebliğ ediliyorsa, gorüşmeierden önce toplu sözleşmeier yazılıp bize verilsin. Biz de imzalayalım bari" biçiminde konuştu. Bunun üzerine Başbakan ve toplantıya katılan bakanlar, " S e n tersinden kalkmışsın" diye karşıhk verdiler ve yüzde 25 zam oranının değişmeyeceğini belirttiler. Başbakan Özal, Almanya dönuşünden sonra TürkIş'e bağlı tum sendıka başkanları ile Başbakanlıkta bir toplantı yapacağını da kaydetti. Öte yandan Türklş'in genişletilmiş Başkanlar Kurulu'nun aldığı kararların 15 nisandan başlayarak bir program içerisinde gündeme getirileceği öğrenildi. Buna göre, 15 nisanda ilk olarak Turkİş'in iki temsilcisi YHK'dan çekildiklerini belirtecekler. Eğer kamuda yüzde 25'lik zam oranı, kamu işverenleri tarafından yine serbest toplu pazarlık masasına getirilirse, Türklş Yönetim Kurulu kapalı salon ve açık hava toplantılan için hangi illerin seçileceğini belirleyecek. Şevket Yılmaz bu konuda, "Ben tabanı ayakta tutmaya mecburum. Bu nedenle bu toplantılan yapıp durumu anlatmak zorundayıra" dedi. Öte yandan Türklş Genel Başkanı Şevket Yılmaz'a bugün yapılacak ANAP kongresi için davetiye gelmediği de öğrenildi. Kayseri'nın Cebir köyünde "Karpat" diye anılan bir aıle varmış. Daha soyadı yokken, onlara herkes "Karpatlar" dermiş. Karpat aşağı, Karpat yukarı Oğullardan biri, bir gün para istemiş; vermemiş mi ne olmuş, babasına kızmış. Tuttuğu gibi, ba basını sürüklemeye başlamış. Sürüklenen baba. sesinı çıkarmazmış. Bir kaç kilometre sürüklemiş babasını, köprünün başına dek. Bir ara baba şöyle demiş: Oğlum Karpat yeter; ben de babamı buraya dek sürüdüydüm; Yunak SODEP İlçe Başkanı Sami Ünal, Fikret Ünlü'ye şöyle demiş: Yahu, Mustafa Ekmekçi bu mu? Çok garip bir kişiymiş. V&şlıymış da. Sami Ünal'ı düş kırıklığına uğrattığıma üzüldüm. Ne yapayım, yaşlanıyorum işte, bir gün de ölecegirn. Akşehir'de, Batı Cephesi Komutanı ismet Paşa'nın "karargâh"\n\ dolaşırken, gerçekten etkilendim. İsmet Paşa'yla, Kurmay Başkanı Asım Gündüz'ün odaları yan yana, ıkisinin rxlası da öylesine sade ki. Yalnız Başkomutan Mustafa Kemal'in odasında bir telefon var. Asım Gündüz'ün masasında "Remıngton" marka bir daktilo. Harf sırası "a" ile başlayan daktılolardan. Oradaki eşyalar, Kurtuluş Savaşının nasıl kazanıldığını göstermeye yeter. Batı Cephesı "karargâhı", Sakarya savaşından sonra, getirilir Akşehır'e. İsmet Paşa'nın yanında bulunan Halide Edip, şöyle anlatır: "İsmet Pasa bana 'onbaşı benimle gel' dedi. Yolda İsmet Paşa, Türkiye'nin geleceğinden bahsediyordu. Bütün kötülüklere, suiistimallere son vereceğini söylüyordu." "İkinci Adam" yazarı Şevket Şüreyya ekliyor yapıtında: "Evet, İsmet Paşa artık daha ümitliydı. Bir mehtaplı gece ve Sıvhhisar'ın kayalıkları dibinde Yakup Kadri'ye de şöyle veda etti: İzmir'de görüşürüz..." "Karargâh"\ gezerken, Fransız Profesör Paul Dumont'un, bir süre önce, Ankara'da