Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
22 ARALIK 1985 * • • • HABERLERİN DEVAMI şemiz var. Biz bu memleketin ge(Baştarafı 1. Sayfada) grup yönetiminin toplantıya ça lecegini düşünmeye mecburuz. Tabirimi mazur göriin, biz ğınldığını söyledi. Gürkan, hübelli bir yaşa geldik. Yani nehrin kümetin tasanyı geri çekerek SHP ve TürkIş'le ortak bir me denize ulaştığı yerdeyiz. Yeni yetin hazırlama yoluna gidilmesi tişen nesillere daha iyi imkânlar bırakmamız lazım. Onun için bani de önerdi. zı konulan korkmadan, çekinBasbakan özal da emeklilik yaş değişikliğinin halen çalışan meden icra etmek mecburiyeti lara uygulanmayacağını, uygula vardır. Yoksa uf ak hesaplarla biz maya 1986'dan itibaren bir sigor bugiinü kurtaralım. herkese bal, ta kurumuna bağlı olarak ilk kez börek verelim, bugun geçsin deişe gireceklerden başlanacağını mekle meseleler çöziümez. Bu gibi konularda baştan tedbir alınsöyledi. mazsa memlekeümiz Uertle haOzal, valilere hitaben yaptığı kikaten çok sıkıntılı dönemlerkonuşmada huzur ve güvenin den geçebilir." sağlanmasının önemine değindi. MÜSTEŞAR SAVUNDU "Biz Türkiye'nin bugününü detçişleri Bakanlığı'mn emeklilik ğil, uzun vadeli gelecegini yaşının yükseltilmesi konusunda planlıyonız" diyen özal, sorundün basını aydınlatmak için yaplan uzun vadeli gördüklerini belirterek sözierini şöyle sürdürdü: tığı toplantıda yine Avrupa örnek verildi. Içişleri Bakanlığı "Meseieleri uzun vadeli gördüğiintüz için de ilk göninüşte top Müsteşar Yardımcısı Tuğrul Agar, gelişmiş ülkelerde 6067 lum tarafından veya bazı çevreolan emeklilik yaşının imanlan ler tarafından reaksiyonla karşıyaşama daha çok bağlayan bir lanan tedbirleri de almaktan çeunsur olarak değerlendirildiğini kinmiyoruz. Belki basında görbelirterek, "Erken emeklilik psimüşsüniizdiir. Emeklilik yaş kolojik bunalım yaratıyordu" sınınnı yükselttik. Ama meselededi. ler abartüdığı kadar değildir. Bir Ağar, basın toplantısında iktidar için bu kadar reaksiyon emeklilik yaşının yükseltilmesigören hareketler niçin yapıhr dini öngören tasannın müktesep ye sual sormak lazımdır. haklara dokunmadığım ve işsizEmeklilik yaşı şu anda Türkiliğe neden olmayacağını da vurye'de erkekler için 50'dir. Bizden gulayarak, "Baüda 10 aküf sievvel çıkanlan kanunlara göre gortalı bir emeklinin masrafını 1989 senesinde 50 yaşında emekli karşılıyor. Oysa Türkiye'de olmak mümkün oluyor. HanımSSK'da 2.4 sigortalı bir emeklilarda ise bu yaş sının 45, ama şu nin, BagKur'da 7 sigortalı bir da gözüktü, bugünkü emeklilik emeklinin, Emekli Sandığı'nda sistemi devam ettiği müddelçe ya sosyal sigorta sistemleri çökecek ise 3 sigortalı bir emeklinin masrafını karşılıyor" biçiminde korJr ya da devlet bütçesinden çok nuştu. daha büyük rakamlarla bu kuAğar, "Emeklüik yaşının yttkruluşlara yardım edilecektir. Bu seltilmesi gelir seviyesini yükselda netice itibanyla bu paranın tecek. Çalışılan dönem uzayınca enflasyon ya da vergi yoluyla fonda biriken primler de artanülletten çıkması demektir. Bu cak. Bu uygulamayla 10 aktif sişartlar altında Türkiye'nin ilerigortalı bir emeklinin masrafını sini duşünerek bu sistemi daha karşılamaya başladıgında emekli dnzenli hale getirmek gerekiyor. Yaptığımız iş gayet basit. De maaşı da yükselecek" dedi. Tasannın çalışılan gün ve ödedik ki bundan sonra herhangi bir sosyal sigorta sistemine girecek nen prime bir değişiklık getirmediğini belirten Ağar şöyle konuşlerde emeklilik yaşı değişsin. tu: Mevcutların durumunda bir de"Biz sadece emeklilik yaşını ğişiklik yapmıyoruz. Yani iş hadegiştiriyoruz. Çünkü işte tecrüyatına 1986 jılından itibaren gibe çok önemli. Belki üç genç işreceklerin emeklilik yaşı erkekçiye 2030 yıllık ustanın ücretini ler için 55, hanımlar için 50. verirsiniz. Ama hizmet açısından Mevcutlann durumunda bir senelk dahi oba degişOdik yapmryo ustaya verilen ucret daba ekonomik olacaktır. Ajnca emeklilik ruz. 1990 yılından sonra işe girecekler için ise bu yaş sınırı er yaşının vükseltilmesiyle işsizliğin öne sürüldüğü gibi bir ilişkisi kekler için 60, hanımlar için 55 yok. Geç emeklilik işsizliği artolacak. tırmayacak." Uzun vadeli düşündiiğümüz Toplantıdan sonra sorulan yaiçin mevcuda dokunmuyoruz. Bu memkkette sosyal sigorta sis nıtlayan Ağar, "Türkiye'nin koşullannda 37 yıl çalışmak insanı temini >aşar hale getirme endi CUMHURİYET/13 Iföllar kapandı (Baştarafı 1. Sayfada) personellerinin de bulunduğu 15'er kişilik ekipler oluşturarak üçe ve köylere gönderdik" dedi. AfyonKonya, AfyonDenizli karayollannın da kar nedeniyle zaman zaman kapandığı, ulaşımın tek şeritten güçlükle yapıldığı öğrenildi. Ilgililer, Konya ve Denizîi'den hareket edecek araç sürücülerinin kısa araüklarla uyarüdığını, zincirsiz ve çekme halatsız yola çıkışlara izin verilmediğini belirttiler. Çok sayıda köy yolunun kapandığı Afyon'da, Şuhut ilçesinin 36 köyüne elektrik verilemiyor. Afyon'da hava sıcaklığınm önemli ölçüde düşmesi sonucu su borularının patladığı, kentin büyük bir kesimine de su verilemediği öğrenildi. Kent içerisinde 30 santimetreye ulaşan kar nedeniyle, kent içi ulaşımın sık sık aksadığı, belediye ekiplerinin karla mücadeleye hız verdiği bildirildi. ANKARAKötü hava koşullan ile kar yağışının önümüzdeki iki gün de etkisini sürdüreceği, Akdeniz bölgesi kıyüan dışında tüm bölgelerde kar yağışının devam edeceği bildirildi. Ankara ve çevresinde gece başlayan kar yağışının bugün de süreceği bildirildi. Kar kalınlığı Ankara"da 10 santimetreye ulaştı. Meteoroloji Genel Müdürlüğü ilgüilerinden alınan bilgiye göre, kar yağışı Doğu Anadolu ve İç Anadolu bölgesi başta olmak üzere etkisini sürdürecek. Ankara'da kent içi ulaşımın aksamaması için Büyükşehir Belediyesi ekipleri, 34 kamyon tuzu, yollara dökmeye başladılar. Kar yağışı nedeniyle Esenboğa'da pistlerin temizlendiğini, uçak seferlerinde herhangi bir aksamanın olmadığı bildirildi. Ilgililer, araçlann zorunlu olmadıklan halde trafiğe çıkmamaları yolunda uyarıldıklarıru, don tehlikesine karşı gerekli önlemlerin alınmasına çalışıldığını bildirdiler. tSTANBULDün bir ara yağmur bulutlannın çok fazla alçalrnası sonucu 10 dakika süreyle tstanbul'da gün içinde gece yaşandı. Atatürk Havaalanı Meteoroloji Müdürlüğü ilgilileri, bulutların alçalması üzerine güneş ışınlarının yansımasının engellendiğini, bu nedenle havanın karardığını söylediler. Bu süre içerisinde seyir halinde olan araçlar farlannı yakmak zorunda kaldılar. tstanbul'da yağışın devam edeceği, yüksek yerlerde yağışın karla karışık yağmurlu olacağı ve sıcakhğın 1 derece dolayrada bulunacağı belirtildi. VANMerkezde 15, yüksek kesimlerde yanm metreye ulaşan kar, Van'ın Bahçesaray bucağı ile 400 köyünün karayolu ile bağlantısını kesti. Ilgililer, köylerle ulaşımın yaya veya atb kızaklarla yapılmaya çahşıldığını, ilçelerle karayolu bağlantısının açık tutulduğunu söylediler. Hava sıcaklığırun gece sıfınn altında 16, gündüz ise 25 dereceye kadar düştüp Van'da yaşam önemli ölçüde aksıyor. SIVASZara, Divriği, Suşehri ve Imranlı ilçelerine bağlı 300 dolayında köyün yolunun kar nedeniyle ulaşıma kapandığı, bölgede hava sıcaklığının sıfınn altında 12 derece dolayında olduğu öğrenildi. Kar nedeniyle kent içi karayolu ulaşımın durma noktasına geldiği Sıvas'ta buzlanmalann önlenmesi için belediye ekipleri yollara tuz atmaya başladılar. KARSHava sıcaklığının sıfınn altında 20 derece olduğu bildirilen Kars'ta 140 kadar köyle karayolu ulaşırm kesildi. tlgililer, yüksek kesimlerde bulunan ve kar nedeniyle karayolu bağlantısı yapılamayan köylerle bağlantı kurulmaya çalışıldığını bildirdiler. ISPARTAAralıksız 16 saat süre ile yağan kar, hayatı olumsuz yönde etkiledi. Kar kalınlığınm kent merkezinde 35, kent dışında 60 santimetreye ulaşan Isparta'ya sabah erken saatlerden beri elektrik verilemedi. Kent içi ulaşımın güçlükle yapıldığı Isparta'da elektrik kesintisi nedeniyle ekmek sıkıntısı başladı. Odunla çalışan birkaç fırın önünde uzun kuyruklar oluşturan ve vatandaşlar, bir ekmek almak için zaman zaman kavga etmeye başladılar. Isparta Valisi Doğan Topaloğlu, Isparta'run çevre il ve ilçelerle karayolu bağlanıısının açık olduğunu, her ilçeye iki grayder gönderildiğini belirtti, çok sayıda köyle karayolu bağlantısının kesıldiğini açıkladı. KÜTAHYAKar yağışının şiddetli biçimde sürdüğü Kütahya'da kent içi ulaşımın aksadığı, yollann kapanmaması için tüm ekiplerin uyarıldığı bildirildi. Hava sıcaklıklarının hissedilir ölçüde düşmesiyle birlikte, Ege bölgesine yılın ilk kan da düştü. önceki gece Sabuncubeli yöresinde başlayan kar yağışı, etkili olurken, dün Afyon ve Denizli'de sabah saatlerinde başlayan kar serpintisi gün boyu sürdü. îlgililer, bölgede don olayı beklendiğini söylediler. Emeklilik tasarısı kabııl edilemez çok yıpratmaz mı?" bıçimindeki soruyu yanıtlarken, "Biz çalışma süresine bir degişiklik getirmedik. İsteyen çalışmasına ara verebilir, ancak yaş sınınna gelmeden emekli olamaz" dedi. Emeklilik kavramının çalışma gücünü belirli anlamda kaybetmek olduğunu belirten Ağar, "Oysa Türkiye'de insanlar genç yaşta emekli olup, emekli maaşını artı bir gelir kaynagı olarak görüyor ve hemen başka bir işe giriyordu. Bunda mevcut yasanın da rolu büyüktü. İnsanlar bu yasadan cesaret alıp böyle davranabiliyordu" biçiminde konuştu. Yüzeıvk kurtuldular dına kazalar meydana geldi. Çevre yoüan ve şehiriçi traflğindeki kazalarda bir kifi öldü, 25 kişi de yaralandı. Küçükçekmece köprüsü üzerinden saat 23.30 smdannda korkuluklan parçalayarak göle uçan 34 DL 596 plakah taksinin şoförü Eyüp Ertan ve arkadap RemziAk, yüzerek kıyıya çtkttlar. Hafîf yaralanan iki arkadaş, Haseki Hastanesi'nde tedaviye almdı (1). Şehremini'nde meydana geien kazada ise plakası beUrUnemeyen bir otonun çarptığı Mustafa Demiral olay yerinde öldü. Sahilyolu üzeri Kennedy CaddesVnde de 34 FD 480plakah bir taksi kaygan yolda duramayarak trotuara çarptı (2). Yetkililer, sürücülerin yağışlt havalarda dikkatli davranmalan gerektiğini belirttiler. (Fotoğraflar: YALÇIN ÇAKIR) TürkIş delegeleri 'gerçek eyleırf istedi rek, "Miting yapariarsa katüacağız, Meciis kapısma gelip otururiarsa, birlikte oturacagız" dedi. Parlamento üyelerine çagn toplantısından önce, Anıtkabir'i ziyaret eden Türklş yöneticileri adına Genel Başkan Yılmaz, özel deftere, "Aziz Atam 1932'lerde senin imzanla katıldıgımız İLO ilkelerini çigneyenler, imzana saygı göslermeyenler var" sözierini yazdı. YILMAZ KOMJŞMAS1NI YAPAMADI Parlamento üyelerine çagn toplantısı, Demir>ollş Sendikası Başkanı Mehmel Acıdereli'nin çalışma hayatındaki sıkıntıları ve yasalarda değişiklik yapılması gerektiğini içeren, "çagn" bildirisini okumasıyla başladı. Daha sonra kürsüye gelen Türklş Genel Başkanı Yılmaz, salondaki delegelerin sözlü müdahaleleri nedeniyle konuşma metninin tamamını okuyamadı. "Laf çok, iş yok. Çözüm ne?" biçiminde salondan yükselen seslere gayri ihtiyari yanıt vermek zorunda kalan Türklş Genel Başkanı ile salondaki taban yöneticileri arasındaki diyalog şöyle gelişti: YILMAZ Parlamemerlere sesleniyonım. Gelmediler, bizi muhatap kabul etmediler, aramızda pamuk ipliği var... tplik yok Sayın Başkan... YILMAZ Demokrasi... 12 Eyliil'ü bize aratan gttnlerin kaygısını duyuyoruz. Onlar korksun. Hangi demokrasi, demokrasi yok. YILMAZ Başkanlar Kunılu'nun olağanüstu toplantısı sürecek. Kararlar alınacak. Milletvekillerinin ellerini vicdanlanna koymalannı bekliyoruz. Bizim onlara gıivenimiz yok... YILMAZ Emeklilik hakkını kuşa çevirdiler. Eylem programımız gündemde, bu konuyu bizi galeyana getirmek için hemen yaptılar. 12 Eylül'ü hatırlayın. 12 Eytül öncesi işçi hiçbir şey yapmadı. Tabutlan Bazırlayaum mı, ne yapacagız? YILMAZ tki ayağımız yerde mi? Evet. YDLMAZ Konuşarak da anlatacağımız var. Diyaloga son. YDLMAZ Oyun var... Bizi sizinle karşı karşıya getirmek istiyorlar. Parlamentodan işçi lehine karar çıkmaz, işçiler el de genel greve... YILMAZ Ayakkabı ayağı sıkarsa ne olacağı belli olmaz. Yasal çerçeve içinde olalım. Bugüne kadar ne oldu? YDLMAZ Açık hava mitingi yapacağız. Bayrak elimizde. tş işten geçmeden Sayın Başkan, ne yapacağız açık söyleyin. YILMAZ Gösteri yürü>Tişleri, açık hava mitingleri yapacağız, hazır olun. Biz hazıru, siz bazır mısınız Başkan?. YILMAZ Günah bizi sokağa çıkaranların olsun. Konuşmasında, 12 Eylül öncesi kötü günleri değil, 12 Eylül öncesinin demokratik hak ve özgürlüklerini, hukukunu geri istediklerini dile getiren Türkİş Genel Başkanı, salona hitaben "Diyalog çağnsı artık bizden gelmeyecek. Hiçroeraketmeyin, ringten kaçmayacagız" dedi. Türklş Genel Başkanı 12 Eylul sonrasında işverenlerin işçiler fedakârlık ederken anayasayı etkilediklerini, hükümetin emeklilik yaşı yasa tasarısı ile işçilere bir darbe daha vurmak istediğini, Ankara'da bulunan sendika başkanlannın bu konuda Mecliste mücadele vereceklerini, onun için Ankara'dan aynlmayacaklannı söyledi. Yılmaz, iflasından söz edilen SSK'nın devletten yaklaşık 236 milyar, özel sektörden de 150 milyar alacağı oldu|unu vurguladı. TÜRKTVE'Yt ŞtKAYET Toplantıda bir konuşma yapan, Uluslararası Hur Sendika Konfederasyonu Genel Sekreteri John Vanderveken de, "Türkiye'yi uğraşmak için seçmedik, demokrasinin ve sendikal haklann Türkiye'de gerçekleşmesini istiyoruz. lhsan islemiyoruz. tnancımu odur ki, bu haklann tanınması ve işlerük kazanmasıyla işçiler iilkeyi altüst elmeyecek. ülkenin gelişmesine katkıda bulunacaklardır" dedi. Daha sonra bir de basın toplantısı düzenleyen İCFTU Genel Sekreteri, Türklş'in temel sendikal haklar mücadelesini desteklemelerinin görevleri olduğuna değinerek, A\TUpa düzeyinde 5 ülkenin Türkiye hakkındaki şikâyetlerini geri ahnalarından 1CFTU olarak uzüntu duyduklarıru söyledi. Vanderveken, "Şikâyetlerin geri alınmaa için iyi araşünlması gerekir. Bir söze baglı olarak şikâyeti geri almak dognı değildir. Bu konuda Avnıpa İşçi Sendikalan (Baştarafı l. Sayfada) Konfederasyona 3e göniş biriigi içmdeyiz. Biz Uluslararası Çalışma Örgütü ILO'daki şikiyelimizi geri almayacagız" biçiminde konuştu. Vanderveken, "Zaten şikiyetimizi inceleme sonuna kadar geri almanuz söz konusu degil" dedi. Vanderveken, Genel Başkan Yılmaz ile salondakilerin sürtUşmelerini, "Bu caniılık ve sağhk işaretidu" biçiminde nitelerken, bir başka soru üzerine de şöyle konuştu: "Tiriüye'nin demokratik ve sendikal haklar konusunda ileri adımlar atmasını İCFTU olarak izleyecegiz. Türkiye üyesi oldugu ve üsllendifi uluslararası ilkelere uyma yükümlülügündedir. Türkiye örnegin İLO üyesidir \e uymakla bağlı oldugu ilkder vardır. Türkiye'deki uygulamalann, yasalann bu ilkelcrie çeliştigi yolunda şikâyetler vardır. Avnıpa Konseyi \e insan haklan kunıluşlanna da şikiyetler var. Türkiye bu kuruluşlara taahbut ettiği yökümliilüklerini yerine getirmek zorundadır. Turklş'in eylem prognunını sonuna kadar destekleyecegiz. Bunun bugünkü ilk uygulamasmı ilgi ile izliyonız." TOPLANTI ZORLA BtTİRtLDİ Türklş Genel Başkanı Şevket Yılmaz'ın salondakilerle diyalog halinde geçen konuşması sona erdikten sonra, çeşitli sendika yöneticileri tarafından hazırlanan "Türktş yöneticilerinin yeni tasanya karşı achk grevi yapması", "gend grev" önerilerinin yer aldığı önergelerin görüşülmemesi sert tartışmalara ve protestdara yol actı. Genel Sekreter Sadık Şide, sıkıyönetimin sona ermesine karşın olağanüstu halin sürdüğünü, bu nedenle gündem dışına çıküamayacağını belinerek, "Parti başkanlanna ya da başkalanna söz veremeyecegiz. Toplantı burada sona ennisür" dedi. Bunun üzerine salonda bulunan taban yöneticileri, "Gitmeyecegiz", "Biz buradayız". "Yaldızlı laflar edildi, bir parça afyonla herkes uyutuldu", "Hep sizi mi dinleyecegiz" diye toplantının bi Taşçıoğlu: Artık turistin (Baştarafı 1. Sayfada) Taşcıoğlu, 1983 yüında 4)0 mil yon dolarla gerçekleşen turizm gelirlcrinin 1984'te "Iktye katkutarmk 840 miiyoD dolara çıktıfcını" belirtti ve "1985 yılında ise bu rakam 1.5 mayar dolara getirilmiştir. Bunu ben soylemiyorum, OECD raporian sövlüyor. Aynca bu raporda. turizm geBrteri arBstaızmdaTârldye'ıun boinci otdufcu yanyor" şeldinde konuştu. 1985 yüında resmi kayıtlara göre 2 milyon 800 bin kisinin Türkiye'ye geldiğitıi kaydeden Bakan Taşçıoğlu, "Bazı üyeler bizi helvacıya benzettiler, şanslı dediler. Ş*nsımız önce Allah'Un getmektedir. Çunku bulundugumuz yer Allah'ın bir hikmetidir. Bir de bizim gayretimiz v&rdır. Buim helvacıya benzetilmemize aiınnuyoram, bilakis teşekkür ediyorum" dedi. Bakandan önce MDP grubu adına söz alan Antalya Milletvekili Kadri Al(«y, bakanın "hazıra kondugunu' öne sürerek, "12 Eylölden soara getirilea httzur ortamı sayesinde bakan belva yapma imkânıBI bulmuştur" dedi. Altay, "Hükümet tnrizm konusunda bu bakımdao çok sanslıdır" şeklinde konuştu ve turizme baglı olarak anayasanın deldirilmemesini de istedi. SHP grubu adına konuşan Fikri Sagiar, Kültüı ve Turizm Bakanlığı1 nın ikiye aynlması gerektiğini belinti ve eski eser kaçakçılığunn önlenmesi için hükümetin önlem almasını istedi. Sağlar, hükümetin kültüre bakış açısının çarpık olduğunu da beürterek, şunları söyledi: "Bir ülkenin kiütü» baloş açısmın egirjm ve ögrenime yaklajimınm ana göstergesi Wâgıt fiyatlandır. Bugün diinyada en yüksek kâğıt fıyıtlanna sanip olan ülke Türkiye'dir ve en dufük okuma yazma oranına da yioe Türkiye sahiptir. Aradaki çelişld ANAP'ın kendi çelişkisidir. Özal hükümeti kâgıttan mürekkebe kadar ber türlü baskı ve yayın giderierine katlaaulı biçimde zam yapmakudır." Fikri Sağlar, Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın 19781979 döneminde baskısı 118 bini aşan 18 kitaba el koyduğunu bildirdi. Sağlar, Atatürk Kültür IM1 ve Tarih Kunımu'nun, bir sürü emekliye ya da özel arnaclı kişilere iş bulmaktan başka bir jey yapmadığuu belirterek, "Bu konım, Türkçe terim ve sözcuklerin Arapça vc Farsça karşıhgını veren acayip eserter çıkararak oeyi amaçlamak istedigini göstennektedir" dedi. ANAP grubu adına konuşan Göksel Kalaycıoglu, hükümetin turizm konusunda yaptığı çalışmaları övdü. Mukerrem Taşçıoğlu, eleştirileri yanıtlarken "sosyiü tnrizme" önümuzdeki yıl geni^ik ve yetıi bovut getirileceğini, birçok kamplar açılacağnıı ve 40 bin kişirun 15'er günlük stireyle burada taul yapabilecegini acıkladı. Taşçıoğlu bu konuda şunlan sövledi: "Dofu vt güneydogu illerindeki dar ve sabit gelirülere öncdik tanınacakür. Bu tesislerde kalacak kjşiden gunde 700 lira alınacaktır. Üç kişilik bir aile 15 gün tatil yapOgı takdirde yol paras dahil 50 bin liraya Ulil yapmi} olacaklır. Aynca. Turizm Bankası aracılıgıyta az bir faizle bir yıl vadeli turizm kredisi de verilecektir." Bakan Taşçıoğlu daha sonra 1980 yüından bu yana Türkiye'de saglanan huzurun turizme büyük katkısı olduğunu belirterek, "Turistler artık BaOda tatil yapmaktan bıkmışür. Türkiye'ye gelmeye başbunıştır. Aynca, dikkal ederseniz saglanan güven vt huzuria luristler rahatça otellerde yatmakta. eşyası çalınmamakta, ırnna geçilmemektedir. İki yddan beri tek vaka olmamışür" dedi. Bakan, SHP grup sözcüsü Fikri Sağlar'ın sakıncah kitaplarla ilgüi göruşlerine yanıt verirken 19781979 yıllarında Kültür Bakanlığı'nca çıkarılan kitaplann 7 kişilik üniversite heyeti taıafından incelendiğini, bunlardan 6'smuı piyasaya çıkanlmamasına karar verildiğini belirterek, "Ben ber tiiriü fıkrin söylenmesinden junayım, ancak bunlar arasında öyle kitaplar var ki, fikir değil başka şeyler soyluyoriar. Bunu ben söylemiyonım, beyet söylüyor" diyerek örnekler verdi. Bakan, özel tiyatrolara yardımın bu yü artacağını, tiyatro eseri yazanlara teşvik amacıyla 3 milyon tiradan 5 milyon liraya kadar ödül verileceğini, sinema yasa tasansının Meclisten geçirilmesiyle videonun kontrol altına alınacagım belirtti. Tiyatro sanatçüanna gereken önemin verildiğini kaydeden Taşçıoğlu, "Tiyatro sanatçdan maaşlan konasaoda ne istedilerse verdim. Ben sanatçının istedigi rakamı verebuen tek bakanun" dedi. tirilmesini protesto ettiler. Şide'nin "Sizlere söz vermek elimizde degil" demesi üzerine ise, salonda bulunanlardan bazıları, "Korkuyorsunuz, korkaklar, bizi boşuna getirdiniz" diye bağırdılar. TBMM'de yann görüşülmesi beklenen emeklilik yaşı yasa tasarısı sonuçlanıncaya kadar sendika başkanlarının Ankara'da kalmalan kararlaştınhrken, bu nedenle Izmir'de düzenlenen "Genç İşçiler Semineri" de iptal edildi. Türklş Başkanlar Kunılu yasa tasarısı nedeniyle bugun ve yann da toplantı halinde olacak. Bu arada toplantıya katüan, ancak kendilerine söz verilmediği için toplantıyı terk eden ANAP Artvin Milletvekili Nevzat Bıyıklı ve Sağlık ve Sosyal Işler Komisyonu Başkanı ANAP'lı Mustafa Balcılar da bir basın toplantısı düzenleyerek Türktş'i protesto ettiler. SHP Genel Başkanı Aydın Güven Güriuuı, Türklş'in yasal çerçevedeki bütün eyiemlerini destekleyeceklerini belirterek, "Türktş, miting yaparsa katılacagız, Meciis kapısına gelip otunırlarsa birlikte oturacagız" dedi. Gürkan, hükümetin bu tasarıyı geri çekmesira isteyerek, "Türk işçileri, hiçbir dönemde bu ölçüde hafıfe alınmamıs, bu ölçüde küçiimsenmemişlerdi" dedi. Gürkan, daha sonra SHP'nin, Türklş'in yapacağı eylemlere bütün gücüyle destek vereceğini belirterek şöyle konuştu: "Türkİş'in yayımladığı temel işçi sonınlan ve çözum önerileri bildirgeani son virgülüne kadar benimsemekte ve desteklemekteyiz. Anayasamu başta olmak uzere tüm yasalann Uluslararası Çalışma Örgütü normlanna ve Uluslararası Hür tşçi Sendikalan KonfederasyoDU (ICFTU) ilkelerine uygun olarak yeniden düzenlenmesini gerekli ve baklı bir talep olarak kabul ediyoruz. SHP, Turktş'in haklı Uleplerini kabul ettirmek için yapacağı her turlü yasal eylemt tüm varhgıyla katkı verecektir." ÖZAL'A ŞİKÂYET öte yandan Bıyıklı toplantıyı Basbakan Özal'a şikâyet ederek toplantıya katılanlan "bindirilmiş kıta" olarak niteledi. Özal da toplantıyla ilgüi olarak "Kendi meseieleri var. Birine çatacaklar. Muhalefete çatacak halleri yok ya. Iktidara çatıyorlar" dedi. Bıyıklı, şikâyetinde özellikie Türktş temsilcileri tarafından konuşturulmadığı savına yer verdi. Meciis kulisinde geçen bu konuşma sırasında özal da yanındaki ANAP'hlara SSK üe Emekli Sandığı yasalarında yapılacak değişiklikleri anlatarak bu tasarıların kazanılmış haklara dokunmadığım, geleceğe dönük hükümler taşıdığını söyledi. Bu arada Bıyıklı 'nın sözleri üzerine Alpaslan Pehlivanh, "Efendim, salonun havası çok kötüydü. 12 Eylül öncesini andınyordu" deyince özal şu yarutı verdi: "Yok canım, yok canım, o kadar değil." Pehlivanlı, bunun üzerine üsteledi: "Efendim, açu, açız, nükümet istifa diye bagıranlar vardı. ICFTU Genel Sekreteri de hükümete hitaben, işsizliği arttırdınız, dedi. Aynı ICFTU, Türklş'in Ulusu hükümetine Sadık Şide'yi vermesini eleştirmişti." Bu arada Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Mostafa Kalemli'nin SSK ve Emekli Sandığı yasalannda yapılacak değişiklikle ilgili tasarılara ilişkin hazırladığı çizelge Basbakan Turgut Özal'ın isteği üzerine Plan Bütçe Komisyonu Başkanı Cengiz Tuncer'e verildi. Faizler AET Türk denizciyi (Baştarafı 1. Sayfada, rine biiyük kolaylıklar tanıyan ülkelerin gemileri; nitelikçe elverissiz ve görevli gemi adamlannın bilgi vt beceri bakımından yetersiz ounalan dolayısıyla daha duşük navlunlaria taşıma yapabilmekte ve bu yüzden kapitalist ülkelerin çıkariannı zedelemelctedir." Ticaret gemUerinin uluslararası sözleşmeler gereği denetlenmesi için B. Almanya, Belçika, Danimarka, Finlandiya, Fransa, Hollanda, lrlanda, Isveç, îtalya, lngiltere, Norveç, Portekiz, Ispanya ve Yunanistan'ın "Paris Memorandumu"nu imzaladıklannı hatırlatan Gundüz Aybay, bu anlaşmanın Türkiye açısından doğurduğu önemli sorunlardan birinin "gemi adamlan" bakımından yapılacak denetlemderde düğümlendiğmi söyledi. Aybay, şöyle konuştu: "STCVV'78 lusa adıyla anılan Gemi Adamlanma Egitim, Yeterlik ve Vardiya Tutma Esaslan Lluslararası Sözleşmesi, 27 Nisan 1984te yüriirlüğe girmiştir. Türkiye bu sözleşmeye katümamıştır. Ancak, katılmamış olması bu sözleşme uyannca denetlenmesine engd degüdir. Çünku sözleşmede şu hüküm yer almaktadır (Gemilerin denetlenmesiyle ilgili hükümler, sözleşmeye taraf olmayan bir devletin bayrağını taşıma hakkına sahip gemilerin, taraf olan devletin bayrağını taşıma hakkına sahip gemilerden daha ayncalıklı işlem görmesine meydan vermeyecek şekilde uygulanacaktır.) Paris Memorandumuna taraf olan 14 ülke, bu kurala dayanarak ve çogu dünya ulkelerinin katıldığı ilgili sozleşmeierin denetlemeye ait hükümlerinden yararianarak, limanlanna geien gemileri deneüemektedir. CÛMEYT ARCAYÜREK yazıyor (Baştarafı 1. Sayfada) niyet seviyesine" nastl geldiğini anlatmak için olanca çabayla çalışılıyor. Hepsi, ama hepsi biryılda göz açıp kapaymcaya dek oldu, biıti. Sayın Başbakanımız yalanlamadığı için değiniyoruz, günahı yazanm boynuna meğer Sayın Özal, Türkiye'yi refah devletine dönüştürme görevini Tann'dan almış. Geriye kaldı, kullann çabası. Bu nedenle turizmde pallatna nasıl gerçekleşti diye bir soruyu düşlerde bile sormamak gerek. Onca otel, moıel, yol, liman, şehirlerarası taşımacıhk son ikiyılda sayei ANAP'ta yerden bitiverdi. Bir buçuk milyar turisr dövizirti, geçmişin getirdiği birikimler, yaıınmlar sağlamadı. Eğer turizmin ana ö'ğesi huzur ise, huzuru, onca turistik yatırımı Sayın Özal, Bakan Taşçıoğlu gökyüzünden bir kepçeyle topladı, Ülkenin sağına soluna serpiverdi. Turizm de "patladı." Bir tarihte, "yasak bölgeler" tartışması yopıhrdı. Rahmetli tyareşal Fevzi Çakmak, Boğaz'ın Karadeniz'e açılan Şile ilçesini yasak bölge ilan etmişti. Rus donanması gelip Boğaz'a dayanırsa, üç beş, günü geçmiş toplardan bir salvo, bir salvo... Rus donanması tam yol tornistan! O günleri yazanlara göre, rahmetli Mareşal Çakmak'a savaş yöntemleriyle araçlarının artık '"değiştiğini" anlatabilmek, Şileyi insana açabilmek için aylarca uğraşılmıstı. Çakmak'tan yıllarca sonra Bakan Taşçıoğlu 'nu yabana turistin açtığı göğsünü kapatma uğraşıiarından vazgeçirebilmek için az mı mürekkep tüketitdi? Modası geçmiş toplarla yapılacak savunudan, üstsuz bikini tartışmasına gelebildik ya, bu da çağdaşlaşma yolunda aldığımız yolun canlı örneği. Son iki yılda turizm ve tanıtmadaki başarılar iktidarca doruğa tırmandırılır, muhalefet sözcülerince kimi aksaklıklar yuksek r^rdeden eleştirilirken, kuiıste başka yasakların, kitap yakma, toplama olaylanyla ilgili olayların akıbetini parlamenterle gazeteciler soruyordu. 133 bin 607 adet kitap yargı kararı olmaksızm yakılmıştt. Bu olay geride kaldığı, Sayın Özal'la ulke 1985'te çağ değiştirdiği için parlamentonun sorunu bu değildı, boşver.'.. Kültür mantığımız bu noktaya vannca konuya üç beş cümle ile değinip geçiveren parlamentomuzu neden eieştirelim?.. Asılsorun, Kültür Bakanlığı'nın depolarmda yatan yasaklanmış 112 bin çocuk kitabmın hangi yöntemle ortadan kaldırılacağını araştırmak. Sayın Taşçıoğlu, "kitap yakan bakan'" olmayacağım açıkladığından beri, 112 bin kitabm nasıl yok edileceği Turizm ve Tanıtma Bakanlığı'nın tek derdi, tek uğraşısı. "Gayri resmi'" komisyonlarda konu eıe alınır, bir türlü sonuca varılmaz. Kimi der ki, sayfa sayfa parçalayalım, bakan karşısında, kimi der ki, SEKA'ya verelim, eritip tertemiz kâğıt yapsın, sanayimize bu yoldan hizmeı edelim. "Kabule şayan görülmeyen" bu önerilere son günlerde biryenisi eklenir Bir gece ansızın vanaları açık bırakıp onca kitabm "hapsedildiği" depoları su altında bırakmak!.. Anlatıldığına göre, 112 bin kitap için günlerdir bu ve benzeri "yok etme" yöntemleri araştınlıyor bakanlıkta. Elbette çağdaş biryönıem, kültür birikimi olan kimi kültür uzmanlarınca sapıanacak. Kuşku yok. Oysa, taş, yontma taş, bakır, demir, buhar, makine, füze, uzay çağlarını çocuklarına okutan, kültür hazinelerini geliştiren bir ülkede yaşıyoruz Bu kitaplan büyük bir salona özenle yerleştirip kapısı üzerine "Uzay çağında kitap yok etme sanatmdaki atılımlanmız " diye yazabilir, gelecek kuşaklara 1985 'te çağdaşlıktan ne anladığımızı kamtlayacak bir "eser" bırakabiliriz. Gelecek kuşaklar "dedelerinin kitap yok etme sanatında ne denli usta" olduğunu öğrenebılirler böylece. Gelecek kuşaklann geçmişimizden utanacağı korkusunu yüreklerinde taşımayan yöneticilerin buyruğunda değil miyiz? Yoksa, korkuyor mu, korkuyor musunuz, korkuyorlar mı?.. Tabii geleceğin yargılanndan. (Baştarafı 1. Sayfada) rak şu görüşlere yer verdi: "Bizim böyie bir yetkimiz yok. Ama Hazine ve Dış Ticaret Müsleşariığı kanalıyla bankalann ithalat ihracala aracılık yapma yetkisinin kaldınlmasını teklif ederiz. Bu banka kararnameye uymuyor, alışkanlık haline getirdi deriz. Miisteşaıiık yetkisini Bunun sonucu olarak da, Türk bayraklı gemilerin Avnıpa timanla kullanır." nnda denetlenmesi gnndeme gelmisYavuz Canevi, bir soru üzeritir. Bu denetlerae, gemilerin leknik ne 1986 yılında Hazine bonolaniteükJeri ve teçhizad bakımından ol rının vatandaşlara aracısız satıdugu kadar, gemi adamlannın bilgi labileceğini belirterek, "Hazine ve becerileri bakımından da yurutulbonolan şu anda bankalar ve kumektedir. rumlar aracılıgı ile satılıyor. BelTürkiye'de, licarel denizcilerinin sozleşme hükıimlerine tamamen uy ki 1986 yüında kişilere de satabilecek, talepler geldi, ilettik. Bu gun biçimde oğretim ve eğitimleri durumda bonoların faiz oranlasaglanamamış olduğundan, Türk bayraklı gemilerin. gemi adamı ba nnda \atandaşa 12 puan avankımından yapılacak denetlemeler do taj sağlamak gerekli. Banka falayısıyla seferine izin verilmemesi ola iz oranları da ocak ayında gözsdığı tardır ve bu olasdık zamanla keden geçirilecek" dedi. Canevi bir sinlige donusecektir." başka soru üzerine döviz rezerUzakyol Gemi Kaptanları Dernevinde kritik bir azalma olmadıği Genel Sekreteri ve eski Yüksek Değını savunarak şöyle dedi: nizcilik Okulu eski güverte bölüm "1984 yılı sonu ile 1985 sonu baskam kaptan Necmetün Akten de. "Paris Memorandumu"na taraf ul arasında döviz rezervinde 100 milyon dolar azalma var. 1985 kelerin yaptıkları denetimler sonucu son 1 yıl içinde Avrupa Hmanların yılı 1980 yılından bu yana borç da 182 geminin gemi adamı ehliyeti ödeme yükii yönunden en agır yetersizliğinden. 314 geminin de per yıldı. 1985 yılında geçen yıla sonel eksikliğinden tutuklandığını, oranla 600 milyon dolar dış borç 171 gemi hakkında da personelin sağana parası daha fazla ödedik. lık raporunu gösterememesi nedeniyGeriye dönüp bakarsanız hiçbir le işlem yapıldığını açıkladı. yılda bu kadar buyük sıçrama olKaptan Akten de, Türkiye'de ulusmamıştır. 600 milyon dolar eklararası sozleşme hukümleri doğrulstra para yükü altında olmamıtusunda gemi adamı yetiştirilmediğiza ragmen döviz rezervinde 100 ni belirterek, sorunun çözülmemesi milyon dolar azalma oldu." durumunda Türk kaptanlann Avrupa limanlanna giremeyeceğini söyleCanevi aynca Almanya'daki di. Akten. daha once mezun olmuş işçilerin hesaplarında fiziki bir. kaptanlar için de bir yeterlilik kursu sorun olduğunu, bunun 1986 yıh gerektiğini hatırlattı, ancak bu konu ortasında bilgisayara geçilmesiyda da bir çalışma yapılmadığını bille çöZümleneceğini söyledi. dirdi. Rafineri yanıyor AaKAYIP Merhum Müftü Halil Hilmi Bey ile merhume Havva Harum'ın oğullan, Bedia Bekter'in değerli eşi, CemPeggy ve Nil Alptekin'in kıymetli varlıklan, Dilek ve A. Enver Uzunoğlu ile Irem Bekter'in sevgili babaları, lz ve Çağatay Altınlı'run dedeleri, Istanbul Erkek Lisesi ve Mülkiye meztınlanndan eski Istanbul Milletvekili ve T.C. Merkez Bankası Umum Müdürlerinden değerli bankacı ve mümtaz insan (Baştarafı 1. Sayfada) kurtanlamayarak öldüğünü, geride kalan kız bebeğin ise durumunun kritik olduğunu söylediler. Doğum kliniğinde görevli doktor Münevver AkıUı, "Sekizlerden geriye kalan kız bebeğini yaşatmak için elimizden gelen tiim çabayı sarfediyoruz. Bu ilk doğan, 800 gram ağırlığındaki bebeğin sağlık durumu iyi değil, yaşama şansı yok" dedi. Doğum kliniğindeki görevliler, anne karnındaki gelişmelerini tamamlayamadan 6.5 aylık doğan bebeklerin kimi organlannın yeterince gelişmediğini, bu nedenle yaşayamadıklarını belirttiler. Sekizleri bir batında dünyaya getiren Sevil Çapan'ın sağlığının İ>T olduğu, ancak bebeklerinin ölümünden büyük üzüntü duyduğu açıklandı. Eminönü Mal Müdürlüğü tarafmdan, tediyemize istinaden adımıza canzim edilen, 31.5.1985 tarihli 250.000.TL'lik makbuz kaybolmuştur. Hükümsuzdür. T. Garami Bankası A.Ş. Çemberlitaş Şubesi Müdürlüğü. ROMA, (AP) Italya'nın güneyindeki Napoli kentinde bulunan Saint Erasmo semtindeki devlete ait bir petrol rafinertsinde dün sabaha karşı şiddetli bir patlama oldu. Nedeni belirlenemeyen patlamada 6• kişl ölürken, 280 kişi de yaralandı. Yaralananlardan 30'unun durumlarının ağır olduğu bildiriliyor. Italyan Sivil Güvenlik Bakanlığı tarafından dün yapılan açıklamaya göre, sabaha karşı meydana gelen patlama AGIP adlı devlet şirketine ait bir petrol rafinerisinde oldu. Yetkililer, olayın bir sabotaj eylemi olması ihtimalinin de göz önunde bulundurulduğunu bildiriyor. Patla îtalyada paüama: ölü 2 g o yarah madan sonra çıkan yangının söndürülemediği ve yakınlardaki Mobil şirketine ait petrol rafînerisine de sıçrama tehlikesinin önlenmeye çalışıldığı belirtiliyor. Italyan Sivil Güvenlik Bakanı Giuseppe Zamberletti kurtarma çahşmalannı denetlemek üzere olay yerine giderken, yaralıların helikopterlerle çeşitli hastanelere taşındığı açıklandı. Sivil Güvenlik Bakanlığı patlamada yaralanan 280 kişinin 30'unun durumunun ağır olduğunu açıklarken, radyolar 50 kişinin ağır yaralı olduğunu bildiriyor. Yaralıların ağır yanıklarla nastanalere kaldırıldığı açıklandı. ORHAN TÜZÜN Levent. Guvercin Durağı, Gazeteciler Yapı Kooperatifi C/3 Blok, Daire 7. Saat: 913 Tel.: 164 57 25 Randevu alınması rica olunur. Nufus cuzdanımı kaybettim. Geçersizdir. DİŞ TABİBİ M. SADİ BEKTER 21/12/1985 günü hakkın rahmetine kavuşmuştur. Cenazesi 23/12/1985 Pazartesi günü öğle namazını mttteakip Şişli Camii'nden alınarak ebedi istirahatgâhına kaldırüacaktır. Mevla rahmet eylesin. ZAYİ Hüviyetimi ve 7346330 nolu sigorta kartımı kaybemm, geçersizdir. MUSTAFA KAYA Gazi kimlik kartımı ve ehliyetimi kaybettim. Geçersizdir. İRFAN UYAR AİLESt Bekâr bir bey için mutena semtlerde kirahk daire aranıyor. Tel: 584 63 18 575 75 56 (tş saatleri içinde) FAHRİ TUNA