Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET/6 HABERLER 13 ARALIK 1985 Ozetle Beşler'le Anlaşmanın Anatomisi SEMİH GÜNVER Büyükelçi Xm.vrupa Konseyi'nin beş üyesi, Fransa, Hollanda, Danimarka, Isveç ve Norveç hükümetleri, 1 Ternmuz 1982 tarihinde Avrupa Insan Haklan Komisyonu'na Türkiye'yi 12 Eylül 1980 ile 1 Temrauz 1982 tarihleri arasındaki devrede, Avrupa tnsan Haklan Sözleşmesi'nin çeşiüi maddelerindeki hükumleri ihlal etmiş olmakla suçlayarak şikâyet etmişlerdir. Komisyon, Türkiye'nin de şörüşünü aldıktan sonra, şikâyetleri "kabul edilebilir" bulmuş ve çalışmalarına baslamıştır. Avrupa Insan Haklan Sözleşmesi'nin 28/b maddesi, komisyonun tahkikata başlamadan önce taraflar arasında "dosune bir anlaşma olanaklannı arajtırmasım" da öngörmektedir. Beş hukümet, TUrkiye'ye sürekli olarak uluslararası bir tahkikat komisyonunun gönderilmesini, böyle bir dostane çözüm için ilk şan olarak öne sürmüştü. Bu teklif, Türk hukümeli tarafından kabul edilmemişti. Ankara, karşı bir teklif olarak Anayasamızın 108'inci maddesinde söz konusu olan Devlet Denetleme Kurulu'nu, özellikle işkence iddialannın incelenmesi ile görevlendirmeyi düşünmüştü. Insan Haklan Komisyonu üyeleri, Türkiye'yi ziyaret etmişler ve bazı cezaevlerinde incelemelerde buİunmuşlardı. Komisyon, Beşler'le Türk hükümeti arasında arabuluculuk yapmaktaydı. Türkiye ziyaretinin olumlu intibalanna ragmen ilgili taraflar arasında bir türlü anlaşmaya vanlamıyordu. Bu arada Avrupa Konseyi'nin Parlamenterler Meclisi, 2 Temmuz 1985'te, Avrupa Parlamentosu ise 1985 kasım ayında oyladıklan iki ayn kararda, Türkiye'deki demokrasi uygulamasını sert şekilde eleştirmiş ve Türk hükümetine ve TBMM'ye ölüm cezası, af, işkence, sıkıyönetime son verilmesi, insan haklan ve özgürlükler konuiannda çagnlarda bulunmuşlardı. Türk hükümetinden ihlallere son verecek bir "eylem programı" isteyeceklerdir. Bu anlayış jestleri karşılığında Türkiye'deki önemli yatırım işlerine katılmaları mümkün olabilecektir... Özal. EvreıCle görüştü Başbakan Turgut Özal, dün sabah Cumhurbaşkam Kenan Evren ile yaklaşık 1.5 saat görüştü. Özal, "haftahk olağan görüşme" için saat 10.00'da Cumhurbaşkanlığı Köşküne geldi. Yaklaşık 1.5 saat süren görüşmeden sonra Özal, Cumhurbaşkanlığı Köşkünün kapısmda bekleyen gazetecileri selamlamakla yetindi. Özal'ın köşkten aynlışından sonra Cumhurbaşkam Kenan Evren, TRT Genel Müdürii Tunca Jbskay*ı kabul ederek bir süre görüştü. Resmi bir anlaşma değil M. Urk hükümeti de Batı ile ilişkilerinin düzelmesinde önemli bir gelişmeyi sağlayacak ve gizli bir belgede, 1986 yılı içinde Türk demokrasisinin üzerindeki son pürüzleri onadan kaldırmayı kararlaştırdığını bildirmekle yetinecekti. Bu belge, şekil bakırrundan resmi bir anlaşma değildi, olsa olsa bir "centilroen anlasması" olarak nitelendirilebilirdi. TOrk tarafı, Paris toplantılannda hazırlanacak belgenin gizli tutulması üzerinde ısrarla durdu. Oysa, Avrupa Konseyi'nde calışan ve biraz tecrübe kazanan herkes, Konsey'de en gizli belgelerin bile basına sızdıgjnı veya sızdınldığını bilir. Dışişleri Bakanlıgı. Beşler'in şikâyetlerini geri çektikleri haberini verirken, bu belgeden bahsetmedi. Sözcü, "Hiçbir taahhütiiıniiı yoklur" demekle yetindi. Dilekçe davası Aydınlar Dilekçesi davasmda bugün "tophı savunmalan" yapmalan beklenen savunma avukatlannm henüz savunmayı hazırlayamadıklan gerekçesiyle süre isteyecekleri bildirildi. Wükinson geldi ABD Dışişleri Müsteşar Yardımcısı ve Kıbns özel Koordinatörü James WÜkinson, Türk yetkilileri ile görüşmelerde bulunmak üzere dün öğleden sonra Ankara'ya geldi Yeni görevine atanan James Wilkinson'un bu ziyaretinin başlıca amacının, Türk yetkilileri ile tanışmak ve kendi ilgi alamna 1 giren konulara ilişkin Ankara nın görüşierini öğrenmek olduğu belirtiliyor. Pazar sabahına kadar Ankara'da kalacak olan mikinson, Birleşik Amerika Büyükelçiliği'nde bir brifınge katılarak Türkiye'nin dış politikası ve ikili ilişküer konusunda bilgi aldL Bu arada, Wilkinson ile yapılacak görüşmelerde SEIA konusunun da ele alınacağı Ankara'daki Amerikan yetkililerince de doğrulandı. Bir Amerikan yetkilisi, Mlkinson'un Ankara'ya ziyaretinin gündeminde en önemli konunun, Kıbrıs sorununun çözümüne yönelik girişimlerden çok Türkiye, Yunanistan ile Kıbns arasındaki ilişkiler olduğunu ifade ettı. Cumhurbaşkanhğı Konseyi üyeleri de gözlerini bağışladdar Cumhurbaşkam Ketum Evren'den sonra Cumhurbaşkanlığı Konseyi üyeleri Nurettin Ersin, Tahsin Şahinkaya, Nejat Tümer ve Sedat Celasun da gözlerini bağışladılar. Göz bağışı sırasında kısa bir konuşma yapan Nurettin Ersin, organ bağışının sosyal yardımlarm en anlamtısı olduğunu söyledi. Ersin, göz bağışı konusunda Cumhurbaşkam Evren tarafından başlatılan kampanyaya vatandaşlarm da katılmasını istedi. Konsey üyeleri Ersin, Şahinkaya, Celasun ve Tümer, gözlerini bağışladıklarına ilişkin formlarda iş adresi olarak TBMM'yi, ev adresi olarak da Cumhurbaşkanlığı Konseyi lojmanlanm gösterdiler. Konsey üyelerine göz nakli konusunda Oftalmoloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Cahit örgen ve Göz Kliniği Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Sabahat Abadan tarafından bilgi verildi. Bağış sırasında Ankara Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Tank Somer de bulundu. (Fotoğraf: a.a.) Metin nasıl kaleme alındı? : gizli belge, Brüksel'de basına sızdırıldığı zaman, metnin çok yuvarlak cümlelerle ve diplomatik bir lisarüa kaleme alınmış oldugu görüldü. Bu üslupta Alman avukatımız Prof. Herbert Golsong'un damgasını sezmemek olanaksızdır. Golsong, uzun yıllar Avrupa Konseyi Sekretaryası'nda Hukuk tşleri ve lnsan Haklan Daireleri'nde müdürlük yapmış, sonra Dünya Bankası'na Baş Hukuk Müşaviri olarak atanmıştı. Tecrübeli, şeytan gibi kurnaz ve hukuk bilgisi geniş bir uzmandır. Dostane çözümün temelini teşkil eden bu belgenin gizli kalacağı düşüncesi, bazı maddelerin yazılış şeklinde fazla iyimser ve cömert davranıldıgı izlenimini vermektedir. SHP'de sancı dinmiyor gözlendığ) göruşüne yer verildi. MekYönetime ters düşen 5 milletvekUi, yönetimde görevli olmayan milletvekitterini bugün toplantıya çağırdılar. "tstişari" tupta özetle şöyle denildi: "Gnıbamuzdaki bu başı bos giditoplantıda sorunlar görüşülecek. SHP İstanbul îl Yönetimi'nin şattan fevkalade etkilenen re rahatoluşumuna gösterüen tepki devam ediyor. sız olan bıiyuk bir bolum milletveANKARA, (Cumhuriyet Biırosu) SHP'de yönetimk ters düşen 5 milletvekUi, yönetimde görevli olmayan mıUetvekülerini, sorunlan görüşmek için bugün bir "btipri" toplantıya çağırdı. Bu arada, Istanbul'da il örgütünün oluşumundan kaynaklanan sancı sörüyor. MKYK'nin önceki günkü toplantısında Adana Milletvekili Cuneyl Caover ile Nail Gurman arasında gerginlik ortaya çıktığj öğrenildi. Buna göre toplantıda Canver, son zamanlarda devlet terörünun aniığını, Pişmanlık Yasası kullanılarak pek çok kişinin ihbar edilip karakollara götumlduğünu, işkenceye tabi tutulduğunu öne sürdü. Canver şunlan söyledi: "BuDon öniine geçmek zamanı gdmiştir. Bunun için bir şeyler yapmalıyız, mesela yanlanmıza gazetecileri de alıp karakoUara baskınlar yapalun, oreian deaetleyelinı, neter olujor, ortaya serelim." Canver, konuşmasından sonra kalp krizi Reciren SHP'li Başkan Vekili Özer Gürbiiı'un durumunu öğrenmek için Meclise gitti. Canver1 in aynlmasından sonra konuşan MKYK üyesi Nail Giinnan, baskın önerisini sert bir dille eleştirdi. Gürman, "Milletvekilleri, MeclistekJ sorunlan buraya getirmesinler, burada ygpacagımız başka işler *ar. Herfces kendisini bilsin, karakollara baskuı •e demek, baslanı doguda eşkıyalar yapıyor. 12 Eylul oucesioe donmek mi istiyoruz" dıye konuştu. Bu arada, yeni örgütlenme çalışmalarmda yönetimk ters düşen 5 milletvekili, sorunlannı görüşmek için bir toplanıı duzenledi. Feridun Şakir Öğünç, Ömer Necati Cengiz, Ibrahim Ural, tsa Vardal ve Abdullah Çakırefe, partide yönetim görevi olmayan diğer milletvekillerine bugün toplamlması için çağn mektubu gönderdi. TBMM Halkla îlişkiler binasında toplanılması ıstenilen mektupta, partide grup içinde son gttnlerde, çok olumsuz gelişmeler, dışlamalar, bu ortamdan kaynaklanan aşırı ve açık tedirgirdiklerin ibretle kili arkadaşımı, buna gerçekçi ve vapıcı çözum aramanın kaçınılınaz geregine inanmaktadırlar. Gelecekte mubtemcl bir eleştiri vc \ebal altında kalmamak iizere fedirgin oldufuna inandıgımız milletvekili arkadaşlanmızı, TBMM grnbu içindeki yakınmalan, çalkalanmalan, nihayel cözülmeleri göriişmc ve degerlendirmek uzere bir istişari toplantı düzeolemekteyiz." nndan sonra İstanbul milletvekilleri Feridun Şakir öğünç ve Ömer Necati Cengiz, dün durumu değerlendirdiler, kendilerini telefonla arayan Genel Sekreter Cahit Angın ile görüştüler. öğünç, Genel Sekreter Angın'ın itiraz edilen kışilerle ilgili dosyaları getırtip incelediğini soylediğini aktardı, "Genel Sekreler aynca o adamı (Turgut Sanca) çağırmış, yann gonışecekmiş. sonucu genH merkezin kesin karannı bekliyoruz, dunımu dikkatle inceüyonız" dedi. Manisa Milletvekili Abdullah Çakırefe'nın de ilindeki yönetimden rahatsız oldugu belirtildi, aynca lçel Merkez îlçe Başkam'nın atanmasında ortaya çıkan sorunun da ertelenmesi kararlaştjnldı. 'Muhalif 5 milletvekili toplantı çağrısı yaptı Ani değişiklik runa rağmen Beşler'in tutumunda ani bir değişiklik olmuş ve Paris'te hükümet ajanlan arasında, Kasım 1985 ayı sonunda yapılan toplantıdan sonra Beşler, Türkiye aleyhindeki şikâyetlerini geri almayı kabul etmişler ve komisyon da bu kararı 7 Aralık 1985 gflnü resmen açıklamıştır. Dışişleri Bakanı Halefoğlu, "bu sonucu bir başan olarak" değerlendirmıs ve Batı Avrupa ülkelerinin Türkiye'de demokrasinin mevcut olduğunu kabul ettiklerini belirtmiştir. B Devlet Denetleme Kurulu... "rneğin, Anayasamızın 108'inci maddesindeki Devlet Denetleme Kurulu'na, Avrupa lnsan Haklan Sözleşmesi'nin üçüncü maddesinde yasaklanan "tşkence ve haysiyet kıncı, küçültücti muameie ve ceza uygulamalannm" kontrolü görevi verilmektedir. Belgede, Denetleme Kurulu'nun askeri ve sivil tutukevlerini ve cezaevlerini sıkı bir biçimde denetleyeceği de belirtilmektedir. Oysa, Anayasamızın 108'inci maddesinin 2'nci paragrafında, "SUahlı Kuvvetler ve yargı organlan, Devlet Denetleme KHnılu'nun görev alaru dtşındadn*" denilmektedir. Gizli belgedekı bu taahhudün nasıl yerine getirilebileceğinin hukuken izahı olanaksızdır. Türk hükümeti, 1986 yılında Avrupa lnsan Haklan Komisyonu'na bu konularda uç ayn rapor sunacak. Hukümetimizle komisyon arasında bilgi alışverişı ıçın yazılı ve gerekirse sözlü diyalog kurulacaktır. Belgede, "Komisyon ve Türk hükümeti temsilcileıinin aralannda anlaşmaya varacaklan bir başka yoldan da diyalog kunılabilir" hükmüne yer verilmiştir. Bu diyalog yolunun Denetleme Kurulu aracılığıyla gerçekleştirilmesinin düşünüldüğü tahmin olunabilir. Gizli belgede, sıkıyönetım uygulamasının "18 ay içinde kaldınlabilecegini umdugunu", 4 Nisan 1985'te Washington'da açıklayan Başbakan uzal'ın bu demecine de yer verilmesinde, Türk temsilcileri sakınca görmemişlerdir. Fakat af konusunda, "TBMM'de onümüzdeki aylarda Anayasanın 88'inci maddesi uyannca muzakereiere baslanacağının, Türk hükumetinin konuyla ilgili gelişmeler bakkında komisyona bilgi vereceği"nin belirtilmesine karşılık, Başbakanımızın son Paris gezisinde affın 56 yıldan önce düşünülemeyeceği hakkındaki açıklamasından bahsetmemekte yarar görülmüştur. Diğer taraftan, Beşler'in şikâyetleri nın büyük bir kısmı, 12 Eylül 19801 Temmuz 1982 devresine ait olduğundan, buniar arada tashih edilmiş ve ihlal iddialan da hukuken ortadan kalkmıştır. Bu durum dostane anlaşmayı kolaylaştırmıştır. Bu arada, İstanbul il örgütünün oluşumundan kaynaklanan sancı sürüyor, tstanbul miUetvekilIerim'n il yönetim kurulunun oluşumu ve eski HP tl Başkanı Turgut Sanca'mn listeye alınmasına ilişkin ıtirazları, önceki gunkü MKYK toplantısında ele alındı. Edinilen bilgiye göre, Başkanlık Divanı'nda da goruşulen konuyla ilgili olarak yönetim kurulunda değişiklik yapılmaması kararına varıldı. Bu karar, Sanca'ya itiraz eden ve görevden alınmaması durumunda istifa edeceklerini açıklayan İstanbul rnilletvekillerinin gözden çıkarüması olarak nitelendi. MKYK'nin kara Meclisin benzin rekortmenleri ANKARA, (Cumhuriyel Bürosu) Milletvekillerinin hepsine TBMM tarafından otomobil verilmesi istenirken, makam aracı verilen Meclis Başkanlık Di\anı üyeleri ile Komisyon Başkanlarının yalnızca akaryakıt için ayda ortalama 100 bin lira harcama yaptıklan belirlendi. Konu, TBMM Butçesi görüşmeleri sırasında da gundeme getirilerek bu savurganlığın önlenmesi istendi. bilgiye göre, TBMM tarafından otomobil verilen başkanlık divanı üyeleri ile komisyon başkanlarının 1985'in ilk 6 ayındaki yalnızca akaryakıt giderleri 21 milyon lira tuttu. TBMM'de emrine araç verilen başkanlık divanı uyeleri ve komisyon başkanlan arasında en çok akaryakıt masrafı yapanların basında Dışişleri Komisyonu Başkanı Fethi Çelikbaş (ANAP) geliyor. Çelikbaş'ın emrindeki 06 ZP 376 plakalı aracın 8 ayhk benzin faturası 1 milyon 998 bin lira ve 16 bin 77 kilometre. Makam otomobilleriyle en çok yol yapanlar ise eski idare amiri Şükrii Yüzbaşıoğlu (Bağımsız) ve eski divan kâtibi Saffet Sakarya (ANAP) oldu. Bu süre içinde, TBMM Başkanı NecmeCtin Karaduman emrindeki 2 makam otosu ile toplam 23 bin 922 kilometre yol yaparak, 1 milyon 720 bin lira harcama yaptı. 8 ay içinde en az akaryakıt harcamasını 300 bin lira ile SHP'li divan kâtibi Fikri Sağların yaptığı belirlenirken, Içişleri Komisyonu Başkanlığı emrindeki araç için 1 milyon liranın, başkan vekili Abdulhalim Aras, eski başkan vekili Halil tbrahim Karal (SHP), idare amiri Turgut Tiralı (MDP) eski idare amiri Şiikru Yüzbaşıoğlu, ve Adalet, Sanayi ve Ticaret PlanBütce Komisyonu başkanlıkları emrindeki araçlarla 800 bin liranın üzerinde benzin masrafı yapıldığı oğrenildi. Belgede, Devlet Denetleme Kurulu'nun askeri ve sivil tutukevlerini ve cezaevlerini denetleyeceği de belirtilmektedir. Oysa, Anayasamızın 108 inci maddesinin 2'nci paragrafında, "Silahh Kuvvetler ve yargı organları, Devlet Denetleme Kurulu'nun görev alanı dışındadır" deniliyor. Başbakan özal, bütçe müzakereleri sırasında "dostane bir çozum sekline vanlmasının kendi ik(idııian zamanında olduğunu, beş ülkenin muracaatlannın sona erdigini" söylemiştir. Oysa, beş Avrupa hükumetinin tutumlannı bırdenbire değişürmeleri için şartlar pek de elverişli değildir. Avrupialılararası parlamenter kuruluşlar, Türkiye'deki demokrasiyi sert şekilde eleştirmeye devam etmektedirler. Başbakan özal'ın, Paris'te "Uberation" gazetesine yaptığı açıklama ile af, beşaltı yıl ileriye atılmıştır. İşkence iddialan tekrar güncellik kazanmıştır. Banş I ve II, Aydınlar dilekçesi, DtSK Davalarının nasıl bir sonuca bağlanacaklan bilinememekıedir. ANAP, SHP milletvekiUerini Meclisten dışlamakla tehdiı etmektedir. ldam cezasımn kaldınlmasını isteyen altı profesörün, Türkiye Tabipler Derneği 'nden atılmalan için haklannda (ahkikat açılmıştır. Rüşvet ahrken yukalandı Isparta Cumhuriyet Savcı Yard. Mehmet Serim, bir birahane sahibinden rüşvet ahrken makamında suçüstü yakalandu öğrenildiğine göre, birahane sahibi Muharrem Çil, Emniyet MüdürlüŞü Asayiş Şubesi'ne başvurup, Sava Yardımcısı Mehmet Serimin kendisinden rüşvet istediğini ihbar etti. Güvenb'k kuvvetleri, Muharrem Çit'in "rüşvet pazarhğı" sırasında sesleri kaydettiği teyp bantlannı dinledikten sonra dün bir operasyon düzenlediler. Vali Doğan Topaloğlu ile Emniyet Müdürii Reşat Vural'm da katüdığı operasyonda, Savcı Yardımcısı Mehmet Serimin çantasmda daha önce seri numaralan alınmış 75 bin lira çüctu Birahane sahibi Muharrem Çil, Sava Yardımcısı Serimln kendisini birahenesini kapatmakla tehdit ettiğini söyledi. Sava: Olay planlı cinayet Kastamonırda yanan 5 ceset baltayla öldürülmüş CEMİL ÖZEL KASTAMONU Kastamonu'nun Omcular köyünde önceki gün yangında yaşamlannı yitirdikJeri bildirilen öğretmen, eşi, iki çocuğu ve kayınvalidesinin yangın öncesi balta ile öldürüldükleri anlaşıldı. Verilen bilgiye göre, yangın sonrası cesetleri yannuş olarak bulunan öğretmen Ahmet Pek eşi, Fatma Pek, çocukları Betül Pek, Ayhun Pek ve öğretmenin kayınvalidesi Şerife Elman'ın dün cenazeleri yıkanırken baş ve kollarda derin yara izleri görülmesi üzerine, durum yakınlan tarafından Kastamonu C. Savcılığı'na bildirildi. Olay yerine gelen Kastamonu Şavcı Yardımcısı Ömer Gamzeli ile Devlet Hastanesi Başhekimi Dr. Mustafa lüncay, Omcular köyündeki 3 ceset üzerinde inceleme yaptılar. Kastamonu C. Savcısı Hayati Önder, öğretmen Ahmet Pek'in ensesinde, kaynnvalide Şerife Elman'ın kafa ve kollarında, Ayhun Pek'in yuzünde derin balta izlerinin gözlendiğini, olayın planlanmış cinayet olduğunun anlaşıldığını söyledi. Savcı Önder, soruşturmaya geniş çaplı başladıklannı, 2 cesedin tamames yanması nedeniyle otopsi Bir ödün yok v ~ ~ Eroğlu, Türkiye'den ayrıldı Kıbns Türk Kültür Derneği İstanbul Şubesi'nin davetlisi olarak İstanbuVda bulunan KKTC Başbakam Derviş Eroğlu, ülkesine dönmek üzere dün saat 20.15'te uçakla Türkiye'den aynldu Eroğlu, İstanbuVda bulunduğu süre içinde basın kuruluşlarmı ziyaret etmiş, bu arada, kentin tarihi ve turistik yerlerini gezmişti D Hangi sihirli formül? 'u durumda hangi sihirli formul, beş Avrupa ülkesini şikâyetlerini geri almaya sevketmiştir? Dışişleri Bakanlığı sOzcusu: "Hiçbir odun verilmedigini. hiçbir vaat ve taahhutte buluaulmadıgııu" açıklamıştır. Türkiye'ji, Avrupa lnsan Haklan Komisyonu'na şikâyet eden beş ülkeden üçu; Fransa, Hollanda ve Danimarka, AET'nin üyesidirler. Türk hükümeti, şikâyetçı ülkelere karşı hemen hemen her alanda ambargo politikası uygulamıştır. Oysa özal Türkiyesi, Batının sanayici ülkeleri için ilginç bir pazardır. Türkiye, AET'nin kendisine karşı olan olumsuz tutumundan şikâyetçidir. Ancak şimşekleri sadece AET'nin Türkiye'ye karşı dava açmış olan ülkeleri uzerlerine çekmektedirler. îngiltere ve Federal Almanya'nın muhalefettekı sol partilen ne yaparlarsa yapsınlar, Ankara, Îngiltere ve Federal Almanya hükümetleri ile yakın bir işbirliği içindedir. Beşler, iç baskıların etkisi ile Türkiye'yi karşılanna almakia biraz da "Donkişo("luk ettiklerini ve Türkiye pazanru kaçırmakta olduklarını idrak etmişlerdir. Dava açılalı uç yılı geçmiş, siyasi bir sonuç sağlanamamıştır. Türkiye de bu davadan sıkılmakta, şikâyetleri, başının üzerinde "Demokles'in kıhcı" gibi hissetmektedir. Avrupa Konseyi Bakanlar Kurulu ile ilişkilerini düzeltmek isteyen Ankara da, bir çıkar yol aramaktadır. B "ışişleri sözcüsünun ded4ği gibi, Beşler'e verilmiş bir ödun yoktur. Türk hükümeti, Avrupa lnsan Haklan Sözleşmesi karşısındaki yükümlülüklerini yerine getirmekte ve böylece Türkiye'deki demokrasinin bugünkü haliyle bazı ciddi düzeltme ve ayarlamalara muhtaç bulunduğunu da bu gizli belge ile kabul etmek medeni cesaretini göstermiş bulunmaktadır. Kısa bir süre önce Avrupa Konseyi'nin içişlerimize müdahaleye hakkı olmadığı yolundaki beyanlar haıırlarursa, bugünkü tutum önemli bir ilerlemedir. Turk diplomasisi ve başta Dışişleri Bakanı Halefoğlu, bu anlaşmayı sağlamakla takdire değer bir başarı kazanmışlardır. Bu başarının iki yönu vardır. Silahların teslimine yeni süre Eüerinde silah bulunduranlann, bu silahlannın teslimi için yeni bir süre tanmmasını öngören yasa önerisi, TBMM gündemine girdl MDP Konya Milletvekili Haydar Koyuncu'nun önerisi bütçe görüşmeleri nedeniyle ancak yeni yılda görüşülebilecek. Anlamı nedir? Lalefoğlu, Beşler'e şikâyetlerini geri aldırarak Avrupa Konseyi'nin hükümetler kanadında Türkiye'nin yerini sağlamlaştırmış, böylece Bakanlar Komitesı Başkanlığı'mn Türkiye'ye devrinin yollarını açmış ve ülkemizin Batıdan kopmamaya verdiği önemi ispatlamıştır. Ancak Halefoğlu'nun başansının daha önemli olan yönü, hükümeti, demokrasimız Uzerindeki ipotekleri bir yıl içinde ortadan kaldırmaya ve bu karan gizli de olsa resmi bir belgede Avrupa însan Haklan Komisyonu'na ve beş davacı hükümete bildirmeye ıkna edebilmiş olmasıdır. H, Yangın sonrası cesetkri yanmıs olarak bulunan öğretmen Ahmet Pek, eşi Fatma Pek, çocukları Betül ve Ayhan, öğretmenin kayınvalidesi Şerife Elman'in cenazeleri yıkanırken bcs ve kollarında derin yara izleri görülmesi üzerine durum yakınlan tarafından C. Savcılığı 'na bildirildi. Yapılan inceleme sonunda C Savcısı Hayati Önder, olayın planlı bir cinayet olduğunun anlaşıldığını söyledi. yapamadıklannı belirtti ve "Olayın cinayet oldugu kesin. Yangın 5 kişi öldüriildiikten sonra çıkarülmış. Kim ve kinüer tarafından hangi amaçla yapıldığını yakında aydınlatacağız" şeklinde konuştu. Öğretmen Ahmet Pek eşi Fatma Pek, çocukları Ayhun ve Betül Pek ile öğretmenin kayınvalidesi Şerife FJman'ın cenazeleri, köy halkı tarafından Omcular koyüne 40 kilometre uzaklıktaki doğum yerleri olan Subaşı koyüne getirilerek toprağa verildi. Şiirli diyalog Meşruten tahliye... Pu taahhutlerin ciddiyetine gölge duşurmemek gerekir. Sonuç olarak, varılan anlaşma kesin bır beraat karanndan ziyade, bir "meşruten tahliye" niteliğıni taşımaktadır. Üzerimizdeki baskıların ve yapılan eleştirilerin 1 Ocak 1987 tarihinde tamamen kalkması için gizli belgedeki vaadlerimizin hiç olmazsa buytik bir kısmuıın önumuzdekı yıl içinde gerçekleştirilmesi şarttır. Çünku, bu anlaşmanın bir aldatmaca, bir zaman kazanma aracı olarak degerlendirümesi, Türk devletinin ciddiyet, vakar ve haysiyetine gölge düşürebilecektir. B Paris buluşması Lasım ayı sonunda Paris'te buluşan ilgili hükumet ajanlan ve komisyon temsilcileri, bütiln taraflan latmın edecek akılcı bir anlaşma formüiunu aradılar ve buldular: Beşler, şikâyetlerini geri çekecek, buna karşılık iniernasyonal Dizayn, internasyonal Slıl YENİ İSTİFET MAĞAZASI OSMANBEY'DE K, TBMM'nin taşlamalı şürleri ile tanınan SHP'li üyesi Hilmi Nalbantoğlu, Erzurum 'un sorunlannı Başbakan Turgut Özal'a bir dönlükten ohışan taşlama ile iletince, Başbakan Özalda, bir taşlamayia yanıt verdi. Erzurum mületyekili Nalbantoğlu, Başbakan Özal'a şu dörtlükle sitemde bulundu: Bakanlıklar bütçesinde Erzurum'a neden pay yok? Bizim kayakevimizde, sizlere de dinlenceyok... S'albantoğht'nun bu dörtlüğü, Başbakan'dan şu şekilde geri döndü: Bakanlıklar bütçesinde Erzurum 'a para pek çok, sizin kayakevinizde neden bize yeriniz yok? Cem Karaca Yurttaşlıktan çıkarüan hafifmüzik sanatçısı Cem Karaca 'nm annesi Toto Karaca, oğlunun kendisini Almanya'dan telefonla aradığını ve yakında Türkiye 'ye döneceğini söyledL Baktrköy'deki evinde bir açıklama yapan Toto Karaca, Cem Karaca 'nm yeniden Türk vatandaşhğına dönmesi için girişimlerde bulunmak üzere yakında bir avukat tutacağını kaydederek şunlan söyledi "Oğlumun hakkındaki olumsuz iddialann ortadan kalkmasından sonra Türkiye 'ye dönmesini arzuluyorum. Oğlum beni dün gece telefonla arayarak, vatandaşlıktan çıkarümasına neden olan davadan beraat ettiğini ve yakında Türkiye 've döneceğini bildirdi." DDK, Evrerfin yazılı istemirıdeıı sonra çahşmaya başlayacak Türkiye güzeli, sizin de olabilir... Alınız. açınız. yatınız. röZELLIKLERI: Açılınca 146 206 cm. ebadında ciit tusılik yalah Fermuariı. vıhanabıltr kıhf Ber^ert bulunmayan pa muk. kelen. orlon Vanşımı ozet imalat kumas «Allı d«ği$ik renk Fume. bej. ksvuruçı. kahverengı. ,e$il. mavı, •Deforme olmayan dayanıklı potnjre!an. polıeter malzeme »Sıcak soğuh. rutubcie kar^ı izolasyon »Bei ve strt ağnlannı onleyici nMelik »Grup ve kose laVımı yapma imkânı. yeröen tasarru) »O7el oiada lasıma kolayîığt ÜÇ OEĞİŞİK OOEME ŞEKLh^y Tamamı ptşin. KDV dıhil 76 500 dertial tesMm(b) İstanbul dahilind« 36 000 p«$inie 13 000x4 taksit. toptım 68.000 bir k«fill« d«rti«l Uslim (c) Türttiyenin her yarînde 16.S00 p^şin ve 15 000 4 Uksitto hiç k«Misi2 İSTİFET garantisi allmda dört ay sonra şimdikl p«şin fiyatma t«$lîm. Gond«rilen malm nakliy*ücr«tiahctyaaittir IST'FET MODERNMOOULERMOBILY* SANAYi OSMANBEV HALASK ARGAZI CAD SAKSI SOKAK 19 TEL:133 02 93 veya KAOIKOY ACfBAOEM ANADOLU SlTESI İSTANBUL TEL: 339 28 00 ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Türkiye'deki işkence ve benzeri olayiarı Avrupa Konseyi lnsan Haklan Komisyonu'na götürmekten vazgeçen 5 Batılı devlete, bu olaylann Devlet Denetleme Kurulu'nca denetleneceği sözünün verilmesinden sonra, bu kurulun nasıl çalışacağı konusunun ancak bu hafta sonunda belirginleşeceği öğrenildi. Cumhurbaşkanına bağlı Dev let Denetleme Kurulu'na bu gorevin "tarafsızlığı" nedeniyle uygun görüldüğünü öne süren ilgili çevreler, "Ancak Devlet Denetleme Kurulu'nun göreve başlaması için benuz Cumburbaşkanı Evren tarafından bir emir verilmedigini" söylediler. Emekli General Sabri Tavazar'ın başkanlık ettiği bu kurulun ancak Cumhurbaşkanı Ev ren'in vereceği yazılı istemden sonra çalışabileceğini belirten bu çevrelere göre, Evren 5'lerle varılan anlaşmayla ilgili bilgilerin Strasbourg'dan gelmesinin beklenildiğini ifade ettiler. Bu hafta sonunda Cumhurbaşkanfnın Strasbourg'daki oluşmalarla iigili resmi bilgiyi alacağı, bundan sonra Devlet Denetleme Kurulu'na gerekli talimatı vereceği öne sürüldü.