yaptığı konuşmayı anımsıyordum. Fransızlar "Anfcara Antlaşması" ile sonuçlanacak görüşmeler için, Akşehır'e gelirler. Görüşmeleri Mustafa Kemal ile Franklin Bouillon yaparlar, ancak Batı Cephesi Komutanı İsmet Paşa da, sık sık etkin biçimde, bu görüşmelere katılır. Fransız kaynaklanndaki belgelere göre, ağır bir iş gününün sonunda, bol içkili bir yemek de yendikten sonra, Franklin Bouillon ile Mustafa Kemal üzerlerindeki gerginliği atmak için, birlikte "valse" kalkarlar... 26 ağustos saldırı buyruğu, Akşehir'de verilir... Fransız belgelerine göre, Akşehir görüşmeleri ismet Paşa için bir çeşit Lozan'ın provası niteliğindedır. Birkaç ay sonra Mudanya'da bir küçük Lxızan daha yaşanacaktır. Sovyet Elçisi Aralov da, Akşehir izlenimlerıni anılarında anlatır Aralov, birlikleri denetlemelere de katılır. Müze olan "karargâh"\a, bunlardan resimler var. Ancak, müze oldukça yoksul, Akşehir'deki bu müze zenginleştirilebilir. "Karargâh"\ birlikte dolaştığımız emekli öğretmen Mehmet Köse: Akşehir, dedi, Türkiye Cumhuriyeti'nin anaokuludur... Ne yazık ki, bu güzel ilçe unutulmuş gibidir. Çalışkan bir kaymakam gelmiş, Metin Ozkınay; Akşehir gölundekı sömürüyü önlemeye çalışmış. Akşehir'in yeni kaymakamı da, ANAP'iıların hışmına mı uğramış ne olmuş, Konya'ya Vali Yardımcısı gitmiş. İlçe aylardır kaymakamsızmış... SODEP'Iİ Nail Gürman, Rkret Ünlü de var ya kafilede, çok yerde SODEP'lıler karşılıyorlar. Gazeteci olarak Teoman Erel'le ikimıziz. Doğanhisar Belediye Başkanı SODEP'Iİ ismaıl Görgülü, Doğanhisar Spor Kulübü Başkanı Rahmi Baştoldu, çok sıcak insanlar, oyörelerde tanıştıklanmla konuşurken, başkent Ankara'nın, İstanbul'un dışında, Anadolu'da da yurt sorunlarını tartışan, düşünen, eziyetleri göğüsleyen aydmların çoğaldığına inancım güçleniyor... Akşehir'de bir gece kalıp, ertesı günü Konya'ya gectik. Oradaki tanışma toplantısına katılıp, Vedat Dalokay'ı da alıp Ankara'ya döndük... Ankara, Turgut Bey'in ABD dönüşüyle, DYP, ANAP, SODEP hareketliliği içindeydi. Bir şey olacağı yoktu ya olsun... TV'de, 8 nısan pazartesı günü. bir ABD TV muhabirinin, Başbakan Turgut Bey'le yapılmış bir konuşmasını izledim. NBC muhabirı, Özal'la 5 nisan cuma günü konuşmuş. Muhabirin adı John Molaughl. Özal'la Sovyetler'den alınması düşünülen "doğalgaz" konusunu soruyor. Özal, "Doğal gaz sevkiyatı için vanlan anlaşmanın Türkiye'yi siyasal açıdan Scvyetler Birliği'ne bağımlı kılacağı yolundaki görüşleri kabul etmedığini" bildirıyor, ayrıca Iran ve Katar'dan doğal gaz nakli konusunda da görüşmeler yapıldığını anımsatıyor. Amerikalı gazetecinin sorusu tuhafıma gitti. Neden ille bağımlılık? Bağımsızlığı, Akşehir'deki anaokulunda öğrenenlerin bilinçli çocukları, o bağımsızlık bilincini yaşatmasını da bilirler ETERNİT SANAYİ A.Ş.'NİN 31.12.1984 TARİHİNDEKİ BİLANÇOSU AKTİF IOONEN VARLIKLAB Haz a»jerier • Koa vadeh aıacakiar (nen • Stoklar ilk madd» v« malzeme Yan mamuller M a m j ı e ' ve emtıa Dıje uonen varlıklar IIDURAN VARLIKLAR Uzun tadeh alacaKlar ve fonlar Yaoılmakta olan yatırımlar Sabıl k'ymeller () Bınkmış amortısmanlar. tukenme ve n'a payları Dığer duran vartıklar AKTİF TOPLAMI NAZIM HFSAPLAR 709 869 518 992 283 920 2 576 503 900 4 517 426 31 39 30 41 15 IIORTA v/E U2UN VADELİ YABANCI • Tedavuldek tanvıiler Dığer ona ve uzun vadeli yaea'c kay 53 3 69< 467 796 7611 318 30 29 945 (ne'> KAYNAKLAR BO0 000 000 83 4 762 737 017 30 2 182 631 367 83 PASIF IK'SA VADELİ VABANCl KAYNAKLAR • Banka Kedılen Oıger kısa vadelı yaMncı kay ıneD 837 849 289 94 405 676 259.77 ı 243 525 549 T 1 GOZLEM (Baştarafı 1. Sayfada) görülen MDP gereken oyu topJayamadı ve "ikinci alternatif" iktidara geldi. Önce "milli irade" gibi cafcaflı edebiyatı bir yana bırakıp, bu yalın gerçeği görmek gerekir. ANAP ızinli partilerden biridir, Özal'ın kımliği de olağanüstü dönem ile bütünleşmiştir. Yapay çekişmelerin ve yüzeysel çatışmaların bu özellikleri değiştirir bir yanı yoktur. Son yılların olaylarına bu açıdan bakarsanız, Türkiye'de "geçiş dönemi" gibi kalıplara karşın partıleşme sürecinin henüz başlamadığı sonucuna kolaylıkla ulaşabilirsiniz. Partilerin "serbestçe" kurulmaları kuralı henüz siyasal meyvelerini vermiş değildir. ANAP böyle bir ortamda geleneksel sağ oyları toplamasını bildi. ANAP geleneksel sağ oylar dışında, yüzeysel çatışmatarı, temelli ayrılıklar sanan yanılgtlardan da oy almasını başardı. Bütün bunlara "soldakı alternatrfsızlik" ve MDP'deki "ıktidan çantada keklik" gören sevımsiz tutum eklenince ANAP'a iktidar yolu açılıverdi. Bu bakımdan bugün toplanan ANAP Genel Kongresini, iktidar partisi için bir "kuruluş aşaması" niteliğinde de görmek yanlış olmaz. Parti, bu kuruluş aşamasına çok şanslı olarak başlamaktadır; çünkü iktidardadır. Ancak kendisini bekleyen birçok sorun da gündemdedir. Ana sorun partinin karmaşık yapısının türdeş yapıya dönüşmesidir. "Biz dörteğilimibiıieştirdik" savunması, özünde partinin gücünü değil zayıflığını göstermektedir. Hiçbir parti birbirlerıyle çatışan dört gorüşü sürgit bir arada tutamaz. Birarada tutulabilen görüşler, bırbırlenne yakın olanlardır. Bu yakın görüşler de özel sektör öncülüğüne dayalı kapitalist düşünce ile "Türk Islam sentezi" adı verilen ideolojik odaklardır. "Muhafazakârlık" ve "milliyetçilik" adlarını verdikleri tutucu düşünceler, bu ideolojik ve siyasal görüşlere dayanmaktadır. Meşrutiyet'in "Ahrar" ve "Hürriyet ve İtilaf" adlı partilerinden bu yana, özel girişime dayalı görüşler, hep "İslamcı düşünceler" ile birlikte ortak bir ideolojik taban oluşturmuşlardır. ANAP bu ideolojik mirası kımseyle paylaşmaya razı değildir. Değildir, değildir ama son yılların duygusal birikimi ile siyaset sahnesine çıkan DYP. bir süre sonra sağda bir başka "alternatif" arayan özel sektör tarafından, daha da etkin biçimde desteklenebilir. Bu. en azından bir olasılıktır. Ekonomik koşulların gün geçtikçe ağırlaşması, para kredi düzeninin kilitlenmesı, ilerde ANAP'a oy vermiş kıtle dalgalanmalara yol açabılir. ANAP'ın şımdilik "iş bitiricilik" diye sunulan beceriksizlikleri, yarın göz ardı edilemeyecek büyük "skandallar" olarak gündeme gelebilir. Böylesine olaylar, elbette parti içınde karşrt grupfarın oluşumunu zorlar. ANAP, henüz bir düğün gecesi sarhoşluğu içindedır. Henüz gerçek yaşam ANAP'a yüzünü göstermiş değildir. Bütün bu görüntüler, ANAP'ın olağanüstü donemın koşulları değiştikçe gücünü yitireceği kuşkusunu vermektedir. Bu yüzden ANAP'ın Batılı anlamda bir çogulcu demokrasinin savunucusu olması düşünülemez. Türkıye'yi bekleyen bir ekonomik bunalımda, ANAP'a destek vermiş olan büyük sermaye, bu desteğini hemen çekecek, ANAP'ı "Türk İslam sentezi" diye adlandırılan "antilaik" düşünce odakları ile baş başa bırakacaktır. Öyle ya da böyle; yakın gelecekte demokrasinin savunulması yıne sola açık partilere düşmektedır. Demokrasi savaşı. özünde artık bir "uygarlık savaşı"r\a dönüşmüştür. Batı ülkelerinde liberal partilere düşen gorev, Türkiye'de sola aç:k partılerin boyunlarına borç olmuştur. Sağ partiler, böylesine bir uygarlık savaşına hep sırt çevirmişlerdir. Demokrasimizin sıkıntılarından biri, bugüne dek Batılı anlamda liberal ve demokrat bir partinin bulunmayışıdır. ANAP, bu eksikliğin devlet desteklı son örneklerinden bıridir. 263 063 805.80 1 UGUR MUMCU 590 '83 861 81 024 881 3 2 3 7 2 697 774 908 82 238 768 792 1 582 631 367 MIOZ KAYNAKLAR 4 800 000 000 • Çıkarim 5 veya odenrnıs sermaye «9 213 975 95 Yedek akç«!er 702 495 632 ' 6 Yen^en değeneme değer a r ı ^ tonu Donem kan 106 173 961 30 Gecnrş yıl zararları I875 146 552 11ı PASIF TOPLAMI NAZIM HESAPLAR 84 186 900 176 4 891 327 260 (1 412 057 320 CT, 17 686 360 96 8 208 B93 9 2 ' 2 446 804 181 25 BILANÇO DIP NOTLAHI t Stoklaı maityet esasna gofe ceğeHer>d'fıifTıekte normai amortısma" sısterr 2 Antıf öe§ener uzennde 391 00C 030 Î L tenmat .a.'d r 3 Antıf değenenn toplam sıgona luian 3 455 322 00C T L d>r j I ETERNİT SANAYİ A.Ş.'NİN 1.1.1984 31.12.1984 DÖNEMİ GELİR TABLOSU IB R I T SATIŞ HASlLATI Yurt ıçı m a ™ i satı;lan • İhracat Dıjer satışla' ~ vergı kadesı vade farK ve benzen gelırier IIIIIIVVVIVIIVIIIIXHASILATTAN INDIRIMLER NET SATIŞ HASlLATI SATILAN MAL VEYA HIZMETIN MALİYETİ SATIŞ GIDERLERı VE VERGILERI BRUT SATIŞ KÂR VEYA ZARARI GENEL YÖNETİM GIDERLERI İŞLETME KÂR VEYA ZARARI ISLETME DIŞI KAR VEYA ZARAR Kur larklan Işle'me dış dtğer kâr veya zarar XFİNANSMAN GIDERLERI Orta ve uzun vaöelı kredı 1aız* ve giden Tedavuldekr tanv'lenn faızlerı u'ğe' fmansman gıderien XIX ' XIIIVERGIOEN ONCEKI KÂR VEYA ZARAR ODENECEK VERGILER VE OIĞER YASAL YUKUMLULUKLER DONEM KÂR VEYA ZARARI 106 1^3 961 30 () i) () 6 168 284 035 125 318 116 507 948 595 79 84 46 24 230 436 J».' {) 388 358 897 92 6 437 422 286 «7 3 804 435 446.44 93 301 1~3 0B 2 539 685 666 95 314 366 137.95 2 225 319 5 2 9 . () () () () 46 950 614 48 13 580 938 57 33 369 675 2 072 194 953 91 22 (1 1 051 939 507 86 315 0 0 C 0 0 0 705 255 445 36 •06 173 961 30 (Baştarafı 1. Sayfada) ak Vandemoulbroucke tarafından hazırlanan ve Ermeni soykırımının Türkiye tarafından tanınmasını isteyen rapor, "tek yanlı, her turlü davanaktan yoksun ve yalanlara davanan bir belge", raponör ise "dengesizin biri" olarak nitelendi. Açıklamada ayrıca raporun kabul edilmesi halinde bunun da, "Sevr Antlaşması gibi tarihin tozlu sayfaları ile çöp sepetindeki kendine layık yeri alacağı" kaydedildi. Açıklamada ayrıca şu görüşlere yer verildi: "Belgede ileri süriilen Ermeni yanlısı gönişlerin tek tek çürütülmesi ve bu çurütmenin tarihi belgelere dayandınlması bi Ankara: Terör teşvik lim adamlanmız için son derece kolay olabüir." Dışişleri ayrıca, Türkiye'nin AET içinde raporun haıırlanışı sırasında goruşlerini açıklama ve tartışma imkânından bugune kadar yoksun bırakılması da eleştirildi. Açıklamada daha sonra AET'ye açık bir de mesaj verilerek şu ifade kullanıldı: "AET gibi, demokrasi ve insan haklanna saygı prensiplerine bağlı olduğunu ileri suren ve gerçekten böyle kalması gereken bir kurumun bütün bir milleti, goruşlerini almaksızın birtakım tek yanlı yaklaşım ve uydurma iddialarla itbam etmeyecegini ümit etmek isteriz. Raportöriin iddialanna deger verilmesi halinde teror hiçbir sekilde durmayacak, bilakis, hemen hemen butün gizli veya açık Ermeni orgütlerince sarabeten belirtildiği üzere tanımanın arkasından tazminat ve toprak talepleri ve bunlan destekleyen tiim terör eylemleri daha da teşvik görmüş olarak yeni bir hız kazanacaktır. Bunun aksini iddia etmek saflık degil, kötiı niyetin eseridir." Sofya'ya (Başıarafı 1. Sayfada) çen şubat ayında başlayan Müslüman Turk azınhğın durumuna ilişkin nota savaşmda, yeni bir sayfa daha açılmış oluyor. Türk hükumeti ilk olarak 22 şubat tarihinde Bulgar hükümetine nota ile goruşlerini bildirmiş, Bulgarlar da 27 şubat tarihinde notaları ile Turkiye'nin istediğı hususları reddetmişlerdi. Bunun üzerine Ankara, 4 mart tarihinde ikinci bir nota vermiş, bu nota da 22 mart tarihindeki cevap notasıyla yine reddedilmişti. Son olarak Bulgar Dışişleri Bakanı Peter Mladenov, 10 nisan tarihinde Türk Büyukelçisi Ömer Lutem'i makamına çağırarak bir protesto notası verdiyse de, buyükelçi bu notayı almayarak iade etmişti. Dışişleri Sözcüsu Eralp, Bulgaristan'ın Istanbul Başkonsolosluğu'nda bulunan ve Türk İstihbaratı tarafından Bulgar casusu olduğu belırlenen Ali Mehmetov Yusufov'un casus olup olmadığı yolundaki bir soruya, "Bilmiyorum" yanıtını verdi. Eralp, Yusufov'un Bulgarlardan istenip istenmediği yolundaki soruya da, "Bu konuda tereddiit yok" dedi. Eralp, uçuncu notada Yusufov'un durumuna değinilmediğine de dikkat çekti. DENETÇİ RAPORU ETERNİT SANAYİ A.Ş. GENEL KURULUNA Onaklı§ın Unvanı Onaklığın Merkezı Ortaklığın Sermayesı m Faaltyet Konusu Denetçı veya denetcıterın adı ve görev surelen. ortak otup otmadıklan Katıtman YonettmKurulu ve yaptlan Oenetteme Kurulu Toplaniılannın s* ,ıst Oriaklık hesaplan aetier ve belgelen uzerındö yapılan ırKelemenın kapsam hangı tanhlerde ınceleme yapıldığı ve varılan sonuç Turk Ticaret Kanununun 353 maddesının 1 fıkraswtın 3 numaralı bendı gereğınce ortaklık veznesınde yapılan sayımlann sayısı ve sonuçtan TurK Ticaret Kanunununun 353 madöesının 1 tıkrasının 1 numaralı t>endı gereğınce yaptlan ınceteme tarıhlen sonuçlan Inlıkal eden şıkayet ve yolsuzluklar ve bunlar haknmda yapılan ışlemleı ETERNİT SANAYİ A Ş Şışiı Buyukdere cad Beytern Han Kat 9 Istanbul 4 800 000 000 ElyaUı çımentodan basınçlı boru duz ve otukiu levha ımalı Erol Bozkuri Erdoğan Ateş 6 1 1 198431 12 1984 1 1 198431 12 1984 Oriak değıl Ortak değıl Her ayin sonlannda nakriçeksenei makbuz &ayrmı yapılmış kayıt ve belgeierı ornekleme yontemıyle laranmış hernangt bir usulsuzluğe rastlanmarnıştır 7 deta sayım yapılmış herhangı bir usuisaztuk goruimemışrır Her aym soniannda yapılmış tereddut edılen hususlarda muialaa verılmrş herhangı bir usülsuzluk gorulmemıştır Intıkal etmem.ştır Eternıi Sanayı A Ş Anonım Oratklığınıp 1 1 198431 12 1984 dönemi nesap ve ışlemlerın, Turk Ticaret Kanunu Orlaklık Esas Sozleşmesı ve dığer mevzuat ile genel kafiui gormuş muhasebe ıike ve sıandanianna göre ıncelemış bulunmaktayız Goruşumuze gore ıçenğını benımsedıSımız ekiı 31 12 1984 iar.ni tıbarıyle duzenlenmış oılanço ooahlığın anıian larhlekı gerçek malı durumunu 1 ' 198431 12 19S4 oonemıne aıt kârzarar taolosu anılan doneme aıt gerçek faalıyel sofiuçlannı yansrTrnakiadır Bslançonun ve kâr zarar cetvelının onaylanmasını ve yonettm kurulunjn aKlanmasını onaylarımza arz ederız Saygılarımızla DENETÇI EROL BOZKURT DENETÇI ERDOĞAN ATEŞ (Başıarafı 1. Sayfada) layan Cheysson, şu açıklamayı yaptı: "Türkiye ile AET arasında 1981'de parafe edilen 600 milyon ECU (yaklaşık 420 milyon dolar) tutanndaki dörduncu mali protokol dondunılmuş durumdadır. "Özel yardım" fonundan Ankara'ya verilmesi gereken 20 milyon ECU'luk ek kredi de işler duruma sokulmamıştır. Bunun nedeni, Tiirkiye'deki siyasi durumdan kaynaklanmaktadır. AET Komisyonu tarafından Ar kara'ya hiçbir "ambargo" sö^ konusu olmadığı halde, üye ülke hukümetleri yardımlann serbest bırakılması konusunda bir karar almamışlardır ve bu yüzden de Bruksel Komisyonu yardım paketini Konsey'e ha>ale elmemiştir." Bilindiği gibi, Türkiye'ye Ortak Pazar tarafından yapılacak mali yardımlar 12 Eylül'den bu yana dondurulruuş durumda. AET
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle