16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
ARALIK 1985 DIŞ HABERLER CUMHURİYET/3 VVASHINGTON, (a.a.) Amerika Birleşik Devletleri'nde, son aylarda artan casusluk skandallan zincirine yeni bir halka eklendiği ve önceki gün bir matbaa işçisinin, Sovyetler hesabına casusluktan tutuklandığı büdirildi. Federal Soruşturma Bürosu (FBI) ajanlan tarafından tutuklanan 26 yaşındaki Randy Miles Washington Post Gazetesi, Sov Jeffries'in, "Sovyeöer Birliği heyetler Birtiğfnin 1986'dan itiba sabına askeri savunma bilgileri ren 2 yeni tip balistik füzeyi de toplamakla" suçlandığı açıklannemek için hazırlık yapttğım dı. FBI yetkilileri, ABD hüküyazdu YVashington Post, Mosko meti ile işbirliği yapan özel bir va'mn yeni SS26 ve SS27 balis matbaada görevli Jeffries'in batik füzeleri için silolar inşa etti sılan gizli savunma evraklannı, 14 aralık tarihinde Sovyet Büyüğini öne sürdü. (a.a.) kelçiliği Askeri BUrosu'na teslim Sovyetler BMiği Dışişleri Baka11 Edtvard Şevardnadze, Federal Almanya'nın Moskova Büyükelrbi ile yaptığı görüşmede "Bonn Yıldız Savaşlan projesine katıhrsa bunun sonucuna katlamr" dedL Federal Almanya çarşamba ?ünii Yıldız Savaşlan projesine katılıp katılmama konusunda ABD ile görüşmelere başlama karannı açıklamıştı. («.».) Şevardnadze, F.Almanya'yı uyardı ABD'de casusluk zincirinde yeni halka Bir matbaa işçisi ile ulusal güvenlik görevlisi SSCB hesabına casuslukla suçlandı. etmeye çalışırken yakalandığını kaydettiler. Jeffries'nin bu yıl içinde tutuklanan H'inci casus olduğunu belirten FBI Başkanı William Webster, tutuklamayı büyük bir başarı olarak nitelendirdi. Bu arada, casusluk yaptığı gerekçesiyle tutuklanan Ulusal Güvenlik Ajansı eski görcvlilerinden Ronaid Pelton, Baltimore Saveıhğı'nca 1980 ve 1985 yıllan arasında Sovyetler Birliği hesabına çalışmakla suçlandı. öte yandan, Israil'in bir süre önce ABD'de casusluk yaptığı gerekçesiyle tutuklanan Jonatban Pollard'ın sağladığı bazı askeri belgeleri ABD'ye geri verdiği açıklandı. IVashington'un iddiasv SSCB iki yeni füze deneyecek Avrupa Güvenlik Konferansı WASHINGTON, (AP) ABD Dısisleri Bakanlığı, Sovyetier Birü^i'nin Libya topraklanna uzun menzilli ŞA5 uçaksavar füzeleri yerleştirdiğini öne sürdü. Dışişleri Bakanlığı sözcüsü, Sovyetler Birliği'ne bu konuda biigi almak üzere bir mesaj gönderildiğini, ancak bu mesajı aydınlatıcı bir karşılık alamadıklarını açıkladı. ABD Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Joe Reap, " l i b y a Ue Sovyetler Birliği arasındaki askeri işbirligindeki artışı kaygı ile izlediklerini" belirterek, "Libya'daki Sovyet silahlannın miktannı çok iyi bildiklerini ve bu SSCB, Libya'ya uzun menzilli füze verdi ABD Dışişleri Bakanlığı sözcüsü, Sovyetler Birliği'nin verdiği uçaksavar füzelerinin Libya'ya yerleşîirilmesinden endişe duyduklarını açıkladı. miktaruı biitün güvenlik ihtiyaçlarının üzerinde olduğunu" öne sürdü. VVashington Post gazetesi cumartesi günkü sayısında Libya'da iki bölgeye karadan havaya Oldu mu? SAMtM LÜTFÜ İki kişi olurlardı; karşıdan doğru üatümüze gelirlerdi. Önce, iğneye geçirilmiş, çocuk resimlerindeki çiçeklere, eski tırtıllı bir kuruşluklara benzeyen rozetlerın bulunduğu sepeti, kurdeleyle boynuna asmış olan çocuk ki genellikle kız olurdu yaklaşır ve rozeti yakanıza iliştiriverirdi. Ardmdan erkek olanı, boynuna bir kayışla astığı. yassı, pirinç kumbarayı sallayıp şıngırdatır, tırtıllı bir kuruşlar, ortası delik, öküz gözü yüz paralar (2.5 kuruş) ve nikel beşlikler, bırbıri ardından tok madeni bir ses çıkararak kumbaranın dibini boylarlardı. Henüz sıyrılmakta olduklan çocukluktan sanki çoook U2aklardaymış izlenimi vermeye büyük özen gösteren yeni yetmeler, pek çocuksu bulduklan bu olayı. dudak bükerek abartmalı bir sıkmtıyla izler, sepeti boynuna asmış kğçükler tarafından sık sık rahatsız edilmemek için, şıklıkları bozulmasın diye, yakalarının tersine taktıkları rozetleri, Amerikan filmlerindeki gizli polisler gibi yakalannı ters yüz edip, küçümseyen bir afiyie gösterirlerdi. Her bayram, dökülürlerdi sokaklara rozetçi çocuklar. Şimdilerde o rozetçiler mi yok oldu, yoksa içimdeki örselenmemiş pırıl pırıl bayram sevinçleri mi, bilmiyorum, ama yıllar var ki görmüyorum o çocukları. Oysa onlar eski bayramlarımızın şirin çeşnileriydiler. Az daha unutuyordum söylemeyi! Öyle her isteyen bu işi yaptıramazdı. İlkokul çocukları aracılığıyla, bayramlarda rozet taktırıp para toplama yetkisi yalnızca Kızılay, Çocuk Esirgeme Kurumu ve Türk Hava Kurumu'nundu. Türk Hava Kurumu "i$tiklal göklerdedir" diyen ve havacılığın uçak, alan, para, araç ve gereç kadar, hatta onlardan da daha çok, havacılık kavramını anlamış insan unsuruna ba§lı olduğunu bilen Atatürk'ün önderliğinde kurulmuştu. Bir zamanlar İnönü'nde yapılan planör kursları, kaç delikanlının yüreğini hoplatır, düşlerini süslerdi. Yine kaç genç havacılığa ilk adımiarını orada atmışlardı. Ama sonraları THK, Atatürk'ün onu otuştururken amaçladığı hedefe tam olarak varamadı. Ülkemizde havacılık, sivil kesime yeterince açılamadı, asker tekelinde kaldı. Son zamanlarda iseTHK'nin varlığını, kurban bayramlarmda, kurban derilerinin bu kuruma bağışlanmasını isteyen TV çağrılanyla duyar oldu toplum. Kurumun belki de geniş topluluklara gereğince yansıyamamış etkinlikleri vardır. Bilemem. Bu hatta THK yeniden gazetelerin birinci saytalannda yer aldı. Kurumun manşetlere çıkmasının nedeni, Cumhurbaşkanı ve Başbakan'ın gezileri için her biri 16.5 milyon dolar (yaklaşık 9.3 milyar TL.) olan Golfstream III uçaklarından iki tane almaya karar vermiş olması. Mürettebattan başka 19 yolcu alan, içleri son derece konforlu, salon gibi mutfağı olan Golfstream IM'ler, en pahalı "küçuk uçaklar". 1985'in 11 ayı süresince bunlardan yalnızca 13 tane satılabilmiş, eğer THK elini çabuk tutar da 1 ocaktan önce uçakların alım işini tamamlarsa, 1985'te şirket, Golfstream III satış gelirlerinin yüzde 13.5'ini oluşturan 18.5 milyar lirayı Türkiyei den sağlamış olacak. Hayırlı olsun! Sayın Özal, güle güle kullansın! Diyelim mi? '78.5 milyar da bugün bir ctevtef için önemli bir para mı? Resmi devlet gezilerinin böyle bir uçakla yapılması hem gerekli dakikliği sağlar, hem de itiban arttınr" diye düşünülebilir. Bu bir bakış açısıdır. Ancak ileri sürülebilecek karşı savlar da öyle kolayca yabana atılamaz. Her şeyden önce Türkiye'deki ortalama ücret, asgari ücret göz önünde bulundurulduğunda, 18.5 milyar, hiç de öyle küçümsenebilecek bir rakam olarak gözükmüyor. Unutmamak gerekir ki, iş bu uçakların alımıyla bitmeyecek, bir de bunların mürettebatı olacak. Bunlara bir yılda verilecek para da kimbilir ne tutacak? Herhalde bir öğretmen maaşına Golfstream lll'ü uçuracak ktşileri bulmak olası değil. Kaldı ki, bu işi o fiyata yapacak kişi bulunduğunu varsaysak bile, Sayın Başbakanımızın can güvenliğini böylesine ucuz bir pilota emanet etmeye milletin yüreği el verir mi? Öte yandan, böyle bir alımın THK'nin sivil havacılığımızı geliştirme işlevine ne katkısı olacağı sorusunun yanıtı da havada kalmaktadır. Yani Sayın Başbakan, resmi gezilerini THY uçaklarıyla yapsa ve bu kuruluşumuz da kendini sözü edilen gezilerin gerektirdiği dakikliğe uydursa olmaz mı ki? Ayrıca biliyoruz ki, Sayın Başbakan, gezilerine çok kalabalık heyetlerle çıkıyor; her zaman birçok gazeteci, kimi zaman da işadamlan ekleniyor bunlara. Tüm bu özel kişiler, çok doğru olarak, yol paralarını kendi ceplerinden ödedikleri için, geziler de devlete çok pahalıya gelmiyor. Acaba 19 kişilik uçağa böylesine geniş heyetler nasıl sığdınlacaklar? Bu özel kişiler, uçağa binme olanağını bulsalar bile, yol paralarını hangi ölçüye göre ödeyecekler? Alın size yanıtı havada kalan yeni sorular! Devletin itiban sorununa gelince: Bugün devletlerin itibarını oluşturan öğeler öylesine değişti ki... Örneğin Ferdinand Marcos, dünyanın en büyük, en pahalı, en lüks, en fiyakalı, en yükseğe çıkan, en hızlı giden uçağıyla bir geziye çıksa, aynı geziyi, örneğin bir zamanlar Avusturya Başbakanı olan alçakgönüllü Bruno Kreisky'nin Avusturya Havayollan'nın birinci sınrfında, herhangi bir yolcu gibi uçarak yaptığında elde ettiği prestijin onda birini bile sağlayamaz. Küçücük bir adadan oluşan petrol zengini minik Brunei Sultanı'nın iki özel, çok lüks jet uçağı var. İçimizde kaç kişi, bırakın sultanın adını, Brunei'nin nerede olduğunu biliyor? Bütün bunlar bir yana, bir de işin simgesel yönü var. Enflasyonun dolu dizgin gittiği, kişi başına gelirin değerinin dolar olarak düştüğü, geçim zorluğu ile işsizliğin doruğa tırmandığı bir dönemde, yükseklerde fazla lüks ve şatafat görüntüsü veren davranışlar, bilmem ki halk tarafından hoş karşılanır mı? Bir zamanlar, THK'nin rozetlerini yakalanna takıp artık tarihe karışmış bozuklukları üçer beşer pirinç kumbaralara atanlar, kurban bayramlannda kurban derilerini THK'ye bağışlayanlar, acaba bu işe ne diyorlar? Bu konuda mini bir halkoylaması yapsak mı? Ne dersiniz?.. Bu uçak işi oldu mu? Biz yalnızca soruyoruz. Eğer Sayın Başbakan "oldu" diyorsa olmuştur. Ferman bizim değil ya! ateşlenen 240 kilometre menzilli SA5 füzeleri yerleştirildiğini öne sürmüştü. Washington Post gazetesi, SA5 uçaksavar füzelerinin Sirte Körfezi üzerinde keşif uçuşu yapabilecek Amerikan uçaklarını da vurabilecek kapasitede olduklannı belirtmişti. Libya Sirte Körfezi'nin kendisine ait olduğunu savunurken, ABD yönetimi, bu bölgenin uluslararası sulara dahil olduğunu ileri sürüyor. Sirte Körfezi, bu bakımdan tartışmalı bir bölge. Bölgede 1981 yılında 2 Sovyet yapımı Libya'ya ait savaş uçafc, ABD F14 uçaklan tarafından düşürulmüştü. Isveç'in başkenti Stockhobn'de 35 ülke temsilcisinden oluşan Avrupa Güvenlik Konferansı'nut sekizinci toplantıst önceki gün sona erdi. SA TO, sosyalist blok ve tarafsız ülkeler temsücilerinden oluşan konferansta gelecek yıl için 23 haftalık bir çalısma planı düzenlenmesi karan tümdığı büdirildi. SSCB, Ajganistan'da 10 bin asker kaybetti WASHINGTON. (a.a.) SSCB'nin, kızıl orduyu büyük can ve malzeme kaybına uğratan etkili bir Afgan direnişine karşı koymak için bu yıl Afganistan'daki asker sayısını 118 bine çıkardığı açıklandı. ABD Dışişleri Bakanlığı araştırma bürosu tarafından dün yayımlanan bir rapora göre, Afgan savaşının başlamasından bu yana yaklaşık 10 bin Sovyet askeri öldü, 20 bini de yaralandı. SSCB'nin 1979 yılında Afganistan'ı işgali ile başlayan savaşta, Afgan mücahitlerin, Sovyçt ve Afgan birliklerine ait çok sayıda uçak, helikopter ve zırhlı aracı tahrip ettikeri de raporda belirtiliyor. Raporda, 1985 yılında Afgan ordusunun özellikle hava kuvvetleri bünyesinde etkinliğinin azaldığı büdiriliyor. Bakanhk, bu etkinliğin azalmasuu, sabotajlara ve ordu bünyesinde direnişlere katılmalar olmasına bağlıyor. Raporda, emir aldıkları halde kasabalara hava saldınsı düzenlemeyerek bombalannı çöle atan pilotlann idam edilmeleri üzerine, ülkenin batısındaki Sindand üssünde bulunan 20 uçağın haziran ayında sobatajla imha edilmesi hatırlatılıyor. 1985 yılındaki çatışmaların özellikle Panşir vadisindeki direnişçilerin saldınlanyla yoğunlaştığına işaret eden rapor, direnişçilerin karadan havaya füzeler kullandığını kaydediyor. ABD Dışişleri Bakanlığı raporunda ayrıca, binlerce Afganlının "Sovyeüeşmiş" bir Afganistan'a hazırlanmak için SSCB' ye götürüldüğü kaydediliyor. ABD Dışişleri Bakanlığı raporu: Shultz yalan makinesine bağlanmayacak Reagan geri çekildi: AIDS'le savaşta yeni bir yöntem ABD'nin NenYork eyaletinde AIDS hastahğuun yaygınlasmasuıa yol açan "genel yerlerin" kapatılmasına ilişkin olağanüstü hal önleminin uygulanmasını öngören yasanın onaylandığı büdirildi. Bugüne kadar yalnızca hastahğın yaygınlaşmasına yol açabilecek cinsel birleşmelerin yapüdığı yerlerde gerektiği zaman başvurulan tedbir, .\'ew York eyaletinde artık sürekli olarak yürürlükte kalacak. (a.a.) Mücahitler, kasım ayında pusuya düşürdükleri bir SovyetAfgan askeri konvoyundan geride kalan uçaksavann enkazt başındu. WASHINGTON, («.».) Çok önemlı bilgılere sahip olan yiiksek düzeydc hükümet yetkililerinin yalan makinesine bağlanmasının yaygınlastırılmasını onaylayan ABD Başkanı Ronaid Reagan, önceki gün bir açıklama yaparak, ne kendisinin, ne de ABD Dışişleri Bakanı George Shultz'un yalan makinesine bağlanmaya zorlanacaklanm bildirdi. Adının açıkiamasını istemeyen bir Beyaz Saray yetkilisi, hükümet yetkililerinin yalan makinesine bağlanmaya zorlanmalannm olasılık dışı olduğunu, çünkü böyle bir uygulamanın casuslukla suçlaıuna anlamına geleceğini kaydetti. ABD Dışişleri Bakanı George Shultz, Başkan Ronaid Reagan'ın "yalan makineleri kulanılmasının yaygınlaştınlması" karanna karşı çıkmış ve "Yrim makinesine b»yanmaktansa istifa ederim" şeklinde konuşmuştu. RAKAMAR SÖZLERDEN DAHA ANIAMLI KONUSURIAR Türkiye Emlak Kredi Bankası'nın Toplu Konut programı için seferber ettiği gücü: Sermayesi: 20.000.000.000 TL 2 Gayrimenkul Varlıgı (Arsa): 7.000.000 m Teknik Personeli: 168 Kişi 1985 Yatırımı: 21.021.000.000 TL 1986 Yatinmı: 70.681.000.000 TL Toplu konut çözümdür. Ama güç ister. Yetişmiş perşonel, bilgi ister. Bilinçli yönetim, ileri teknoloji ister. özveri ister. Tecrübe ister. Türkiye Emlak Kredi Bankası 59 yıldır Türkiye'nin imarı için, Türk ailesihin kendi evinin sahibi olabilmesi için örev yapıyor. Konut inşa ediyor. '.onut kredileri veriyor. Türkiye Emlak Kredi Bankası; 400.000 aileyi ev sahibi yaptı, (400.000 aile başka bir hesapla 1.B00.000 kişi eder. Emlak Kredi ev sahibi yaptığı nüfusıı biraraya getirebilso Türkiye"nin en büyük 7. kenti oluşur.) (Türkiyede bu boyutta inşaat gerçekleştirebilmiş bir başka kumluş yoktur.) f Güney Afrika'da bu kez minibüs bombalandı JOHANNESBURG, (AP> Güney Afrika Cumhuriyet'nin Durban kentinde dün bir minibüse yerleştirilen bombanın patlaması iizerine 3'ü çocuk olmak üzere çok sayıda kişi yaralandı. Güney Afrika topraklannın ortasında bir devlet olan Lesotho 1 da bu hatta 9 kişinin ölümüyle sonuçlanan iki saldırının sorumluluğunu Lesotholu bir gerilla örgütü üstlenirken. Lesotho yönetimi saldırılarla ilgili olarak ırkçı Güney Afrika yönetimini suçluyor. Bu arada ırkçı yönetim komşu ülkelere yeni bir tehditte bulunarak 'Bu ülkeler Afrika Ulusal Kongresi gcrill.Uarnı.ı \ardırtıı surdürurse. bunun bedelini liim Güney Afrika ülkeleri halklannın ödeyecegini" bildirdi. Güney Afrika'nın Durban kentinde bir minibüse yerleştirilen bomba, araç kalabalık bir caddeden geçmekte iken patladı. Patlama sonucu minibüsün camlarının çevreye sıçraması sonucu caddeden geçen çok sayıda kişi ve minibüstekiler yaralandı. Bombalı saldırı, Durban kentinde iki hafta içinde girişilen ikinci «abotaj eyiemi oluyor. Saldınlardan birincisi bir ahşveriş rrerkezinde düzenlenmişti. Bu arada ırkçılık aleyhtan Afrika Ulusal Kongresi gerillaları, Lesotho'da 9 Güney Afrikah •nültecinin öldürülmesi olayından ırkçı yönetimi sorumlu tutarak bu yönetimi devirmek için çabalarını yoğunlaştıracaklarını açıkladı. 50.000 konut inşa etti. TÜRKİYE
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle