Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
12 MART 1985 • • • • HABERLERİN DEVAMI CUMHURİYET/U Sarzetakisl ünlendîren olay: Lambrakis cinayeti Kültür Servisi Pire kenti ilerici milletvekili Yorgo Lambrakis, elinde "YunanisUn" yazılı bir bezle Maraton'dan Atina'ya giden tarihi yolda tek başına yürüyordu. Kendisini dinleyen coşkulu kalabalıklara sık sık şöyle derdi "Ülkenin acınacak durumda olduğunu göriiyorum. Suskunlugu, işkenceyi, açlıgı, hastalığı, iş bulmak için yurt dışına göç etmek zornnda kalanları da göriiyorum." Bazı çevreler Lambrakis'in fazla konuştuğu görüşündeydilerjSusturulması gerekiyordu. 23 Mayıs 1963 günü Selanik'te yapılan "Nükleer Silahsızlanma ve Banş DerneğT'nin toplantısmdan çıkmış karşı kaldırıma geçerken, fırlayan bir triportörün arkasındaki Spiroz Godzamanis adlı kişi milletvekiline vurdu. Yere düşen Lambrakis, birkaç metre sürükJendi, triportör hızlanıp ileriki dönemeçte gözden kayboldu. Ingiltere, Sovyetler Birliği, Macaristan ve Çekoslovakya'dan getirilen dört uzman doktorun da bütün çabalarına karşın, 45 yaşındaki Lambrakis 27 Mayıs 1963 gecesi beyin kanamasından öldü. lktidardaki Karamanlis hükümeti, bu olaydan ötürü muhalefet tarafından ağır biçimde suçlandj, Atina ve Pire'de büyük gösteriler yapıldı, 300 üyeli Yunan parlamentosunda 21 milletvekili buiunan Lambrakis'in bağlı olduğu EDA (Solcu Demokrat Birliği) Partisi olayı "siyasi cinayet" olarak tanımladı. Selanik'ten Atina'ya getirilen Lambrakis'in cesedi, 28 Mayıs 1963 günü tüm solcu kuruluşlann ve genel grev ilan eden sendikalarla işçilerin kaülmasıyla, saat 17.00'de başlayan bir törenle toprağa verildi. Yakalanan motosikletli Godzıunanis de tutuklandı. Cenaze töreninin hemen ardından bir demeç veren Başbakan Karamanlis, "Yunan milleti Lambrakis olayının hızla aydınlatılacağından ve suçlulann ağır biçimde cezalandınlacağından emin olabilir" dedı ve basının bir bölümünü zihinleri karartacak yayımlardan uzak durmaya çağırdı.Olaym aydınlatüması için yıllar geçecek, çok sayıda taaık dinlenecek, 31 yaşındaki genç bir sorgu yargıcırun gece gündüz çalışması sonucu Lambrakis'in öldttrülmesi olayına karışanJar tutuklanıp cezalarını göreceklerdi. Ancak aradan uzun zaman geçmiş, olayın aydınlanması sonucu istifa eden Karamanlis kendini Paris'e sürgün etmiş ve 1%7'de iktidara bir darbeyle Albaylar Cuntası gelivermişti. Cuntanın ilk işi katilleri salıvermek, yürekli sorgu yargıcını da gözaltına almak oldu. Bugün 56 yaşında bulunan bu genç ve yürekli sorgu yargıcı, Yunanistan Basbakanı Andreas Papandreu'nun başkanlık seçimi için aday gösterdiği Hristo Sarzetakis. Ve Sarzetakis'in gözaltına alınmasına yeten bu olayın temelinde de Lambrakis'in Cunta yöneticilerinin ilk sırasında bulunan Papadopulos'u uzun yıllar önce tokatlaması yatıyordu. Lambrakis olayı, o sıra 35 yaşlannda olan genç bir yazara da esin kaynağı oldu. Vassili Vassilikos'tu bu yazarın adı ve Lambrakis olayım konu alan ilginç romanı " Z " , belli başlı dünya dillerine çevrildi, bu arada Türkiye'de de "Ölümsüz" adıyla yayımiandı, satış rekorlan kırdı. Ancak Albaylar Cuntası işbaşına gelince, Vassüikos trenle dönmekte olduğu ülkesine girmeden Zagreb istasyonunda indi. Uzun yıllar Fransa'nın baskenti Paris'te yaşamak zorunda kaldı. Vassilikos anayurduna ancak 1974 Kıbns çıkartmasından sonra, Albaylar Cuntası devrilince dönebildi. Kısa süre öncesine kadar Yunan Radyo TV Kurulu Genel Müdür Yardımcısı'ydı ve bu görevinden yazarbğa daha fazla zaman ayırabilmek için istifa etti. Vassilikos'un romanı " Z " , Yunan kökenli yönetmen Costa Gavras tarafından beyazperdeye aktanldı. Ülkemizde gösterilmeyen bu film, her yerde büyük ilgi gördü ve politik sinemamn en başanJı örnekleri arasında yer aldı. Filmde Lambrakis'i Yves Montand, genç sorgu yargıcı Sarzetakis'i ise, filmin çevrilmesine büyük katkılarda buiunan ve yapımcılığını ustlenen Fransız aktör J. Louis Trintignant canlandırdı. Trintignant'ın beyazperdede canlandırdığı Sarzetakis, şu anda Anayasa Profesörü, Yüksek Mahkeme üyesi ve Papandreu'nun başkan adayı... Sarzetakis, Lambrakis cinayetini çözdüğü sırada 31 yasında bir sorgu yargıcıydı. Lambrakis tek başrna Maraton'dan Atina'ya yürümüş ve bu gösterisi büyük ilgi görmüstü. Atinada gerîliın (Bastarafı 1. Sayfada) "kurt"larından sayılan deneyimli Konstantin, bazı siyasal çevrelerin değerlendirmesine göre, "eli koiu bağlı" kalmayacak. Karamanlis'in muhalefetteki Yeni Demokrasi Partisi'nin başkanhğına geçmeyeceğini, ancak perde arkasında "ağjrijğını" sürdürebileceği ifade ediliyor. Bir söylentiye göre, Karamanlis, Papandreu'ya karşı 'sansasyonel" bir mücadele vermek istiyorsa, yurt dışına da gidebilir. Bütün bu gelişmelerin yanı sıra, Papandreu'nun bazı güçhiklerinden de söz ediliyor. Buna göre, Papandreu, Karamanlis'i yeniden Cumhurbaşkanlığına önermiş olsaydı, parti içindeki "Marksist" ve "sağcı kanat" arasındaki saflar iyice ortaya çıkacak, partide bir kopma olasılığı gündeme gelebilecekti. Karamanlis, önceki gün görevinden istifa ettikten sonra, Kifilya semtindeki Cumhurbaşkanlığı Konutu'nu terkederek, Politia'daki konutuna yerleşti. Bu arada, muhalefetteki Yeni Demokrasi Partisi'nin Genel Başkanı Mitsotakis, Cumhurbaşkanlığı için bir başka aday göstermeyeceklerini söyledi. Mitsotakis, PASOK'un Sarzetakis'i aday göstermesini siyasi bir karar olarak nitelendirerek, "Sarzetakis'in bu göreve getiriJmesine karşı olduklanm" büdirdi. Mitsotakis, son gelişmelerden sonra erken seçimlere gidilmesi ve Çumhurbaşkanı'nın erken seçimle belirlenecek parlamento tarafından seçilmesi gerektiğine inandıklarmı belirtti. Papandreu, dün Yunan valiIiklerine yaptığı konuşmada, "Seçimlere şimdiden başlıyonız. PASOK, mullaka kazanmalıdır" dedi. Papandreu, genel seçimlerden söz ederken, "Sarzetakis seçilmezse, 5 mayısta genel seçimkrin ilan edilecegini" belirtti. Ancak, PASOK çevreleri, "Sarzetakis seçilse dahi, genel seçimlerin 26 mayıs taribinde yapdabileceğini" öne sürüyorlar. YUNAN BASINI NE DtYOR? Yunan basmı, Karamanlis'in istifa haberini 8 sütunluk manşetler haiinde verdi. Iktidarın sol kanadını destekleyen Ethnos gazetesi, "Tüm iktidar yetkileri 'değişim'in (Papandreu'nnn sloganı) eline geçti" başlığmı kullandı. Sol eğilimu' EJeftherolypia gazetesi, "Tam gaz seçimlere gidiliyor. 5 ya da 26 mayısta genel seçim ilan edilebilir" dedi. tktidar yanüsı Ta Nea gazetesi, "Sag kesimde krizKararaanlis'in gerekçesiz istifası sağ kesimde kanşıklık >aralü " derken, diğer gazetelerin kullandıklan başlıklar şöyle: Mesimvrini (muhalefet): "Tek yol erken seçimBüyük bir siyasi şahsiyetin (Karamanlis) sonu." Apoyevmatini: "Karamanlis gidiyor, ulusal kriz başladıSiyasal yaşamda anormal gelişmeler." Vradini: "Andreas'ın hedefleri önünde korku ve kuşkular." Trintignant "Z" fllminde Sarzetakis ¥ canlandırtyordu. Yves Montand, Costa Gavras'ın çekrtği filmde Lambrakis ¥ canlandırdı. Vassili Vassüikos, Lambrakis olayım konu alan "Z" romanını yazdı. Istikrar Istikrar Derken (Baştarafı I. Sayfada) Papandreu'nun büyük yaşadığı, yoksullaşmanın ta kendisidir, edebiyatı değil... "Neden yoksullaşma" sorusuna ise biraz şaşırtıcıdır ama her zaman "istikrar için" karşılığı alınır Büyümeyi erteleyip istikrarı ön plana alan bilinçli bir politikadır bu. Bir kere, istikrar deyince akla hemen zam gelir; ikisi hep el ele yürür... Sonra ekonomide istikrar öncelik kazanınca, akla ikinci olarak işçınin ücreti, memurun maaşı, çiftçinin ürün bedeli gelir. Bunlardaki artışlar frenlenir, gerçek gelirler budandıkça budanır. Gelir dağılımı gitgıde bozulur... Sermayenin belli kesimlerine "yeniekonomik atılımlar" gerekçesiyle sürekli fon aktarılır... Bunlar olurken, hedef, belirli aralıklaria resmi ağızlarca yinelenir durur: Enflasyonun yakında beli kınlacak; dışsatım gelirleri arttıkça dış kaynak girişinin de hızlanmasıyla "istikrar"dan "büyüme"ye geçilecektir. Biraz daha dişimizi sıkarsak güzel günlere kavuşacağız... •k Hiç değişmedi. Aynı şarkıdır dört beş yıldır dinlenmekte olan. Osman Ulagay'ın "Ekonomide Diyalog"unda Başbakan Yardımcısı Kaya Erdem vardı iki gün süreyte. Sayın Erdem her zamanki yumuşak üslubuyla istikrar politikalanndan vazgeçilmeyeceğini, çünkü vazgeçiiirse bundan sonunda vatandaşın zarariı çıkacağını vurgulamıştır. İnşallah! Politikada istikrar arayışlarının sonucsuz kaldığının anlaşıldığı şu günlerde, ekonomik modeli de gözden geçırmek yararlı olabilir. Acaba siyasetten sonra ekonomide de istikrar istikrar derken tersini yapıyor o/mayalım... (Bastarafı 1. Sayfada) sağcılardan demokrat sağ gruplara kadar özünde bir tasfiye operasyonuna girişmişti. Tüm sol partilerin "anlayışlı" davranışlarıyla, ilk önce devlet dairelerindeki sağ eğilimli memurların temizliğine başlayan PASOK, sırasıyla ve beklenmeyen zamanlarda ordu, polis ve diger kamu kuruluşlanndaki sağ eğilimli kadroları çeşitli gerekçelerle "emeknye" ayırdı. PASOK Başkanı'nın giriştiği her "temizieme operasyonu" taraftarlannca coşku ile karşılandı. Operasyonların son halkası Çumhurbaşkanı Konstantin Karamanlis oldu. Kurulu düzenin "koruyucusu" Anayasanın mutlaka değiştirilmesi gerekiyordu. Aksi halde özellikle Sosyalist Parti'nin sol kanadı "bağımsızlıgını" ilan edebilirdi. PASOK çevrelerine yakın kaynaklardan aldığımız bilgilere göre, eğer Papandreu, önceden gayri resmi yollardan açıklandığı gibi, Karamanlis'i yeniden Cumhurbaşkanlığına aday gösterseydi, dünden itibaren (pazartesi) birçok PASOK yerel örgütü, sıyası bürolarının anahtarlaruu da Papandreu'ya sunacak ve görevlerinden ayrılmalannın yanı sıra PASOK içindeki "Marksist sol kanat" ile Kiralar en fazla yüzde 26 arttırüaeak ANKARA, (Cumhuriyet Bürosu) Kira sözleşmesi bu ay biten kiracılar, yeni sözleşmede kira bedellerini en fazla yüzde 26 oranmda antıracaklar. Bu durumda ev sahiplerinin daha fazla zam isteklerinin kabul edilmemesi gerekiyor. Kira sözleşmesi süresinin sonunda yapılacak zam için hangi ölçünün kullanılacağını, Yargıtay Üçüncü Hukuk Dairesi yıllar önce belirlemişti. Buna göre, Ticaret ve Sanayi Bakanlığı'mn Toptan Eşya Fiyat Endeksleri'ndeki yıllık artışın yarısını almak gerekiyor. Konuyla ilgili olarak bilgisine başvurduğumuz Yargıtay Üçüncü Hukuk Dairesi Başkanı, bulunacak oranın yüzde 20'den az, yüzde 30'dan fazla olmayacağını bildirdı ve "Bulunacak yiizdelerdeki küçiık değişiklikler, işte bu fiyat endekslerindeki artışlardan dolayı olur" dedi. Bilindiği gibi, Sanayi ve Ticaret Bakanhğı, Toptan Eşya Fiyat Endeksleri'ndeki artışı her ay belirliyor. Geçen ay, bu artışlann kiraya yansıyacak bölümü, yani artışın yarısı yüzde 25.5 olarak saptanmıştı. Bu ay ise bu oran yüzde 26 olarak belirdi. Kira sözleşmelerinde uygulanacak zam oranı, bir yıllık sözleşme dönemi için geçerli oluyor. Dünya gazetesinde Tevfik Güngör'ün koşesinden: Sigortalıların ortalama ücretindeki son beş yıllık gelişme incelendiğinde, net ucretlerin 1980'de yüzde 40, 1981'de yüzde 53, 1982'de yüzde 25.2, 1983te yüzde 32 ve 1984'te yüzde 40.3 oranında artmasına karşın, aynı yıllarda enflasyonun sırasıyla yüzde 94.3, yüzde 37.6, yüzde 32.7, yüzde 28.8 ve yüzde 45.6 oranında gerçekleşmesi sonucu, reei olarak ucretlerin ciddi bir aşınma kaydederek, 1984'te 5 yıl önceki düzeyinin de gerisinde kaidığı saptanmıştır... IşSendika Servisimizin bir haberi: Ucretler beş yılda 50 mağlup... 1980'den bu yana hükümet her yılbaşında bir enflasyon tahmini yapıyor ve buna göre bir ücret standardı saptıyor; Yüksek Hakem Kurulu ya da Koordinasyon Kurulu bu ücreti sendikalara dikte ediyor; ne var ki her yüın sonunda tam beş yıldır enflasyon, tahmin edilenin üzerine çıkıyor... Ankara Büromuzun haberinden: 400 bin işçiye 1985 zammı: Ancak yüzde 25... Kamu Toplu Sözleşmeleri Koordinasyon Kurulu'ndan sorumlu Devlet Bakanı Kâzım Oksay, Cumhuriyet muhabirine, "Kamuda 1985 yılı için işçi ücretlerine yüzde 25 zam oranı geçerlidir..." diyordu... Ekonomi Servisimizin aynı günkü haberi: Enflasyon bedeli iki ayda yarılandı... Hükümet, 1985 yılı enflasyon oranı için yüzde 25 demişti... İki ayda enflasyon yüzde 12.3 oldu. Ve Cumhuriyetten bir manşet: Zavallı mutfak... Gıda maddeterinin fiyatlan şubatta yüzde 11 artarak rekor kırdı... Kimileri sorabılir yine de: Yoksulluk edebiyatı mı, diye. • Hayır. Çunkü son beş altı yıldır işçi ve memurun birleşecekti. Şimdi ne olacak? Papandreu'nun Karamanlis'i Cumhurbaşkanlığı koltuğundan indirmesiyle PASOK, taraftarlanru yine cebinde tutuyor. Ama kendisini bir oranda destekleyen ve Karamanlis'i "giivence" olarak gören merkezcilerin tutumu ne olacak? Işte bu nedenle Papandreu'nun bu karan "cesur" karşılanıyor. Ana muhalefet Yeni Demokrasi Partisi ise ülkedeki merkezcileri yanına çekebilme olanağını buluyor. Papandreu ülkede sağın büyük ismi olan Karamanlis'i de oyun djşı bıraktıktan sonra meydan kendisine kalıyor. Ancak ABD ve NATO çevrelerini bir süre için, yani Papandreu'nun yeni hegemonyasının hangi yönde olacağını kanıtladıktan sonra tepkilerirü göstermeye başlayacak. NATO'nun aynı Portekiz'e yaptığı gibi, "çok gizli" niteliğindeki savunma planlarını bir süre için Yunan subaylarına vermemesi bekleniyor. ABD'nin ise, Yunan Hava Kuvvetlerine satmaya karar verdiği 40 adet F16 tipi savaş uçağının teslimini öngören anlaşmanın imzalanmasını ertelemeye çahşacağı ileri sürülüyor. Kremlirfde G Ö Z L E M UĞUR MTJMCU (Bastarafı 1. Sayfada) 1974 Kıbns Banş Harekâtı'ndan sonra, "NATO silahlannı başka amaçlaria kullanamazsınızf' diye Türkiye üzerine silah ambargosu koyan ABD yönetimi, Yunanistan'ın bu NATO amaçları dışındaki silahlanma girişimlerinı engellemek amacıyla komşumuz için de bir "silah ambargosu" düşünmekte midir? Papandreu, son zamanlarda "yeni savunma anlayışı" adıyla bir "saldın taorisT' geliştirmektedir. Bu teoriye göre, Yunanistan'a tehlike, Bulgaristan kanalıyla Sovyet Bloku'ndan değil, Türkiye'den gelecektir. Bu yüzden askeri gücün bu oiasılığa göre düzenlenmesi gerekir. Yunan Silahlı Kuvvetleri'ndeki son emeklilik işlemlerini de bu yeni "savunma anlayışı" ile bağlantılı görmek gerekir. Papandreu'nun Çumhurbaşkanı Karamanlis'in yerine Cumhurbaşkanlığı'na Yargrtay üyesi Sarcetakis'i aday göstermesi, yine bu gelişmelere uygun düşmektedir. Papandreu, büyük bir hazıriık içindedir. Papandreu'nun "NATO amaçlan dışında" olduğu çok açık belli olan bu hazırjıklarına karşı, ABD yönetimi ne gibi önlemler alacaktır? Ömeğin, siparişi yapıian F16 uçaklan bir NATO ülkesine karşı saldırıya hazırlanan Yunanistan'a teslim edilecek midir? Türkiye'nin bugünkü ekonomik ve siyasal bunalımlarında, büyük ölçüde, 1974 yılından sonra konulan "silah ambargosu"r\un, yapılmayan ve kısılan askeri yardımların ve o tarihten sonra içeride ve dışanda başlatılan terör ile yaratılan "destabilize" sürecinin paylan vardır. ABD yönetimi, bir NATO üyesıni kendi soydaşlarına karşı başlatılan soykırımı önledi diye cezalandırırken, yeni "savunma stratejisi" ile NATD amaçlarını tanımad]ğını açıklayan öteki NATO üyesini ödullendirecek midir? Özetle ABD, "asnn siparişi" için ne gibi önlemler alacaktır? Sorun budur. Bunun dışında Papandreu'nun iç siyasette attığı adımlar oldukça tutariıdır. Papandreu ile Karamanlis'in aralan hiçbir zaman iyi olmamıştır. Papandreu, Karamanlis'i hep "Amerikaiılann adamı" olarak görmüş, bu yargısını anılannda da birkaç kez vurgulayarak yazmıştır. Papandreu, kendisini "Aspida davası" ile mahkeme önürte getiren gelişmeler içinde Karamanlis'in Başbakanlığı'nda hazırlanan "Perikles Planı"nı da unutmuş değildir. Neydi bu "Fbrikles PlanıT "Perikles Plam" bir komünizm tehlikesi karşısında silahlı kuvvetlerin yönetime el koymasını öngören CIA donatımlı ve Pentagon destekli bir ihtilal planıydı. İhtilal, Papandreu'nun babasının lideri oiduğu Merkez Birliği Partisi'ni hedef almaktaydı. 1965 yılmda açıklanan belgelere göre, silahlı kuvyetler içindeki bir örgüt, Yunanistan'daki şiddet eylemlerini yönlendirmişti. "TEA" kısa adıyla bilinen ParaMiliter, "Milliyetçi Güvenlik Gücu" adlı bir faşist örgütün de terör olaylannda büyük payı bulunmaktaydı. O sıralar Başbakan olan baba Papandreu, olay ile ilgili geniş bir soruşturma açtırdı. Bu ihtilal planının açığa vurulmasından kısa bir süre sonra, silahlı kuvvetler içinde "Aspida" adlı sol eğilimli bir cunta ortaya çıkanldı İleri sürüldügüne göre, bu cunta, Papandreu ile temastaydı. Bu dava, "Kıbns kasabı" diye bilinen Grivas adlı bir faşist generalce ortaya atılmıştı. Cuntalararası savaş kızışmıştı. Merkez Birliği Partisi iktidardaydı, ancak gerçek iktidar, "/dea" adlı sağ eğilimli bir cuntanın elindeydi. Başbakan baba Papandreu, hem "Perikles Planı"n\ hem de Aspida örgütü"nü mahkemeye verdi. Mahkeme, Perikles Planı hakkında soruşturma yapan Gizli Haberalma Örgütü Başkanı General Paipaterpos'u tutuklayarak, ordu içindeki sağcı olmayan gruplara gözdağı verdi. Yunanisian, o sıralar, Selanik'teki bir cinayet davası ile sarsılmaktaydı. Sosyalist eğilimli Eda Partisi'nin önde gelen milletvekiflerinden eskı milli atlet Lambrakis, Banş Derneği'nce Selanik'te düzenlenen bir toplantıda güvenlik güçlerinin de katıldığı bir cinayete kurban gitmiş, açılan davada Yargıç Sarcetakis, Jandarma Komutanı Mitsu ile Selanik Emniyet Müdürü Albay Kamutsiz'i tutuklamıştı. 1976 yılının 21 nisan günü de "İdea Cuntası", ülkeyönetimine el koymuş; Yunanistan, 1974 Kıbrıs Banş Harekâtı'na kadar faşist albayların yönetiminde kalmış, Perikles Planı, 19671974 arasında tam anlamıyla uygulanmıştı. Papandreu'nun doğacak bir gerginliği göze alarak, Albaylar Cuntası zamanında birkaç kez tutuklanan Lambrakis davasının Sorgu Yargıcı Sarcetakis'i, Cumhurbaşkanlığı'na aday göstermesi, kendisi için çok tutarlı bir seçim olmuştur. Ulkede hukukun simgesi olarak selamlanan Yargıç Sarcetakis'in, Cumhurbaşkanlığı'na aday gösterilmesi, Başbakanlığı sırasında Perikles Planı'nın hazırlanmasına göz yuman Karamanlis'e karşı verilecek en güçlü ve anlamlı yanıt değil midir? Demokrasinin beşiği sayılan Yunanistan'da artık beşikler sağlı sollu cuntalar eliyte sallanıyor. 1974 Kıbns Banş Harekâtı, Albaylar Cuntası'na son verip, yerine Karamanlislı, Papandreulu bir özgürlükçü düzen getirmişti. Papandreu, atılacağı yeni serüvenin büyük bir bozgunla sonuçlandıktan sonra, özgürlükçü düzen yerine yeni Albay Papadopuloslar ve Patakoslar getireceğini hiç aklından çıkarmamalıdır. "Helen şovenizmi" her zaman, Yunan demokrasisi için bir mezar kazıcı olmuştur... Kim kimdir? (Bostorafı 1. Sayfada) Başkent Moskova'nm 3220 kilometre doğusundaki Krasnoyarsk kentinde dünyaya gelmişti. 1929 yılmda "Komsomol" (Genç Komünistler) bölümü başkanhğına seçilen Çernenko, 1931 yılmda partiye girmiş ve 10 yıl sonra da yerel parti sekreteri olmustu. 1965 yılmda Komünist Partisi Genel Bölüm Başkanı olarak Moskova'ya gelen Çernenko, bu görevini 1983 yılına kadar sürdürmüş ve bu sayede parti yetkilileri ile sürekli temas kurma imkânını elde etmişti. Çernenko'nun, Sovyet hiyerarşisine göre yükselmesi, 1971 yılmda Komünist Parti Merkez Komitesi üyeliğine seçilmesi ile başlamıştı. 1976 yılmda Komünist Parti Ulusal Sekreterliğine getirilen Çernenko, 1978'de Politbüro 'ya seçilmişti. Çernenko, 1979 yılmda dönemin ABD Başkanı Jimmy Carter ile Sovyet Lideri Leonid Brejnev arasındaki zirveye katılmak üzere Cenevre'ye gitmişti. Doruk toplantısma katıian ABD yetkilileri, Çernenko 'nun çok az konuştuğunu ve daha çok Brejnev'in danışmanlığmı yaptığım ifade etmişlerdi. Çernenko, Sovyet hiyerarşisinde Brejnev 'in desteği ile hızla yükselmişti. 1982 yılının kasım ayında ölen Devlet Başkanı Leonid Brejnev 'in yanında uzun sure ' Udeolog'' olarak yer alan Çernenko, Brejnev'in yerine seçilen Yuri Andropov'un kısa bir süre sonra ölmesinin ardından, 13 Şubat 1984 günü Komünist Partisi Genel Sekreterliğine getirilmişti. Çernenko döneminde dışanda Brejnev'in detant politikası, değiştirilmeden uygulanırken, içerde ise Andropov'un başlattığı reformlar durdurulmuştu. Çernenko 'nun 13 aylık yönetiminde önemli olaylar şöyle sıralanabüir: • // Nisan 1984: Çemenko, Devlet Başkanı seçildi. • 13 Şubat 1984: Konstanün Çemenko, Sovyet Komünist Partisi Genel Sekreterliğine getirildi. • 21 Nisan 1984: Sovyet Birlikleri, Afganistan 'ın Panşir vadisinde büyük birsaldın başlattı. • 2 Mayıs 1984: Ünlıi fızikçi Andrei Saharov, karısı Elena Bonner'in tedavisi amacıyla Sovyet ler Birliği'nden aynlmak için açlık grevine başladı. • 8 Mayıs 1984: Sovyetler Birliği, Los Angeles Olimpiyatlarına katılmayacağını açıkladı. • 7 Temmuz 1984: SovyetMısır diplomatik ilişkileri normalleştirildi. • 23 Temmuz 1984: Sovyetler BirliğiABD'ye, uzaymsilahsızlandınlması konusunda iki ülkenin de görüşmelere başlamaya istekli olduklarını belinen ortak bir bildiri yayımlanmasım önerdi. • 5 Eylül 1984: 54 günlük bir aradan sonra Çernenko ilk kez televizyonda göründü. • 6 Eylül1984: Savunma Bakanı Birinci Yardımcısı ve Genelkurmay Başkanı Mareşal Nikolay Ogarkov görevinden ahnarak yerine yardımcısı Mareşal Sergey Akromeyev getirildi. • 2728 Eylül 1984: Sovyet Dışişleri Bakanı Andrei Gromiko, Washington'da George Shultz ve Başkan Ronald Reagan 'la görüştü. • 13 Ekim 1984: Sovyetler Birliği, uzun menzilli Cruise füzelerini stratejik bombardıman uçaklarma ve denizaltılara yerleştirmeye başladığmı açıkladı. • 2 Kasım 1984: Stalin 'in kızı Svetlana, Batı 'daki 18 yıllık yaşamından sonra Sovyetler Birliği'ne döndü: • 20Aralık 1984: Savunma Bakanı Mareşal Dimitri Ustinov'un öldüğü ve yerine yardımcısı Mareşal Sergey Sokolov 'un getirildiği açıklandı. • 78 Ocak 1985: Gromiko ve Shultz, 14 aylık bir aradan sonra Amerikan Sovyet silahsızlanma görüşmelehne yeniden başlama konusunda anlaşmaya vardüar. • 14 Ocak 1985:15 ve 16 ocakta Sofya 'da yaptlması gereken Varşova Patkı zirvesı süresi olarak ertelendı. • 24 ve 28 Şubat 1985: Çernenko son kez televizyonda göründü. (Bastarafı 1. Sayfada) rinin temsilcisi olarak görülüyor. Batılı gözlemciler, Gorbaçev 'in çok zeki ve iyi eğitim görmüş bir lider olduğunu belirtiyorlar. Gorbaçev'in temsilcisi olduğu "genç"yönetici kuşak Stalin döneminde hiçbir görev almamış ve bu dönemin izlerini kişiliklerinde taşımayan liderler. Gorbaçev, geçen yıl îngiltere'yi ziyaret ettiğinde tngiltere eski Dışişleri Bakanlanndan Denis Healey, ' 'Bu, yeni bir tider tipi'' demişti. Gorbaçev'in Sovyet hiyerarşisinde hızlı yükselişi, mücadeleci, kararlı ve kurnaz bir politikacı olduğunu gösteriyor. Nitekim Gorbaçev, yaşlı yöneticileri görüşleri ile tedirgin etmekten kaçınmıştır. Gorbaçev, Sovyet ekonomisinde "değişiklikler" yapılması gerektiğini savunmuşsa da, ne çapta bir reform istediği bilinmiyor. Gorbaçev'in dışpolitikagörüşü hakkında ise çok az şey biliniyor. Kuzey Kafkasya 'da bir köylü ailesinden gelen Gorbaçev, 1931 yılmda doğdu, 19461950 döneminde bir fabrikada çalıştı. 1950'de Moskova'ya giden Gorbaçev Üniversiteye girerek hukuk eğitimi gördü, 1955 'te hukuk fakültesinden mezun oldu. Gorbaçev, 1952 'de Komünist Partisi'negirdi. Üniversiteyi bitirdikten sonra, Kafkasya'ya dönen Gorbaçev, 1970'de yerel Komünist Partisi'nin Genel Sekreterliğine getirildi. 1978'de Moskova'ya nakledilen Gorbaçev, Tartm Bakanlığı'na getirildi. Hiyerarşide hızla yukselen Gorbaçev 1980'de Politbüro üyesi seçildi. Sovyet kaynakları, Gorbaçev 'in eski Devlet Başkanı Yuri Andropov'un yakın yardımcüan arasında olduğunu belirtiyorlar.