25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/10 HABERLERİN DEVAMI 30 ARALIK 1985 Siyasetten Koricmak... (Baftarafi 1. Sayfada) dece bu kadarla bir saymak... Depolrtizasyon, basite indirgenerek böyie tanımlanabilir. Nrtekim, 12 Eyfül askeri yönetimi bu anlamda bir depotitizasyonun çerçevesini çekmiştir. Gerek 1982 Anayasası, gerekse birtakım temel yasalar, ülkemizde pditika yapmanın ve sjyasal katılmanın sınırlannı son derece daraJtmtşbr. Değişik toplum kesimlerinin hak ve çıkarlannı savunma durumunda olan sendikalann, demekierin ya da mesjek kuruluşlannın siyasetie ilgilenmeleri, siyasal konularda açıklama yapmalan yasaktır. Sendikanın, demeğin yönetim kademesinde yer alanlar milletvekili olamazlar. Sendikalar, dernetder herhangi bir girişime ortak iseter, o girişimin yöneticilerinin de milletvekili olmaları yasaklanmıştır. Hatta sendika, dernek veya onlann ortak olduktan girişimlerin avukatitğını yapryorsanız, gene milletvekili seçilmeniz olanaksızdır. Ürtiversrte dğretim üyelerinin, yaşlan 18'i aşmış oisa bile öğrencilerin siyaset yapmalan yasaktır... 8u listeyi daha da uzatmak mümkündür. 12 EyiOI'ün çekmiş oJduğu bu 1*po«feasyon" çerçevesine bugün ANAP ve hükümeti sahip çıkmaktadır. Sözcü Mesut Yılmaz, "Isfflcran sağlamak için toplumu depollttze etmeye devam edeceğiz 1986 yılında da. Bunu sağlamak Turidye açtsından çok yarariı otecaktır... Işçi sendikaiannm, demekierin depoliuze edilmesi bize göre toplum açısından çok önemli. Sendikalarrja, demeklerde politika yapılmamalı" diyor. Tercüman'a verdiği demeçte ise, "Anayasada, Senctikalar Kanunu'nda, Demekler Kanunu'nda bu konuda getiritmlş kısıtlamalara sonuna kadar sahip çıkacağız" demiştir. Sayın Bakana şu kadannı anımsataiım: Gelir dağılımının bu denli bozulduğu, işsizliğin giderek buyüdüğü, kitJelerin özeflikJe büyük kentlerde hayat pahalılığından gün geçtikçe bunaidığı bir ulkede siyaseti dar bir alana sıkıştırma isteğiniz, bir özlem olarak kalmaya mahkumdur. Kişi başına milli geliri daha 1000 dolara bile ancak ulaşabilmiş bir ülkede toplumdan gelen talepler bir bakıma poMikanın ta kendisidir. Bunu önlemeniz otenaksızdır, hayakfir. Şunu unutmayın: Her şeye ragmen "depolitizasyonu" devam ettirme nryetindevseniz, bu tutum sizi, bir sınırın ötesinde kendiliğinden bir "baskı rejimi"ne sürükleyebilir. Yineteyelim, gelir dağılımı bu kadar adaletsiz, fert başına milli gelir ancak 1000 doiar oian bir ülkede "depotitizasyon"un ölçüsünü ayariamak pek öyle kolay degildir; siyasal faturası çok yüksek olabilir. Yirminci yuzyılın son çeyreğinde, Türkiye gibi bir ülkede "depolitizasyon" hevesi çıkar bir yol degildir. Toplumsal banşa değil, istikrarsızlığa, kutuplaşmaiara goturebilir ülkeyi. Siyasal katlımdan, demokrastden korkmayalım; çünkü demokrasi, temelinde değişik çıkar dengelerinin yattığı gönülfü uziaşmalara dayanır. Bu noktayı aklınızdan hiçbir zaman çıkarmayınız Sayın Bakanl Tezekler kucakta okula (Baştarafı 1. Sayfada) çevresinde yoğun bir hareketliük gözleniyor. Baktığunız otobüslerin hiçbirinin lastiklerine zincir takılmamış. Saat 22.00'ye yaklaşırken, Erzunım'a kalkacak bir otobüse biniyoruz. 1012 yaslannda bir çocuk, otobüsün içinde "dürflm" satmaya çahşıyor. Otobüsün yansından fazlası dolu, yolculardan yalnızca ikisi kadın... Tunceli'yi geçtikten sonra kuru ayaz, daha bir kurulaşıyor... Elazığ'dan çıktığırmzda çevreyi biraz olsun görebildiğimiz otobüsün camlan, giderek bir "bazla cam"a dönüşüyor. Otobüsümüzün şoförü teybe bir kaset koyuyor... Arabesk bir ezgi dinleyeceğimizi düşünürken romantik bir erkek sesi bizlere sesleniyor: "Iyi yokuluklır sayın yoJcıılar. Sizlere hizmet etmekten dolayı ganırinyıız. Hizmet bizden takdir sizdea. Şirode 23, 36, 42 ve 43 namarada orunuı yolcularumz için Ali Seven söyiüyor. " Bu sunuştan sonra yanık bir erkek sesi şarkı söylemeye başhyor: "Nasıl içmeyiiim, nasd içmeyüm..." Şarkıcıya kaulmamak olası değil. Bizim gibi, özellikle arada bir doğuya gelen insanlar için bu koşullarda içki içmekten başka bir sey gelmiyor insanın akbna... "Nasd içmeylim"i bir başka şarkı izliyor. Bu da otobüsün başka koltuklannda oturan yolcular için: "Canım sana emanet." Şarkuıın sözleri, o andaki koşuDanmızla öylesine yakından ilgili ki... Biz de canımızı zorlu dağ yollannda şoförümüze emanet etmiş, Erzurum'a doğru yol alıyonız. Hava soğuk, ama öyle gecmiş yülardaki gibi kar yok çevrede... Olan kar da günlük yasamı etkileyecek boyutlarda değil. Karayolu ulaşunı zaman ?aman buzlu olan yoüara karşın güç de olsa sürdürülüyor... Sabahın ilk ışıklanyla Erzurum'a ulaşıyoruz. Erzurum'un sabah soğuğu insanın iliklerine isleyen cinsinden. Gün ağannca çevredeki hava koşullarını öğrenmek amacıyla Karayollan Erzurum 12. Bölge Müdürü Cenglz Al'ı anyoruz. Bize vereceği bilgiye göre gezimize yön vereceğiz. Cengiz Al, "Erken gdmişsinlz, heniiz laş basbnnadı, bemen batiin yollarımız açık, birkaç dag köyü dtşımda hemen her yere ulaşıyoruz" diyor... Sonra Cengiz Al'ın söylediği o birkaç dağ köyünden birini bulma ugraşımız bashyor. Careyi Cumhuriyet'in Erznrum temsilcisi Metunet GüiteUn buluyor: "Narman'uı dag köyfcrine gidettm, yüksektir. Hem de yakın, •nutaSumzı boİHrnz..."diyor. Aradığımız zor koşullar içindeki doğu köylüleri... Bir otobüse atlayıp, iki saat uzakhktaki Narman kazasına gidiyoruz. Gideceğimiz köy ise birbucuk iki saat uzaklıktaki Yukanyayla köyü... Yukanyayla köyünün Narman'a uzaklığı, aslında normal koşullarda yanm saat, ama yolun karla kaplı olması, bu yolculuğu uzatıyor... Karla kaplı Yukanyayla yohınun bir bolümünü, tuttuğumuz araçla kısa bir bolümünü de yürtlyerek çıkıp köye ulaşıyoruz... Köy girişindeki kapı ve pencerelerine kilit vurulmuş taş yapının sağlık ocağı olduğunu söyiüyor köylüler. Bir iki ay önce bir ebe tayin etmişler, ama ebe "Beni burâda bırakirsanı/ meslekten istifa ederim" deyince Narman'dabir göreve atamışlar... Yukanyayla'ya gelen dörduncO ebeymiş bu, ama hiçbiri fazla kalmamış... Yukanyayla'nın genel görüntüsünden ük gözümüze carpanlar, tezek, saman yığmlan, sık sık yollan dolduran küçük ve büyükbaş hayvanlar oluyor... Bir de çocuklar... Kapı önlerinde, köşe başlannda, öbek öbek toplamp bizi izKyorlar.. önce uzaydan gelen bir yaratıkmısız gibi bakıyorlar bize, biraz ilgi gösterince de sevinüi sevimli gülümsüyorlar. Biraz daha ilerleyince, siyah onlüklü beyaz yakalı okul çocuklannı görüyoruz. Neşeli neşeli okullanna gıdiyorlar... Koltuklan altında taşıdıklan ve bizim uzaktan önce çanta sandığırruz siyah cisimlerin, yanlanna yaklaştıkca tezek olduğunu görüyoruz... Tezek dediğiniz hayvan tersi... Ama doğu insanı için alun kadar kıymetli. Bir tanesinin fiyatı da S0 lira tezeğin... Her çocuk iki üç günde bir, bir tezekle gidiyor okuluna... 93 öğrencisi bulunan Yukanyayla tlkokulunun sobası, bu tezeklerle ısıtıyor okulu. Sonra köy muhtannın evinde toplanıyoruz... Muhtann duvannda, Kınkkale yapunı bir piyade tüfeği asüı.. Ordudan vennişler muhtara, köyün güvenliği için... Biraz sonra köyün yaşlılan dolduruyor muhtann evini, otunıp sonınlannı konuşuyoruz... Dertleri çok: Sagiık ocagını kendimiz yaptık, ebe gelmiyor yolumuz yok diye, anahtarlan paslandı ocağın... Bflek kaJınbguıda bir soyumuz var aşagıdaki köyler eUmizden almak istiyoriar... Yolumuz kar yagdıgiBda kapanryor 34 ay flçeye ioemiyornz... Bir ebemiz vardı o da gitti. Bir dogum bir hastahk oisa ne yapanz... Sedye yapıp sırtımızda taşıyoruz... Bitmiyor Yukanyaylalılann dertleri... Aslında doğu insanının genel dertleri bunlar. Hayvan yeminin pahalılığuıdan, hayvanlarını satamadıklanndan, "kursaklanna kurbandan knrbana et girdiginden" yakıruyorlar... Oysa hayvancıhk bölgesi buralar... YÖK'te (Baştarafı 1. Sayfada) ay sonra yapıünası kaydıyla bir bütunleme hakkı verildiğini belirtirken şöyle dedi: "Bugüne kadar YÖK karan olarak uygulanan bazı ilkeler de kanun hükmu haline getirilmiştir. İlk iki yılın derslerinin tamamını verip deger sınıflardan ilişkileri kesilenlere 2 yıllık önlisans diploması verilecektir. İlk yılın derslerini verip de üniversiteden uzaklaşanlar ise meslek yüksekokullarına intibak ettirileceklerdir." YÖK uyesi Prof. Gürol Ataman da, "öğrenci affı" konusunda "Arzu ediyorum baklı çıkmam, ama başan oranlannın düşmesinden çok endişeliyim" dedi. Prof. Gürol Ataman, çıkarılan öğrenci aflarının "çalışan ve çalışmayan öğrenci" ayrımını kaldırdığını ve üniversite önündeki yığılmayı da etkilediğini öne surdu. Prof. Ataman, "Afla döneceklerin sayısı az da olsa, ki 15 bini bulabilir, muhakkak bir baskısı olacaktır" dedi. V ARIM MİLYON BAŞVLRL' Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Sınavları için bu yıl yarım milyon başvuru olduğunu da dile getiren Prof. Gürol Ataman, "Fırsat tanınması gereken kesimin bunlar olduğunu" söyledi. Çıkarılan aflarla okullanna dönen öğrencilerin başanlı olup olmadıklarının izlenmediğini, bu öğrencilerin durumlanrun "açıklığı kavuşlurulnıası gerektigini" de bildiren Prof. Ataman, "Başan oranlanmn düşmesine yol açacak en büyük etkenin af beklentisi olacağım" vurguladı. ASIM*I YANINA OTURTTU Başbakan Ozal, Atasoyim nişantnda, eşi Semra Ozal ve damadt Asım Ekren ile, Bulgaristaruı Izmir ve İstanbuFda protesto Haber Merkezi Balkan Göçmenleri Kültür ve Dayanışma Derneği Izmir Şubesinin düzenlediği "Bulgaristan'da yaşayan 2,5 milyon soydaşımıza uygulanan zulüm, işkence, soykınm ve isim degiştirme olaylaraıı profeslo mitingi" dün Izmir'de yapılırken Istanbul'da da Balkan Türkleri Dayanışma ve Kültur Demeği'nce , "Soykınmın Yddönümünde Bulgarislao Türkleri" konulu sempozyum yapıldı. Ege Büromuzun tzmir'den bildirdiğine göre, protesto mitinginde konuşan Türk Göçmen ve Mülteci Dernekleri Federasyonu Başkanı Selabattin Yıldız, "Türk milleti Bulgar zulmii karşısında susmayacak. Çünkü Türk devıeti, ordusu ile hükümeti ve tum 52 milyonu ile savaşa hazır" dedi. Konak Alanında başlayan yurüvuş sırasında "Ordu Sofya'ya" sloganlannın da atıldığı mitingte söz alan Göçmenlere Yardım Derneği Başkanı Ragıp Çelikcan da, "İlk hedef Akdeniz, sloganıyla lüm düşmanlan >urdumuzdan almışsak, bir gun ikinci bir bedefin neresi olacağını sizler daha iyi bilirsiniz. Sabnmızı tasırmasınlar"' şeklinde konuştu. lstanbul Haber Servisi'nin haberine göre, Gazeteciler Cemiyeti'nde duzenlenen sempozyuma Prof. Dr. Orhan Aldıkaçtı, Emekli Büyukelçi Kâmuran Evrenos, Doç. Dr. Mehmet Saray, Prof. Dr. Nazif Kuyııcuklu, Prof. Dr. tzzettin Doğan ve araştırmacı Türker Acaroğlu katıldı. Sempozyuma katılanlar adına Bulgaristan Devlet Başkanı ve Komunist Partisi Merkez Komitesi Genel Başkanı Todor Jivkov'a bir telgraf gönderildi. Telgrafta, "Bulgaristan Türklerinin hak ve özgürlüklerinin iade edilmesi, ancak bunlar >apılmadıkça turaünun Türkiye'ye kitlesel goçu ile sorunun çözüme bağlanması amaca u\gun görülmüştür" denildi. Sempozyumda, Bulgaristan'daki gelişmeler karşısında tepki gösterirken, duygusalüğın bir kenara atılması gerektiği üzerinde de duruldu. Bakan Atasoy'a 30 milyonluk çiçek geldi / LEVENT GENÇELLİ MEHMET AKİF Oğrenciler (Baştarafı 1. Sayfada) men aynı görüşteyiz. Aynı istikamette göriış bildirmiştik" dedi. Meclisten geçen ve öğrencilerin tekrar okula donmelerine imkân bırakan yeni yasanın bir son olup olmadığı şeklindeki soruyu Prof. Doğramacı şöyle yanıtladı, "Bu bir son değil. Dikkat ederseniz yasada kaiıcı maddeler var. O halde boyle sorunlar da pek karşımıza çıkmayacaklır. Basansız olanlara daha çok yeniden okuma şansı vereceğiz. Yoksa kaldığı derslen yeniden sınava girme şansı değil. Aynı sınıfta a>nı dersi tekrarlama hakkı getireceğiz. Okuldan aülma diye bir sorun kalmıyor." TBMM'den geçen yeni yasanın basında sunuluş şekline karşı çıktığını belirten Ihsan Doğramacı "Af diyorsunuz. Ortada suç yok ki af olsun" diyerek şöyie konuştu: "Onlar suç işlememişler ki af olsun. Onlara yeniden okuma hakkı veriliyor. Ben bu konuda af kelimesini kullanmam. Onlar şu veya bu sekilde okuyamamışlardır. Suç işlememişlerdir ki affedeüm. Onlara yeniden okuma şansı söz konusudur." Üniversite seçme ve yerleştirme sınavlarında köklü bir değişikliğin şimdilik söz konusu olmadığını belirten Doğramacı. "O sistem aynı şekilde devam edecektir" dedi. Yeni hakkın universitelerde ve eğitim sistemimizde bir y'uk yapmasının söz konusu olmadığını söyleyen Doğramacı. "Bu geri dönüş sistemi ile geri alınan oğrenciler için hazırlık yapılacaktır. İyi okumalan için de tüm imkânlan kullanacagız" dedi. başlanan "öğrenci dernekleri" iie ilgili olarak, "Dernek kurulmaz diye bir endişenin söz konusu olmaması gerekir" diyerek, "İki tane kanun var. Biri Demekler Kanunu. Diğeri ise 2547 sayılı YÖK kanunu. Burada dernek olayının nasıl olacağı yazılıdır. Bunlara göre dernek kurabilecektir tabii ki. Hiçbir kısıntı yok. Dernek kurulamaz diye bir hadise yoktur. Boyle bir endişe de olmamalıdır" şeklinde konuştu. Üniversitelere tekrar geri dönmek için çalışmalarda bulunan 1402'liklerle ilgili olarak, "sakınca görülmeyenler" gelebilir diyen Doğramacı, bu konuda da, "Burada atamalarında sakınca görülmeyenler, onlara boş olan yerlere müracaat etme şansı vardır. O şans hâlâ açıktır" dedi. Üniversite harcını yanramayan veya Kredi ve Yurtlar Kurumu 1 ndan kredi de alamayan öğrencilerin universiteden "atılması diye bir sey olmadığını" belirten YÖK Başkanı Doğramacı, "Bu uygulamalan üniversiteler vapar. Ancak benim bildiğim kadarıyla harcını ödeyemeyene kredi imkânı var. Bazıları bu imkânların farkında değil. Harç yatıramayanlar atılmayacak. Sınıf tekran da söz konusu değil. Harcını yatınnca veya Kredi Yurtlar Kurumu'nun harç alındı kağıdını gösterince kayıt yaptırıp derslere girebilecek" dedi. Yurt içi ve yurt dışındakı tum üniversite öğrencilerine bir 'yeni yıl' mesajı veren Doğramacı şunları söyledi: "Üniversitelere devam edin. Aksatmayın derslerinizi. Size şunu açıklıkla söylüyorum. İ niversitede ortamın özellikle tam bir ozgürlük ortamı içinde olduğunu bilerek çalışmalannızı sürdürün. Özgurluklerde en küçük bir kısıntının olmadığını biliniz. En iyi şekilde yetişmeniz için butün gücümuzu sarf edeceğiz." Nüfus huviyet cuzdanımı kaybettim. Hükumsuzdür. SEVİL MVTLU Türkiye'den (Baştarafı 1. Sayfada) dan "memnuniyef'ı ıfade etti. Yine Batıh ülkelerce hazırlanan ve Afganistan'daki insan haklanmn ihlallerinin yaygın bir hal aJdığını, aynca bireylerin yanı sıra, kabilelerinin yaşamalannın topluca tehlike altında olduğunu belirten tasan ise, genel kuruldan 80 lehte oyla geçti. Türkiye, oylamada Batıh ülkelerle birlikte tasanyı desteklerken, başta Sovyetler Birliği olmak üzere Doğu Bloku ülkelerinin çoğunluğu oluşturduğu 22 ülke, aleyhte oy kullandılar. Çekimser kalan ülkelerin sayısı ise 4O'ı buldu. Iran ve Afganistan'la ilgili oylamalann yapılmasından sonra genel kurulda, Şili ve Orta Amerika ülkeleri Guatemala ve El Salvador'daki insan hakları ihlallerine dikkat çeken üç ayn karar tasansına geçildf Şili ve El Salvador'la ilgili tasan 100, Guatemala ile ilgili tasarı 91 ve Şili'yle ilgili olan ise 88 lehte oyla kabul edildi. Bu tasarılann aleyhinde oy kullanan ülke sa>isı çok sınırlı kaldı. Şili'de 11, Guetamala'da 8, El Salvador'da ise 2 ülke aleyhte oy kullandı. Bu tasarılarda çekimser kalan ülkelerin sayılan da 40 ile 50 arasında değişti. ABD, Şili'yle ilgili tasanda aleyhte oy kullandı. Türkiye, her üç tasarıda da çekimser kalırken, Batı grubunun oylanmn da bölunduğu gözlendi, sosyalist hukümetlerin görevde bulunduğu Fransa, İspanya ve îsveç gibi Batılı ülkeler, bu tasanlan desteklerken, diğer Avrupalılar genellikle çekimser kaldılar. TÜRKİYE, NEDEN FARKLI OYLAR KULLANDI? Dışişleri Bakanlığı yetkilileri, Türkiye'nin insan hakları ihlalleri konusunda ulkeye göre oy kullanmasının gerekçesini açıklarken, kullanılan oy üzerinde, "Bu ülkelerle siyasi ilişkilerin dunununun, UişkUerin yakınlığının da rol oynadıgım" belirttiler. Bir Dışişleri yetkilisi, bu konuda "Birleşmiş Milletler'de konular kendi öz değerleri içinde mütalaa edilir. Llkelerle ilişkilerinin yanı sıra, tasanmn içeriği, genet kuruldaki hava da dikkate alınır ve durumun gereklirdiği tavır takınılır" dedi. BURSAUlaştırma Bakanı Veysel Atasoy. dün Başbakan Turgut Ozal'ın taküğı yuzüklerle dunyaevine ilk adımı attı. Atasoy'un nişan törenine Cumhurbaşkanlığı Konseyi üyesi Nejat Tümer, bazı bakanlar, 100'e yakın ANAP milletvekili, bazı bağımsız milletvekilleri ile MDP'li bazı milletvekilleri de katıldı. Önceki gün babalarıyla barışan ZeynepAsım Ekren çifti de nişan konuklan arasındaydı. Çelikpaias Oteli"nın en büyuk salonunda yapılan törene, öylesine çok çiçek geldi ki, çiçekleri gönderenlerin isimlerini yazmakla görevlendirilenler 1.600 dev çiçekten sonrasını sayamadılar. Yaklaşık 2530 milyon liralık çiçeğin bulunduğu dunku nişan torerü sırasında, Zonguldak Genel Maden Işçileri Sendikası Başkanı Mehmet Tezer'in çiçeği gozleri alıyordu. Tezer'in bu çiçeğinin yaklaşık 250 bin lira değerinde olduğu belirtildi. Bu arada Başbakan Turgut özal ve eşi adına hazırlanan 3.5 metrenin üzerindeki çelenk, Çelikpaias salonunun en yüksek tavanının 3.25 metre olması nedeniyle salona sığmadı. Çiçek, yan yatınlarak salondaki yerini alabildi. Turgut Özal'ın Bursa Çelikpaias Oteli'ne gelmesinden önce kızı Zeynep Ekren ile damadı Asım Ekren, ünlü menajer Er kan Özerman ve Futbol Federasyonu eski üyesi Kemal UlusıTnun eşliğinde otele girdiler. Zeynep Ekren ve Asım Ekren'in gelişlerindeki spor giysilerini tören için çıkardıklan ve son derece şık giyindikleri gözlendi. Atasoy ve müstakbel eşi Işın Veral'm nişan törenlerinin yapıldığı salon, dün ana baba günü gibiydi. özal ve eşi Semra Özal'ın salona girişleri sırasında korkunç bir izdiham meydana geldi. Foto muhabirlerinin çalışmalan sırasında konuklardan ezilme tehlikesi geçirenler bile vardı. Turgut özal yüzukleri takajken, "Bizim Veysel, bu işe daha önce karar v. ^ mişti. Önce bizim hanıma geluı, sordu. Daha sonra durumu bana açtı. Ama 'Aile arasında tören isterim" dedi. Ben de bu isteğine karşı çıktım. Bu kararın değişik yorumlanabileceğini soyiedim ve bu torene karar verdik" dedi. Daha sonra, "Önce kızımın yüzügünü takayım" diyen özal, genç çiftin yüzüklerini parmaklarına geçirdi. Nişan yuzükleri takıldıktan sonra kalabalığın arasında güçlukle sıyrılan Turgut Özal, kendisine ayrılan yere geçti. Damadı Asım Ekrem'e "Gel bakalım Asım, buraya otur" diyerek bir yanına Asım'ı, bir yanına da kızı Zeynep'i alan Özal, kendileriyle uzun sure sohbet etti. Atasoy'un nişan töreni nedeniyle Bursa'da olağanüstü güvenlik önlemleri alındı. Poliste izinler kaldınldı. Ve şehrin ana caddelerine polisler dizildi. Başbakan Turgut Özal, özel bir ucakla Bursa'ya geldi. Özal'ın uçağından once korumaları taşıyan bir başka özel uçak, 13.10'da Bursa Havaalanı'na indi. Ardından da Özal'ın uçağı alana indi. Özal'ın uçağında Sanayi ve Ticaret Bakanı Cahit Aral ve eşi de yer alıyordu. Başbakan Özal'ı alanda Veysel Atasoy ve Bursa Valisi Zekâi G;;> miişdiş karşıladı. Topluluk do 6 ruca Çelik Palas Oteli'ne geldi. Özal ve eşi 2. katta kendilerine ayrılan odaya çıkülar. Bu sırada üst katlara basın mensuplan alınmadı. Konuklann salona alınmaşı ve uzunca bir bekleyişten sonra saat 13.50'de Özal'ın yanında Zeynep ve Asım Ekren çifti olmak üzere asansörden indiği göruldü. Bu anda, en azından nişan kadar ilgi çeken Asım EkrenÖzal banşması gazetecilerin bir anda o köşede yçğunlaşmasına neden oldu. Özal'dan yaklaşık 10 dakika sonra ise Atasoy ve yanında nişanlısı Işın Veral girdiler. Konuklara çeşitli soğuk, sıcak mezeler, salatalar ve tatlılar ikram edildi. Işın Veral, san ipek bir giysi giymişti. Bü>1ik kalabalık nedeniyle gelin adayına nişanın yapıldığı salonda takdmayan çok sayıda ziynet eşyasmın daha sonra başka bir yerde takıldığı, ancak değerinin gizli tutulduğu gözJendi. Işın Veral'ın ciddi bir topuzdan oluşan saç dizaynının konuklar tarafından beğeniyle karşılandığı da görüldü. Veysel Atasoy da siyah bir smokin giymişti. Otel Müdürü Namık Seyhan, böyle bir nişanın en azından 78 milyon liraya çıktığını söylerken "Cumhuriyet" muhabirinin "Faturayı kimden tahsil edeceksiniz?" sorusuna da, "Biz kredili çalışmayız. Kimsede paramız kalmadı. En kısa zamanda tabsil edilecektir merak etmeyin" karşılığını verdi. Nişanın konukları arasında Devlet Bakanı Ahmet Karaevli, Sağlık Bakanı Mehmet Aydın, Ticaret ve Sanayi Bakanı Cahit Aral, Milli Savunma Bakanı Zeki Yavuztürk, Hazine ve Dış T carei Musteşan Fkrem Pakdemirli, YÖK Başkanı İhsan Doğramacı da vardı. Sabah Ankara'dan yola çıkan Malıye ve Gümruk Bakanı Alptemoçin, nişan saatinde yetişemeveceğini anlayınca geri döndü. Ozal: Şans makhıelerine kayır, Milli Piyango'yn evet Saşbakan Özal'a göre, Türkiye'de 1985 'in en önemli olayı KDV uygulamast. tslanbtti Haber Servisi BaşÂakan Turgul Ötal, 'Şans makineterine hayır, Milli Pi>ango'>a ewt" dedi. L'laşıınna Bakarıı Ytfsel Alajoy'un Bursa'daki nişan töreninden sonra Istanbul'a geçen özal, )eşiiköy Çınar Oteli'nde ANAP tstanbu! fi Örgötü, kurucu uyeJer «ilçe yöneticikriyle 3.5 saat süren btr loplants yapk' Özal. bir soru üzerine. ANAP Istanbul örgtitunde herhangi bir sorun oîjnadığını suyledı. Başbakan, topiamıdan sonra oıelin oyun saionunun önünden geçerken kendisini iz!e)"en ve avukaüik rapüğ; büdirtten Nebahal Sarp'a şans makinelerini göstererek. "Oym mu ovnadıaH?" dive sordu. Sarp'm. "Hayır efendim. Makineierde oynanam, araa Milli Piyaago bikli aiınra" demesı Uzerine Özal, "Şsms makiiKİerioe h»yif, Mffli Piyango'y» e*d" yanıtım verdi. Başbakan Özat. dün Bursa'ya nişan törenine giımeder. önce Harbiye Oıduevi'nde Koç Hoİding Yönetiro Kurulu Başkanı Kahffii Koç ve danıjmanlaryia bir gdrüşme yaptı. Ozaî, riyaret nedenini soran gazetecüere, *'Ben oaiarla her untan görnşariira, ben herkesk goruşururn"dedi. İsadamiarmın ziyaretlerinin beyaz mala zam söylentileriyie iljşkisı oiup olmadiği sorusuna da. "fie auamı, se zam söylentbi, beyaz eşyaya mı? Oolaris ne alskası var, oniarla hiç alakaa jok benim gorâşmenân'* yanıttm verdi. özal. önceki gün de Doğuş Şirketieri Orubu Yönetım Kuruhı Baskan; Ayhan ^ıhin'i Emîrgân San Koşk'îe, "İcraaıın Içimlen" progıamınm çekiroinden sonra kabuJ etmis « bir surc gor jşmüştu. ÖZAL1N I985*İ DEĞESLENDtRMESİ Özai, Veysel Aıasoy'un Bursada v'apilan nişan röreninde gazetecilere, i98S*in kısa bir değerlendirmesıni yaparken, KDV uygulamasım en ötıemYı oiay olarak nıtelendirdı. Özafın dütıyadaki önemii oIa\T ise, Ne»•do del Rutz'deki yanardağı faciası. Başbakan, Fenerbahçe'nin Bordeaux'VTi elemesinin de Turkiye'dekı önemli olaylar arasında olduğunu bildırdi. Ekstra bilet alana bir paket dikieri ekstra çeküiş biletlerini 10 bin ara yerine 9.200 liradan satmaya başladdar. Bazı bayiler de ekstra çekUişten bilet alanlara bir paket Marlboro dgarasını bedava veriyorlar. Seyyar Milli Piyango Bayti Cetil Mugan, elinde kalan 10 bin Urahk "Ekstra çekiliş" biletlerini 9 bin 200 liradan satmak zorunda kaldıgau beürterek, "Milli Piyango îdaresi elimizde kalan büetleri geri abnıyor. Bu bUetlerin amortisi de yok. Bazı bayi arkadaslar da indirim yerine Marlboro sigarası veriyorlar" diye konuştu. Bayi Ceiu Mugan, bir ekstra çekiliş büetinde bayi kâr payaun 800 Ura olduğunu kaydederek, Marlboro verenlerin bilet başma ancak 200 Ura kazanabüdikUrini söyUdL Seyyar Bayi AU Haydar da tstanbuldaki Nimet Abla'dan sonra Türkiye'de en çok MUU Piyango biletini kendianin sattığmı iddia ederek, "BUettertn satüdıimı, Marlboro dgarasmı yübaşı hediyesi olarak verd&glni" öne surdü. AU Haydar, 150 adet 10 bin, çok saytda 5 bin Urahk bileti göstererek, "Marlboro sigarasmt hediye olarak kabul etmeyenlere bilet de satmtyorum. Arahk ayırun vergi rekortmeni ben olacagtm" dedl Bu arada Gökmen Harmanbeü adb sakat piyango bayüntn de bir buçuk milyon Urahk büetmin çahndığı bildirüdi. Gârgü tanıklan, büetleri çalan şahsm, Gökmen Harmandaü'nuı Selanik Caddesi'ndeki evine girmek üzereyken biletleri eUnden alarak kaçtığvu söylediler. Söz konusu biletler "06 194" numarah seyyar piyango bayti Gökmen Harmandab'nm muhrünü taştyor. Universitelerde kurulmaya Evren: Atatürk Barajı erken bitecek (Baştarafı 1. Sayfada) kın kendisini bir hayli beklediğini ve bundan çok üzüntü duyduğunu belirtti. Evren, "Konuşmadan gitseydim çok üzülecektim. Temal alma vesilesiyle sizlere hitap ettigim için bu uzüntum şimdi biraz hafifledi" diyerek, Urfalılara, gosterdikleri sıcak ılgi için teşekkür etti. Evren, Kızılav'ın çalışmalartnı da overek, Kızılay'ın yalnız yurt içinde değil >urt dışında da basanh hizmetler verdiğini kaydetti ve vatandaşları Kızılay'a daha fazla destek ve yardım etmeye çağırdı. Evren daha sonra şoyle dedi: "Burava geüşimin baş sebebi, yoreye büyük katkıda bulunacak, hatta bolgenin şeklini değişlirecek olan Atatürk Barajı'nda bir aksama var mı. program yüriiyor mu, onu görmek istedim. Dün uğradım, memnuniyetle öğrendim ki belirlenen programdan da önde gidi>or. İnşallah baraj, programlanan süreden önce devreje girecek, burası dunyanın en mümbit ovası olacak. Ve bunun sonucu, nüfus çoğalacak. Zaten şimdiden başlamış nüfus artısı." Evren konuşmasında, "En fazla nüfus artışı Şanlıurfa'da" deyince, büyük çoğunluğunu öğrencilerin oluşturduğu kalabalık, Evren'i bu sözleri nedeniyle alkışladüar. Bu yöredeki nüfus artışının en önemli nedenini, anarşinin durması, anarşi nedeniyle göç edenlerin geri dönmesi olarak niteleyen Evren, şimdiden bunun için önlem alınmaşı gerektiğini söyledi. Evren, "İnşallah barajın tamamlandığını, ovanın raümbit hale geldigini gorürüz. İnsanın göğsu kabarıyor. Bittiği zaman dunyanın Uçüncü büyük barajı olacak" dedi. EVREN, HARRANDA Cumhurbaşkanı Kenan Evren'in dunku gezisine Tahsin Şahinkaya, Enerji Bakanı Sudi Turel dışında Tarım Orman Bakanı Hüsnü Doğan ile Devlet Bakanı Ahmet Karaevli de katıldı. Evren. programda olmadığı halde helikopterle Harran'a gittı. Harran'da önce Harran Üniversitesi'nin ve Harran Kalesi'nin harabelerini dolaşan Evren'e, Mahmut Özyavuz adlı bir yurttaş, kalabalığın arasından atlayarak, "Siz ikinci Atatürksunüz, babamızsınız" diyerek eiini öptu ve Cumhurbaşkanı'na antika bir gümüş sigara tablası ile gumuş tespih hediye etti. Evren bunun lizerine, "Ben boyle şey kabul etmetn, ama Harran için alıyorum. Gumuş olmasa\dı daha iyi olurdu" dedi. Harran'ı dolaşırken bir başka yurttaş, kalabalığın arasından fırlayarak bir dilekçe verdi ve E\ren'in elini optu, ardından da Evren'i, "Bak. dilekçeyi verdim, milletvekilleri gibi yapraayasın ha" diye ikaz etti. Bu sözlere Evren de, bakanlar da guldü. Evren, Devlet Bakanı Karaevii'yedonerek, "Gördünüz raü?" dedi. Daha sonra. önce ilkokulu gezen Evren buradaki harap hale gelmiş sıraların değiştirilmesini istedi, ardından koy odasını gezdi. Çıkışta, Hamit Gümüştop adlı çocukla sohbet eden Evren ile çocuk arasında şu konuşma geçti: Sen okuma yazma biliyor musun? GÜMÜŞTOP Evet, 5. sınıfı bitirdim. Peki, şimdi ne yapıyorsun? GÜMÜŞTOP Bir şey yapmıyorum, oturuyorum. Sana bir şe> versem oku> abilir misin? GÜMÜŞTOP Okuyamam. Bunun üzerine Evren, gezisine ait bir broşüru çocuğa okuttu. Ardından aa, "Hani okuyamıyordun?" diye sordu. Dort kardeş olduklarını söyleyen Gumüştop, Evren'in sorusu uzerine, hiç kız kardeşi oimadığım ifade edince, Evren, "Niye hiç kız yok, >oksa kızları oldurüvor musunuz?" diye sordu. Ardından da şaka yaptı. Daha sonra konuştuğu belediye azasına kız eocukiarının niye okutulmadığını sordu. Kendisini karşılayan mahalli ekipten önüne kadar oynayarak gelen ve onunde göğsunden çıkardığı Türk bavrağını gosteren 10 yaşındaki Adile Durduya bir saat hediye etti. Kıdem (Baştarafı 1. Sayfada) bulundurularak kıdem tazminatına mahsuben işsizlik avansı ödenecek. Işçi, yeniden iş bulduğunda aldığı bu avansı 6 ay içinde fona iade ederse, eski hizmeti kıdem tazminatı hesabında dikkate alınacak. Fon tarafından ödenecek kıdem tazminatı tutarı çalışan adına fonda birikecek primlerin her yıl bir önceki yılın ucretliier geçınme endeksi ile aynı ydın milli gelırindeki artış oranı ve fonun bu>ume imkânlan dikkate alınarak Bakanlar Kurulu'nca kabul olunacak katsayı ile çarpımından elde edüecek miktar olarak belirleniyor. Taslağa gore, kıdem tazminatı fonu kurulduğu tarihte hizmet sıiresı 15 yıl ya da daha az olanlarla bu tarihten sonra işe girenler tumuyle fon kapsamı ıçine girecekler. Barış (Baştarafı 1. Sayfada) gıç üyesi Saygj Nalbantoğlu, Levazım Mly. Okulu Disiplin Subaylığı'na atandı. TİP davasını gören İstanbul Sıkıyönetim Komutanlığı 2 Numaralı Askeri Mahkemesi duruşma yargıcı Deniz Hâkim Albay Bahri Yağcı da Deniz Harp Okulu Komutanlığı Disiplin Subayhğı'na getirildi. İsianbul Sıkıyönetim Komutanlığı Adli Muşaviri Hâkim Albay Durmuş Akşen de asli gdrevi olan 1. Ordu Komutanlığı Adli Müşavirliğine atandı. BAYAN ELEMAN Bir limited şirketin irtibat bürosunda görev almak üzera ErenköyBostancı civannda oturan bayan eleman aranıyor. Tel: 357 03 10
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle